Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi: Gönül Sultanlan Buluşması SAYILOV, Galib (2014). ''Nesimi'nin İnsan Konsepti ve İslam". Tiirk Dünyası Bilgeler Zirvesi: Gönül Sultanları Buluşması. 26-28 Mayıs 2014. Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı (TDKB). Eskişehir, ss.447-454 (http://bilgelerzirvesi.org). Galib SAYILov* NESİMİ'NİN İNSAN KONSEPTİ VE İSLAM ürk dünyasının büyük bilgelerinden biri olan Nesimi'nin felsefeşi en çeşitli yönümlerde tartışılmaktadır. Kendisin hayatı ve sufı tarikat mensupluğu ve felsefi görüşleri ile ilgili bir takım meselelr gereğince aydınlatılmamıştır. Araştırmalarda da Nesimi ile bağlı çelişkili bilgiler yer almaktadır. Nesimi 'nin kendisi şeyh Şibli 'nin dervişlerinden olup, sonradan Hurufilik denen Batıni ve batıl mezhebin kurucusu olan Esterabadlı Fazlullah Hurufı' ye intisap_etmiştir. İn.tisap ettiği sıralarda Hurufılik inançlarına dayalı tasavvufı heyecanlarını dile getirir. Sünni Müslümanlık ölçüsüyle sapık ve ilkel inançların propagandasını yapar. Ve böylelikle Hurufıliğin yayılmasında en büyük rol ve tesir Nesimi'ye aittir. Kaynaklara göre Anadolu'ya gelişi Sultan Murad (Hüdavendigar ) zamanındadır. Şairin Hurufı değil, nimetullahi olduğunu, fakat huruf bilgisine vukufu bulunduğunu, Latifı, Manakib al - Vasilin adlı bir kitaba atfen, bildiriyor ise de, bu tezkirecinin Nesimi hakkında verdiği malumata itimat edilemez. Diğer taraftan Gayb1 Sun'ullah, Sohbet name adlı eserinde Nesimi 'nin Anadolu'ya gelince, kendisini Hacı Bayram Veli'nin kabul etmediğini anlatır ve şairin başına gelenin de bu gönül kırgınlığından mütevellit olduğunu belirtir. Refıi, Beşaret ­ name'de Nesimi'nin çok seyahat ettiğini kaydetmiştir. Bektaşiler ile vahdet-i vücud akidesini benimseyen sufıler tarafından büyük bir sofı olarak kabul edilmiş aynı zamanda Hallacı Mansur'un bir eşi sayılıp hakkında birçok menkıbeler meydana getirilmiştir. Türkce şiirlerini Azerbeycan dilinin Şirvan şivesi ile söylemiştir. Hurufıl.ik inançlarına dayalı tasavvufi. inançlan dile getirir. Nesimi inancında samimi, deha sahibi büyük bir şairdir. Yunus Emre dışındaki mutasavvıf şairlerin çoğu didaktirdir. N esimi ise, 1irik ve çoşkun bir şairdir. Bu sebeple tesiri büyük ve devamlı olmuştur. Bu nedenle Bektaşiler ve vahdet-i vücud inancına sahip olan onun tesiri T • Doç.Dr.Bakü, Azerbaycan. 