Türk Toraks Derne¤i Okulu Metastaza ve Lokal Bas›ya Ba¤l› Lokal Problemlerde Radyoterapi Doç. Dr. Deniz YALMAN Ege Üniversitesi T›p Fakültesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dal›, ‹ZM‹R Tüm kanser olgular› hastal›klar›n›n bir döneminde %25-50 oran›nda tümörün neden oldu€u metastazlara veya lokal problemlere ba€l› palyatif radyoterapiye (RT) gereksinim duyarlar. Radyoterapi iyi seçilmifl olgularda yüksek palyasyon oranlar› sa€lamas›n›n yan› s›ra kaliteli yaflam süresini de uzatabilmektedir. Akci€er kanserinde palyatif RT uygulanmas›n› gerektiren bafll›ca durumlar flunlard›r: Akci€er kanseri tan›s› olan bir hastada palyatif RT gerektiren bir durum ortaya ç›kt›€›nda öncelikle bu durumun akci€er kanserine ba€l› oldu€unun belirlenmesi gerekir. Olgular›n büyük bir bölümünde primer tedavi öncesi histoloji belirlendi€inden palyatif RT öncesi histolojik kan›ta her zaman gerek yoktur. Ancak daha önce bilinen kanser tan›s› olmayan ve do€rudan metastazla karfl›m›za gelen olgularda histolojik tan› gereklidir. Akci€er kanserleri s›kl›kla parankimal beyin lezyonlar›, medulla spinalis bas›s› veya vena cava superior sendromu (VCSS) gibi hemen müdahale edilmesi gereken durumlarla karfl›m›za ç›kabilir. Bu durumda herhangi bir tedavi uygulamadan önce mutlaka histolojik tan› gerekir. Bazen de bilinen akci€er kanseri olan, ancak yeni bir primer mi yoksa metastatik mi oldu€u belli olmayan metakron akci€er lezyonlar›nda palyatif veya küratif tedavi karar›n› verebilmek için histolojik tan› gerekir. • Vena cava superior sendromu (VCSS), Palyatif RT karar›n› verirken hastan›n beklenen yaflam süresi önemli bir faktördür. Örne€in; genel durumu son derece kötü, tedaviye yan›ts›z, terminal dönemdeki hastalar palyatif giriflimlerden nadiren yarar görürler. Hastan›n performans durumu ve yandafl morbiditeler de RT’ye yan›t› ve tolerans› belirleyen önemli prognostik faktörlerdir. Palyatif RT’nin amac› minimal komplikasyonla h›zl› bir konfor sa€lamak bu arada hastan›n ve RT bölümünün zaman›n› da ekonomik kullanmakt›r. Bu nedenle palyatif RT’de fraksiyon dozunun yüksek tutuldu€u (≥ 3 Gy), k›sa süreli tedaviler -yani hipofraksiyone RT- tercih edilir. Hipofraksiyone RT’nin radyobiyolojik olarak uzun dönemde morbiditelere yol açt›€› bilinse de olgular›n ço€u bu yan etkilerin görülece€i kadar uzun yaflamaz. Ancak palyatif RT uygulanan kanserli hastalar›n %10’u bir y›ldan uzun yaflar ve bu hastalarda uzun dönemde RT’ye ba€l› geç yan etkiler ortaya ç›kabilir. Bu nedenle hastalar›n beklenen yaflam süresinin çok iyi de€erlendirilmesi gereklidir. 416 • Beyin ve santral sinir sistemi metastazlar›, • Medulla spinalis bas›s›, • Kemik metastazlar›, • Primer tümöre ba€l› semptomlar (dispne, hemoptizi, öksürük, a€r›, disfaji, atelektazi). BEY‹N ve SANTRAL S‹N‹R S‹STEM‹ METASTAZLARI Beyin metastazlar› s›kl›k bak›m›ndan akci€er, karaci€er, kemik ve sürrenal bezi metastazlar›ndan sonra gelmekle birlikte onkoloji prati€inde s›k karfl›lafl›lan ve onkolojik aciller aras›nda yer alan bir durumdur (1). Kanser tedavisi gören olgular›n %20-40’›nda hastal›€›n belli bir döneminde beyin metastaz› geliflmekte olup en s›k beyin metastaz› akci€er (%36-64), meme kanseri (%15-25) ve melanomda (%5-20) görülür; %15 olguda beyin metastaz›na yol açan primer kanser belli de€ildir (2). Primer tümörün beyin parankimine yay›l›m› (nörotropizm) melanom, küçük hücreli akci€er kanseri (KHAK), koryokarsinom ve di€er germ hücreli tümörlerde yüksek; meme kanseri, adenokarsinomlarda daha s›k olmak üzere küçük hücreli d›fl› akci€er kanseri (KHDAK) ve böbrek kanserinde orta derecededir (3). KHDAK’lerinde beyin metastaz› insidensi %25’tir (4). KHAK’li olgular›n %10’unda bafllang›çta beyin metastaz› geliflirken hastal›€›n seyri s›ras›nda bu oran %40’›n üzerindedir. Sa€kal›m süresi uzad›kça insidens artar; önleyici tedavi yap›lmad›€›nda iki y›l yaflayan olgular›n %50-80’inde beyin metastaz› geliflir. Santral sinir sistemi metastazlar› hematojen yolla veya komflu dokulardan (kafatas›, bafl-boyun yumuflak dokular›, vertebral kolon) do€rudan yay›l›mla geliflir. Beyin metastazlar›n›n %80’i serebral hemisferlerde, %15’i serebellumda, %5’i beyin sap›nda yerleflir, yaklafl›k yar›s› multipldir (5). Otopsi ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) serilerinde bu oran %75’e ç›kar. Akci€er kanseri genellikle multipl beyin metastaz›na yol açar. Beyin metastazlar› tümörle eflzamanl› görülse de daha çok hastal›€›n seyri s›ras›nda ortaya ç›kar. Meme kanse- TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Türk Toraks Derne¤i Okulu riyle karfl›laflt›r›ld›€›nda akci€er kanserinde daha k›sa sürede beyin metastaz› geliflir. Tedavi edilmezse ortalama yaflam süresi yedi haftadan k›sad›r (6). Steroid tedavisiyle iki aya, tüm beyine RT uyguland›€›nda dört-alt› aya, uygun olgularda tüm beyine RT’ye rezeksiyon veya stereotaktik radyocerrahi eklendi€inde 8-11 aya uzar (7-9). Parankimal beyin metastazlar› neden olduklar› nörolojik bozukluklarla hastan›n hayat kalitesini bozar. Bafll›ca semptomlar bafla€r›s› (≥ %50), fokal nörolojik defisit (%40), epileptik nöbet (%10-20), duyu kusuru, dengesizlik, letarji ve kiflilik de€ifliklikleridir. Tan› yaln›zca klinik muayeneyle konmaz çünkü ayn› bulgular kafa içi yer kaplayan herhangi bir oluflumda da ortaya ç›kar. Metabolik bozukluklar, karsinomatöz menenjit, paraneoplastik sendromlarda da ayn› semptomlar görülür. Ay›r›c› tan›da en güvenilir yöntem kontrastl› MRG’dir. MRG tan›da, tedavi planlamas›nda, tedaviye yan›t›n izlenmesinde, nüksleri veya tedavi komplikasyonlar›n› belirlemede kullan›l›r. Çeflitli çal›flmalarda yüksek performans durumu, soliter beyin metastaz›, baflka sistemik metastaz›n olmamas›, primer tümörün kontrol alt›nda olmas› ve genç yafl (< 60-65) olumlu prognostik faktörler olarak belirlenmifl olup Gaspar ve arkadafllar› “Radiation Therapy Oncology Group (RTOG)”un veri tabanlar›n› kullanarak beyin metastazl› 1200 olguda tekrarlamal› bölünme analizi -“recursive-partitioning analysis”- (RPA) uygulam›fl ve bu prognostik faktörlere göre beyin metastazl› olgular üç s›n›fa ayr›lm›flt›r (Tablo 1) (10). Bu prognostik s›n›flaman›n geçerlili€i iki ek bulguyla baflka çal›flmalarla da do€rulanm›flt›r (11-13). S›n›f I olgular çok azd›r (sadece bir çal›flmada < %3) ve sistemik hastal›€› kontrolda olan s›n›f II olgularda sa€kal›m s›n›f I olgulara benzerdir. RPA s›n›flamas› özellikle yo€un lokal tedavilerin (cerrahi ve stereotaktik radyocerrahi) uygulanaca€› az say›daki olgunun seçiminde anlaml› prognostik bilgi vermektedir. Tedavi Beyin metastazl› hastalar›n tedavisi ikiye ayr›l›r: semptomatik tedavi ve esas tedavi. Semptomatik tedavi acilen bafllanmas› gereken tedavi olup soliter veya multipl metastazl› hastada ayn›d›r. Öncelikle kafa içi bas›nç art›fl› kontrol alt›na al›nmal›d›r. Steroidler ilk 48 saat içerisinde etkili olup, vazojenik ödemi h›zl›ca azaltarak nörolojik semptomlarda belirgin gerileme sa€larlar, ayr›ca uygulanacak olan kraniyal RT’nin akut etkilerini de azalt›rlar. Hiç steroid tedavisi verilmeyen olgularla karfl›laflt›r›ld›€›nda steroid alan olgular›n 2/3’sinde medyan 2.5 ayl›k sa€kal›m avantaj› saptanm›flt›r. En s›k kullan›lan uygulama günde dört kez 4-6 mg oral veya intravenöz deksametazon bafllanmas› ve