Kuran-ı Kerim

advertisement
.:. Temiz Yaþam .:. >>===>> Temiz Bir Dünya Ýçin...
Kuran-ý Kerim
Editör oGuz Aras
25 12 2007
Son Güncelleme 19 01 2008
Kur'an-ý Kerim Kur'an, Arap diliyle gelmiþ ilahi vahiyler topluluðudur. Ýlk kelimesi "oku" anlamýna gelen "ikra"dýr. Mekke'de
inmeye baþlamýþtýr. Bu iniþin Ramazan ayýnda olduðu Bakara suresi 185. ayette, Kadir gecesine rastladýðý ise Kadir suresinde
bildiriliyor. Niçin Arapça Ýndi?Kuran'ýn niçin Arapça indiði, yine Kuran'da açýkça belirtiliyor:Ýbrahim suresi 4. ayet: "Biz her
peygamberi, kendi milletinin lisaný ile gönderdik, ta ki onlara hakikatleri iyice açýklasýn..."Fussilet suresi 44. ayet: "Eðer biz
Kuran'ý yabancý bir dille gönderseydik derlerdi ki: 'Neden, onun ayetleri açýkça beyan edilmedi. Dil yabancý, muhatap arap! Olur
mu böyle þey?"Þura suresi 7. ayet: "Böylece sana arapça bir Kuran vahy ettik ki sen anakent olan Mekke ile bütün etrafýný uyarý
irþad edesin ve gerçekleþeceðinde hiç þüphe olmayan mahþer günündeki büyük buluþmayý haber veresin."Vahyin baþlangýcýnd
Muhammed 40 yaþýndaydý ve miladi olarak tarihi 610'dur. Ýlk vahiy Mekke yakýnlarýndaki Nur daðýndaki Hira adlý bir maðarad
gelmiþtir. Hz. Muhammed'in peygamberlik görevini alýþýndan ölümüne (632) kadar geçen süre içinde yaklaþýk 23 yýl (net olarak
ay 22 günde)'da inmiþtir. Bunun ilk 13 yýllýk suresi Mekke'de, diðer kýsmý Medine'de geçmiþtir. Ayetlerin ToplanmasýVahiyler H
Peygamber'in mucize hafýzasýnda korunuyordu. Bu, A'la suresi 6 ayette de belirtiliyor: "(Ey Peygamberim!) Sana okutacaðýz
da sen unutmayacaksýn."Gelen vahiyler sahabilere teblið ediliyor; bu teblið üzerine ayetler, önce Vahiy Katipleri adý verilen
sahabilerce yazýlýyordu. Yassý taþ parçalarýndan papirus, deri, bez, yassý kemikler, hurmal dalý gibi her türlü yazý yazýlabilece
malzeme kullanýlýyordu. Araplar'ýn "sahife" dedikleri bu malzemeler kaðýttan daha dayanýklýydý. Vahiy katipleri, aralarýnda Hz.
Peygamber'in ölümünden sonra halife seçilen Ali, Ebubekir, Osman, Ömer'in de bulunduðu 42 kiþiden oluþuyordu.Hz.
Muhammed'in melek Cebrail aracýlýðýyla aldýðý vahiylerin toplamý olan Kuran, semavi dinlerin de bir özetidir. Kuran, önceki
peygamberlere gelen vahiylerin insanlar tarafýndan zamanla bozulduðunu söyleyerek sýk sýk düzeltmeler yapar. Ve kendisini,
önceki peygamberlere gelen esas vahiylerin de bir kaynaðý olarak gösterir.Kuran daha ilk ayetlerinden birinde (Bakara suresi
2. ayet) kendisini, "içinde kuþku ve çeliþmenin yer almadýðý kitap" olarak ifade eder. "Kitap" deyimi Kuran'da 250'den fazla yerde
geçer. Kuran, "kitap" tabiriyle ayrýca Zebur, Tevrat, Ýncil gibi diðer peygamberlere gelen vahiylerin bir kýsmýný da anar. Þifa,
Hidayet, Rahmet, Hikmet, Hak, Furkan sözcüklari de Kuran'ýn diðer adlarýdýr. Kuran adý ise 70 kez geçer. Kuran kelime anlamý
olarak, bazý bilimadamlarýna göre, "kutsal yazýlarý okuma, ders"; bazý bilimadamlarýna göre de "toplamak, biraraya getirmek,
okumak" anlamýna gelmektedir. Kuran bir ayetler topluluðudur. Ayet, Yaradan'la yaratýlan arasý iliþkide, anlamý olan her þey
demektir. Birkaç cümleden oluþan ayetler bulunduðu gibi, bir cümleden oluþan ayetler hatta bir harften oluþan ayetler de var.