447 Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Aj ansı altında kalmışlardır. Bektaşiler bu yüzden onu 7 büyük ilahi şairinden biri sayarlar. (Diğerleri Fuiuli, Hatayİ, Şah İsmail, Pir Sultan Abdal, Kul Himmet, Yemini ve Virani). Nesimi bu söylemiş olduğu lirik şiirlerinde sadece, inandığı fikir ve felsefeyi yaymak ve başkalannda da öğretmek maksadıyla söylememiş daha çok, böyle bir tefekkür ve inanışın kendi ruhunda uyandırdığı, kalbına sığmaz heyecanlan terennüm etmek ihtiyacıyla söylediği içindir. Nesimi, kainatın -bir bütün olduğunu; varlıkların Ralık ve malılük diye ikiye bölünemeyeceğini; bütün varlıklann ilahi bir aşkla ezelden beri sarhoş olduklarını söylerken, bütün varlığıyla inandığı gerçek bir imanın heyecanlauru terennüm ediyordu. Çoştuğu ve kabına sığamadığı zamanlarda: "Daim Ene'l- Hak söylerem", "Hak'dan çü Mansur olmışam" derken, Mansur gibi ulaşmak istediği birlik yolunda, kendisine Mansur'dan daha feci bir son hazırladığının farkında olmayacak kadar bu heyecanın derinliğine gömülmüş bulunuyordu. Nesimi şiirinde insan en yüksek bir düzeyde takdim ediliyor. Bu nedenle Nesimi'nin insan konsepti aynca olarak araştırılmalıdır. Nesimide insan "vahdetivücut" felsefesinin içinde bulumak:tadır. Ama bu konsept kesinlikle İslam inancıyla bir bütün halindedir. Nesiminin İslam dini görüşleri şiirlerinde net bir şekilde yansıtılmıştır. Örneğin: "Gerçi bugün Nesimiyem, Haşimiyem, Kureyşiyem", "Allah ile ol imdi, niyaz eyle, Nesimi", ,,Şöyle bilirem kim, anı Qur'an bilir ancaq", "Ey cemalin kulhüvallahü ehad, Suretin yazısı _Allahüssamed", "Hak Teala varlığı ademdedir" vb. Bu örnekler de Nesiminin İnsan konseptiılln isiarn felsefesi içinde intişar ettiğini ve özelliklerini yansıtnlaktadır. Bildiride şiir örnekleri üzerinde bu konu detaylı şekilde anlatılacaktır. Azerbaycan kaynaklarında da Nesiminin hayatı hakkında pek geniş _., bilgiye rastlayamayız. Kaynaklann çoğu onun adını İmadeddin olarak yazar, ancak Nesimi'nin asil adının Ali ve Ömer olduğunu da yazan kaynaklar bulunmaktadır. Bazi araştırmacılara rağmen biz Nesimin Şamahı' da doğduğu kanaetmdeyiz. Şairin kesinlikle Bursa' da, Tebriz' de, Bakı'da, Diyarbekir'de ve hatta Şiraz'da doğduğu hakkındaki görüşleri de yanlış tesbitler olarak buluyoruz. Çünki Nesimi'nin dili de Şirvan dialektinin özelliğini yansıtmaktadır. Şairin babası Seyid Mehemmed Şirvan' da iyi tanınan şahsiyyetlerden olmuştur. Nesimi'nin bir kardeşi de olduğu bilinmektedir. Onun Şamahi'da yaşadığı, Şah Handan mahlası ile şiirler yazdığı ve hazırda bu adla tanınan kadim kabristanlık:ta 448 Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi: Gönül Sultanları Buluşması defnedildiği malumdur. İslam'dan sonrakı dövrde Şamahı büyük kültür merkezi haline