KABBANf. Abdülkadir b. Mustafa ristiyan yazarların da yer aldığı gazetede Kabbanl Osmanlı idaresini öven makaleler yazdı. Zamanla gazete Osmanlı Devleti'nin büyük şehirlerinde bürolar açtı. Gazetede Katolikler'in yayımladığı el-Beşir ve İstanbul'da çıkan el-Ceva,ib gazeteleriyle polemiklere girişilmiş, ancak dini tartışmalardan kaçınmaya özen gösterilmiştir. KABBANi. Ebu Ali (~.·ı::aıı ..s-,,.. jo! 1) Ebü Ali ei-Hüseyn b. Muhammed b. Ziyad ei-Kabbani en-Nisabüri (ö. 289/902) L Hadis hafızı. _j 21 o (825) yılı civarında doğdu. "KantarKabhani'nin kurduğu Cem'iyyetü'l-mact anlamına gelen Kabhanllakabıyla anıl­ kasıdi'l-hayriyyeti'I-İslamiyye müslüman ması dedesinin ödünç olarak verdiği kançocukların eğitimi amacıyla Beyrut'ta ertan sebebiyledir (Sem'anl. X. 43). Tahsil kek ve kız okulları açmıştır. Cemiyetin bu için İshak b. Rahuye, Amr b. Zürare gibi faaliyeti bölgede örnek olmuş ve valiliğin hemşehrileriyle birlikte uzun süre Horasan, Haremeyn ve Irak bölgelerine seyade desteğiyle kısa zamanda Dımaşk , Trablusşam. Hum us ve Akka'da benzer hat ederek Sehl b. Osman el-Askeri. EbO cemiyetler kurularak okullar açılmıştır. Bekir İbn EbO Şeybe. Süreye b. Yunus, 1882 yılına kadar faaliyetlerine özel staAhmed b. Men!', Buharl gibi alimlerden faydalandı. Buharl başta olmak üzere tüyle devam eden adı geçen hayır cemiyetleri bu tarihte Suriye vilayetinde 1869 Yahya b. Muhammed ei-Anberl. İbnü'ş­ Maarif-i UmOmiyye Nizamnamesi'nin uyŞarki, İbnü'lcAhrem. Nlşabur Kadısı Yahgulamaya konulmasıyla kurulan Meclis-i · ya b. MansOr ve Da'lec b. Ahmed kendiMaarif in şubelerine dönüştürülerek ressinden istifade edenlerden bazılarıdır. Rivayet ettiği hadisleri ve ravilerin adlarını ml hüviyet kazan mışlardır. Buna göre iyi ezberlemesiyle tanınan Kabbanl, devKabhani'nin kurduğu cemiyet de şubeye dönüşmüş ve başına Cemaleddin Abdulrinin önde gelen hadis hafızlarından biri ve Müslim'den sonra etrafında en çok lah Efendi getirilmiştir. Cemiyet üyelerinden tabip, şair ve edip_Beşlr ei-Kassar alimin toplandığı bir şahsiyet) olarak kahayatının sonuna kadar ( 1935) cemiyebul edilmiştir. Buharl Nlşabur a geldiğin­ tin kurduğu okullarda öğretmen ve müde ve mihne olayının yaşandığı .bir sırada onun derslerini aksatmadan takip etmiş, fettiş olarak görev yapmıştır. Bu cemiyetin bir uzantısı olan ve günümüzde LübBuhar! de kendisinden rivayette bulunnan'da ilme hizmet eden en önemli dermuştur ("Tıb", 3). Buharl'nin "haddesenl ei-Hüseyn" diye zikrettiği hocasının Hüneklerden sayılan Cem'iyyetü'l-makasıd'a seyin b. Ca'fer ei-Bikendl olabileceği ileri bağlı yetmiş beş okulda26.000'den fazla öğrenci okumakta ve 1300 öğretim elesürülmüşse de onun Kabhani olduğu gömanı hizmet vermektedir. Ayrıca bir hasrüşü daha ağır