azalt›lan dozlarda 14-21 gün devam edilmesidir. Ayr›ca, diüretikler (furosemid, mannitol) de kullan›labilir. Nöbet geçiren olgulara antikonvülzan (fenitoin, karbamazepin) bafllanmal›d›r. Esas tedavi ise tümörü yok etmeye ya da en az›ndan küçültmeye yönelik olup konvansiyonel RT en s›k uygulanan tedavidir (Resim 1). RT beyin metastazl› olgular›n tümünde ya primer tedavi veya tek metastaz varsa cerrahiye adjuvan olarak kullan›l›r. RT uygulanan olgularda: • Medyan sa€kal›m dört-alt› aya uzar, • Semptomlarda %70-90 iyileflme sa€lan›r, • KPS’si yükselir, • Ciddi nörolojik disfonksiyonu olan olgular›n 2/3’si düzelir, • Il›ml› nörolojik disfonksiyonu olan olgular›n 1/3’i düzelir. Multipl beyin metastazlar›nda tedavi: Multipl beyin metastazl› olgularda standart tedavi tüm beyine RT uygulanmas›d›r. Tüm nörokranyumu içeren karfl›l›kl› paralel sahalardan uygulan›r (fiekil 1). Tablo 1. Beyin metastazl› olgularda RPA’ya göre prognostik faktörler (10). RPA s›n›f› Kriterler I KPS ≥ 70 Yafl < 65 Primer tümör kontrolda Ekstrakranyal metastaz yok 7.1 II KPS > 70 ve afla¤›dakilerden en az biri Yafl ≥ 65 Primer tümör kontrolda de¤il Ekstrakranyal metastaz var 4.2 III KPS < 70 2.3 TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Medyan sa¤kal›m (ay) 417 Türk Toraks Derne¤i Okulu (14). K›sa süreli yüksek fraksiyon dozlar›n›n kullan›ld›€› flemalar fazla say›da hastay› tedavi edebilme, düflük maliyet ve k›sa tedavi süresi ile avantajl› görünmekle birlikte, beyin ödemi, herniasyon gibi komplikasyonlar› da beraberinde getirebilmektedir. RTOG’nin seri prospektif randomize çal›flmalar›nda farkl› flemalar denenmifl, ancak medyan sa€kal›m tüm flemalarda üç-alt› ay aras›nda bulunmufl (Tablo 2), ayr›ca cevap oranlar›, nörolojik düzelme, sa€kal›m ve morbidite aras›nda fark bulunmam›flt›r (7,15,16). Beyin metastazlar›n›n RT’ye yan›t›n› artt›rmak için tüm beyine RT ile birlikte radyoduyarlaflt›r›c›lar›n kullan›lmas›yla ilgili yap›lan randomize çal›flmalar›n hiçbirinde genel sa€kal›m veya yan›t aç›s›ndan fark görülmemifl, ancak gadolinyum uygulanan çal›flmalar›n alt grup analizinde RPA s›n›f II akci€er kanserli olgular›n daha çok yarar gördü€ü saptan›p KHAK’lerinde moteksafin gadolinyumun RT’ye eklenmesinin etkisinin araflt›r›ld›€› faz III çal›flma bafllat›lm›flt›r (17). Resim 1. Beyin metastaz›n›n RT öncesi (A) ve sonras› MR görüntüsü. fiekil 1. Beyin metastazlar›nda kullan›lan RT sahas›. En s›k kullan›lan doz-fraksiyonasyon flemas› 10 x 3 Gy’dir (30 Gy). 10 x 3 Gy, 5 x 4 Gy, 20 x 2 Gy gibi farkl› doz-fraksiyonasyon flemalar› ile sa€lanan palyasyon-sa€kal›m oranlar› aras›nda fark olmad›€›n› gösteren çok say›da çal›flma bildirilmekle beraber, optimal flema konusundaki tart›flmalar güncelli€ini kaybetmemifltir 418 Akci€er kanserlerinde tüm beyine RT ile KT’nin etkinli€ini araflt›ran üç randomize çal›flman›n hiçbirinde KT eklenmesiyle sa€kal›m avantaj› gösterilememifltir (18-20). Kullan›lan KT ajanlar› nitrozüreler, tegafur, teniposid, cisplatin ve vinorelbindir. Postmus’un çal›flmas›nda yaln›z teniposid ile RT + teniposid karfl›laflt›r›lm›fl, genel sa€kal›mda fark olmamakla birlikte yan›t oranlar›n›n RT+teniposid kolunda daha iyi oldu€u gözlenmifltir (18). Bu çal›flmada tek bafl›na RT kolu olmad›€› için kesin bir sonuca varmak mümkün de€ildir. Ushio’nun çal›flmas›nda RT’ye klornitrozüre ve tegafur eklendi€inde benzer flekilde genel sa€kal›mda fark olmad›€›, yan›t oranlar›n›n daha iyi oldu€u gözlenmifltir. Ancak bu çal›flmada olgu say›s› az, toksisite fazlad›r (19). Robinet’in çal›flmas›nda ise KT, erken ve geç dönem RT’nin etkileri araflt›r›lm›fl, tek bafl›na KT’nin beyin metastazl› KHDAK’lerinde metastazlar› küçülttü€ü, RT zamanlamas›n›n genel sa€kal›ma etkili olmad›€› belirlenmifl, ancak RT’ye ne zaman bafllanmas› gerekti€i konusunda veri elde edilememifltir (20). Soliter beyin metastazlar›nda tedavi: Beyin metastazlar›n›n %50’si tek lezyon fleklindedir. Seçilmifl olgularda (performans› iyi, primer hastal›€› kontrol alt›nda olan) cerrahi rezeksiyon sonras› tüm beyine RT uygulanmas› tek bafl›na RT uygulanmas›ndan daha iyi sonuç vermektedir. Patchell ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda biyopsi ile ispatlanm›fl soliter beyin metastazlar›nda cerrahi ve RT’nin yaln›z RT ile karfl›laflt›r›ld›€›nda ›l›ml› bir sa€kal›m art›fl› sa€lad›€› gösterilmifltir. Bu çal›flmaya al›nan olgular›n %11’inde soliter lezyonun infeksiyon veya primer beyin tümörü oldu€u, metastaz olmad›€› tespit edilmifltir. Bu da biyopsi ile tan›n›n do€rulanmas› gerekti€ine iflaret eder (8). Cerrahi ve RT kolunda medyan sa€kal›m daha uzun (40 haftaya karfl› 15 hafta), lokal TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Türk Toraks Derne¤i Okulu Tablo 2. RTOG beyin metastaz› çal›flmalar›. Çal›flma Randomizasyon kollar› 6901 30 30 40 40 hafta hafta hafta hafta 21 18 18 16 7361 20 Gy/1 hafta 30 Gy/2 hafta 40 Gy/3 hafta 15 15 18 7606 30 Gy/2 hafta 50 Gy/4 hafta 18 17 7916 30 30 30 30 20 17 18 14 Gy/2 Gy/3 Gy/3 Gy/4 Gy/2 Gy/2 Gy/3 Gy/3 hafta hafta + mizonidazol hafta hafta + mizonidazol kontrol daha yüksek bulunmufltur (%80’e karfl› %48). Ancak 90 hafta içinde her iki kolda da genel sa€kal›m oran› %10’un alt›nda olmufltur. Bu da hangi tedavi uygulan›rsa uygulans›n bu olgularda prognozun kötü oldu€unu göstermektedir. Patchell ve arkadafllar›n›n di€er bir çal›flmas›nda cerrahi ve RT ile yaln›z cerrahi karfl›laflt›r›lm›fl, cerrahi ve RT kolunda beyindeki herhangi bir nüksün daha düflük oranda görüldü€ü belirlenmifltir (%18’e karfl›n %70; p< 0.001) (21). Postoperatif RT hem orijinal metastaz yerindeki (%10’a karfl› %46; p< 0.001) hem de beynin di€er bölgelerindeki (%14’e karfl› %37; p< 0.01) nüksleri önlemifl, ayr›ca RT grubundaki hastalarda nörolojik nedenlerle ölüme daha az rastlanm›flt›r (%14’e karfl› %44; p= 0.003). Ancak gruplar aras›nda genel sa€kal›m fark› saptanmam›flt›r. Opere edilen hastalarda en uygun RT dozunun ne olmas› gerekti€i belirlenmemifltir. Örne€in; Patchell’in çal›flmas›ndaki doz toplam 36 Gy (12 x 3 Gy) iken Smalley ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda toplam 39 Gy’den yüksek dozlar›n daha iyi lokal kontrol sa€lad›€› bildirilmektedir (22). Sause ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda ise 40 Gy (16 x 2.5 Gy) ve ard›ndan 10 Gy ek dozla benzer sonuçlar bildirilmifltir (23). Medyan sa¤kal›m (hafta) Son y›llarda soliter beyin metastazlar›nda lezyon bölgesine daha yüksek doz vermek için streotaksik radyocerrahi ve brakiterapi (interstisiyel implantasyon) gibi özel RT teknikleri kullan›lmaktad›r. Stereotaktik radyocerrahi küçük bir volüme (maksimum çap› 3-3.5 cm) multipl Co60 kaynaklar› veya stereotaktik donan›m› olan lineer h›zland›r›c› ile tek yüksek doz (17-18 Gy) eksternal RT uygulama tekni€idir. Temel etkisi küçük kan damarlar›nda tromboz, reprodüktif hücre ölümü ve büyümenin durmas› fleklinde aç›klanmaktad›r. Genellikle tümör boyutu 3.5 cm’nin alt›nda, tek ya da az say›da, uygun lokalizasyonlu metastazlarda tercih edilen cerrahiye alternatif yöntemdir (Resim 2). Her iki teknikte de hedef volümde yüksek doz sa€lan›rken çevre dokular düflük doz al›r. ‹zole beyin metastaz› olan seçilmifl olgular›n tedavisinde cerrahi ve postoperatif RT uygulamalar› bugün için kabul gören bir tedavidir. Evre I-II KHDAK ve soliter beyin metastaz› olan olgularda hem soliter metastaz›n hem de primerin ç›kart›lmas› ile en az 12 ayl›k sa€kal›m elde edilmifl ve olgular›n %10-30’u befl y›l yaflam›flt›r (24). Bunun d›fl›nda cerrahi yaklafl›m do€rudan soliter beyin metastaz›yla gelen ve primeri belli olmayan olgularda histolojik tan› için veya artm›fl kafa içi bas›nç nedeniyle acil palyasyon gerektiren olgulara uygulan›r. TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Resim 2. Soliter beyin metastaz›n›n stereotaktik RT sonras› küçülmesi. 