II. ULAŞIM VE TRAFİK KONGRESİ - SERGİSİ SORULAR ve TARTIŞMALAR (II. OTURUM - 02 EKİM 1999) OTURUM BAŞKAN« - KAMURAN BASKIN (MMO Ankara Şube Saymanı) BAŞKAN - Efendim günaydın, hepiniz hoş geldiniz. İkinci Ulaşım Trafik Kongresinin ikinci Gününde İkinci Oturumu açıyorum. İkinci oturumda üç bildiri sunulacaktır. Birinci bildiri sahibi Sayın Doç. Dr. Cüneyt Elker bey rahatsızlığı nedeniyle katılamayacağını bildirdi. Şimdi diğer bildiri sahiplerini davet ediyorum. Sayın Prof. Dr. Halil Kumbur, Sayın Yrd. Doç. Dr. Zübeyde Öztürk. Birinci bildirimiz "Mersin'de ulaşım ve çarpık şehirleşmeden kaynaklanan gürültü sorunları." Sayın Halil Kumbur sunacaklar. İkinci bildirimiz "Motorlu araçlarda oluşan kirlilik ve egzoz emisyon regülasyonları" Sayın Zübeyde Öztürk sunacaklar. Prof. Dr. HALİL KUMBUR - Bildiriyi sunmuştur. BAŞKAN - Sayın Halil Kumbur'a çok teşekkür ediyoruz. Soruları ikinci bildiriden sonra ortaklaşa alacağız, görevli arkadaşlarım soru kağıtçıklarını dağıtmaya başladılar sanıyorum. Şimdi "motorlu araçlardan oluşan kirlilik ve egzoz emisyon regülasyonları" konulu bildiriyi Sayın Zübeyde Öztürk sunacaklar. Yrd. Doç. Dr. ZÜBEYDE ÖZTÜRK - Bildiriyi sunmuştur. BAŞKAN - Sayın Yrd. Doç. Dr. Zübeyde Öztürk hanımefendiye teşekkür ediyoruz. Halil beye şimdiye kadar iki tane soru gelmişti, isterseniz onlardan başlayalım Sayın Kumbur. Prof. Dr. HALİL KUMBUR - Evet, sorusuyla katkıda bulunan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. SORU (FİRUZE ÇELİK) - Bu tür çalışmalar başka illerde; yani, gürültü ile ilgili çalışmalar başka iller için de yapıldı mı? Yapılan bu çalışmalar planlamaya; yani, ulaşımla ilgili planlamaya ülkemizde ne kadar yansıtılıyor? Yansıtılması için kurumsal yapılaşmada ne gibi değişiklikler yapılmalıdır? Prof. Dr. HALİL KUMBUR - Tabii bu tür çalışmalar muhakkak başka illerimizde de yapılıyor. Tabii biz bir çalışma yaparken bu konuda yapılmış mevcut çalışmaları önce bir literatür araştırması olarak derliyoruz, bakıyoruz, neler yapılmış, bizler nasıl yapabiliriz, yapacağımız alanla ilgili çalışmalara nasıl uyarlayabiliriz, nerede bize göre fazlalık var, nerede eksiklik var veya biz neresinden daha iyi başlarsak biraz daha bu çalışmalara orijinallik katabiliriz düşüncesinden hareketle başlıyoruz araştırmacılar olarak. Birçok ilimizde var, özellikle büyük şehirlerimizde buna benzer çalışmalar yapılmış, özellikle İstanbul'da buna benzer çalışmalar var, Bursa'da var, Ankara'da var, değişik illerimizde var, İzmir'de var. Ama, tabii bunlar başka çalışmalar planlamaya ne derece yansıtılıyor. Tabii planlamaya yansıtılmasj, işte planlamalar nerelerde yapılıyorsa oralarda bunları yapmak lazım. Planlamayı nerede yapıyoruz?.. Yerel yönetimler bu konuda son derece etkin, imar planlarının yapımı gerçekten; yani, çevre kirliliği haritalarının çıkarılması ve çevre kirliliğiyle ilgili faktörlerin göz önüne alınaraktan yapılması lazım. Tabii bu gürültü önemli bir faktör, meteorolojik faktörler önemli bir faktör, rüzgar hareketleri özellikle hava kirliliği ve gürültü kirliliği açısından, meteorolojik faktör caddelerin, sokakların yönlerinin ve sinyalizasyon sistemlerin, kavşakların belirlenmesinde son derece önem arz ediyor. 