20 Haziran 2014 TÜRKİYE’DE BU HAFTA Son ekonomik gelişmeler... Bütçe Mayıs ayında 1.5 milyar TL açık verdi. Geçen yılın aynı ayında ise 4.6 milyar TL tutarında fazla verilmişti. 2013 yılı Mayıs ayında 8.1 milyar TL faiz dışı fazla verilmişken, 2014’ün Mayıs ayında 8.6 milyar TL faiz dışı fazla verildi. Ocak-Mayıs 2014 dönemi bütçe verilerine bakıldığında geçen yılın aynı döneminde fazla vermiş olan bütçenin bu yıl açık verdiği görülmekte. Bu dönemde bütçe açığı 2.8 milyar TL olurken; faiz dış fazla ise 22.1 milyar TL olarak gerçekleşti. Bütçe 2013 yılının aynı döneminde 4.3 milyar TL fazla verirken; faiz dışı fazla ise 26 milyar TL’ydi. İşsizlik oranı Şubat, Mart, Nisan aylarını kapsayan Mart döneminde yüzde 9.7, tarımdışı işsizlik ise yüzde 11.6 oldu. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı ise bir önceki döneme göre 0.1 puanlık artış ile yüzde 9.1 oldu. Türkiye'nin yurtdışı varlıkları ile yurtdışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net uluslararası yatırım pozisyonu (UYP), 2013 yıl sonunda eksi 389.1 milyar dolar iken Nisan sonunda eksi 405.9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Merkez Bankası tarafından açıklanan UYP verilerine göre Nisan sonu itibarıyla, Türkiye'nin yurtdışı varlıkları, 2013 yıl sonuna göre yüzde 0.9 azalışla 223.6 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 2.4 artışla 629.5 milyar dolar oldu. Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2013 yıl sonuna göre 1.3 milyar dolar azalışla 129.7 milyar dolar, diğer yatırımlar kalemi 2 milyar dolar azalışla 58.3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde, Nisan 2014 itibarıyla, yurtdışında yerleşiklerin yurtiçinde doğrudan yatırımları (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2013 yıl sonuna göre yüzde 4.1 artışla 151.6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Nisan itibarıyla, portföy yatırımları 2013 yıl sonuna göre 7.2 milyar dolar artış gösterdi. Yurtdışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2013 yıl sonuna göre yüzde 10.6 artışla 57.9 milyar dolar olurken, borç senetleri alt kalemleri olan yurtdışı yerleşiklerin mülkiyetindeki DİBS stoku yüzde 4.5 azalışla 49.8 milyar dolar, Hazine'nin tahvil stoku (yurtiçi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 4 artışla 39.3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2013 yıl sonuna göre 1.7 milyar dolar artış gösterdi. Bankaların toplam kredi stoku yüzde 1.3 artışla 86.9 milyar dolar, diğer sektörlerin toplam kredi stoku ise yüzde 3 artarak 98.9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Nisan itibarıyla, diğer yatırımlar altında yer alan yurtdışı yerleşiklerin yurtiçi yerleşik bankalardaki yabancı para mevduatı, 2013 yıl sonuna göre yüzde 1.8 artışla 37.5 milyar dollar olurken, TL mevduatı da aynı dönemde yüzde 3 azalışla 10.7 milyar dolar oldu. 1 Merkez Bankası Başkanı Başçı, ölçülü faiz indirimlerinden söz etti... Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, Konya Ticaret Odası'nda yaptığı konuşmada TCMB'nin bir vesayet kurumu ya da bir vasi olmadığını; bir acente, teknik bir kurum olduğunu ve siyasetin dışında yer aldığını söyledi. 2015 sonunda enflasyonu yüzde 5'e indirmek için bütün şartların olduğunu da söyleyen Başçı, enflasyonda düşüşü gördükçe ölçülü faiz indirimleri yapılabileceğini ancak bunu engelleyecek geçici faktörlerin ortaya çıkması halinde de daha temkinli bir indirim süreci izleyebileceklerini söyledi. Başçı şimdiye kadar ölçülü faiz indirimi dediklarinde ya 25, 50 ve 75 baz puanlık değişiklikler yaptıklarını söyledi ve ölçülü indirim dendiğinde piyasanın aşağı yukarı bunlardan birini anlayacağını ifade etti. Başçı, güven korunduğu sürece, TCMB'nin enflasyonu düşüreceğine dair fiyatlamalar uzun vadeli faizlerde görüldüğü sürece, faiz indirimi yapabileceklerini ama bunu dikkatli, dengeleri, istikrarı bozmadan yapacaklarını belirtti. Merkez Bankası'nın Haziran beklenti anketi... Merkez Bankası'nın (TCMB) Haziran beklenti anketinde, yıl sonu TÜFE beklentisi bir önceki anketteki yüzde 8.33'ten yüzde 8.29'a geriledi. 2014 GSYH artış beklentisi ise yüzde 2.80’den yüzde 3.30’a yükseldi. Cari açık beklentisi 50.3 milyar dolardan 50.1 milyar dolara indi. 2014 sonu dolar kuru beklentisi 2.1724’den 2.1721’e geriledi. Banka kredileri 6 Haziran itibariyle haftalık %0.18 azaldı... Bankacılık sektörü kredileri 6 Haziran itibarıyla bir önceki haftaya göre yüzde 0.18 düşüşle 1.108 trilyon lira olurken; yılın başında yüzde 32 seviyelerinde olan yıllık artış oranı yüzde 22.2'ye geriledi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, krediler geçen yıl 7 Haziran dönemindeki 906.65 milyar liraya göre yüzde 22.2 arttı. Kredilerde 2013 sonuna göre artış ise yüzde 4.07 oldu. Fitch’e göre, portföy yönetim sektöründeki yeni düzenlemeler sermaye girişlerini artıracak... Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye'de 1 Temmuz tarihinden itibaren portföy yönetimi sektöründe geçerli olacak yeni düzenlemelerin, sektöre sermaye girişini artırarak yönetilen aktifleri büyüteceğini ve rekabeti canlandıracağını açıkladı. Sermaye Piyasası Kurulu'nun hazırladığı ve portföy yönetim sektöründe 1 Temmuz tarihinden itibaren hayata geçecek yenilikler arasında, fonların kurucu statüsünün portföy yönetim şirketlerine geçmesi, yeni ürünlerin kurulması ve saklama hizmetlerine ilişkin düzenlemeler bulunuyor. Öte yandan, portföy yönetim şirketlerinin 30 Haziran'a kadar Türkiye Elektronik Fon Dağıtım Platformu'na üye olma zorunluluğu bulunuyor. TEFAS olarak adlandırılan ve üçüncü çeyrekte hayata geçmesi beklenen platform, yatırımcılara tek sistem üzerinden fon alım-satım imkanı sunacak. Portföy yönetimi sektöründeki yeni düzenlemelere ilişkin değerlendirmede bulunan Fitch, SPK'nın uzun vadeli girişiminin parçası olan yeni düzenlemelerin Türkiye portföy yönetimi sektörünü Avrupa'daki kurumsal standartlarla yakınlaştıracağını belirtti. Fitch, kanunun yatırım fonları için yeni bir çatı oluşturacağını ve fon yönetim şirketlerinin yeni fonlar ihraç etmesini kolaylaştıracağını kaydetti. Düzenlemelerin, bugüne kadar yapısal olarak tekel olan sektördeki rekabeti de halihazırda canlandırmaya başladığını belirten Fitch, beş büyük fon yönetim şirketinin piyasanın yüzde 70'inden fazlasını temsil ettiğine dikkat çekti. 