TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4) Araştırma/Research Article TAF Prev Med Bull 2011; 10(4): 463-472 Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ve Güvenli Cinsel Yaşam Konusunda Gençlerin Bilgi ve Davranışlarına Akran Eğitiminin Etkisi [The Effect of Peer-Education on Sexually Transmitted Diseases and Safer Sexual Life Knowledge and Behaviour of Young People] ÖZET AMAÇ: Güvenli cinsel yaşam ve cinsel yolla bulaşan infeksiyonlar (CYBE) konusunda, gençlerin bilgi ve davranışlarını belirleyerek, bilgi ve davranışlara akran eğitiminin etkisini değerlendirmektir. YÖNTEM: Müdahale tipindeki bu epidemiyolojik araştırmada, %95 güven düzeyinde olasılıklı örnekleme yöntemiyle 1100 gence ulaşılmıştır. Bu gençlere akran eğiticileri tarafından eğitim verilmiş; eğitim öncesi ve sonrasında gençlerin bilgi ve davranış düzeyi değerlendirilmiştir. Veri toplamada araştırmacılar tarafından hazırlanan, içeriğinde sosyo-demografik bilgilerin yanısıra güvenli cinsel yaşam, aile planlaması ve CYBE‟a yönelik soruların da yer aldığı „Gençlerin Sağlığı Bilgi Formu‟ kullanılmıştır. Analizlerde bağımsız gruplarda iki ortalamayı karşılaştırmada “t testi”, bağımlı gruplarda “eşleştirilmiş t testi”, üç ve daha fazla sayıda ortalamayı karşılaştırmada varyans analizi, bağımsız gruplarda yüzdeleri karşılaştırmada “ki-kare testi”, bağımlı gruplarda “McNemar ki-kare testi” kullanılmıştır. BULGULAR: Çalışmaya %45,1‟i kız ve %54,9‟u erkek olmak üzere 15-24 yaşları arasında toplam 977 (yanıtlama oranı %88,8) genç katılmıştır. Evli olmayan gençlerin %15,6‟sının cinsel birleşme ile sonuçlanan ilişkilerinin olduğu saptanmıştır. Cinsel ilişki yaşayanların çoğunluğunu erkekler oluşturmaktadır ve ortalama cinsel ilişki yaşı 17,6 olarak belirmiştir. Gençlerin %43,1‟i kadın seks işçisiyle; %43,3‟ü yakın arkadaş ve sevgilisi ile %8,3‟ü de maket ya da hayvanlarla ilişkide bulunmuştur. Sağlık davranışı teorileri temel alınarak gerçekleştirilen akran eğitimi müdahalesi sonrasında, toplam bilgi puanı 14,6‟dan 32,6‟ya yükselmiştir (p<0.05). Güvenli cinsel yaşam kapsamında „cinsel ilişkiden kaçınmak‟, „tek eşli olmak‟ ve „kondom kullanmak‟ adımlarının her birinde anlamlı değişim saptanmıştır (p<0.05). Modern yöntemleri kullanma sıklığı %53,8‟den %80,8‟e yükselirken, hiçbir yöntem kullanmama ise %28‟den %11,8‟e düşmüştür. SONUÇ: Gençlerin güvenli cinsel yaşam konularında bilgilendirilmelerinde ve gençlerde olumlu davranış değişimi yaratılmasında akran eğitimi modelinin yararlı olacağı düşünülmektedir. SUMMARY AIM: To determine the effect of peer education on the knowledge and attitudes of the young about safe sexual life and sexually transmitted diseases (STDs). METHOD: In this intervention type epidemiologic study, 1100 youngs were reached at 95% level of significance by probability sampling method. These young people were given education by peer trainers; level of knowledge and attitudes of the young were evaluated before and after education. „Young‟s Health Information Form‟ prepared by the investigators and including questions about safe sexual life, family planning and STDs along with socio-demographic informations was used for data collection. In statistical analysis, „t test‟ was used for comparison of two averages, one-way anova for three groups in independent groups, „coupled t test‟ was used in dependent groups, „qui-square test‟ was used for comparison of percents in independent groups, „McNemar qui-square test‟ was used in dependent groups. RESULTS: A total of 977 young people (females 45.1%, males 54.9%) aged between 15-24 years were included in the study (response ratio 88.8%). It was determined that 15.6% of unmarried young had a relationship resulted in sexual intercourse. Boys constitute the majority of the young experienced sexual intercourse and mean age of sexual intercourse was determined as 17.6. Of the young, 43.1% had a sexual intercourse with a prostitute, 43.3% with a close friend and a girlfriend, 8.3% with a maquette or an animal. Total knowledge score increased to 32.6 from 14.6 following peer education intervention carried out based on health attitude theories (p<0.05). Significant improvements were detected in each of „avoidance of sexual intercourse‟, „being monogamous‟ and „condom use‟ in the context of safe sexual life (p<0.05). While ratio of modern method use increased to 80.8% from 53.8%, using no methods decraesed to 11.8% from 28%. CONCLUSION: Peer education model is suggested to be beneficial for enlightening the young about safe exual life and also for creating positive behavioral changes. 1 Evin Kırmızıtoprak 2 Zeynep Şimşek 1 Şanlıurfa Sağlık Müdürlüğü, Şanlıurfa. 2 Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı AD, Şanlıurfa. Anahtar Kelimeler: Güvenli Cinsel Yaşam, Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar, Gençler, Akran Eğitimi. Key Words: Safer Sexual Life, Sexually Transmitted Diseases, Young, PeerEducation. Sorumlu yazar/ Corresponding author: Zeynep Şimşek Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı AD, Şanlıurfa, Türkiye. zsimsek@harran.edu.tr Bu çalışma, 27 Nisan-1 Mayıs 2009 tarihleri arasında yapılan 12. Dünya Halk Sağlığı Kongresi’nde poster bildiri olarak sınulmuştur. GİRİŞ Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından biyolojik, psikolojik ve sosyal değişikliklerin hızlı bir biçimde www.korhek.org yaşandığı 15-24 yaş aralığı gençlik dönemi olarak tanımlanmaktadır. “Umut kuşağı” olarak ifade edilen gençler, herhangi bir ülkenin gelecekteki sağlık durumu için önemli rol oynamaktadır. Çünkü 463 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4) gençlerin davranışları, tutumları ve inançları aynı zamanda geleceğin toplumlarını da şekillendirmektedir (1-5). Gençlik dönemi, bütün yaş dönemleri içinde en sağlıklı olanı, aynı zamanda uzun ve sağlıklı bir yaşamın temellerinin atılabileceği bir dönem olarak da tanımlanmaktadır. Dünya nüfusunun yaklaşık %20‟sini oluşturan bu yaş grubunu yetişkinlerden ayıran önemli bir özellik ise riskli davranışa yönelme eğilimleridir. Çünkü bu dönem merak, öğrenme ve deneyim kazanma dönemidir ve bu durum birçok tehlikeyi beraberinde getirmektedir (6). Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (CDC) tarafından bu dönemde rastlanan riskli sağlık davranışları, tütün ve diğer maddelerin kullanımı, intihar, trafik kazası, güvensiz cinsel yaşam, istemli ve istemsiz yaralanma ve şiddete uğrama, kötü beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite yetersizliği olarak sınıflandırılmıştır (7-8). Gelişmekte olan ülkelerde hastalık yükünü artıran 10 risk faktörünün, %14,9‟unu beslenme bozukluğu, %10,2‟sini güvensiz cinsel yaşam, %5,5‟ini kötü hijyen, %5,7‟sini tütün, diğerlerini ise kolesterol, yüksek kan basıncı ve mineral eksiklikleri oluşturmaktadır (9). Belirtilen risk faktörleri arasında güvensiz cinsel yaşam sonucu ortaya çıkan cinsel yolla bulaşan infeksiyonlar (CYBE) ikinci sırada yer almaktadır. DSÖ tarafından, her yıl yaklaşık üçte ikisi gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere, 333 milyon tedavi edilebilir cinsel yolla bulaşan hastalık ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Bu enfeksiyonların çoğunluğu 25 yaş altı gençlerde görülmekte; en yüksek enfeksiyon hızı 20-24 yaşları arasında ortaya çıkmakta bunu ise 15-19 yaşları takip etmektedir (10). Dünyada önemli halk sağlığı sorunları içerisinde yer alan CYBE açısından, çoğu belirti ve bulgu vermeksizin seyrettiği için hastalık sıklığının saptanması güçtür. CYBE‟nin görülme sıklığına ilişkin çalışmalar sınırlı olmakla birlikte elde edilen bulgular klamidya, gonore, trikomanas, sifiliz, bakteriyel vajinozis, kandida, insan papilloma virüsü (HPV), genital herpes, hepatit B ve HIV/AIDS‟in en sık rastlanan infeksiyonlar olduğunu göstermektedir (10-11). CYBE‟nin tüm dünyada görülme sıklığının artması şu nedenlere bağlanmaktadır: Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, cinsel eğitim programlarının yetersizliği, cinsel ilişki yaşının küçülmesi, evlilik öncesi cinsel ilişki ve cinsel eş sayısındaki artış, kondom dışı kontraseptiflerin kullanımındaki artış, tanı ve tedavi olanaklarının gelişmesiyle hastalıkların daha doğru ve sık olarak saptanmasıdır (12-13). 464 CYBE‟nin artmasıyla dünya nüfusunu ilgilendiren sorunların tartışıldığı, “Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı”nda (1994) ve kadının toplumdaki konumunun tartışıldığı, “Pekin Kadın Konferansı Sonuç Bildirgesi”nde (1995) “gençlerin cinsellik ve üreme sağlığı konusunda bilgilendirilme ve hizmetlere ulaşma hakkının korunması ve desteklenmesi” kararlaştırılmıştır. Eğitim programları incelendiğinde, gençlerin çoğu bilgi ve davranışı arkadaşlarından öğrenmeleri ve yine bunları arkadaşlarıyla paylaşmaları nedeniyle, gençlere kendi yaşıtlarıyla ulaşmanın daha uygun bir yaklaşım olduğu kabul edilmektedir (14-20). Aynı sosyal grup içinde olan kişiler “akran” sayılmakta, akran eğitimi ise “akrandan akrana yapılan eğitim” anlamını taşımaktadır. Akran eğitiminin temeli, bireyin kendi yaş grubunun bilgi, düşünce ve davranışlarından daha çok etkilenmesine dayanmaktadır (21-23). Bu çalışmada, gençlerin güvenli cinsel yaşam ve CYBE konusunda bilgi ve davranışları belirlenerek, akran eğitiminin etkisinin belirlemek amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM Her katılımcının kendisinin kontrolü olduğu, önson değerlendirme şeklinde yürütülen müdahale/deneysel araştırma tipindeki bu çalışmada verilen eğitimin etkisi değerlendirilmiştir (24). Çalışmanın evrenini Şanlıurfa Gençlik Evi, Halk Eğitim Merkezi ve Çıraklık Eğitim Merkezi‟nde kayıtlı gençler oluşturmuştur. Belirtilen evrenden %95 güven düzeyinde, 1,2 desen etkisi ile 1100 gence (ß=0.10, standardize edilmiş etki büyüklüğü (E/S) 0.15 alındığında ulaşılması gereken sayı 935) olasılıklı küme örnekleme yöntemiyle ulaşılması planlanmıştır (25). Etki büyüklüğünün hesaplanmasında daha önce yapılan çalışmaların sonuçları esas alınmıştır (21,26). 2006-2007 yılları arasında yapılan çalışmada, gençler en az 2 ay süresince ulaşılabilecek kişiler arasından seçilmiştir. Çalışmada 1100 gence ulaşılmasına karşın, ön-son testi yanıtlayan 977 gencin verisi değerlendirilmiştir. Çalışmaya katılım %100 iken, formları yanıtlama hızı %88,8‟dir. Akran eğiticilerinin eğitimini yapmak üzere, cinsiyet dağılımı göz önüne alınarak 2 kız ve 2 erkek olmak üzere birinci araştırmacı ile birlikte 3 tıp fakültesi öğrencisi görev almıştır. Eğiticiler Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından “Tiyatro Tabanlı Üreme Sağlığı Eğitici Eğitimi” kursuna katılmışlardır. Akran eğiticileri ise gönüllü olarak bu çalışmada yer almak isteyen, sosyal ilişkileri iyi ve arkadaş çevreleri geniş olan üniversite bölüm www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4) temsilcileri, gençlik evi yönetim kurulu üyeleri, üniversite öğrencileri ve lise