212 II. ULAŞIM VE TRAFİK KONGRESİ - SERGİSİ Biraz önceki izlemiş olduğumuz bildiride de egzoz gazlarından çıkan emisyonlar hava kirleticilerin meteorolojik faktörleriyle eğer iyi bir planlama yapılmazsa şehrin merkezine de taşıyabiliriz, şehrin dışına da taşıyabiliriz, tabii meteorolojik faktörlere dikkat etmemiz gerekiyor. Burada da tabii yerel yönetime, şu anda imar planlarına bir yerleşim birimiyle ilgili yerel yönetimler yaptığı için yerel yönetimlere önemli görevler düşmektedir. Bizim bölgemizde, ilimizde yerel yönetimlerde yakın temasımız var, meslek odalarıyla yakın temasımız var. Özellikle Mersin'de Makine Mühendisleri Odamızla, Makine Mühendisleri Mersin Şubemizle yakın çalışmalarımız var. Biraz önce Makine Mühendisleri Mersin Şube Başkanımız Sayın Yusuf Öztunç'u da burada görmüştüm ama, herhalde ayrıldı, hakikaten çok güzel çalışmalar yapıyoruz. Biz tabii üniversite olarak araştırmalarımızı yapıyoruz; ama, planlayıcı bir kuruluş değiliz, böyle değerli kuruluşlarımız, sempozyumlar, paneller, organizasyonlar yaptığı takdirde çalışmalarımızı getiriyoruz, sunuyoruz. Üniversitelerinde biliyorsunuz üç önemli görevi var. Eğitim, öğretim, temel araştırmalar ve bu konulardaki birikimleriyle ilgili şeyleri de çevreye aktarmak, bu amaçla buradayız. Mersin'de de işte Makine Mühendisleri, biraz önce Yusuf beyde geldiler, Yusuf beyle de bizim gerçekten son derece iyi çalışmalarımız var, çok değerli ve çalışkan bir arkadaşımız, Mersin'de Makine Mühendisleri Odası olarak görevde yapıyor. Bizimde zaten 23'ünde, 24'ünde yanılmıyorsam bir Makine Mühendisleri Odamızda bu konuda çalışmalar yapılıyor. DPT'de tabii planlama yapılıyor, 7 nci 5 Yıllık Kalkınma Planları yapılıyor, burada özel ihtisas komisyonları var, buralarda yer almamız gerekiyor. Çevre Bakanlığı bünyesinde ilgili yönetmeliklerde, Gürültü Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği; yani, kanun, tüzük ve yönetmelikler açısından da bunların desteklenmesi gerekiyor. Tabii bunları bir üniversite olarak, araştırma kuruluşu olarak bizler tabii araştırma bazında katkıda bulunabiliriz. Tabii meslek odalarımız, ilgili ve yetkili kuruluşlarımızın da katkıda bulunması gerekiyor. Gürültüyü ne yapmamız lazım?.. Kaynağında halletmemiz lazım. Gürültü kontrolünü bir kaynağında yapabiliriz, çevrede yapabiliriz, etkilenen kişilerde yapabiliriz. Bununla ilgili çalışmaların artırılması lazım, bu çalışmalafın değişik kuruluşlarımız tarafından yapılıp, böyle toplantılarda sunulduğu takdirde gürültü sorunu ve dolayısıyla kamuoyu daha iyi oluşacağı için bu tip ilgili ve yetkili kuruluşlar nezdinde bir yaptırım gücü olabilir. Gürültüye bir de teknolojik açıdan bakmak lazım. Otomotiv sektörü şu anda etkin oluyor karayollarında seyreden taşıtlar olduğu için. Bunların teknolojileri ve bunlarda kullanılan yakıtlar açısından da orada da bir dizayn yapılması lazım. Tekrar planlamaya doğru