gelmişti. Burada çoxlu m~kt~b, m~dr~s~, bütün Ş~rqd~ m~şhur olan şer v~ musiqi m~clisl~ri f~aliyy~t göst~rir, z~ngin ictimai v~ ş~xsi kitabxanalar mövcud idi. Paytaxtdan bir q~d~r k~narda, M~lh~m adlanan yerd~ m~şhur şair Xaqani Şirvaninin~misi­ alim V~ h~kim Kafi~ddin t~r~find~n yaradılınış Dar-üş-ş~fa tibb akademiyası da f~aliyy~t göst~rirdi. N~siminin m~kt~b ill~ri bel~ bir mühitd~ keçib. Şamaxılı Seyid İmad~ddin Bbu S~id Hüseyn N~simi hicri VIITIX yüzilliyİn görk~rrili arifl~rin~ müvafıq elml~rd~n t~hsil aldıqdan sonra hürufı F~zlullah N~-iminin (hic.796 m) xidm~tin~ yetib onun t~rbiy~ v~ t~liml~rind~n b~hr~l~n~r~k m~n~viyyatın ali d~r~c~l~rin~ yetmişdir. S~f~rl~rinin hamısında özünün şeyx mürşidi N~imi il~ yol yoldaşı olmuş v~ onun qızı il~ evl~nmişdir. Şairin ~s~rl~rinin t~hlili göst~rir ki, N ~s imi Şamaxıda o dövrün ~n yaxşı universitetl~rinin t~l~bin~ cavab ver~c~k bir d~r~c~d~ kamil t~hsil ala bilib. O, klassik Ş~rq v~ q~dim yunan f~ls~f~sini, habel~ ~d~biyyatını d~rind~n m~nims~ririş, İslam v~ Xristianlıq dinl~rinin ~saslarına yaxındaiı b~l~d olmuş, tibb, astronomiya v~ astrologiya, O, dill~ri el~ yaxşı öyr~nmişdi ki, Az~rbaycan, fars v~ ~r~b dill~rind~ eyni d~r~c~d~ göz~ ı şerl~r yaza bilirdi. Onun· az~rbaycanca şerl~rinin dili h~m z~nginliyi, h~m d~ xalq nitqin~ yaxınlığı il~ seçilir, atalar sözl~ri, z~rb­ m~s~ll~r, hikm~tli sözl~r burada çoxluq t~şkil edir. N~siminin rübail~ri Az~rbaycan xalq şeri nümun~l~ri olan bayatılara çox yaxındır. riyaziyyat v~ m~ntiq elml~rin~d~rind~n yiy~l~nmişdi. N~siminin poeziyasında Az~rbaycanın, el~c~ d~ dig~r Ş~rq ölbl~rinin m~şhur alim v~ şairl~rinin adları tez-tez xatırlanır. Bunlardan 8li ibn Xaqanini, Nizaminini, F~l~kini, H~llac M~nsuru, F~zlüllah N~imini, Şeyx Mahmud Ş~büst~rini, Övh~di Marağayini v~ baş·qalannı Sinanı, göst~r~ bil~rik. Hürufıl~r Teymurl~ng t~r~find~n ciddi t~zyiql~r~ m~ruz qaldığı bir vaxtda N~simi v~t~nd~n did~rgin düşüb, iraq, Türkiy~, Suriyada olub. Hürufılik t~limi ~sasında ir~li sürdüyü panteist ideyalan üstünd~ H~l~b ş~h~rind~ edam olunub. N~simini T~brizinis b~sind~ t~qdim ed~n İbn ~1-İmad H~nb~li yazır: "0, hürufil~rin şeyxidir., H~l~bd~ sakin idi, t~r~fdarlan çoxaldı, bid~ti artdı, iş o yer~ çatdı ki;· sultan onun öldürülm~sini ~mr etdi, boynu vuruldu, d~risi soyuldu, çarmıxa ç~kildi". yaşamağa m~cbur 449 Eskişehir 2013 N~simi 3 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı dild~ yazıb. O, öz ideyalarını peş~kar filosofkimi ayrıca traktatlarda bitkin sfst~md~ verm~yib, çünki Miyan~cinin, İbn er~binin geniş ~hat~li