419 Türk Toraks Derne¤i Okulu Seçilmifl olgularda tüm beyine RT + stereotaktik radyocerrahi uygulamas›n› araflt›ran üç randomize çal›flma vard›r (25-27). Her üç çal›flmada da radyocerrahinin eklenmesiyle lokal kontrol oranlar›nda art›fl saptanm›flt›r. Bu çal›flmalardan en önemlisi RTOG’nun çal›flmas›d›r. RTOG’un tüm beyine RT uygulamas›na stereotaktik radyocerrahi eklenmesinin etkilerini araflt›rd›klar› 9508 numaral› randomize çal›flmas›nda beyinde 1-3 metastaz› olan 331 olgunun 164’ünde tüm beyine günlük 2.5 Gy’lik fraksiyonlarla toplam 37.5 Gy RT uygulanm›fl, 167 olguda ise tüm beyine RT uygulamas›ndan bir hafta sonra stereotaktik radyocerrahi ile 15-24 Gy ek doz verilmifltir. Tek de€iflkenli analizlerde tek metastaz› olan olgularda stereotaktik radyocerrahi eklendi€inde sa€kal›mda istatistiksel olarak anlaml› art›fl (6.5 aya karfl› 4.9 ay; p= 0.0393) sa€land›€›, ayr›ca stereotaktik radyocerrahi kolundaki hastalarda alt›nc› ayda KPS’nin daha iyi ya da stabil oldu€u (%43’e karfl› %27; p= 0.03); çok de- €iflkenli analizlerde ise sa€kal›m›n özellikle RPA grup I olgularda (p< 0.0001) veya histolojisi daha iyi (skuamöz hücreli ve KHDAK) olan olgularda (p= 0.0121) daha yüksek oldu€u belirlenmifltir (27). Radyocerrahi eklenmesi ile akci€er kanserlerinin beyin metastazlar›nda 3.3-13.9 ayl›k medyan sa€kal›m süreleri bildirilmekte olup, metakron beyin metastazlar› senkron olanlarla karfl›laflt›r›ld›€›nda medyan sa€kal›m 3.3 aydan 8.3 aya yükselmifltir (28,29). Bunlara ek olarak RTOG taraf›ndan üç kollu faz 3 çal›flma bafllat›lm›flt›r (BR-0320). Bu çal›flmada birinci kolda tüm beyine RT + radyocerrahi, ikinci kolda tüm beyine RT + radyocerrahi + Iressa üçüncü kolda tüm beyine RT + radyocerrahi + temozolamid denenmektedir (30). Nüks beyin metastazlar›nda tedavi: Beyin metastaz› nedeniyle daha önce tüm beyine yönelik RT uygulanm›fl olan olgular›n %30’unda ikinci seri ›fl›nlama gerekli ol- Beyin metastazlar›nda tedavi ak›fl flemas› flu flekilde özetlenebilir: 420 TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Türk Toraks Derne¤i Okulu maktad›r. Ancak beyine yüksek doz radyoterapinin getirece€i yan etkiler nedeniyle dikkatli hasta seçimi yap›lmal›d›r. Genel olarak kabul edilen görüfl ikinci seri ›fl›nlamalar›n bafllang›ç radyoterapisinden en az dört ay geçmifl, nörolojik problemlerin di€er tedavi yöntemleri ile kontrol alt›na al›namad›€›, radyolojik progresyonu olan olgularda uygulanmas›d›r. MEDULLA SP‹NAL‹S BASISI Beyin metastazlar›ndan sonra ikinci s›kl›kta görülen nörolojik komplikasyondur. Akci€er kanserine ba€l› medulla bas›s›n›n prevalans› %9’dur. En s›k nedeni vertebra korpusunun çökmesi veya ekspansiyona u€rayarak bas› yapmas›d›r. Akci€er kanserleri ayr›ca do€rudan invazyon yoluyla medulla bas›s›na neden olabilir. Anatomik da€›l›m %70 torakal, %20 lumbosakral ve %10 servikal medulla fleklindedir. Bafll›ca semptomlar› flunlard›r: • S›rt a€r›s› (%90), - Lokalize, ›k›nmayla, öksürmeyle, hapfl›rmayla artar, • Histolojik tan›s› olmayan olgular, • Steroid tedavisine yan›t vermeyen olgular, • Spinal instabilite, • Kanal içindeki kemik fragmanlar›n›n yol açt›€› omurilik bas›lar›, • Primeri radyorezistan olan veya RT’ye ra€men progresyon gösteren olgularda uygulan›r. Özellikle spinal instabilite, kanal içindeki kemik fragmanlar›n›n yol açt›€› omurilik bas›lar›, vertebra korpusunun tamamen çöktü€ü ve miyelopatinin efllik etti€i olgular tek bafl›na RT’den yarar görmez. Bu olgulara öncelikle cerrahi ard›ndan RT uygulanmal›d›r. Tümörün anatomik yerleflimine göre selektif cerrahi yaklafl›m önemlidir. Epidural bas›lar›n %85’i anterior yerleflimli oldu€undan tercih edilen yöntem anterolateral giriflim ile laminektomi uygulamas›d›r. Anterior giriflimler omurili€in stabilizasyonunu sa€lar. - Ekstremitelere veya ayak s›rt›na yans›yan radiküler a€r›, - Yeni bafllay›p akut olarak kötüleflen semptomlar, • Medullada hassasiyet, • Motor güç kayb›, • Duyu kayb›, • Otonom sinir disfonksiyonu. Kesin tan› yöntemi MRG olup, (duyarl›l›k ve özgüllük > %95) s›kl›kla birden fazla düzeyin tutulumu tespit edilir (Resim 3). Medulla bas›s› olan bir olgu h›zla de€erlendirilmeli ve hemen tedavi edilmelidir. Gecikmeler geri dönüflü olmayan nörolojik hasarla sonuçlanabilir. Palyasyonu belirleyen en önemli faktör tedavi öncesi nörolojik durumdur. Ancak erken tan› ve tedaviyle %40-60 olgu ambulatuar kal›r. Tedavi Multidisipliner yaklafl›lmal›d›r. Primer hekim, medikal onkolog, nörolog, beyin cerrah›, radyasyon onkolo€u ve ortopedist iflbirli€i içinde olmal›d›r. Öncelikle steroid tedavisi (dekzametazon veya metilprednizolon) bafllanmal›d›r. Steroidler vazojenik ödemi azaltmak yoluyla a€r›y› azalt›r ve nörolojik bulgular›n ilerlemesini önler. Tan› an›nda 16-20 mg dekzametazon IV olarak uygulan›p daha sonra IV veya PO 4 x 4 mg’a geçilir. Tek bafl›na RT sonuçlar›n›n cerrahi ve RT uygulamalar› kadar baflar›l› oldu€unun anlafl›lmas›yla ambulatuar olgularda ve paretik olup steroid tedavisine yan›t veren olgularda cerrahiden kaç›n›l›r. Cerrahi daha çok: • Patolojik vertebra k›r›€›, • Akut geliflen parapleji, TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Resim 3. Epidural medulla bas›s›n›n MR görüntüsü. 421 Türk Toraks Derne¤i Okulu Medulla spinalis bas›lar›nda tek bafl›na RT ile cerrahi ve RT’yi karfl›laflt›ran çal›flmalar›n ço€u retrospektif niteliktedir. Patchell ve arkadafllar›n›n randomize çal›flmas›nda cerrahi ve RT uygulanan olgularda (50 olgu) ambulasyonun geri kazan›lmas› ve sürdürülmesinin yaln›z RT uygulananlardan (51 olgu) daha iyi oldu€u bildirilmektedir (31). Yaln›z RT uygulanan olgular›n %57’si, cerrahi ve RT uygulananlar›n %85’i ambulatuar hale geçmifl (p= 0.001) ve daha uzun süre ambulatuar kalm›fllard›r (medyan 122 güne karfl› 13 gün; p= 0.003). Ayr›ca, cerrahi uygulanan olgularda kortikosteroid ve opioid analjezik gereksinimi daha az olmufl, kontinans›n sürdürülmesi, kas kuvveti skorlar›, fonksiyonel yeterlilik ve sa€kal›m anlaml› olarak daha yüksek bulunmufltur. RT’ye yan›t› belirleyen en önemli faktör hastan›n tedavi öncesi nörolojik durumudur. Nörolojik defisitler tam yerleflmeden RT uyguland›€›nda elde edilen sonuçlar daha iyi olup, parapleji gelifltikten sonra uygulanan RT ile olgular›n %10’undan az›nda yürüme ve hareket fonksiyonlar› tekrar kazan›labilir. Parapleji genellikle medulla spinalis infarkt›n› gösterir ve irreversibldir. Paraplejik olguda steroide yan›t varsa medulla infarkt› d›fllan›r. RT’de en çok tercih edilen doz fraksiyon flemas› 10 x 3 Gy’dir. Bunun d›fl›nda 5 x 4 Gy, birer hafta ara ile iki kez 1 x 8 Gy gibi uygulamalar da vard›r. Rades ve arkadafllar› medulla spinalis bas›s› geliflen KHDAK’li 252 olguda k›sa kür RT (1 x 8 Gy, 5 x 4 Gy) ile uzun kür RT (10 x 3 Gy, 15 