gidersek tabii planlamada bu sektörle ilgili özel ihtisas komisyonlarında da bunun gündeme alınması lazım. Çevreyle ilgili özel ihtisas komisyonlarında da gürültü sektörü ayrı bir konu olarak, seksiyon olarak alınması lazım. Bunun dışında eğitim olayı son derece önemli. Yaygın ve örgün eğitim olayına son derece önem vermemiz lazım. İstediğimiz kadar kanunları, tüzükleri, yönetmelikleri çıkartsak bile belli bir noktada bunları uygulayacak olan bizleriz. Eğer bizlerde gürültü kirliliği, gürültünün önemi bir yaşam biçimi, bir davranış şekli haline gelmediği sürece istediğimiz kadar kanun çıkaralım, tüzük çıkaralım, son model teknolojilere göre de otomobilde üretirsek, eğer yerine göre klakson çalmaya veyahut da yerine göre aracımızın kullanımını şey yapmazsak, tabii bunları önleyemiyoruz. Bu konuda basınımıza, görsel ve yazılı basına önemli görevler düşmekte diye düşünüyorum. Ayrıca birazda yönlendirme yapmak lazım. Özellikle büyük şehirlerde, yine dönüyoruz başa yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor. Motorlu taşıtlardan kısa mesafede motorsuz taşıtlarla ulaşımı sağlamak. Biraz önce arkadaşımız bahsetti, mesela bisiklet ve buna benzer araçlarla da kısa mesafelerde ulaşımı sağlama yollarına gittiğimiz takdirde hem gürültü yönünden hem de çevre sorunları açısından hem de ekonomik yönden tasarruf edebiliriz. SORU (ALPASLAN PARLAK) - Ülkemizde gürültü konusunda gerek denetim, gerek poli213 II. ULAŞIM VE TRAFİK KONGRESİ - SERGİSİ tika belirleme konusunda görevli olan Çalışma Bakanlığı, Çevre Bakanlığı gibi kuruluşlarımız, kurumlarımız yeterli yaptırım güçlerine sizce neden sahip olamamaktadır? Prof. Dr. HALİL KUMBUR - Güzel bir soru. Niye sahip olamamaktadır?.. Bir ülkedeki insanlar, yaşayanlar, o bölgedeki ülkeyi yöneten yerel yönetimler, hükümetler, siyasal iktidarlar eğer bu konulara ne kadar duyarlıysa ve bununla ilgili çıkan kanunlar ne olacaktır, o derece duyarlı olacaktır, yaptırım gücü de iyi olacaktır. Bütçeye baktığımızda, biliyorsunuz 9 Ağustos 1983 yılında 1982 Anayasasına göre çıkartılan 2872 Sayılı Kanunun şu anda uygulayıcısı kuruluşu Türkiye'de Çevre Bakanlığımız. Bütçelere baktığımızda her yıl ve Çevre Bakanlığımızın bütçesine baktığımızda en son sırada yer almakta, belki de fonksiyonel bir genel müdürlüğümüzün bütçesinden daha az bir bütçeye sahip olmakta. Bu belli bir noktada kurumlaşma ve orada bir maddi imkanlara da bağlı. Biz insanların burada yerel yönetim; yani, siyasal iktidarların ve o ülkede yaşayan insanların çevre sorunlarına verdiği önem hemen buradan anlaşılıyor. Tabii bu konuların üzerine demek ki kaynak olayını çok iyi şekilde çözmemiz gerekiyor, bilgi birikimimizi çok iyi çözmemiz gerekiyor. Ayrıca bununla ilgili kanun, tüzük, yönetmeliklerin çok iyi düzenlenmesi ve zaman zaman da bunların tekrar gözden geçirilip, herhangi bir; yani, günün şartlarına göre tekrar uyarlanması gerekiyor. Ayrıca ilgili kuruluşlar arasında işbirliği yapılması lazım. Biliyorsunuz Çevre Bakanlığı Gürültü Kontrol Yönetmeliğiyle bu konuda yetkin olarak görev