Örneðin, Kuran'ýn en uzun ayeti olan Bakara suresinin 282. ayeti, tam bir sayfa olup 30'a yakýn cümleden oluþuyor. Bunun
yanýnda, Yasin suresinin ilk ayeti iki harften meydana geliyor.Kalem'e yemin eden Kitap!Ýlahi mesajlar, bir ayet olarak
geldiði gibi, birçok ayetten oluþan bir küme halinde de gelmiþtir. Örneðin Hz. Peygamber'e ilk gelen vahiy 5 ayetten oluþuyor. Ala
suresinin ilk beþ ayeti þöyle: "Yaratan Rabbinin adýyla oku. Ýnsaný bir kan pýhtýsýndan yaratmýþtýr O. Oku... Senin Rabbin son
derecede cömerttir. Öðrettiðini kalemle öðretmiþtir O. Ýnsana bilmediðini öðretmiþtir O."Ýkinci olarak inen ayetler ise Kalem sure
ayetleridir. "Nun. Kalem'e ve onun satýr satýr yazdýklarýna and olsun..." Görüldüðü gibi, Kuran, mesajlarýný okumak, kalem, yaz
öðretmek ve öðrenmek kavramlarý üzerine kurmuþtur. Son inen ayet ise Maide suresinin 3. ayetidir: "Bugün sizin için dininizi en
mükemmel biçimde tamamladým; üzerinizdeki nimetimi bütünleþtirdim ve size din olarak Ýslam'ý seçtim."Kuran'da bulunan ayet,
kelime ve harf sayýsýnda, Kuran'ýn yazýlýþ biçimlerine ve ayetlerin baþlama ve sona ermesi hakkýndaki Ýslam araþtýrmacýlarýn
kabullerine göre, deðiþik görüþler var. Genel kabul, Kuran'ýn 6666 ayet olduðu þeklinde. Kuran'da 114 sure bulunuyor. Sure,
ayetlerden oluþan belirli bölümlerin adýdýr. Resmi sýralamaya göre, bunlarýn ilki Fatiha, sonuncusu Nas suresidir. Ýniþ sýrasýna
ise, ilk sure Alak, son sure Nasr suresidir. Surelerin bir kýsmý sayfalar uzunluðunda bir kýsmý ise sadece 1 satýrdýr. Ama hiçbir
sure, tek ayet deðildir. En kýsa sureler olan Kevser ve Ýhlas sureleri birer satýr olup, birincisi üç, ikincisi dört ayettir. Buna karþýlý
en uzun sure olan Bakara, 286 ayet ve 48 sayfadýr. 9. sure olan Tevbe suresi hariç tüm sureler besmele ile baþlar. Besmele
Kuran'ýn ilk cümlesidir. Surelerin adlarý Kuran'ýn metninden deðildir. Hz. Peygamber tarafýndan konmuþtur. Ýndiriliþ AmacýKura
Kerim, hikmet, felsefe, sanat ve deneysel bilimlere yer vermesi nedeniyle klasik anlamda bir din kitabý deðildir. Kuran,
kainatta boþluk, anlamsýzlýk ve raslantý kabul etmez. Kuran'ýn temel konusu tevhit (birlik)tir. Bu, Yaratýcý Kudret'in birliðidir.
Kuran bu kudrete, "Allah" demektedir. Tek Allah inancýnýn (tevhid) adeta yeryüzünden silindiði bir dönemde inerek, insanlýðý
karanlýktan nura çýkarmak istemiþtir. Kuran'ýn en büyük mucizesi üslubunda yatar. Kronolojik ve sistematik bir kitap deðildir.
Hayatýn yeni gerekliliklerini ve þartlarýný birer neden olarak göstererek, insanlýða vermek istediklerini parçalar halinde sunmuþtu
Kuran, Allah kelamý olduðu gibi, tertibi de Allah'ýn tertibidir. Vahyin Hz. Peygamber'e geliþine aracýlýk eden Cebrail adlý melek
yine Allah'tan aldýðý emirle her ayetin konmasý gereken yeri Hz. Peygamber'e gösteriyordu. Ayrýca her yýl o ana kadar gelmiþ
bulunan Kuran vahiylerini karþýlýklý okuyarak, ayetlerin, olmalarý gereken yerde bulunup bulunmadýklarýný kontrol ediyorlardý.