öğrencilerinden 9‟u erkek 6‟sı kız olmak üzere toplam 15 gençtir. Eğitim programında; sağlık inancı teorisi, nedene dayalı davranış teorisi, sosyal öğrenme teorisi ve transteoretik modele dayalı olarak UNFPA tarafından geliştirilmiş bir eğitim modülü kullanılmıştır. Eğitim modülünde aşağıdaki konular yer almıştır. • Üreme Organları (Anatomi ve Fizyolojisi) • Aile Planlaması • CYBE/HIV/AIDS • Cinsel Gelişim ve Cinsel Sağlık • Başlıca Cinsel Sağlık Sorunları • Toplumsal Cinsiyet (Gender) • İletişim Teknikleri Yukarıda belirtilen konularla ilgili broşürler hazırlanmış ve UNFPA tarafından geliştirilen eğitim modülleri temel alınmıştır. Eğitimde beyin fırtınası, rol yapma, grup çalışmaları başta olmak üzere interaktif yöntemler kullanılmış, motivasyonu ve grup içinde etkileşimi sağlamak için ısınma oyunlarından yararlanılmıştır. Akran eğiticilerinin aldığı eğitimin yeterliliğini değerlendirmede eğitim öncesi ve sonrası gençlere anketler kullanılmıştır. Akran eğiticilerine ve çalışmaya katılan 1100 gence, araştırmanın varsayımı söylenmemiş; bir başka ifadeyle “farkına vardırmama ilkesi” kullanılmıştır. Araştırmanın saha çalışması için Şanlıurfa Valiliği‟nden izin alınmıştır. Seçilen gençlerden çalışmaya katılmak istediklerini belirten sözlü onamları alınmıştır. Akran eğiticileri her genç ile ortalama 3,4 olmak üzere 2-5 arasında değişen sayıda bir araya gelerek eğitim programını uygulamışlardır. Eğitim verilen yerler incelendiğinde; %65,9‟u gençlerin evleri, %13,8‟i Gençlik Merkezi, diğerleri ise Kur‟an kurslarıdır. Eğitimin etkisini değerlendirmek amacıyla, araştırmacılar tarafından yurtdışı ve yurtiçi çalışmalarda kullanılan sorulardan seçilmiş, „Gençlerin Sağlığı Bilgi ve Davranış Formu‟ hazırlanarak kullanılmıştır. Bu formda 12 sosyodemografik özelliği olan soru, 1 bilgi kaynaklarını ortaya koymayı amaçlayan soru, 43 bilgi sorusu ve 7 cinsel yaşam davranışını araştıran soru yer almıştır. Formun ilk bölümünde, gençlerin sosyo demografik özellikleri (yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, medeni durum, yaşadığı yer, ebeveynlerinin öğrenim durumu, ekonomik durum, üreme sağlığı konularında sorularını paylaştığı kişi), ikinci bölümünde ise, üreme sağlığı ve CYBE ile ilgili bilgi içeren sorular yer almıştır. Gençlerin modern aile planlaması ve yöntemleri hakkında bilgilerini ölçmesi planlanan bu bölümde, RİA, hap, kondom, iğneler, tüp ligasyon, vazektomi, implantlar, geri çekme yöntemleri için; www.korhek.org yöntemi duydum, özelliklerini biliyorum, yöntemi duydum fakat özelliklerini bilmiyorum ve yöntemi hiç duymadım tarzında üç seçenek belirlenmiştir. Ayrıca aile planlaması yöntemleri, güvenli annelik, CYBE hakkında doğru, yanlış ve bilmiyorum seçeneklerini içeren maddeler eklenmiştir. Daha sonra CYBE‟den korunma yöntemlerini öncelik sırasına göre numaralandırmaları istenmiştir. Gençlerin cinsel yaşamlarını içeren; cinsel ilişkide bulunup bulunmadığı, eğer bulunduysa kaç yaşında bulunduğu, kiminle cinsel deneyimini paylaştığı, cinsel deneyiminde korunma yöntemi kullanıp kullanmadığı, kullandıysa hangi yöntemi kullandığı, kondom kullandıysa ne amaçla kullandığı, halen cinsel ilişki yaşayıp yaşamadığı, cinsel ilişki yaşıyorsa kiminle yaşadığı, cinsel ilişkisinde herhangi bir yöntem kullanıp kullanmadığı ve kullanıyorsa hangi yöntemi kullandığı, kondom kullanıyorsa ne amaçla kullandığını içeren sorular yer almıştır. Bilgi puanı hesaplanırken, her bir doğru seçenek için 1 puan verilmiş ve toplamları alınmıştır. Eğitim öncesi ve sonrası anketleri uygulamak üzere 5 öğrenci belirlenmiş ve bu gençlere 1 günlük anket uygulama konusunda eğitim verilmiştir. Ön değerlendirme eğitim öncesinde, son değerlendirme ise eğitimden ortalama 4 ay sonra yapılmıştır. Analizlerde tanımlayıcı istatistikler (sayı, yüzde, ortalama, standart sapma) verilmiştir. Analizlerde bağımsız gruplarda iki ortalamayı karşılaştırmada “t testi”, üç ve daha fazla sayıda ortalamayı karşılaştırmada varyans analizi (çoklu karşılaştırma yöntemlerinden Tukey), bağımlı gruplarda “eşleştirilmiş t testi”, bağımsız gruplarda yüzdeleri karşılaştırmada “ki-kare testi”, bağımlı gruplarda “McNemar ki-kare testi” kullanılmıştır. BULGULAR Araştırmaya katılan 977 gencin %45,1‟i kız, %54,9‟u erkektir. Gençlerin yaş ortalaması ise 19,5±2,9‟dur (kızlar; 19,7±2,8; erkekler 19,4±3,1). Tablo 1‟de cinsiyete göre yaş, öğrenim durumu, medeni durum, yaşanılan yer ve ekonomik durum yer almaktadır. Eğitime alınan gençlerin yaklaşık yarısı (%53,4) lise mezunudur. Medeni durumları incelendiğinde; %87,8‟i bekâr, diğerleri ise sözlü, nişanlı ya da evlidir. Cinsiyete göre yaş, öğrenim durumu ve medeni durumları arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır (p>0.05). 