ONUR İŞERİ TOKAT/SULUSARAY ANADOLU LİSESİ OSMANLI TARĠHĠ İmparatorunuza Söyleyin. Şimdi ki Osmanlı Padişahı Öncekilere Benzemez. Benim Gücümün Ulaştığı Yerlere, Sizin İmparatorunuzun Hayalleri Bile Ulaşamaz. FATİH SULTAN MEHMET HAN (Bizanslı elçiye) OSMANLI HANEDANININ SOY AĞACI Ertuğrul Bey 1- I.OSMAN (Bey) (1299-1324) 2- ORHAN (Gazi) (1324-1362) 3- I.MURAT (Hüdavendigar) (1362-1389) 4- I.BAYEZIT (Yıldırım) (1389-1402) Süleyman Çelebi Musa Çelebi 5- I.MEHMED(Çelebi) İsa Çelebi (1413-1421) Mustafa Çelebi 6- II.MURAT (Birinci defa 1421-1444) (İkinci defa 1444-1451) 7- II.MEHMED (FATİH) (Birinci defa 1444) (İkinci defa 1451-1481) 8- II.BAYEZIT (Veli) (1481-1512) 9-I.SELĠM (Yavuz) (1512-1520) 10-I.SÜLEYMAN (Kanuni) (1520-1566) 11-II.SELĠM (Sarı) (1566-1574) 12-III.MURAT (1574-1595) 13-III.MEHMED (1595-1603) 14-I.AHMED 15-I.MUSTAFA (1603-1617) 16-II.OSMAN (Genç) (1618-1622) 19-IV.MEHMED (AVCI) (1648-1687) (Birinci defa 1617-1618) (İkinci defa 1622-1623) 17-IV.MURAT (1687-1691) 23-III.AHMED (1695-1703) (1703-1730) (1730-1754) (1640-1648) 20-II.SÜLEYMAN 22-II.MUSTAFA 24-I.MAHMUD 18-ĠBRAHĠM (1623-1640) 25-III.OSMAN (1754-1757) 21-II.AHMED (1691-1695) 26-III.MUSTAFA 27-I.ABDÜLHAMĠD (1757-1774) (1774-1789) 28-III.SELĠM 29-IV.MUSTAFA (1789-1807) 30-II.MAHMUD (1807-1808) (1808-1839) 31-ABDÜLMECĠD(1839-1861) 32-ABDÜLAZĠZ (1861-1876) 33-V.MURAT(1876) 34-II.ABDÜLHAMĠD (1876-1909) 35-V.MEHMED REġAD (1909-1918) 36-VI.MEHMED (Vahdettin)(1918-1922 PADĠġAHLAR TAHTA SALTANAT SALTANAT GEÇME SÜRESĠ BĠTĠġ YAġI YAġI VEFAT YAġI DOĞUM YERĠ /VEFAT YERĠ OSMAN BEY 23 43 68 68 ORHAN GAZĠ 36 36 79 79 I.MURAD 34 29.2 63 63 I.BAYEZID 29 13.1 42 43 I.MEHMED 24 7.11 32 32 II.MURAD 17;42 23,7;4,4 40;47 49 14;49 49 Söğüt-1258 Bursa-1326 Söğüt-1281 Bursa-1360 Bursa-1326 Kosova-1389 Bursa-1360 Akşehir-1403 Edirne-1389 Edirne-1421 Amasya-1404 Edirne-1451 Edirne-1432 Maltepe-1481 Dimetoka-1448 Dimetoka-1512 Amasya-1470 Çorlu-1520 Trabzon-1494 Zigetvar-1566 İstanbul-1524 İstanbul-1574 Manisa-1546 İstanbul-1595 Manisa-1566 İstanbul-1603 Manisa-1590 İstanbul-1617 Manisa-1592 İstanbul-1639 İstanbul-1604 İstanbul-1622 İstanbul-1612 İstanbul-1640 İstanbul-1615 İstanbul-1648 İstanbul-1642 Edirne-1693 İstanbul-1642 Edirne-1691 İstanbul-1643 Edirne-1695 Edirne-1664 İstanbul-1703 Bulgaristan-1673 İstanbul-1736 Edirne-1696 İstanbul-1574 İstanbul-1699 İstanbul-1757 İstanbul-1717 İstanbul-1774 İstanbul-1725 İstanbul-1789 İstanbul-1761 İstanbul-1808 İstanbul-1779 İstanbul-1808 İstanbul-1786 İstanbul-1839 İstanbul-1823 İstanbul-1861 İstanbul-1830 İstanbul-1876 İstanbul-1840 İstanbul-1904 İstanbul-1842 İstanbul-1918 İstanbul-1844 İstanbul-1918 II.MEHMED 12.8;18.11 1.10;30.3 II.BAYEZID 33 31 62 62 I.SELĠM 42 8 50 50 I.SÜLEYMAN 25 46 71 71 II.SELĠM 42 8 50 50 III.MURAD 28 21 49 49 III.MEHMED 29 8 37 37 I.AHMED 14 14 28 28 I.MUSTAFA 25;30 3ay-1,4 25.3;31 47 II.OSMAN 14 4 18 18 IV.MURAD 11 17 28 28 ĠBRAHĠM 25 8 33 33 IV.MEHMED 6 39 45 51 II.SÜLEYMAN 45 4 49 49 II.AHMED 48 4 52 52 II.MUSTAFA 31 8 39 39 III.AHMED 30 27 57 63 I.MAHMUD 34 24 58 58 III.OSMAN 55 3 58 58 III.MUSTAFA 40 17 57 57 I.ABDÜLHAMĠD 49 15 64 64 III.SELĠM 28 18 46 47 IV.MUSTAFA 28 1 29 29 II.MAHMUD 22 31 53 53 I.ABDÜLMECĠD 16 22 38 38 ABDÜLAZĠZ 31 15 46 46 V.MURAD 36 3 ay 36 64 34 33 67 76 V.MEHMED 65 9 74 74 VI.MEHMED 57 4 61 65 II.ABDÜLHAMĠD İstanbul-1861 San Remo-1926 ANNELERĠ Hayme Hatun Mal Hatun Nilüfer Hatun Gülçiçek Hatun Devlet Hatun Emine Hatun Huma Hatun Gülbahar Hatun Ayşe Hatun Hafsa Hatun Hürrem Sultan Nur Banu Sultan Safiye Sultan Handan Hatun Handan Hatun Hatice Mahfiruze Sultan Kösem Mahpeyker Sultan Kösem Mahpeyker Sultan Turhan Sultan Saliha Dilaşub Sultan Hatice Muazzez Sultan Gülnuş Sultan Gülnuş Sultan Saliha Sultan Şehsuvar Sultan Mihrişah Sultan Rabia Şermi Sultan Mihrişah Hatun Ayşe Sineperver Sultan Nakşidil Sultan Bezm-i Alem Sultan Pertevniyal Sultan Şevkefza Sultan Tir-i Müjgan Sul. Gülcemal Sultan Gülistan Sultan KURULUġ DÖNEMĠ (1299-1453) YÜKSELME DÖNEMĠ (1453-1579) OSMANLI DEVLETĠ’NDE YAġANAN DURAKLAMA DÖNEMĠ (1579-1699) ANA DEVĠRLER GERĠLEME DÖNEMĠ (1699-1792) DAĞILMA DÖNEMĠ (1792-1922) FETRET DÖNEMĠ (1402-1413) LALE DEVRĠ (1718-1730) OSMANLI DEVLETĠ’NDE YAġANAN TANZĠMAT DÖNEMĠ (1839-1876) ARA DEVĠRLER I.MEġRUTĠYET DÖNEMĠ (1876-1878) II. MEġRUTĠYET DÖNEMĠ (1908-1920) KURULUġ DEVRĠ (1299-1453) YÜKSELME DEVRĠ (1453-1579) DURAKLAMA DEVRĠ (1579-1699) OSMAN GAZİ (1281-1324) ORHAN GAZİ (1324-1362) I. MURAT (1362-1389) YILDIRIM BAYEZİD (1389-1402) FETRET DEVRĠ (1402-1413) ÇELEBİ MEHMET (1413-1421) II. MURAT (1421-1451) II. MEHMET (1451-1481) II. MEHMET (FATİH) (1451-1481) II. BAYEZİD (1481-1512) YAVUZ SULTAN SELİM (1512-1520) KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN (1520-1566) II. SELİM (1566-1574) III. MURAT (1574-1595) III. MURAT (1574-1595) III. MEHMET (1595-1603) I. AHMET (1603-1617) I. MUSTAFA (1617-1618) II. OSMAN (1618-1622) I. MUSTAFA (1622-1623) IV. MURAT (1623-1640) SULTAN İBRAHİM (1640-1648) IV. MEHMET (1648-1687) II. SÜLEYMAN (1687-1691) II. AHMET (1691-1695) II. MUSTAFA (1695-1703) GERĠLEME DEVRĠ (1699-1792) II. MUSTAFA (1695-1703) III. AHMET (1703-1730) I. MAHMUT (1730-1754) III. OSMAN (1754-1757) III. MUSTAFA (1757-1774) I. ABDÜLHAMİT (1774-1789) III. SELİM (1789-1807) DAĞILMA DEVRĠ (1792-1922) III. SELİM (1789-1807) IV. MUSTAFA (1807-1808) II. MAHMUT (1808-1839) ABDÜLMECİD (1839-1861) ABDÜLAZİZ (1861-1876) V. MURAT (1876) II. ABDÜLHAMİT (1876-1909) V. MEHMET REŞAT (1909-1918) VI. MEHMET VAHDETTİN (1918-1922) 1302 Koyunhisar (Bafeon) Savaşı 1329 Maltepe (Palekanon) Savaşı 1363 Sazlıdere Savaşı 1364 Sırpsındığı Savaşı 1371 Çirmen Savaşı 1388 PloĢnik Bozgunu 1389 I. Kosova Savaşı 1396 Niğbolu Savaşı 1402 Ankara Savaşı 1444 Varna Savaşı 1448 II. Kosova Savaşı 1453 Ġstanbul’un Fethi 1473 Otlukbeli Savaşı 1483 Karamanoğulları Yıkıldı 1484 Boğdan‟ın Fethi Tamamlandı 1514 Çaldıran Savaşı 1516 Mercidabık Savaşı 1517 Ridaniye Savaşı 1521 Bağdat’ın Fethi 1526 Mohaç Meydan muharebesi 1529 I. Viyana Kuşatması 1532 Almanya Seferi 1541 Macaristan‟ın Fethi 1566 Zigetvar Seferi 1538 Preveze Deniz Zaferi 1543 Nis Seferi 1551 Trablusgarb‟ın Fethi 1559 Cerbe Savaşı 1565 Malta Kuşatması 1571 Ġnebahtı Savaşı Osmanlı-Ġran Savaşları (1577-1590, 16031611, 1617-1618, 1623-1639) ve Antlaşmalar (Ferhat PaĢa-1590, Nasuh PaĢa-1611, Serav-1618, Kasr-ı ġirin1639). 1621 Hotin Seferi 1672 Lehistan Seferi ve BucaĢ Ant. Osmanlı-Avusturya Savaşları (1593-1606, 1662-1664) ve Antlaşmalar (Zitvatorok1606, Vasvar-1664). 1683-1699 II. Viyana Kulşatması 1699 Karlofça Antlaşması 1700 Ġstanbul Antlaşması 1711 Prut Savaşı 1715-1718 Osmanlı-Avust.,Venedik 1718 Pasarofça Antlaşması 1736-1739 Osmanlı-Avst.,Rusya 1739 Belgrat Antlaşması 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması 1787-1792 Osmanlı-Rus,Avst. 1791 ZiĢtovi Antlaşması 1792 YaĢ AntlaĢması Osm-Rus 1789-1801 Napolyon‟un Mısır‟ı İşgali 1804 Sırp İsyanı 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı 1812 BükreĢ Antlaşması 1820 Yunan İsyanı 1827-29 Osmanlı-Rus Savaşı 1829 Edirne Antlaşması Mısır Sorunu ve 1833 Kütahya Ant. 1833 Hünkar Ġskelesi Antlaşması 1839 Tanzimat Fermanı 1853-56 Kırım Sav. 1856 Paris Ant. 1856 Islahat Fermanı 1876 I. MeĢrutiyet 1877-78 Osm-Rus. 1878 Ayastefanos 1878 Berlin Antlaşması 1908 II. MeĢrutiyet KURULUġ YILLARINDA OSMANLI BEYLĠĞĠ SINIRLARI GENĠġLEYEN OSMANLI DEVLETĠ OSMANLI DEVLETĠ’NĠN KURULUġU, KAYI BOYU VE OSMANLI AĠLESĠ Osmanlı Devleti‟nin kurucusu olan Osmanlı Hanedanı,Oğuz Türklerinin Bozok koluna bağlı Kayı boyuna mensupturKayı Oymağı,Oğuzların yoğun olarak yaşadıkları Aral Gölü Havzası‟ndaki Merv civarında Mahan Ovası’na yerleşmişti.Kayı;kuvvet ve kudret anlamındadır.Sembolü Ģahin,damgası iki ok ve bir yaydır. Batıya doğru göç eden Kayılar ilk olarak Doğu Anadolu‟da Ahlat bölgesine,Muş,Malazgirt,Eleşkirt ve çevresine yerleşmişlerdi.Anadolu Selçuklu Sultanı Birinci Aleaddin Keykubad döneminde Harzemşahlarla yapılan Yassıçimen savaşındaki (1230) katkılarından dolayı Ankara‟nın Karacadağ ve çevresine yerleştirildiler. Kayılar daha sonra Sakarya Vadisi‟ni takip ederek Söğüt, Domaniç bölgesine yerleşip Söğüt‟ü kışlak, Domaniçi‟de yaylak olarak kullanmaya başlamışlardır. Bu sıralarda başlarında Ertuğrul Gazi bulunmaktaydı. OSMANLI DEVLETĠ KURULDUĞU SIRADA BĠZANS’IN VE BALKANLARIN DURUMU -Bizans eski gücünü ve topraklarının çoğunu kaybetmiĢ durumdaydı.Trakya,Makedonya,Yunanistan,Ege adalarıyla;Anadolu‟da ise İznik,İzmit ve Bursa‟ya egemendi.Dışarda Sırp ve Bulgar krallıklarının saldırıları,içerde ise taht kavgaları ve tekfur denilen Rum yerel yöneticilerinin başına buyruk davranışları,Bizans‟ı zayıflatan etkenlerdi. Bizans’ın zayıf olması, Osmanlı Beyliği’nin Anadolu’da ve Rumeli’de Bizans’a doğru büyümesini kolaylaştırmıştır. -XIV. Yüzyıl başlarında Balkanlarda siyasi birlik yoktur.Bölgede;Sırp, Bulgar ve Macar krallıkları ile Arnavutluk, Bosna-Hersek, Eflak,Boğdan ve Erdel beylikleri bulunuyordu.Balkanlarda Slav-Latin,Katolik-Ortodoks sürtüşmesi yaşanıyordu. OSMANLI BEYLĠĞĠ’NĠN KISA SÜREDE GELĠġĠP GÜÇLENMESĠNĠ SAĞLAYAN ETKENLER Merkeziyetçi yönetim anlayışının benimsenmesi (veraset siteminde değiĢiklik) Coğrafi konumu (ticari canlılığa yakın bölgede olması ve Moğolların etkisinin dışında kalması) Bizans‟a sınır olması, Bizans‟ın iç karışıklıklar içinde olması Farklı din ve milletlere karşı hoşgörülü ve adalete dayalı bir yönetim anlayışının benimsenmesi Fetih politikasının cihat ve gaza anlayışıyla yürütülmesi Kuruluş döneminden dini ve ekonomik nüfuzu olan Ahilerin desteğinin sağlanması Doğudan gelen göçebe Türkmenlerin Osmanlılara katılmasıyla beyliğin nüfus ve asker sayısının artması İlk dönemlerde Anadolu beyliklerinin birbirleriyle olan çatışmalarına karışmamaları Uygulanan iskan ve tımar politikalarının başarılı olması OSMANLILARIN RUMELĠ’DE UYGULADIĞI ‘ĠSKAN POLĠTĠKASININ’ ÖZELLĠKLERĠ Osmanlı Devleti‟nin Rumeli‟de fethedilen bölgelere Anadolu‟dan Türk aileleri yerleştirme siyasetine iskân politikası denilmiştir. Osmanlı Devleti iskân politikasıyla; Fethedilen bölgelerin savunulmasını ve elde tutulmasını sağlamayı, Fetedilen bölgelerde Türk egemenliğini artırmayı, Anadolu‟daki konargöçerlerin yerleşik hayata geçmesini sağlamayı Anadolu‟da sosyal düzen ve huzuru sağlamayı, Fetedilen yeni bölgelerdeki yerli halktan ayaklanama olasılığı bulunanları başka bir yere yerleştirmeyi amaçlamıştır İskân Politikasının bazı özellikleri; İskân için özellikle konargöçer Yörükler tercih edilir, böylece yerleşik hayat geçmeleri sağlanırdı. Bir bölgede aralarında anlaşmazlık bulunan ailelerden biri iskâna tabi tutulur, böylece o bölgedeki anlaşmazlık sona erdirilirdi. Göçmenler iskân bölgesine yakın yerlerden alınırdı. Bununla hem göç işi kolaylaşmış olur, hem de göçebelerin benzer yaşam koşulları sayesinde yeni yaşamlarına uyum sağlamaları kolaylaşmıştır. İskâna tabi olan ailelere gerekli olan malzemeler devlet tarafından karşılanırdı. Göçmenlerden belli bir süre vergi alınmazdı. Göçmenlerin haklı bir sebep olamadan yeni yerleşim yerlerini terk etmeleri yasaklanırdı -İstimalet Politikası: Hoşgörü Politikası. KURULUġ DÖNEMĠ - OSMAN GAZĠ (1281-1324) -1299‟da bağımzılığı ilan etti. -Bizans‟ın Bursa tekfuru Atranos ve merkezBizans kuvvetlerine karşı bu dönemde Koyunhisar (Bafeon)savaĢı yapıldı.(Koyunhisar:Bursa‟nın kuzeydoğusunda Gemlik‟in güneyindedir)Bu zaferin ardından Kite Hisar‟ı alındı.(Ġlk Osmanlı Bizans savaĢı)(1302) -1308‟de İznik yolu üzerindeki Karacahisar alındı. İnegöl ele geçirildi.1313‟de Osman Gazi‟nin yakın dostu olan Harman- kaya hakimi uç beyi Köse Mihail Müslüman oldu. Lefke(Osmaneli),Mekece, Akhisar, Geyve,Gölpazarı ve Lüblüce kaleleri alındı. -Marmara‟daki İmralı adası alındı. Merkez Söğüt‟ten Bilecik‟e nakledilmiştir.1315‟te Bursa abluka altına alındı. -Osman Bey Ahi liderlerinden Şeyh Edebali‟nin kızı Bala Hatun(Mal Hatun) ile de evlenmiştir. -İlk kez bakırdan Osmanlı parası(mangır) bastırılmıştır. -İlk Osmanlı vergisi alınmıştır(pazar vergisi:Bac) -Kayı boyu aşiret düzeninden beylik konumuna geçirilmiştir. BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI;Alaüddin Paşa,Hasan Alp,Turgut Alp,Konur Alp,Abdurrahman Gazi,Samsa Çavuş,Köse Mihail Gazi,AkTemür,Karamürsel,Akçakoca,Saltuk Alp,Taz Ali,Akbaş,Mahmut Alp,Karaoğlan,Kara Tekin,Candarlı Mevlan Kara Halil,Aydoğdu) ORHAN BEY (1324-1362) -1315‟ten berri kuşatma altında olan Bursa,1326’da ele geçirildi.Kalenin muhafızı Evranuz Müslüman oldu ve Osmanlı hizmetine girdi.Merkez Bursa‟ya alındı.Ġpek ticaretinin merkezi olan Bursa Osmanlı ekonomisine büyük katkı sağladı. -Kara Mürsel,İzmit Körfezi‟nin güney kesimlerini fethetti.Ardından Aydos(Kartal civarı) ve kuzeyde Samandıra kaleleri alındı.Türklerin Kocaeli yarımadasındaki fetihleri Bizans‟ı endişelendirdi.Bizans İmparatoru III.Andrenikos,bir yandan kaybettiği kaleleri geri almak bir yandan da kuşatma alında bulunan İznik‟i kurtarmak için hareket geçti. PELAKANON(MALTEPE) savaşında Osmanlılara mağlup oldu.(Bu savaş Osmanlıların merkezi Bizans ordusu ile ilk ciddi savaşıdır)(1329)Bu savaştan sonra alınan Ġznik bir süre Osmanlılara merkezlik yaptı. -1337‟de Ġzmit fethedildi.1333‟de Gemlik alındı.1342‟de Ulubat,Mihaliç ve Kirmastı Kaleleri alınarak Karesioğlu Beyliği ile hudut komşusu olundu. -Orhan Bey,Karesi Bey‟in ölümünden sonra bu beylikte başlayan taht mücadelesinde kendisine sığınan Dursun Bey‟e destek oldu.Dursun Bey‟in rakibi Demirhan yakalanarak Bursa‟ya getirildi.Dursun Bey‟inde Bergama kuşatması sırasındaki ölümünün ardından Karesioğullarının toprakları olan Balıkesir,Manyas,Edincik,Kapıdağ Yarımadası Osmanlı topraklarına dahil oldu.(1343)(Truva ve Edremit Körfezi civarında bir müddet daha devam eden Karesioğlu Beyliği,I.MURAT zamanında tamamen sona erdirildi.) -Karesi Beyliği’nin alınmasıyla birlikte;Karesi donanması Osmanlıların eline geçti,Osmanlı ilkkez deniz gücüne kavuşmuş oldu.Anadolu Türk siyasi birliğini kuma yolunda ilk adım atıldı.Ayrıca Hacı İlbey,Gazi Fazıl,Ece Halil ve Evranus Bey gibi Karesi komutanları Osmanlı hizmetine girdi. -RUMELĠYE GEÇĠġ:Orhan Bey,Bizans‟taki taht mücadelelerine karışarak Kantakuzen‟in imparator olmasını sağladı.Kantakuzen,Bulgar ve Sırp kuvvetlerinin saldırılarını durdurmak için tekrar Orhan Bey‟den yardım istedi.Bu yardımlar karşılığında Gelibolu‟daki Çimpe Kalesi Osmanlılara verildi.(1353)Böylece,Türkler Rumeli‟de yerleşmek için bir köprü başı elde etmiş oldular.Orhan Bey‟in oğlu Süleyman Paşa,Rumelide fetihlere başladı ve Malkara,Keşan,Lüleburgaz ve Çorlu‟yu ele geçirip İstanbul-Edirne yolunu kesti.Osmanlı Devleti Rumeli topraklarına Türk kimliği kazandırmak için iskan siyasetini başlattı.(İskan siyaseti XIV.yüzyılın ortalarında başlayıp XVI.yüzyılın ortalarına kadar sürmüştür.) -1354’te Ankara Ahilerden alındı ve Osmanlılar ile Karamanoğulları ilk kez komşu oldu. -Bu dönemde sınırların genişlemesine bağlı olarak teşkilatlanma faaliyetlerine hız verilmiştir.Bu doğrultuda;Karamürsel’de ilk Osmanlı tersanesi açılmıştır,İlk kez gümüşten Osmanlı parası bastırılmıştır,yaya ve müsellem adıyla ilk düzenli ordu oluşturulmuştur,ilk Osmanlı medresesi açılmıştır(Süleyman Paşa Medresesi),İlk Divan teşkilatı oluşturulmuştur, İlk kez vezirlik makamı oluşturulmuş ve ilk Osmanlı veziri Hacı Kemaleddin oğlu Aleaddin Paşa‟dır,Sancaklara Sübaşı ve Kadı ataması yapılmıştır.İlk imarethane bu dönemde İznik‟te açılmıştır.Osmanlı bu dönemde beylik konumundan devlet yapısına geçmiştir. BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI:Alaüddin Paşa,Süleyman Paşa,Mahmutoğlu Nizamüddin Paşa,Hacı Paşa,Sinaüddin Yusuf Paşa -Orhan Bey‟in ölümünden sonra Osmanlıların tahtına geçen I.Murat,batıya doğru genişleme politikasını devam ettirerek İpsala,Dedeağaç ve Dimetoka‟yı ele geçirdi.I.Murat‟ın Balkanlarda ilk hedefi Edirne idi.Önce Çorlu ve Lüleburgaz tekrar Bizanslıların elinden alındı.Yine Malkara,İpsala,Dedeağaç,Dimetoka ve Kırklareli ele geçirildi.Ardından Lala ġahin PaĢa komutasındaki Osmanlı ordusu SAZLIDERE SAVAġI‟nda Bizans ve Bulgar birleşik ordusunu mağlup ederek Edirne’yi fethetti.(Edirne‟nin fethiyle Bizans‟ın Balkanlarla olan bağlantısı kesildi)(1363) -Edirne‟nin alınması Sırp ve Bulgarları rahatsız etmişti.Sırplar ve Bulgarlar Osmanlı ilerleyişini durdurmak amacıyla Papaya başvurdular.Papa V.Urban‟ın teşvikiyle, Macar, Bulgar,Sırp,Eflak,Bosna ve Bizans‟ın içinde olduğu bir ittifak kuruldu.Osmanlı kuvvetleri Hacı İlbeyi komutasında SIRPSINDIĞI SAVAġINDA (I.Meriç)önemli bir zafer elde etti.