sufi-f~ls~fi ~s~rl~rind~n sonra bu m~zmunda traktatlar yazmağa o zaman b~lk~ d~ ehtiyac duyulmurdu. Hürufiliyin n~z~ri ~saslanna g~ldikd~, N~iminin ~s~rl~rind~ o artıq işl~nib hazıi-lan.mışdı. Dönemin Kültür Gerçekliği va Nasiıni N~simi XIV ~srd~ doğulub, z~ngin ~d~bi dil ş~ratind~ t~hsil alıb v~ dövrün qabaqcıl ideyalarını öz yaradıcılığında ~ks erdirib. e. D~mirçizad~nin, T.Hacıyevin, Q. Kazımovun, N. C~f~rovun V~ başqalarının Az~rbaycan ~d~bi dili tarixin~ aid t~dqiqatlannda N~simi dili haqqmda d~y~rli fikir v~ mülahiz~l~r~ rast g~lirik. XL-XII. ~srl~r dövründ~ Az~rbaycanm aid olduğu coğrafiyada dil mühitinin r~ngar~ngliyi müşahid~ olunur. Bu dövrd~ bir t~r~fd~n İslam m~d~niyy~ti v~ ~r~b dili Türk dil mühitin~ dmind~n nüfuz edir, dig~r t~rfd~n d~ fars dili il~ sıx inteqrasiya prosesin~ qoşulur. Din v~ elm dili kimi ~r~b dili İslam coğrafiyasını ~hat~ etm~y~ başlayır. X. ~srd~n başlayaraq İslam v~ Türk m~d~niyy~tl~ri arasmda sıx ş~kild~ t~maslar başlanır. XI. ~srd~ Oğuzlarm qurduğu S~lcuq imperatorluğu ~r~h-İslam m~d~niyy~tinin yayıldığı böyük bir coğrafiya üz~rind~ hakim Olur. S~lcuqlar dövründ~ ~r~b dili din V~ elm dili kimi, farsca İS~ şeir dili kimi geniş ş~kild~ işl~nir. Bu dövrd~ müs~lman mad~niyy~ti ~r~b, fars v~ Türk dillarinin sıx ş~kilda inteqrasiyasında ciddi rol oynayır. Xlli. ~srin ~vvallarinda!,l başlayaraq Abbasilar.. sülal~sinin süqutu ila eyni zamanda klassik İslam m~daniyyati.ıid~ ciddi dayişikliklar baş verir.Bu ozunu İslam İn~d~ruyy~tinin differensasiyasında olduğu kimi dilda d~ özünü göst~rir. "Mahz bunun da n~tic~sind~ ~vv~ll~r müs~lman m~daniyyati dax.ilind~ milli xarakteri ila ·reallaşa bilmayan Türk duyğu v~ t~fakküründ~ avtonomluğa meyl gücl~nir. Bu dövr Az~rbaycan madaniyy~tini d~ içina alan oğuz-salcuq ­ m~d~niyy~ti taş~kkül tapır". El~ bu dövrd~ da ümumtürk ·adabi dilinintürkinin c~nub-Q~rb t~zahürü olan oğuz türkc~si !ars dili il~ yanaşı ~dabi-b~dii t~fakkürün asas ifad~ vasit~l~rindan birina çevrilir. İzzaddin H~s~noğludan Füzuliy~ qad~rki türkc~ matnlard~ ~yanilaşan \poetik t~f~kkürün inkişafı fars dilind~ bu dövr h~la d~ yaranmaqda davam edan (Mahmud Ş~büst~ri, Marağalı 8vh~di, Qasım envar V~ b.) ~dabiyyatla paralel v~ qarşılıqlı zanginl~şm~ ş~raitind~ gedir(sx). Bu dövrd~ t~dric~n türkc~ ön mövqey~ çıxır v~ türkc~ ~d~bi ~s~rl~rin k~miyyati artan x~ttl~ inkişaf edir. Bu t~bii ki, türkl~rin 450 Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi: Gönül Sultanlan Buluşması verir. Türk dilind::ı şeirl::ırin yazılmas~da baş ver~n artımla yanaşı, ~n~n::ıy::ı bağlı