465 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4) Tablo 1: Gençlerin sosyo-demografik özelliklerinin cinsiyete göre dağılımı. Yaş grubu Sayı 15-19 yaş 217 20-24 yaş 224 χ²=2.888; sd:1; p= 0.089 Öğrenim Durumu İlkokul ve altı 46 Ortaokul 48 Lise 229 Üniversite 118 χ²=33.326; sd:3; p= 0.090 Medeni Durum Bekar 386 Sözlü 26 Nişanlı 7 Evli 22 χ²=3.239; sd:3; p= 0.356 En Uzun Yaşanılan Yer İl merkezi 336 İlçe 91 Köy 14 χ²=34.411; sd:3; p= 0.000 Ekonomik Durum İyi 133 Orta 293 Kötü 15 χ²=27.604; sd:2; p= 0.001 Toplam 441 Kız Erkek Toplam %* Sayı %* Sayı %* 49,2 50,8 293 243 54,7 45,3 510 467 52,2 47,8 10,4 10,9 51,9 26,8 40 118 293 85 7,5 22,0 54,7 15,8 86 166 522 203 8,8 17,0 53,4 20,8 87,5 5,9 1,6 5,0 472 21 14 29 88,1 3,9 2,6 5,4 858 47 21 51 87,8 4,8 2,2 5,2 76,2 20,6 3,2 366 97 73 70,3 18,1 13,6 700 188 87 71,9 19,2 8,9 30,2 66,4 3,4 96 394 46 17,9 73,5 8,6 229 687 61 23,4 70,3 6,2 45,1 536 54,9 977 100,0 *Kolon % Gençlerin çoğu yaşantılarının çoğunluğunu il merkezinde geçirmiş olup, kızlar erkeklere göre köyde daha uzun süre yaşamışlardır (p<0.05). Ekonomik durumları sorulduğunda; gençlerin %70,3‟ü orta, %23,4‟ü iyi, %6,2‟si ise kötü yanıtını vermiştir. Gençlerin bildirimlerine göre; kızların ailelerinin ekonomik durumu erkeklere göre daha iyidir (p<0.05). Gençlerin 1 ile 20 arasında değişen sayılarda olmak üzere, ortanca kardeş sayısı 6,0‟dır. Üreme sağlığı ve cinsel sağlık sorunlarını en çok kimlerle paylaştıkları incelendiğinde, kız ve erkekler için de arkadaşlarla paylaşımın daha yüksek olduğu belirlenmiştir (sırasıyla %51,0, %68,5). Ancak kızlar erkeklere göre anneleriyle ve kardeşleriyle daha fazla paylaşımda bulunmaktadır (p<0.05) (Tablo 2). Evli olmayan gençlerin cinsel ilişki yaşantıları incelendiğinde, gençlerin %15,6‟sı cinsel ilişkiyle sonlanan cinsel deneyimlerinin olduğu görülmüştür. 466 Tablo 2: Gençlerin ÜS/CS sorularını en çok kime anlattıklarına göre dağılımı. Anlatılan Kişiler Kız Sayı Erkek %* Sayı %* Toplam Sayı %** Annem 73 16,6 25 4,7 98 10,0 Babam 0 0,0 20 3,7 20 2,0 Kardeşim 83 18,8 16 3,0 99 10,1 Arkadaşım 225 51,0 367 68,5 592 60,6 Diğer** 37 8,4 89 16,6 126 12,9 Paylaşmam 23 /yanıtsız 5,2 19 3,5 42 4,3 Toplam 45,1 536 54,9 977 100,0 441 χ²=140.724; sd:6; p= 0.0001 *Kolon %, ** Diğer seçeneği eş, sağlık personeli, internet gibi yanıtları içermektedir. www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4) Tablo 3: Akran Eğitimi Öncesi Seçilmiş Sosyo-Demografik Değişkenlere Göre Bilgi Puanları. Bağımsız Değişkenler Aile Planlaması Ortalama±ss Cinsel sağlık ve CYBE Ortalama±ss Toplam Bilgi Puanı Ortalama±ss 7,7 ±5,6 9,2 ± 6,0 4.141;0.001 6,5 ± 3,3 6,0 ± 2,6 -2.581;0.010 14,1 ± 8,1 15,2 ± 7,7 2.080;0.038 7,3±5,3 9,6±6,1 -6.407;0.001 5,8±2,9 6,7±3,1 -4.367;0.001 13,1±7,3 16,3±8,2 -6.352;0.001 8,1 ± 5,7 11,8 ± 5,9 -4.356;0.001 6,1 ± 2,9 8,4 ± 2,9 -5.409;0.001 14,3 ± 7,8 20,2 ± 7,9 -5.235;0.001 8,5 ± 5,8 6,7 ± 5,5 2.751;0.006 6,3 ± 2,9 5,3 ± 3,1 2.928;0.003 14,9 ± 7,9 12,1 ± 7,8 3.118;0.002 8,8 ± 5,9 7,6 ± 5,6 3.219;0.001 6,4 ± 2,9 5,9 ± 3,1 2.048;0.41 15,2 ± 7,9 13,6 ± 7,9 3.116;0.002 8,3 ± 5,9 8,6 ± 5,8 8,5 ± 5,8 0.203;0.817 6,2 ± 3,1 6,3 ± 2,9 6,3 ± 2,9 0.260;0.771 14,5 ± 8,2 14,9 ± 7,8 14,8 ± 7,7 0.271;0.763 6,8 ± 5,5 8,6 ± 6,2 8,7 ± 5,8 5.967;0.003 5,6 ± 3,1 6,1 ± 2,9 6,4 ± 2,9 4.159;0.016 12,4 ± 7,8 14,7 ± 8,3 15,1 ± 7,9 6.437;0.002 Cinsiyet Erkek Kız t;p Yaş grupları 10-19 20-24 t;p Medeni durum Bekar Evli t;p Yaşadıkları yer Kent Kır t;p Sosyal güvence Var Yok t;p Annenin eğitimi Okur-yazar değil Okur-yazar İlkokul ve üstü F;p Babanın eğitimi Okur-yazar değil Okur-yazar İlkokul ve üstü F;p Cinsel deneyimlerinin sıklığının cinsiyete göre anlamlı farklılık gösterdiği saptanmıştır (p<0.05). Kızlarda cinsel ilişki deneyimi %1 iken, erkeklerde %27,6‟dır. Gençlerin ilk cinsel ilişki yaşları incelendiğinde kızlarda ortalama 16,0, erkeklerde 1023 yaşları arasında değişmekte olup 17,6±2,2‟dir. İlk cinsel ilişki deneyimi yaşayan erkeklerin %12,9‟u 15 yaş ve altında; %54,6‟sı ise 16-18 yaşları arasında bu deneyimi yaşadıklarını bildirmişlerdir. İlk cinsel ilişki yaşı, gencin öğrenim durumuna, yaşadığı yere ve anne-babanın öğrenim durumuna göre anlamlı farklılık göstermemektedir (p>0.05). İlk cinsel eşler incelendiğinde, evli olmayan gençlerin %43,1‟i kadın seks işçisiyle, %43,3‟ü yakın arkadaş ya da www.korhek.org sevgilisi ile %8,3‟ü de maket ve hayvanlarla ilişkide bulunduklarını bildirmişlerdir. Akran Eğitimi Öncesi ve Sonrasında Bilgi ve Davranış Değişimi Tablo 3‟de görüldüğü gibi, akran eğitimi öncesinde cinsiyet, medeni durum, yaşanılan yer, sosyal güvence ve babanın öğrenimi ile toplam bilgi puanı arasında anlamlı düzeyde ilişki saptanmıştır (p<0.05). Aile planlaması bilgi puanı ve toplam bilgi puanı ortalaması; kızlarda, 20 ve üstü yaşlarda, evli olanlarda, kent merkezinde yaşayanlarda, sosyal güvencesi olanlarda, babası okur-yazar ya da ilkokul 467 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4) ve üstü öğrenime sahip olanlarda, cinsel sağlık ve CYBE bilgi puanı ortalaması ise erkeklerde, 20 ve üstü yaşlarda, evli olanlarda, kent merkezinde yaşayanlarda, babası ilkokul ve üstü öğrenime sahip olanlarda diğerlerine göre anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0.05). Tablo 4‟de araştırmaya katılan 977 gencin eğitim öncesi ve sonrası bilgi puanları yer almaktadır. Eğitim sonrasında aile planlaması ve cinsel sağlık ile CYBE bilgi puanı ortalaması ve her ikisinin toplamından oluşan toplam bilgi puanı ortalaması her iki cinsiyette de anlamlı olarak yükselmiştir (p<0.05). Genel olarak bakıldığında eğitim öncesinde toplam bilgi puanı 14,6 iken, eğitim sonrasında anlamlı olarak 32,6‟ya yükselmiştir. Cinsel aktivitesi devam eden evli olmayan gençlerin ilişkilerinde yöntem kullanma davranışları eğitim öncesi ve sonrasında incelendiğinde, eğitim öncesi evli olmayan gençlerin %28‟i hiçbir yöntem kullanmadıklarını; %11,8‟i geri çekme yöntemini kullandıklarını, %53,8‟i ise modern yöntem kullandıklarını bildirmişlerdir. Eğitim öncesi gençlerin %6,5‟i bu soruyu yanıtlamamıştır. Eğitim sonrası ise sırasıyla %11,8, %4,2, %80,8 ve %3,2 olarak saptanmıştır. Akran eğitimi sonrasında modern yöntem kullanma