(1364) (Sırpsındığı Savaşı ilk Osmanlı-Haçlı savaĢıdır) I.MURAT (1362-1389) -1371 ÇĠRMEN SAVAġI(II.Meriç) Savaşı ise Sırpların intikam alama amacıyla başlattığı savaştır.Osmanlı kuvvetleri bu muharebede düşmanı bozguna uğratmış ve Makedonya ticaret yolları Türklere açılmıştır(1372).Devamında Kavala,Drama,Serez ve Batı Tarkya Türk hakimiyetine girmiştir.Türk akıncıları Adriyatik sahillerine ulaştı ve demir madenleriyle ünlü Köstendil Bulgarlardan alındı.Bulgarlar vergi vermeyi kabul etti. -PLOġNĠK BOZGUNU(1388):Balkanlarda oluşturulan Sırp,Arnavut ve Bosna ittifakı Lala Şahin Bey komutasındaki Türk akıncılarını Ploşnik‟te ani bir saldırı ile yenilgiye uğrattı. -I.KOSOVA SAVAġI(1389):Osmanlı kuvvetlerinin Ploşnik‟te yenilmesinden cesaret alan Haçlı ordusu Kosova‟da Osmanlı ordularının karşısına çıktı. Osmanlı Devleti‟ni Balkanlardan çıkarmayı amaçlayan Haçlı ordusu,Kosova‟da yapılan savaşı kaybetti.Savaşın bitiminde I.Murat savaş meydanında Miloş Obiliç(Kabiloviç) ismindeki yaralı bir asker tarafından hançerlenerek şehit edilmiştir.(Osmanlılar ilk kez bu savaĢta top kullanmıĢtır) -I.Murat döneminde Anadolu’daki faaliyetler ise şu şekildedir:I.Murat oğlu Bayezıt‟ı (Yıldırım) Germiyanoğlu Süleymanşah‟ın kızı Devlet Hatun‟la evlendirdi.Kızın çeyizi olarak Kütahya tavşanlı,Emed,Simav Osmanlılara terk edildi.Hamitoğlu Hüseyin Bey‟den Akşehir, Beyşehir, Seydişehir,Yalvaç,Karaağaç,Isparta yöreleri para karşılığı Osmanlılara geçti.Karamanoğulları ile de ilk savaĢ bu dönemde olmuştur ancak I.Murat aynı zamanda da damadı olan Aleaddin Bey‟i affederek herhangi bir toprak almamıştır. -Devlet teĢkilatlanması konusunda bu dönemde: PENÇĠK SĠSTEMĠ uygulanarak, Acemioğlanlar Ocağı kuruldu. Yeniçeri ve Kapıkulu ordularının temeli atıldı. Merkezi Manastır olan Rumeli Beylerbeyliği kuruldu.(Ġlk Beylerbeyi Lala ġahin PaĢa’dır.) Kazaskerlik makamını oluşturdu ve bu göreve ilk olarak Çandarlı Halil Hayrettin Paşa getirildi. Maliye teĢkilatı kuruldu. Deftarlık makamı oluşturuldu. Tımar sistemi uygulanarak, Tımarlı sipahiler oluşturuldu. Divan sürekli hale getirildi. Ülke toprakları hanedanın ortak malıdır anlayışı değiştirildi, ülke padişah ve oğullarının malıdır anlayışı getirilmiştir. - Osmanlı Devleti‟nde ‘Sultan’ unvanı ilk kez I.Murat tarfından kullanılmıştır. BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI: Sinaüddin Yusuf Paşa, Çandarlı Ali Paşa A) Anadolu Türk Birliğini Kurma ÇalıĢmaları: Taht değişikliğinden faydalanarak Osmanlı aleyhine faaliyetlere girişen Anadolu beylikleri üzerine yürüyen Yıldırım Bayezit 1390'da Germiyan, 1391'de Aydın, Saruhan, Hamit ve Menteşeoğulları'nı, 1392'de Candaroğulları'nı (Sinop hariç), 1397'de Akçay Savaşı'yla Karamanoğulları'nı, 1398'de Kadı Burhanettin Devleti'ni topraklarına katarak Anadolu Türk Birliğini ilk kez büyük ölçüde kurmuştur. Not: Kütahya merkezli,Anadolu Beylerbeyliğini kurarak beylerbeyliği sayısını ikiye çıkarmıĢtır. B) Ġstanbul KuĢatmaları: Yıldırım Bayezit Ġstanbul'u ilk kez kuĢatan Osmanlı padiĢahıdır. İstanbul'u birkaç kez kuşatmış ve bu amaçla Anadolu Hisarı'nı (Güzelcehisar) yaptırmıştır. Fakat Karamanoğulları'nın saldırıları, Niğbolu savaşı ve Timur tehlikesi yüzünden kuşatmalara ara vermek mecburiyetinde kalmıştır.Bizans ile bir anlaşma yapılarak Sirkeci'‟e bir Türk mahallesi kurulmuş,Kadı tayin edilmiş ve yıllık haraç artırılmıştır. I.BAYEZID (YILDIRIM) (1389-1402) C) Niğbolu SavaĢı (1396): Bizans'ın yardım isteği, Papa'nın kışkırtmaları ve Osmanlılar'ı Balkanlar'dan atmak istemeleri neticesinde ilk kez Avrupa'nın büyük devletlerinin de katıldığı ortaçağın Osmanlı'ya karşı düzenlenen en büyük Haçlı Seferi olan Niğbolu Savaşı meydana gelmiştir. Haçlılar büyük bir bozguna uğramışlar ve uzun süre yeni Haçlı Seferi düzenlenememiş(1444‟e kadar), Osmanlılar'ın Balkanlar'daki hakimiyeti güçlenmiştir.Bulgar Krallığı ortadan kaldırıldı.Yıldırım’a Sultan-ı Ġklimi Rum unvanı verildi. D) Ankara SavaĢı (1402)(OSMANLI DEV.-TĠMUR ĠMP.) Sebepleri: 1) Karakoyunlu Kara Yusuf ve Celayirli Ahmet‟in Yıldrım'a sığınması 2) Anadolu beylikleri beylerinin Timur'a sığınarak O'nu kışkırtması 3) Aralarındaki sert mektuplaşmalar 4) Timur'un Sivas'ı ele geçirip yağmalaması 5) Yıldırım'ın Erzincan çevresini ele geçirmesi 6) İki hükümdarın da cihan hakimiyeti düşüncesine sahip olması 7) Timur'un Çin seferi öncesinde batısını güvenlik altına almak istemesi Sonuçları: 1) Karatatarlar'ın ve Anadolu beylikleri kuvvetlerinin ihanetine uğrayan Osmanlı mağlup olmuş, 2) Anadolu'yu ele geçiren Timur, İzmir‟e kadar ilerlemiş ve burayı Haçlılar'dan almış, 3) Esir düşen Bayezit, bu hayata dayanamayarak ölmüş, 4) Anadolu beylikleri (Karesi ve Eretna hariç) yeniden kurulmuş, 5) Kardeşler arası taht kavgaları (Fetret devri) başlamış, 6) Osmanlı Devleti dağılma tehlikesi geçirmiş,50 yıl kadar duraklamasına neden olmuş 7) İstanbul‟un alınması ve Bizans'ın yıkılması gecikmiş, 8) Balkanlar'daki ilerleyiş durmuştur. FETRET DEVRĠ (1402 - 1413)(Fasıla-i Saltanat) ġehzade Süleyman, Ġsa, Musa ve Mehmet arasında 11 yıl süren mücadelelerden Çelebi Mehmet galip çıkarak birliği yeniden kurmuĢtur. - Bu dönemde şehzade Musa tarafından İstanbul kuşatılmıştır. - Bu dönemde Balkanlar'da önemli bir isyanla karşılaşılmamasının temel nedeni hoşgörülü ve adil bir yönetim uygulanmasıdır. - Bu dönemde Avrupa'dan saldırı olmamasının en önemli sebebi Yüzyıl Savaşları'dır. BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI: Çandarlı Ali Paşa Not:Ayrıca bu dönemde Gelibolu Tersanesi açılmıştır. -Ġkinci kurucu olarak anılmaktadır. - Çelebi Mehmet ikinci kez Anadolu Türk birliğini kurma çalışmalarını başlatmış ve I.MEHMET (ÇELEBĠ) (1413-1421) Saruhanoğulları'nı ortadan kaldırmıştır. Aydınoğulları'ndan İzmir'i almış, Karamanoğulları'yla mücadele etmiştir. Eflak Osmanlılara bağlanmıştır. Venediklilerle ilk deniz savaĢı yapılmış, fakat başarılı olunamamıştır.(1416). ġeyh Bedrettin Ġsyanı: Şehzade Musa'nın kazaskerliğini yapan daha sonra İznik'te göz hapsinde tutulan Şeyh Bedrettin Rumeli'ye geçmiş, sapık fikirlerini yayarak yeni bir saltanat kurma iddiasıyla isyan etmiştir. İsyan bastırılmış Şeyh Bedrettin öldürülmüştür (1420). Not: Dini ve sosyal içerikli bir ayaklanmadır. ġehzade Mustafa Ġsyanı: Timur'un beraberinde Semerkant‟a götürdüğü Şehzade Mustafa. Timur'un ölümünden sonra Anadolu'ya dönerek isyan etmişse de mağlup olarak Bizans'a sığınmıştır. -ġehzade Mustafa Olayı: Taht değişikliğinden istifade ile Bizans'ın kışkırttığı Şehzade Mustafa'nın isyanı bastırılarak Mustafa öldürülmüştür. İsyanı kışkırtan Bizans üzerine gidilerek İstanbul kuşatılmışsa da başarılı olunamamıştır. -Küçük Mustafa Çelebi isyanı: Kardeşi II. Murat‟ın tahta geçmesinin ardından ayaklanan Şehzade Mustafa, çok fazla etkili olamadan öldürülmüştür. -Anadolu Türk birliğini kurma çalıĢmalarına devam edilmiĢ, Menteşe, Hamit, Aydın ve miras yoluyla da Germiyanoğulları Osmanlı Devleti'ne bağlanmıştır. Karamanoğulları'yla mücadele edilerek Beyşehir, Seydişehir alınmıştır II.MURAT (1421 - 1451) -Bir taraftan Anadolu beylikleriyle mücadele eden Osmanlı Devleti diğer taraftan Balkanlar'da özellikle Erdel beyi Hünyadi Yanoş karşısında arka arkaya başarısızlıklar almıştır. Bunun üzerine 1444'te Edirne Segedin AntlaĢması imzalanmıştır. Buna göre; 1) İki taraf arasında 10 yıl savaş yapılmayacak 2) Tuna nehri sınır kabul edilecek 3) Sırbistan yeniden kurulacak, fakat Osmanlı'ya vergi verecek 4) Eflak Macaristan'a bırakılacak, fakat Osmanlı'ya vergi verecektir. Önemi: Osmanlılar'ın imzaladığı ilk önemli antlaşmadır. Segedin Antlaşması sonrasında II. Murat, Manisa sancak beyi oğlu II. Mehmet‟i tahta geçirmiştir. Bu durum yeni bir haçlı ordusunun toplanmasına sebep olmuştur. VARNA SAVAġI (1444): Yeniden ordunun başına geçen II. Murat Haçlıları büyük bir bozguna uğratmıştır. - Niğbolu'dan sonra toplanan ilk Haçlı ordusudur. -Ankara Savaşı'ndan sonra Osmanlılar'ın eski gücüne ulaştığını gösteren ilk olaydır. II. KOSOVA SAVAġI (1448): Sebepleri: Bizans'ın ve papanın kışkırtması ,Türkleri Balkanlar'dan atma düşüncesi, Varna Savaşı'nın intikamını almak istemeleri,Hünyadi Yanoş ve Arnavut beyi İskender Beyin gayretleriyle yeni bir Haçlı ordusu toplanması. Sonuçları: Osmanlılar büyük bir galibiyet elde etmişlerdir.,Bir dönüm noktası özelliğindedir. Haçlılar'ın son taarruzu, Osmanlılar'ın son savunmasıdır. (II. Viyana kuşatmasına kadar). Bizans'ın İstanbul‟u kurtarmak için Haçlılar'dan yardım alma ümidi sona ermiştir Balkanlar'ın kesin bir Türk yurdu olduğu ve Türklerin Balkanlar'dan atılamayacağı anlaĢılmıĢtır. BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI:Amasyalı Bayezıd Paşa,Çandarlı İbrahim Paşa,Amasyalı Hızır Danişmendoğlu Koca Mehmed Nizamüddin Paşa,Çandarlı Halil Paşa 1451'de II. Murat'ın ölümüyle II. Mehmet, yeniden tahta geçmiştir. -YÜKSELME DÖNEMĠ Osmanlı Devleti‟nde yükselme dönemi İstanbul‟un fethiyle başlar, Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa‟nın ölümüne kadar geçen devreyi kapsar.(1453-1579) * II.Mehmet (Fatih) * II.Bayezid (Sofu) * I.Selim (Yavuz) * I.Süleyman (Kanuni) * II.Selim (Sarı ) * III.Murat 1451-1481 1481-1512 1512-1520 1520-1566 (46 yıl) 1566-1574 1574-1595 - ĠSTANBUL’UN FETHĠ (29 Mayıs 1453) Sebepleri: -Anadolu - Rumeli toprak bağlantısını kesmesi, Rumeli güvenliğinin sağlanmak istenmesi. -Bizans entrikaları (Haçlı ittifakları, şehzade ve Anadolu beyliklerini kışkırtmaları) -Stratejik bir bölge olması ve Hz. Muhammed‟in hadisindeki müjdeye ulaşmak istenmesi. II. MEHMET (FATĠH) (1451-1481) Osmanlı’nın Hazırlıkları: -Bizans‟a, Karadeniz‟den gelebilecek yardımı engellemek için, Anadolu Hisarı‟nın (Güzelce hisar) karşısına Rumeli Hisarı (Boğaz Kesen) yaptırılmıştır. -Bizans‟ın Silivri ve Vize kaleleri alındı, Büyük toplar döktürüldü. Surlara tırmanmak için tekerlekli kuleler yaptırıldı. Karaman oğulları itaat altına alındı. Balkan devletleri ile saldırmazlık antlaşmaları yapıldı. Bizans’ın Hazırlıkları: -Sur ve Kaleler yeniden elden geçirildi, tamir edildi. Haliç‟in ağzı eski gemiler ve zincirlerle kapatıldı. Grejuva (Rum AteĢi) denilen silahların sayısı arttırıldı. Avrupa devletlerinden yardım istendi. KuĢatmanın GeliĢimi: - 72 parça gemi karadan Haliç‟e geçirildi. 54 günlük kuşatmadan sonra şehir alındı. Surlara Türk bayrağını ilk diken Ulubatlı Hasan oldu. Sonuçlar: Türk Tarihi Bakımından: -II. Mehmet “Fatih” unvanını aldı. İstanbul, Osmanlı‟nın Başkenti oldu. İstanbul boğazı ve Karadeniz ticaret yolu Osmanlı‟nın eline geçti. Rumeli‟nin güvenliği sağlandı. -Anadolu ve Rumeli‟nin bağlantısı sağlandı. Osmanlı Kuruluş Dönemi bitti, Yükselme dönemi başladı. Dünya Tarihi Bakımından: -Doğu Roma yıkıldı. Doğu Ticaret yolları Osmanlı eline geçtiği için Avrupalılar yeni yollar aradı ve Coğrafi keşiflere sebep oldu. Rönesans hareketlerine zemin hazırladı. -Surların yıkıla bileceği anlaşıldı. Avrupa‟da feodalite zayıfladı. Krallıklar güçlendi. -Ortodoksluk Osmanlı himayesine girdi. Orta çağ sona erdi, Yeniçağ baĢladı. Avrupalı devletler, Ġstanbul’da ilk sürekli elçiliklerini kurdu. BALKANLARDA (RUMELĠ) FETĠHLER Sırbistan ( Belgrat hariç) 1459 Mora Yarımadası 1460 Eflak ve Boğdan 1462-1476 Bosna-Hersek 1463-1465 Arnavutluk 1479 Not: Bu devirde Osmanlı sınırı Balkanlarda Tuna Nehrine kadar ulaştı. ANADOLU’ DA FETĠHLER Amasra (Cenevizlilerden) (1459) Sinop (Candaroğulları) (1460) Trabzon, Trabzon Rum Ġmparatorluğu sona erdi (1461) Konya ve Karaman (Karamanoğulları itaat altına alındı) (1466) OTLUKBELĠ SAVAġI (1473) Osmanlı - Akkoyunlu Sebepleri: -Uzun Hasan‟ın Karamanoğullarına yardım etmesi. -Akkoyunlular‟ın Venediklilerle anlaşması. -Akkoyunlular‟ın Osmanlı‟dan Sivas ve Trabzon‟u istemesi. -Fatih‟in, doğu sınırının güvenliğini sağlamak istemesi. Sonuçları: -Osmanlı kazandı.Doğu Anadolu‟nun güvenliği sağlandı.Akkoyunlu‟nun yıkılmasına zemin hazırlandı. Ali KuĢçu Osmanlı hizmetine girdi. DENĠZLERDEKĠ FAALĠYETLER II. MEHMET (FATĠH) (1451-1481) -Cenevizlilerden:Limni,Taşoz, Bozcaada,Semadirek, İmroz.(1456) -Venediklilerden:Midilli,Eğriboz.(1479) -Kırım’ın Fethi (1475): Kırım’da; Kefe,Azak ve Menküp gibi limanlar Gedik Ahmet Paşa tarafından alındı. Böylelikle; Karadeniz Türk gölü oldu. İpek yolunda Osmanlı denetimi arttı. -Rodos kuĢatması ve Otranto’nun fethi(Pulya çıkartması) (1480). NOT:Osmanlı-Memluklü ilişkileri Hicaz su yolları meselesinden dolayı bu dönemde gerginleşmiştir. OSMANLI VENEDĠK SAVAġLARI (1463-1479) -Savaşlar 16 yıl sürdü. İmtiyazlar Antlaşması (1479): Her iki taraf aldıkları yerleri geri verecek. Kroya ve İşkodra kaleleri Osmanlılarda kalacak. Arnavutluk, Mora, Dalmaçya kıyılarının bir kısmı Venediklilere bırakılacak. Venedik yıllık vergi ve savaş tazminatı ödeyecek. Buna karşılık; Venedik, İstanbul‟da Balyoz (elçi) bulundurabilecek. Venedik, Osmanlı sularında serbest ticaret yapabilecek. Osmanlıdaki Venediklilerin davalarına kendi hakimleri bakacak. Venedik bayrağı taşıyan gemilere saldırılmayacak. NOT: İlk imtiyazlar Fatih tarafından ticareti geliştirmek ve Hıristiyan birliğini parçalamak amacıyla Venediklilere verildi. DĠĞER GELĠġME VE ÖZELLĠKLER: Osmanlı yükselme dönemine girmiş ve imparatorluk olmuştur. Mevcut kanunlar toplanıp Kanunname-i Ali Osman (Fatih Kanunnamesi) çıkarılmıştır. Buna göre devletin devamı için “kardeş katline” izin verilmiştir. Böylece devletin merkeziyetçi yapısı güçlenmiştir. Divana padişah yerine sadrazam baĢkanlık yapmaya başlamıştır. Fatih camii ve yanına Sahn-ı Seman Medreseleri inşa edilmiştir. Klasik Osmanlı mimari üslubu ortaya çıkmıştır. Cülus BahĢiĢinin dağıtılması gelenek haline gelmiştir. Ġlk altın para bastırıldı. Topkapı Sarayı yaptırılmıştır. Kilitbahir Kalesi inşa edilmiştir. Enderun mektebi açılmıştır. BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI:Çandarlı Halil Paşa,Mahmud Paşa,Rum Mehmed Paşa,İshak Paşa,Gedik Ahmed Paşa,Karamani Mehmed Paşa. II.BAYEZID (1481-1512) -CEM SULTAN OLAYI Fatih‟in ölümü Osmanlı yönetiminde büyük bir siyasi buhrana yol açtı. Sadrazam Karamani Mehmed Paşa‟nın başını çektiği Türk asıllı devlet adamları, Şehzade Cem‟in Padişah olmasını isterken, eski Sadrazam İshak Paşa‟nın başını çektiği devĢirme asıllı devlet adamları ise Bayezıd‟ı tahta geçirmeye çalıştılar. İshak Paşa, Yeniçerileri kışkırtarak Sadrazam Karamani Mehmed Paşa‟yı öldürttü,yönetimi ele geçirdi.Şehzade Cem‟e babasının ölüm haberi daha geç ulaştı.Amasya Sancak Beyi Bayezıt İstanbul‟a erken ulaşıp tahta oturdu. Şehzade Cem ise ağabeyi Bayezıt‟a karşı saltanatta hak iddia ederek harekete geçti.Cem sultan Bursa’da hükümdarlığını ilan etti. II.Bayezid‟e yenilen Cem önce Memluklara sonra Rodos (Saint Jean) Ģövalyelerine sığındı ve oradan Papa’ya teslim edildi. 1495 yılında ölmesi ile sorun kendiliğinden çözüldü. (Cem,Napoli‟de 35 yaşında ölmüştür,Cenazesi iki yıl sonra Osmanlı ülkesine yollandı ve Bursa‟ya defnedildi.) NOT: Cem Sultan olayına; Memluklar, Karaman beyleri, Dulkadiroğluları, Rodos Şövalyeleri ve Papalık karıştığı için sorun devletlerarası (uluslar arası) bir soruna dönüĢmüĢtür. Bu olayı öteki şehzade olaylarından ayıran en önemli özellik budur. NOT: 1483‟te Cem Sultan olayına karışan, Aksaray‟da yaşayan Karaman beyleri İstanbul‟a sürüldüler. Böylece İstanbul‟daki Aksaray semti oluştu. İstanbul‟da Müslüman sayısı arttı ve Karaman beyleri denetim altında tutulmaya başlandı. II.Bayezıd’ın 31 yıl süren saltanatını iki bölümü ayırmak mümkündür.Bunlar; -14 yıllık ilk dönem:Cem Sultan olayı ağırlıklıdır -17 yıllık dönem:Safevi meselesi ve oğullarının doğurduğu karışıklık meselesi Karamanoğulları’nın Yıkılması (1483):Karamanoğullarına kesin olarak son verildi. Boğdan’ın Fethi’nin Tamamlanması (1484) Kili ve Akkerman alınarak Boğdan‟ın fethi tamamlanmıştır. Dobruca ile Kırım‟ a ait topraklar birleştirildi. NOT: Böylece Kırım ile kara bağlantısı sağlanmış ve Lehistan ile ilk iliĢkiler baĢlamıĢtır OSMANLI-MEMLUK SAVAġLARI (1485-1491) Sebepleri: - Fatih zamanından beri devam eden Hicaz su yolları meselesi,Memluklerin Cem Sultan‟ı kışkırtmaları,Ramazan ve Dulkadiroğulları üzerinde hakimiyet mücadelesi,Memluklerin Karamanoğulları‟nı desteklemeleri, Hindistan‟dan gönderilen hediyelere Memlüklerin el koyması. - SavaĢlardan kesin bir sonuç alınamamıĢtır.II.Bayezıd‟ın bizzat sefer eçıkmasından endişe duyan Memluk Sultanı Kayıtbay,Tunus Sultanı III.Yahya‟nın aracılığı ile barış istemiştir.Memluklerle yapılan anlaĢmaya göre;eski sınırlarda bir değişiklik olmayacak,Dulkadiroğulları Osmanlıya ,Ramazanoğulları beyliği ise toprakları Harameyn Vakıf toprağı olduğu için Memlüklü nüfuzuna bırakılacaktır. OSMANLI-VENEDĠK SAVAġLARI (1499-1502) Osmanlı; Modon, Koron, İnebahtı ve Navarin‟i almıştır.Böylece Mora Yarımadası’nın fethi tamamlanmıĢ oldu. OSMANLI-ĠRAN ĠLĠġKĠLERĠ Şah İsmail 1502‟de Akkoyunlu devletini yıkarak ġii-Safevi devletini kurmuştu. Şah İsmail‟in Anadolu‟ya gönderdiği adamlar ayaklanmalar çıkarmıştır. (ġahkulu isyanı(1511) uzun süre bastırılamadı.