2 Musul'da kaçırılan Türk vatandaşlarının serbest bırakılması için çabalar sürüyor... Türkiye, Irak'taki gelişmelerin ardından Türk vatandaşlarına yönelik olarak yayınladığı güvenlik uyarısına Basra kentini de dahil etti ve Türk vatandaşlarının bu bölgeden mümkün olan en kısa sürede ayrılmalarını tavsiye etti. Türkiye daha önce de Musul, Kerkük, Selahattin, Diyala, Anbar ve Bağdat bölgeleri için benzer bir uyarıda bulunmuştu. Irak Şam ve İslam Devleti (IŞİD) geçen hafta Irak'ın ikinci büyük kenti Musul'un kontrolünü ele geçirerek buradaki başkonsoloslukta bulunan 49 Türk vatandaşını rehin almıştı. Musul'un bir başka noktasında da 31 Türk kamyon şoförü IŞİD'in elinde bulunuyor. Türkiye rehinelerin serbest bırakılması için çabalarını sürdürüyor. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri yaptıkları açıklamalarda Irak merkezi hükümetinden Türkiye'nin Bağdat büyükelçiliği ve Basra konsolosluğu için ilave güvenlik önlemleri alınmasının talep edildiğini de açıklamıştı. CHP ile MHP çatı aday olarak İslam İşbirliği Teşkilatı eski Genel Sekreteri İhsanoğlu ismi üstünde uzlaştı... Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı için Milliyetçi Hareket Partisi'ne (MHP) İslam İşbirliği Teşkilatı eski Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nu önerirken, taraflar bu ismin aday gösterilmesi konusunda uzlaştı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu önerinin "hayırlı" olduğunu, CHP ile MHP'nin İhsanoğlu ismi etrafında birlikte çalışacağını kaydetti. CHP ve MHP, AKP'nin cumhurbaşkanı adayı karşısında bir çatı adayı çıkarma arayışı içinde olduklarını açıklamıştı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda bir süredir sürdürdüğü istişarelerin ardından bu hafta MHP Genel Başkanı Bahçeli ile görüşen Kılıçdaroğlu "herkesin kabul edebileceği bir isim olarak" İhsanoğlu'nu aday olarak önerdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu 10 Ağustos'ta yapılacak. İki turlu yapılacak seçimlerde AKP'nin adayının büyük ihtimalle Başbakan Tayyip Erdoğan olması bekleniyor. AB Komiseri Füle, Türkiye'nin AB değerlerine bağlılığı konusunda son aylarda şüpheler oluştuğu uyarısında bulundu... Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, Türkiye'nin Avrupa Birliği değerlerine ve standartlarına bağlılığı konusunda son aylarda bazı şüpheler oluştuğunu belirterek, Türkiye'nin özellikle yasal düzenlemeler yaparken Avrupa Birliği ile daha yakın istişareler içinde olması gerektiğini söyledi. Füle, açıklamaları kapsamında Anayasa Mahkemesi'nin son dönemde aldığı kararlardan da övgüyle bahsetti. Hükümetin 17 Aralık soruşturmasının ardından Gülen hareketi mensuplarına karşı izlediği politikaları da değerlendirmesi istenen Füle, atılacak adımların AB'nin kullandığı yöntemlerle uyumlu olması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin çeşitli yasal düzenlemeler yapmadan önce AB ile yakın istişare içinde olması gerektiği beklentisini Ankara'daki temasları sırasında Türk yetkililere ilettiğini belirten Füle, özellikle son altı aydır bu konuda sıkıntı yaşandığına dikkat çekti. Toplantıda konuşan AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise Türkiye'nin AB ile 2005 yılında başlayan müzakere süresince sadece 14 faslın açılabildiğini ve bir faslın kapatıldığını, bazı üye ülkelerin engellemeleri nedeniyle ise 17 faslın hâlâ müzakerelere açılamadığını hatırlattı. 3 DÜNYA EKONOMİSİ Irak’tan petrol Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Irak'ın petrol üretimini artırma hedefi üzerindeki arzı tehlikede… risklerin çoğaldığını belirterek, küresel ekonominin hızlanmasına paralel güçlenen talebe karşılık şiddet olayları ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle OPEC ülkelerinin petrol arzının tehlikede olduğuna dikkat çekti. IEA, bu hafta yayımlanan Orta Vadede Petrol Piyasası raporunda, yükselen fiyatlar nedeniyle küresel petrol talebindeki artışın 2020 yılına doğru hız kaybedebileceğine dikkat çekti. Petrol fiyatları, Irak'ta Sünni militanların petrol arzını tehlikeye sokabileceği endişeleriyle geçen hafta varil başına 115 dolara yaklaşarak, Eylül ayından bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nde (OPEC) ikinci en yüksek üretime kapasitesine sahip Irak'ın bazı petrol ihracat tesisleri Mart ayından bu yana çalışmıyor. Diğer üye ülkelerden Libya'da siyasi kargaşa, İran'da ekonomik yaptırımlar, Nijerya'da ise hırsızlık örgütün petrol ihracını kısıtlıyor. Raporda, IEA'nın icra direktörü Maria van der Hoeven'in "OPEC'in öngörülen kapasite artışının en büyük bölümü Irak'tan kaynaklanacak, ancak bu artışın giderek daha fazla tehlike ile karşı karşıya kaldığı görülüyor" ifadesi yer aldı. IEA, OPEC üyesi ülkelerin üretiminin 2019 yılına kadar 2.08 milyon varil artarak günde 37.06 milyon varile yükseleceğini öngörüyor. Üretimdeki artışın yüzde 60'tan fazlasının Irak'tan kaynaklanacağı tahmin ediliyor. Kuruluş, küresel petrol talebinin ise Mayıs 2013 tahminlerine göre 960,000 varil artarak günde 92.76 milyon varile yükseleceğini tahmin ediyor. Küresel petrol talebindeki artışın ise bu yıl günde 1.32 milyon