sıklığı anlamlı olarak yükselmiştir (p<0.05). Kondom kullanan gençlere nedeni sorulduğunda, eğitim öncesinde %39,5‟i “hem gebelik oluşumunu önlemek hem de CYBE‟lerden korunmak” yanıtını verirlerken eğitim sonrasında bu oran %60‟a yükselmiştir. Araştırmaya katılan gençlerin eğitim öncesinde %52,5‟i kondomun nasıl kullanılacağını bilmediğini ifade ederken, eğitim sonrası bu oran %10,8‟e düşmüştür. Her ilişkisinde düzenli olarak kondom kullanan ve kullanmayı düşünen gençlerin yüzdesi, eğitim öncesi %31,8, eğitim sonrası %72,5‟e yükselmiştir. Henüz bir cinsel deneyimi olmayıp ileriki ilişkisinde de kondom kullanmayı düşünmeme oranı eğitim öncesi %3,5 olarak izlenirken, eğitim sonrası %0,8 olarak saptanmıştır (p<0.05). CYBE‟den korunmada güvenli cinsel ilişkinin 3 adımı olan: 1-Evlenene kadar cinsel ilişkiden kaçınma. 2-Tek eşli olma. 3-Çok eşlilik söz konusu ise her ilişkide kondom kullanma. Biçiminde tanımlanan adımlar, gençlere sorulduğunda alınan yanıtlar Tablo 5‟te yer almaktadır. CYBE‟dan korunmada „cinsel ilişkiden kaçınma‟, „tek eşli olma‟ ve „kondom kullanma‟ adımları ayrı ayrı olmak üzere, eğitim öncesi ve sonrasındaki değişimin anlamlı olup olmadığını belirlemek için analiz edildiğinde; her birinin anlamlı ölçüde olumlu yönde değişim gösterdiği belirlenmiştir. Belirtilen adımları bilmeme eğitim öncesinde %77,0-79,9 arasında değişirken, eğitim sonrasında %4,7-6,1 arasında olduğu saptanmıştır (p<0.05). TARTIŞMA Bu çalışmada %45,1‟i kız ve %54,9‟u erkek olmak üzere 15-24 yaşları arasında 977 gencin cinsel yolla bulaşan infeksiyonlar ve güvenli cinsel yaşam konusunda bilgi ve davranışlarını belirleyerek, akran eğitiminin etkisi araştırılmıştır. Eğitim öncesi değerlendirmelere göre, evli olmayan gençlerin %15,6‟sı cinsel birleşme ile sonuçlanan ilişkilerinin olduğunu bildirmişlerdir (Kızlarda %1, erkekler %27,6). Lise öğrencileri arasında cinsel ilişki sıklığı Ercan ve arkadaşlarının (2000) İstanbul‟da yaptıkları çalışmada %16 (kızlarda %3; erkeklerde %42), Aras ve arkadaşlarının İzmir‟de yaptıkları çalışmada ise %32,4 (kızlarda %5,1; erkeklerde %56,6) olarak bulunmuştur (27,28). Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC) tarafından sekiz üniversitede toplam 3101 birinci sınıf öğrencisi üzerinde yapılan çalışmada bu oranlar; %12,2 (kızlar %2, erkekler %22), Şimşek ve arkadaşları tarafından benzer örnekte yapılan çalışmada %13,9 (kızlar %2,5; erkekler %19,3), Kaya ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada kızlarda %4,1, erkeklerde %25,3, beş üniversitede yapılan çalışmada %10,9-%13,5 arasında saptanmıştır (15,29-31). Tablo 4: Akran eğitimi öncesi ve sonrasında cinsiyete göre bilgi puanları. ÖN-TEST Bilgi Puanları Aile planlaması SON-TEST Kız Ortalama ±ss Erkek Ortalama ±ss Toplam Ortalama ±ss Kız Ortalama ±ss Erkek Ortalama ±ss Toplam Ortalama ±ss 9,2 ± 6,0 7,7 ± 5,6 8,4 ± 5,8 22,2 ± 3,1 22,1 ± 3,4 22,2 ± 3,3 ve 6,0 ± 2,6 6,5 ± 3,3 6,2 ± 2,9 10,2 ± 1,9 10,6 ± 1,8 10,4 ± 1,7 Toplam Bilgi Puanı 15,2 ± 7,7 14,1 ± 8,1 14,6 ± 7,9 32,4 ± 4,0 32,8 ± 4,7 32,6 ± 4,4 Cinsel CYBE 468 sağlık www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4) Tablo 5: Gençlerin güvenli cinsel yaşam konusundaki görüşleri. ÖN-TEST Güvenli cinsel yaşam Doğru Kız Sayı (%) Cinsel ilişkiden kaçınmak SON-TEST Doğru Bilmiyorum Toplam Bilmiyorum Toplam Erkek Sayı (%) Kız Sayı (%) Erkek Sayı (%) Doğru Sayı (%) Bilmiyorum Sayı (%) Kız Sayı (%) Erkek Sayı (%) Kız Sayı (%) Erkek Sayı (%) Doğru Sayı (%) Bilmiyorum Sayı (%) 85 (19,3) 140 (26,1) 356 (80,7) 396 (73,9) 225 (23,0) 752 (77,0) 427 (96,8) 490 (91,4) 14 (3,2) 46 (8,6) 917 (93,9) 60 (6,1) Tek eşli olmak 78 (17,7) 138 (25,7) 363 (82,3) 398 (74,3) 216 (22,1) 761 (77,9) 426 (96,6) 491 (91,6) 15 (3,4) 45 (8,4) 917 (93,9) 60 (6,1) Kondom kullanmak 86 (19,5) 113 (21,1) 355 (80,5) 422 (78,9) 199 (20,4) 777 (79,6) 430 (97,5) 501 (93,5) 11 (2,5) 35 (6,5) 931 (95,3) 46 (4,7) Not: Birden fazla seçenek işaretlenmiştir; Her bir güvenli cinsel yaşam adımı için eğitim öncesi ve sonrası doğru-bilmiyorum şeklinde cinsiyete göre gruplamalar yapılarak χ²McNemar testi kullanılarak analiz edilmiştir. Tümü için P<0.05‟in altında anlamlılık saptanmıştır. Yurt dışı çalışmalar incelendiğinde ise, Brezilya‟da 15-17 yaş grubu evli olmayan erkeklerin %64‟ünün, kadınların %13‟ünün; Kore‟de erkeklerin %16‟sının, kadınların %5‟inin cinsel ilişki deneyimleri olduğu bildirilmektedir (32). Diğer çalışmalarla uyumlu olarak cinsel ilişki yaşayanların çoğunluğunu erkekler oluşturmaktadır (15,20,21,26,32). Bu çalışmada ortalama cinsel ilişki yaşı 17,6 olarak belirlenmiş ve diğer yurtiçi çalışmalarla (16,017,9) benzerlik gösterdiği saptanmıştır (1,15,23,24,27,28). Dünya Sağlık Örgütü tarafından birçok ülkede evlilik dışı cinsel aktiviteye başlama yaşının giderek düştüğü bildirilmektedir. Dünyanın bütün bölgelerinde genç insanların çoğunun 10-20 yaşları arasında cinsel ilişkiye başladıkları tahmin edilmektedir (33-34). Cinsel deneyim yaşamış olan gençlerin ilk cinsel eşleri incelendiğinde; %43,1‟i kadın seks işçisiyle, %43,3‟ü yakın arkadaş ya da sevgilisi ile ve %8,3‟ü de maket ve hayvanlarla ilişkide bulunduklarını bildirmişlerdir. ICC tarafından Türkiye‟de yapılmış sekiz üniversite araştırmasının sonuçları incelendiğinde sırasıyla bu frekanslar; %3,5, %46,9, %24,9, %3,3; Şimşek ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada %35‟i sevgili, %31,6‟sı seks işçisi, %19,3‟ü para karşılığı olmaksızın yabancı bir