medikal bakış Dr. UĞUR TEPE ugur.tepe@tuniva.com “Uyumluluk”: Kurumların bugünü ve yarını için Uyum (Ing. compliance), temel olarak bir kurumun yönetim ekibinin, bütün uygulamalarında “oyunu kurallarına göre oynama” taahhüdüdür. Kuralların genellikle ilgili otorite tarafından konulduğu düşünülse de kurumlar, otoritenin tanımladığı kurallar paralelinde ve ruhuna uygun olan başka kuralları da uygulamalarına dahil edebilirler. Kurumların uyum programları oluşturulurken çoğu kez, kurumun mevcut işleyişi ve görev dağılımı çerçevesinde olmak üzere, “Standart İşleyiş Süreçleri” yaratılır. Standart işleyiş süreçleri, dokümantasyon ve raporlama bileşenlerini içerir ve asgaride olmak üzere, otorite tarafından tanımlanan kuralların, günlük işleyişin bir parçası olarak uygulamaya konulmasını garanti altına almayı hedefler. Uyum programlarının ayrılmaz bir parçası olan standart işleyiş süreçlerinin oluşturulması teknik ve çok da karmaşıklık göstermeyen bir konudur ve temel olarak “tam uyum niyeti” ile yola çıkılması önemlidir. Niyet, kurumların en üst seviyesinden çok güçlü bir tonlama ve samimiyetle ifade edilmeli, sıkça vurgulanmalıdır ve diğer yönetim kademelerinde de aynı tonlama ve samimiyetle yansımaları olmalıdır. Uyumluluk yönetimi, günümüzün şartlarında, bu konuyu yönetmeye en uygun olduğu düşünülen bir çalışanın “proje bazlı” olarak ve “artan zamanda” gerçekleştiremeyeceği kadar geniş kapsamlıdır ve önemlidir. Organizasyonun büyüklüğünden bağımsız olarak temel bir kaynak ayrılması zorunludur. Organizasyonun büyüklüğü ve faaliyet alanlarının çeşitliliği paralelinde ilave kaynak ihtiyacı sürekli olarak değerlendirilmelidir. Aksi takdirde, “yerleşik ve yaşayan” bir programın oluşturulması güçleşir. Uyumluluk programının oluşturulmasından sorumlu olan kişi, her bir işleyişin oluşturulmasında ilgili iç ve dış paydaşlar ile yakın planda çalışmalı ve kuralların uygulanmasını garanti altına alan, kolayca anlaşılabilen işleyişlerin oluşturulmasında bizzat yer almalı ve / veya koordinasyon sağlamalıdır. 72 WS 22 Doğal olarak, uyumluluk programlarının başarısında iç paydaşlar olan tüm çalışanların ve dış paydaşların eğitilmesi esastır. Kuralların elektronik olarak paylaşılması yeterli olmayabilir. Eğitim adına bir kalite sürecinin yaratılması gerekir. “Anladım, uygulamayı kabul ediyorum.” beyanının doğru bir formatta alınması, arşivlenmesi, basit bir taahhüdün ötesinde kurumun hukuksal boyutta korunması için de oldukça önemlidir. Uyumluluk programlarının temelinde “oyunu kurallarına göre oynamak” yoluyla, değişken hava şartlarında ve farklı iklimlerde kurumsal hafızanın oluşturulmasıyla, her türlü fırtınayı hasarsız atlatabilmek hedefi de vardır. Daha önce de belirtmiş olduğum üzere, kurumun genelindeki “tam uyumluluk niyeti” önemlidir; çünkü her türlü uygulamanın uyumluluğu konusunda referans olarak alınabilecek kuralların ve işleyişlerin öngörülmesi mümkün değildir. Aynı zamanda, bir durum için “doğru” olan bir uygulama, benzer fakat ayrıntıda farklılaşan bir diğer durumda “yanlış” olabilir. Bu noktada bilginin yanı sıra “(doğru) yorumlamak” önem kazanır. Güçlü ve günün ihtiyaçlarına göre güncellenerek yaşayan bir uyumluluk programı oluşturmuş olan kurumlarda, çalışanlar organizasyonun beklentileri ile kolayca tanışır; bağlılık artar, yaratıcılık beslenir, çalışanlar kurum hedeflerine hangi anlayışta koşabileceklerini bilerek daha rekabetçi ve uzun vadeli planlar yapabilir, kurum gündemini birdenbire işgal edebilecek ve kaynak / odak kaybına neden olabilecek sürprizler büyük oranda önlenir ve küçük veya büyük olabilen kazalar için kurum hazırlıklı olur. Temel nokta, uyumsuzluğun kolay kazanç, uyumluluğun ise çaresizlik olarak algılanmadığı bir ortamın oluşturulmasıdır. Bir sonraki yazımda, uyumluluk ve uygulamalar çerçevesinde, dünya ve Türk ilaç sanayii, satış ve pazarlama uygulamaları üzerine olan değerlendirmemi sizlerle paylaşmayı planlıyorum. Konu ile ilgili olarak sizin değerlendirmeleriniz ve / veya önerileriniz olursa lütfen paylaşınız. Sevgilerimle.