varil olacağı, gelecek yıl günde 1.42 milyon varile yükseleceği öngörülüyor. ABD ekonomisinde gelişmeler... ABD Başkanı Barack Obama, ABD'nin Irak'a 300 kadar askeri danışman göndereceğini, ancak Irak'taki krize siyasi bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Ulusal güvenlik heyeti ile görüştükten sonra açıklama yapan Obama, gerek görmesi halinde ABD'nin Irak'ta "hedefi belli" askeri adımlar atmaya hazır olduğunu belirterek, militanlara karşı derhal hava saldırısı düzenlenmeyeceğinin işaretini verdi. Ancak Obama hava saldırılarını askeri seçenekler arasında tutmaya devam etti. Obama ABD askerlerinin savaşmak için Irak'a dönmeyeceğini söyledi. Obama, Irak Başbakanı Nuri el Maliki'ye Irak'taki mezhepsel ayrılığın üstesinden gelmesi için acilen adım atmasına yönelik sert bir mesaj gönderdi. ABD'li yetkililer Irak'ın kuzey yarısını ele geçiren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün Irak'taki mezhepsel düşmanlıklardan faydalandığını ifade ediyorlar. Obama zor durumdaki Irak güvenlik güçlerine verilen desteğin artırılacağını söyledi, ancak Bağdat'ın isyancılara karşı derhal talep ettiği hava saldırılarını başlatmaktan bahsetmedi. ABD'li yetkililer sayıları 300'ü bulabilecek askeri danışmanların özel harekat güçlerinden oluşacağını ve istihbarat paylaşılması ve planlama için oluşturulacak ortak operasyon merkezinde çalışacağını ifade ettiler. ABD'nin önde gelen siyasetçileri 4 Maliki'nin görevini bırakmasını istedikleri gibi Obama'nın danışmanları da Maliki ile hayal kırıklığı yaşadıklarını net şekilde ifade ediyorlar. Bazı ABD'li yetkililer Irak'a yeni bir lider kadro gerektiğini ifade etseler de eski bir üst düzeyli ABD'li yetkili Washington'un durumu etkileyecek kadar nüfuzu bulunmadığını ifade etti. Obama, Dışişleri Bakanı John Kerry'yi bölgeye göndereceğini ve Kerry'nin Avrupa ve Ortadoğu ülkelerini ziyaret edeceğini söyledi. ABD'li bir yetkili Kerry'nin kısa süre sonra Irak'a gideceğini ifade etti ancak kesin bir tarih vermedi. ABD Merkez Bankası (Fed) ekonomideki toparlanmaya duyduğu güvene dikkat çekti ve gelecek yıldan itibaren başlanacak faiz artırımlarında biraz daha hızlı hareket edilebileceğinin işaretini verdi. Fed buna karşılık, uzun vadeli politika faizi hedefini indirdi. Fed yetkilileri, 2014 gayrı safi yurtiçi hasıla (GSYH) beklentisini de aşağı çekerek yüzde 2.9'dan yüzde 2.1-2.3 aralığına indirdiler. Fed Başkanı Janet Yellen bunun sert kış koşulları gibi bazı "geçici" faktörlerin bir sonucu olduğunu söyledi. GSYH için 2015 ve 2016'ya beklentileri bulundukları seviyede bırakıldı. Yellen, "uzun vadede ekonomik büyüme ile ilgili tahminlerde bir miktar gerileme" nedeniyle merkez bankasının uzun vadeli politika faizi beklentilerini yüzde 4'ten yüzde 3.75'e indirdiğini ifade etti. Uzun vadeli faiz için gelinen bu seviye New York Fed Başkanı William Dudley tarafından daha önce tarihsel olarak yüzde 4.25 olduğu ifade edilen düzeyin altında yer alıyor. Fed'in iki gün süren toplantısının ardından yetkililerin gelecek iki yılda enflasyonun yavaş da olsa yükseldiği, işsizliğin gerilediği ve yüzde 3 civarında trend üzeri büyümeden oluşan ekonomik görünümden memnun olduğu görülüyor. Fed yetkilileri buna bağlı olarak gelecek iki yılda faizin seyrine dair beklentilerini en son üç ay önce açıklanan seviyelere kıyasla yükseltti. Fed'in kısa vadeli faiz artırım beklentilerine göre, 16 Fed yetkilisinden 13'ü faizlerin gelecek yıl artırılması gerektiği görüşünü paylaşıyor. Yetkililerin tahminlerinin medyanına göre 2015'te faizin Mart ayında yayımlanan tahminlere kıyasla sınırlı bir artışla yüzde 1.125'e yükseleceğini öngörülüyor. Fed yetkilileri 2016 için ise biraz daha agresif bir artış öngörüyor. 2016 sonu için beklentiler Mart ayındaki yüzde 2.25 düzeyinden yüzde 2.5'e yükseldi. Fed ayrıca, aylık tahvil alım tutarını beklendiği gibi 10 milyar dolar daha azaltarak 45 milyar dolardan 35 milyar dolara düşürdü. Fed' Başkanı Janet Yellen "Fed'in politika yapıcılarının gerektiğinde faizleri yükseltmek için gerekli araçları olduğunu" dile getirdi, Fed’in büyük bilançosunu bir süre daha taşımaya devam edeceğini söyledi. Başkan, faiz artışı konusunda mekanik bir formül olmadığını vurguladı. Fed'in Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) 2 günlük para politikası toplantısının sona ermesinin ardından Başkan Janet Yellen basın toplantısı düzenledi. Yellen, "İstihdam piyasası koşulları iyileşti" derken ekonominin iş piyasasına katkı sağlamak için yeterli derecede güçlü olduğunu ifade etti. Bununla birlikte yüksek işsizlik oranının büyümenin önünde engel oluşturacağını söyledi. "Düşük enflasyon ekonomik performans için risk" diyen Yellen, enflasyonun yüzde 2 hedefine doğru kademeli olarak ilerleyeceğini belirtti, artan enflasyonun bir risk oluşturmadığının altını çizdi. Fed'in tahvil alımlarından çıkarken tedbirli bir yol izlediğini belirtti. Yellen, maaşların 5 enflasyonun önüne geçeceği öngörüsünde bulundu. ABD'nin potansiyel büyümesinin daha düşük olabileceğini vurgulayan Yellen, "Yatırımcılar para politikasındaki görünümün belirgin olmadığını bilmeliler" uyarısında bulundu. Yellen, büyümedeki yavaşlığın da yatırım eksikliğinden kaynaklandığını kaydetti. ABD ekonomisinde krizden kalma etkilerin görülebileceğini belirten Yellen, hızlı kredi büyümesinin risk oluşturmadığını vurguladı. Gelişmekte olan piyasalarda ılımlı bir büyüme beklediğini aktaran Yellen, Fed'in bilançosuna rağmen hareket etme gücü olduğunu da sözlerine ekledi. Yellen ayrıca "Irak'taki gelişmeler enerji arzı için potansiyel bir endişe kaynağı" değerlendirmesinde de bulundu. Uluslararası Para Fonu (IMF) ABD için büyüme beklentisini aşağı çekti ve bu ülkede 2017 