-Gökçay Meydan Muharebesi) ġEHZADE SELĠM’ĠN ĠSYANI: Trabzon Sancak beyi Yavuz, Rumeli‟de sancak beyliği istemişse de verilmemiş ve isyan etmiştir. Başarılı olamamış fakat ordunun (yeniçerilerin) hayranlığını kazanmıştır. Ordunun baskısı üzerine II.Bayezid Yavuz‟u tahta geçirmek zorunda kalmıştır. II.BAYEZĠD AHMET Amasya (Bürokrasi desteği) KORKUT Manisa- Antalya (Ulema dest.) SELĠM(YAVUZ) Trabzon (Ordu dest.) II.BAYEZID (1481-1512) II.BAYEZIT DÖNEMĠNDE AYRICA; -İlk Osmanlı tarihleri Neşri ve İdrisi Bitlisiye yazdırılmıştır. (Neşri-Cihannüma) (İdrisi Bitlisi-Heşt Bİ Hişt(8Cennet)kaleme almıştır) -Osmanlı Devleti‟nde ilk Avarız vergisi toplandı. -Dünyada ilk defa malların kalitesi ve standartları esaslara bağlandı. -ENDÜLÜS’E YARDIM: İspanya‟da Katolikler, Müslümanlara ve Yahudilere katliam uygulamaya başlamıştı.Endülüs Müslümanları,Osmanlı Devleti‟nden yardım istedi,Osmanlı bu yardım isteğine,Cem Olayından dolayı yeterince cevap veremedi.Bölgeye gönderilen Osmanlı kuvvetleri(Kemal Reis),İspanya‟daki Müslümanları Kuzey Afrika‟ya;Yahudileri de Selanik ve İstanbul‟a gemilerle taşıdı.(1492) BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI:İshak Paşa,Davut Paşa,Hersek-zade Ahmed Paşa,Çandarlı İbrahim Paşa,Mesih Paşa,Hadım Ali Paşa,Koca Mustafa Paşa ġEHZADELER SORUNU Yavuz, kardeşleri ve yeğenlerini ortadan kaldırarak rakipsiz olarak tahtta kaldıktan sonra asıl amacı olan Safevi tehlikesini önlemek için sefere çıkmıştır. Ayrıca bu dönemde Bozoklu Celal Ayaklanması bastırılmıştır. I.SELĠM (YAVUZ) (1512-1520) ÇALDIRAN SAVAġI (1514) Şah İsmail‟in Anadolu‟da Şiiliği yayması ve isyanlar çıkarması karşısında İran üzerine bir sefer düzenleyen Yavuz, Çaldıran‟da teknik üstünlüğünün(seyyar toplar ve tüfekler) de etkisi ile büyük bir zafer kazanmıştır. Sonuçları: - Sefevi tehlikesi ve Şii tehdidi bir süre için engellendi. -İpek yolunun Tebriz-Bursa,Tebriz-Halep bağlantısı Osmanlı kontrolüne girdi. -Tebriz‟den başka,Musul,Kerkük ve Erbil Osmanlı kontrolüne girdi. TURNADAĞ SAVAġI (NURHAK-GÖKSUN SAVAġI) (1515) -Dulkadiroğullarına son verildi. Ramazanoğlu Mahmut Bey‟de Osmanlı hakimiyetini kabul etti ve ordusuyla Mısır seferinde Yavuz‟a katıldı.(1516) NOT: Anadolu Türk birliği kesin olarak sağlanmıştır. OSMANLI-MEMLUK SAVAġLARI (1516-1517) (MISIR SEFERĠ) Sebepleri: -Memlukların Safevi ile iş birliği yapması,Ramazanoğulları üzerinde hâkimiyet mücadelesi, Yavuz‟un İslam dünyasında birliği sağlamak istemesi,Baharat yolunu ele geçirmek istemesi,Yavuz‟un Halifeliği ele geçirme düşüncesi. Sonuçları: - 1516 Mercidabık savaĢı ile Suriye, Filistin ve Lübnan ele geçirildi. - 1517 Ridaniye savaĢı ile Mısır ve Hicaz ele geçirildi. - Memluklar yıkıldı.(Osmanlı Veziriazamı Sinan Paşa savaşta öldü. Osmanlı ordusu Kahireyi ele geçirdi,esir düşen Tomambay idam edildi.) - Halifelik Osmanlılara geçti.(Memluklerin himayesinde yaşayan son Abbasi Halifesi III.Mütevekkil İstanbul‟a getirildi.Ayasofya Camiinde yapılan merasimle Halifeliği Yavuz‟a devretmiştir.Ayrıca Mekke Şerifi,Ebu Numey’i Mısır’a göndererek Mukaddes Makamların(Kabe ve Ravza-i Mutahhara’nın) anahtarlarını ve Mukaddes emanetleri Yavuz’a sunmuştur.Böylece Hicaz’da Osmanlı Devleti’ne bağlanmıştır.) - Osmanlı devlet yönetiminde dini özellik önem kazandı. Teokratik yapı pekişti. - Çok büyük ganimetler elde edilmiş ve hazine altın ile dolmuştur. - Baharat yolu Osmanlı’nın eline geçmiĢtir. - İslam dünyasında birlik sağlanmıştır. -Mısır‟daki birçok alim ve sanatkar İstanbul‟a getirildi. -Venedikliler Kıbrıs için ödediği vergiyi Osmanlıya ödemeye başlamıştır. BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI:Koca Mustafa Paşa,Hersekzade Ahmed Paşa,Dukakinoğlu Ahmed Paşa,Hadım Sina Paşa,Yunus Paşa,Piri Mehmed Paşa Yavuz‟un ölümü üzerine tahta, tek oğlu olan Kanuni Sultan Süleyman geçmiştir. Kanuni Osmanlı tahtında en uzun kalan Osmanlı Padişahı oldu. 45 yıl 3 ay 7 gün padişahlık yaptı. Saltanatının 2745 gününü (7,5 sene) at sırtında seferlerde geçirdi. 13 büyük seferinde at üzerinde yaklaşık 43 000 kilometre kadar mesafe katetti. 21 eyalet ve 250 sancaktan oluşan Osmanlı Devleti çok geniş sınırlara ulaştı ĠÇ ĠSYANLAR: I.SÜLEYMAN (KANUNĠ) (1520-1566) Canberdi Gazali Ġsyanı (1521): ġam-Siyasi: Yavuz‟un ölümünü fırsat bilen Suriye valisi Canberdi Gazali,Memluklu Devleti‟ni yeniden diriltmek gayesiyle isyan etti.Ancak Şehsuvaroğlu Ali Bey komutasındaki Osmanlı ordusuna Halep önlerinde yapılan Mastaba SavaĢı‟nda yenilen Canberdi Gazali idam edilmiştir. Vezir Ahmet PaĢa Ġsyanı (1524) : Mısır-ġahsi: 1522 yılında Sadrazam Piri Mehmed Paşa emekli oldu. Bunun üzerine, hiyerarşik düzene göre 2. vezir Ahmed Paşa'nın sadrazam olması bekleniyordu. Ancak dönemin hünkarı Kanuni Sultan Süleyman, yakın arkadaşı Pargalı İbrahim Paşa'yı sadrazamlığa atamıştır. Bu atama üzerine Ahmed Paşa, Mısır Beylerbeyliği'ne atanmıştır. Ancak Ahmed Paşa, 1524 senesinde Mısır'a vardığında bağımsızlığını ilan etmiştir. Bu doğrultuda para bastırarak, kendi adına hutbe okutmuştur. Kısa sürede Osmanlı kuvvetleri bu isyan hareketini bastırmıştır. Baba Zünnun Ġsyanı (1526): Yozgat-Ekonomik: Safevilerin Anadolu‟da Şiilik propagandasının etkisiyle Bozok(Yozgat) yöresinde Baba Zunnun ismindeki kişinin başlattığı isyan,İçel ve Tarsus taraflarına da yayılmış,Baba Zunnun‟un öldürülmesiyle isyan bastırılmıştır.(İsyanda vergi konusunda bahane edilmiştir) Kalenderoğlu Ġsyanı(1527): Karaman-Dini: İsyanın çıkış sebebi; devletin göçebe yaşam sürdüren Şii Türkmenleri denetlemek istemesi ve bir grubun da tımarların haksız yere ellerinden alındığını iddia etmesi. Konya‟da Kalenderoğlu tarafından çıkarılmış bir Şii ayaklanmasıdır. İsyan Osmanlı kuvvetleri tarafından bastırılmıştır. Bu Dönemde Osmanlı Devleti’nin rakipleri; DOĞU BATI FRANSA KUTSAL AVUSTURYA MACAR. (Fransuva) ROMAGERMEN (Ferdinand) (II.Layoş) (Şarlken) OSMANLI KANUNĠ SAFEVĠLER (Şah Tahmasb) Not:Kanuni‟nin tahta geçtiği yıllarda,Avrupa‟nın siyasi coğrafyasında önemli değişiklikler oluyordu.Charles-Quint(ŞARLKEN) 1546‟da İspanya kralı,1519‟da V.Carlos(Karl) ünvanıyla Almanya İmparatoru olmuştur.Ayrıca Kastilya Aragon,Napoli,Sicilya Krallık taçlarını da ele geçirmişti.Belçika,Hollanda,Sardunya,Lüksemburg ve Kuzey İtalya‟da bazı yerlerde onun hakimiyetinde idi.Şarlken,Fransa ve İngiltere‟yi tehdit etmeye başlamıştı.ġarlken‟in tek erkek kardeşi Ferdinand,Avusturya kralı idi,ayrıca Ferdinand da Macar Kralı II.LayoĢ‟un kızkardeşi ile evli idi.Macar Kralı II.Layoş‟ta Şarlken‟in kızkardeşi ile evliydi BELGRAT’IN FETHĠ (1521) Osmanlı tarihinde ‘ Dar’ül Cihat’(Cihat Kapısı) olarak anılan Belgrat stratejik bir öneme sahipti. Belgrat‟ın alınmasıyla Orta Avrupa‟nın kapıları Osmanlılara açılmıştır. MOHAÇ MEYDAN MUHAREBESĠ (1526) Macar Kralı Layoş‟un Osmanlıya karşı Eflak ve Boğdan Prensliklerini kışkırtması ve Fransa kralı I.Fransuva‟nın Şarlkene esir düşmesi ve yardım isteği(Fransuva‟nın annesi Louise de Savoie‟nin Kanuni‟ye mektubu) üzerine Kanuni sefere çıkarak 2 saat gibi kısa bir sürede Macar ordusu Mohaç Muharebesi‟nde imha edildi.Budin(BudapeĢte) ele geçirildi.Jan Zapolya(Yanoş) ,Macar Krallığına atandı. NOT: Bu durum Osmanlı-Avusturya ilişkilerinin bozulmasına sebep olacaktır. I.VĠYANA KUġATMASI (1529) Avusturya Kralı Ferdinand‟ın Macaristan üzerindeki iddialarından vazgeçmemesi ve Şarlken tarafından Macar Kralı ilan edilmesi, ayrıca Macaristan‟a girerek Budapeşte‟yi işgal etmesi üzerine Macar Kralı Zapolya Osmanlı‟dan yardım istedi. Bunun üzerine Kanuni sefere çıkarak Budapeşte‟yi tekrar ele geçirdi ve Viyana’yı kuĢattı.20 günlük kuşatmadan sonra Osmanlı ordusu geri çekildi. Ordunun geri çekilme sebepleri ise; ağır kuşatma toplarının Budapeşte‟de bırakılmış olması, kuşatma sonrasında yağışların devam etmesi ve kışın yaklaşmakta olması,Viyana surlarının oldukça güçlü olması ve seferin esas hedef olan Macaristan‟ın işgalinden kurtarılmış olması gibi temel nedenler yer almaktadır. ALMAN SEFERĠ (1532) Ferdinand‟ın tekrar Macaristan‟a saldırması üzerine meseleye köklü çözüm bulmak amacıyla Kanuni, Şarlken üzerine sefere çıkmıştır. Karşısına hiçbir ordu çıkmamıştır. Ferdinand‟ın barış teklifini İran sorunu yüzünden kabul etmiştir. 1533 Ġstanbul(Ġbrahim PĢa) AntlaĢmasına göre: Ferdinand Yanoş‟un(Jan Zapolya) Macar krallığını kabul edecek. Avusturya kralı protokolde Osmanlı sadrazamına eşit sayılacak. Avusturya yıllık vergi ve savaş tazminatı ödeyecek. I.SÜLEYMAN (KANUNĠ) NOT: Avusturya ile yapılan ilk resmi antlaşmadır. Osmanlı Avusturya’ya üstünlüğünü kabul ettirmiĢtir. Bu üstünlük 1606 Zitvatoruk AntlaĢmasına kadar sürdü. (1520-1566) KANUNĠ’NĠN ġARLKEN’E MEKTUBU: ‘Bu kadar zamandır erlik davası yapıp durursun,ne senden ne kardeşinden nam ve nişan yok.Sizlere saltanat ve erlik davası haramdır.Askerinden ve hanımından utanmaz mısın.Er isen meydana gelesin,takdir ne ise yerine gele,gel seninle saltanatı Beç(Viyana) sahrasında üleşelim,reaya fukarası dahi asude olsun.Yoksa meydanı arslandan hali buldukça tilki gibi fırsatla şikar almayı(kaçmayı) erlik sayma.Bu kere dahi meydana gelmezsen,bir padişahlık tacını ürünmiyesin ve erlik adını diline getirmeyesin.’ Kaynak:Peçevi Tarihi MACARĠSTAN’IN OSMANLI TOPRAKLARINA KATILMASI (1541): Ferdinand, Yanoş‟un oğlu Sigismund‟un Macar krallığını kabul etmeyerek saldırınca sefere çıkan Kanuni Macaristan‟ı 3 parçaya bölmüştür. MACARĠSTAN Asıl Macaristan Erdel Küçük bir kısmı (Budin (Sigismund‟a) (Vergi karşılığı (Osmanlı‟ya) Avusturya‟ya) ZĠGETVAR SEFERĠ(1566) -1552‟de Almanya‟nın elçisi Baron Van Busbec ile Osmanlı Devleti arasında bir antlaşma imzalandı.Ancak bu antlaşma uzun sürmedi.Almanya‟nın Erdel‟in içişlerine müdahalesi Kanuni’nin son seferine çıkmasına sebep oldu.Kuşatma sırasında Kanuni vefat etti.I.Murat‟tan sonra savaş meydanında ölen ikinci padişah Kanuni oldu. NOT: Kanuni‟nin Zigetvar kuşatmasındaki ölümü askerden gizlendi. Cesedi bozulmasın diye iç organları çıkartılarak ilaçlandı ve otağının bulunduğu yere gömüldü. Bedeni ise fetihten sonra İstanbul‟a getirilerek Süleymaniye Camii avlusundaki bugünkü yerine gömüldü. Tahta çıkan II. Selim daha sonra babası Kanuni‟nin iç organlarının gömülü olduğu yere türbe, etrafına da külliye yaptırdı. 150 yıl kadar kalan bu yapılar daha sonra Zigetvar Kalesi‟nin Osmanlı‟nın elinden çıkmasıyla yıkıldı. Macarlar, daha sonra bu bölgeye “Süleyman‟ın kalbinin gömülü olduğu türbe” anlamına gelen “Turbek” ismini koydu. Hatta türbenin üzerine yapıldığı tahmin edilen kilisenin adına da Turbek Kilisesi denildi. Kiliseyi ziyaret edenlerin, papazlara en çok sorduğu soru ise hep aynı oldu: “Süleyman‟ın kalbi nerede gömülü?” FRANSA ĠLE ĠLĠġKĠLER: Kanuni, Şarlken‟in Avrupa‟da tek güç olmasını engellemek amacı ile bir taraftan Reform hareketlerini destekler iken diğer taraftan yaptığı seferler ile Fransa Kralı Fransuva‟yı kurtarmış ve hatta Şarlken karşısında güçlü tutabilmek için ekonomik ayrıcalıklar verilmiştir. Fransa Elçisi De La Forest ile Sadrazam İbrahim Paşa arasında imzalanmıştır. 1535 Kapitülasyon(Ahdi Atika) AntlaĢmasına göre; Fransızlar Osmanlı sularında serbestçe ticaret yapabilecek. Fransız tüccarlardan düşük gümrük vergisi alınacak. Osmanlı ülkesindeki Fransızların kendi aralarındaki davalara Fransız hakimler bakacak. Osmanlı vatandaşları ile sorun yaşarlar ise Osmanlı mahkemeleri bakacak fakat tercüman bulundurabilecekler. Aynı haklardan Osmanlı devleti de yararlanabilecek. *** Bu antlaşma iki hükümdar hayatta kaldığı sürece geçerli olacak. NOT: 1740 yılında I.Mahmut zamanında kapitülasyonlar sürekli hale getirilmiştir. OSMANLI-ĠRAN ĠLĠġKĠLERĠ (1534-1555) Kanuni‟nin Avrupa ile ilgilenmesinden faydalanan İran, sınırda karışıklıklar çıkarmıştır. İran üzerine 3 sefer düzenlenmiştir. I.SÜLEYMAN (KANUNĠ) (1520-1566) I.ĠRAN SEFERĠ(IRAKEYN SEFERĠ)(1534) -Bağdat,Tebriz ve Van Osmanlı topraklarına katıldı.Erzurum Beylerbeyliği kuruldu.Erzurum ve Kars çevresi tamamen Osmanlı hakimiyetine girdi.Ardından Basra ele geçirildi.1538‟de Basra Beylerbeyliği kuruldu.Bu beylerbeylik Kuveyt,Lahsa,Katar ve Bahreyn‟i içine alıyordu.1536‟da Erzurum Beylerbeyi,Gürcü Prenslikleri üzerine yürüdü.Ahıska Osmanlı topraklarına katıldı. II.ĠRAN SEFERĠ(1548) -Şah Tahmasb‟ın Kafkasya‟daki faaliyetleri üzerine, Kanuni ikinci kez sefere çıktı.Tortum,Şavşat,Ardahan Osmanlı Devleti‟ne katıldı.Van Beylerbeyliği kuruldu. Osmanlı geri çekilince İran Tebriz‟i geri ele geçirdi. III.ĠRAN (NAHCĠVAN) SEFERĠ (1553) -Nahcıvan, Karabağ dolayları Osmanlı kontrolüne geçmiştir. Şah Tahmasb‟ın karşısına çıkmaması ve kış mevsiminin yanaşmasından dolayı Kanuni Amasya‟ya döndü. Şah Tahmasb‟ın isteği üzerine antlaşma yapılmıştır. AMASYA ANTLAġMASI(1555) -Bu antlaşmaya göre Gürcistan toprakları Osmanlılarla Safeviler arasında paylaşıldı.Ahıska ve Acaristan(Batum Ahıska arası) Osmanlı‟da,Gürcistan‟ın doğusu ise İran‟da kalıyordu.Bu antlaĢma Osmanlı Devleti’yle Safeviler arasındaki ilk resmi antlaĢmadır. HĠNT DENĠZ SEFERLERĠ (1538-1554) Hint Müslümanlarının yardım isteği, bölgedeki Portekiz üstünlüğüne son vermek, Kızıldeniz‟de yeniden üstün konuma gelebilmek için 4 sefer düzenlenmiştir. I.HĠNT SEFERĠ(1538): Hadım Süleyman PaĢa 76 parçalık Süveyş Donanması ve 20 bin askerle sefer düzenledi. Özdemir Paşa komutasındaki Mısır donamasının öncülüğünde Habeşistan ve Yemen‟in fethi gerçekleşti II.HĠNT SEFERĠ(1552):Meşhur denizci Kemal Reis‟in yeğeni olan Piri Reis,Barbaros kardeşlerin hizmetinde bulunmuş,Akdeniz kıyılarının haritasını yapmış,Karamanlı bir Türktü.Süveyş‟teki Osmanlı donamamsının başına geçtikten sonra Aden‟i Portekizlilerden kurtardı.(1548).Umman Denizi kıyısındaki Maskat‟ı ele geçirdi.Basra bölgesine yaklaşan Piri Reis,bölgede güçlü bir Portekiz donaması olduğunu öğrenince donanmayı Basra‟da bırakıp üç gemi ile geri döndü. III.HĠNT SEFERĠ(1552-1553):Piri Reis‟ten sonra Süveyş Kaptanlığı‟na atanan Murat Reis Basra‟ya gelmişti.Görevi Piri Reis‟in Basra‟da bıraktığı donanmayı Süveyş‟e getirmekti.Murat Reis 18 gemi ile Basra Körfezi‟ne çıktı.Ancak,Umman kıyılarında Portekiz donanmasıyla karşılaştı.İki taraf yenişemedi.Bir kaç gemisi battı.Eldeki gemilerle Basra‟ya döndü. IV.HĠNT SEFERĠ(1554):Aslen Sinoplu olan Seydi Ali Reis,Basra‟daki gemileri Süveyş‟e götürmekle görevlendirildi.15 parçalık Osmanlı gemileri,Hürmüz Boğazı‟nı çıkınca Aden Körfezi çıkışında Maskat Adalarında Portekiz donanmasının saldırısına uğradı.Seydi Ali Reis 11 gemisi ile Hadramut kıyılarına yaklaştı ardından da Umman Denizi‟ni baştan başa geçerek Hindistan‟a ulaştı.Gemileri Gücerat Sultanı‟na bağışlayan Seydi Ali Reis 50 leventle Delhi şehrine ulaştı.Oradan da Türkistan üzerinden İstanbul‟a ulaştı. Seydi Ali Reis'in bu maceralı yolculuğu padişaha takdim ettiği MĠR'AT ÜL' MEMALĠK adlı eserinde özetledi. Hint deniz seferlerden istenilen başarı elde edilememiştir. Bunun sebebi: Osmanlı kaptanlarının tecrübesizliği, Donanmanın okyanuslara dayanıklı olmaması, Hint Müslümanlarından gereken desteğin alınamaması DENĠZLERDEKĠ GELĠġMELER I.SÜLEYMAN (KANUNĠ) (1520-1566) Rodos’un Fethi (1522):Çok güçlü surlara sahip olan bu ada Fatih döneminde 3 defa kuşatılmasına rağmen alınamamıştı. Rodos dahil 12 Ada ve Anadolu sahilindeki Bodrum Saint Jean Şövalyelerinin elindeydi. Şövalyeler,Doğu Akdeniz‟de korsanlık yapıyor ve sürekli Müslüman gemileri rahatsız ediyordu.Osmanlı donanmasına Kurdoğlu Muslihiddin Reis komuta ediyordu.Kanuni‟de Marmaris‟ten adaya geçmişti. Şövalyelerin lideri olan Fransız asıllı Philippe Villers,5 ay kadar süren direnişin ardından kaleyi teslim etti.Rodosla birlikte 12 ada ve Bodrum(Halikarnas)‟da ele geçirildi. Cezayir’in Alınması (1533): Barbaros‟un Kaptan-ı Derya olması ile savaşılmadan Osmanlı topraklarına katılmıştır. Preveze Deniz Zaferi (1538): Şarlken‟in oluşturduğu Cenevizli Andrea Dorya komutasındaki Haçlı donanmasına (İspanya, Almanya, Venedik, Portekiz,Ceneviz,Malta ve Papalık filoları)karşı mücadele edilmiştir.Osmanlı Donanmasının başında Barbaros Hayreddin Paşa bulunuyordu.Sağ kanatta Salih Reis,sol kanatta Seydi Ali Reis ve geride ihtiyat filosunun başında Turgut Reis yer alıyordu.Bu deniz muharebesinden Osmanlı kuvvetleri büyük bir zaferle ayrıldı.Akdeniz Türk gölü haline geldi. Nis (Nice) Seferi (1543): Fransa‟ya yardım amacı ile mücadele edilmiştir.