SUNUŞ

advertisement
SUNUŞ
“Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşır” diye bir özdeyişimiz vardır. Her konuşma anlaşma sağlamıyor olacak ki bu kadar çok iletişim çatışması yaşanıyor.
Konuşmanın anlaşma için yeterli olmadığını pek çoğumuz
çeşitli durumlarda görmüşüzdür. Bunun nedeni tarafların başlangıçta birbirlerini anlamak için dinlememeleri olmalı. Sosyal
ilişkilerin pek çoğunda yüzeysel dinleme örnekleri görmekteyiz.
Buna Amerikalı ünlü mizah yazarı Mark Twain’e atfedilen bir
fıkra güzel bir örnek oluşturmaktadır.
Mark Twain sosyetede insanların birbirlerini dinlemediklerini iddia etmiş ve bunu kanıtlayacağına dair arkadaşları ile
bahse girmiş. Bir gün kentin ileri gelenlerinden bir hanımın düzenlediği partiye, bir saat geç gitmiş. Kapıda kendisini karşılayan hanım “Ah! Mr. Twain, çok geciktiğinizden gelmeyeceksiniz
diye çok kaygılandım, umarım önemli bir sorununuz yoktu?”
deyince ünlü yazar “Ah” Bayan Brown, kusura bakmayın, büyükannemi boğazlamam gerekti. Bu iş biraz uzun sürdü, o yüzden
geciktim demiş. Buna hanımın yanıtı “Neyse, neticede gelebildiğinize sevindim” olmuş.
İnsanların karşılarındakine yardımcı olmakla yükümlü olmadıkları bu tür beraberliklerde yukarıdakine benzer olaylar
yaşanabilir ve bunlara gülünüp geçilebilir. Ancak birbirlerini
anlama zorunda olan aile bireyleri, okulda öğretmen ile öğrenciler, tedavi kurumlarında hasta ile sağlık personeli arasındaki konuşmaların monolog değil diyalog olması etkili bir yardım için
gereken iletişimin en önemli koşuludur.
V
Kişilerarası İletişimde Dinleme Becerisi
İletişim becerilerini geliştirici başarılı tez çalışmaları yapılmakta ve güzel kitaplar yayımlanmaktadır. Ancak sadece dinleme becerisi üzerinde yoğunlaşan çalışma çok azdır. Zeynep
Cihangir’in yüksek lisans tezi bu alanda başarılı bir çalışma idi.
Genişletilerek kitap haline getirilen bu çalışmasının iletişim alanında yararlı bir kaynak olduğu görüşündeyim.
Prof. Dr. Yıldız Kuzgun
VI
ÜÇÜNCÜ BASIMA ÖN SÖZ
‘Kişilerarası İletişimde Dinleme Becerisi’ kitabının 3. basımında yeni düzenlemeler yapılmadı. Çünkü, 2. basımda yeni bölümler eklenmiş ve yeni bir yapı oluşturulmuştu. Kitap içeriğinde
farklılaşma olmadı ancak 2. basımdan bu güne kadar geçen sürede,
kişisel hayatımda çok önemli bir değişim yaşadım: İkinci kızımız
bir tanecik Gülce ile ailemiz biraz daha genişledi. Gülce’yle, bir
bebeği dinlemeyi yeniden öğreniyorum; kızım tepkileriyle bana
hatalarımı gösteriyor. Bu yeni deneyimler, kitabın sonraki basımlarında çocukları ve gençleri dinleme bölümlerine önemli katkılar
sağlayacak diye düşünüyorum.
Dinlemeyi nasıl yeniden öğrendiğimi kısa bir anıyla aktarmak
istiyorum: Gülce şu an nedenini hatırlamadığım bir sebepten dolayı
ağlıyordu. Ona ‘kızım ağlayacak bir şey yok’ dedim. Bana ‘var’diye
cevap verdi. Ben şaşırarak, ‘ne var?’ diye sordum. Gülce de bana,
onun duygularını anlamaya çalışmadığımı fark ettiren şu tepkiyi
verdi: ‘Bir şey var’. ...
Her geçen gün daha da fark ediyorum ki, herkes dinlenilmek,
anlaşılmak istiyor!