sonuna kadar tam istihdama ulaşılamayacağını ve buna bağlı olarak da faizlerin piyasaların beklediğinden daha da uzun süre sıfıra yakın seviyede kalabileceğini belirtti. ABD için 2014 büyüme tahminini zayıf birinci çeyreğin ardından, Nisan'da açıkladığı yüzde 2.8'den yüzde 2'ye düşüren IMF, 2015'e ilişkin tahminini ise değiştirmeyerek yüzde 3 seviyesinde bıraktı. Ekonominin desteklenmesi ve yoksullukla mücadele için ABD'nin asgari ücreti artırması gerektiğini belirten IMF, federal asgari ücretin ortalama maaşın yüzde 38'ine denk geldiğine ve bunun da uluslararası standartların altında olduğuna dikkat çekti. ABD'nin New York eyaletindeki üretim büyümesi verisi Haziran'da 19.28 ile beklentilerin üzerinde açıklandı. Endeksin 15 seviyesinde açıklanması bekleniyordu. ABD'de sanayi üretimi, Mayıs ayında beklentinin üzerinde artarak, ABD ekonomisinin toparlanması ile imalat sanayideki kazançların büyümeyi desteklediği sinyalini verdi. Fabrika, maden ve kamu üretimi yüzde 0.6 artarken, Nisan ayı verisi ilk açıklamadan daha iyi yönde revize edilerek yüzde 0.3 düşüş olarak kaydedildi. Toplam üretimin yüzde 75'ini oluşturan imalat sanayi de ayrıca yüzde 0.6 artış gösterdi. Tüketici fiyatları endeksi Mayıs'ta yüzde 0.4 ile beklentilerin üzerinde artarken, enerji ile gıda fiyatlarındaki değişimleri içermeyen çekirdek endeks yüzde 0.3 ile yine beklentilerin üzerinde yükseldi. Tüketici fiyatları endeksindeki artış Şubat 2013'ten beri görülen en yüksek seviyede gerçekleşti. Tüketici fiyatlarının yüzde 0.2 artması, çekirdek endeksteki yükselişin de yine yüzde 0.2 olarak açıklanması bekleniyordu. Yeni konut inşaatları Mayıs'ta 1.001 milyon adet ile; inşaat ruhsatları ise 991,000 adet ile beklentilerin altında açıklandı. Mayıs'ta yeni konut inşaatlarının 1.034 milyon adet; ruhsat sayısının 1.050 milyon adet olacağı tahmin ediliyordu. Daha önce Nisan'da 1.072 milyon adet olarak açıklanan yeni konut inşaatları 1.071 milyon adete revize edilirken; 1.059 milyon adet olarak açıklanan inşaat ruhsatlarında revizyon yapılmadı. ABD'de cari açık birinci çeyrekte 111.2 milyar dolar olurken, tahminler açığın 97 milyar dolar düzeyinde olacağı yönündeydi. 2013 yılı dördüncü çeyreği için ise cari açık 81.1 milyar dolardan 87.3 milyar dolara revize edildi. ABD'de işsizlik maaşı başvuruları 14 Haziran'da sona eren haftada 6 AB ekonomilerinde gelişmeler... AB: 312,000 ile beklentilerin hafif altında açıklandı. İşsizlik maaşı başvurularının 314,000 olması bekleniyordu. Önceki hafta için 317,000 olarak açıklanan işsizlik maaşı başvuru sayısı ise 318,000'e revize edildi. ABD'nin Philadelphia Fed endeksi Haziran'da 17.8 ile beklentilerin üzerinde açıklandı. Mayıs'ta 15.4 değerini alan endeksin Haziran ayında 14 değerini alması bekleniyordu. ABD öncü göstergeler endeksi, Mayıs ayında dört ay üst üste yükselişini sürdürerek, bu yıl başında yaşanan yavaşlama sonrasında ekonominin güçleneceğine dair beklentileri destekledi. Önümüzdeki altı aylık görünümün göstergesi olan endeks, Nisan ayında yüzde 0.3'e revize edilen artışın ardından Mayıs’ta yüzde 0.5 yükseldi. Euro bölgesi Mayıs enflasyonu yıllık bazda nihai yüzde 0.5 ile öncü veri ve beklentiler seviyesinde gerçekleşti. Enerji ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki değişimleri içermeyen çekirdek endeks de yüzde 0.8 ile beklentilerin hafif üzerinde açıklandı. Enflasyonun Mayıs'ta yüzde 0.5, çekirdek endeksteki yükselişin de yüzde 0.7 seviyesinde açıklanması bekleniyordu. Euro bölgesinde Nisan'da enflasyon yıllık bazda nihai yüzde 0.7 seviyesinde açıklanmıştı. Avrupa Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi yüzde 2'nin biraz altı düzeyinde bulunuyor. Almanya: Almanya Merkez Bankası Bundesbank'ın Başkanı Jens Weidmann'ın bazı Avrupa ülkelerinden gelen, ihracatçılara destek için euronun devalüe edilmesi çağrılarını geri çevirdiği belirtildi. Euronun değer kaybetmesine yönelik herhangi bir girişimin diğer merkez bankaları tarafından da izlenebileceğini söyleyen Weidmann, tetiklenebilecek bir "devalüasyon yarışı" ile sadece kaybedenler olacağını söyledi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyeleri arasında da yer alan Weidmann, "Rekabet gücü devalüasyon yoluyla sağlanamaz. Bu şirketler tarafından çekici ürünlerle elde edilebilir. Güçlü bir ekonomi aynı zamanda güçlü bir para birimini de tolere edebilir" dedi. Alman yatırımcıların ekonominin görünümüne ilişkin eğilimlerini gösteren ZEW endeksi Haziran'da 29.8 ile beklentilerin altında açıklandı. Endeksin 35 değerini alması bekleniyordu. Eğilim endeksi Mayıs'ta 33.1 değerini almıştı. İngiltere: İngiltere'de tüketici fiyatlarındaki artış Mayıs'ta yıllık bazda yüzde 1.5 ile beklentilerin altında açıklandı. Tüketici fiyatlarında aylık bazda ise artış beklentisine karşı yüzde 0.1 düşüş gerçekleşti. Mayıs'ta tüketici fiyatlarında yıllık bazda yüzde 1.7 artış, aylık bazda yüzde 0.2 artış açıklanması bekleniyordu. İngiltere'de tüketici fiyatları Nisan'da yıllık bazda yüzde 1.8, bir önceki aya göre ise yüzde 0.4 artmıştı. İngiltere'de perakende satışlar, Brezilya'da düzenlenen Dünya Kupası'nın yarattığı olumlu havanın gıda mağazalarındaki talep düşüşünü 7 bastırmakta yetersiz kalması ile, Mayıs ayında son dört ayda ilk defa geriledi. Otomobil yakıtlarını da içeren satışlar, Nisan ayına göre yüzde 0.5 düşüş yaşadı. Gıda satışları bir önceki ayda Paskalya tatili ile yükselmesinin ardından Mayıs'ta yüzde 2.4 geriledi. Diğer perakende satışlar Dünya Kupası öncesinde futbol forması taleplerinin artırması ile yüzde 2.2 yükseldi. Çin Başbakanı Li Kiçiang'ın İngiltere'ye gerçekleştirdiği üç günlük resmi ziyaret kapsamında, iki ülkenin şirketleri arasında, toplam hacmi yaklaşık 14 