"mukabele", Hz. Peygamber'in öldüðü yýlda, 2 defa yapýlmýþ; Hz. Peygamber buna bakarak vahyin bitmek üzere olduðunu ve ö
yaklaþtýðýný anlamýþtýr. Hz. Muhammed'in peygamberlik hayatýnýn bir kýsmý Mekke'de bir kýsmý da Medine'de geçmiþtir. Mek
geçen süre boyunca inen ayetlere ve bunlarýn oluþturduklarý surelere Mekki, diðerlerine Medeni denir. Mekki vahiyler, genellikle
Kuran'ýn mesajýnýn Allah, insan, hayat, kainat, ölüm ve ölümötesi gibi en evrensel kavramlarýna aðýrlýk verir. Ýslam'ýn daha ço
metafizik yapýsýnýn iþlendiði Mekki sureler, kýsadýr. Hitaplar hemen tamamen "ey insan" veya "ey insanoðlu" þeklindedir.Meden
vahiyler ise genellikle toplumun günlük hayatla ilgili ihtiyaçlarýný dikkate alýr. Ýslam toplumunun hukuksal yapýsýnýn verildiði bu
ayetlerde hitaplar genellikle "ey inananlar" þeklindedir. Sadece Araplara mý gönderildi?Bu hitaplar, ayný zamanda, Kuran'ýn
sadece Araplara deðil, bütün insanlýða gönderildiðini ifade eder. (Kalem suresi 52. ayet: "Oysa O, bütün alemlere gönderilmiþ bir
uyarýdan baþka bir þey deðildir.") Kuran araþtýrmacýlarýna göre, ayetlerde geçen "alemler için" ifadesinin kullanýlmasý, Kuran'ý
bile aþtýðýný ve bizim ötemizdeki alemlere, yýldýzlara, gezegenlere yöneldiðini de gösterir.Mekke'de, Hicret'ten önce inen surele
sayýsý 83, Medine'de Hicret'ten sonra inen surelerin sayýsý ise 29 kabul edilir. 29. sure olan Ankebut ile 83. sure olan
Mutaffifin surelerinin Mekke veya Medine'de iniþi hakkýnda Ýslam bilginleri tereddüte düþmüþtür. Kuran'ý ilk toplayan ve bugünkü
getiren, Hz. Peygamber'dir. Halife Ebubekir, daha önce yazýlmýþ bulunan Kuran sayfalarýnýn biraraya getirilmesini saðlamýþtýr.
http://temizyasam.net/php
Joomla TR!
Oluþturma: 10 October, 2017, 01:20
.:. Temiz Yaþam .:. >>===>> Temiz Bir Dünya Ýçin...
halife Osman zamanýnda çoðaltýlmýþtýr. Kuran biraraya getirilirken sureler, bazý sahabiler tarafýndan iniþ sýralarýna göre düze
buna göre, önce Mekke'de inen sureler, sonra da Medine'de inenler yer almýþtýr. Ancak, bugün elimizde olan tertip,
resmileþmiþtir. Kuran okumanýn tek bir þartý vardýr ve bu Nahl suresi 98. ayette belirtilmiþtir. Bu þart, okumaya baþlarken þeytan
Allah'a sýðýnmak, bir baþka deyimle "euzu" çekmektir. "Ýmdi, Kuran okuyacaðýn zaman, o kovulmuþ þeytandan Allah'a sýðýn."N
yorumlanmalý?Kuran, ilk yazýlý ve onaylý metin haline getirildiði 656 yýlýndan bu yana, yani 14 yüzyýldan beri, kuþaktan kuþaða
süregelen, Allah tarafýndan korunan ilahi kitaptýr. Kuran'ýn nasýl yorumlanacaðý yine Kuran'da açýkça belirtilmiþtir. Al-i Ýmran s
7. ayet: "Bu muazzam Kitabý sana indiren O'dur. Onun ayetlerinin bir kýsmý muhkem olup (anlamý açýk seçik anlaþýlanve
kararsýzlýða yol açmayan) bunlar Kitabýn esasýdýr. Ayetlerin bir kýsmý ise müteþabihtir (yoruma açýk ve örnek olarak bildirilen)
Kalblerinde eðrilik olanlar sýrf fitne çýkarmak, insanlarý saptýrmak ve kendi arzularýna göre yorumlamak için müteþabih kýsmýna
tutunup onlarla uðraþýp dururlar. Halbuki onlarýn hakikatini, gerçek yorumunu Allah'tan baþkasý bilemez. Ýlimde ileri gidenler: 'B
ona olduðu gibi inandýk. Hepsi de Rabbimizin katýndan gelmiþtir' derler. Bunlarý ancak tam akýl sahipleri düþünüp anlar ve þöyle
yalvarýrlar."
Türkiye'de ilk Türkçe Kuran-ý Kerim meali, 1924 yýlýnda yayýnlanmýþtýr.
KURAN-I KERÝM NEDÝR ?
Kur'ân veya Kur'ân-ý Kerîm (Arapça: 'DB1"F ve ya 'DB1"F 'DC1JE), müslümanlarýn Muhammed'e Allah tarafýndan Cebrail
aracýlýðýyla vahiyler þeklinde, sözlü olarak gönderildiðine inandýklarý kitap. Ýlk kez 7. yy'da Arapça olarak kaleme alýnmýþtýr. F
ile baþlayýp, Nas Sûresi ile sona erer.
Kökenbilim..
Kur'ân sözcüðü Arapça'da QRE (qare'e/kare'e) (okudu) sözcüðünün sülasi (üç harfli kelime kökü sistemine göre) mastarýdýr. "Ok
"okunan" "okuyuþ" "okuma" anlamlarýný ifade eder. Kerîm, "soylu, asil" ve "eli açýk, cömert" anlamlarýna gelen Arapça kökenli b
kelimedir [1].
Kur'ân ayrýca Kelamullah, Kitabullah, Furkan, Tenzil, Mushaf, Kitab, Nur ve Ümmülkitap isimleriyle bilinir.