kişi olarak saptanmıştır (29,30,15). Lise öğrencileri üzerinde yapılan çalışmalarda da ilk sırayı yakın arkadaş alırken, ikinci sırayı seks işçileri almaktadır (31). Tayland ve Latin Amerikada‟da da yapılan çalışmalarda da seks işçisiyle ilk cinsel ilişkiyi yaşama sıklığının yüksek olduğu bildirmektedir (34). İlk cinsel ilişkide kullanılan yöntemler incelendiğinde hiç yöntem kullanmama sıklığı %43,5 olarak saptanırken, diğer çalışmalarda da bizim www.korhek.org çalışmamıza benzer şekilde bu frekans %47,6-%64 arasında belirlenmiştir (15,29,30,35). Belirtilen çalışmalarla uyumlu olarak gençlerin %15‟i geleneksel, %36,3‟ü modern yöntem kullandığını ifade etmişlerdir. Bu sonuç yurt dışı çalışmalarla karşılaştırıldığında, İspanya‟da %7, Macaristan‟da %19, Danimarka‟da %70, İngiltere‟de %91‟dir (3234). Müdahale öncesi diğer çalışmalarla uyumlu olarak toplam bilgi puanı kızlarda, evli olanlarda, kent merkezinde yaşayanlarda ve babası ilkokul ve üstü öğrenime sahip olanlarda anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (15,20,31). Bazı çalışmalarda ise annenin öğrenimi ile ilişki saptanırken, babanın öğrenimi ilişkili bulunmamıştır (34). Bu çalışmada da görüldüğü gibi, kentte yaşama ve eğitimli bir ailede büyüme doğru bilgiye erişimde önemli faktörlerdir. Türkiye‟de yaklaşık son 10 yıldır özellikle CYBE ve güvenli cinsel yaşam konusunda bilimsel araştırmalar yapılmakta ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu başta olmak üzere bazı gönüllü kuruluşlar ve üniversiteler tarafından seçilen illerde eğitim programları düzenlenmektedir. Türkiye‟de genç nüfusun yüksek oluşu ve güvensiz cinsel davranışların sorun olarak belirlenmesiyle birlikte Sağlık Bakanlığı tarafından da son yıllarda “Genç Dostu Yaklaşım” temelinde üreme sağlığı merkezlerinin kurulması ve sağlık personelinin eğitimi çalışmaları yapılmaktadır. Ancak, bu çalışmanın ve benzer araştırmaların bulguları, gençlerin bilgi kaynaklarının çoğunlukla arkadaş çevreleri olduğunu göstermektedir. Gençlere akran eğitimi öncesinde sahip oldukları bilgileri nereden öğrendikleri sorulduğunda, yaklaşık %61‟i arkadaş yanıtını vermiştir. Lise, üniversite ve toplum örneklerinde yapılan çalışmalarda da bilgi kaynağı 469 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4) olarak çoğunlukla arkadaşlar bildirilmiştir (1,15,29,30,34-41). Gençlerin riskli ve güvenli davranışları üzerinde kendi akran grubunun etkisi bulunmaktadır. Çünkü, her birey özellikle yaş ve gelişimsel dönemler açısından benzer bireylerle iletişim içindedir. Dolayısıyla, özellikle cinsel sağlık gibi tabu sayılan konularda önemli bilgileri akranlarıyla paylaşmaları kaçınılmazdır. Bu araştırmada, araştırmaya katılan 977 gencin eğitim öncesi ve sonrası bilgi puanları incelendiğinde, akran eğitimi öncesinde toplam bilgi puanı 14,6 iken, sonrasında anlamlı olarak 32,6‟ya yükselmiştir. Akran eğitimi modeli kullanılarak yapılan diğer çalışmalarda da bilgi puanının anlamlı olarak yükseldiği saptanmıştır (21,40-48). Akran eğitiminde etkin rol alan bireylerin toplumsal roller açısından ortak ilgi alanlarına sahip olduğunda bilgi aktarımı da daha kolay olmaktadır. Genç akran eğiticileri, nasıl davranılması ya da neyin bilinmesi gerektiği konusunda konferanslar veren yetkililer olarak algılanmamakta, hatta genç olmanın anlamını ve güçlüklerini bilen, bazı konularda daha bilgili arkadaşlar olarak algılanmaktadırlar. Bilgiyi kendi anlayabilecekleri düzeyde, oyunlaştırarak aktarmaları önemli kolaylaştırıcılar olmakta ve tamamlayıcı bir yaklaşım oluşturmaktadır. Akran eğitimi müdahalesi sonrasında, güvenli cinsel yaşam kapsamında yer alan CYBE‟den korunmak için cinsel ilişkiden kaçınmak, tek eşli olmak ve her ilişkide kondom kullanma adımları incelendiğinde, her birinin anlamlı ölçüde olumlu yönde değişim gösterdiği saptanmıştır. Belirtilen adımları bilmeme eğitim öncesinde %77,0-79,9 arasında değişirken, eğitim sonrasında %4,7-6,1‟e düşmüştür. İlişki sırasında yöntem kullanma durumu incelendiğinde, diğer çalışmaların bulgularıyla uyumlu olarak aktif cinsel yaşamı olan gençlerin modern yöntem kullanma sıklığı %53,8‟den %80,8‟e yükselirken, hiçbir yöntem kullanmama ise %28‟den %11,8‟e düşmüştür. Randomize klinik deneyler ve meta analizler de bizim çalışmamızın sonuçlarına benzer şekilde, akran eğitimi programlarının bilgi puanını yükselttiğini, cinsel ilişkiye başlama yaşını geciktirdiğini, cinsel ilişki sıklığını azalttığını, cinsel eş sayısını azalttığını ve başta kondom olmak üzere modern kontraseptif yöntem kullanımını arttırdığını göstermiştir. Bu sonuçlar farklı ülkelerde ve farklı izlem sürelerinde yapılan çalışmalarda da ortaya konulmuştur (17,21,42-51). Akran eğitimi, küçük grup tartışması, küçük yarışmalar ve ısınma ve roloyunlarını içeren katılımlı bir yöntemdir. Özellikle iyi yapılandırılmış oyunlar sağlık eğitiminde hedefe ulaşmayı kolaylaştırmaktadır. Ayrıca, akran eğitimi modelinin temelinde sosyal bilişsel teori de yer 470 almaktadır. Böylece gençlerin akranlarının davranışlarını örnek alması ve gözlemlemesi güvenli bilgi ve davranışların kazanılmasında yararlı olmaktadır. SONUÇ ve ÖNERİLER Sonuç olarak, bu çalışmada gençlerin üreme sağlığı ve cinsel yolla bulaşan infeksiyonlardan korunma konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları, güvenli cinsel yaşam adımlarını bilmedikleri ve akran eğitimi modeli kullanılarak yapılan müdahale sonucunda, gençlerin olumlu yönde bilgi ve davranış değişimi gösterdikleri saptanmıştır. Bu çalışmanın en büyük sınırlılığı, gençlerdeki davranış değişikliğininin ortalama 2 ay sonra değerlendirilmesidir. Eğitim verilen gençlerin belirli sürelerle izlenmesi yapılan müdahalenin uzun dönemli etkisini görmede yararlı olacaktır. Öncelikli halk sağlığı sorunları içerisinde yer alan güvenli cinsel yaşam ve cinsel yolla bulaşan infeksiyonların kontrolünde, diğer halk sağlığı sorunlarında olduğu gibi, geçerli olan önleme yolları sağlık eğitimi ve sağlık yönetimidir. Sağlık eğitimi ve sağlık yönetiminin ise, hedef kitlenin özellikleri göz önüne alınarak planlanması ve uygulanması gerekmektedir. Bu çalışmanın sonuçlarına dayalı olarak: • Açılmakta olan gençlik sağlığı ve gençlik merkezlerinde görev alan sağlık çalışanlarına sağlık eğitimi yöntemleri kapsamında akran eğitiminin öğretilmesi, • Akran eğitimini alan sağlık çalışanları yoluyla hizmet verilen bölgede seçilecek gençlerin akran eğiticisi olarak yetiştirilmesi, • Gençlik sağlığı hizmetlerinin yönetimi çerçevesinde; eğitimin kapsam ve ulaşılabilirliğinin arttırılması için bu merkezlerde yetiştirilen gençlerin sağlık personeli ile koordineli çalışmalarının sağlanmasının kontrol programlarının başarısını arttıracağı düşünülmektedir. TEŞEKKÜR Bu çalışmaya maddi katkılarından dolayı Willows Foundation‟a akran eğiticisi olarak belirlenen Harran Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri Kulübü ve Şanlıurfa Gençlik Evi öğrencilerine, eğitici eğitimi desteği için Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu‟na teşekkür ederiz. www.korhek.org TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4) KAYNAKLAR 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Bertan M. Introduction. In: Adolescence and Adolescent Reproductive Health. Ankara. International Children‟s Center Meteksan AŞ, 2003, p. 118-123. Kreipe RE, McAnarney ER. Psychosocial aspects of adolescent medicine. Semin Adolescent Med. 1985; 1(1): 33-45. Ferguson KJ. Health Behavior. In: Robert B. Walliace, eds. Fourteenth Maxcy _ RobenauLast Public Health & Preventive Medicine. Connecticut. Appleton And Kange Stanford, 1998, p. 811-816. Kaufman CE, DeWet T, Stadler J. Adolescent pregnancy and parenthood in South Africa. Studies in Family Planning. 2001; 32(2): 147– 160. Shinner M. Defining peer education. J Adolesc. 1999; 22: 555-566. Şatırlar MH, Kabukçu C, Aktan A. Çocuk ve Adolesanın Üreme Sağlığı; Sağlıklı Nesiller İçin Yaşamsal Önemi. Türkiye Klinikleri J Pediatr Sci. 2006; 2(1): 1-5. Kirby DB, Laris BA, Lori A. Sex and HIV education programs: their impact on sexual behaviors of young people throughout the world. Journal of Adolescent Health. 2007; 40: 206217. World Health Organization. The second decade: improving adolescent health and development programme brochure. Geneva: WHO, Department of Child and Adolesent Health and Development, 1998. Boyer BC, Sieverding J, Siller J, Gallaread A, Chang YJ. Youth United Through Health Education: community-level, peer-led outreach to increase awareness and improve noninvasive sexually transmitted infection screening in urban African American youth. Journal of Adolescent Health. 2007; 40(6): 499-505. Division of STD Prevention, Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Disease Surveillance; 2001. Atlanta, GA: Department of Health and Human Services. Mantell JE, Harrison A, Hoffman S, Smit JA, Stein ZA, Exner TM. The Mpondombili Project: preventing HIV/AIDS and unintended pregnancy among rural South African school-going adolescents. Reproductive Health Matters. 2006; 14(28): 113-122. Pettifor AE, Rees, HV, Kleinschmidt I, et al. Young people‟s sexual health in South Africa: HIV prevalence and sexual behaviors from a nationally representative household survey. AIDS. 2005; 19: 1525-1534. www.korhek.org 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 Booth RE, Watters JK. How effective are riskreduction interventions targeting injecting drug users? AIDS. 1994; 8: 1515-1524. Sieverding J, Boyer CB, Siller J, Gallaread A, Krone M, Chang YJ. Youth United through Health Education: building capacity through a community collaborative intervention to prevent HIV/STD in adolescents residing in a high STD prevalent neighborhood. AIDS Educ Prev. 2005; 17(4): 375-385. Şimşek Z, Koruk İ, Altındağ A. Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi birinci sınıf öğrencilerinin riskli sağlık davranışları. Toplum Hekimliği Bülteni. 2007; 26(3): 19-24. Fongkaew W, Fongkaew K, Suchaxaya P. Early adolescent peer leader development in HIV prevention using youth-adult partnership with schools approach. J Assoc Nurses AIDS Care. 2007; 18(2): 60-71. Ford K, Wirawan DN, Suastina SS, Reed BD, Muliawan P. Evaluation of a peer education programme for female sex workers In Bali, Indonesia, Int J STD AIDS. 2000; 11(11): 731733. Hull TH, Hasmi E, Widyantoro N. Peer educator ınitiatives for adolescent reproductive health projects in Indonesia, Reproductive Health Matters. 2004; 12(23): 29-39. Holt K. Gynecologic infections. Emerg Med Clin North Am. 2003; 21: 631-648. Özvarış ŞB. Adölesanlarda üreme ve cinsel sağlığı. Sosyal Pediatri Dergisi (Özel Sayı Eylül). 2005; 124-129. Ozcebe H, Akın L. Effects of peer education on reproductive health knowledge for adolescents living in rural areas of Turkey. Journal of Adolescent Health. 2003; 33: 217-218. World Health Organization. The Health Of Young People: A Challenge And A Promise, Geneva. 