milyar sterlini bulan anlaşmalar imzalandı. İspanya: Parlamenter monarşi ile yönetilen İspanya'da diktatör Franco sonrasındaki demokrasi tarihinin ikinci kralı olan 6. Felipe, Perşembe günü resmen tahta oturdu. İspanyol meclisi tarafından yeni İspanya Kralı olarak ilan edilen 46 yaşındaki 6. Felipe, yaptığı konuşmada, ülke bütünlüğüne ve ekonomik krizle mücadelede herkesin birlik olması gerektiğine vurgu yaptı. Diğer ekonomilerde gelişmeler... İsviçre: İsviçre Merkez Bankası (SNB) politika faizini beklendiği gibi sıfır ile yüzde 0.25 aralığında tuttu ve euro/frank kuru taban seviyesini değiştirmedi. Yatırımcılar tarafından güvenli liman olarak görülen frankın euro karşısında aşırı değer kazanmasını önlemeye çalışan SNB, euro/frank kurunda 1.2 olan taban seviyesini korudu. SNB, 2011 Eylül'den bu yana euro/frank kurunun 1.2'nin altına inmesine izin vermiyor. Merkez bankası bu yıl için yüzde 2 civarı olan ekonomik büyüme tahminini korudu, sıfır olan enflasyon tahminini ise yüzde 0.1'e yükseltti. Japonya: Japonya'nın ihracatı, Mayıs ayında ABD ve Asya'dan gelen düşük talep sebebiyle son 15 aydır ilk defa azaldı. İhracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7 azaldı. İthalat yüzde 3.6 azalırken, ticaret açığı 909 milyar yene (8.9 milyar dolar) geriledi. Japonya'nın en çok ihracat yaptığı iki ülke ABD ve Çin'den gelen talebin düşmesi, yenin dolar karşısında değer kaybetmesinin de yavaşlalaması ile ihracatı etkileme riski taşıyor. Öte yandan nükleer reaktörlerin 2011 Fukuşima faciasının artından kapatılması enerji giderlerini artırarak, son 23 ayın en yüksek seviyesine taşıdı. Çin: Çin’de konut fiyatları Mayıs ayında 70 şehrin 35'inde Nisan ayına göre düşüş gösterdi. Bu düşüş Mayıs 2012'den bu yana en çok düşüşe işaret ediyor. Şangay'ın finans merkezinde fiyatlar Nisan ayına göre yüzde 0.3 düşerken iki yılda ilk azalmasını da göstermiş oldu. Güneydeki iş merkezi Shenzhen'de ise fiyatlar 0.2 azalma olarak kaydedildi. Boş konut fazlasıyla karşı karşıya olan Çin'in konut endüstrisi, Başbakan Li Keqiang'ın 2014 büyüme hedefini tehdit eden yavaşlamayı durdurmaya yönelik küçük çaptaki teşvik politikalarını riske atıyor. Merkez Bankası geçen ay ülkedeki en büyük bankaları daha fazla mortgage vermeye çağırırken, devlet son 4 yılda getirilen fiyatları azaltmaya yönelik konut kısıtlamalarında geniş 8 çapta bir gevşemeye gitmiyor. Çin'ine yapılan doğrudan yabancı yatırım mayıs ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,7 düşerek, 8,6 milyar dolar seviyelerine geriledi. Yılın ilk beş ayında finansal sektör yatırımları dışındaki doğrudan yabancı yatırım ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,8 yükselerek 48,9 milyar dolara ulaştı. Aynı dönemde hizmet sektörüne yapılan yabancı yatırımın yüzde 19,5 artarak 27,5 milyar dolara yükseldiği, imalat sektörüne yapılan yabancı yatırımın da yüzde 16,5 düşerek 17,4 milyar dolar seviyelerine gerilediği açıklandı. Ocak-Mayıs döneminde anakara Çin'e en fazla yabancı yatırımın Hong Kong, Tayvan, Singapur, Güney Kore ve Japonya'dan geldiği ifade edildi. Japonya'dan gelen yabancı yatırımın ilk beş ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42,2, ABD'den gelen yatırımın yüzde 9,3 düştüğü kaydedildi. Çin'e, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği'nden (ASEAN) gelen yatırımın da yüzde 22,3 düşerek 2,54 milyar dolar seviyelerinde olduğu belirtildi. Rusya: Rusya Merkez Bankası, hedefin üzerinde yer alan enflasyonla ilgili endişelerle politika faizi olan bir haftalık repo faizini değiştirmeyerek beklendiği gibi yüzde 7.5 seviyesinde bıraktı.Merkez Bankası Mart ve Nisan'da politika faizini toplam 200 baz puan artırmıştı. Brezilya: Brezilya hükümeti Çarşamba günü, önceki yardım paketlerinden yararlanamayan ihracatçıları ve yerli fabrikaları destekleyecek tedbirler açıkladı. Şirketlere vergi kredileri sağlayan ve imalat ürünleri ihracatçılarına devlet destekli kredi imkanı sunan tedbirler, ekonomiyi canlandırmak için 3 yıldır denenen fakat başarılı olamayan desteklerin ardından geldi. Brezilya ekonomisinin bu yıl daha da yavaşlayarak yalnızca yüzde 1 civarında büyümesi bekleniyor. Arjantin: ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Arjantin’in bonoları konusundaki kararı sonrasında kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P), Arjantin'in kredi notunu CCC- seviyesine düşürdü. S&P, Arjantin'in notunu 2 kademe indirirken ülkenin temerrüde düşme riskine işaret etti. CCC-, yatırım yapılabilir seviyenini 9 kademe altında bulunuyor. Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Krichner, ABD Yüksek Mahkemesi'nin kararına rağmen, yeniden yapılandırmalara katılmamış yatırımcılara 1,5 milyar dolar ödeme yapmalarının imkansız olduğunu söylemişti. Yeniden yapılandırmalara katılmamış tahvil yatırımcılarına 1,5 milyar dolar ödenmesinin, 15 milyar doları bulacak ödeme taleplerinin yolunu açacağını savunun Fernandez de Kirchner, bunun Arjantin'in uluslararası döviz rezervlerinin yarısından fazla olduğuna işaret etti. Latin Amerika'nın 3. büyük ekonomisi Arjantin 2001 yılındaki finansal krizde 95 milyar dolar ile rekor düzeyde temerrüde düşmüştü. Arjantin, hükümetin bu hafta ABD mahkemelerinde alınan bir kararının ardından vadesi 30 Haziran'da dolan tahvillerinde borç servisinin "imkansız" olduğunu açıklayarak borçlarında temerrüte düşebileceği 9 uyarısında bulundu. Temerrüte düştüğü 2002 yılının ardından 100 milyar dollar tutarındaki dış borcunu iki kere yeniden yapılandıran Arjantin, borçlarının yeniden yapılandırılmasını kabul etmeyen kreditörleriyle 12 yıldır devam eden bir yasal mücadele içerisinde bulunuyor. ABD Yüksek mahkemesi bu hafta 2005 ve 2010 yıllarındaki borç yeniden