yapmakta. Ayrıca Türk Standartları Enstitüsü, Anayasanın 132 nci maddesine göre kurulmuş olan Türk Standartları Enstitümüz bunun faaliyetini sürdürüyor. Tabii biz bunları uygularken değişik, bunların hepsinden faydalanıyoruz. Bunlar arasındaki kuruluşlar; yani, bu kuruluşlar arasında işbirliği yapılması lazım. Yani, buna benzer, özet olarak, tabii niye bu kadar aktif olamıyoruz?.. Özellikle Çevre Bakanlığımızı biraz daha fonksiyonel hale getirmemiz lazım. Bunu getiremediğimiz sürece bunların yapılması söz konusu değil. Şu anda gerçekten ben çevre konusunda 15 yıldır çalışıyorum, özellikle konularım hava kirliliği, su kirliliği ve son zamanlarda gürültü, çevre yönetim sistemleriyle ilgili çalışıyorum, Çevre Bakanlığındaki arkadaşlarımızla da zaman zaman görüşüyoruz, hakikaten değerli arkadaşlarımız var; ama, herhangi bir proje finansı sağlayamıyorlar veya planladıkları herhangi bir şeyi gerçekleştiremiyorlar, hepsi ekonomiden geçiyor. SORU (SALONDAN) - Motosiklet kaynaklı kirliliğe ilişkin mühendislik disiplinleri olarak neler yapılmalı? SORU (SALONDAN) - Toplumumuzun sağlık ve güvenlik kültürüyle, risk algılama düzeyi, gürültü kirliliğine ilişkin neler düşünüyorsunuz? Prof. Dr. HALİL KUMBUR - Motosiklet kirliliği ile ilgili mühendislik disiplini olarak neler yapılmalı?.. Motosikletin gürültüsü belli ya susturucu takacağız, bakımını iyi yapacağız bir de kullanan kişilerin eğitimi önemli. Hakikaten hem yakıt açısından önemli, hem de gürültü açısından önemli, bu tamamen insanların eğitimiyle ilgili bir olay. Toplumumuzun sağlık ve güvenlik kültürüyle, risk algılama düzeyi gürültü kirliliğine ilişkin. Sağlık ve güvenlik kültürü, soruyu tam olarak anlayamadım ama, neler düşünüyorsunuz? Sağlık, insanların sağlıklı olabilmesi için sağlıklı bir ortamda olması lazım. Sağlıklı bir ortam da temiz bir çevreyle gündeme gelebilir. Çevre nedir?.. İnsanların içerisinde yaşadığı ortama çevre diyoruz. Çevre kirliliği ise nedir?.. İnsanların faaliyetleri sırasında yer üstü ve yer altı doğal kaynakların faydalı kullanılabilirliklerinin azalması veya yok olması olayına da çevre kirliliği diyoruz. Eğer biz bu kirlilikleri yaratırsak ve çevremiz kirli olursa sağlıklı bir ortamda yaşamamız söz konusu olamaz. Bu görünen kirlilikler olabilir, gürültü gibi hakikaten ulaşımla ilgili gürültülü şeyler olabilir. Zamanlama son derece önemli, örnek vermek gerekirse, mesela şu anda burada bir gürültü var belli bir düzeyde. Musluktan su aksa şu anda hiçbirimiz rahatsız 214 II. ULAŞIM VE TRAFİK KONGRESİ - SERGİSİ olmayız; ama, gecenin 12'sinde musluktan şöyle birer damla su damladığı zaman bile ne kadar rahatsız oluyoruz; yani, gürültünün yeri, zamanı son derece önem arz ediyor. Bu yönlere dikkat edeceğiz. SORU (NURİ ÂKIN) - Kirliliğe yönelik araç muayeneleri sistemi niçin bir türlü oluşturulamıyor? Yrd. Doç. Dr. ZÜBEYDE ÖZTÜRK - Araç muayeneleri hiç yapılmıyor değil, az önce de arz ettiğim gibi birtakım merkezler var bunların yapıldığı; fakat, bunlar çok düzenli, çok sistematik bir şekilde yürütülemiyor. Bu da