Ġlk kez büyük bir Avrupalı devletin kuvvetleriyle birleşen Osmanlı kuvvetleri diğer bir Hrıstiyan devlete karşı harekete geçiyordu. Trablusgarb’ın Fethi (1551): Sen Jan Şövalyelerinden Turgut Reis almıştır.Turgut Reis 1566‟da Trablısgarp Beylerbeyi oldu.9 yıl bu vazifede kaldı.Türbesi Tarblusgarpta‟dır. Cerbe Deniz Zaferi (1560): Turgut reis ile Andrea Dorya‟nın yeğeni Gian Doria arasında oldu. Bu muharebeye katılan Osmanlı kuvvetleri arasında İstanbul‟dan hareket eden Piyale PaĢa komutasındaki 120 parçalık Türk donanması ayrıca İzmir Bahriye Sancak Bey‟i Uluç Ali Reis ve ihtiyat filosunda Seydi Ali Reis bulunuyordu. İspanyolların elindeki Cerbe adası alındı.(Bu zafer Osmanlı Devleti’nin Preveze’den sonraki ikinci büyük deniz zaferidir) Malta KuĢatması(1565):Hristiyanlığın Akdeniz‟deki kalesi olarak nitelendirilen Malta‟da bulunan Sen-Jan şövalyeleri Şarlken‟den aldıkları destekle,Türklerin ticaret gemilerine saldırıyor ve Türkler aleyhine yapılan seferlere katılıyordu.Bu gelişmeler üzerien Kanuni‟nin emriyle Kpatan-ı Derya Piayale Paşa komutasındaki Osmanlı donanması Malta seferine çıktı.Turgut Reis ve Trablusgarp‟tan Hasan Paşa‟da Cezayir‟den gelip donanmaya katıldı.Ancak ada alınamadı. Sakız Adası’nın Ġlhakı(1566):Cenevizliler,bu ada için Fatih döneminden itibaren Osmanlı Devleti‟ne vergi ödüyordu.Kanuni döneminde Cenevizliler hem vergilerini aksatmaya başladı hem de Osmanlı aleyhine Malta şövalyeleri ile işbirliği yaptı.Bu ada için Piyale PaĢa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri harekete geçti ve adayı teslim aldılar.Bu esnada Kanuni‟de son seferi olacak olan Zigetvar‟a doğru harekete geçmişti. Not: ġEHZADE MUSTAFA OLAYI: Bu konuyla ilgili ismi geçen Ģahıslar Ģunlardır: Mahidevran Haseki (Gülbahar Sultan): Mahidevran Sultan'ın Kanuni tahta çıkmadan önce Manisa valisi olarak görev yapmaktayken gözdeleri arasına girdiği bilinmektedir. 1515 yılında Kanuni'nin en büyük erkek çocuğu olan Şehzade Mustafa'yı dünyaya getirdi. 1520 yılında eşinin padişah olması üzerine çocuğuyla birlikte İstanbul'a geldi. Şehzade Mustafa yetişkinliğe ulaşınca Osmanlı geleneğine uyarak Amasya'ya vali olarak gönderildi. Yine gelenek olduğu üzere annesi Mahidevran Sultan da oğluyla birlikte Amasya'ya gitti. Mahidevran Sultan 1580 yılında Bursa'da öldü. Oğlunun türbesine gömüldü. I.SÜLEYMAN (KANUNĠ) (1520-1566) Sadrazam Rüstem PaĢa:1500 yılında Hırvatistan'da doğmuştur. Osmanlı topraklarına getirildikten sonra devşirilmiş, 1539'da Diyarbakır Valisi ve III. Vezir iken Şehzade Cihangir ve Şehzade Bayezid'in sünnet düğününde Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan ile evlenmiştir.Bu nedenle 'Damat „ da sıfatıyla anılır. Kendisini çekemeyenlerce çıkarılmış "cüzzamlıdır" dedikodusunun yayıldığı bir esnada, üzerinde bit çıkmıştır.Hatta bununla ilgili anonim bir beyit dilden dile yayılmıştır. Olucak bir kişinin bahtı kavi talii yar. Biti dahi mahallinde anın işine yarar. Zira inanışa göre cüzzamlının üzerinde bit barınamazmış. Bu yüzden, tarihçilerin kendisine vermiş oldukları bir diğer isim "Kehle-i Ġkbal" (İkbal Biti) Rüstem PaĢa'dır. Hürrem Haseki: Lehistan Krallığı'nın sınırları içerisinde bulunan Rutenya'da(Lehistan) doğdu. Tatar akıncılar tarafından 1520 tarihinde 20'li yaşlarında Rutenya'den kaçırılmış, Kırım Hanı'nın himayesinde kalmış daha sonra Osmanlı sarayına girmiştir. 19. yüzyılın Ukrayna'daki ilk kayıtlarına göre Anastasia (Kısaca Nastia) Polonyalıların geleneğinde, Aleksandra Lisowska olarak bilinir. Avrupa dillerinde Roxolena ,Türkçe'de Hürrem (Farsça kökenli: Hürrem), neşeli olan kişi ve (Arapçada Kerîme ) soylu olan kişi anlamına gelir. Hürrem Sultan saraya geldiğinde Kanuni'nin Manisa valisi iken birlikte olduğu Mahidevran Sultan'dan Mustafa isimli bir oğlu vardı.Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'a bir kız, dört oğlan çocuğu doğurdu. En büyük oğlu Mehmet Şehzade tahta çıkamadan öldü. İkinci oğlu Selim tahta çıktı. Diğer çocukları da Beyazıt ve Cihangir Şehzadeleridir. Kızı Mihrimah Sultan'ı Vezir-i Azam Rüstem Paşa ile evlendirdi. Hürrem Sultan 18 Nisan 1558 tarihinde eşi Kanuni Sultan Süleyman'dan 8 sene önce 52 yaşındayken ölmüştür. Oğlu II. Selim'in tahta çıkışını göremedi. Süleymaniye Camisi Külliyesi içinde kendisi için yaptırılan türbeye gömüldü. Türbenin iç duvarları bir cennet bahçesini tasvir eden İznik çinileriyle kaplıdır. Hürrem Sultan İstanbul'da günümüzde onun adıyla anılan Haseki semtinde, Mimar Sinan'a HASEKĠ KÜLLĠYESĠNĠ yaptırmıştır. 1538-1550 yılları arasında inşaatı tamamlanan külliyenin içinde bir hamam, medrese ve hastane bulunmaktadır. Günümüzde T.C. Sağlık Bakanlığı Haseki Eğitim ve AraĢtırma Hastanesi olarak tanınan bu hastane Türkiye'de kesintisiz hizmet vermekte olan en eski hastane olma özelliğini taşır. Hürrem Sultan ayrıca Ayasofya Camii civarında yardıma muhtaç ve fakirlerin karnını doyurmak için bir mutfak yaptırtmıştır. Osmanlı tarihçilerinin beyanına göre, ġehzade Mustafa hayatta iken onunla beraber hayatta olan üç şehzade daha vardır: ġehzade Bayezıd, ġehzade Cihangir ve ġehzade Selim. Sadrazam Rüstem Paşa ve Hürrem Sultan‟ın niyeti Şehzade Bayezıd‟ı hükümdar olarak görmekti. Padişahlar, askerler,alimler ve meşayıhın meyli ise Şehzade Mustafa idi.Harem halkı da sancağa çıkmayan ve sarayda oturan Şehzade Cihangir‟i destekliyordu.Şehzade Selim ise hiç kimsenin aklından bile geçmiyordu. Ancak Kanuni‟nin hanımı Hürrem Haseki‟nin Şehzade Bayezıd,Şehzade Selim ve Şehzade Cihangir‟in annesi olması;Şehzade Mustafa‟nın ise Mahidevran haseki‟nin oğlu olması fitneyi ateşlemeye yeterli bir sebepti.Hürrem Haseki‟nin ve Kanuni‟nin kızı Mihrimah Sultan ile evlenen ve 1544 yılında Sadrazamlık makamına gelen Rüstem Paşa,fitne ateşini körüklemeye başladı.Asıl arzusu Şehzade Bayezıd‟ın tahta çıkmasıydı.Bunun için Şehzade Mustafa‟nın tasfiyesi gerekiyordu.Bu gayeye ulaşmak üzere Damad,Kayınvalide ve kız birlikte hareket ettiler.Osmanlı Devleti‟ni en çok ürküten politik bir mevzu olan Anadolu‟nun Şi‟alaşmasını vesile ettiler. Kanuni Sadrazam Rüstem Paşa‟nın komutasında İran seferine çıkmak üzere bir ordu çıkarmıştı.Bu olaydan sonrasını SOLAKZADE Ģöyle özetlemiĢtir: ‘’ġaĢılacak bir iĢtir ki, askerin dilinde hiç hoĢ olmayan sözler dolaĢıyordu. Bazı gayr-ı I.SÜLEYMAN (KANUNĠ) (1520-1566) makul sözler ile çadırlar dolup gizli ve aĢikar söyleniyordu ki,’ PadiĢah(Kanuni) gayet kocaldı, yaĢlılık vücudunu yıprattı.Bu günden sonra sefere çıkamaz.Onun için Rüstem PaĢa’yı Anadolu’ya serdar tayin etti.Ġnsaf o ki,ġehzade Mustafa yerlerine tahta geçmek istiyormuĢ;ancak Rüstem PaĢa engel imiĢ’.Bu tür dedikodular tevatür derecesine geldi.’Söz yalan olmaz;yanlıĢ olur’ dedikleri gibi,aslında ġehzade Mustafa’nın yaĢı kırkı geçmiĢ,ilim ve kahramanlık itibariyle Ģehzadeler arasından biricik idi.Ayrıca asker ve halk onu seviyor ve istiyordu.Maalesef bazı ahmaklar iyi niyetle ve bazıları ise kötü niyetle ġehzade Mustafa’ya bu sözleri ulaĢtırdılar ve onu isyan edecek merhaleye getirmeye çalıĢtılar.’’ İşte bu dedikodular üzerine, fesat şebekeleri, Şehzade Mustafa‟nın İran şah‟ı Tahmasb ile gizlice ittifak yaptığına ve onun damadı olup babasını devireceğine Kanuni‟yi ikna ettiler.Her ne kadar Kanuni,kendisine ilk olarak bu mevzu açıldığında, ‘‘ Haşa Mustafa oğlum bu küstahlığa cür’et ede.Bazı müfsidler kendi arzularını mülk ve saltanat ona kalmasun deyü iftira ederler’’ diye sert cevap vermesine rağmen,sahte mektuplar ve benzeri desilelerle onun isyan edeceğine ve hıyanet ettiğine inandı.Hatta III.İran seferi için yaptığı hazırlığa,Şehzade Mustafa‟nın Konya Ereğlisi yakınlarında 30.000 kişilik bir orduyla katılmasını,ona isyan için geliyor zannetti. Rüstem paşa‟nın tahrikleri kötü amacına ulaşmış ve Paşa ġeyhulislam Ebüssud Efendi‟den de devlete isyan ettiğinden dolayı idam fetvasını kamufleli bir şekilde almıştır. Böylece araya giren müfsidlerin tahriki ile, Osmanlı tarihinin en haksız bir idamı gerçekleşmiş 960/1553 yılının Şevval ayında Sultan Mustafa babası ile görüşmek üzere geldiği çadırda boğdurulmuştur.Katli,devlete isyan suçundan dolayıdır;ancak deliller yanlış ve şahitler yalancıdır. Şehzade Mustafa‟nın idam edilmesi, her ne kadar kanuna uydurulmuş ve sahte deliller ile insanlar kandırılmış olsa da, memleket içinde büyük sıkıntılar meydana getirmiştir.Hadiseye üzülen ġehzade Cihangir,aynı yıl üzüntüsünden vefat etmiştir.Ordu çok ciddi manada rahatsız olmuş ve ısrarla Sadrazam Rüstem Paşa‟nın azli istenmiş ve mecburen azledilmiştir.En kötü olanı da İran seferinden vazgeçilmiştir.Halk arasında Şehzade Mustafa destanlaşmış ve adına çok önemli mersiyeler yazılmıştır. Bu olayların ardından bu seferde Lala Mustafa PaĢa, bazı şahsi menfaatleri yüzünden,iki öz kardeşin arasını açmaya başlamış ve ġehzade Bayezıd ile ġehzade Selim‟in aralarına buz dağları sokmaya çalışmıştır.1558 yılında Şehzade Bayezıd Kütahya‟dan Amasya‟ya ve Şehzade Selim ise Manisa‟dan Konya‟ya sancakbeyi olarak tayin edilmişlerdir.Şehzade Bayezıd,bazı tahriklere aldanarak bu fermanı dinlememiştir. Padişah‟ın emriyle üzerine gelen orduya Konya‟da mağlup düşen Bayezıd İran‟ın başşehri Kazvin‟e sığınmış ve asi hale gelmiştir. Sonunda İran Şahı,bazı dedikoduların etkisiyle asi oğlunu babası Kanuni‟ye teslim edince,4 oğlu ile birlikte Şehzade Bayezıd 1562 yılında idam edilmişlerdir.İdam fetvasını veren yine Şeyhülislam Ebüsuud Efendi‟dir.Bu fetvada bir aykırılık bulunmamaktadır.Zira Şehzade Bayezıd‟ın katli tamamen devlete isyan suçundan dolayıdır ve bağy suçunun cezasıdır.(Kaynak: Bilinmeyen Osmanlı) BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI:Piri Mehmed Paşa,Pargali İbrahim Paşa,Ayas Mehmed Paşa,Lütfi Paşa,Hadım Süleyman Paşa,Rüstem Paşa,Kara Ahmed Paşa,Semiz Ali Paşa,Sokullu Mehmed Paşa. Kanuni Sultan Süleyman öldükten sonra, tahta hayatta kalan tek oğlu Şehzade Selim geçmiştir. Tahta çıktığında asker Cülus bahĢiĢi için ayaklanmıştı. Padişah II.Selim Kapıkulu askerlerinin yanı sıra Ulemaya da cülus bahşişi ödemiştir.Ulema için bu uygulama Osmanlı tarihinde ilk defa olmuştur. Bu dönemin en önemli ismi hiç şüphesiz SOKULLU MEHMET PAġA‟dır. II. SELĠM (SARI) (1566-1574) SOKULLU MEHMET PAġA: 1505 yılında Vişegrad kadılığındaki Rodo kasabasına uzak olmayan (Osmanlı idaresi altında iken Sokol olarak adlandırılan) Sokoloviçi (Slav dillerinde 'şahin oğulları' demektir) köyünde doğmuştur. İlk adı Bayo Sokoloviç'di. Bu nedenle Balkan halkları arasında Mehmet Paşa Sokoloviç olarak anılır. Vaftiz edilirken Bayo adı takılmıştı. Babasının adı Dimitriye'ydi. Dimitriye'nin bir kızı ve Sırp tarihçilerine göre üç, Türk yazarlarına göre ise iki oğlu daha vardı. 1519 yılında devĢirme sistemi ile çocuk yaşta Edirne Sarayına getirilmiş, Mehmet adı verilerek Türk ve Müslüman kültürü ile yetiştirilmiştir. Ardından İstanbul'a gönderildi. Topkapı Sarayı'nın Enderun bölümünde çeşitli görevlerde bulundu. 1541'de Kapıcıbaşılığa yükseldi. 1546'da saray hizmetlerinde başarılı olanların dış göreve atanmaları yolundaki gelenek uyarınca Kaptan-ı Derya'lığa getirildi. Görevde iken Trablusgarp Seferi'ne katıldı, İstanbul Tersanesini genişletti ve yeniledi. 1549'da vezirliğe yükselerek Rumeli Beylerbeyliğine atandı. Kanuni Sultan Süleyman 1553'te Sokullu Mehmet Paşa'yı Rumeli askerlerinin başında Anadolu'ya gönderdi. Aynı yıl başlayan Nahçıvan Seferinde Sokullu komutasındaki Rumeli askerleri büyük başarı gösterdiler. Sefer dönüşünde Sokullu üçüncü kez vezirliğe yükselerek kubbealtı vezirleri arasına katıldı. Sokullu Mehmed Paşa, Kanuni'nin oğulları arasındaki mücadeleler sırasında da hep Selim'in yanında oldu. Nitekim taht mücadelesini Selim kazandı. Semiz Ali Paşa'nın sadrazamlığa yükselmesiyle ikinci vezir olan Sokullu, onun 1565'de ölmesiyle sadrazamlığa getirildi. Yaşı hayli ilerlemiş olan Kanuni çok güvendiği Sokollu'ya geniş yetkiler vermişti. 1561'de üçüncü vezir iken Kanuni Sultan Süleyman'ın torunu ve Sultan II. Selim'in kızı Esmehan Sultan ile evlendi. Bu tarihten ölümüne kadar ki 15 yıl boyunca Osmanlı Ġmparatorluğunun idaresini fiilen elinde tuttu. Sokullu Mehmed Paşa; Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat devirlerinde toplam 14 yıl, 3 ay, 17 gün Osmanlı İmparatorluğu'nun sadrazamlığını yapmıştır. Kanuni Sultan Süleyman'ın son vezir-i azamı olmuĢtur. Hem Osmanlı İmparatorluğu'nun zirvede bulunduğu dönemi simgelemesi itibariyle hem de icraatları, projeleri ve kişiliği nedenleriyle en büyük Osmanlı sadrazamlarından biri kabul edilir. İki metreyi aşan boyu ile aynı zamanda en uzun boylu Osmanlı sadrazamı idi. 1579 yılında ise III. Murat' ın eşi Safiye Sultan tarafından tutulan ve derviş kılığına girmiş bir yeniçeri tarafından divan çıkışında 11 Ekim 1579 da kalbinden hançerlenerek öldürüldü. Paşa'yı öldüren şahıs ise hemen oracıkta askerler tarafından parçalanırken başta padişah olmak üzere bütün devlet ileri gelenleri hemen içeri alındı. Sokullu ise yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve kısa sürede hayatını kaybetti. Daha sonra Eyüp'te defnedildi. Endonezya Seferi(1568-1569): II.Selim döneminde Kurdoğlu Hayredin Hızır Reis komutasında Süveyş‟ten hareket eden 22 gemi,teknik personel ve savaş malzemesiyle birlikte Sumatra‟ya ulaştı.Kuzey Sumatra‟da hüküm süren Açe Sultanlığı Türk yardımları sayesinde Güney Doğu Asya‟nın en güçlü devleti haline gelmişti. Astrahan(Ejderhan) Seferi(1569): Osmanlı Devleti'nin 1556 yılında Rusya'nın eline geçen Astrahan Hanlığı'nı Rusların elinden kurtarmak için düzenledikleri seferdir. Bu seferin bir diğer amacı da Don-Volga kanallarının açılmasıydı. Ancak istenilen sonuç alınamadı. KANAL PROJELERĠ II. SELĠM (SARI) (1566-1574) Don-Volga: Sadrazam Sokullu Mehmet PaĢa tarafından Don ve Volga nehirlerinin birleştirilmesi için tasarlanan projedir. Bu projenin amaçları arasında; İran savaşlarında donanmanın kullanılmasını sağlamak, Kuzey Kafkasya‟nın egemenlik altına alınmasını kolaylaştırmak, Hazar Denizi ile doğrudan irtibat sağlamak, Orta Asya Türkleri doğrudan ilişki kurmak gibi amaçlar yer alıyordu. Kanal mesafesinin üçte biri kazıldığı halde,kış mevsiminin yaklaşması ve Karadeniz‟in kuzeyindeki kontrolü Osmanlı Devleti‟ne kaptırmak istemeyen Kırım Hanı‟nın isteksiz tutumu yüzünden proje hayat geçirilemedi. Don-Volga kanalı 1952‟de Ruslar tarafından açılmış ve kullanılmaya başlanmıştır. SüveyĢ Projesi: Akdeniz‟deki Osmanlı donanmasının doğrudan Kızıldeniz ve Hint Denizi‟ne kolayca geçebilmesini sağlamak, Yemen, Habeş ve Hicaz‟daki hakimiyeti güçlendirmek, Akdeniz ticaretini canlandırmak için Kızıldeniz-Akdeniz arasında bir proje planlanmış anacak gerçekleşmemiştir.(Kanal 1869‟da Fransızlar tarafından açılmıştır) Marmara-Sapanca Projesi: Marmara Denizi-İznik Gölü ve İznik Gölü-Sakarya nehri arasında kanal açılması öngörülüyordu. KIBRIS’IN FETHĠ(1571) Venediklilerden Kıbrıs‟ın alınmasıyla Doğu Akdeniz tamamen Osmanlı egemenliğine girmiş, İnebahtı Savaşına sebep olmuştur.Kıbrıs seferi için orduyu Lala Mustafa Paşa komuta etmiştir. ĠNEBAHTI DENĠZ SAVAġI(1571) Venedik öncülüğündeki Haçlı donanmasıyla yapılan savaşta Osmanlı donanması imha edilmiş, fakat altı ay içinde yeni bir donanma inşa edilmiştir. TUNUS’UN FETHĠ (1574) Osmanlı‟nın İnebahtı bozgunundan sonra Akdeniz‟de üstünlüğünü devam ettirdiğinin anlaşıldığı savaştır. İspanyollardan alınmıştır. Osmanlı kuvvetlerinin başında Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa ve Koca Sinan Paşa bulunuyordu. BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI:Sokullu Mehmed Paşa,Semiz Ahmed Paşa,Lala Mustafa Paşa,Koca Sina Paşa,Kanijeli Siyavuş Paşa,Özdemiroğlu Osman Paşa, İkinci Mesih Paşa,Ferhad Paşa. Sokullu Mehmet Paşa Sadrazamlığa devam etmiştir. III. MURAT (1574-1595) FAS’IN ALINMASI /Vadi’üs Seyl (Kasr’ül Kebir SavaĢı )(1578) 1578 yılında, Osmanlı'yla Portekiz arasında yapılan deniz savaşıdır. Kasr-ül Kebir Savaşı olarak da bilinir.Bazı kaynaklarda „Üç Kral Muharebesi „ olarak da bilinir.