yapılandırmasına katılmayan hedge fonlara karşı Arjantin'in temyiz talebini reddetti. Yüksek mahkemenin davayı reddetmesiyle birlikte, daha once New York mahkemesinin yeniden yapılandırmaya katılmayan fonlar lehine verdiği karar hakkındaki yürütmeyi dürdürme kararı da kalktı. New York mahkemesi Arjantin'in yeniden yapılandırmaya katılmayan alacaklı hedge fonlara olan 1.33 milyar dolar tutarındaki borcunu geri ödemeden, yeniden yapılandırılmış alacak sahiplerine olan borçlarını geri ödeyemeyeceğine hükmetmişti. Arjantin ekonomi bakanlığından yapılan açıklamada, "Yürütmeyi durdurma kararının kaldırılması yeniden yapılandırılmış borçların New York'ta ödenmesini imkansız hale getirmekte ve mahkemece alınan karardan farklı koşullarda müzakere yapılmasına yönelik bir irade olmadığını göstermektedir" denildi. Yeniden yapılandırmaya katılmayan fonlar, alacaklarından belirli oranda feragat etmeyi kabul eden kreditörlerin aksine Arjantin'in kendilerine olan borçlarını tümüyle ödemesini istiyorlar. Arjantin'in borç servisinde bulunması gereken 30 Haziran tarihinde hemen temerrüte düşmesi beklenmiyor. Durumun temerrüt olarak tanımlanabilmesi için bu tarihten itibaren 30 gün beklenmesi gerekiyor. Ukrayna: Ukrayna birlikleriyle Rusya yanlısı ayrılıkçılar arasında, isyancıların Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroshenko'nın ortaya koyduğu barış planı kapsamında silah bırakmayı reddetmelerinin ardından Perşembe günü ülkenin doğusunda şiddetli çatışmalar yaşandı. Askeri bir kaynak Krasny Liman adlı kent yakınlarında yaşanan çatışmalarda 4,000 kadar ayrılıkçının yer alabileceğini, her iki tarafın da zırhlı araçlar ve tanklar kullanmış olabileceğini söyledi. Poroshenko Çarşamba günü Ukrayna'nın doğusu için barış planına dair önerilerini açıklamıştı. Poroshenko'nun açıkladığı 14 adımdan oluşan plan, ayrılıkçı göstericiler için af ve Rusya ile olan sınırda daha sıkı kontrolleri de içeriyor. Poroshenko'nun planını açıklamak üzere Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk bölgelerinden yetkililerle bir araya gelmesi bekleniyor. Rusya'nın doğalgaz ihracat tekeli Gazprom, Kiev hükümetine doğalgaz borçlarını ödemesi için verdiği sürenin dolmasının ardından Ukrayna'ya doğalgaz akışını keserken, Avrupa ülkelerine doğalgaz sevkiyatı da tehlikeye girebilir. Ukrayna Enerji Bakanı Yuri Prodan, Rus doğalgazını Ukrayna'daki boru hattı altyapısı üzerinden alan Avrupa ülkelerinde akışın süreceğini garanti ederken, Ukrayna'ya doğalgaz sevkiyatının sıfıra gerilediğini söyledi. Rusya, Ukrayna'nın artık sadece önceden ücretini ödediği doğalgazı teslim alacağını belirterek, Avrupa'ya doğalgaz akışını sağlayacak adımları atması için topu Ukrayna'ya attı. Ukrayna ve Rusya devam eden görüşmelerde doğalgaz fiyatı konusunda anlaşmaya varamadı. İki taraf da görüşmelerdeki pozisyonlarından taviz vermiyor. 10 Rusya Ukrayna'ya indirimli fiyattan doğalgaz satmayı teklif ederken, Kiev yönetimi indirimi siyasi bir manipülasyon aracı olarak reddediyor. Gazprom, Ukrayna'nın 4 milyar doları aşan doğalgaz borcunun en az 1.95 milyar dolarlık bölümünü ödemesini istemiş, aksi halde doğalgazın kesilebileceğini veya teslim edilecek doğalgazın ücretinin önceden ödenmesini talep edeceğini belirtmişti. AB ülkelerinin kullandığı doğalgazın üçte birini sağlayan Rusya, gazın yarısını Ukrayna'daki boru hatları üzerinden sevk ediyor. Irak: Radikal Sünni militanlar, Irak ordusu ile sert çatışmaların ardından ülkenin kuzeybatısında bulunan ve çoğunluğu Türkmenlerden oluşan Telafer kentini ele geçirdi. Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanları geçen haftaki yıldırım taarruzların ardından Telafer'i ele geçirerek Irak'ın kuzeyindeki hakimiyetlerini pekiştiriyor. Telafer geçen hafta IŞİD militanları tarafından ele geçirilen Irak'ın ikinci büyük kenti Musul'a kısa bir mesafede bulunuyor. IŞİD'in geçen haftadan bu yana sürdürdüğü taarruzlar 2003 yılında diktatör Saddam Hüseyin'i devirerek Irak'ta yeni bir yönetim kuran ABD'nin askeri birliklerini bu ülkeden çekmesinden bu yana en büyük krizi tetikledi. Militanların kaydettiği hızlı ilerleme, Irak Başbakanı Nuri el Maliki'yi destekleyen Iraklı Şiilerin yanı sıra İran ve ABD'de de endişe yaratıyor. Bağdat'ın kuzeyinde Dicle vadisi boyunca sıralanan kentleri kontrol altına alan IŞİD militanları, başkent Bağdat'a yaklaştı. Bağdat yakınında ilerlemeye ara veren IŞİD ülkenin kuzeyindeki hakimiyetini güçlendirmeye çalışıyor. Karmaşık bir etnik ve mezhep yapısına sahip olan Kuzey Irak'taki Telafer kentinde Şii ve Sünni Türkmenler kentin ayrı bölgelerinde yaşıyorlar. Telafer, özerk Kürt yönetimi sınırlarının hemen dışında yer alıyor. Kürt silahlı kuvvetleri, Irak ordusunun petrol kenti Kerkük'ü geçen hafta terk etmesinin ardından kentte kontrolü ele almıştı. Bu arada, Irak'ın en büyük rafinerisi Baiji'nin etrafında IŞİD militanları ile Şii ağırlıklı Irak hükümetine bağlı güçler arasındaki çatışmalar sürmekte. Irak helikopterlerinin yoğun militan ateşi nedeniyle rafineriye inemediği ve tesislerin çoğunun isyancıların elinde olduğunu belirtilmekte. BU HAFTA PİYASALAR Kur ve yükseldi... faiz Hafta başında Irak kaynaklı jeopolitik riskler nedeniyle TL'nin dolar karşısındaki değer kaybı devam ederken, TCMB Başkanı Başçı'nın olası bir faiz indiriminin temkinli, ölçülü ve kademeli olacağını belirtmesi, siyasilerden gelen sert indirim talebinin gerçekleşmeyeceğini işaret etmesiyle TL'deki baskı azaldı. Dolar/TL Pazartesi günü 2.1455’e kadar çıktıktan sonra 2.14’ün altına indi. Sepet bazında TL de 2.51 düzeyindeydi. Başçı'nın seri ve sert faiz indirimlerinin kısa vadede olmayacağı yönünde açıklamaları ve küresel endişeler faizlerde yükselişi beraberinde