x 2.5 Gy, 20 x 2 Gy) sonuçlar›n› geriye dönük olarak incelemifllerdir (32). Olgular›n %14’ünde motor fonksiyonlarda iyileflme, %54’ünde stabil kalma, %32’sinde progresyon saptanm›flt›r. Her iki grupta da nonambulatuar olgular›n %15’i ambulatuar hale gelmifltir. RT’nin motor fonksiyonlar üzerine etkisi RT öncesi motor bozukluklar›n geliflme süresiyle iliflkili bulunmufltur. Motor bozuklu€un geliflme süresi 14 günden uzun olan olgular RT’ye daha iyi yan›t vermifllerdir, ancak bu yan›t uygulanan RT flemas›ndan etkilenmemifltir. K›sa kür RT uygulananlarda nüks oran› %8 iken uzun kür uygulananlarda %1 (p= 0.013) olup, bu olgulara ikinci seri RT uygulanm›flt›r. Medyan sa€kal›m tüm grupta dört ayd›r. Farkl› RT flemalar›n› karfl›laflt›ran di€er çal›flma- Medulla spinalis bas›lar›nda tedavi ak›fl flemas› flu flekilde özetlenebilir: 422 TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Türk Toraks Derne¤i Okulu larda da k›sa kür RT ile uzun kür RT sonuçlar› aras›nda fark bulunamad›€›ndan prognozlar› zaten kötü olan bu olgularda hem maliyet hem de zaman tasarrufu aç›s›ndan k›sa kür RT flemalar› uygun olmaktad›r (33-35). Üç Gy’den yüksek fraksiyon dozu uygulananlar›n ço€u miyelit geliflecek kadar uzun yaflamaz. Ancak akci€er kanseri d›fl›nda kanser tan›s› olan, baflka yerinde metastaz› olmayan, primeri kontrol alt›nda ve genel durumu iyi olanlarda hasta baz›nda de€erlendirme yap›larak konvansiyonel fraksiyonlarla (1.8-2 Gy/gün) 40-50 Gy’e ç›k›labilir. patolojik fraktür oluflur. Patolojik fraktürlerin ço€u osteolitik metastazlara ba€l›d›r. Standart tan› yöntemleri kemik sintigrafisi ve direkt radyografidir (Resim 4,5). Bu RT sahas› bir alt ve bir üst vertebra da dahil edilecek flekilde etkilenen alan› kapsar. E€er paraspinöz kitle efllik ediyorsa bu kitle de RT sahas›na dahil edilmelidir. En s›k kullan›lan teknik tek arka sahadan ›fl›nlama tekni€idir. Servikotorakal bölgede tümör dozu 5-6 cm derinde, lumbosakral bölgede 8-10 cm derinde hesaplanmal›d›r. E€er ikinci defa RT uygulamak gerekirse toplam doz 50-55 Gy’in üzerine ç›kmamal›d›r. Radyoterapiye ra€men progresyon gösteren olgularda ise cerrahi uygulanmal›d›r. KEM‹K METASTAZI Ço€u kanserin kemik metastaz› yapma kapasitesi olmas›na karfl›n en s›k meme, akci€er, prostat, böbrek ve tiroid kanseri kemik metastaz› yapar. Akci€er kanserli olgular›n %20-40’›nda kemik metastaz› geliflir (36). Epitelyal kanser nedeniyle ölen olgular›n otopsi serilerinde kemik metastazlar›n›n 1/3’ü akci€er kanserlerinin oluflturdu€u bildirilmifltir (37). Yay›l›m hematojen yolla olup, yerleflim yeri ço€unlukla kan ak›m›n›n fazla oldu€u aksiyal iskelet (vertebra, pelvis, kafatas›) ve uzun kemiklerin (femur, humerus) proksimal k›s›mlar›d›r. El ve ayak kemiklerine, diz ve dirseklere metastaz nadirdir. Ancak akci€er ve meme kanserlerinde bu kemiklere de metastaz görülebilir. ‹skelet sisteminde damar a€›n›n zengin olmas› ve vertebral venöz pleksusun valv içermemesi nedeniyle retrograd ak›fl›n da olabilmesi kemi€e metastaz› kolaylaflt›r›r. Olgular›n %10’unda cerrahi giriflim gerektiren patolojik k›r›klar meydana gelir. Ancak akci€er kanserli olgularda sa€kal›m süresi k›sa oldu€undan patolojik k›r›klara daha az rastlanmaktad›r. Kemik metastazlar› oluflturdu€u a€r›, hareket k›s›tl›l›€›, patolojik fraktür, medulla spinalis bas›s›, hiperkalsemi gibi morbiditeler nedeniyle tedavisinde multidisipliner yaklafl›m gereken onkolojik acillerden birisidir. A€r› en s›k görülen semptomdur. Hastalar›n %65-75’inde a€r› ve hareket k›s›tl›l›€› vard›r. Kemik invazyonu ve destrüksiyonu, vertebra çökmesi, patolojik fraktür, sinir kökü bas›s›, kas spazm›, yumuflak doku invazyonu, periostit ve eklem instabilitesi a€r›ya sebep olan bafll›ca mekanizmalard›r. A€›rl›k tafl›yan uzun kemiklerin %10-20’sinde TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Resim 4. Kemik sintigrafisinde multipl kemik metastazlar›. Resim 5. Direkt radyografide iliyak kanat ve asebuler çat›da, tibiada litik kemik metastazlar›. 423 Türk Toraks Derne¤i Okulu yöntemlerin yeterli olmad›€› durumlarda bilgisayarl› tomografi (BT), MRG ve pozitron emisyon tomografisi (PET)’ne baflvurulur. Kemik sintigrafisinde tüm vücut görüntülenebildi€inden asemptomatik bölgelerin yakalanmas›nda oldukça faydal›d›r. Kemik sintigrafisi metastatik lezyonlar› direkt grafilerden üç-alt› ay önce saptayabilir. Duyarl›l›€› yüksek bir teknik olmas›na karfl›n özgül de€ildir; çünkü k›r›k, travma, inflamasyon, dejeneratif de€ifliklikler gibi olaylar da sintigrafide artm›fl osteoblastik aktivite fleklinde ortaya ç›kar. Ayr›ca, sintigrafi saf litik olaylar› görüntüleyemez, bu nedenle blastik olmayan lezyonlarda kullan›fls›z olabilir. Direkt grafide bir lezyonun görünür hale gelebilmesi için %50’den fazla kemik y›k›m›n›n olmas› gerekir. Kemik sintigrafisinde saptanan lezyonlar›n %30’u direkt grafide görülmez. Direkt grafide saptanan lezyonlar›n %2’si sintigrafide atlanabilir. Küçük lezyonlar›n ay›r›c› tan›s›nda BT veya MRG faydal› olabilir (Resim 6,7). Ancak BT’nin her olguda kullan›m› söz konusu de€ildir. Kemikten biyopsi al›nacaksa, direkt grafi ve sintigrafi ile aç›kl›€a kavuflturulamayan lezyonlarda, medulla spinalis bas›s› kuflkusu oldu€unda tan›ya katk› sa€lamaktad›r. BT dejeneratif de€iflikliklerle metastazlar›n ayr›m›nda, yass› kemiklerin incelenmesinde, korteks bütünlü€ü ve kemi€in mineral içeri€ini göstermede MRG’den daha yararl›d›r. MRG vertebralarda erken metastazlar› saptamada, kemik ili€ini de€erlendirmede sintigrafiden daha duyarl›d›r. Yumuflak doku yay›l›m› yapan, epidural kord ve sinir kökü bas›s› yapan kitlelerin saptanmas›nda yard›mc› olur. Resim 7. MRG’de femurda multipl kemik metastazlar›. PET glikoz metabolizmas› ile ilgili invaziv olmayan bir tan› yöntemidir. Glikozun kanserli dokuda normal dokuya oranla daha fazla tutulmas› prensibine dayal› görüntü al›nabilmektedir. Kemik sintigrafisinden daha duyarl›d›r (Resim 8). Resim 8. PET’de multipl kemik metastazlar›. Laboratuvar tetkiklerinden alkalen fosfataz›n yüksekli€i kemi€e ait bir patoloji için hekimi yönlendirir. Hemogramda anemi ve pansitopeni bulgular›n›n olmas› kemik ili€inin tutulumuna iflaret eder. Tedavi Resim 6. BT’de sakrum ve sol iliak kanatta litik kemik metastaz›. 