Ýslam'a göre Allah Kuran'ý ikinci bir isim olarak “Kitap”, olarak adlandýrmak suretiyle, daha en baþtan itibaren,
bu metnin yazýlý hale getirilmesinin önemine iþaret etmiþtir. [2]
Mushaf..
Kur'an'ýn bugünkü haliyle kitap halinde toplanýlmýþ þekline "Mushaf" denir. Mushaf, “iki kapak arasýndaki sayfalar&rdquo
anlamýna gelir [3]. Habeþçe miþhaf kelimesinden gelir.
Kur'an-ý Kerim ayetleri, Hz. Muhammed'in saðlýðýnda hurma yapraklarý, deri ve kemik üzerine yazarak kaydediliyordu.
Kuranýn mushaflaþmasý, ancak vahyin tamamlanmasýndan sonra mümkündü. O zamana kadar nihai düzeni içine konmamýþ ol
metin, Ebu Bekir tarafýndan mushaf haline getirtildi. [4]
Hz.Ebû Bekir'in halifeliði sýrasýnda Kur'an-ý Kerîm toplanýp iki kapak arasýnda kitap haline getirilince, uygun bir isim aranmýþ,
Abdullah b. Mes'ud'un "Habeþistan'da bir kitap gördüm, ona 'miþhaf' adýný vermiþlerdi" demesi üzerine, halife tarafýndan bu isim
uygun bulunmuþtur [5].
Kuran'ýn bugünkü diziliþi ile mushaflaþmasý ise Halife Osman zamanýnda gerçekleþmiþtir. Osman tarafýndan toplanan Kur'an
Heyeti, Kur'an'dan olmayan dipnot ve tefsir notlarý imha etmiþ, geri kalanlar da Osman'ýn veziri tarafýndan dizilmiþtir. Bu
diziliþe göre Kur'an 114 adet bölümden (sure) oluþur. Sureler genellikle surenin içerdiði ayetlerin konulardan birine göre verilen
Arapça isimlerle anýlýrlar. Sureler kronolojik bir sýrada (iniþ sýrasýnda) düzenlenmemiþtirler. Kuran'ýn sýralanýþýnýn mucizevi o
inanýlýr. Yaygýn hatanýn aksine günümüzde elde bulunan Kur'an 6666 deðil, 6236 ayet barýndýrýr
Cüz, sûre, âyet, vahiy ..
Kur'an-ý KerimKur'an'ýn bölünmüþ olduðu 30 parçadan (fasikül) her birine cüz denir.
Kuran, “sûre” adý verilen bazý ana bölümden oluþur. Kur'an 114 sûreden müteþekkildir. Bu surelerin 86'sý
Mekke'de, 28'i Medine'de gelmiþtir. Medine'de gelen sureler Bakara, ali imran, enfal, ahzab, maide, mümtahine, nisa, zilzal,
hadid, muhammed, rad, rahman, dehr, talak, beyyine, haþr, nasr, nur, hac, münafikun, mücadele, hucurat, tahrim, cuma,
tegabun, saf, feth ve berae'dir.
Her bir sure de “ayet” adý verilen parçalardan müteþekkildir. Ayetler bir kelime ila bir sayfa arasýndadýr.
Allah tarafýndan peygamberlerine bildirilen buyruk ve düþüncelere vahiy denir [6]. Vahiy peygamberlere doðrudan veya
melekler gibi aracýlar vasýtasýyla bildirilebilir.
http://temizyasam.net/php
Joomla TR!
Oluþturma: 10 October, 2017, 01:20
.:. Temiz Yaþam .:. >>===>> Temiz Bir Dünya Ýçin...
Ýslam'a göre vahiyler Hz. Muhammed'e Cebrail meleði aracýlýðýyla gönderilmiþtir. Kuran metninin tamamlanmasý, 610 - 632 yý
arasýnda, yaklaþýk 23 yýlda gerçekleþmiþtir. Kur'an Hz. Muhammed hayatta iken kitap-mushaf haline getirilmemiþtir. Kur'an'ý ya
vahiy katipleri: Zeyd ibn Sabit baþkanlýðýnda Ömer, Osman, Ali, Talha, Sad, Ebu Derda, Mikdad, Übey ibn Kab, Ebu Musa elEþari ve Abdullah ibni Mesud'dur.
Vahiy, görünüþte, surelerin mevcut sýrasýný izlemeksizin, genellikle Müslümanlarýn belirli bir konuda bilgi, görüþ veya cevap gib
ihtiyaçlarý, ya da önemli bir olayla ilgili olarak gerçekleþtiði için, Kur'an’ýn nihai þekli, ancak peygamberin bu görevi bittikte
sonra ortaya çýkmýþtýr. Buna göre, Kur'an, 114 sure ve (Sure baþindaki besmeleleri ayrý bir ayet saymama kaydý ile) 6236
ayetten oluþur.
Ýlk ve son âyetleri..