zannediyorum Türkiye'de çevre bilincinin daha tam yaygınlaşmamış olması, kişilerin buna yeterince önem vermemiş olmasından kaynaklanıyor, bir de herhalde denetim eksikliğinden kaynaklanıyor. SORU (CENGİZ TEKİN) - Enerji tüketimi grafikleri hazırlanırken deniz taşımacılığı göz önüne alındı mı? Sıralamadaki yeri nedir? Yrd. Doç. Dr. ZÜBEYDE ÖZTÜRK - Benim çalışma konum içinde deniz taşımacılığı yer almadı bugüne kadar; fakat, deniz taşımacılığının da işletim maliyetleri açısından son derece uygun bir sistem olduğunu biliyorum, en azından karayoluna göre çok daha ekonomik olduğunu biliyorum; yani, demiryolundan sonra yer alabileceğini tahmin edebiliyorum. SORU (HALİL DALAK) - Egzos gazı ölçümlerinde çoğunlukla karbonmonoksit yüzdesi ölçülmekte, sınır değeri aşılmış ise hava ayarı ile düşürülmektedir, bu kadarı yeterli midir? Diğer atıkları ölçmek gerekmez mi? deniyor. Yrd. Doç. Dr. ZÜBEYDE ÖZTÜRK - Mutlaka tüm emisyonların ölçülmesi gerekir, sadece karbonmonoksit gazı zehirli değil, az önce saymış olduğumuz karbonhidratlar, azotoksitler de son derece zehirli, bunların da belirlenen sınır değerleri aşmaması gerekmektedir. SORU (SALONDAN) - Enerji karşılaştırmalarında alternatif yakıt olan LPG ve doğalgaza neden değinilmedi? Çevre kirliliği; ekonomiklik ve motor ömrü ve bakım masrafları açısından dikkate alınacak mıdır? Yrd. Doç. Dr. ZÜBEYDE ÖZTÜRK - Bunlara değinilmedi; çünkü, bunlar ayrı bir tebliğ konusu olarak arkadaşım tarafından sunulacaktı, Sinan bey bugün gelemedi, o yüzden belli bir yerde sınırlandırmak zorunda kaldık çalışmayı. Tabii LPG, benzin ve dizele göre çok daha az çevre kirliliği oluşturan, keza sıkıştırılmış doğalgaz da öyle, çok daha az çevre kirliliği oluşturan yakıtlar ve artık Türkiye'de de LPG'ye özellikle önem verilmeye başlandı, gittikçe yaygınlaşmaktadır. SORU (SALONDAN) - Motorlu araçlarda oluşan kirlilik ve egzoz emisyon ölçümlerinin ciddiyetindeki kuşkularda üniversitelerde sorumludur ve bu konuda ne türlü mücadele ve katkı konulmaktadır? Yrd. Doç. Dr. ZÜBEYDE ÖZTÜRK - Burada üniversitelerin yapabileceği mücadele; ancak bu tip kongrelerde, sempozyumlarda bunları dile getirmek ve bunlar üzerine dikkati çekmek, gereken önemin sağlanması için çaba sarf etmek. Bunun dışında bizim herhangi bir yetkimiz bu konularda bulunmamakta. SORU (SALONDAN) - Egzos emisyon ölçümlerinin Makine Mühendisleri Odasınca yapılması ciddiyet ve sağlıklı ölçümler ve kamuya, halka hizmet yönünden sizce desteklenmeli midir? Yrd. Doç. Dr. ZÜBEYDE ÖZTÜRK - Ben bu ölçümlerin Makine Mühendisleri Odasından sağlıklı bir şekilde yapılacağına, ciddi bir şekilde yapılacağına inanıyorum ve bunun desteklenmesinde fayda görüyorum. 215 II. ULAŞIM VE TRAFİK KONGRESİ - SERGİSİ Söyleyeceklerim bunlar. BAŞKAN - Teşekkür ederiz. Sayın Prof. Dr. Halil Kumbur'a ve Sayın Yrd. Doç. Dr. Zübeyde Öztürk hanımefendiye katkılarından dolayı çok teşekkür ediyoruz. Sabırla dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Öğleden sonraki oturum saat 14'te başlıyor, öğlen tatili için oturumu kapatıyorum. 216