Son zamanlarda toplum olarak yaşadıklarımız da öyle gösteriyor ki dinleyeceğimiz, dinlememiz gereken, dinleyerek daha iyi
anlayacağımız çok kişi, yaşantı, duygu var...
Sağlıcakla kalın!
Zeynep Cihangir Çankaya
Kasım 2015, İzmir
VII
İKİNCİ BASIMA ÖN SÖZ
Kitabın birinci baskısından bu zamana kadar hayatımda çok
şey değişti. Bu değişimlerin birinci sırasında anne olmak geliyor.
Artık yeni rollerim (eş, anne, veli…) var ve bu rollerimi sergilerken
kullandığım en temel ve etkili becerinin dinleme becerisi olduğunu fark ediyorum. Bu nokta da sevgili eşim Serdar Çankaya’ya ve
bir tanecik kızım Birce’ye benimle kurdukları sevgi dolu iletişim
için teşekkür etmeliyim. Belki de bu sebeple Kişilerarası İletişimde Dinleme Becerisi kitabını ikinci baskı için yayına hazırlarken,
çocuklarla ve gençlerle iletişimde dinlemenin rolünü vurgulayan,
aile içi iletişime odaklanan yeni bölümler ekledim. Böylece farklı
yaş gruplarındaki kişilerle kurulan ilişkilerde dinleme becerisinin
kullanımını ayrıntılı olarak inceleme ve sunma imkânım oldu.
Ayrıca her bölüm sonuna kişisel gelişim alıştırmaları başlığıyla,
okuyucunun dinleme becerilerine ilişkin farkındalığını artırabilecek ve becerilerini geliştirmesine yardımcı olacak uygulamalar
ekledim. Okuyucu kitabı okuyarak dinleme becerisi ve farklı ilişkilerde kullanımı konusunda bilgi sahibi olmanın yanında kendi
becerilerini de gözden geçirme şansı elde edebilecek. Kitabın ilk
basımında da yer alan örnek etkinliklere öğrencim Hale Poyraz’ın
iki güzel etkinliği de dahil oldu. Kendisine katkısından dolayı teşekkür ediyorum. Yeni eklenen bölümlerle daha da zenginleştiğini düşündüğüm Kişilerarası İletişimde Dinleme Becerisi kitabının, yakınlarınızla ve profesyonel ilişki içinde olduğunuz kişilerle
kurduğunuz ilişkilere ve kendi dinleme becerilerinize farklı bir
pencereden bakmanızı sağlamasını ve dinleme becerilerinizi geliştirmenize katkı getirmesini umuyorum.
Yrd. Doç. Dr. Zeynep Cihangir Çankaya
Şubat 2011, İzmir
IX
ÖN SÖZ
Bireyler birbirlerini etkili bir şekilde dinlemediklerinde,
iletişimde sorunlar yaşanmaktadır. Olumlu ilişkiler, olumlu
duyguları da beraberinde getirdiğinden, dinlemek insanlar
arasındaki ilişkiyi olumlu yönde etkilemektedir. Karşısındakini anlamaya çalışarak dinleyen kişi ona kendisini kabul ettiğini iletmekte, böylece ona güvenli bir ortam yaratmaktadır.
Bu ortam, konuşmacının da dinleyene karşı aynı duyguları
yaşamasını sağlamaktadır.
Böyle rahat bir ortam içinde her iki tarafın da iletişim
kanalları açık olacağından, birbirlerine duygu ve düşüncelerini rahatça iletebileceklerdir. İnsanların birbirlerini anlamaya
açık olduğu ortamlarda, yanlış anlamalar, çatışmalar genellikle olmaz, olsa da hemen giderilebilir ve problemlere yapıcı
çözümler bulunabilir. Sağlıklı bir iletişim, etkili dinleme ile
başlar ve sürer.