Kur'ân-ý Kerim'in, Hz. Muhammed'in risaletinin baþýnda ilk olarak 'indiði' kabul edilen âyetleri þunlardýr:
"Yaratan Rabbinin adýyla oku! O, insaný 'alak'dan yarattý. Oku! Senin Rabbin en cömert olandýr. O, kalemle yazmayý öðretendir
insana bilmediðini öðretendir." (Alak, 1-5)
"Nûn. (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satýr satýr yazdýklarýna ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli deðilsin."
(Kalem, 1)
Ýlk inen âyetler inananlarý okumaya, öðrenmeye, yazmaða ve araþtýrmaya çaðýrýr ve ilim için büyük teþvik mesajý taþýr. Kur'ân
de þudur:
"Ölmüþ hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan baþkasý adýna boðazlanan, (henüz caný çýkmamýþ iken) kestikleriniz hariç; boðulmuþ
sonucu ölmüþ, yüksekten düþerek ölmüþ, boynuzlanarak ölmüþ ve yýrtýcý hayvan tarafýndan parçalanmýþ hayvanlar ile dikili taþ
boðazlanan hayvanlar, bir de fal oklarýyla kýsmet aramanýz size haram kýlýndý. Ýþte bütün bunlar fýsk (Allah'a itaatten kopmak
Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artýk onlardan korkmayýn, benden korkun. Bugün sizin için
dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladým ve sizin için din olarak Ýslâm'ý seçtim. Kim þiddetli açlýk durumunda zorda
kalýr, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse þüphesiz ki Allah çok baðýþlayýcýdýr, çok merhamet edicidir." (Mâide, 3).
Hafýz...
Kur'an'ýn bütün metnini ezberleyen ve uygun þekilde (tecvid) okuyabilen kiþiye hafýz denir. Hz. Muhammed ilk hafýz olarak kabu
edilir. Hz. Muhammed, Kur'an-ý Kerimi kendi dilinde okur ve anlardý. Günümüzde genel olarak Kur'an-ý Kerim'i anlamadan
ezbere seslendirenlere de hafýz denilmektedir. Kur'an'ý uygun bir þekilde ve güzel bir tutum ve sesle okumaya tilavet denir.
Müslümanlar günlük ibadet olan namazý kýlabilmek için Kur'an'dan en azýndan küçük bir kýsmý (ayet) ezberlemek, bilmek zorun
"Kur'an'dan kolayýnýza geleni okuyun, salatý ikamet edin/namazý kýlýn" (Müzzemmil Suresi 73/20)
Kur'an'ýn toplanmasý
12. yüzyýldan kalma bir Endülüs Kur'an-ý Kerim'iAshab-ý Kiram, peygamberin saðlýðýnda Kur'an'ý yazmamýþtýr.
Ýslam'a göre Kur'an-ý Kerim, Hz. Muhammed'in devrinde bizzat vahiy meleði ve nebinin birbirlerine karþýlýklý okumalarý ve
sahabilerin ezberlemesiyle korunmuþtur. Ancak Hz.Muhammed'in saðlýðý müddetince devam eden vahyin bütün bir kitapta
toplanmasýna imkân yoktu. Çünkü vahyin Muhammed'in ölümüne kadar devam ettiði bilinmektedir. Hz.Muhammed'in vefatýndan
gün öncesine kadar devam eden vahiy Onun vefatýyla son buldu. Böylece Kur'an inen son âyetle tamamlanmýþ oldu.
Kur'an sureleri bazen bir bütün olarak bazen de bölümler halinde geldi. Bazý sûreleri Mekke'de gelmesi dolayýsýyla "Mekkî",
bazýlarý Medine'de indirildiklerinden "Medenî" diye nitelendirilmiþtir.
Hz. Muhammed'in vefatýný takip eden Yemâme savaþlarýnda 70 kadar hafýzýn ölmesi müslümanlarý telâþa düþürmüþtü. Ashab
hafýzlarýn toplanmasý için dönemin halifesi Hz.Ebu Bekir'e baþvurarak konunun görüþülmesini istemiþti. Bunun üzerine Hz.Ebu
Zeyd Ýbn Sâbit baþkanlýðýnda toplanan Abdullah b. Zübeyr, Sa'd b. Ebi Vakkas, Abdurrahman b. Haris b. Hiþam'ýn da bulunduð
büyük bir komisyon tarafýndan Kur'an sahifeleri bir araya getirildiði iddia edilir.
Üçüncü halife Hz.Osman zamanýnda hafýz ve vahiy baþkatibi olan Zeyd bin Sâbit, elinde yazýlý Kur'ân metni olan herkesin bu
metinleri getirmesini ve getirirken de ellerindeki metinlerin bizzat Hz.Muhammed'den duyduklarýna dair iki güvenilir þahid
gösterilmesi istendi. Hz.Osman toplanan bu kurula "Zeyd ile imlada anlaþamazsanýz, Kureyþ'e göre yazýn" emrini verdi. Zeyd b.
