Doğu Türkistan için Duadaydık

advertisement
DOĞU TÜRKİSTAN İÇİN DUADAYDIK
8 Temmuz 2015 Çarşamba günü Sancak Dostları Vakfında üniversiteli genç
kardeşlerimizle bir başka iftar programında beraberdik. Hacettepe üniversitesi, Ankara
üniversitesi Siyasal bilgiler ve Dil, Tarih Coğrafya fakülteleri, Eskişehir Anadolu üniversitesi, Gazi
üniversitesi, Turgut Özal üniversitesi, Erzurum Atatürk üniversitesi, Trabzon Karadeniz teknik
üniversitesi mensubu 45’e yakın öğrenci kardeşimizle bir mübarek Ramazan akşamının manevi
iklimini mütevazı bir sofra başında birlikte paylaştık. Bizi kardeş kılana şükürler olsun.
İftar saatinden önce davet ettiğimiz Doğu Türkistanlı kardeşimiz Doç. Dr. Erkin Emet Beyi
Doğu Türkistan'ın dünü ve bugün yaşanan mezalim karşı Doğu Türkistan Türklüğünün hakkını,
hukukunu savunmak için neler yapılması gerektiği hususunda gençlerimize 30 dakikalık çok
faydalı ve ihatalı bir konuşma yaptılar. Orucumuzu açtık ve semaya kalkan ellerimizle
gönüllerimizin derinliklerinden gelen duygularla Cenab-ı Hakka şükürler ettik.
Doğu Türkistanlı kardeşlerimize, dünyanın bir çok yerinde zulme, haksızlığa uğrayan
yoksulluğun ve çaresizliğin pençesi altında kıvranan bütün mazlumlar için dualar ettik ve o günkü
orucumuzun sevabını başta Çin zulmü altında oruçlarını tutamayan ibadetlerini yapamayan Doğu
Türkistanlı soydaşlarımız olmak üzere Kırımdaki, Kerkükdeki, Musuldaki , Telaferdeki, Halepteki
soydaşlarımızve bütün mazlum Müslümanlara bağışladık.
Kısaca gençlere şöyle seslendik:
''Sevgili gençler bizim neslimizin daha ortaokul lise(1965) sıralarından itibaren Türkiye'nin
Türk Dünyasını ve İslam alemini hatta bütün insanlığın içinde yaşadığı buhranlarla, maruz kaldığı
zulüm ve haksızlıklarla mücadele etmek ve esir Türklerin bağımsızlığı Türk dünyasının ve İslam
aleminin yeniden ayağa kalkması ve bütün insanlığın huzur ve saatinin gerçekleşmesi için çok
yoğun bir mücadelenin içinden geçerek gelmiştir. Daha o yıllarda cüzdanlarımızın içinde ve elbise
dolaplarımızın iç kapaklarında başı kalpaklı acı çeken bir insan silueti taşırdık ve altında şu cümle
yazılıydı: ‘’Esir Türkleri unutmayın!’’ Her sene temmuz ayının 3. Haftasında Birleşmiş milletler
tarafından kabul edilen esir milletler haftasını biz Anadolu'daki Türk milliyetçileri ‘’Esir Türkler
Haftası’’ olarak değerlendirir konuyla ilgili olarak okul kantinlerinde, eski püskü sinema
salonlarında, kenar semtlerin kahvehane köşelerinde milletdaşlarımızın çektikleri acıları
ruhumuzun derinliklerinde duyarak ‘’İnsanlara Hürriyet, Milletlere İstiklal’’ diye haykırırdık.
Merhum şairimiz Abdürrahim Karakoç:
Bilir misin gardaş Türk illerinde
Havada yıldızlar, dağda kar üşür.
Tutsak soydaşların türkülerinde
Dört mevsim ötede bir bahar üşür.
Kara pas bağlamış ozan dilleri
Ayıya in olmuş Bozkurt illeri.
Ulu Tanrısı’na açmış kolları
Kökü Türklük olan bir çınar üşür
…
Bayrak şairi Arif Nihat Asya'nın;
Yiğitlerim uyur gurbet ellerde
Kimi Semerkant'ta bekler beni
Kimi Caber'de
Caber yok, Tiyanşan yok, Aral yok
Ben nasıl varım?