424 Kemik metastazlar› osteolitik, osteoblastik veya kar›fl›k tip olabilir. Akci€er kanserinin kemik metastaz›nda daha çok osteolitik tip hakimdir. Meme ve prostat kanserindekinin aksine akci€er kanserlerinde iyi yan›t ve pal- TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Türk Toraks Derne¤i Okulu yasyon sa€layan hormonoterapi gibi sistemik bir tedavi seçene€i olmad›€› için kemik metastazlar›nda ilk tercih edilen palyasyon yöntemi RT’dir. Amaç a€r›y› ortadan kald›rmak, lokal tümör büyümesini önlemek, patolojik fraktür geliflimine engel olmakt›r. Multipl metastazlarda öncelik a€›rl›k tafl›yan, k›r›lma tehlikesi olan, çok a€r›l› olan kemikleredir. Radyoterapi a€r› palyasyonunda etkin bir tedavi modelidir. Tümörü küçülterek, kemik hücrelerinden kimyasal a€r› medyatörlerinin sal›n›m›n› azaltarak, erken dönemde inflamasyonu azaltarak a€r› palyasyonu sa€lar. Radyoterapi ile analjezik etki 48 saat içinde bafllar, dört hafta içinde belirgin hale gelir. Genelde hastalar›n %80-90’›nda a€r› palyasyonu sa€lan›r. RT kemik metastazlar›n›n yayg›nl›€›na göre lokal alanlardan veya yar›m vücut gibi genifl alanlardan uygulanabilir. Ayr›ca, patolojik fraktüre uygulanan operasyondan sonra, a€r›l› kemik lezyonlar›nda veya medulla spinalis bas›s› varsa palyatif; paraspinal kök bas›s› veya patolojik fraktür riski bulunan kemik metastazlar›nda profilaktik amaçla uygulan›r. K›r›lmam›fl kemikteki lezyonlar›n %65-85’inde reossifikasyon sa€lar. RT’den sonra kemikteki tümör hücrelerinde dejenerasyon ve nekrozu takip eden kollajen proliferasyonu görülür. Kanlanma ve osteoblastik aktivite artar, kemik trabekulasyonu ard›ndan kalsifikasyon ve mineralizasyon bafllar. Rekalsifikasyon üç-dört haftada bafllar, ikinci ayda maksimum düzeye ç›kar, remodelasyon alt› ay sonra geliflir. E€er patolojik fraktür olufltuysa veya olma olas›l›€› yüksekse cerrahi yaklafl›m tercih edilmelidir. Lezyonlar diyafizin %50’sinden fazlas›n› tutuyorsa ve korteksin %50’sinden fazlas›n› harap etmiflse fraktür riski %80’lere ulafl›r. Bu hastalara profilaktik internal fiksasyon uygulan›r. Tümörün daha fazla büyümesini ve kemik destrüksiyonunu önlemek için internal fiksasyon sonras› RT uygulanmal›d›r. Ayr›ca, intertrokanterik bölge veya femur bafl›na 2.5 cm’den yak›n olan lezyonlarda, trokanter, supratrokanterik veya suprakondiler bölgelerin tutuluflunda, RT uyguland›€› halde palyasyon sa€lanamayan kemik metastazlar›nda da internal fiksasyon uygulan›r. Opere olacak hastalar çok iyi de€erlendirilmelidir. Cerrahi uygulanmayan patolojik fraktürler nadiren iyileflir. RT lokal tümör kontrolu sa€lasa bile kemik bütünlü€ünü sa€layamaz, fraktürün iyileflmesi için gerekli olan kondrogenezi önler, kemik destrüksiyonu büyükse onar›m için yeterli matriks kalmaz. Medikal nedenlerle cerrahi uygulanamayan hastalarda o kemi€e yük bindirilmemesi sa€lan›p RT uygulanabilir. RT ile elde edilen yan›t oranlar› çeflitli çal›flmalarda farkl› olmakla birlikte tam yan›t oranlar› %50-60, toplam yan›t oranlar› ise %70-90 aras›nda bildirilmektedir (38, 39). Kemi€e metastaz yapm›fl farkl› akci€er kanseri tiplerinin RT’ye farkl› yan›tlar verdi€i öne sürülmektedir. Örne€in; adenokarsinomlarda yan›t oran› %72 iken skuamöz hücrelide %40’t›r (40). TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Palyatif RT dozu ve fraksiyonunun ne olmas› konusunda tam görüfl birli€i olmasa da uzun sa€kal›m beklentisi olan olgularda daha uzun süreli tedaviler (10 x 3 Gy gibi); yayg›n metastaz›, k›sa yaflam beklentisi olan olgularda ise fraksiyon dozu yüksek k›sa süreli tedaviler (5 x 4 Gy, 1 x 8 Gy gibi) önerilmektedir. Kemik a€r›s›nda k›sa dönem palyasyon sa€lamada 1 x 8 Gy’lik uygulama yüksek dozlar kadar etkilidir. Ancak palyasyon süresi daha k›sa olmakta, ikincil ›fl›nlamalara daha çok gereksinim duyulmaktad›r (41,42). Tek yüksek doz uygulamalar› daha çok ekstremitelerde, küçük sahalarda, yaflam beklentisi k›sa olgularda tercih edilmektedir. RTOG’un randomize çal›flmas›nda 226 soliter lezyona üç haftada 4050 cGy, bir haftada 2000 cGy ile 750 multiple lezyona dört farkl› fraksiyon flemas› (10 x 3 Gy, 3 x 5 Gy, 5 x 4 Gy, 5 x 5 Gy) karfl›laflt›r›lm›flt›r. Gruplar aras›nda elde edilen palyasyon oranlar› aç›s›ndan fark bulunmam›fl, ancak reirradyasyon, narkotik analjezik kullan›m› gerektirmesi aç›s›ndan de€erlendirildi€inde uzun süreli tedavi uygulamalar›n›n daha etkin oldu€u saptanm›flt›r (43). RTOG’un yaln›z meme ve prostat kanser tan›l› olgularda 2 farkl› fraksiyon flemas›n› de€erlendirdikleri randomize çal›flmada 1 x 8 Gy ile 10 x 3 Gy karfl›laflt›r›lm›fl, a€r› palyasyonu ve narkotik analjezik kullan›m› aç›s›ndan iki grup aras›nda fark bulunmam›flt›r. Ancak 10 x 3 Gy kolunda akut yan etkiler daha fazla görülürken, 1 x 8 Gy kolunda ise ikinci ›fl›nlama gereksinimi daha çok olmufltur (44). Yayg›n kemik metastazlar›n›n varl›€›nda yar›m vücut ›fl›nlamas› da palyasyon sa€lanmas› yönünden önemli bir RT yaklafl›m›d›r. Genellikle tek doz yar›m vücut, üst yar›m vücut (4-8 Gy) veya alt yar›m vücut (8-10 Gy) ›fl›nlamalar› yap›labilir. Bu yöntem ile elde edilen tam cevap oranlar› %20-65, toplam yan›t oranlar› ise %60-100 aras›nda bildirilmektedir. Olgular›n %50’sinde ilk 48 saatte, %80’inde bir hafta içerisinde tedaviye yan›t elde edilmektedir (45). Kemik metastaz› tespit edildi€inde mutlaka bifosfonat tedavisi de bafllanmal›d›r. Bifosfonatlar osteoklastik kemik rezorbsiyonunu engelleyen ajanlard›r. Uygulamay› takiben osteoklastlar›n etraf›ndaki kemik mineraline ba€lan›r, osteoklast maturasyonunun inhibisyonu, osteoklastlarda ve tümör hücrelerinde apopitoz indüksiyonu, kemik rezorbsiyon bölgesine osteoklast göçünün engellenmesi, sitokin üretiminin azalt›lmas›, kemik matriksine tümör hücrelerinin invazyonunun ve adhezyonunun inhibisyonu yolu ile etki gösterirler. Esas kullan›m alan› hiperkalsemidir. Yap›lan çal›flmalarda bifosfonat uygulanan olgularda hayat kalitesinin iyileflti€i, a€r›n›n ve analjezik kullan›m›n›n azald›€›, yeni kemik metastazlar›n›n ortaya ç›kmas›n›n gecikti€i saptanm›flt›r. Güncel uygulama tek bir kemik metastaz› ortaya ç›kt›€›nda bafllan›p, hasta tolere ederse progresyon olana kadar de- 425 Türk Toraks Derne¤i Okulu Kemik metastazlar›nda tedavi ak›fl flemas› flu flekilde özetlenebilir: vam edilmesidir. Kemik sintigrafisinde aktivite art›fl› olan olgularda radyolojik görüntüleme yöntemleriyle kemik metastaz› gösterilmedi€i sürece bifosfonat uygulanmamal›d›r. VENA CAVA SÜPER‹OR SENDROMU (VCSS) VCSS %80 akci€er kanseri, %10-18 lenfoma, %2-3 kanser d›fl› nedenlere ba€l› geliflir. Süperior vena cavan›n d›fltan bas› veya intrakaval trombozuyla ortaya ç›kar. Olgular›n %40-50’sinde intrakaval tromboz görülür. Akci€er kanserli olgular›n %5’inden az›nda ve sa€ toraks yerleflimli tümörü olan olgular›n %10’unda VCSS geliflmesine ra€men tan›da mutlaka göz önünde bulundurulmas› ve hemen tedaviye bafllanmas› gereken bir durumdur. VCSS’na yol açan akci€er kanserlerinin histolojik olarak %40’› küçük hücreli, %25’i skuamöz hücreli akci€er kanseridir. Bafll›ca semptomlar›: nun h›z› klinik bulgular›n tipini belirler. Tan› koymada gecikildi€inde dispne, bafla€r›s›, senkop ve siyanoz bulgular› da ortaya ç›kar. VCSS uzun y›llar onkolojik aciller içinde yer alm›flsa da genelde hastan›n hayat›n› tehdit eden olaylar tümörün bas›s›na veya venöz hipertansiyona sekonder larenks ödemine ba€l› hava yolu obstrüksiyonu ve kafa içi bas›nc›n›n artmas›d›r. Histolojik tan›s› olmayan bir olguda semptomlar›n yeni bafllad›€› dönemde ve solunum s›k›nt›s› yoksa direkt akci€er grafisi, toraks BT, bronkoskopi ve biyopsi ile tan› konmaya çal›fl›l›r (Resim 9). • Ortopne, takipne, • Yüzde ödem/pletora, • Öksürük, • Gö€üste dolgunluk hissi, • Boyunda ve gö€üs duvar›nda venöz genifllemedir. VCSS akut ve dramatik bir bafllang›ç gösterebildi€i gibi yavafl yavafl bulgu vermeden de geliflebilir. Obstrüksiyo- 426 Resim 9. Direkt akci¤er grafisi ve BT’de VCS obstrüksiyonuna ba¤l› bulgular. TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Türk Toraks Derne¤i Okulu Tedavi Tan› konduktan sonra erken dönemde diüretik ve steroid uygulamas› bafllat›l›r. Ancak semptomlar›n ani ve fliddetle bafllad›€› olgularda ve afl›r› solunum s›k›nt›s› varsa histolojik tan› konmadan acilen tedaviye bafllanmal›d›r. Genel kan› bu olgularda prognozun çok kötü