Sâbitin katkýlarýyla ortaya koyduðu bu aslî nüshaya "Ýmam Mushaf" adý verilmiþtir. Abdullah b. Mes'ûd'un teklifiyle iki kapak
arasýnda "Ýmam Mushaf" üzerinde yapýlan danýþma ve görüþmeler sonucunda bunun üzerinde her hangi bir noksanlýk görülme
güvenirliði konusunda ittifak saðlanmýþtýr. Böylece Kur'ân her hangi bir tahrifata uðramadan "Mushaf" haline getirilerek ayný
mushaftan çoðaltýlan mushaflarýn ana kaynaðýný teþkil etmiþtir.
Ömer devrinde Kur'ân öðretimine hýz verildi. Gerek Medine'de gerekse sýnýrlarý günden güne geniþleyen Ýslam Devleti'nin diðe
merkezlerinde en sýhhatli kaynak olan hâfiz sahabelerin öðretmen ve gözetmenliðinde pek çok hâfýz yetiþtirilmiþtir.
Zamanla fetihlerin hýz kazanmasý ve yeni fethedilen yerlerde ortaya çýkan kavim ve kabilelerin müslüman oluþu farklý þive ve
lehçelere göre okuyuþ ayrýlýklarýný ortaya çýkarmýþtýr. Bu durum M.648'de Ermenistan ve Azerbaycan fethinde Þamlý ve Iraklý
askerlerin yan yana gelmesi ile farklý okuyuþlarýn su yüzüne çýkmasýný saðladý. Bu tartýþma ortamýnýn daha fazla büyümesine
olmak için Huzeyfe b. Yemân, Halîfe Osman'a baþvurarak bu durumun düzeltilmesini, ihtilafýn ortadan kaldýrýlmasýný istedi. Bun
http://temizyasam.net/php
Joomla TR!
Oluþturma: 10 October, 2017, 01:20
.:. Temiz Yaþam .:. >>===>> Temiz Bir Dünya Ýçin...
üzerine Halife Osman, Hz.Muhammed'in diðer ashabý ile de istiþare ederek, Ýslâm dünyasýnda yalnýzca Hz.Ebu Bekr'in emriyle
derlenmiþ olan onaylý Kur'ân mushaflarýnýn kullanýlmasýný ve bir baþka lehçe yahut aðýz ile yazýlmýþ tüm diðer nüshalarýn ku
yasaklanmasýný kararlaþtýrdý. Osman, bir önlem olarak da gelecekte herhangi bir kargaþa yahut yanlýþ anlamaya meydan
vermemek için baþka tüm yazýlý nesneleri yaktýrarak ortadan kaldýrma yoluna gitti. Hz.Ebû Bekir zamanýnda yazýlarý Ýmam
Mushaf, Hz.Ömer'in ölümünden sonra kýzý ve Hz.Muhammed'in hanýmlarýndan olan Hafsa'ya geçmiþti. Osman zamanýnda çoð
mushaflarýn yedi nüsha olduðu söylenir [7]. Bunlar Medine, Mekke, Þam, Kûfe ve Basra'ya gönderilerek müslümanlar arasýnda
çýkabilecek farklý okuyuþlar önlenmiþ oldu. Hatta Hz.Ali'nin Hz.Osman için "Eðer Osman Kur'ân'ýn tek kitap halinde toplatýlarak
çoðaltýlmasý iþini yapmasaydý ben yapardým" dediði ileri sürülür
Hz.Osman tarafýndan deðiþik vilâyet merkezlerine gönderilen nüshalar asýrlarýn geçmesiyle kayboldu. Günümüzde halen onlard
tanesi Ýstanbul Topkapý Müzesi'nde; bir diðer tam olmayan nüshasý Taþkent'te bulunmaktadýr. Çarlýk Rus hükümeti onun faksi
reprodüksiyonunu (fotoðraf veya fotokopi ile tam kopyasýný) yayýnlamýþtýr.
Kur'ân-ý Kerîm'in düzeni
Mekke dönemi..
Kur'an yaklaþýk 23 yýlda parça parça tamamlanmýþtýr. 13 yýl kadar süren Mekke döneminde indiðine inanýlan âyet ve sûreler d
Ýslâm inanç ve ahlâký ile ilgili konularý kapsar; Allah'ýn birliðine, meleklere, peygambere, kitaplara ve âhiret gününe iman gibi.
Âdem'den beri gelen tevhid inancý iþlenir. Allah'a ortak koþma (þirk) ile mücadele edilir.
Mekke döneminde Kur'ân-ý Kerîm'in, Âdem'den itibaren devam eden vahiy zincirinin devamý olduðu açýklanýr: "Biz var ya Biz,
Nuh'a ve ondan sonra gelen nebilere/peygamberlere vahyettiðimiz gibi sana da vahyettik. Ýbrahim'e, Ýsmail'e, Ýshak'a,
Yakub'a, Esbat'a/Sýptlar'a, Ýsa'ya, Eyyûb'a, Yunus'a, Hârun'a ve Süleyman'a da vahyettik. Dâvud'a Zebûr'u verdik" (Nisâ,
4/163)
Medine dönemi..