olaraq farsca şeir yazmaq ~n~n~si d~ davam etdirilir.H~min dövrün türkc~ v~ farsca şeiri "ideya-estetik baxımdan eyni bir tipoloji ümumiliy~ malik idi.M~hz buna gör::ı d::ı h~min dövrd::ı Türk t~f~kkürlü şairin farsca yazdığı ~s::ırl~rd~ de türk dilli ~d::ıbiyyatla eyni d~r::ıc::ıd~ t::ıdqiqata c::ılb edilm::ıli, b::ıdii fıkrimizin bu m~rh~l~sind~ t~s~vvüf probleminin qoyuluşu v~ dünyada artan nüfuzu h::ılli yalnız il~ bağlı olaraq oğuz-s~lcuq m::ıhdudlaşdırılmamalıdır."( baş m::ıd::ıniyy~ti ç~rçıv~sı il~ 1, 43). Dövrün Falsafi Gerçakliyi va Nasimi dilin z~nginlikl::ırind~n q~z~ll~rind~ özün~m~xsus bir ustalıqla istifad~ edib. B~z::ın şair şerl~rini yalnız xitab v~ ifad::ıli t::ıkrarlar üz::ıİind::ı qurur: M::ınd::ı sığar iki cahan, m~n bu cahana sığmazarn Gövh::ır-i la-m~kan m~n~m, kövn ü m::ıkana sığmazarn Filosof-şairin poeziyası çox tez bir zamanda Orta Asiya, N~simi Türkiy~ v~ İran xalqları arasında populyarlıq qazanır. H~llac M~nsurla birlikd::ı onun adı öz ::ıqid~si uğrunda qeyri-adi s::ıdaq::ıt v::ı c::ısurluq r::ımzin::ı çevri1ir. Onun ~s~rl~ri bir çox dill~r::ı çevrilir v~ h::ımin dill~rd~ yazıb-yaradan şairl::ır onu t~qlid edirl~r. N~siminin şerl~rini xalq arasında avazia oxumaq v~ onun hürufi ideyalarını t::ıbliq etm~k üstünd~ bir çoxlan ::ızablara qatlaşır, h::ıtta canlanndan da keçirl::ır. Üzünü m::ınd~n nilian etm::ık dil~rs::ın, etm::ıgil Gözl::ırim yaşın re::ıvan etm::ık dil::ırsen, etm~gil B~rq-i n::ısrin üzr::ı miskin zül:fünü s~n dağıdıb Aşiqi blx.animan etm~k dil~rs~n, etmgil Yaradıcılığının ilk dövrl::ırind~ N~simi d~ ustadı N~imi kimi sufızm mövqeyind~ dayanır v~ tanınmış sufi şeyxi Şiblinin t::ılimini davam etdirirdi. Bu m::ırh::ıl~d::ı şair öz as::ırlarini "Hüseyni", "Seyid Hüseyni", "Seyid" t~xallüslari ila yazır. Lakin X ·~srin sufi İran filosofşairi Hüseyn H~llac M~nsur'un t~limi N~siminin ruhuna daha yaxın idi. İlk d~f~ m::ıhz o demişdi ki, "M~n allaharnı" Bu cür küfr sayılan fikirl~rin~ gör~ H~llac M~nsur daim t::ıqibl~r~ m::ıruz qalmış v~ n::ıhayat, öz ömrünü darağacında başa vurmuşdu. 8qid::ısi uğrunda bu cür f~dakarlıq göstarmaya hazır olan Nasimi d~ Mansura heyran k~silmiş va öz ~sarl::ırind~ onu tar~nnüm etmişdi. Maraqlıdır ki, şair hürufi talimini {ıabul etdikd::ın sonra da Hallaca vurğunluğundan qalmamışdı. Bu sözlari müayyan manada Nasiminin uzun müddat sadiq qaldığı sufi falsafasi haqda da söylamak olar. Bununla alaqadar olaraq, Zümrüd 451 Eskişebir 20 13 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Quluzad~ yazır: "N~simi yaradıcılığının m~rkazindl~ lirik qahr~mann: aşiq olduğu, onu yüks~ld~n., kamillaşdir~n v~ öz nuruna q~rq ed~n göz~l-allah dayanır. İnsan üçüi:ı. ~n yüks~k. ülvi duyğu h~min sevgilinin vüsalına yetişm~k. ona qovuşmaq, onda ~riyib yox olmaqdır. Şair yazıı ki, eşqi günah sayanların sözl~rin~ baxmayaraq, o, bu yoldan ç~kinm~y~c~k. Çün,ki yalnız bu yol insanı tanrıya, h~qiq~t~ çatdıra bil~r"(3). Daha sonra oxuyuruq: "Lakin t~dric~n N~siminiD dünyagörüşünd~ sufilik hürufilikl~ ~v~z olunur. Bu, har şeydan önca şairin panteist görüşl~rind~ki d~yişiklikd~ aks olunur. Bu görüşl~rin ~sasında artıq eşq va s~rxoşluq deyil, h~rf, ağıl dayanınağa başlayır. Bu zamandan etibar~n N~simi f~ls~f~d~ N~iminin yaratdığı hürufiliya tapınır v~ onun ~sas müdd~alarını t~bliğ edir. Ancaq N~siminin t~bliğ etdiyi hürufilik heç da Naiminin yaratdığı t~limin eynila takran deyil" (3). .. ~ Dönemin Tasavvıf Gerçekliği ve N esimi Müşahid~l~r göst~rir ki, "~srd~n-~sr~ sufi poeziyada büllurluğa doğru inkişaf gedib.Bel~likl~, artlq XII-XIII- ~srl~rd~n etibar~n t~s~vvü:fün n~z~ri ~saslan da daha çox simvolilc istiqam~td~ ş~rh edilm~y~ başlayır."Sufil~r dünyanı bir kölg~, etibarsız, d~yişbn sayıblarsa, irfançı müt~f~kkirl~r onu h~yat v~ bilik m~kt~bi, elm x~zin~si, böyük siri~r al~mi bilirl~r". Sufizmin bu şakilda inkişafı vahdat ideyasına "poeziyada özünüclark aktı kimi müraci~t etm~ya g~tirib çıxaran ~sas s~babl~rd~n biridir.Büllurlaşrnış t~savvüfi poeziyada dünyanın poetik çlarki ila sufi düşünc~ tarzi h~r ikisi birl~şm~y~ mane olan amild~n· (tasavvüf ehkamçılıqdan, poeziya is~ m~iş~t z~minina enri:ı~kd~ri) imtina edir.Natic~d~ buna q~d~rki sufi şeirin poetik v~ sufi m~zmunu arasındaki s~rhadlar aradan qalxır, falsafi poeziyadan farqli olaraq billurlaşmış tasavvüfi poezya mazmunca yekcins xarakter kasb edir. 8rab poeziyasında İbn al-Faridin, fars poeziyasında Hafizin, Türk poeziyasında Füzulinin tamsil etdiyi adabiyyatda badii formanın mükammalliyi dini mazmunu inkar etmir va ya akşina. Bu poeziyada dini-falsafi · mazmun va poetik mük~mmallik bir-birinin tamamlayıcısına çevri1ir" ( 1,26). İnsan Konseptinin ifade Özelliği Tadqiqatlarda da tasdiql~ndiyi kimi Nesimin insan konseptinin ifadesinde arab şeirinin ananavi poetik obraz v~ ifadalari başlıca baza rolunu oynayır. 