Aldığım psikolojik danışma ve rehberlik eğitimi boyunca
ve yürüttüğüm psikolojik danışma hizmetleri sırasında bireylerin, özellikle genç arkadaşlarımın, başkalarının kendilerini
anlamamalarından şikayetçi olduklarını, bunun da birbirlerini dinlememelerinden kaynaklandığını gözlemledim. Yaşadıklarını anlatmaya çalışan kişi karşısındakinin dinlemediğini gördüğünde kendisini anlaşılmamış hissetmektedir. Yetişkinler ile gençler arasında gözlenen çatışmalar, çoğunlukla
dinleme yetersizliğinden ileri gelmektedir.
İletişim, eğitimle geliştirilen bir beceridir. Bu kitapta iletişim becerilerini geliştirici bir eğitim programının hazırlanışı, uygulanışı ve değerlendirilişi ile ilgili çalışmalar açıklanXI
Kişilerarası İletişimde Dinleme Becerisi
maktadır. Kitabın amacı, okuyucunun dinleme becerilerini
gözden geçirmesini sağlama ve etkili dinleme becerilerini
geliştirmektir. Kitap öğretmenlere, ana babalara, psikolojik
danışma, sosyal çalışma gibi yardım hizmetlerinde çalışan/
çalışacak olanlara ve başkalarını daha iyi anlamak ve anlaşılmak isteyen herkese yararlı olmak üzere hazırlanmıştır.
Bu amaçlarla kitapta, iletişim becerisi ve boyutlarına, dinleme becerisine, psikolojik danışma ortamında dinleme becerisinin kullanılmasına, dinlemede karşılaşılan sorunlara, ilgili
araştırmalara, psikolojik danışmanların uygulayabilecekleri etkin dinleme becerisi eğitim programına ve örnek etkinliklere yer
verilmiştir. Ayrıca konuyla ilgili sorular ve ipuçlarıyla okuyucunun kendisini gözleme imkânı yaratılmaya çalışılmıştır.
Bu açıklamaların günlük yaşamda insanlarla olan ilişkilerinizde daha başarılı olmanızı sağlamasını ve kişisel gelişiminize
katkıda bulunmasını diliyorum.
Belirtilen amaçlarla hazırlanan kitabın grup rehberliği,
psikolojik danışma becerileri, iletişim becerileri, rehberlikte
program geliştirme gibi derslerde yardımcı kaynak kitap olarak kullanılabileceğini düşünüyorum.
Bu kitap yüksek lisans tezimin bir parçası olduğundan,
öncelikle yüksek lisans tez danışmanım, üzerimde ve bu çalışmada çok fazla emeği olan, Sayın Hocam Prof. Dr. Yıldız
Kuzgun’a çok teşekkür etmek istiyorum. Aynı zamanda psikolojik danışma ve rehberlik eğitimimin temelini çok sağlam
bir biçimde oluşturan Ankara Üniversitesindeki tüm hocalarıma şükran borçluyum. Beni bu kitabı yazmam için harekete
geçiren ve destekleyen doktora tez danışmanım Prof. Dr. Hasan Bacanlı hocama, mesleki anlamda ve hayata dair çok şey
öğrendiğim hocalarım Prof. Dr. Süleyman Doğan’a ve Prof.
Dr. Serdar Erkan’a ve yardımları için Prof. Dr. Uğur Öner
hocama yürekten teşekkür ediyorum.
XII
Ön Söz
Ayrıca her zaman yanımda olan anne ve babama, hep yüzümü güldüren kardeşim Mert’e, beraber büyüdüğüm, beni
her zaman dinleyen, anlayan Serdar’a, verdikleri cesaret, güven ve destek için teşekkür etmek istiyorum. Son olarak kitabın basımını üstlenen Nobel Yayın Dağıtım çalışanlarına,
özellikle özenli çalışması için sayın Ümmühan Eroğlu’na teşekkür ediyorum.
İlk çalışmam olan bu kitapta eksikler, kusurlar olabilir.
Okurlarım beni bu konuda uyarırlarsa, yalnız bu kitabı değil,
kendimi de geliştirmeme yardımcı olacaklardır.
Kurduğumuz etkili iletişimler, yaşamımızın daha anlamlı ve doyurucu olmasını sağlayacaktır. Birbirimizi dinlemeye
daha çok zaman ayırabildiğimiz güzel günler diliyorum.
Zeynep Cihangir
Nisan 2004, Ankara
XIII
Download