basmaktadır (Kelabazl. ı. tahanesi ve çok sayıda sosyal hizmet bi175; Zehebl, Te?kiretü '1-/:ıuff/4, ll , 681; ibn Hacer, Fetl:ıu 'i-bari, X, 137). rimi bulunmaktadır. Kabhani Kitabü'lHica, li-ta'limi'l-etfal adıyla bir eser yazmıştır (Beyrut 1295). Kızından olma terunu EbO Muhammed Abdullah b. Ahmed ei-Haslrl, Kabtani'nin 289'da (902) vefat ettiğini, namazını Muhammed b. İbrahim ei-BOşencl'nin kıldırdığını ve Makberetü Hüseyin b. Muaz' da defnedildiğini söylemektedir (ibn Hacer. Teh?ibü't-Teh?ib, ı. 540). Kaynaklarda Kabhani'nin el-Müsned, el-Küna, Etbd'u'l-etba', et-Taril) gibi eserleri zikredilmekteyse de bunların günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir. BİBLİYOGRAFYA : 3; Kelabazi. Ricalü Şaf:ıif:ıi'l­ Hatib ei-Bağdacti. es-Sabı~ ve 'llahi~ (nşr. Muhammed b. Ma tar ez-Zehra nl). Riyad 1402/1982, s. 187; Sem'ani. el-Ensab,X, 43-44; ibn Asakir, el-Mu'cemü'l-müştemil, s. 106; Mizzi, Te~ibü'l-Kemal, VI, 476-478; Zehebi. Te?kiretü'l-f:ıuffi!i?, ll, 680 -682; a.mlf., A'lamü'n-nübela', XIII, 499-502; ibn Hacer. Te~ibü't-Teh?ib, 1, 540-545; a.mlf., Fetf:ıu'l-ba­ ri(Hatib). X, 137; Kettllni. er-Risaletü'l-müstetrafe (Özbek). s. 99; Fuat Sezgin,' Buhari'nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar, istanbul 1956, s. 246. r:;:ı Buhari. Bul)ari, "Tıb" , ı, ı 75; • ABDÜLI(ADİR ŞENEL KABE (~1) İslam inanışına göre L yeryüzünde yapılan ilk mabed, müslümaniann kıblesi. lntellectual Life in the Arab East: 1890-1939 (ed. Marwan R. Buheiry). Beirut 1981, s. 84-91; c. Zeydan. Adab, IV, 56, 72; Zirikli, el-A'lam (Fethullah). IV, 46; A. Ayalon, The Press in the Arab Middle East, New York 1995, s. 36 -37; Donald J . Cioeta, "Islamic Benevolent Societies and PublicEducation in Ottoman Syria, 18751882",/Q, XXVI/! ( 1982). s. 43-55. li] İSMAİL DURMUŞ 14 _j Sözlükte "dört köşeli veya küp şeklinde olmak" anlamındaki ka'b (~..rı kökünden gelen ka'be "küp şeklinde nesne" demektir. Kur'an-ı Kerim'de adı iki defa geçen Kabe'ye (ei-Maide 5/95, 97) bir kısmı yine Kur'an'da yer alan Beyt (ei-Bakara 2/ ı 25, 127, ı 58; Al-i im ran 3/96, 97; el-En- BİBLİYOGRAFYA : P. Di Tarrazi, Taril)u'ş-şıf:ıafeti'l-'Arabiyye, Beyrut 1913, ı, 25-27, 99-101; Marun Abbud, Ruvvadü'n-neh<;lati'l-/:ıadişe, Beyrut 1952, s. 72-77; Edib Mürüwe, eş-Şıf:ıi!i{etü'l-'Arabiyye, Beyrut 1961, s. 176; Cüheyne Eyyubi, Cem'iyyetü'l-ma~aşıdi 'l-l)ayriyyeti'l-isliimiyye, Beyrut 1966; Şemseddin er-Rifai, Taril)u 'ş-şıf:ıafeti's­ Süriyye, Kahire 1969, 1, 94-95; Enis el-Makdisi. el-Fününü '1-edebiyye ve a'lamüha, Beyrut 1980, s. 39,42; Hisham Nashabi , "Shaykh 'Abd al-Qadir al-Qabbani and Thamarat al-Funun", -, XX . yüzyılın başla rında Kabe ve Harem-i şerif'i gösteren bir fotoğraf (iü Ktp., Albüm, nr. 90770)