8rab tabiatinin tasvirinda xüsusi poetik obraz 452 Türk Dünyası Bilgeler Zirvesi: Gönül Sultanlan Buluşması olan "ay"-ilahi eşqin manifestasiyasının, düny~vi süfm poeziyasının "ş~rab" obrazı-ilahi eşqin, s~rxoşluq-daxili nurianınanın v~ s. simvolu dilind~ sufi kimi çıxış edir" (1). Bel~ obrazlar vasit~sil~ sufi şeirin ideya sosial örtükd~ t~qdim olunur. Burada m~iş~t leksikası vasit~sil~ düny~vi h~yat effekti, onun b~dii m~nz~r~si yaradılır.Bel~ !eksik vahidl~rl~ yaradılan profan (adi) dünya m~nz~r~sinin arxasmda sufi dünyagörüş gizl~dilir.Bu tipli sufi f~nd bir çox şairl~rin yaradıcılığında "quş dili" olaraq s~ciyy~l~ndirilib. M~s~l~n, N~siminin aşağıdakı beytind~ bu ifad~y~ rast g~lirik: Heç kims~ N~simi sözünü f~hm ed~ bilm~z, Bu quş dilidir,'bunu Süleyman bilir ancaq (2,139). Buradan aydın olur ki, r~mz v~ simvonardan istifad~ sufi şeir üçün, o cüml~d~n N~simi dili üçün olduqca xarakterikdir.Çünki sufi ideyanı gizli saxlamaq, t~riq~t ç~rçiv~sind~n k~nara çıxarmaq t~hlük~li idi. Orta ~srl~rin mövhumatla qanşıq dini mühiti "H~q m~n~m, h~q m~nd~dir, h~q söyl~r~m" müdd~asını q~bul etm~y~ hazır deyildi. Müşriklik v~ küfr damğası üçün bu kimi ifad~l~r kifay~t edirdi. 8lb:;,tt:;,, sufi ideyanın dild:;, ifad~si zamanı bir çox hallarda motivl~nm:;, qeyri sakralleksika il~ verilir. Burada aşiqin ilahi eşql~ haqqa qovuşmaq üçün ç:;,kdiyi h~sr~t bülbülün gül üçün h~sr~t ç~km~si ş~klind~ ifad~ olunmuş v~ sufi ideya bülbülün n:;,ğm:;,sind~ gizl:;,dilmişdir.Nümun~d~ obrazlılığın h:;,r iki formasını müşahid:;, edirik; h:;,m sakral leksika "quş dili" altmda verilir, h:;ım d:;ı gerç:;ık quş effekti ("ötm:;,k" fe li vasit:;,sil:;,) yaratmaqla profan leksik örtük!:;, t:;ımin olunmuş, qeyri-sakral dünya il:;, arasına s~rh:;,d ç~kilmişdir. Nesimi şiirinde insan İslam dininde olduğu gibi yer yüzünün aşrefidir ve Allahın bir zarresidir. İnsan bu şairin şiirinde bir daha yükselir ve insanlık yüce bir kata ulaşmış olur. Nesimin asil amacı insanı kutsal bir makama, hak mertebesine yükseltmek, ona ilahi varlığın bir zarresi gibi hak ettiği değeri kazandırmak olmuştur. Kaynaklar 1. Xav~ri S., Az~rbaycan t:;ıs~vvüf ~d~bi).ıyatı (XTII-XVI :;ısrl:;ır), Doktora tezi, Bakı, 2000. 2. N~simi İ., Seçilmiş ~s~rl~ri, Az~rbaycan klassik adabiyyatı ldtabxanası, C.V. Bakı, Elm, 1985. 3. Kulu2ada Z. Zakonomemosti razvitiya vostoçnoy filosofii XIIIXVI vv. I problema zapad-vostok, Bakı, 1983. 4. XIII-XVI asrl~r Az~rbaycan şeiri, C. ID. Bakı, Elm, 1984. 453 Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı 5. Araslı H., İmad~ddin N~simi (h~yat v~ yaradıcılığı), Bala Az~m~şr, 1972. ·-. .. 6. Kuluzad~ Z., Xurufizm i eqo predstaviteli v Azerbaydjane, Baku Elm, 1970. 7.8minzad~ 8., Az~rbaycan f~lS~fi V~ ictimai-siyasi fikir tarixind~n Bala, Elm, 1972. 8.Bertels E.G., Sufizm i su:fiyskaya literatura, Moskva, Nauka, 1965. \ 454