Mısralarıyla hayıflanırdık.
1990’lara gelindiğinde demir perde yıkıldı. Sovyetler birliği dağıldı. Rüyalar gerçek oldu.
Türk dünyasının önemli bir kısmı komünist Rus emperyalizminin pençesinden kurtuldu. Kısmen
de olsa bağımsızlıklarına kavuştular. Birleşmiş milletlerde yalnız ve boynu bükük dalgalanan ay
yıldızlı Türk bayrağı 5 yeni bağımsız Türk devlet bayrağıyla buluştu. İnşallah ilerde yeni
kardeşleriyle de buluşacaktır. Siz isterseniz o bir hayal değildir. Dün hayal olanlar bugün gerçek
olmuştur. Bugün dünya insanlığını acımasız pençesi altında inleten kapitalist ve Çin komünist
emperyalizminin zulümlerinin de bir gün sona ereceği ve Sovyet emperyalizmi gibi onlarında
dağılması mukadderdir. Önemli olan zulüm çağını bir küresel adalet çağına döndüre bilmektir.
Geçtiğimiz bin yılın başlarında Türkistan aydınlanması ile Kaşkar da, Buhara da,
Semerkantta ve daha sonra Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlı mucizesiyle yüksek medeniyetler
inşa eden ve Türklerin cihan hakimiyeti mefkuresini gerçekleştiren büyük milletimiz istikbalde de
büyük medeniyetler inşa etmeye namzettir. Zira büyük tarih felsefecisi İbn'i Haldun’un dediği gibi :
‘’Geçmişin de büyük olan millet geleceğinde de büyük olur .‘’ Yine büyük Türk milliyetçisi Dündar
Taşer’in belirttiği gibi: ‘’Türk tarihinin sarkacı yükselişe geçmiştir.’’
Türk milletini tarihi yürüyüşe devam ettirmesi ve bu yolda büyük mesafeler kat etmesi siz
ülkücü, milliyetçi gençlerin, imanlı ve vatansever gençlerin hizmet aşk ve heyecanına sahip
olmanıza bağlıdır. Çağdaş bilgilerle donanmış milli tarih şuuruna sahip şuurlu birer Türk
milliyetçisi ve samimi birer Müslüman olarak Alperen, Derviş Gazi ruhu ile yüksek bir fedakarlık ve
feragat adanmışlık duygusuyla hareket ederseniz uzakları yakın eder Türk milletinin yüzünü
güldürür, yeni ufuklara doğru kanatlanıp giderken hem yüce Allah'ın rızasını kazanır ve bütün
mazlumların duasına muhatap olursunuz. Tabii burada en fazla hassasiyet göstereceğimiz husus
Türk İslam dünyasının göz nuru olan Türkiye cumhuriyeti devletinin bekası, Türk vatanının
bütünlüğü ve Türk milletinin birliğidir. Devletsizlik Bosna faciasıdır, Filistin faciasıdır, Çeçenistan
faciasıdır, Doğu Türkistan faciasıdır. Kerkük, Musul, Halep faciasıdır, Kırım faciasıdır. Allah
Anadolu Türklüğüne bu faciaları yaşatmasın. Bu saydığımız faciaların yaşandığı bölgelerinde
yegane kurtuluşu Anadolu Türklüğünün yeniden ayağa kalkmasıyla mümkün olacaktır.
Vatanı olmayanın namusu da, şerefi de inancıda iki paralık olur. Onun içindir ki Anadolu'nun
siyasi birliği bizim namusumuzdur şerefimizdir.
Bu şuurla Türkiye cumhuriyeti devletini hiçbir maceraya sürüklemeden ayakta tutmak Türk
vatanını her türlü bölücü emellere uluslararası güçlerin yerli işbirlikçileri ihanet odakları, gaflet ve
hamakat içerisinde ki siyaset bezirganlarına rağmen ilelebet payidar kılmak Türk milletini madde
ve manada yükseltmek başlıca vazifemizdir.
Yolunuz bahtınız açık olsun Sevgili Gençler.''
Daha sonra ayrı ayrı bütün genç arkadaşlarıma söz verildi hepsinden Türk dünyasının
birliği İslam aleminin yükselişi ve bütün insanlığın sağlık ve selameti için mücadele azmi ve
kararlığı müşahede edildi.
Download