(Portekiz Kralı Sabestio,eski Fas Sultanı III.Muhammed ve Yeni Fas Sultanı Abdulmelik) Fas'ın Osmanlı yönetiminden kopmasından sonra, Fas'ta kral değişti. III. Muhammed tahta geçti. Ama Abdülmelik tahta geçmek isteyince, Osmanlı'dan yardım istemiştir. Bunun üzerine üzerine, kral III. Muhammed de Portekizlilerden yardım istedi. Fas açıklarında karşılaşan Osmanlı ve Portekiz donanmaları savaştı. Osmanlı'nın kesin zaferiyle savaş sona erdi. Bunu gören Abdülmelik, sevincinden kalp krizi geçirdi. Yerine Mevlay Mehmed‟i Fas Sultanı oldu.Bu savaş sonunda, Portekizlilerin Akdenizdeki üstünlüğü bitti. LEHĠSTAN’IN OSMANLI HĠMAYESĠNE GĠRMESĠ(1577) Erdel Prensini kral seçtiren Osmanlı, böylece Lehistan‟ı himaye altına almış oldu. Lehistan‟ın Osmanlı hâkimiyeti 20 yıl sürmüştür. BU DÖNEMĠN ÖNEMLĠ DEVLET ADAMLARI:Sokullu Mehmed Paşa,Semiz Ahmed Paşa,Koca Sinan Paşa,Kanijeli Siyavuş Paşa,Özdemiroğlu Osman Paşa,Mesih Paşa,Ferhad Paşa -YENĠÇAĞDA AVRUPA Yeniçağ;1453'te Ġstanbul'un fethiyle baĢlayıp 1789'da Fransız Ġhtilalı’yla kapanan dönemdir. Bu dönem Avrupa'sında görülen önemli geliĢmeler sırasıyla Coğrafi KeĢifler, Rönesans ve Reform Hareketleri'dir. YENĠÇAĞ AVRUPASI'NI HAZIRLAYAN BĠLĠM VE TEKNĠK ALANDAKĠ GELĠġMELER Hümanizma: Konusu insan sevgisi ve tabiat olan düĢüncedir. Ortaçağ’ın sonlarında Avrupa'da görülmeye baĢlayan bu düĢünce ile ilkçağ Hellen ve Roma Uygarlığı'na ait eserler incelenmeye baĢlanmıĢtır. Tarihte ilk kez Çin'de kullanılmıĢ olan barut, pusula, kâğıt ve matbaa Talas savaĢı (751)sonrasında Türk-Ġslam dünyasında kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Haçlı Seferleri sırasında da Avrupalılar tarafından öğrenilmiĢtir. Barut: Çin’de maytap ve havai fiĢek yapımında kullanılan barut, Ortaçağ’ın sonlarında ateĢli silahlarla kullanılmaya baĢlanmıĢtır. Bu geliĢme derebeyliklerin sonunu hazırlarken, merkezi krallıkları güçlendirmiĢtir. Uyarı: Ġstanbul'un fethi büyük surların toplarla yıkılacağını göstermiĢtir. Pusula: Çin’de mıknatıslı taĢlardan yapılan pusula yön tespitinde kullanılmıĢtır. Pusula sapma açısından tam olarak hesaplanması Kristof Kolomb tarafından gerçekleĢtirilmiĢtir. Pusulanın icadı Coğrafi KeĢiflerin temel etkenlerinden biri olmuĢtur. Kâğıt: Çin'de Ġpek'ten yapılan kâğıt, Türk-Ġslam dünyasında ipek ve pamuktan yapılmıĢtır. Ortaçağ Avrupa’sında ise paçavradan yapılmıĢtır. Kâğıdın selüloz (odun özü) dan yapılmaya baĢlanması bollaĢması ve ucuzlamasına neden olmuĢtur. Matbaa: Çin’de bulunan basma matbaa, Uygur Trükleri’nde biraz geliĢtirerek kliĢe matbaaya dönüĢtürülmüĢtür. Günümüzde kullanılan modern matbaanın mucidi ise Alman kuyumcu ustası Jan Gutenberg olmuĢtur. Uyarı: Kâğıdın bollaĢması, matbaanın icadı, fikir ve düĢüncelerin hızlı bir Ģekilde yayılmasına neden olmuĢtur. COĞRAFĠ KEġĠFLER Sebepler Pusulanın sapma açısından Kristof Kolomb tarafından tam olarak hesaplanması, Gemicilik sanatında ilerleme, Karavela adı verilen açık denizlere dayanıklı büyük gemilerin yapılması, Haçlı Seferleri sonunda Ġslam âlimlerine ait birçok eserin Avrupa'ya taĢınması ve dünya hakkındaki bilgi birikiminin artması, Doğu'dan gelen ticari önemli büyük Ġpek ve baharat yollarının Türk-Ġslam Dünyası’nın kontrolünde olması, Doğu ülkelerinin zenginliği, Avrupalıların bu zenginliklere aracısız olarak ulaĢma düĢüncesi, Hurafelere inanmayan cesur gemicilerin yetiĢmesi, Avrupalıların Hıristiyanlığı yayma düĢünceleridir. BAġLICA KEġĠFLER 1486'da Portekiz kâĢif, Bartelmi Diaz, Afrika’nın güneyindeki Ümit Burnu'nu keĢfetti. Fırtınalar Burnu olarak bilinen bu bölgeye gemicilerin cesaretini kırmamak amacıyla ''ümit burnu'' denildi. 1498'da Wasko dö Gama, Müslüman keĢif Ġbn-i Macit'in de yardımıyla, Ümit Burnu'nu dolaĢarak Hindistan'daki Kalküta Limanı'na ulaĢmıĢtır. Böylece Hindistan'a giden deniz yolu bulunmuĢtur. 1492'de Kristof Kolomb, orta Amerika'daki Antil adalarına ulaĢmıĢtır. Ancak buranın yeni bir kıta olduğunu anlayamamıĢ, Hindistan’ın batısındaki adalar olduğunu zannetmiĢtir. Kolomb bu bölgeye bundan sonra üç sefer daha düzenlemiĢtir. 1507'de bölgeye ulaĢan Ameriko Dö Vespuci bölgenin yeni bir kıta olduğunu anladı. Bu kâĢifin isminden dolayı da kıtaya Amerika denilmiĢtir. 1519-1522 yılları arasında Dünyanın yuvarlıklığı Macellan ve Del Kano tarafından ispatlandı. Sürekli batıya gidildiğinde aynı noktaya gelineceğini belirten Macellan, Filipinlere ulaĢtığında buradaki yerli halkla yapılan mücadelede ölmüĢtür. Del Kano seyahati tamamlamıĢtır.(1522). COĞRAFĠ KEġĠFLERĠN SONUÇLARI: Yeni kıtalar, yeni yollar keĢfedildi. KeĢfedilen kıtalardaki birçok ürün tanındı (Tütün, kakao, vanilya, patates, domates gibi). KeĢfedilen kıtalarda Avrupa'dan göçler baĢladı. Sömürge imparatorlukları kuruldu. KeĢfedilen kıtalardaki altın, gümüĢ, bakır gibi madenler Avrupa'ya taĢındı. Avrupa’da büyük bir sermaye birikimi oldu. Akdeniz limanları önemini kaybetti. Akdeniz ticareti sönükleĢti. Atlas Okyanusu limanları önem kazandı. Ticaretle uğraĢan Burjuva sınıfı güçlendi. Ekonomik refahın yükselmesi Rönesans'ın doğuĢunu da etkiledi. Papa ve diğer din adamlarının söylediklerinin tersinin uygulamalı olarak ispatlanması din adamları ve kiliseye olan güveni sarstı. Hıristiyanlık Avrupa kıtası dıĢında, keĢfedilen bölgelerde de yayıldı. Türk-Ġslam dünyası Coğrafi KeĢiflerden olumsuz yönde etkilendi. Gümrük gelirleri azaldı. Avrupa’da altın ve gümüĢ madenlerinin artması Osmanlı para birimi Akçenin de değer kaybetmesine neden oldu. Uyarı: Coğrafi KeĢiflerin öncüleri Ġspanyollar ve Portekizlerdir. Daha sonraki dönemlerde okyanuslardaki üstünlük Ġngiltere, Fransa ve Hollanda'ya geçmiĢtir RÖNESANS Rönesans, kelime anlamlı itibariyle ''Yeniden doğuĢ'' demektir. Yeniden doğuĢ denmesindeki neden Yeniçağ Avrupa’sında, Antik kültürün yeniden canlandırılmasıdır. GeniĢ anlamıyla Rönesans,15. ve 16. yy.da Avrupa'da meydana gelen bilim ve sanattaki geliĢmelerin tümüdür. Rönesans Hareketlerinin Sebepleri: Ortaçağ'ın sonlarına doğru kültür ve sanat alanında belirli bir birikiminin oluĢması, Kâğıdın bollaĢması ve matbaanın icadı ile fikir ve düĢüncelerin hızlı bir Ģekilde yayılması, okur-yazar oranının artması, Coğrafi KeĢiflerle zenginleĢen halkın, bilime ve sanata yönelmesi, Mesen adı verilen sanata ilgi duyan, sanatkârları ve sanat eserlerini koruyan bir sınıfın doğması, Büyük sanatkârların yetiĢmesi. Ġlkçağ Hellen ve Roma dönemine ait birçok eserin incelenerek tekrar üniversitelerde okutulmaya baĢlanması,Ġstanbul'un Türkler tarafından fethinden sonra Ġtalya'ya giden Bizanslı bilginlerin yaptıkları çalıĢmalardır. Yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı Rönesans Hareketi ilk olarak edebiyatta Hümanizma akımıyla Ġtalya'da baĢlamıĢtır. RÖNESANS'IN ĠTALYA'DA BAġLAMA SEBEPLERĠ: Ġtalya'nın coğrafi konumu nedeniyle Akdeniz uygarlığına ve Ġslam dünyasına yakınlığı. Haçlı seferleri sonunda Akdeniz ticaretinin canlanmasına paralel olarak, Ġtalya’da birçok liman kentinin zenginleĢmesi, Siyasi birlikten yoksun olan Ġtalya’da Cumhuriyetleri andıran devletlerin bulunması, bu devletlerde diğer Avrupa ülkelerine göre daha serbest bir düĢünce ortamının bulunması Ġtalya'nın dini merkez olması papa'yı ve Vatikan kilisesini ziyarete gelenlerin bol miktarda bağıĢ yapmaları, ekonomik refahın yükselmesinde etkili olmuĢtur. Rönesans hareketleri önce Ġtalya'da baĢlamıĢ, daha sonraki dönem de Fransa, Almanya, Ġspanya ve Hollanda da görülmüĢ. RÖNESANS'IN ĠTALYA DIġINDA YAYILMA NEDENLERĠ: Ġtalya'nın dini, eğitim, kültür ve ekonomik merkez olması. Ġtalya Veraset savaĢları nedeniyle birçok kralın bu ülkeye gelmesi ve buradaki geliĢmeleri kendi ülkelerinde uygulamak istemeleridir. RÖNESANS'IN SONUÇLARI: Skolâstik düĢünce etkisini yitirerek yerine Hümanizma ve pozitif bilimlere bıraktı. Bilim ve sanatta önemli geliĢmeler baĢladı, ölümsüz eserler meydana getirildi. DüĢünen, araĢtıran insan tipi ortaya çıktı. Bu da Reform hareketlerine zemin hazırladı. Toplumda; Edebiyattan ve sanattan zevk alan ve bunlarla uğraĢan sınıf (Mesenler) ile sanata ilgi duymasına rağmen sanatla uğraĢmayan fakir sınıf belirgin olarak birbirinden ayrıldı. UYARI: Coğrafi keĢifler sonunda biriken sermaye, Rönesans sonunda bilim ve teknikteki geliĢmelerle birleĢince ileriki dönemde Sanayi Ġnkılabı’nın meydana gelmesinde temel etken olmuĢtur. REFORM Reform, ıslah etme, düzeltme anlamındadır. REFORMUN SEBEPLERĠ Kağıdın bollaĢması ve matbaanın kullanılmasıyla okur yazar oranının artması, Ġncil, Tevrat gibi kutsal kitapların Latinceden milli dillere çevrilmesi, çok sayıda basılması ve bunları okuyup anlayanların sayısının artması, Coğrafi keĢifler ve Rönesans hareketleri sonucunda din adamlarına olan güveninin sarsılması. Kilisenin Aforoz, Enterdi ve Endülüjans uygulamalarının halktan tepki almaya baĢlaması, Din adamlarının ve Kilise'nin zenginliği karĢısında köylülerin yoksulluk içerisinde bulunmasıdır. REFORM'UN BAġLAMASI VE YAYILMASI Reform hareketleri Martin Luther önderliğinde Almanyada baĢlamıĢtır. Bir Teoloji(ilahiyat) bilgini olan Martin Luther, Ġncil’de yazılanlara kilise uygulamalarının aynı olmadığını görmüĢ ve bunu protesto etmek amacıyla 95 maddeden oluĢan bir bildiri hazırlayarak Wittenberg Kilisesi’nin kapsına asmıĢtır.(1517).Papa Luther'i Aforoz etmiĢtir. Tutuklanması içinde Alman imparatoru ġarlken'den yardım istemiĢtir. Luther, Worms imparatorluk Meclisi'nde yargılanırken, Saksonya Elektörü tarafından kaçırılarak Wartburg ġatosunda korumaya alınmıĢtır. Martin Luther, burada kaldığı bir yıl içerisinde Ġncil’i Latinceden Almancaya çevirmiĢtir. Ġncil’in Almanca olarak basılıp çoğaltılmasıyla Luther taraftarları çoğalmıĢtır. Bu geliĢmeler sonunda Protestanlar ile Katolik kilise mensupları arasında mücadeleler baĢladı.Nitekim Protestan Alman Prensleri ile Katolik Alman Ġmparatoru arasında 1555'de Ogsburg AntlaĢması imzalandı. Böylece Protestanlık mezhebi tanınmıĢ oldu. Halk bağlı olduğu prensin benimsediği mezhebe girmek zorunda bırakıldı. REFORM HAREKETLERĠNDE DĠĞER ÜLKELER Reform Hareketleri, Fransa'da Kalven'in önderliğinde baĢlamıĢtır. Kalvenizm Fransa'da 1598'de Nant Fermanı ile serbest bırakılmıĢtır. Ġngiltere'de Reform Hareketleri, diğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak yönetenin önderliğinde baĢlamıĢtır. Kral VIII. Henry önderliğinde baĢlayan hareketler sonunda Anglikanizm mezhebi doğmuĢtur. Fransa’da Reform Hareketleri sonunda Kalvenizm mezhep olarak benimsenmiĢtir. Bu mezhep Ġskoçya’da Presbiteryen olarak tanınmıĢtır. Reform Hareketleri zamanla diğer Avrupa ülkelerinde de etkili oldu. Ġsveç, Norveç, Danimarka’da Protestanlığı kabul etmiĢtir. REFORMUN SONUÇLARI Katolik kilisesindeki birlik bozuldu yeni mezhepler ortaya çıktı. Kiliseye ve din adamlarına olan güven iyice azaldı. Katolik kilisesine bağlı din eğitimi veren okulların yanında laik esaslara dayalı eğitim veren yeni okullar açıldı. Böylece eğitimde laikleĢme süreci baĢladı. Kilise döneminde bulunan topraklarla köylüler el koydu. Kiliseye ait mallar yağmalandı. Bilimin üzerindeki din baskıları kalktı. Bilim Rönesans’ı doğdu. Katolik kilisesi kendisini düzeltme ve koruma yoluna gitti. Engizisyon mahkemeleri yoğun bir biçimde çalıĢtı. Cizvit tarikatı kuruldu. UYARI: Osmanlı devleti Reform Hareketleri'ni yakından takip etmiĢ; Kanuni özellikle Almanya'da ġarlken`e karĢı mücadele eden Protestanlara destek vermiĢtir. Reform Hareketleri'nin Avrupa'da mezhep birliğini bozması, Osmanlı Devleti’nin Avrupa içinde ilerlemesini kolaylaĢtırmıĢtır. 30 YIL SAVAġLARI (1618-1648) Reform Hareketlerinin sonuçlarına bağlı olarak doğmuĢtur. Katolik Alman Ġmparatorluğu ile Protestan Alman Prensleri arasında baĢlayan savaĢlara, Ġsveç, Fransa, Danimarka ve Ġspanya'da katılmıĢtır. Fransa Katolik olmasına rağmen Almanya'nın güçlenmesini önlemek için Almanya'nın karĢısında yer almıĢtır. Ġspanya ise bu savaĢlar sırasında müttefiki Almanya ile birlikte hareket etmiĢtir. Bu savaĢlar sonunda Katolik Alman Ġmparotorluğu yenilmiĢtir 1648 Westfalya AntlaĢması ile 30 yıl savaĢları sona ermiĢtir. Bu AntlaĢmaya Göre; Protestanlık Almanya'da tamamen serbest bırakıldı. Almanya, Prusya Dukalığı çevresinde birçok Prensliğe bölündü. Alsas-Loren bölgesi Fransa'ya bırakıldı. 1609’da kurulmuĢ olan Hollanda'nın bağımsızlığı onayladı. Ġspanya ile de 1639'da Pirene AntlaĢması yapılmıĢtır. Ġsviçre bağımsızlığını kazandı VERASET SAVAġLARI 1-1702-1714 arası Ġspanya veraset savaĢları 2-1733-1738 atası Lehistan Veraset savaĢları 3-1740-1748 arası Avusturya veraset savaĢları EkslaĢepel AntlaĢması ile son buldu. Bu savaĢlardan Fransızlar üstün çıkmıĢtır -DURAKLAMA DÖNEMĠ (1579-1699)-XVII. yy Duraklama Dönemi 1579’da Sokullu Mehmet PaĢa’nın ölümüyle baĢlayıp,1699 Karlofça AntlaĢması’na kadar geçen dönemi kapsar. III. MURAT (1574-1595) III. MEHMET (1595-1603) I. AHMET (1603-1617) I. MUSTAFA (1617-1618) II. OSMAN (1618-1622) I. MUSTAFA (1622-1623) IV. MURAT (1623-1640) SULTAN ĠBRAHĠM (1640-1648) IV. MEHMET (1648-1687) II. SÜLEYMAN (1687-1691) II. AHMET (1691-1695) II. MUSTAFA (1695-1703) ALT KONU BAġLIKLARI -DURAKLAMANIN SEBEPLERĠ -SĠYASĠ OLAYLAR -ĠÇ ĠSYANLAR -XVII. YÜZYIL ISLAHATLARI DURAKLAMANIN SEBEPLERĠ ĠÇ SEBEPLER Merkezi Yönetimdeki Bozulmalar; -Kanuni döneminden sonra tahta geçen PadiĢahların bazıları çocuk, bazıları ise etki altında kalan, saraydan dıĢarı çıkmayan, zayıf iradeli kimselerdi. Hatta çoğu padiĢah ordunun baĢında bile sefere çıkmamaya baĢladı. -Devlet adamları genelde liyakat ve hizmet esaslarına bakılmadan iltimas ya da rüĢvetle atanmıĢlardır -ġehzadelerin sancak beyi olarak sancağa gönderilmesi geleneğinin kaldırılması ve buna bağlı olarak devlet iĢlerinde yeterli birikime sahip olmayan Ģehzadelerin tahta çıkması(KAFES USULÜ) -Çocuk yaĢta padiĢahların tahta çıkması ve valide sultanların yönetimde etkili olması Maliyenin(Ekonominin) Bozulması; -Sarayda lüks ve israfın artması, -Kapıkulu ocaklarındaki asker sayısının artması ve Kapıkulu askerlerinin devletten aldığı maaĢın(ulufe) miktarında artıĢ olması, -SavaĢların uzun sürmesi savaĢ ganimetlerinin iyice azalması -Cülüs bahĢiĢi miktarında artıĢ yaĢanması ve sık sık padiĢah değiĢikliği ile bu bahĢiĢin hazineye yük getirmeye baĢlaması -Gümrük gelirlerinde azalma olması (Bu durumun ene büyük sebebi Kapitülasyonlardan yararlanan devlet sayısının artmasıdır) -Ġpek ve Baharat yollarının önemini kaybetmesiyle bu yollardan gelen gelirlerin azalması -Osmanlı parasının Coğrafi KeĢifler sonucu değer kaybetmesi ve Osmanlı Devleti’nde enflasyonun görülmesi -Üretimin düĢmesi ve halkın vergileri ödeyemez hale gelmesi Askeri Sistemin Bozulması; -Kanun ve nizamlara aykırı olarak Kapıkulu Ocaklarına asker alınması ve sayının her geçen gün artması. Ocağın mevcudunun artmasına karĢılık kalitesi düĢmüĢtür.(Kapıkulu Ocaklarına usule aykırı olarak asker alan ilk padiĢah III. Murat’tır. Bu durum KANUN-Ġ KADĠM’in bozulmasına yol açmıĢtır) -Yeniçeri Ocağı’ndaki anlayıĢın değiĢmesi ‘Ocak devlet içindir düĢüncesi’ yerine, ‘Devlet ocak içindir’ anlayıĢının gelmesi, -Tımarların geliĢigüzel dağıtılması sonucu (toprak sisteminin bozulması) Tımarlı sipahilerin bu durumdan olumsuz etkilenmesi.(XVI. yüzyılda Tımarlı sipahi sayısı 140 bin iken, XVII. yüzyılda 70 bine düĢmüĢ, II. Selim’in tahta geçtiğinde Yeniçeri mevcudu 12 bin iken, XVII. yüzyıl sonlarına doğru 70 bini geçmiĢtir.) -Barbaros Hayreddin PaĢa’dan sonra donanmanın baĢına denizci olmayan kiĢilerin getirilmesi(Kaptan-ı Derya Ali PaĢa gibi) Ġlmiyenin (Eğitim ve Adalet) Sisteminin Bozulması; -BeĢik Ulemalığı sisteminin uygulanması ve duraklama döneminden itibaren ilimle ilgisi olmayan kiĢilerin âlimlik sıfatını parayla satın alması, -Medreselerde pozitif bilimlerin terk edilmesi ve ezbere dayalı, pratikten uzak, Rönesans’a, aydınlanmaya yabancı bir bilim anlayıĢının benimsenmesi Ülke Yönetiminin (Eyalet-TaĢra) Bozulması; -Eyaletlere iltimas ile tayin edilen valiler, kadılar ve diğer memurlar yüzünden halkın can ve mal güvenliği kalmamıĢ, ülkenin çeĢitli bölgelerinde isyanlar çıkmaya baĢlamıĢtır. Halka baskı ve zulüm yapılması ülkede güven ve huzuru bozmuĢtur. Ġmparatorluk Yapısının (Sosyal Alan) Bozulması; -Zamanla çeĢitli alanlarda bozulmaların yaĢanmaya baĢlaması, etnik çeĢitliğe sahip olan Osmanlı Devleti’ni de doğal olarak olumsuz etkiledi.Ülke sınırlarının geniĢlemesi,beraberinde hızlı nüfus artıĢı imparatorluk içerisindeki dengeleri değiĢtirmeye baĢladı. DIġ SEBEPLER Osmanlı Devleti’nin doğal sınırlara ulaĢmıĢ olması, ya da bir baĢka ifade ile güçlü devletlerle komĢu olunması Coğrafi KeĢifler sonucu Avrupalıların yeni ticaret yolları bulması Osmanlı Devleti’nin ekonomisine büyük darbe vururken, Osmanlı’nın bu geliĢmelere ayak uyduramaması Avrupa’nın Rönesans hareketleri ile bilim ve teknikte ileri gitmesi, Osmanlı Devleti’nin bu konularda da ilgisiz kalması Ekonomisi düzelen Avrupa’nın ordu, teknik ve donanma alanında güçlenmesi Osmanlı Devleti’ne karĢı Avrupalıların birlikte hareket etmesi(Haçlı DüĢüncesi) DURAKLAMA DÖNEMĠ SĠYASĠ OLAYLARI - DOĞU’DA: OSMANLI-ĠRAN ĠLĠġKĠLERĠ -1577 – 1590 SavaĢları:1590 Ferhat PaĢa (Ġstanbul) AntlaĢması’na göre; Kuzey Kafkasya, Dağıstan, Revan(bugünkü Ermenistan),Ardelan,KirmanĢah,Luristan,Huzistan Osmanlı Devleti’ne verilecekti. Not: Osmanlı’nın doğuda en geniĢ sınırlara ulaĢtığı antlaĢmadır. - 1603 – 1611 SavaĢları: 1611 Nasuh PaĢa AntlaĢması’na göre Ferhat PaĢa AntlaĢması’yla alınan yerler geri verilmiĢ, eski sınırlara dönülmüĢtür. Ayrıca Ġran yılda iki yüz deve yükü ipek vergi vermeyi kabul etmiĢtir(Bu antlaĢma Osmanlı’nın doğuda yenildiği ve toprak kaybettiği ilk antlaĢma sayılır) - 1617 – 1618 SavaĢları:1618 Serav (Erdebil) AntlaĢması: Osmanlı devleti Pul-ı ġikeste (Kırk Köprü) savaĢında mağlup oldu. Ancak Sadrazam Halil PaĢa Erdebil’e saldırdı, ġah antlaĢma isteyince iki devlet arasında bu antlaĢma yapıldı. Buna göre Nasuh PaĢa antlaĢmasındaki vergi maddesi yüz deve yükü olarak değiĢtirilmiĢtir, sınırlarda bir değiĢiklik olmamıĢtır. - 1623 – 1639 SavaĢları: Ġran, Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu karıĢık durumdan faydalanarak Revan’ı ve Bağdat’ı ele geçirmiĢtir. IV. Murat içte asayiĢi sağladıktan sonra 1635 Revan, 1638 Bağdat seferleriyle bu bölgeleri ele geçirmiĢtir. KuĢatma sırasında Sadrazam Tayyar Mehmed PaĢa ölmüĢtür. IV. Murat ‘Bağdat Fatihi’ unvanını almıĢtır. 