oldu€udur. Ancak olgular›n %10-20’si iki y›ldan uzun yaflar, bu nedenle uzak metastaz› olmayan olgularda agresif tedavi ve destek bak›m gerekir (46). RT’ye bazen histolojik tan› olmadan mümkün oldu€unca çabuk bafllamak gerekebilir. Asl›nda histolojik tan› olmadan RT uygulamak do€ru de€ildir. Çünkü akci€er kanseri d›fl›nda lenfoma ve germ hücreli tümörler de VCSS’ye yol açabilir ve KHAK’de dahil olmak üzere bu tümörler primer olarak kemoterapi ile tedavi edilmelidir ve KT’ye h›zl› yan›t verirler. KHAK’inde tedaviye KT ile bafllanmas› hem sistemik hastal›€› kontrol etme aç›s›ndan hem de genifl saha RT’sini önlemesi bak›m›ndan avantajl›d›r. Ancak VCSS %98 tümöre ba€l› geliflece€inden histolojik tan› olmadan RT’ye bafllamak yanl›fl de€ildir. Hastan›n semptomlar›nda düzelme sa€land›ktan sonra histolojik tan›ya gidilip daha sonraki tedaviler düzenlenebilir. Olgular›n %43-100’ünde 7-10 gün içinde düzelme görülür (47,48). KHAK’li olgularda yap›lan çal›flmalarda KT ve RT eflit etkinlikte bulunmufl, KT’ye RT eklenmesinin ek faydas› gösterilememifltir (49,50). RT daha çok KHDAK’li olgularda uygulan›r. VCSS’lu olgular›n ço€u metastatik veya ileri evre akci€er kanseriyle karfl›m›za ç›kt›€›ndan 5-10 fraksiyonda 2030 Gy fleklinde k›sa flema RT uygulan›r. En s›k kullan›lan RT flemas› 10 x 3 Gy’dir. Ancak uzak metastaz› olmayan akci€er kanseri tan›l› olgularda RT erken dönemde iki-üç gün günlük 4 Gy gibi yüksek fraksiyon dozlar›nda bafllat›l›p, sonras›nda 1.8-2 Gy konvansiyonel dozlardan 60-70 Gy radikal dozlara ç›k›labilir. RT sahalar› mediastinal, hiler ve komflu parankimal lezyonlar› içerir. Tam yan›t bronkojenik karsinom olgular›n›n %20’sinde görülürken lenfomada bu oran %75’lere ulaflmaktad›r. Olgular›n ço€unda RT’nin bafllamas›ndan itibaren üç-dört gün içinde semptomlarda düzelme görülür, %15’inde ise hiç düzelme olmaz. VCSS’nin akut veya yavafl geliflmesinin prognostik önemi oldu€u, akut gelifltiyse olgular›n %47’sinin, yavafl gelifltiyse %79’unun tedaviye yan›t verdi€i belirtilmektedir (51). Armstrong ve arkadafllar› RT uygulad›klar› VCSS’lu 84 olguda bir ve üç y›ll›k sa€kal›m oranlar›n› s›ras›yla %25 ve %10 olarak bildirmifllerdir (46). Bafllang›çta yüksek doz RT ile bafllay›p sonras›nda konvansiyonel dozlarla tedavi edilen olgularda semptomatik iyileflme bafltan itibaren konvansiyonel dozlarla tedavi edilen olgulardan daha h›zl› ve daha kal›c› olmufltur (%70’e karfl› %56); ayn› çal›flmada 30 gün içinde semptomatik iyileflme görülenlerde sa€kal›- TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› m›n daha iyi oldu€u da bildirilmifl (p= 0.002), RT’ye KT eklenmesinin etkisi gösterilememifltir. Genel olarak VCSS geliflen lenfomal› olgular›n prognozu KHAK’li olgulardan, KHAK’li olgular›n prognozu KHDAK’li olgular›nkinden daha iyidir. Tedaviye yan›t› olmayan veya daha önce RT uygulanan olgularda di€er tedavi seçenekleri düflünülmelidir. PR‹MER TÜMÖRE BA⁄LI SEMPTOMLARDA PALYAT‹F RT ‹leri evre akci€er kanserli olgular›n ço€unda tümöre ba€l› dispne, hemoptizi, öksürük, a€r›, disfaji gibi semptomlar ortaya ç›kmaktad›r. Bu semptomlar›n büyük bir k›sm› zaman içinde giderek kötüleflir, özellikle dispne geç dönemde büyük bir problem yarat›r. Palyatif RT ile hemoptizi ve a€r› olgular›n ço€unda kontrol alt›na al›n›rken öksürük ve dispnenin kontrolu daha yetersiz olmaktad›r. “Medical Research Council (MRC)” taraf›ndan yap›lan bir seri faz 3 çal›flmada farkl› palyatif RT flemalar›n›n semptom kontrolu aç›s›ndan etkinli€i araflt›r›lm›flt›r. Bu çal›flmalar›n ilkinde 10 fraksiyonda 30 Gy ve 6 fraksiyonda 27 Gy (FM rejimi) ve bir hafta ara ile iki fraksiyonda 17 Gy’in (2 x 8.5 Gy) (F2 rejimi) etkinli€i araflt›r›lm›flt›r (52). Çal›flmaya dahil edilen 369 olgunun %93’ünde öksürük, %47’sinde hemoptizi, %57’sinde gö€üs a€r›s›, %11’inde disfaji mevcuttu. Medyan sa€kal›m ve semptom palyasyonu yönünden RT rejimleri aras›nda fark saptanmam›fl, F2 rejiminde tedavi s›ras›nda disfajide art›fl olmufl, ancak iki hafta içinde tedavi öncesi düzeye gerilemifltir. F2 rejiminde öksürük ve hemoptizi kontrol oranlar› s›ras›yla %65 ve %81 iken, FM rejiminde ayn› oranlar s›ras›yla %56 ve %86 olarak bulunmufl ve birer hafta ara ile uygulanan 17 Gy (2 x 8.5 Gy) rejimi önerilmifltir. Ayn› grubun ikinci çal›flmas›nda birer hafta ara ile uygulanan 17 Gy (2 x 8.5 Gy) rejimi (F2 rejimi) ile tek fraksiyonda 10 Gy rejimi (F1 rejimi) karfl›laflt›r›lm›flt›r (53). Çal›flmaya al›nan 235 olgunun %95’inde öksürük, %47’sinde hemoptizi, %59’unda gö€üs a€r›s›, %16’s›nda disfaji mevcuttu. F2 grubunda öksürük ve hemoptizi için palyasyon oranlar› s›ras›yla %48 ve %75, F1 grubunda hemoptizi ve gö€üs a€r›s› için palyasyon oran› %72 olarak bulunmufltur. Medyan sa€kal›m her iki grupta da benzerdir (F2 100 gün, F1 122 gün). Disfaji F2 grubunda daha yüksek oranda görülmüfltür (%6’ya karfl› %23). Sonuç olarak araflt›rmac›lar semptomatik ve performans› kötü olgularda tek fraksiyonda 10 Gy rejimini önermifllerdir. MRC’›n üçüncü randomize çal›flmas›nda ise performans› iyi, metastatik olmayan, ancak radikal RT uygulanamayacak ileri evre KHDAK’nde daha yo€un palyatif RT’nin sa€kal›ma etkili olup olmad›€› arflt›r›lm›flt›r (54). Çal›flmaya dahil edilen 509 olgunun 255’i 2 fraksiyonda 17 Gy (F2 rejimi) koluna, 254’ü 13 fraksiyonda 39 Gy (F13 rejimi) koluna dahil edilmifltir. Medyan sa€kal›m F2 rejiminde yedi ay, F13 rejiminde dokuz ay, bir ve iki y›ll›k sa€kal›m oranlar› F2 rejiminde 427 Türk Toraks Derne¤i Okulu s›ras›yla %31 ve %9, F13 rejiminde s›ras›yla %36 ve %12 olarak bulunmufltur. F2 rejiminde semptom palyasyonu daha k›sa sürede gerçekleflmifl, F13 grubunda yan etkiler daha yüksek oranda ortaya ç›km›flt›r. Cross ve arkadafllar› da 2 x 8.5 Gy palyatif RT uygulad›klar› 23 olguda dispne, öksürük, anoreksi, gö€üs a€r›s›, ses k›s›kl›€›, hemoptizi ve disfaji için palyasyon oranlar›n› s›ras›yla %30, %60, %67, %75, %25, %100 ve %100 olarak vermektedirler (55). Bronfliyal obstrüksiyon ve ard›ndan atelektaziye yol açan lokal ileri veya nüks akci€er kanserlerinde de palyatif RT uygulanabilir. Bu yaklafl›m› destekleyen veriler daha çok retrospektiftir ve s›n›rl› say›dad›r. Reddy ve Marks’›n çal›flmas›nda olgular›n 2/3’sinde RT sonras› obstrüksiyonun aç›ld›€›, kollabe akci€erde tam veya k›smi ekspansiyon sa€land›€› bildirilmektedir (56). E€er RT atelektazi gelifltikten sonra iki hafta içinde uygulan›rsa tam reekspansiyon oran› %71 iken, iki haftadan sonra uygulan›rsa %23’e düflmektedir. Olgular›n ço€unda uygulanan RT dozu 10 x 3 Gy’dir. E€er akci€erde tam ekspansiyon sa€lan›rsa ve hastal›k lokal ise küratif dozlara ç›k›labilir. Palyasyon gerektiren semptomu olan olgularda di€er bir palyatif tedavi yöntemi endobronfliyal brakiterapidir (EBBT). Tek bafl›na veya eksternal RT’yle birlikte uygulanabilir. Özellikle hemoptizi, dispne, inatç› öksürük, postobstrüktif pnömoninin di€er belirtileri olan, daha önce eksternal RT uygulanm›fl olan, belirgin endobronfliyal tümörü olan, ancak tam endobronfliyal obstrüksiyonu olmayan olgularda EBBT ile h›zl› palyasyon sa€lanmaktad›r. EBBT’nin eksternal RT’den en önemli fark› daha küçük tedavi hacimlerine daha yüksek doz verilmesi, tedavi hacmi d›fl›nda dozun h›zla düflmesi ve haftada bir kez yap›lan 1-5 uygulama fleklinde olmas›d›r. Bu da acil palyasyon