Şubat-1984 İŞÇİ HAK VE VAZİFELERİ Nasih Ekinci يََٓا اَيُّهَا الَ ۪ذينَ ٰا َمنَُّٓوا اَ ْوفُّوا بِالْ ُّع ُّقو ِد Muhterem Müslümanlar! İslam Dini, toplumun muhtaç olduğu iş, teşebbüs ve hizmetleri yerine getirmeyi ibadet (farzı kifaye) telakki ettiği gibi; rızık temini için çalışmayı ve emek sarfetmeyi hararetle tavsiye etmiştir. "Yeryüzünü size boyun eğdiren O’dur. Öyleyse yerin sırtlarında dolaşın, Allah'ın verdiği rızıktan yeyin; sonunda dönüş O'nadır". (2) Bu ayeti kerime, öncelikle toprağın üstünde ve altındaki zenginliklere dikkat çekerek onlardan istifade maksadıyle çalışmayı emretmektedir. "Namaz bitince yeryüzüne yayılın; Allah'ın lûtfundan rızık isteyin; Allah'ı çok anın ki, saadete erişesiniz". (2) Bu ayeti kerime ise, daha ziyade ticaret ve hizmetlere yönelik iş ve çalışma sahalarını teşvik ediyor, Allah, «hususi manada ibadet» olan namazın hemen ardından «umumi manada ibadet»in yolunu gösteriyor, çalışmak, Allah buyruğudur; Allah'ın emrine itaat ise ibadettir. Resûlullah (s.a.)'ın eşsiz lisanında, iş ve çalışma şu sözlerle değerlendiriliyor: "Hiçbiriniz, el emeğinden daha hayırlı olan bir yoldan lokma yememiştir. Allah'ın Peygamberi olan Davud (a.s.)'da kendi elinin emeğini yerdi"(3) "Herhangi birinizin, ipini sırtına alıp bir demet odun getirerek satması ve bununla Allah'ın, o kimsenin şerefini korumuş olması halktan istemesinden daha hayırlıdır, onlar da ya verirler, veya vermezler". (4) Birçok Peygamberin, Peygamber olmadan önce işçilik etmiş olmaları da İslam'da çalışıp kazanmanın ve el emeğinin ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Muhterem Müminler! İslam'da iş akdi, icare; yani kiraya verme mefhumu içinde ele alınmış, işçi işveren münasebetleri en iyi bir şekilde düzenlenmiştir. İşçi ve işveren, serbest iradeleriyle anlaşarak akid yaptıkları andan itibaren iş ve çalışma da maddi ve manevi haklar söz konusu olur. Maddi Haklar: İş esnasında işçinin maddi hakları denilince bugünkü tatbikata göre akla gelenler: Ücret, ikramiye ve çeşitli yardımlardır. Bu ve buna benzer haklar ferdi veya toplu sözleşmelerde pazarlık konusu olduğuna göre, İslami açıdan bunların hepsini ücret içinde mütalaa etmek zarureti vardır; Çünkü ücrete dahil olmayan bir yardım, bir bağış, bir ikramiye vb. pazarlık konusu olamaz. İslam'ın ana kaynakları, emeğin karşılığı olan ücret üzerinde titizlikle durmuştur. Bir yandan ücretin en temiz, en hayırlı kazanç olduğuna işaret ederken, diğer taraftan, işçiye haklarının ve özellikle ücretinin tam ve zamanında ödenmesini teşvik etmiştir. "... Herkese işlediklerinin karşılığı ödenir, kendilerine haksızlık yapılmaz". (5) "Yaptığınızdan başka bir şeyle cezalanmayacaksınız. Ancak yaptığınızın karşılığını alacaksınız". Şu hadisi şerif, işçi hakları ve özellikle ücret konusunda ne güzel bir sözdür: "İşçiye, teri kurumadan ücretini veriniz". (7) Bir Hadisi Kudside Mevlamız şöyle buyuruyor: Ben, kıyamet gününde üç kişinin hasmıyım: 1. Bana verdiği sözden cayan, 2. Hür bir kimseyi köle diye satıp parasını yiyen, 3. Bir işçi tutup çalıştırdıktan sonra ücretini vermeyen. (8) Hadisi Kudside hür bir insanı köle edinerek satmakla, işçi hakkını yemenin bir arada açıklanması, Mümin işverenleri ürpertmeli, bu konuda tam bir adalete yöneltmelidir. Manevi Haklar: Ayet ve hadislerin ışığı altında işçinin manevi haklarını şu şekilde özetlemek mümkündür: 1) İşçiyle işveren arasındaki insani ilişkiler kardeşçe olacaktır. 2) İşçinin beden sağlığını korumak için iş ve işyeri şartlan iyileştirilecek, mesai müddeti buna göre tesbit edilecek, dinlendirme, muayene, gerektiğinde tedavi gibi bütün tedbirler alınacaktır. 3) İşçinin ruh sağlığını korumak için haftalık, yıllık izinler ve inancı istikametinde ibadet fırsatı verilecektir. İslam, işçilere tanıdığı bu haklar yanında, onlara bazı vazifeler de yüklemiştir. Bu vazifeler, aynı zamanda işverenin haklarıdır. 1 - İşi bizzat kendisi yapması söylenmiş ise veya örf bunu böyle kabul ederse, işçi aldığı işi bizzat kendisi yapacaktır. İşverenin rızasını almadan başkasına yaptırmayacaktır. 2 - İşçi, mesai saatleri içinde devamlı çatışacaktır. Kaytarma, işi yavaşlatma, kendi işi veya başkasının işi ile meşgul olma gibi davranışlar caiz değildir. Allah Teala buyuruyor ki "Ey iman edenler! Sözleşmelerinizin gereğini yerine getirin". (9) Anlaşma şartlarına riayet Allah emridir. Allah emrine riayetsizlik ise hıyanettir. 3 - İşi sağlam ve iyi yapmak. Peygamberimiz buyuruyor ki: «... Bize hile yapan, bizi aldatan bizden değildir.»(10) 4 - İşçi, işyerini, alet ve malzemeyi emanet bilecektir. Herkesin kendi işinden ve eli altında bulunandan sorumlu olduğunu ifade eden bir hadiste. "İşçi, işverenin malının çobanıdır ve bundan sorumludur." (11) buyurulmuştur. Toplumumuzun ihtiyaç duyduğu her iş, sanayi, ticaret, ilim, fen, meslek ve üretimi temin etmek için işbölümü anlayışı ve dayanışma yolunu seçmiş işçiişveren dahil tüm fertlerin kardeşlik duyguları içinde vazifelerini yapmalarına bağlıdır. Allah, hepimizi bu sorumluluk anlayışı içinde bulunan kullarından eylesin. *** 1- Mülk: 15 2- Cuma: 10 3- Buhari, T ecrid T ercemesi, 6/369 (Hadis No: 967) 4- Buhari, T ecrid T ercemesi, 5/260 (Hadis No: 731) 5- Ahkâf: 19 6- Sâffât: 39 7- ibn Mace. Sünen, 2/817 (Hadis No: 2443) 8- Buhari. T ecrid T ercemesi, 6/535 (Hadis No: 1020) 9- Maide: 1 10- Nevevî. Riyâzu's-Sâlihin, Sh. 571 11- Nevevî. Riyâzu's-Sâlihin Sh. 289.