1639 Kasr-ı ġirin AntlaĢması’na göre, Bağdat Osmanlılarda kalacak, Revan ve Azerbaycan Ġran’a bırakılacak, Zağros Dağları sınır kabul edilecektir.(Kasrı ġirin: Kerkük’ün doğusunda Ġran-Irak hududunda bir kenttir) Not: Bugünkü Türk-Ġran sınırları çizilmiĢ ve uzun süren bir barıĢ dönemi baĢlamıĢtır. Bu sınır en eski sınırımız olma özelliğine sahiptir. BATI’DA: OSMANLI-VENEDĠK ĠLĠġKĠLERĠ-GĠRĠT’ĠN FETHĠ(1645-1669) Ada’nın kuĢatılma sebepleri; -Ege denizinin güneyinde yer alan adanın stratejik açıdan önemli olması -Yine adanın, Venedik ve diğer Hıristiyan ülkeler için korsan yatağı haline dönüĢmesi vb. sebepler yer almaktadır. Sultan Ġbrahim zamanında Venedikle savaĢlar baĢladı.53 günlük kuĢatmadan sonra Hanya Kalesi alınmıĢtı. Venedik adanın merkezi olan Kandiye’yi Avrupa’dan gelen destekle savunuyordu. IV.Mehmet döneminde Köprülü Fazıl Ahmet PaĢa (1667) Girit seferine çıktı.BaĢarılı bir kuĢatmadan sonra Girit’in fethi tamamlandı.(1669) Not-1: Sicilya Adası’nın doğusundan itibaren Akdeniz, Türk hâkimiyetine girmiĢtir. Not-2: Girit’in fethinden sonra donanmaya gereken önem verilmemiĢtir. OSMANLI-LEHĠSTAN ĠLĠġKĠLERĠ - 1621 Hotin Seferi: Lehistan’ın Boğdan’ın iç iĢlerine karıĢması ve Boğdan’ a bağlı Hotin Kalesi’ni iĢgal etmesi üzeriene iliĢkiler bozulmuĢ, II. Osman Hotin seferine çıkmıĢ, fakat yeniçerilerin disiplinsizliği yüzünden kale alınamamıĢtır. - 1621 Hotin AntlaĢması: Önemli bir sınır değiĢikliği olmamıĢ ve Lehistan vergi vermeye razı olmuĢtur.Bu antlaĢmayla Lehistan Osmanlı nüfuzunu tekrar kabul etmiĢtir. Önemi : Ġlk kez bu olayla beraber Yeniçeri Ocağını kaldırma fikri II. Osman tarafından ortaya atılmıĢtır - 1672 Lehistan Seferi ve BucaĢ AntlaĢması: Lehistan’ın Osmanlı himayesindeki Ukrayna Kazakları’na saldırmasıyla savaĢlar baĢlamıĢ, Osmanlı kuvvetleri Lehistan’ı mağlup etmiĢ ve 1672 BucaĢ AntlaĢması imzalanmıĢtır. Buna göre, Podolya ve Ukrayna Osmanlı topraklarına katılmıĢ ve Lehistan vergi ödemeyi kabul etmiĢtir. Önemi: Osmanlı Devleti’nin topraklarına toprak kattığı en son antlaĢmadır. Not: Lehistan Diyet Meclisi, antlaĢmanın Ģartlarını ağır bulup reddettiğinden, BucaĢ antlaĢması yürürlüğe girmemiĢtir.Bunun üzerine IV.Mehmet Lehistan seferine çıkmıĢtır.Ukrayna Lehlerden temizlendi ve Hotin geri alındı.Ardından Zoravno AntlaĢması imzalandı.Buna göre;BucaĢ AntlaĢmasının vergi maddesi kaldırıldı ancak diğer hükümler aynen geçerli olacaktı. OSMANLI-RUSYA ĠLĠġKĠLERĠ Rusya’nın Dinyeper(Özü) Kazaklarına saldırması ve bunları Osmanlı Devleti’ne karĢı kıĢkırtması üzerine Rusya’ya savaĢ açılmıĢtır(1677).Osmanlı-Kırım ordusu Çehrin kalesini bir aylık kuĢatmadan sonra ele geçirmiĢtir. 1681’de Rusya ile Bahçesaray(Çerhin-Edirne Ant.) AntlaĢması imzalandı:Buna göre; Dinyeper Irmağı Osmanlı Devleti ile Rusya Çarlığı arasında sınır oldu. Dinyeper Irmağı'nın sağ yakası (batısı) Osmanlı Devletinin elinde kaldı ve Çehrin kalesi Osmanlılara ait olduğu kabul edildi. Dinyeper Irmağı'nın sol yakasının ise, yani Ukrayna'nin doğusu ve Zaporizya Kazaklar bölgelerinin, Rusya Çarlığı idaresinde olduğu Osmanlılar tarafından onaylandı. Not: Çehrin (Edirne-Bahçesaray) AntlaĢması ilk Osmanlı-Rus antlaĢmasıdır. OSMANLI-AVUSTURYA ĠLĠġKĠLERĠ - 1593 – 1606 SavaĢları: III. Murat zamanında baĢlayan savaĢlar, III. Mehmet zamanında devam etmiĢ,I.Ahmet dönemine kadar uzanmıĢtır. Bosna beylerbeyinin tuzağa düĢürülmesi ve Avusturya’nın sınırlarda karıĢıklık çıkarması ile baĢlayan savaĢlar uzun süre devam etmiĢtir. 1595’de tahta geçen III. Mehmet devlet adamlarının ısrarı ile ordunun baĢında sefere çıkmıĢtır. Eğri, Kanije, Estergon kaleleri alınmıĢ, 1596 Haçova Meydan SavaĢı kazanılmıĢtır. Doğuda Ġran SavaĢları, içeride Celali Ġsyanları nedeniyle barıĢa razı olunmuĢtur. 1606 Zitvatorok AntlaĢması : - Eğri, Kanije, Estergon kaleleri Osmanlı’da kalacak - Avusturya ödemekte olduğu vergiyi bundan sonra vermeyecek, sadece bir kereye mahsus 200.000 kara kuruĢ savaĢ tazminatı ödeyecek. - Avusturya arĢidükası Roma ÇeĢarı kabul edilecek, protokol bakımından Osmanlı padiĢahına eĢit sayılacaktır.Bu antlaĢma 1661’e kadar sürdü. Not: Osmanlı’nın Avusturya karĢısındaki üstünlüğünü kaybettiği antlaĢmadır. -1662 – 1664 SavaĢları: Avusturya’nın Zitvatoruk AntlaĢması hükümlerini ihlal etmesi ve Erdel sorunu yüzünden savaĢlar yeniden baĢlamıĢ, Fazıl Ahmet PaĢa, alınması çok zor bir kale olan Uyvar’ı (Bugünkü Çek Cumhuriyeti) ele geçirmiĢ, Zerinvar SavaĢında Avusturya mağlup oldu ve barıĢ istediler. 1664 – Vasvar AntlaĢması : - Uyvar ve Novigrad kaleleri Osmanlı’ya bırakılacak. - Erdel Osmanlı’ya bağlı kalacak - Avusturya savaĢ tazminatı ödeyecek. Not: Avusturya’dan toprak kazanılan son antlaĢmadır. Son kez savaĢ tazminatı alınmıĢtır. II. VĠYANA KUġATMASI ve Kutsal Ġttifak SavaĢları (1683 – 1699) : Avusturya’nın baskısı karĢısında Macarlar’ın yardım istemesiyle baĢlayan savaĢlar, Merzifonlu Kara Mustafa PaĢa’nın devleti eski ihtiĢamına ulaĢtırabilme düĢüncesiyle Viyana’yı kuĢatmasına kadar uzanmıĢtır. Fakat Viyana önlerinde büyük bir bozgun yaĢanmıĢtır. Bu bozgunda Kırım Hanı Murat Giray(Tuna üzerindeki köprüyü tutmaması ve Leh ordusunun geçiĢini izlemesi) ve Budin Beylerbeyi Ġbrahim PaĢa’nın(Viyana önlerinde henüz tam yenilgi yokken kuvvetlerini alıp geri çekilmesi) büyük ihaneti de etkilidir. Artık Osmanlı için Felaket Seneleri baĢlamıĢtır. OluĢturulan Kutsal ittifak ile (Avusturya, Venedik, Lehistan, Malta, Rusya) 16 yıl süren savaĢlarda mağlup olunarak Belgrad önlerine kadar geri çekilmek zorunda kalınmıĢtır. Özellikle Salankamen ve Zenta savaĢlarında ağır kayıplar veren Osmanlı Devleti, Ġngiltere ve Hollanda’nın arabuluculuğu ile antlaĢma istemek zorunda kalmıĢtır. 1699 KARLOFÇA ANTLAġMASI Macaristan (TemaĢvar hariç),Slovenya, Transilvanya (Erdel) Avusturya’ya Podolya,Galiçya ve Ukrayna Lehistan’a Mora ve Dalmaçya kıyıları Venedik’e verilmiĢtir. BarıĢ 25 yıl sürecek ve Avusturya’nın garantörlüğünde bulunacaktır. 1700 ĠSTANBUL ANTLAġMASI (Rusya ile) Azak kalesi ve çevresi Rusya’ya bırakılacak Esirler karĢılıklı değiĢtirilecek Rusya Ġstanbul’da bir elçi bulunduracak. Not: Rusya bu antlaĢma ile Karadeniz’e inme fırsatı bulmuĢtur. ÖNEMĠ: Karlofça AntlaĢması; -Osmanlı ilk kez büyük ölçüde toprak kaybına uğramıĢ ve gerileme dönemi baĢlamıĢtır. - Osmanlı Devleti’nin batıda toprak kaybettiği ilk antlaĢmadır. -Avrupa karĢısında Türk gerilemesi 1921 Sakarya Meydan Muharebesine kadar sürmüĢtür. Not: Karlofça AntlaĢması ile yaklaĢık 346 bin km2 toprak kaybedilmiĢ. Avusturya, Lehistan, Venedik vergileri kaldırılmıĢtır. Türklerinde yenilebileceğinin ve ellerindeki ülkelerin alınabileceğinin imkansız olmadığı anlaĢılmıĢ oluyordu. Artık Osmanlı hükümdarları Avrupa krallarına gönderdiği mektuplarda ‘sen’ yerine ‘siz’ diye hitap edecektir. Not: Ġstanbul’da ilk daimi elçilik 1454’de Venedik tarafından açıldı.O tarihte Venedik Avrupa’nın en güçlü Hristiyan devleti idi.Daha sonra 1475’te Lehistan,1525’de Fransa,1528’de Alman Ġmparatorluğu, 1538’de Ġngiltere,1612’de Hollanda ardından Ġsveç,Danimarka,Sicilya Krallığı ve diğer devletlerin elçilikleri açıldı. -XVII. YÜZYILDA ĠÇ ĠSYANLAR I- MERKEZ(ĠSTANBUL) ĠSYANLARI Yeniçeriler ve Kapıkulu süvarileri tarafından çıkarılan isyanlardır. SEBEPLERĠ Ekonomik yapının bozulması ile askere verilen maaĢların geç veya ayarı düĢük parayla ödenmesi Yeniçeri Ocağı’na asker alma iĢlemine uyulmaması(Kanun-ı Kadim’in bozulması) Yeniçerilerin cülus bahĢiĢi almak için PadiĢah değiĢtirme isteği Ulemadan bazılarının kendi menfaatleri için yeniçerileri yönlendirip isyana teĢvik etmesi Yeniçeri ve Sipahilerin çıkarlarına ters düĢen devlet adamlarını görevden uzaklaĢtırmak istemesi ‘Ocak devlet içindir’ anlayıĢı yerine ‘Devlet ocak içindir’ anlayıĢının yerleĢmiĢ olması Önemli Ġstanbul isyanları; -Ġlk ciddi isyan III. Murat döneminde ayarı düĢük akçe bastırılması üzerine çıkmıĢtır. Deftardarın öldürülmesi istekleri yerine gelince isyan büyümeden sona ermiĢtir. -XVII. yüzyıl içerisinde ilk önemli isyan ise II. Osman döneminde olmuĢtur. II. Osman Hotin seferi sırasında yeniçerilerin yaptığı disiplinsizlik üzerine Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmayı düĢünmüĢ fakat Ġstanbul’da çıkan ayaklanma ile Genç Osman öldürülmüĢtür. -IV. Murat döneminde; Kösem Sultan ve Topal Recep PaĢa’nın kıĢkırtmaları ile yeniçeriler iki kez ayaklandılar. IV. Murat isyanı bastırabilmek için Sadrazam Hafız Ahmet PaĢa ve ġeyhülislamında yer aldığı 17 devlet adamını isyancılara teslim etti. Zamanla halkın desteğini alan IV. Murat yeniden otoriteyi sağladı. Ardından da Topal Recep PaĢa’nın idamını emretti. -Çınar Vakası(Vaka-ı Vakvakiye);IV. Mehmet zamanında yeniçeriler maaĢlarının düĢük ödenmesinden sorumlu tuttukları 30 kadar devlet adamını padiĢahtan istediler. Bu devlet adamlarını Sultan Ahmet meydanındaki Çınar ağaçlarına astılar.(1656) (Bu olaya Vakvakiye denmesinin sebebi: Üzerine cesetler asılmıĢ çınar ağacın Ġslam inancında adı geçen, Cehennem'de bulunan ve meyveleri insan kafası olan Vakvak ağacına benzetilmesi sebebiyle Vaka-i Vakvakiye olarak da adlandırılmıĢtır) -1687’de yeniçeriler IV.Mehmet’i tahttan indirmiĢlerdir. -1703’te Edirne Olayı ile II. Mustafa tahtından olmuĢtur. NOT: İstanbul isyanları devlet düzenini değiştirmeye yönelik değil, kişileri değiştirmeye yöneliktir. Bu isyanların sonucunda İstanbul’da asayiş ve güven bozulmuş, devlet otoritesi sarsılmış, yeniçeriler merkezde etkin bir güç haline gelmişlerdir. II.ANADOLU (CELALĠ) ĠSYANLARI (Büyük Kaçgun) 16. ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı yönetimindeki Anadolu'da toplumsal ve ekonomik yapının bozulmasından kaynaklanan ayaklanmalardır. Bu isyanlara verien Celali ismi ise; Yavuz Sultan Selim zamanındaki Bozoklu Celal ayaklanmasından dolayıdır. SEBEPLERĠ Ekonomik durumun bozulması ve gittikçe kötüleĢmesi (temel neden) Devlet adamlarının ve eyaletteki yöneticilerin yetersiz kabiliyetsiz kiĢilerden olması Ġdarecilerin halktan usulsüz-kanunsuz vergi toplaması ve buna bağlı olarak halkın devlete olan güveninin azalması Tımar sistemindeki bozulmalar, halkın toprağı terk etmesi, kentlere yapılan göçler ve iĢsizliğin artması Devletin gelirlerini artırma amacıyla vergilerin ağırlaĢtırılması ve adaletsiz vergi düzeni nedeniyle köylünün toprağı ter ederek eĢkıyalığa yönelmesi SavaĢtan kaçan askerlerin Anadolu’da dağa çıkmaları, asayiĢi bozmaları CELALĠ ĠSYANLARINI ÇIKARAN ELEBAġLARI ise Ģunlardı:Tavil Ahmet,Gürcü Nebi, Deli Hasan,Canpolatoğlu,Katırcıoğlu,Kara Haydar gibi isimler vardı. Ayrıca, ‘KARAYAZICI’ ismiyle ünsalan Abdulhalim adlı eski bir subay ve yardımcıları;Deli Hasan Ağa,Amasyalı Deli Zülfikar,Ankaralı Kalenderoğlu Mehmet,Malatyalı KarakaĢ Ahmet,Tekeli Mehmet,Bağdatlı Uzun Halil,Adanalı Sevindik,Sivaslı Kara Said,Tokatlı Ağatçan Piri Haçova savaĢından kaçtıkları için ordudan ihraç edilmiĢ ve dirlikleri ellerinden alınmıĢ sipahi subaylarıydı. Not:Celali isyanları kanlı bir Ģekilde bastırılmıĢtır.Ġsyanların bastırılmasında Kuyucu Murat PaĢa ve Köprülü Mehmet PaĢa baĢarılı olmuĢlardır.Ġsyanların nedenleri araĢtırılmayıp Ģiddetle bastırıldığı için isyanlar tekrarlanmıĢtır. Not: Osmanlı Devleti XVII. yüzyılda içinde bulunduğu ekonomik durumu düzeltmek için ‘iltizam’ sistemini yaygınlaĢtırarak gelirlerini artırmaya çalıĢmıĢtır. III.EYALET ĠSYANLARI Merkezi otoritenin bozulması, eyaletlerde de sorunlara yol açmıĢtır. Yerel yöneticilerinde devletten ayrılma isteklerinde artıĢ olmuĢtur. Bu isyanlara örnek olarak;Sivas Valisi Vardar Ali PaĢa,Erzurum Valisi Abaza Mehmet PaĢa, Lübnan’da Dürzi lideri Fahreddin,Halep’te Ali PaĢa isyanlarıdır.Ayrıca,Eflak,Boğdan,Erdel, Trablusgarp ve Kırımda’da bu özellikte isyanlar çıkmıĢtır. Not:Bu isyanlar Avrupalı devletler tarafından da desteklenmiĢtir.Ancak bu dönemde çıkan ayaklanmalarda milliyetçilik fikrinin etkisinden söz edilemez. -XVII. YÜZYIL ISLAHATLARI (DURAKLAMA DÖNEMĠ ISLAHATLARI) XVII. YÜZYIL ISLAHATLARININ GENEL ÖZELLĠKLERĠ Sorunların temel nedenleri araĢtırılmamıĢ geçici ve günü kurtarmaya yönelik çözümlere baĢvurulmuĢtur. Alınan önlemler yüzeysel olmuĢtur. Islahatlar kiĢilere bağlı kalmıĢ ve sürekli bir devlet politikası olmamıĢtır. Islahatlarda Avrupa örnek alınmamıĢtır. Islahatlar belirli alanlarla sınırlandırılmıĢtır. Islahatların genel yöntemi baskı ve Ģiddettir. Islahatlar genellikle isyanları önlemeye yönelik olduğu için askeri niteliklidir. III.MEHMET DÖNEMĠ (1595-1603) -Kafes Usulü getirilerek Ģehzadelerin sancağa gönderilmesi uygulamasına son verildi. -Sancağa çıkan son Osmanlı padiĢahıdır.(Ġlk çıkan I.Murat) -Kanuni’den sonra ordunun baĢında sefer çıkan ilk Osmanlı padiĢahıdır. I.AHMET DÖNEMĠ (1603-1617) -Taht kavgalarını önlemek amacıyla ‘Ekber ErĢed’ sistemini getirmiĢtir. XVII.YÜZYIL ISLAHATÇILARI II.OSMAN (GENÇ) DÖNEMĠ (1618-1622) -Islahat giriĢiminde bulunan ilk Osmanlı padiĢahıdır. - Sultan Genç Osman, Fatih Sultan Mehmed devrine kadar yapıldığı gibi saray dıĢından, ġeyhülislam Es'ad Efendinin ve Pertev PaĢa'nın kızları ile evlendi. - ġeyh’ül Ġslam’ın yetkilerinde kısıtlamalar yapmıĢtır. - Yeniçeri Ocağını kaldırmak isteyen ilk Osmanlı padiĢahıdır. IV.MURAT DÖNEMĠ (1623-1640) -Yeniçerileri kıĢkırtan elebaĢlarını öldürttü. Ayrıca Genç Osman’ı öldüren Yeniçeri Ocağı’nın 61.ortasını (tabur) kaldırdı. -Annesi Kösem Sultan baĢta olmak üzere akrabalarını devlet iĢlerinden uzaklaĢtırdı. -Yangınlara sebep olduğu düĢüncesiyle kahvehaneleri kapattı ve tütün içmeyi yasakladı. - Döneminde Legari Hasan Çelebi, Hezarfen Ahmet Çelebi gibi devre göre aykırı düĢünen bilim ve düĢünce insanları yetiĢti. Füzeciliğin atası olan ünlü Türk bilim adamı Lagari Hasan Çelebi, 17. yüzyılın baĢlarında barut dolu haznesi bulunan bir basit hava roketi ile ilk kez havalanmayı baĢarmıĢtır. UçuĢ 1633 yılında dönemin Osmanlı padiĢahı IV. Murat'ın kızının doğum günü kutlamalarında sergilenmiĢtir. Lagâri Hasan Çelebi 'nin yaklaĢık 300 metre kadar havalandığı ve 20 saniye boyunca havada kaldığı ölçülmüĢtür. Kendisine bağlı bulunan kanatlar sayesinde Boğaziçi'ne oldukça yumuĢak bir iniĢ yapmıĢtır. Ġlk önceleri sultan tarafından da desteklenen Hasan Çelebi, daha sonra ulemânın baskısı ile yargılanmıĢ ve Kırım'a sürgüne gönderilmiĢtir. Aynı Ģekilde kendi geliĢtirdiği takma kanatlarla 1632 yılında lodoslu bir havada Galata Kulesi'nden kuĢkanatlarına benzer bir araç takıp kendini boĢluğa bırakan ve uçarak Ġstanbul Boğazı'nı geçip 3358 m. ötede Üsküdar'da Doğancılar'a indiği varsayılan Hezarfen Ahmet Çelebi de Cezayir’e sürgüne gönderilmiĢtir. -Evliya Çelebi’de IV. Murat ile çağdaĢtır. -IV.Murat devletin kötü gidiĢini sorgulamak isteyen ilk OSMANLI padiĢahıdır.Bu konuda KOÇĠ BEY’den bir rapor hazırlamasını istemiĢtir.(Koçi Bey’e Türklerin Mönteskiyusu denir) KUYUCU MURAT PAġA -I.Ahmet dönemi sadrazamıdır. Celali isyanlarını baskı ve Ģiddetle bastırmıĢtır. KEMANKEġ KARA MUSTAFA PAġA -Sultan Ġbrahim dönemi sadrazamlarındandır. Para yarlarını düzeltmeye çalıĢmıĢtır. -Haksız alınan maaĢları engellemeye çalıĢtı. TARHUNCU AHMET PAġA -IV.Mehmet dönemi sadrazamlarındandır.RüĢveti önlemeye çalıĢmıĢtır. -Bütçe açıkları gidermeye çalıĢmıĢtır. -Ġlk kez denk (gelir-gider) bütçeyi hazırlamıĢtır. -Çıkarları zedelenenler tarafından iftira atılıp idam edilmiĢtir. KÖPRÜLÜLER DÖNEMĠ KÖPRÜLÜ MEHMET PAġA -IV.Mehmet dönemi sadrazamıdır.Sadrazamlığa belirli Ģartlar öne sürerek gelen ilk Osmanlı devlet adamıdır.(ġartları:Saray devlet iĢlerine karıĢmayacak,yaptıklarına asla müdahale edilmeyecek,memur atamalarını kendisi yapacak,kendisi hakkında Ģikayet olursa savunması alınmadan karar verilmeycek) -Ġlk iĢ olarak Bozcaada ve Limni Adasını Venediklilerin iĢgalinden kurtarmıĢtır. -Orduda disiplini sağlamıĢtır. -Ulema arasındaki kısır dini tartıĢmalara son vermiĢtir. -Hatasını gördüğü devlet adamlarını görevden uzaklaĢtırmıĢtır. KÖPRÜLÜ FAZIL AHMET PAġA - IV. Mehmet dönemi sadrazamıdır. Bütçe açığını azaltmıĢ, topçu sınıfını güçlendirmiĢtir. Girit’in fethini tamamlamıĢtır. KÖPRÜLÜ FAZIL MUSTAFA PAġA -II. Süleyman dönemi sadrazamıdır. Köprülü Mehmet PaĢa'nın ikinci oğlu, Köprülü Fazıl Ahmet PaĢa'nın kardeĢidir. Köprülü Fazıl Mustafa PaĢa, halkı ezen gereksiz vergileri ortadan kaldırmıĢ, saraydaki değerli eĢyaları darphanede paraya çevirerek maliyeyi düzeltmiĢ ve ordudaki asker sayısını azaltarak orduyu yenilemiĢtir MERZĠFONLU KARA MUSTAFA PAġA -Köprülü Mehmet PaĢa’nın damaydı.II.Viyana kuĢatması sonunu hazırladı. KÖPRÜLÜ AMCAZADE HÜSEYĠN PAġA -II.Mustafa dönemi sadrazamıdır. Vergi sisteminde, ordunun teĢkilatında ve eğitiminde, kürekli gemilerden oluĢan eski donanmanın yerine yelkenli gemilerden oluĢan yeni bir donanma yapılması gibi konularda büyük değiĢiklikler yaptı. -GERĠLEME DÖNEMĠ (1699-1792) XVIII. yy II. MUSTAFA (1695-1703) III. AHMET (1703-1730) I. MAHMUT (1730-1754) III. OSMAN (1754-1757) III. MUSTAFA (1757-1774) I. ABDÜLHAMĠT (1774-1789) III. SELĠM (1789-1807) ALT KONU BAġLIKLARI -DÖNEMĠN SĠYASĠ OLAYLARI -XVIII. YÜZYIL ISLAHATLARI * 18. yy. DıĢ Politika : Karlofça ve Ġstanbul AntlaĢması’yla kaybedilen yerleri geri almak ve mevcut toprakları korumak amacıyla batıda Avusturya ve Venedik, kuzeyde Rusya ve doğuda Ġran ile savaĢlar yapılmıĢtır. * 18. yy. Ġç Politika : Bu yüzyılda Avrupa’dan geri kalındığı Pasarofça AntlaĢması’ndan itibaren kabul edilmiĢ ve yapılan ıslahatlarda Avrupa örnek alınmıĢtır. NOT: 1703 Edirne Vakası (Cebeci Ġsyanı) : Sultan II. Mustafa devlet iĢlerinden elini çekmiĢ ve vaktinin çoğunu Edirne’de geçirmeye baĢlamıĢtır. ġeyhülislam Feyzullah Efendi’nin eline kalan devlet iĢlerinde önemli aksamalar görülmüĢtür. Bir de baĢkentin Edirne’ye taĢınacağı söylentisi, yeniçerilerin isyanına sebep olmuĢtur. ġeyh’ül-Ġslam öldürülmüĢ, II. Mustafa tahttan indirilerek yerine Sultan III. Ahmet getirilmiĢtir. -GERĠLEME DÖNEMĠ SĠYASĠ OLAYLARI BATI’DA: 1711 PRUT SAVAġI: : 18. Yy. baĢlarında Rus Çarı olan I. Petro Rusya’yı bir Avrupa devleti haline getirmiĢ ve tarihi bir dıĢ politika tayin etmiĢtir. Bir taraftan Baltık Denizi’ne diğer taraftan Akdeniz’e açılmayı hedeflemiĢtir. Lehistan’ın iç iĢlerine karıĢması Ġsveç ile savaĢlara sebep olmuĢ Poltova SavaĢı’nda Ruslara mağlup olan Ġsveç kralı 12. ġarl’ın peĢinden Petro da Osmanlı topraklarına girmiĢtir. SavaĢın asıl sebebi ise, Osmanlı Devleti’nin Ġstanbul AntlaĢması ile Rusya’ya kaptırdığı yerleri geri alıp Rusya’nın Karadeniz’den uzaklaĢmasını sağlamaktı. Bunun üzerine Osmanlı, Rusya’ya savaĢ açmıĢtır. Prut bataklığında Rus ordusu sıkıĢtırılmıĢsa da Yeniçerilere güvenemediği için Baltacı Mehmet PaĢa antlaĢmaya razı olmuĢtur. 1711 Prut AntlaĢması’na göre; ¨ Azak Kalesi ve çevresi Osmanlı’ya verilecek ¨ Ruslar Ġstanbul’da elçi bulunduramayacak ¨ Rusya Lehistan’ın iç iĢlerine karıĢmayacak ¨ Ġsveç Kralı DemirbaĢ ġarl ülkesine dönebilecek ¨ Çar Petro ve ordusu serbest bırakılacaktır. Not: Ġstanbul AntlaĢması’yla kaybedilen yerler ve haklar geri alınmıĢtır. Karlofça ile kaybedilen yerlerin de geri alınabileceği ümidi doğmuĢtur. 1715 – 1718 OSMANLI – AVUSTURYA VE VENEDĠK SAVAġLARI Osmanlı Devleti’nin Karlofça AntlaĢması ile kaybettiği toprakları geri alma düĢüncesi(asıl sebep),Mora halkının Venedik idaresinden memnun olmayıp Osmanlı’dan yardım istemesi ve Venedikli korsanların Osmanlı ticaret gemilerine saldırması üzerine Venedik ile savaĢ yapılmıĢ, Veziriazam Silahtar Ali PaĢa komutasındaki Osmanlı ordusu Venediklileri yenerek Mora’yı almıĢtır. Fakat bu geliĢmelerden sonra Karlofça’nın garantör devleti olan Avusturya sıranın kendisine geldiğini anlayınca Osmanlı’ya hemen savaĢ açmıĢtır. Prens Ojen komutasındaki 180 bin kiĢilik Avusturya ordusu TemaĢvar ve Banat’ı ele geçirerek Osmanlı’nın Macaristanla bağlantısını tam olarak kesmiĢtir. 1717’de Belgrat’ta düĢünce Osmanlı barıĢ istemiĢtir. 1715 Pasarofça AntlaĢması: Banat, TemeĢvar ve Belgrat dahil Macaristan’ın büyük bir bölümü Avusturya’ya bırakıldı. Arnavutluk, Hersek ve Dalmaçya kıyıları Venedik’e, Mora Osmanlı’ya bırakılmıĢtır. Not: Avrupa’nın üstünlüğü kabul edilmiĢ, Lale Devri baĢlamıĢ ve ilk kez Avrupa örnek alınarak ıslahatlara giriĢilmiĢtir. 1736 – 1739 OSMANLI – AVUSTURYA VE RUSYA SAVAġLARI Karadeniz’e inmek isteyen Rusya’nın Kırım’ı tehdit etmesi, Rusya’nın Eflak ve Boğdan baĢta olmak üzere Ortodoksları Osmanlı aleyhine kıĢkırtması, Rusya’nın Avusturya, Osmanlı ve Rusya arasında bir denge unsuru olan Lehistan’ın içiĢlerine karıĢması ve Osmanlı Devleti’ne karĢı Rusya ve Avusturya’nın ittifak kurması savaĢın baĢlıca sebepleri oldu.(Bu ittifaka göre: Ruslar Kırım’ı, Avusturya’da Sırbistan,Bosna ve Hersek’i alacaktı.) SavaĢta Rusya;Azak,Kılburun ve Özi kalelerini;Avusturya ise NiĢ ve BükreĢ’i iĢgal etti. Osmanlı Devleti her iki devlete karĢıda baĢarılı oldu(Bu baĢarıda I.Mahmut’un askeri alanda yaptığı ıslahatların büyük katkısı olmuĢtur).Lehistan ve Ġsveç’te Osmanlı ile ittifak görüĢmeleri yaptı. Bu geliĢmeler devam ederken Fransa’nın Ġstanbul büyükelçisi aracılığıyla Belgrat AntlaĢması imzalandı. 1739 Belgrat AntlaĢması: (Her iki devletle de ayrı ayrı imzalanmıĢtır) -Küçük Eflak,Belgrad,Semendire,Sırbistan,Bosna’nın kuzey kesimleri Osmanlı Devleti’ne geri verilecek,ancak Banat Eyaleti Avusturya’da kalacaktı.(Pasarofça’nın kötü izleri silindi) -Azak kalesi yıkılmak suretiyle Rusya’da kalacak -Ruslar Karadeniz’de ticaret gemisi bulundurmayacak(Bu madde ile Ruslar, son defa olmak üzere Karadeniz’in bir Türk denizi olduğunu kabul etmiĢ oldu) -Rus Çarı Avusturya ve Fransa krallarına denk sayılacaktı.(Bu madde ile Rusya Avrupa devleti sayılmıĢ oluyordu) -Bu antlaĢma Osmanlı’nın batıda imzaladığı son kazançlı antlaĢma olmuĢtur. NOT: FRANSA ĠLE 1740 KAPĠTÜLASYON ANTLAġMASI Fransa, Rusların nüfuz bölgelerini Karadeniz ve Akdeniz’e uzatarak kendilerinin doğudaki ticari menfaatlerine zarar verebileceklerini düĢünerek, Osmanlıların Avusturya ve Rusya ile Belgrat AntlaĢması’nı imzalamasında büyük rol oynamıĢtır. I.Mahmut, sürüp giden Osmanlı-Ġran savaĢlarının baĢta ve Rusya ve Avusturya gibi iki büyük devletin ağır saldırıları karĢısında, Fransa’nın bu yardımına karĢılık bir teĢekkür niĢanesi olarak kapitülasyon imtiyazlarını geniĢletmiĢ ve sürekliliğini kabul etmiĢtir.(1740)Bu antlaĢma I.Mahmut ile Fransa hükümdarı XV. Louis arasında yapılmıĢtır. Bundan böyle Osmanlı Devleti üzerindeki Fransız nüfuzu artacak ve kapitülasyonların tek taraflı olarak kaldırılması mümkün olmayacaktır. Fransa ile iyi iliĢkiler,1798’de Napolyon’un Mısır’ı iĢgal etmesine kadar sürdü. 1768 – 1774 OSMANLI – RUS SAVAġI Rus çariçesi II. Katharina Deli Petro’nun yolundan gidiyor, Kırım’ı ele geçirmek, Balkanlar’da kendine ait devletçikler kurmak, Kafkaslar’ı ve Lehistan’ı ele geçirmek istiyordu. Lehistan’da çıkan taht mücadelelerine karıĢmıĢ, Rusya yanlısı Stanislas’ı kral seçtirmiĢtir. Leh milliyetçileri ise ‘Bar Konfedrasyonu’ adlı bir teĢkilat kurarak Rusya’ya karĢı bağımsızlık mücadelesi baĢlattılar. BaĢarısız oluncada Osmanlı ülkesine sığındılar(Balta kasabası-Leh sınırı) Ruslar, Balta Kasabasını iĢgal edip Türkleri öldürdü.Ayrıca Kafkaslarda Kabartay bölgesine saldırdılar,Gürcüleri Osmanlı Devleti’ne karĢı kıĢkırttılar.Bu geliĢmeler üzerine Osmanlı – Rus SavaĢları yeniden baĢlamıĢtır. Baltık Denizi ve Ġngilizler’in de yardımıyla Cebelitarık’tan dolaĢan Rus donanması ÇeĢme önlerinde Osmanlı donanmasını yakmıĢlardır (1770). Kartal meydan muharebesinde 180.000 kiĢilik Osmanlı ordusu 30.000 kiĢilik Rus ordusu karĢısında ağır bir yenilgiye uğramıĢtır. Bu olayları duyan III. Mustafa kederinden ölmüĢtür. Tahta geçen I. Abdülhamit barıĢ istemiĢtir. 1774 Küçük Kaynarca AntlaĢması imzalanmıĢtır. Buna göre; - Kırım bağımsız olacak (Böylece ilk kez halkının tamamı Müslüman olan bir bölge kaybedilmiĢtir ve ilk kez halifeliğin siyasi gücünden faydalanılmaya baĢlanmıĢtır.) - Azak kalesi ve çevresi Rusya’ya bırakılacak - Ruslar istedikleri yerlerde konsolosluk açabilecek - Rusya, Ortodoksların hamiliğini üstlenmiĢtir. (Rusya Osmanlı’nın iç iĢlerine karıĢma yetkisini elde etmiĢtir.) - Ruslar kapitülasyonlardan faydalanabilecek (ilk kez) - Rusya, Karadeniz’de savaĢ ve ticaret gemileri bulundurabilecek, Osmanlı limanlarını kullanabilecek (Karadeniz bir Türk gölü olmaktan çıkmıĢtır.) - Rusya savaĢ sırasında iĢgal ettiği, Eflak, Boğdan ve Ege adalarından çekilecek, Osmanlı Devleti buralarda genel af ilan edecek, belli bir süre vergi almayacak ve halkın göç etmesine izin verecektir. - Osmanlı Devleti savaĢ tazminatı verecek (Tarihinde ilk kez) Önemi: Osmanlı Devleti’nin bu yüzyılda imzaladığı en ağır anlaĢmadır 1779 Aynalıkavak AntlaĢması (Tenkihnamesi) : II. Katherina’nın Rusya yanlısı ġahin Giray’ı Kırım hanı seçtirmesi üzerine Kırım halkı Osmanlı’dan yardım istemiĢtir. Fakat savaĢ durumu ortaya çıkmadan Fransa’nın arabuluculuğu ile Aynalıkavak Tenkihnamesi (1779) imzalanmıĢtır. Bu AntlaĢma Ġstanbul’da Haliç Tersanesine yakın Aynalıkavak Kasrı’nda yapılmıĢtır. Buna göre; Kırım bağımsız kalacak, ġahin Giray’ın Kırım Hanlığı’nı Osmanlı Devleti kabul edecektir. Rusya’da Eflak ve Boğdan prenslerinin tayinine karıĢmayacaktır, Osmanlı Devleti ve Rusya Kırım Hanlarının yönetimine karıĢmayacaktır, bundan sonra halkın seçtiği Kırım Hanı Osmanlı halifesi tarafından onaylanacaktır. 1787 – 1792 OSMANLI – RUSYA VE AVUSTURYA SAVAġLARI Ruslar’ın Kırım’ı iĢgal etmeleri, göç eden halkı katletmeleri ve Osmanlı’yı paylaĢma konusunda Avusturya ile anlaĢmaları üzerine savaĢlar baĢlamıĢtır. Özi kalesinin Ruslar tarafından ele geçirilip halkının katledilmesi üzerine I. Abdülhamit kederinden ölmüĢ, yerine III. Selim geçmiĢtir. 1789 Fransız Ġhtilali olunca Avusturya, 1791 ZiĢtovi AntlaĢması’nı imzalayıp savaĢtan çekilmiĢtir. Buna göre;savaĢta alınan yerler geri verilecek,sadece Orsova kasabası kendisinde kalacaktı.Ayrıca Rusya ile savaĢ devam ederse Avusturya yardım yapmayacaktı.(Avusturya ile yapılan son savaĢ olmuĢtur) Yalnız kalan Rusya da barıĢ istemiĢtir. 1792 YaĢ AntlaĢması’na göre; - Kırım ve Özi Rusya’da kalacak - Dinyester Irmağı sınır kabul edilecektir NAPOLYON’UN MISIR’I ĠġGALĠ (1798-1801) Bu geliĢme Gerileme döneminin son Dağılma döneminin ilk yıllarında gerçekleĢmiĢtir. 1789 ihtilalinden sonra Fransa yayılmacı bir siyaset izlemeye baĢladı. Napolyon’un amacı Britanya Adası’nda yenilmeyen Ġngiltere’nin gücünü sömürgelerde kırmaktı. Bunun için sömürgelere giden yol üzerindeki Mısır’ı iĢgal etmeye kara verdi. 1798’de Napolyon Bonapart komutasındaki Fransız donanması Mısır’a asker çıkardı ve Ġskenderiye’yi iĢgal ettikten sonra, Murat Bey komutasındaki Mısır kuvvetlerini Piramitler(Ehramlar) savaĢında mağlup edip Kahire’yi iĢgal etti.Rus ve Avusturya SavaĢları’nın olumsuz etkilerini hala gideremeyen Osmanlı Devleti,Hicaz’da Vahhabi,Vidin’de(Bulgaristan) Pazvandoğlu isyanlarıyla karĢı karĢıya kaldı.Bu nedenle Fransız kuvvetlerine tek baĢına karĢı koyamazdı. Fransa’nın Mısır ve çevresine yerleĢmesini çıkarlarına aykırı gören, Ġngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti’nin yanında yer aldı.(Tarihte ilk kez bir Rus donanması Boğazlar üzerinden Ege Denizi’ne geçti) (DENGE POLĠTĠKASI) Osmanlı kuvvetleri ile destekli Amiral Nelson önderliğindeki Ġngiliz donanması,Fransız donanmasını Ebukır Limanında yenilgiye uğrattı.Donanmasını kaybeden Napolyon,Akka Kalesi’nde Cezzar Ahmet PaĢa komutasındaki Osmanlı birliklerine yenildi.(Nizam-ı Cedit ordusunun ilk baĢarısı) 1801’de Osmanlı ordusu Mısır’a girdi. Fransa EL-ARĠġ ANTLAġMASINI imzalayarak Mısır’dan çekildi. DOĞU’DA: OSMANLI – ĠRAN ĠLĠġKĠLERĠ Ġran’ın Sünni Müslümanlara baskı yapmasıyla mezhep ve saltanat mücadelesi baĢlamıĢtır. Ġran’da ortaya çıkan bu karıĢıklıktan faydalanmak isteyen Rusya Ġran’a saldırınca Osmanlı Devleti de Ġran’a girmiĢ, Fransa’nın arabuluculuğu ile savaĢ olmadan Rusya ile 1724 Ġstanbul AntlaĢması imzalanmıĢtır. Buna göre, Ġran’ın kuzeyi Rusya’ya batısı Osmanlı Devleti’ne bırakılmıĢtır. Ġran Osmanlı Devleti’nin ele geçirdiği toprakları geri almak isteyince Osmanlı – Ġran savaĢları baĢlamıĢ, 1732 Ahmet PaĢa AntlaĢması ile son bulmuĢtur. Buna göre, Tebriz, Kirman, Hemedan Ġran’da, Tiflis ve Dağıstan Osmanlı’da kalıyordu. Bu esnada Ġran’da, taht değiĢikliği olmuĢ, Safevi hanedanına son veren AvĢar Türkleri’nden Nadir ġah tahta geçmiĢ ve yapılan anlaĢmayı tanımayarak Osmanlı’ya savaĢ açmıĢtır. Sonunda 1746 Kerden (II. Kasr-ı ġirin) AntlaĢması imzalanmıĢtır. Buna göre; I. Kasr-ı ġirin AntlaĢması esas alınmıĢ ve Zağros Dağları sınır kabul edilmiĢtir. Böylece günümüze kadar süren dostluk dönemi baĢlamıĢtır. -XVIII. YÜZYIL ISLAHATLARI (GERĠLEME DÖNEMĠ ISLAHATLARI) XVII. YÜZYIL ISLAHATLARININ GENEL ÖZELLĠKLERĠ Ġlk defa Avrupa örnek alınarak ve batıdan uzmanlar getirilerek ıslahatlar yapıldı. BatılılaĢma çabaları askeri alanda yoğunlaĢtı. XVIII. yy ıslahatları XVII. yy ıslahatlarına göre daha sistemli ve daha kapsamlı yapılmıĢtır. Islahatlarda hoĢgörü esas alınmıĢtır. Bilim, teknik-kültürel, askerlik ve maliye alanlarında ıslahatlar yapılmıĢtır. Dönemin ıslahatları çıkarları zedelenen yeniçeri ve ulema gibi grupların tepkisine neden olmuĢtur. LALE DEVRĠ ISLAHATLARI Bu dönem 1718 Pasarofça AntlaĢmasından ;1730 Patrona Halil isyanına kadar geçen dönemi kapsar. Bu Dönemde; PadiĢah:III.Ahmet Sadrazam:NevĢehirli Damat Ġbrahim PaĢa MeĢhur Ģairleri:Nedim Bestekar: Dede Efendi Minyatür ustası:Levni’dir. Tarihçi:Naima LALE DEVRĠ Yenilikleri: Avrupa’nın önemli Ģehirlerinde geçici elçilikler açılmıĢtır.(Paris, Londra, Viyana) Ġlk geçici elçilik Pariste açılmıĢtır. Ġlk geçici elçi Yirmisekiz Çelebi Mehmet’tir.(Eseri: Sefaretname) Sait Efendi ve Ġbrahim Müteferrika tarafından 1727 ilk Türk Matbaası kurulmuĢtur.(Matbaa Avrupa’dan alınan ilk teknik araçtır)Matbaada basılan ilk eser Vani Efendi’nin Vankulu Lügatı’dır. Matbaaya hattatlardan ve müstensihlerden(eseleri çoğaltan kiĢiler) tepki gelmiĢtir. Doğu ve Batı klasiklerden Türkçe’ye çeviriler yapılmıĢtır. Yeniçerilerden bir itfaiye bölüğü (tulumbacılar) oluĢturuldu. Osmanlı ülkesinde ilk kez çiçek hastalığına karĢı aĢı uygulandı. Ġstanbul’da çini; Yalova’da kağıt fabrikası açılmıĢtır. Sivil mimarinin en fazla geliĢme gösterdiği dönemdir..Avrupa mimarisinden yararlanılmıĢtır. BAROK ve ROKOKO tarzı mimari eserler yapılmıĢtır III. Ahmet çeĢmesi de bu dönemde yapılmıĢtır. Not:Llale Devri, PATRONA HALİL isyanı ile son bulmuştur. Lale Devri’nde askeri alanda hiçbir yenilik yapılmamıştır. I.MAHMUT DÖNEMĠ(1730-1754) -Avrupa’nın askeri üstünlüğü bu dönemde baĢlamıĢtır. -Yabancı uzmanlardan yararlanılarak askeri ıslahatlar yapılmıĢtır. -Fransız Comte (Kont Dö boneval);Ġslan dinine girerek Humbaracı Ahmet PaĢa ismini almıĢtır. -Humbaracı Ahmet PaĢa; a)Ordunun top, mermi ve havan topu ihtiyacını karĢılayan Humbaracı Ocağını geliĢtirdi. b)Orduya bölük, tabur ve alay sitemini getirdi. c)Orduyu Fransız ve Avusturya tarzında yeniden düzenledi. -Avrupa tarzında ilk teknik okul olan Hendeshane Üsküdar’da Ahmet PaĢa’nın gayretleriyle açılmıĢtır.(1734) -Halk kütüphaneleri açılmıĢtır. III.MUSTAFA DÖNEMĠ(1757-1774) -Dönemin Sadrazamı Koca Ragıp PaĢa ıslahatların yapılmasında etkin rol oynamıĢtır. -Topçu ocağı ıslah edilmiĢ ve Baron Dö Tot Topçu ocağının baĢına getirilmiĢtir. -Sürat topçuları ocağı kurulmuĢtur. -Maliyenin düzeltilmesi amacıyla ‘esham-ı tahvilat’ ismiyle ilk kez iç borçlanmaya gidilmiĢtir. -Deniz kuvvetlerinin subay ihtiyacını karĢılamak amacıyla Mühendishane-i Bahr-i Hümayun adıyla denizcilik okulu açılmıĢtır.(1773) I.ABDÜLHAMĠD DÖNEMĠ(1774-1789) -Dönemin Sadrazamı Halil Hamit PaĢa ıslahatların yapılmasında etkili olmuĢtur. -Sürat topçuları ocağı geniĢletilmiĢtir.Yeniçeri sayımı yapılmıĢtır. -Subay yetiĢtirmek amacıyla istihkam okulu açılmıĢtır. -Ġlk kez Ulufe alım satımı yasaklanmıĢtır. -Esham senetleri uygulamaya konulmuĢtur. -Culüs bahĢiĢi kaldırılmıĢtır. -Haliç,Karadeniz ve Ege’de yeni tersaneler açılarak modern gemiler yapılmıĢtır. -Devlete hizmet için gelen yabancı uzmanların Müslüman olma Ģartı kaldırılmıĢtır. III. SELĠM DÖNEMĠ(1789-1807) -III.Selim planlı ve programlı ıslahatlar yapmaya çalıĢmıĢtır.(NĠZAM- CEDĠT ıslahatları) -Avrupa’da açılan elçilikler sürekli hale getirilmiĢtir.