Din kültürü ve Ahlak Bilgisi 9. Sınıflar 2.Dönem 2. Sınav Çalışma Soruları SINAV TARİHİ: 26.05.2017 Cuma 1- Kur’an ayetlerinin bir araya getirilip toplanması “Mushaf” çalışmaları ne zaman, neden ve nasıl yapıldı? Kısaca özetleyiniz. (15 Puan) Hz. Muhammed in vefatından sonraki savaşlarda Kur’an’ı ezbere bilen (hafız) bazı sahabelerin şehid olmaları üzerine Hz. Ömer’ in teklifi ile Halife Hz. Ebu Bekir tarafından oluşturulan komisyon titiz bir çalışma yaparak değişik malzemelere yazılmış olan Kur’an ayetlerini Hz. Peygamber’in öğrettiği şekilde bir araya getirip düzenledi. Kur’an ayetlerinin birleştirilip iki kapak arasında toplandığı bu ilk nüshaya “Mushaf” denir. 1- Kur’an-ı Kerim’in çoğaltılması çalışmaları ne zaman, neden ve nasıl yapıldı? Kısaca özetleyiniz. (15 Puan) Endülüs’ten (İspanya) Mâverâünnehir’e kadar genişleyen İslam coğrafyasında farklı dil ve toplumlardan yüz binlerce Müslümanın Kur’an okuyuşlarındaki farklılık tartışmalara neden olmuştu. Kur’an’ın farklı şive ve lehçelerde okunmasından kaynaklanan kargaşayı gidermek için Hz Osman’ ın oluşturduğu komisyon Mekke lehçesini esas alarak ayetlerin doğru telâffuz edilebilmesi için yazılış ve imlâsını da gözden geçirerek kısa zamanda Kur’an’ ın yazılmasını tamamladı. Bu nüsha Hz. Ebu Bekir döneminde toplanan Resmî Mushaf’la karşılaştırılıp ve en küçük bir farklılık olmadığı anlaşılınca yedi ayrı nüsha halinde çoğaltıldı ve üç kıtaya yayılmış olan İslâm ülkesinin büyük merkezlerine gönderildi. 1- Kur’an-ı Kerim’in mealleri aslı ile aynı değerde olabilir mi? Kısaca açıklayınız. (15 Puan) Meal; Kur’an-ı Kerim’in, orijinal dili olan Arapçadan başka bir dile çevrilmesidir ve Kur’an’ın anlaşılmasına katkısı vardır. Dünyanın tüm dillerine tercüme edilen Kur’an’ın Türkçe 160 dolayında mealinin yapılması öncekilerde görülen eksiklik/yetersizlik ya da ticari amaçlardan kaynaklanabilir. Kur’an-ı Kerim’in dili Arapçadır, ancak ifadesi Rabca’dır. Mealler anlamı yaklaşık olarak Allah’a, ifadesi de çevirene ait olduğu için aslının yerini tutamadığı gibi, Kur’an-ı Kerim’in aslındaki musiki üslup ve tınlaşım (rezonans) meallerde kaybolur. Bu çevirilerin Türkçe Kur’an, İngilizce Kur’an şeklinde isimlendirilmesi de uygun değildir. Kur’an-ı Kerim’in aslı orijinal ise meal kopya gibidir. Şüphesiz hiç bir eserin aslı ile kopyası aynı değerde olamaz. 2- Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri ayraç içinde verilen kelimelerden uygun olanı ile doldurunuz. . (5 x 7 = 35 Puan) (Hz. Muhammed (sas) – Laiklik – Kadir - Vahiy - Ebu Hanife - el-Keşşâf - Mevlâna C. RumiPirî Reis – Ahîlik - Hz. Ali - Mûcize - El Kanun fi’t Tıp – İnanmak - Divan-ı Hikmet - tefsirHacı Bektaş Veli - İmam Maturidi - Hurafe - Ümmü Varaka – Yunus Emre - Mukabele) a. Hz. Muhammed (sas) vefat ettiğinde biri hanımlardan Ümmü Varaka olmak üzere sayıları 6-8 olan hafızlar vardı. b. Sözlükte "gizli konuşma, gönderme, emir, işaret, ilham" gibi anlamları olan Vahiy Allah Teâlâ'nın mesajlarını peygamberlerine iletme yoludur. c. Kur’ân-ı Kerîm’in indirilmesine 610 yılı Ramazan ayının Kadir gecesinde başlandı. d. Pîr-i Türkistan lakabıyla tanınan ve Anadolu’da İslam’ın yayılmasında önemli bir etkisi olan Hoca Ahmet Yesevi Divan-ı Hikmet isimli eserinde Kur’an’ın