1993. World Health Organization. Counselling skills training in adolescent sexuality and reproductive health, a facilitator‟s guide”, Geneva, Switzerland. 1993. Grady D, Cummings SR, Hulley SB. „Designing an experiment: Clinical trialls II.‟ Designing Clinical Research. (Eds.: Stephen B. Hulley, Steven R. Cummings, Warren S. Browner, Deborah Grady, Normal Hearst, Thoman B. Newman). Lippincott Williams and Wilkins, 2001, p. 167-169. Browner WS, Newman TB, Cummings SR, Hulley SB. Estimating sample size and power: The nitty-gritty. Designing Clinical Research. (Eds: Stephen B. Hulley, Steven R. Cummings, Warren S. Browner, Deborah Grady, Normal Hearst, Thoman B. Newman). Lippincott Williams and Wilkins, 2001, p. 85. 471 TAF Preventive Medicine Bulletin, 2011: 10(4) 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 472 Sun X, Zhou JF, Yan F, Yin Q, Mao J, Huang C, Tao B. Study of Peer-led Intervention on Reproductive Health Education and AIDS Prevention in Joint Venture Factories in Kunshan County. Journal of Reproduction & Contraception. 2007; 18(2): 133-144. Ercan O, Alikasifoğlu M, Erginöz E, et al. İstanbul lise gençlerinde riskli davranısların sıklığı ve cinsiyete göre dağılımı (Cerrahpasa Gençlik Sağlığı Arastırması 2000). Türk Pediatri Arsivi. 2001; 36(4): 199-211. Aras Ş, Semin Ş, Gunay T, Orçin E, Ozan S. Sexual attitudes and risk-taking behaviors of high school students in Turkey. J Sch Health. 2007; 77(7): 359-366. Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC). Üniversite Birinci Sınıf Öğrencilerinin Adölesan Dönemi Konusundaki Bilgi ve Yaşam Tarzlarının Belirlenmesi Araştırması. Ankara. Meteksan Matbaacılık, 2007. Üniversite Gençlerinin Cinsel ve Üreme Sağlığı, Beş Üniversite Çalışması (özet raporu). Sağlık ve Sosyal yardım Vakfı-Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi-Hacettepe AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi, 2006. Kaya F, Serin Ö, Genç A. Eğitim Fakültesi Birinci Sınıf Öğrencilerinin Cinsel Yaşamlarına İlişkin Yaklaşımlarının Belirlenmesi. Kor Hek. 2007; 6(6): 441-448. Agha S. An evaluation of the effectiveness of a peer sexual health intervention among secondary school students in Zimbia. AIDS Educ and Prevention. 2002; 14: 269-281. LaChausse R. Evaluation of the positive prevention HIV/STD curriculum for students grades 9–12. Am J Health Educ. 2006; 37: 203209. World Health Organization. Sexually Transmitted İnfections, Issues in Adolescent Health and Developmend. Geneva. 2004. Akın A, Özvarış ŞB. Adölesanların cinsel ve üreme sağlığını etkileyen faktörler projesi. Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi. 2003. Karl LD. Gabriele R. Sexually transmitted infections among adolescents. The need for adequate health service, World Health Organization. 2005. p. 5-15. Jemmott JB 3rd, Jemmott LS, Braverman PK, Fong GT. HIV/STD risk reduction interventions for African American and Latino adolescent girls at an adolescent medicine clinic: a randomized controlled trial. Arch Pediatr Adolesc Med. 2005; 159: 440-449. Villarruel AM, Jemmott LS, Jemmott JB. 3rd. Designing a culturally based intervention to 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 reduce HIV sexual risk for Latino adolescents. J Assoc Nurses AIDS Care. 2005; 16(2): 23-31. Kirby D, Baumler E, Coyle K, et al. The “Safer Choices” intervention: Its impact on the sexual behaviors of different subgroups of high school students. J Adolesc Health. 2004; 35: 442-452. Stephenson JM, Strange V, Forrest S, et al. Pupil-led sex education in England (RIPPLE study): cluster-randomised intervention trial. Lancet. 2004; 364(9431): 338-346. Sezgin B, Akın A. Adölesan dönemi üreme sağlığı. Sağlık ve Toplum Dergisi. 1998; 8(3-4): 27-32. Green EC, Halperin DT, Nantulya V, Hogle JA. Uganda‟s HIV prevention success: the role of sexual behavior change and the national response. AIDS and Behavior. 2006; 10: 335346. Tydén T, Bergholm M, Hallén A, et al. Evaluation of an STD-prevention program for Swedish university students. J Am Coll Health. 1998; 47(2): 70-75. Vaz RG, Gloyd S, Trindade R. The effects of peer education on STD and AIDS knowledge among prisoners in Mozambique. Int J STD AIDS. 1996; 7(1): 51-54. Gallant M, Maticka-Tyndale E. School-based HIV prevention programmes for African youth. Social Science and Medicine. 2004; 58: 13371351. Caron F, Godin G, Otis J, Lambert LD. Evaluation of a theoretically based AIDS/STD peer education program on postponing sexual intercourse and on condom use among adolescents attending high school. Health Educ Res. 2004; 19(2): 185-197. Kvalem IL, Sundet JM, Rivø KI, Eilertsen DA, Bakketeig LS. The effect of sex education on adolescents' use of condoms: applying the Solomon four-group design. Health Educ Q. 1996; 23(1): 34-47. Saroj P, Rajesh, K, Indarjeet, Arun KA. Reproductive Health Education Intervention Trial. Indian Journal Pediatrics. 2005; 72: 287292. Solomon MZ, DeJong W. Recent sexually transmitted disease prevention efforts and their implications for AIDS health education. Health Educ Q. 1986; 13(4): 301-316. Van Rossem R, Meekers D. An evaluation of the effectiveness of targeted social marketing to promote adolescent and young adult reproductive health in Cameroon. AIDS Educ Prev. 2000; 12(5): 383-404. Bailey RC, Moses S, Parker C. Male circumcision for HIV prevention in young men in Kisumu Kenya: a randomised controlled trial. Lancet. 2007; 12: 369. www.korhek.org