(Ġlk daimi elçilik Londra’da açılmıĢ ilk daimi elçi olarak da Yusuf Agah Efendi atanmıĢtır.) -III.Selim devletin içinde bulunduğu durum ve sorunların çözümü amacıyla MeĢveret adıyla danıĢma meclisleri toplamıĢtır.Ayrıca Devlet adamlarına LAHĠYA ismiyle raporlar hazırlatmıĢtır. -Nizam-ı Cedit ismiyle yeni bir ordu kurmuĢtur.Bu ordunun masraflarını karĢılamak amacıyla Ġrad-ı Cedit adıyla bir hazne oluĢturulmuĢtur.Matbaa devlet matbaası haline getirilmiĢtir.(Matbaa-i Amire) -Ordunun eğitimi için Levent ve Selimiye kıĢlaları yapılmıĢtır. -ġeyhül Ġslam’ın yetkileri kısıtlanmıĢ ve kadıların görev yerlerine gitmeleri sağlanmıĢtır. -Önceden açılan Mühendis okulları birleĢtirilerek hapsi yeni açılan Mühendis Hane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) çatısında birleĢtirilmiĢtir. -Askeri teknik okullarda Fransızca zorunlu dil olmuĢtur. -Bu dönem KABAKÇI MUSTAFA İSYANI ile kapanmıĢtır.(1807) -YAKINÇAĞ’DA AVRUPA YEDĠ YIL SAVAġLARI (1756-1763): Avusturya veraset savaĢları sonunda yapılan EkslaĢapel AntlaĢması Avrupalı devletleri memnun etmiĢ, devletler kaybettiklerini geri almak ve sömürgelerini geniĢletmek amacıyla savaĢları yeniden baĢlatmıĢlardır. Yedi Yıl SavaĢları önce Avrupa’da; Fransa, Avusturya, Prusya, Rusya ve Almanya Prenslikleri arasında baĢladı. SavaĢ daha sonra Ġngiltere'nin de katılmasıyla okyanuslara ve sömürgelere yayıldı. Yedi Yıl SavaĢları daha sonra Ġngiltere-Fransa savaĢlarına dönüĢtü ve savaĢı kazanan taraf Ġngiltere oldu. Yedi Yıl SavaĢları 1763'de imzalanan Paris ve Huberttusburg AntlaĢmaları ile sonuçlandı. Paris AntlaĢması ile; Fransa, Hindistan sömürgelerini ve Kanada'yı Ġngiltere'ye bıraktı. Huberttusburg AntlaĢması ile de Prusya, Avrupa’nın en güçlü kara devleti haline geldi. AMERĠKA BAĞIMSIZLIK SAVAġI VE ABD’NĠN KURULUġU(1787) Amerika 1492'de Kristof Kolomb tarafından keĢfedildikten sonra; Ġspanyollar Meksika ve Güney Amerika'ya, Portekizliler Brezilya'ya, Fransızlar Kanada'ya Ġngilizlerde bugünkü BirleĢik Amerika'daki Atlas Okyanusunu kıyılarını yerleĢtiler. Ġngilizler daha sonraki dönemlerde kıtanın iç kısımlarına doğru ilerleyerek yeni topraklar kazandılar ve kuzey Amerika Kıtası’nda 13 koloni oluĢturdular. Bu kolonilere çoğunluğu Ġngiliz olmak üzere Avrupa'dan getirdikleri göçmenleri yerleĢtirdiler ve kolonileri Ġngiltere’den atadıkları valiler aracılığı ile yönetmeye baĢladılar. Amerika Bağımsızlık SavaĢı'nın BaĢlama Nedenleri: Yedi Yıl savaĢları sırasında Kanada ve Florida'ya yerleĢme vaadi ile Ġngiltere'ye para, malzeme ve Ġnsan yardımı yapan Kolonilerde birleĢme duygusunun oluĢması, Yedi Yıl SavaĢları'nı kazandığı halde Ġngiltere’nin; Fransa’dan alınan Kanada'ya ve ispanya'dan alınan Florida'ya Kolonilerden göçü yasaklanması, Yedi Yıl SavaĢları'ndan galip çıkmasına rağmen kendi ekonomisi de oldukça sarsılan Ġngiltere'nin kolonilere yeni gümrük ve damga vergileri koyması, Kolonilerin, Ġngiltere parlamentosunda seçilmiĢ temsilcileri bulunmadığından, ‘’Temsilcisiz Vergi Konamaz’’ ilkesinden hareketle buna karĢı çıkmaları. Bu geliĢme karĢısında Ġngiltere'nin pul ve damga vergilerini kaldırması; ancak temel tüketim mallarına yeni vergiler koyması. 1773'de Boston Limanı'na gelen çay yüklü bir Ġngiliz Ģilebindeki çayların koloni halkları tarafından denize dökülmesi üzerine, Ġngilizlerin Boston Limanı’nı kuĢatması sonucunda Kolonilerin Ġngiltere’ye karĢı isyanlarını baĢlatmasıdır. SavaĢın BaĢlaması, Evreleri ve Sonucu: 1744'de koloni temsilcileri I.Filedelfiya kongresini toplayarak Ġngiliz hükümetinden; Koloni meclislerinin onayı alınmadan vergi konulmamasına ve ticareti engelleyici yasaların kaldırılmasını istediler. Fakat Ġngiltere bu istekleri reddetti. Uyarı Bu kongre aynı zamanda Amerikalı kavramının ortaya çıkmasına neden olmuĢtur. Ġstekleri reddedilen koloni temsilcileri 1776'da II.Filedelfiya kongresini toplayarak savaĢa karar verdiler.George Washington'u baĢkomutan seçtiler.aynı zamanda bağımsızlık ilan eden koloni temsilcileri ‘ Bağımsızlık ve Ġnsan Hakları Beyannamesi'’ni de yayınladılar(4 Temmuz 1776). Bu bildiriye göre; Ġnsanların doğuĢtan devredilemez vazgeçilemez birtakım hakları vardır. Bunlar; YaĢama Özgürlük Mutluluğu arama haklarıdır. Bu hakları, kuvvetini halktan alan ve halkın arzusuyla iĢbaĢına gelen hükümetler korur. Hükümetler bu hakları çiğnediği taktirde, yerine yenisini koymak milletin hakkı ve ödevidir. Uyarı Bu bildirgedeki düĢünceler dünyaya yeni bir yönetim Ģekli olan demokrasiyi getirmiĢtir. Ġnsan hakları bildirgesinin kabul edilmesinden sonra koloniler ile Ġngiltere arasında savaĢlar baĢladı. Amerikalılar 1777'de Saratoga'da Ġngilizleri yendiler.Bu geliĢme üzerine Yedi Yıl SavaĢları'nda Ġngilizlere yenilerek kolonilerini kaybeden Fransa,Ġspanya ve Hollanda'da Ġngiltere'ye karĢı savaĢa girdiler. 1781'de Amerikalılar ‘’York Town’’ savaĢında bir Ġngiliz ordusunu teslim aldılar. Ġngiltere’de yenildi ve barıĢ istedi. 1783'de imzalanan Versay AntlaĢması ile Ġngiltere,kolonilerin bağımsızlığını tanıdı. Uyarı Versay AntlaĢması,Almanya'nın I.Dünya SavaĢı sonunda imzaladığı AntlaĢma ile aynı adı taĢımaktadır. Koloniler bağımsızlıklarını kazandılar fakat yeni rejimin ne olacağını tartıĢmaları yüzünden 1783-1787 tarihleri arasında Koloniler birbirleriyle savaĢtılar. SavaĢı, Cumhuriyetçileri mağlup eden Federalistler kazandı. 1787'de koloniler bir kez daha Filedelfiya'da toplanarak ABD Anayasası'nın kabulü ve George Washington'un ilk baĢkan seçilmesiyle ABD’nin kuruluĢu tamamlanmıĢ oldu. Uyarı ABD 'deki bu geliĢmeler,1789 Fransız Ġhtilalı’nın baĢlamasında etkili olmuĢtur. SANAYĠ ĠNKILABI El tezgahlarının fabrika sistemine, tek tek üretimden seri üretime geçiĢi, insan emeğinin yerine makinelerin alması ifade eder.18.yy.ın ikinci yarısında Ġngiltere'den baĢlayarak diğer Avrupa ülkelerine de kısa zamanda yayılmıĢtır. BaĢlama Sebepleri Coğrafi keĢifler sonunda bulunan yeni kıtalardaki değerli madenlerin Avrupa'ya taĢınmasıyla meydana gelen sermaye birikimi, Rönesansla birlikte baĢlayan bilim ve teknolojideki geliĢmelerdir. BaĢlaması ve Yayılması Sanayi Ġnkılabı ilk olarak Ġngiltere'de dokunma endüstrisinde baĢladı. Çelik,buhar gücü Elektrik sırayla sanayiye girdi ve yararlanılmaya baĢladı. Sanayi Ġnkılabı,(endüstri devrimi)Ġngiltere’den sonra, Fransa,Belçika ve Hollanda da görüldü.Batıda ABD, Uzakdoğu'da Japonya'da gerçekleĢti. Sonuçları Büyük fabrikalar kuruldu ve üretimde çok büyük bir artıĢ meydana geldi. Yeni buluĢlar ve teknik ilerlemeye önem verildi. Modern iĢci sınıfı doğdu,iĢci haklarını koruyan sendika ve partiler kurulmaya baĢlandı. Kapitalizm, Liberalizm, Sosyalizm gibi akımlar ortaya çıktı. KentleĢme ve kent sorunları doğdu. Ġnsanın dünyaya düĢkünlüğü ve rahata olan tutkusu arttı. Hammadde ve pazar ihtiyacı arttı. Fransız Ġhtilalı’nın sonuçlarına ters bir Ģekilde sömürge elde etme yarıĢı hızlandı. Bu geliĢme devletlerarası önüne geçilmez bir ekonomik rekabeti baĢlattı ve zincirleme olarak I. ve II. dünya savaĢlarına neden oldu. Uyarı Sanayi Ġnkılabı, geri kalmıĢ, teknolojik geliĢmesini tamamlayamamıĢ ülkeler için, büyük bir sıkıntı da beraberinde getirmiĢtir. Bu ülkeler Endüstri Ġnkılâbını gerçekleĢtirmiĢ olan ülkelerin hammadde ve pazar kaynağını oluĢturmuĢtur. Uyarı Osmanlı Devleti açısından da Sanayi Ġnkılabı çok büyük sıkıntı yarattı. Kapitülasyonların da olumsuz etkisi yüzünden Osmanlı ekonomisi çöküntüye uğradı. El tezgâhlarında oluĢan yerli sanayi dağıldı. FRANSIZ ĠHTĠLALĠ(1789) Nedenleri Fransa'daki krallık yönetiminin halk üzerindeki ağır baskısı, Fransa'da halkın sosyal sınıflara ayrılmıĢ olması,siyasal haklardan yoksun olan burjuva sınıfının Coğrafi keĢifler sonunda zenginleĢmesi ve siyasal haklar istemesi. Uyarı Fransa'da halk; soylular, rahipler, burjuvalar ve köylüler olmak üzere dört sınıfa ayrılmıĢtı. Ülkenin en ağır yükünü köylüler çekiyordu. Mali zorluklar ve halkın ağır vergiler altında ezilmesi, Jan Jak Russo,Monteskiyo,Volter ve Didero gibi aydınların fikirleriyle halkı etkilemesi, Ġngiltere'deki MeĢrutiyet Yönetimi ve Amerika'daki insan hakları ve demokrasi gibi geliĢmelerin Fransız toplumunu etkilemesi. Ġhtilalin BaĢlaması ve Evreleri Ġhtilal,Bastil hapishanesinin önünde baĢladı ve yayıldı.Bastil hapishanesindeki tutuklular serberst bırakıldı (14 temmuz 1789). Bu tarih bundan sonraki dönemde Fransa'da milli bayram olarak kutlanmıĢtır. Ġhtilalle baĢlayan karĢılık,1804'de Napolyon Bonopart'ın iktidarı ile son bulmuĢtur. Fansa'da ihtilal sürecinde 28 ağustos 1789'da insan ve vatandaĢlık hakları bildirgesi ilan edilmiĢtir.Bu bildiride Ģu esaslar yer almaktadır. Ġnsanlar,hakları bakımından hür ve eĢit doğarlar ve öyle yaĢarlar. Her siyasi topluluğun amacı insan haklarını korumaktır. Bu haklar özgürlük, milliyet,güvenlik ve baskıya karĢı direnme,haklarıdır. Hakimiyet milletindir. Hiçbir kiĢi ve kuruluĢ milletçe verilmeyen bir hakimiyeti kullanamaz. Özgürlük, baĢkasına zarar vermeyen her Ģeyi yapabilmektir. Özgürlüğün sınırı ancak kanunla belirlenir. Fransız Ġhtilali'nin Sonuçları Ġnsan hakları kabul edildi.Demokratik ve laik anayasal rejimler yaygınlaĢtı. EĢitlik,hürriyet,adalet ve demokrasi kavramları yayılmaya baĢladı. Fransız Ġhtilali savaĢları Fransız halkını bütünleĢtirdi ve bunun sonucunda milliyetçilik akımı ortaya çıktı. Milliyetçilik ilkesi siyasi bir karakter kazanarak çok uluslu devletlerin (imparatorluk) parçalanmasında ve mutlak Kralıkların sona ermesinde etkili oldu. Bunların yerine demokratik ve laik esaslara dayalı milli devletler kurulmaya baĢladı. Ekonomide ve siyasette liberalizm ön plana çıktı. Fransa'da yönetimde, burjuva sınıfı daha etkili oldu. Fransız ihtilali'nin yaymıĢ olduğu bu fikir akımları evrensel nitelik taĢıdığından Yeniçağ'ın kapanmasına,Yakıncağ'ın baĢlamasına neden oldu. Uyarı Milliyetçilik akımlarından en çok etkilenen, çok uluslu imparatorluklardır. Osmanlı devleti ve Avusturya-Macaristan imparatorluğu Ġhtilaldan en fazla zarar gören iki devlet oldu. VĠYANA KONGRESĠ(1815) Fransız Ġhtilali'nin yıldızı parlayan generali Napolyon Bonapart,Ġmparotor olduktan sonra bütün Avrupa'yı hakimiyeti altına almak için harekete geçti.Bu geliĢme,Fransa ile diğer Avrupa devletleri arasında 1804-1815 yılları arasında Napolyon savaĢları veya Koalisyon savaĢları olarak anılan savaĢlara neden oldu.Napolyon'un 1815 yılında Waterlo savaĢı'nda Ġngilizlere yenilmesiyle savaĢlar sona erdi. Viyana Kongresi'nin Toplanma Sebepleri Napolyon savaĢları ile bozulan Avrupa'daki sınırları ve siyasal dengeyi yeniden düzenlemek, Fransız Ġhtilani'nin yaymıĢ olduğu düĢünce akımlarına karĢı mutlak krallıkları korumak için alınacak tedbirleri belirlemektir. Konferansa Katılan Devletler Avusturalya,Ġngiltere,Prusya ve Rusya'nın öncülüğündeki Avrupa ülkeleri katıldı.Konferansa Avusturya BaĢbakanı Meternich baĢkanlık etti. Uyarı Konferansa Osmanlı devleti katılmamıĢtır. Osmanlı Devleti, Fransa’nın Mısır'ı iĢgali sırasında (1798) koalisyon devletleri ile iĢbirliği yaptığı için konferansa çağrılmıĢtı.Ancak,Osmanlılar 1812 BükreĢ antlaĢmasında Sırplara verilen ayrıcalıkların arttırılmasının isteneceğinden çekinerek toplantıya katılamadı. Viyana Kongresi'nde Alınan Bazı Önemli Kurallar ġunlardır: Ġmparatorluklar kutsaldır. Milliyetçilik hareketleri desteklenmemelidir. Milliyetçilik hareketlerine karĢı imparatorluklar korunmalıdır. Sonuç: Fransa'ya karĢı; Ġngiltere, Rusya, Prusya ve Avusturya'dan oluĢan dörtlü ittifak ayrıca Hıristiyan devletlerin dostluğu için kutsal ittifak kuruldu. Uyarı Viyana Kongeresin'nden sonra Avrupa'da baĢlayan döneme restorasyon dönemi (yeniden yapılanma) denir.Viyana Kongresi kararlarına Avusturya baĢkanı Meternich öncülük ettiği için,restorasyon dönemi politakaları Meternich sistemi olarak adlandırılmıĢtır. Uyarı Avusturya'nın karĢı çıkmasına rağmen;Fransa,Ġngiltere ve Rusya Mora'ya,Yunan Ayaklanmasına destek amacıyla donanma gönderince çökmüĢ ve Restorasyon dönemi kapanmıĢtır. Avrupalı devletler, Yunanistan'a bağımsızlık verilmesi için 1827'de Navarin limanı'nda Osmanlı donanmasına yakarak, Viyana kongresi kararlarını hiçe saymıĢlardır. Uyarı Viyana Kongresi'nde Avrupalı devletlerin sınırları yeniden belirlenirken, milliyet, din ve dil farklılıkları dikkate alınmadığı için Avrupa'da kalıcı barıĢ ve huzur sağlanmadı. 1830 Ġhtilalleri Nedenleri Napolyon'dan sonra Fransa'da kurulan MeĢruti krallık döneminde kral olan x.ġarl baĢbakanı polinyak'ın özgürlükleri kısıtlayıcı önlemler almaları, özellikle de basın özgürüğünü kısıtlamaları ve mutlakiyet yönetimini yeniden canlandırmak istemeleri sonucu halk ayaklandı. Ġhtilal X.ġarl tahttan indirildi. Liberal olarak tanınan Lui Filip kral seçildi. Fransa'da baĢlayan 1830 ihtilalleri daha sonra Ġngiltere, Hollanda, Belçika ve Norveç'e yansıdı. Sonuçları Fransa'da kısıtlanan haklar geri verildi ve yönetimde liberallerin etkisi arttı. Yeni kral anayasaya bağlı kalacağına dair yemin etti. Ġngiltere'de yapılan seçimleri liberaller kazandı. Belçika, Hollanda'dan ayrılarak bağımsız oldu. Ġsveç ve Norveç ayrılarak bağımsız devletler haline geldiler. Avrupa'da orta sınıf bazı haklar elde etmeye baĢladı. Uyarı 1830 ihtilalleri Avrupa'da liberallerin ve liberal akımının güçlenmesini sağlamıĢtır. 1848 Ġhtilalleri Nedenleri Sanayi Ġnkilâbı'ndan sonra ortaya çıkan iĢçi sınıfının haklarını savunmak üzere kurulan sendika ve sosyalist partilerinin çalıĢmaları. Milliyetçilik hareketlerinin ve liberalizmin gittikçe güçlenmesi ve bunların bağımsızlığa dönüĢtürülmek istemesidir. Ġhtilal Fransa'da baĢladı Kral Lui Flip tahttan indirilerek Lui Napolyon tahta çıkarıldı. Ġhtilal daha sonra sanayileĢmiĢ diğer Avrupa ülkelerinde de etkili oldu. Sonuçları Fransa'da cumhuriyet ilan edildi ve Fransız halkına seçim hakkı tanındı. Fransa'da ölüm cezası kaldırıldı ve esir ticareti yasaklandı. Avusturya'da toprak köleliği yasaklandı. Avrupa'da sosyalist akımlar ön plana çıktı. 1848 ihtilalleri Almanya ve Ġtalya'nın siyâsi birliklerine sağlamalarına zemin hazırladı. Uyarı Siyâsi birliklerine geç tamamlayarak sömürgecilikte geri kalan Almanya ve Ġtalya, dünya'daki ekonomik rekabeti hızlandırmıĢ, büyük devletlerin bloklaĢmalarına neden olmuĢtur. ĠTALYA SĠYASĠ BĠRLĠĞĠNĠN SAĞLANMASI (1870) Ġtalya Birliğinin Sağlanmasında Etkili Olan Faktörler Fransız ihtilali sonrasında yayılan milliyetçilik ilkesinin Ġtalya toplumunu etkilemesi Ġtalyan aydınları tarafından kurulan Karbonari cemiyeti'nin çalıĢmaları. Ġtalya Ģehir devletleri arasında güçlü kültürel bağların bulunması. Birliğin Kurulması Viyana kongresi'nde Ġtalya 7 hükümete ayrılmıĢtı.Bu hükümetler içerisinde en güçlüsü Piyemonte cumhuriyeti idi. Fakat buna rağmen Piyemonte Ġtalya'daki Avusturya koruyuculuğunu kaldırmak için yalnız baĢına baĢlattığı ayaklanmada baĢarılı olamadı. Piyemonte baĢbakanı Kont Kavur, Avusturya'ya karĢı Ġngiltere yada Fransa gibi güçlü bir devletin desteğini sağlayabilmek için onlarla birlikte hareket ederek kırım savaĢına ordu ve donanma gönderdi. Kırım SavaĢı'ndan sonra Fransa'nın desteğine olan Piyemonte hükümeti Avusturya'ya karĢı yapılan savaĢı kazandı (1859.) Bu geliĢme Ġtalya birliğine giden yolu açtı, fakat bu seferde Ġtalya'da Fransa'nın koruyuculuğu baĢladı. 1870'de Fransa, Sedan SavaĢı'nda Almanya'ya yenilince, Fransa'nın Ġtalya'daki koruyuculuğuda sona erdi. 1870'de Papalık Hükümetinide yıkan Piyemonte cumhuriyeti Roma merkezli Ġtalya siyasi birliğini sağladı. Uyarı Siyasi birliğini sağlayan Ġtalya, hızlı bir sanayileĢme sürecine girdi ve geliĢen sanayisine hammadde ve pazar bulabilmek için sömürgecilik faaliyetlerine baĢladı. ALMANYA SĠYASĠ BĠRLĠĞĠNĠN SAĞLANMASI (1871) Almanya Siyasi Birliğinin Sağlanmasını Etkileyen Faktörler Fransız ihtilalinin yaymıĢ olduğu milliyetçilik akımlarının Alman toplumunu etkilemesi, Prusya Dükalığı'nın Almanya birliğini kurma çalıĢmaları, Viyana kongresinden sonra Avusturya koruyuculuğunda kalan Alman prensliklerinin, Prusya öncülüğünde siyasi birlik için uğraĢmaları, Birliğin Kurulması 1864'de Avusturya ile birlikte hareket eden Prusya Danimarka'dan ġlevzig'i aldı. Daha sonra Avusturalya ile yaptığı savaĢı kazanan Prusya, Prag antlaĢması ile Avusturyayı topraklarından çıkardı ve "Almanya konfederasyonunu kurdu." 1870'de Fransa ile yapılan Sedan SavaĢı'nda Fransa mağlup edildi ve Alsas-Loren bölgesi geri alındı. I.Wilhelm, "Alman kralı" olarak taç giydi ve Alman birliğinin kuruluĢu tamamlandı (1871.) Uyarı Almanya hızla sanayileĢerek Avrupa'da önemli bir güç haline geldi ve Ġtalya gibi sömürge arayıĢına baĢladı. Uyarı Ġtalya ve Almanya siyasi birliklerin sağlanması Avrupa’da askeri ve siyasi dengeleri bozmuĢtur. Ġngiltere ve Fransa Osmanlı Devletinden uzaklaĢarak Rusya'yı balkanlarda serbest bırakmıĢlardır. Osmanlı Devleti'de (özellikle Berlin AntlaĢmasından sonra)Almanya ile yakınlaĢmaya baĢlamıĢ ve bu devletle iĢ birliğini arttırmıĢtır.