gerektiren durumlarda iki-üç hafta sürekli eksternal RT vermekten daha uygundur. Daha önce eksternal RT alm›fl olgulara uygulanabilir. Ancak uygulama yapabilmek için tümörün endobronfliyal olup bronkoskopla ulafl›labilmesi gereklidir (Resim 10). Bronfla veya trakeaya d›flar›dan bas› durumunda yetersiz doz da€›l›m› nedeniyle uygulanmaz. EBBT için çeflitli merkezler taraf›ndan farkl› dozlar kullan›lm›flt›r. Bunlar 1 cm’de 1-5 fraksiyonda 15-47 Gy aras›nda de€iflmektedir. Tek palyasyon yöntemi olarak kullan›ld›€›nda “American Brachytherapy Society”nin (ABS) önerisi haftal›k fraksiyonlar halinde üç kez 7.5 Gy, iki kez 10 Gy, dört kez 6 Gy fleklindedir (57). Bu rejimlerin radyobiyolojik eflde€erleri benzer olup birinin di€erine üstünlü€ü kan›tlanmam›flt›r. Daha yüksek dozlarda veya daha fazla fraksiyonlarda tedavi hiç ›fl›nlanmam›fl veya s›n›rl› doz eksternal RT uygulanm›fl olgularda düflünülebilir. Fraksiyonlar aras› genelde bir-iki haftad›r. 428 Resim 10. Endobronfliyal brakiterapi uygulamas›. Opere edilemeyen KHDAK’nin palyatif tedavisinde EBBT ile eksternal RT’nin karfl›laflt›r›ld›€› 99 olguluk bir çal›flmada her iki tedavi yönteminin de iyi semptomatik düzelme sa€lad›€›, ancak bu düzelmenin eksternal RT kolunda istatistiksel anlaml› olmasa da daha yüksek oldu€u, palyasyon süresinin, sa€kal›m süre ve oranlar›n›n daha uzun oldu€u (medyan sa€kal›m 287 güne karfl› 250 gün; bir y›ll›k sa€kal›m oran› %38’e karfl› %22) bildirilmifltir (58). Langendijk ve arkadafllar›n›n çal›flmas›nda ise yaln›z eksternal RT (48 olgu) ile eksternal RT + EBBT’nin (47 olgu) etkinli€i karfl›laflt›r›lm›fl, dispne palyasyonu aç›s›ndan EBBT eklenmesinin özellikle ana bronflu t›kayan tümörlerde daha iyi oldu€u, kollabe akci€erde daha yüksek oranda re-ekspansiyon sa€lad›€› (%57’ye karfl› %35), inspiratuar vital kapasitenin artt›€› saptanm›flt›r (59). Ung ve arkadafllar›n›n KHDAK’lerinde brakiterapinin semptom palyasyonundaki rolünü de€erlendirmek için toplam 29 çal›flmay› dahil ettikleri sistematik derlemelerinde çeflitli merkezlerden elde edilen sonuçlara göre EBBT ile hemoptizide %69-100, dispnede %2489, öksürükte %24-88, atelektazide %28-43, bronkosko- TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› Türk Toraks Derne¤i Okulu pik olarak %74-100 iyileflme saptanm›flt›r (60). EBBT’nin en önemli komplikasyonlar› özellikle yüksek fraksiyon dozlar›yla ortaya ç›kabilen masif hemoptizi ve fistül oluflmas›d›r. Bu nedenle EBBT uygulanan olgular yak›ndan takip edilmelidir. Sonuç olarak akci€er kanserlerinde radyoterapi gerek primer tümöre gerekse uzak organ metastazlar›na ba€l› semptomlar›n palyasyonunda klinisyenin en büyük yard›mc›s›d›r. KAYNAKLAR 1. Ashby M. The role of radiotherapy in palliative care. J Pain Symptom Manage 1991; 6: 380-8. 2. Arnold SM, Patchell RA. Diagnosis and management of brain metastases. Hematol Oncol Clin North Am 2001; 15: 1085-107. 3. Soffietti R, Cornu P, Delattre JY, et al. EFNS guidelines on diagnosis and treatment of brain metastases: Report of an EFNS Task Force. Eur J Neurol 2006; 13: 674-81. 4. Sorensen JB, Hansen HH, Hansen M, Dombernowsky P. Brain metastases in adenocarcinoma of the lung: Frequency, risk groups and prognosis. J Clin Oncol 1988; 6: 1474-80. 5. Delattre JY, Krol G, Thaler HT, Posner JB. Distribution of brain metastases. Arch Neurol 1988; 45: 741-4. 6. Chang DB, Yang PC, Luh KT, et al. Late survival of non-small cell lung cancer patients with brain metastases. Influence of treatment. Chest 1992; 101: 1293-7. 7. Borgelt B, Gelber G, Kramer S, et al. The palliation of bra in metastases: Final results of the first studies by the radi ation therapy oncology group. Int J Radiat Oncol Biol Phys 1980; 6: 1-9. 8. Patchell RA, Tibbs PA, Walsh JW, et al. A randomized trial of surgery in the treatment of single metastases to the bra in. N Engl J Med 1990; 322: 494-500. 9. Vecht CJ, Haaxma-Reiche H, Noordijk EM, et al. Treatment of single brain metastases: Radiotherapy alone or combined with neurosurgery? Ann Neurol 1993; 33: 583-90. 10. Gaspar L, Scott C, Rotman M, et al. Recursive partitioning analysis (RPA) of prognostic factors in three Radiation The rapy Oncology Group (RTOG) brain metastases trials. Int J Ra diat Oncol Biol Phys 1997; 37: 745-51. 11. Chidel MA, Suh JH, Reddy CA, et al. Application of recursi ve partitioning analysis and evaluation of the use of whole brain radiation among patients treated with stereotactic ra diosurgery for newly diagnosed brain metastases. Int J Radi at Oncol Biol Phys 2000; 47: 993-9. 12. Gaspar L, Scott C, Murray K, Curran W. Validation of the RTOG recursive partitioning analysis (RPA) classification for brain me tastases. Int J Radiat Oncol Biol Phys 2000; 47: 1001-6. 13. Weltman E, Salvajoli JV, Brandt RA, et al. Radiosurgery for brain metastases: Who may not benefit? Int J Radiat Oncol Biol Phys 2001; 51: 1320-27. 14. Tsao MN, Lloyd NS, Wong RKS, et al. Radiotherapeutic mana gement of brain metastases: A systematic review and metaanalysis. Cancer Treatment Reviews 2005; 31: 256-73. TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar› 15. Harwood A, Simpson W. Radiation therapy of cerebral metas tases: a randomised prospective clinical trial. Int J Radiat On col Biol Phys 1977; 2: 1091-4. 16. D’Elia F, Bonucci I, Biti GP, Pirtoli L. Different fractionation schedules in radiation treatment of cerebral metastases. Ac ta Radiol (Oncol) 1986; 25: 181-4. 17. Mehta MP, Rodrigus P, Terhaard C, et al. Survival and ne urologic outcomes in a randomized trial of motexafin gadoli nium and whole-brain radiotherapy in brain metastases. J Clin Oncol 2003; 21: 2529-36. 18. Postmus PE, Haaxma-Reiche H, Smit EF, et al. Treatment of brain metastases of small cell lung cancer: Comparing teni poside and teniposide with whole brain radiotherapy-a phase III study of the European Organization for the Research and Treatment of Lung Cancer Cooperative Group. J Clin Oncol 2000; 18: 3400-8. 19. Robinet G, Thomas P, Breton JL, et al. Results of a phase III study of early versus delayed whole brain radiotherapy with concurrent cisplatin and vinorelbine combination in ino perable brain metastasis of non-small cell lung cancer: Grou pe Française de Pneumo-Cancerologie (GFPC) protocol 95-1. Ann Oncol 2001; 12: 59-67. 20. Ushio Y, Arita N, Hayakawa T, et al. Chemotherapy of bra in metastases from lung carcinoma: A controlled randomized study. Nerosurg 1991; 28: 201-5. 21. Patchell RA, Tibbs PA, Regine WF, et al. Postoperative radi otherapy in the treatment of single metastases to the brain: A randomized trial. JAMA 1998; 280: 1485-78. 22. Smalley SR, Schray MF, Laws ER, et al. Adjuvant radiation therapy after surgical resection of brain metastasis: Associ ation with patterns of failure and survival. Int J Radiat On col Biol Phys 1987; 13: 1611-6. 23. Sause WT, Crowley JJ, Morantz R, et al. Solitary brain me tastasis: Results of RTOG/SWOG protocol evaluation surgery + RT versus RT alone. Am J Clin Oncol 1990; 13: 427-32. 24. Kelly K, Bunn PA. It is time to reevaluate our approach to the treatment of brain metastases in patients with non-small cell lung cancer? Lung Cancer 1998; 20: 85-91. 