Medine'de inen âyet ve sûrelerde daha çok hukuk kurallarý yer almýþtýr. Aile ve devletin tanzimi, insanlarýn birbiriyle veya
devletle olan iliþkileri, anlaþmalar, barýþ ve savaþ durumlarý bu âyetlerde açýklanýr. M.S. 622 tarihinden itibaren bu hükümleri
uygulamak için yeterli güce sahip bir Ýslâm Devleti, Muhammed yönetiminde, Medine'de oluþmuþtu.
Ýslam inanýþýna göre Allah hafiften aðýra doðru bir yol izleyerek hükümler göndermiþ, Hz.Muhammed ve ashabý bunlarý gecikt
uygulamaya geçirmiþtir. Kur'an dilini bilmeleri, namazlarda, mescid içinde ve dýþýnda okunan sûre ve ayetleri anlamalarýný
kolaylaþtýrmýþtýr. Ýslam inanýþýnda bu devrin özelliði; iyi ve yararlý olanýn alýnmasý, kötü ve zararlý olaný kaldýrýlmasýdýr. Yü
ayrýntýlarýyla gelmemiþ, zamanla tamamlanmýþtýr.[8]
Kur'an ayetleri Müslüman toplumunda yaþanan olaylar üzerine gelmiþtir. Ayetlerin ihtiyaç sýrasýnda geldiðine ve toplumda gerek
etkiyi gösterdiðine inanýlýr. Bu yüzden, ayetlerin iniþ sebepleri Kur'an tefsirlerinde önemli bir yer tutar.
Nesilden nesile nakli
Kur'an Hz.Muhammed'in saðlýðýnda mushaf haline getirilmemiþ, tevatür yolu ile muhafaza edilmiþtir. Tevatür yoluyla nakil ve
nakledilenlerin doðruluðu konusunda Ýslam bilginleri arasýnda görüþ ayrýlýðý yoktur. Bu prensip gereðince Hz.Ebu Bekir'in halife
sýrasýnda Kur'an toplanýrken tevatür derecesini bulmayan, Abdullah b. Mesud'un kendisinin daha iyi anlamasý için açýklayýcý
olarak koyduðu bazý ifadeler komisyonca metne eklenmemiþtir. Örneðin "Bunlarý yapma imkânýný bulamayan kimsenin üç gün
tutmasý gerekir." (Maide, 5/89) âyetinin devamýndaki "mütetâbiat" (peþpeþe) ilavesi Kur'an'a eklenmemiþtir. Yine Abdullah b.
Mes'ud'un annelerin nafakasý ile ilgili: "Mirasçý da (yukarýda) belirtildiði þekilde (nafaka ile) yükümlüdür." (Bakara, 2/233) âyetind
mirasçý hakkýnda "zi'r-rahimil-mahrem" (evlenilmesi yasak olan yakýn hýsýmlardan olan) þeklinde ilâve taþýyan kýraati de
Kur'an'dan sayýlmaz.
Tevâtür derecesine ulaþamayan bu gibi kýraatlerin hukukçular için delil olarak kullanýlýp kullanýlamayacaðý konusunda görüþ ay
Hanefilere göre, bu kýraat þekillerini nakleden sahabe bunu ya Hz.Muhammed'den iþitmiþtir veya kendi görüþü ve ictihadý olarak
ifade etmiþtir. Bunun, en azýndan Allah'ýn kitabýný tefsir için vârid olmuþ bir sünnet olduðu açýktýr. Sünnetin hüküm kaynaðý old
þüphe yoktur. Ýþte bunun bir sonucu olarak Hanefîler yemin kefâreti olarak tutulacak orucun peþ peþe üç gün tutulmasýný gerek
Þafii, Maliki ve Hanbelilere göre ise, mütevatir olmayan kýraatler ne Kur'ân ve ne de sünnet sayýlmaz ve hüküm çýkarmada delil
olarak da kullanýlamaz. [9]
Ýslam'a göre Kur'ân yalnýz Araplar için deðil, yeryüzündeki tüm insanlarý doðru yola iletmek için gelmiþtir: "Seni ancak âlemlere
olarak gönderdik" (Enbiyâ, 21/107). Bu özelliði Kur'ân'ýn i'caz yönlerinin de evrensel olmasýný gerektirir.
"Kuran" kelimesinin Kuran'da kullanýlmasý..
Ýslâm'ýn kutsal kitabýnýn özel adý olan Kur'an kelimesi, 58 âyette geçer. Ayrýca "kur'an" "okunan,okuyuþ, okuma" "ekli, katlý,de
anlamýnda özel ad olmayarak 12 ayette ( Yusuf Suresi 12/2, Rad Suresi 13/31, Ýsra Suresi 17/106, Taha Suresi 20/113,
Zümer Suresi 39/28, Fussilet Suresi 41/3,44; Þura Suresi 42/7, Zuhruf Suresi 43/3, Cin Suresi 72/1, Kýyame Suresi
75/17,18) geçer.
http://temizyasam.net/php
Joomla TR!