getirdi. Kısa vadeli faizlerde yükseliş daha belirgin oldu. 24 Şubat 2016 itfalı gösterge tahvilin bileşik faizi %8.50 düzeyine çıktı. Öte yandan 20 11 Mart 2024 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin faizi ise %9.16 düzeyine yükseldi. Salı günü ise ABD'nin tahmin edilenden önce faiz artışına gidebileceği endişesi yaratan enflasyon verilerinin ardından doların küresel bazda değer kazanması ile dolar/TL sert bir biçimde yükseldi. Dolar/TL, ABD verisi sonrası 1.5 ayın yeni en yüksek seviyesi olan 2.1513'e kadar yükseldi. Çarşamba günü ise Türkiye piyasalarının kapanışının ardından sonuçları açıklanacak iki günlük ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararı öncesinde kur ve faiz dar bantta işlem gördü. Dolar/TL paritesi 2.14 civarında seyrederken, gösterge tahvilin bileşik faizi %8.60’ın üstündeydi. Ancak Fed’in faizlerin uzun vadede geleceği seviyeyi aşağı yönlü revize etmesiyle Perşembe günü dolar/TL hızlı bir gerileme kaydetti, 10 yıllık tahvilin faizi de %9’un altına indi. Dolar/TL 2.13’ün altına indi. 10 yıllık gösterge tahvilde test edilen en düşük seviye ise %8.84 oldu. Sepet bazında TL’de 2.52’nin altına düşerken, iki yıllık tahvilin bileşik faizi %8.45’e geriledi. Haftanın son gününde ise Fed’in yarattığı küresel iyimserlik azaldı. Ukrayna ve Irak'a ilişkin artan jeopolitik riskler ve bu risklerin petrol fiyatlarında yarattığı baskı nedeniyle dolar/TL yükseldi ve tekrar 2.14’ü geçti. Sepet bazında TL de 2.53’ü geçti. Gösterge tahvilin bileşik faizi de tekrar %8.50’yi aştı. Türkiye, Irak’taki olaylardan gerek siyasi, gerek ekonomik olarak diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha olumsuz etkilenmekte. Bunun nedenleri arasında petrol fiyatlarındaki gelişmelerin yanısıra Irak’la komşu olunması, yoğun ticaret, tarihi ve kültürel bağlar, bu ülkede gelişmelerin iç savaşa doğru gitmesi ve bu durumun yaratacağı ekonomik ve siyasi etkiler bulunmakta. Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları (24.02.16 tahvili, % bileşik) % 25 22 19 16 13 10 7 02.01.2006 03.03.2006 28.04.2006 26.06.2006 21.08.2006 17.10.2006 15.12.2006 14.02.2007 11.04.2007 08.06.2007 03.08.2007 01.10.2007 28.11.2007 28.01.2008 24.03.2008 21.05.2008 16.07.2008 10.09.2008 11.11.2008 13.01.2009 10.03.2009 07.05.2009 03.07.2009 28.08.2009 27.10.2009 25.12.2009 19.02.2010 14.04.2010 11.06.2010 05.08.2010 05.10.2010 07.12.2010 01.02.2011 28.03.2011 23.05.2011 18.07.2011 15.09.2011 15.11.2011 10.01.2012 06.03.2012 03.05.2012 28.06.2012 27.08.2012 23.10.2012 21.12.2012 18.02.2013 15.04.2013 13.06.2013 13.08.2013 09.10.2013 11.12.2013 06.02.2014 02.04.2014 02.06.2014 4 Sonuçta 13 Haziran’da Merkez Bankası kurlarıyla 2.1236 olan dolar/TL paritesi, 20 Haziran’da 2.1411 TL’ye çıktı; 2.8793 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 2.9121 TL’ye çıktı. 13 Haziran’da %8.37 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü %8.61’e yükseldi. Döviz, petrol ve Döviz: altın fiyatları... Hafta başında ABD doları yen karşısında değer kaybederken, bu haftaki Fed toplantısı öncesinde piyasadaki hareketler sınırlı kaldı. Dolar/yen paritesi haftaya 101.80 düzeyinde başladı. Euro/dolar paritesi ise 1.3540 seviyesindeydi. Dolar hafta içinde ABD'de açıklanan enflasyon verisinin ardından euro ve yene karşı değer kazandı. Euro/dolar 1.3550’ye doğru yükselirken, dolar/yen 102.25’e çıktı. Tüketici fiyatlarının Mayıs'ta bir yıldan uzun sürenin en büyük artışını kaydetmesi, Fed'in faiz artırımlarına daha fazla yaklaşabileceği spekülasyonunu tetikledi. Çarşamba akşamı ABD Merkez Bankası'nın faizlerin bir süre daha düşük seviyede kalacağının işaretini vermesinden sonra dolar para birimleri sepeti karşısında yaklaşık iki haftanın en düşük seviyesinde işlem gördü. Euro/dolar 12 1.36’ya doğru yükseldi, dolar/yen ise 101.90’a geriledi. ABD'nin 10 yıllık Hazine tahvilinin getirisi yüzde 2.615 seviyesinden yüzde 2.579'a geriledi. Euro/dolar Perşembe günü de 1.3644’e kadar yükseldi. Haftanın son gününde ABD'de açıklanan olumlu verilerin ardından dolar kayıplarının bir kısmını geri alarak euro ve yene karşı değer kazandı. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.3575; Dolar/yen paritesi 102.10 düzeyindedir. Petrol: Brent ham petrolünün varil fiyatı, Sünni İslamcı militanların Irak'ta ilerlemeye devam etmeleriyle hafta başında 113 doların üzerine yükseldi. ABD hafif petrolü de 107 doları geçti. Hafta içinde de Brent ham petrolünün varil fiyatı Irak'ta yaşanan çatışmaların ardından ülkenin en büyük rafinerisinin kapanmasının ve yabancı petrol şirketlerinin bu ülkedeki personelini çekmeleriyle 114 doların üzerine çıktı, ABD petrolü ise 106 doların üstünde seyretti. Fed’in ekonominin durumuna ilişkin olumlu değerlendirmesi petrol fiyatlarına destek sağladı. Haftanın son gününde ise Brent ham petrolünün varil fiyatı 115 dolar ile dokuz ayın en yükseğine yakın seviyede işlem gördü. Brent petrolü Irak'tan gerçekleştirilen arzla ilgili sıkıntılara dair riskin artmasıyla üst üste ikinci haftayı da yükselişle tamamlamaya hazırlanıyor. ABD petrolü ise fazla değişmedi. Cuma günü itibariyle Brent ham petrolünün varili 114.75 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 106.40 dolar civarında seyretmektedir. Altın: Altın Irak'ta yaşanan şiddetin güvenli liman olma özelliğini güçlendirmesiyle hafta başında yükseldi ve ons başına 1281 dolar seviyesinde işlem gördü. Hafta içinde ise fiyatlar Fed toplantısı öncesinde doların güç kazanması ve altın fonlarındaki çıkışlarla birlikte 1270 doların altına düştü. Fed kararları sonrasında ise altın fiyatları doların düşmesi ile hızla 1280 dolara doğru yükseldi. Perşembe günü altının spot ons fiyatı 1310 doların üzerine çıktı. Haftanın son gününde ise altın kar satışlarıyla biraz geriledi, ancak jeopolitik gerginliklerin etkisiyle tekrar yükseldi. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1312 dolar civarındadır. DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER (1) (2) (3) (2)/(1) 31.12.13 30.05.14 20.06.14 % değişim 2,1343 2,0954 2,1411 -1,8 2,9397 2,8522 2,9121 -3,0 2,5370 2,4738 2,5266 -2,5 1,3612 -1,2 1,3774 1,3601 (2)/(1) reel % değişim -6,8 -7,9 -7,5 - (3)/(2) % değişim 2,2 2,1 2,1 ABD doları/TL* Euro/TL* Döviz Sepeti ** Euro-dolar paritesi -0,1 * TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır. 13 PARA PİYASALARINDA GELECEK HAFTA Küresel piyasalarda Irak ve Ukrayna olayları izlenirken; Türkiye’de TCMB toplantısı var.... Bu hafta küresel piyasalarda Irak olayları, Ukrayna’da devam eden karışıklık ve Fed’in faiz toplantısı temel gündem maddelerini oluşturdu. Irak’da Sünni IŞID militanlarının ilerlemesinin devam etmesi ve ülkede Sunniler, Şiiler, Kürtler ve Türkmenler arasında bir iç savaş olasılığının artması küresel piyasaları olumsuz etkilemekte. Bu nedenle özellikle petrol ve altın fiyatları son günlerde yükseldi. Irak’ta ABD’nin de işe fazla karışmak istememesi ülkenin bölünmesi tehlikesini artırmakta. Bu da Ortadoğu’daki sınırların yavaş yavaş yeniden çizilebileceğine işaret etmekte. Diğer taraftan, Ukrayna hükümeti her ne kadar ateşkes ilan etse de bu ülkede hükümet birlikleri ve Doğu Ukrayna’daki isyancılar arasındaki çatışmalar tekrar yoğunlaştı. Ayrıca Rusya, Ukrayna’ya yönelik doğal gaz akışını kesti ve bu karar Rus gazına bağlı Avrupa ülkeleri ve Türkiye’de tedirginlik yaratırken, petrol fiyatlarına baskıda bulunmakta. Bu hafta diğer bir gündem maddesi Fed’in FOMC toplantısıydı. Aslında toplantıdan sürpriz kararlar çıkmadı. Fed tahvil alım programını azaltmaya devam ederken, faiz artırımının uzun vadede olabileceğini söyledi. Ancak gerek uzun vadeli faiz oranları konusundaki tahminlerdeki düşüş, gerek Fed’in faiz artırımı konusunda acele etmeyeceğine dair sinyaller vermesi küresel piyasaları olumlu etkiledi. ECB’nin de parasal genişleme hareketlerine devam edebileceği sinyalleri piyasalar tarafından olumlu karşılanmakta. Bu nedenle ABD doları değer kaybına uğradı. Ancak Fed açıklamalarının etkisi kısa süreli oldu. Haftanın son gününde gerek Irak’taki çatışmaların artması, gerek Ukrayna’daki gerilim küresel piyasaları olumsuz etkilemekte. Bu nedenle euro/dolar paritesi tekrar aşağı yönlü geriledi. Irak’ta olayların Bağdat ve petrol bölgesi Basra’ya da sıçrayabileceği endişeleri petrol fiyatları üzerindeki baskıları yoğunlaştırmakta. Son olarak, Arjantin’in ABD’de alınan mahkeme kararından sonra tahvil borçlarını ödeyememe ve temerrüde düşme tehlikesi de küresel piyasalardaki tedirginliği artırmakta. Euro/dolar paritesi 1.3575 civarında seyrederken; dolar/yen paritesi 102.10 dolaylarında. Altının onsu 1312 dolar düzeyinde. Brent ham petrolünün varili 114.75 dolar; ABD hafif ham petrolünün varili ise 106.40 dolar civarında. Türkiye’de de özellikle Musul’daki konsolosluk baskını ve burada IŞİD tarafından ele geçirilen Türk rehinelerin hala kurtarılamaması (rehine tutulan kamyon şoförlerine ek olarak) ve Irak’ta iç savaşa doğru gidiş tedirginlik yaratmakta. Hem petrol fiyatlarında süren artış, hem de Suriye’nin yanısıra Irak’ta da uzun yıllar sürebilecek karışıklıkların başlaması Türkiye ekonomisi açısından olumsuz sonuçlar doğuracak nitelikte. Bunun yanısıra Irak’ın Türkiye’nin ikinci ihracat pazarı olması ve bu ülkede önemli miktarlarda Türk yatırımlarının bulunması da endişeleri artıran faktörler. Bir diğer olumsuz faktör, bölgedeki Türkmen nüfusunun savunmasız oluşu ve karışıklıklardan en ağır etkilenen toplumlardan birisi olması ve Türkiye’nin bu konuda pek birşey yapamaması. Sonuçta, Irak’ta savaş tehlikesinin artması ve kaos ortamının ağırlaşması Türkiye’yi siyasi ve ekonomik olarak olumsuz etkileyecektir. Bu konuda Iran-Irak savaşı ve ABD 14 işgali sırasında yaşanan gelişmeler ve deneyimler hatırlanmalıdır. Öte yandan, bu hafta Mart ayı işsizlik oranları ve Mayıs bütçe açığı verileri açıklandı. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle bakıldığında bir önceki döneme göre işsizlikte fazla bir değişim olmadığı görülmekte. Mayıs’ta ise bütçe fazlası verilmekle beraber harcamalardaki artış dikkat çekmekte ve geçen yıla göre bütçede bozulma olduğu görülmekte. Bu arada, 24 Haziran’da Merkez Bankası’nın para politikası kurulu toplantısı var. Merkez Bankası Başkanı Sn. Başçı’nın son demeçleri, tüm politik baskılara rağmen bankanın yüksek oranlı değil ölçülü bir faiz indirimi yapacağı yolunda. Yine de bankanın Haziran enflasyon sonuçlarını görmeden ve artan jeopolitik risklere rağmen faizlerde bir indirim yapmasını riskli bulmaktayız. Buna rağmen beklentimiz Fed’in son yorumları ve Başçı’nın son açıklamaları ışığında politika faizinde 50 baz puanlık bir indirim yapılacağı yönündedir. Ayrıca, haftaya Haziran ayı imalat sanayi kapasite kullanım oranları açıklanacak. Sonuçta, Merkez Bankası’nın ölçülü bir faiz indirimi yapacağı varsayımı altında ve Irak’taki durum daha da ağırlaşmazsa, önümüzdeki hafta dolar/TL paritesinin 2.12-2.16 aralığında dalgalanmasını bekliyoruz. Gösterge tahvilin bileşik faizinin ise %8.25-8.65 aralığında hareket edeceğini tahmin ediyoruz. Daha fazla bilgi için: Dr. M.Veyis Fertekligil, Baş Ekonomist e-posta: veyis.fertekligil@tbank.com.tr Tel: 0212 – 368 35 20 UYARI NOTU: Bu rapor Turkland Bank A.Ş. (T-Bank) tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerin doğru ve tam olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan T-Bank hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. 15