25. Chougule PB, Burton-Williams M, Saris S, et al. Randomized treatment of brain metastasis with gamma knife radiosurgery, whole brain radiotherapy or both (abstract). Int J radiat On col Biol Phys 2000; 48: 114. 26. Kondziolka D, Patel A, Lunsford LD, et al. Stereotactic radi osurgery plus whole brain radiotherapy versus radiotherapy alone for patients with multiple brain metastases. Int J ra diat Oncol Biol Phys 1999; 45: 427-34. 27. Andrews DW, Scott CB, Sperduto PW, et al. Whole brain ra diation therapy with or without stereotactic radiosurgery bo ost for patients with one to three brain metastases: Phase III results of the RTOG 9508 randomized trial. Lancet 2004: 363: 1665-72. 28. Kim YS, Kondziolka D, Flickinger JC, Lunsford LD. Stereotac tic radiosurgery for patients with non-small cell lung carci noma metastatic to the brain. Cancer 1997; 80: 2075-83. 29. Zabel A, Milker-Zabel S, Thilmann C, et al. Treatment of bra in metastases in patients with non-small cell lung cancer (NSCLC) by stereotactic linac-based radiosurgery: Prognostic factors. Lung Cancer 2002; 37: 87-94. 429 Türk Toraks Derne¤i Okulu 30. Mehta MP, Tsao MN, Whelan TJ, et al. The American Society for Therapeutic Radiology and Oncology (ASTRO) evidence-ba sed review of the role of radiosurgery for brain metastases. Int J radiat Oncol Biol Phys 2005; 63: 37-46. 47. Dombernowsky P, Hansen HH. Combination chemotherapy in the management of superior vena caval obstruction in small cell anaplastic carcinoma of the lung. Acta Med Scand 1978; 204: 513-6. 31. Patchell R, Tibbs PA, Regine WF, et al. Direct decompressi ve surgical resection in the treatment of spinal cord com pression caused by metastatic cancer: A randomised trial. Lancet 2005; 366: 643-8. 48. Maddox AM, Valdivieso M, Lukeman J, et al. Superior vena cava obstruction in small cell bronchogenic carcinoma. Can cer 1983; 52: 2165-72. 32. Rades D, Stalpers LJA, Schulte R, et al. Defining the approp riate radiotherapy regimen for metastatic spinal cord com pression in non-small cell lung cancer patients. Eur J Cancer 2006; 42: 1052-6. 33. Hoskin PJ, Grover A, Bhana R. Metastatic spinal cord com pression: Radiotherapy outcome and dose fractionation. Radi other Oncol 2003; 68: 175-80. 34. Maranzano E, Bellavita R, Rossi R, et al. Short-course versus split-course radiotherapy in metastatic spinal cord compressi on: results of a phase III, randomized, multicenter trial. J Clin Oncol 2005; 23: 3358-65. 35. Rades D, Stalpers LJA, Veninga T, et al. Evaluation of five radiation schedules and prognostic factors for metastatic spi nal cord compression. J Clin Oncol 2005; 23: 3366-75. 36. Napoli LD, Hansen HH, Muggia FM, et al. The incidence of os seous involvement in lung cancer with special reference to the development of osteoblastic changes. Radiology 1973; 108: 17-21. 37. Abrams HL, Spiro R, Goldstein N. Metastases in carcinoma. Analysis of 1000 autopsied cases. Cancer 1950; 23: 74-85. 38. Ratanatharathorn V, Powers WE, Temple HT. Palliation of bo ne metastases. In: Perez CA, Brady LW, Halperin EC, SchmidtUllrich RK (eds). Principles and Practice of Radiation Onco logy. 4th ed. Philadelphia: Lippincott, Williams and Wilkins 2004: 2385-404. 39. Trodella L, Ausili-Cefaro G, Turriziani A, et al. Pain in osseo us metastases: results of radiotherapy. Pain 1984; 18: 387-396. 40. Kvale PA, Simoff M, Prakash UBS. Palliative care. Chest 2003; 123: 284-311. 41. Bone Pain Trial Working Party. 8 Gy single fraction radiothe rapy for the treatment of metastatic skeletal pain: Randomi zed comparison with a multifraction Schedule over 12 months of patient follow-up. Radiother Oncol 1999; 52: 111-21. 42. Steenland E, Leer JW, van Houwelingen H, et al. The effect of a single fraction compared to multiple fractions on pain ful bone metastases: A global analysis of the Dutch Bone Me tastasis Study. Radiother Oncol 1999; 52: 101-9. 43. Tong D, Gillick L, Hendrickson FR. The palliation symptoma tic osseous metastases: The results of the Radiation Oncology Group. Cancer 1982; 50: 893-9. 44. Hartsell WF, Scott CB, Bruner DW, et al. Randomized trial of short-versus long-course radiotherapy for palliation of painful bone metastases. Natl Cancer Inst 2005; 97: 798-804. 45. Salazar OM, Rubin P, Hendrickson FR, et al. Single-dose half body irradiation for palliation of multiple bone metastases from solid tumors. Final Radiation Therapy Oncology Group report. Cancer 1986; 58: 29-36. 46. Armstrong BA, Perez CA, Simpson JR, et al. Role of irradi ation in the management of superior vena cava syndrome. Int J Radiat Oncol Biol Phys 1987; 13: 531-9. 430 49. Spiro SG, Shah S, Harper PG, et al. Treatment of obstructi on of the superior vena cava by combination chemotherapy with and without irradiation in small cell carcinoma of the bronchus. Thorax 1983; 38: 501-5. 50. Chan RH, Dar AR, Yu E, et al. Superior vena cava obstructi on in small cell lung cancer. Int J Radiat Oncol Biol Phys 1997; 38: 513-20. 51. Kanji AM, Chao JH, Liebner EJ, et al. Extrinsic compression of superior vena cava: an analysis of 41 patients. Int J Ra diat Oncol Biol Phys 1980; 6: 213-5. 52. Inoperable non-small-cell lung cancer (NSCLC): A Medical Re search Council randomised trial of palliative radiotherapy with two fractions or ten fractions. Report to the Medical Research Council by its Lung Cancer Working Party. Br J Can cer 1991; 63: 265-70. 53. A Medical Research Council (MRC) randomised trial of palli ative radiotherapy with two fractions or a single fraction in patients with inoperable non-small-cell lung cancer (NSCLC) and poor performance status. Medical Research Council Lung Cancer Working Party. Br J Cancer 1992; 65: 934-41. 54. Macbeth FR, Bolger JJ, Hopwood P, et al. Randomized trial of palliative two-fraction versus more intensive 13-fraction radiotherapy for patients with inoperable non-small cell lung cancer and good performance status. Medical Research Coun cil Lung Cancer Working Party. Clin Oncol (R Coll Radiol) 1996; 8: 167-75. 55. Cross CK, Berman S, Buswell L, et al. Prospective study of palliative hypofractionated radiotherapy (8.5 Gy x 2) for pa tients with symptomatic non-small-cell lung cancer. Int J Ra diat Oncol Biol Phys 2004; 58: 1098-105. 56. Reddy SP, Marks JE. Total atelectasis of the lung secondary to malignant airway obstruction. Am J Clin Oncol 1990; 13: 394-400. 57. Nag S, Gupta N. American Brachytherapy Society recommen dations for HDR brachytherapy for carcinoma of the lung. On cology 2001; 15: 371-81. 58. Stout R, Barber P, Burt P, et al. Clinical and quality of life outcomes in the first United Kingdom randomized trial of en dobronchial brachytherapy (intraluminal radiotherapy) vs. exter nal beam radiotherapy in the palliative treatment of inoperab le non-small cell lung cancer. Radiother Oncol 2000; 56: 323-7. 59. Langendijk H, Jong J, Tjwa M, et al. External irradiation ver sus external irradiation plus endobronchial brachytherapy in inoperable non-small cell lung cancer: A prospective randomi zed study. Radiother Oncol 2001; 58: 257-68. 60. Ung YC, Yu E, Falkson C, et al. The role of high-dose-rate brachytherapy in the palliation of symptoms in patients with non-small-cell lung cancer: A systematic review. Brachythe rapy 2006; 5: 189-202. TTDO 10. Y›ll›k Kongresi Kurslar›