Oluþturma: 10 October, 2017, 01:20
.:. Temiz Yaþam .:. >>===>> Temiz Bir Dünya Ýçin...
"Biz var ya Biz onu okuyup akletmeniz için anlaþýlýr-sade-arý bir okuyuþla/okunuþla indirdik" (Yusuf Suresi, 12/2).
"Kur'aný okuyacaðýnda/okuduðunda kovulmuþ þeytanýn þerrinden Allah'a sýðýn (Euzü billahi mineþeytan ir racim) de" (Nahl Su
16/98).
"Kur'an okunduðunda/okununca onu iþitin de durup düþünün ki merhamet olunasýnýz" (A'râf Suresi, 7/204).
"Bu Kur'an, insanlara yolu gösterir, o deðiþmez yoldur, unat-düzgün çalýþan-iþ yapan inananlarý onlar için olan kerim bir ecir ile
müjdeler." (Ýsrâ Suresi, 17/9).
"Kur'an'dan indirir/indiriyor/indirecek olduklarýmýz, inananlara þifa ve rahmettir..." (Ýsrâ Suresi, 17/82).
Birçok âyette "el-Kitâb" kelimesinin Kur'ân-ý Kerîm anlamýnda kullanýldýðý görülür:
"Elif. Lâm. Mîm. Ýþbu içinde kuþku olmayan Kitap'týr müttakiler (Allah'tan korkan baþkasýndan korkmayanlar) için bir yol gösteric
(Bakara, 2/1,2).
Bundan baþka çeþitli âyetlerde Kur'ân için baþka isimler de kullanýlmýþtýr: el-Furkân (Furkân Suresi, 25/1), ez-Zikr (Hicr Suresi,
en-Nûr (Nisâ Suresi, 4/174), er-Rûh (Þûrâ Suresi, 42/52) vb. gibi.
Kur'an'ýn abdestli okunmasý meselesi..
Kur'an'ýn abdestsiz okunabilmesi konusunda fikir ayrýlýklarý mevcuttur. Bir kýsým Ýslam alimlerine göre Kur'an abdestsiz
okunabilir ve abdest ancak namaz için gereklidir.
Bu konu ile ilgili ayet olarak Vakýa 77-79 gösterilse de, bu ayette abdestten bahsedilmediðini öne süren din bilginleri de
mevcuttur.
Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'nýn çevirisinde ayetler:
"O, elbette deðerli bir Kur’an’dýr. Korunmuþ bir kitaptadýr. Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir." (Vakýa
Suresi, 77-79) [10]
þeklindedir. Fakat buradaki tertemiz olanlar ile kastedilenin, abdestli olanlar olduðuna dair herhangi bir açýklama getirilmez.
Yaþar Nuri Öztürk ise bu ayetleri:
"O kesinlikle þerefli bir Kur'an'dýr. Titizlikle saklanan bir Kitap'tadýr. Ona, arýndýrýlmýþlardan baþkasý dokunamaz." (Vakýa Sure
77-79) [11]
þeklinde çevirmiþtir. Kur'an'daki Ýslam [12] adlý kitabýnýn161. sayfasýnda, 79. ayetteki "mutahharun" sözcüðünün kelime anlam
temizlenmiþ olanlar olarak açýklayýp, sözcüðün baðlý olduðu kalýptan ötürü edilgen bir yapýda olduðunu; yani temiz olanlar deði
olanlar anlamýna geldiðini söyler. Öztürk, burada geçen temizlenmiþ olanlar sözü ile Allah tarafýndan temizlenmiþ olan melekleri
kastedildiðini savunur ve kelimenin aslýnda insanla ilgisi olmadýðýný söyler ve kesinlikle, Kur'an'ýn abdestli okunmasý gerektiði
anlamýna gelmeyeceðini belirtir.
Edip Yüksel ise ayný ayetleri þu þekilde çevirmiþtir:
"Bu, onurlu bir Kur'an'dýr. Korunmuþ bir kitaptadýr. Onu ancak temizler kavrayabilir." (Vakýa Suresi, 77-79) [13]
Çevirisinde bu ayetlerle ilgili dipnot olarak; ayetlerin kesinlikle abdestten, abdestsiz Kur'an okunamayacaðýndan
bahsetmediðini, ayetleri bu þekilde yorumlayan din adamlarýnýn kasýtlý olarak halký Kur'an'dan uzklaþtýrma amaçlý beyanda
bulunduklarýný söyleyerek, ayetleri abdestle baðdaþtýran din adamlarýný suçlar.
Bu ayetlerin Kur'an'ýn abdestsiz okunup okunamamasýyla ilgili olmadýðýný savunan din bilginleri, abdestle ilgili olarak Maide
Suresi'nin 6. ayetini gösterirler.
Bu tartýþmalarýn yanýsýra halk arasýndaki yaygýn uygulama, Kur'an'ýn abdest alýnarak okunmasý þeklindedir.
http://temizyasam.net/php
Joomla TR!
Oluþturma: 10 October, 2017, 01:20
Download