TBMM B: 48 22 . 1 . 2009 O: 2 karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin kayıtları, söz konusu borçların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde borcun tamamının ödenmesini müteakiben Merkez Bankasında tutulan kayıtları silinir. Merkez Bankasınca kayıtların silinmesinden sonra, bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve tüketici finansman şirketlerince yapılacak kredilendirme, çek karnesi verilmesi ve diğer işlemlerde silinmiş kayıtlar dikkate alınmaz." der. Böylece inanıyorum ki mutlaka yararlı olacak bir yasa çıkarmaktayız. Bu yasanın 3'üncü maddesi "Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür." der. Elbette Bakanlar Kurulu yürütür. En iyi şekilde yürüteceğine, yöneteceğine inanıyor, hepinize saygılar sunuyor, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Sayın Çelik, teşekkür ederim. Şahsı adına Kocaeli Milletvekili Sayın Eyüp Ayar. Buyurun efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) EYÜP AYAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 320 sıra sayılı Kanun Tasansı'nın 3'üncü maddesi hakkında şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. Aslında tasarı yasama ve yürütme maddeleriyle beraber üç madde. 3'üncü madde üzerinde söz aldım. Söylenecek şeylerin çoğu söylendi ama önemine binaen bazı konuları tekrar etmekte de fayda olacaktır. Değerli arkadaşlar, karşılıksız çek, protestolu senet, ödenmeyen kredilerle ilgili Merkez Bankasının kara listesine giren birçok gerçek ve tüzel kişilerimiz vardır. Bu kişiler çek karnesi alamıyor, kredi alamıyor, dolayısıyla ticari faaliyetlerini sürdüremiyorlar. Bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar borçlarını ödeyenler ile yürürlük tarihinden sonraki altı ay içerisinde borçlarını yapılandırıp ödeyenlerin Merkez Bankasındaki kayıtları silinecektir. Kamuoyunda sicil affı olarak bilinen bu kanunun çıkmasından sonra bankalar, finansal kiralama şirketleri, factoring şirketleri ve tüketici finansman şirketleri yapacakları kredilendirmelerde silinmiş kayıtları dikkate almayacaklardır. Tasarının özü budur. "Bankalar bu yasayı dikkate almaz." diyenler de var. Ancak kredi veren kuruluşlar, bu işlevlerini yerine getirebildikleri sürece yani topladıkları mevduatları kullandırabildikleri sürece ayakta kalırlar. Bir şekilde kara listeye giren kişiye bankalar kredi vermek isteseler de veremiyorlar. Bu yasayla ticari faaliyetlerde bir rahatlama olacaktır. Değerli arkadaşlar, ülkemizde gerçekten, karşılıksız çeklerin, protestolu senetlerin, ödenmeyen kredilerin sayı ve tutarı oldukça fazladır. Ekonomik kriz ortamlarında bu sayı daha da artıyor. 2001 yılında Türkiye büyük bir kriz yaşamıştı. Bu kriz Anayasa kitabının fırlatılmasıyla patlak vermişti ancak bundan önce de her şey altüst olmuştu; bankalar, fabrikalar ve iş yerleri kapanmıştı; ekonomik dengeler bozulmuş ve Türkiye küçülmüştü. Krizin sebebi, yolsuzluklar, hortumlar ve çeteler ile Türkiye'nin iyi idare edilmemesiydi. Nitekim o günkü koalisyon hükümeti seçimlere bir buçuk yıl kala sicilleri bozulmuş olarak gittiler, gidiş o gidiş. 2002 yılında AK PARTİ iktidara geldi, bozulan dengeleri düzeltti, küçülen değil artık büyüyen bir Türkiye var. 2003 yılında bir sicil affı çıkarmıştık. 2008 yılında dünyada yine büyük bir ekonomik -602-