mesajlarına yer vermektedir. e. Anadolu erenlerinden Hacı Bektaş Veli, Makâlât adlı eserinin Dört Kapı Kırk Makam isimli bölümünde Kur’an’dan esinlenerek oluşturduğu ilkelere yer vermiştir. f. Sözlükte açıklamak, yorumlamak gibi anlamları olan tefsir dinî bir terim olarak Kur’an ayetlerinin kapsamlı bir şekilde açıklanıp yorumlanması demektir. g. Ramazan ayında, cami, mescid ya da evlerde bir kişinin her gün Kur’an-ı Kerim’den bir cüz okuması ve diğer Müslümanların onun okuyuşunu takip etmesine mukabele denir. h. Kur’an’ın ilk ve en yetkin müfessiri Hz. Muhammed (sas)) dir. i. İslam’ın yaygınlaşmasında ve Hz. Peygamberin cenaze ve defin işlerinde damadı ve amcasının oğlu olan Hz. Ali önemli hizmetler yapmıştır. j. Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı yürütülmesi ve devletin tüm dinler karşısında yansız olmasıdır; önce Avrupa ülkelerinde yayılmıştır. k. İbni Sina’nın El Kanun fi’t Tıp isimli eseri Avrupa üniversitelerinde uzun yıllar ders kitabı olarak okutulmuştur. l. “Sen öğüt ver, hatırlat. Çünkü sen ancak öğüt verici, hatırlatıcısın. Onların üzerinde zorlayıcı değilsin.” (Gâşiye/21-22) ayetlerinden inanmak insanın özgür iradesine bırakılmıştır” sonucuna varılır. m. Kur'an, üslûbu ve içeriği bakımından akıllara durgunluk veren, hayrette bırakan büyük ve ebedî bir mûcize dir. n. Yunus Emre duru ve anlaşılır bir Türkçe ilahi ve şiirleri ile Türklerin İslam anlayışının oluşumuna katkıda bulunmuştur. o. Atatürk, dinimizin hurafe ve batıl inançlardan uzak ve mükemmel, bir şekilde öğrenilmesine önem vermiştir. p. Türklerin İslam anlayışının oluşumunda İmam-ı Â’zam (en büyük imam) lakabıyla bilinen Ebu Hanife ve İmam Maturidi ’ nin önemli katkıları vardır. q. Zemahşeri el-Keşşâf adlı tefsiri ile bütün İslam dünyasında tanınan bir âlimdir. r. Mevlâna C. Rumi, “Ben yaşadığım sürece Kur’an’ın kölesiyim; seçkin Muhammed’in yolunun toprağıyım.” diyerek Kur’an’a verdiği önemi açıkça ifade etmiştir. s. Pirî Reis ‘in meşhur dünya haritası bilim insanlarını şaşırtacak biçimde doğruya çok yakın ölçülerde çizilmiştir. t. Ahî Evran Anadolu’ da Ahîlik teşkilatının kurulup yerleşmesinde etkili olmuştur. 3- Aşağıdaki bilgilerin doğru olanlarını (D), yanlış olanlarını (Y) ile işaretleyiniz. (5 x 10 = 50 Puan) ( ( ( ( ( ( ( ( ( ( Y) D) D) D) D) D) D) D) Y) D) ( D) ( D) ( Y) ( D) ( D) ( D) ( ( ( ( Y) Y) D) Y) Kur’an’daki 114 surenin en uzunu Bekara; en kısası ise dört ayetten ibaret İhlas’tır. Ayet, Kur’an’ da sureleri oluşturan; iz, işaret, belirti, vb. anlamındaki vahiy ifadeleridir Tecvid ilmi Kur’an-ı Kerim’in usulüne uygun, doğru ve güzel bir şekilde okunmasını öğretir. Hatim, Kur’an-ı Kerim’i Fâtiha suresinden başlayıp Nâs suresi dâhil baştan sona okumaktır. Öncekilerin eksik/yetersiz oluşu ya da ticari amaçlarla Kur’an’ın çok sayıda meali vardır. Kur’an-ı Kerim her biri 20 sahifelik otuz cüz (bölüm) den oluşur. Vahiy yaşanan bir hal olduğundan içyüzünü ancak onu yaşayanlar “peygamberler” bilebilir. Vahyin nasıl bir olay olduğu ve mahiyetinin algılanamayışı inkârını gerektirmez. Kur’an’ı tefsir edecek kişi Türkçeyi ve tefsirde kullanacağı dilin inceliklerini iyi bilmelidir. Kur’an’ı tefsir edecek kişi Kur’an-ı Kerim’in indirildiği dönemin coğrafi, sosyal, kültürel ve dinî özellikleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Kur’an’ı tefsir edecek kişi Arapçayı ve tefsirde kullanacağı dilin inceliklerini iyi bilmelidir. Kur’an’ı tefsir edecek kişi Hadis, fıkıh ve kelam gibi İslami ilimler ile biyoloji, fizik, kimya, astronomi vb. fen bilimlerinde yeterli bilgi düzeyine sahip olmalıdır. Kur’an-ı Kerim’i tefsir edecek kişiler sosyal, kültürel, dinî ve bilimsel alandaki güncel gelişmeleri takip etmemelidir Kur’an’da inananlar anne babaya iyi davranmak, yetimi ve yoksulu gözetmek, çevreyi temiz tutmak, dürüst, güvenilir, adaletli ve ahlaklı olmak vb. salih ameller işlemeye yönlendirilir. Son İlahi kitap Kur’an-ı Kerim’de yer alan ilkeler tüm zamanlar ve mekânlar için geçerlidir. Kur'an’ da fen ya da sosyal bilimler alanında insanlığın asırlar sonra ulaştığı birçok bilgiye rastlanır; bilimdeki gelişmeler, Kur'an'ın anlaşılmasını kolaylaştırmıştır. Kur’an ayetlerinin anlaşılmasında ilk müracaat edeceğimiz kaynak ilmihallerdir Kur’an-ı Kerim’i tefsir eden bilginlere “muhaddis” denir. Kur’an-ı Kerim’in ayetleri gibi surelerin sıralaması da Hz. Peygamber tarafından yapılmıştır. Namaz, oruç, hac, zekât gibi ibadetlerin nasıl yapılacağı Kur’an’da detaylı olarak açıklanır. ( ( ( ( Y) D) D) D) ( ( ( ( ( ( D) D) D) D) D) D) ( D) ( D) ( ( ( ( ( ( D) Y) D) Y) D) D) Kur’an’ı aslından okumamız yeterlidir; O’nu anlamak ilim adamlarının görevidir. Her Müslüman Kur’an’ ın yer almadığı dua vb. kişisel ibadetlerinde istediği dili kullanabilir. Sure ya da ayetin sebeb-i nüzûlünün (iniş sebebi) bilinmesi doğru anlaşılmasında önemlidir. Atatürk, dinin doğru anlaşılması için “Kur’an-ı Kerim’in” ve “Sahihi Buharî” adlı Hadis kitabının Türkçe’ ye tercüme ettirmiş ve Türkçe hutbe okunmasına öncülük etmiştir. Laikliğin ortaya çıkmasında batıda dinin baskıcı tutumu etkili olmuştur. Bireyin, içinde yaşadığı toplumun değerlerini benimsemesi kişilik gelişimine katkı sağlar. Vatanseverlik ve yardımseverlik millî seciyemizi oluşturan özellikler arasında yer alır. Camilerimiz maddi ve manevi yönü olan değerlerimizdendir. Genelde inanç, san’at, örf ve adetlere dayanan değerler uzun bir tarihî süreç içinde oluşurlar. İslam inancının ayet ve hadislerin yanı sıra akli deliller ile açıklandığı akaid alanında İmam Maturidi, İmam Eş’ari, Nesefi ve İzmirli İsmail Hakkı oldukça önemli eserler vermişlerdir. Taberî, Zemahşerî, Fahreddin Razi, İsmail Hakkı Bursevî, Konyalı Mehmet Vehbi ve Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır isim yapmış müfessirlerdir. Fizik alanında isim yapmış önemli bilim adamlarından İbnü’l-Heysem’in Kitabü’l- Menazır adlı eseri Latince’ ye tercüme edilmiş ve Batı’da kalıcı tesirler bırakmıştır. El-Harezmî, adının verildiği logaritma ve astronomi dalındaki çalışmaları ile ünlüdür. Bir toplumun sahip olduğu millî ve manevi unsurlar değer olarak görülemez. Türklerin Müslüman oluşunda etkili unsurlardan biri de ehl-i beyt mensuplarıdır. Türkler, Emeviler Dönemi’nde kitleler hâlinde Müslüman olmaya başlamışlardır. Uluğ Bey ve Ali Kuşçu rasathane kurmuş astronomi bilginleridir. Ebu Kâmil Şuça’ denklem çözümleri konusunda önemli çalışmalar yapmıştır. Başarı dileklerimle... Zarif ZEYREK Din kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni