SERXWEBÛN 30 le soyut düflünceye geçifltir. ‹flaret yerine kavramlarla anlaflabilme, insanl›k tarihinde büyük bir devrimdir. Art›k yap›lmas› gereken, en zorunlu ihtiyaçlar›n› gideren nesne ve olaylara ad vermektir. Ad verme büyük bir aflamad›r. Çeflitli adlar aras›ndaki iliflkilerin de kavramlaflmalar› beraberinde geliflir. Gerek adlar›n temsil etti¤i nesnenin özellikleri, gerek aralar›ndaki ifllevler fiil ve ba¤laçlara yol açar. Cümle düzenine geçiflle dil devrimi baflar›lm›fl olur. Toplumsal ahlak olmadan analitik zekâyla baş edilemez Bu yeni bir düflünce biçimi demektir. Kelimeleri zihne yerlefltirmek, nesneler ve olaylar olmadan da haklar›nda düflünmeyi mümkün k›lar. Kurgusal veya teorik zekân›n bafllang›c›nday›z. Bu muazzam bir geliflmedir. Beynin yan›lm›yorsam sol ön lobundaki k›s›m tamamen bu zekâ türüyle ilgili olarak ihtisaslafl›r. Faydas› kadar çok tehlikeli, zararl› durumlara da yol açabilecek zekâ türüyle karfl› karfl›yay›z. Duygulardan kopuk çal›flmas› temel özelli¤idir. Kurgusal veya ‘Analitik düflünce’ye yol açan zekâ olarak da tan›mlanabilir. Analitik zekâ veya akl›n en önemli avantaj›, kendini fazla yormadan, gerekti¤inde tüm evren hakk›nda düflünmesidir. S›n›rs›z hayal kurma yetene¤idir. Analitik zekâ müthifl bir imgeler dünyas› oluflturur. Plan, tuzak, komplo kurma yetene¤i geliflmifltir. Do¤ay› taklit ederek her tür icad› gelifltirebilir. Planl› tuzak ve her çeflit komployla istedi¤ine ulaflabilme yetene¤i, toplum içinde ve d›fl›nda sorunlar›n temel kayna¤› olmas›na neden olur. Zekân›n analitik ve duygusal boyutlar›n›n iç içelik kazanmas›, kendilik olarak insana özgü büyük bir erdemdir. Fakat daha da önemli olan, hangi amaçla kullan›laca¤›d›r. Toplum daha ilk aflamalarda bu ikilemi fark etmifltir. Buna verdi¤i yan›t, temel örgütlenme ilkesi olarak ‘Ahlak’› esas almad›r. Toplumsal ahlak olmadan, analitik zekâyla bafl edilemez. Örne¤in k›zg›nl›k hissine kap›lan biri, biraz analitik zekâs›n› çal›flt›rarak istemedi¤i, karfl› ol- du¤u her canl›y›, insan toplulu¤unu imha edebilir. Toplum iflte bu tehlikeye karfl› ahlak› olmazsa olmaz bir toplum ilkesi haline getirerek bafl etmek istemifltir. Her topluluk üyelerini müthifl ahlakl› yetifltirmeyi ilk görevi bellemifltir. Ahlaktaki temel ikili olan ‘iyi ve kötü’ bu analitik zekân›n iflleviyle ilgilidir. Faydal› çal›fl›rsa iyilik ahlak› taraf›ndan ödüllendirilir. Zararl› olmaya çal›fl›rsa kötülük ahlak› olarak mahkûm edilir. Daha do¤rusu, kötülük her ahlakta olmamas› gereken fley olarak bast›r›l›r, cezaland›r›l›r. Ta ki iyilik ahlak› baflat hale gelene kadar. Güçlü adam karşısında ilk kurban kadın olmuştur Fakat toplumun bu hal çaresi mutlak bir önleyici güce bir türlü eriflemez. Toplumsal yar›klarda her zaman kurnazlar, tuzak ve komplo peflinde koflanlar olacakt›r. Kald› ki, bunda temelde rol oynayan çok eski bir kültür de vard›r: Avc›l›k. Avc›l›k kültürünün ilkesi, di¤er canl›lara karfl› tuzak ve komplodur. Hayvanlar, hatta bitkiler âleminde bile kökleri olan bir kültürdür bu. Bu kökler ayn› zamanda analitik zekân›n da biyolojik kökleridir; insan toplumunda daha farkl› olan bu avc›l›k kültürünün analitik zekân›n geliflmesiyle birleflerek, sentezlenerek, toplumsal bünyede ve çevre ekolojisinde erkenden bir katman, hiyerarfli oluflturma yetene¤ini veya gücünü kazanmas›d›r. Felaket böyle bafllam›flt›r. Cennet-cehennem ayr›m› analitik zekân›n toplumsal hiyerarfli kurma gücüyle el ele gider. Hiyerarflik toplumda bir avuç ‘güçlü erkek adam’ toplumun üstünde kurulup cennetsel yaflam tahayyülüne yol açarken, alttaki toplum için gittikçe derinleflen, nedeni ve ç›k›fl› anlafl›lamayan cehennemin yolu aç›l›r. Güçlü adam karfl›s›nda ilk kurban kad›n olmufltur. Yaflamla ba¤›n›n daha güçlü olmas›, kad›nda do¤al duygusal zekây› daha geliflkin k›lar. Çocuklar›n anas› olarak ac›yla yo¤rulu bir emekle toplumsal yaflam›n esas sorumlusudur. Yaflam›n fark›nda olmas› kadar, nas›l sürdürüldü¤ünü de daha çok bilmektedir. Toplay›c›d›r; toplay›- Haziran 2009 c›l›¤› hem duygusal zekân›n bir sonucu, hem de do¤adan ö¤renmifl olmas›n›n bir gere¤idir. Toplumsal birikimin uzun bir tarihi boyunca ana-kad›n etraf›nda gerçeklefltirildi¤i, ana-kad›n›n bir nevi zenginlik, de¤er merkezi rolü oynad›¤› antropolojik verilerdendir. Art›k-de¤erlerin de anas› oldu¤u kestirilebilir. Esas rolünü avc›l›k olarak belirleyen güçlü erkek adam›n bu birikime göz koymas› anlafl›l›rd›r. Hâkimiyet kurmas› halinde yüklü avantajlar sa¤layabilecek durumdad›r. Kad›n›n cinsel obje durumundan tutal›m çocuklar›n babal›¤›na, bir nevi efendili¤ine geçifl, di¤er maddi ve manevi kültürel birikimler üzerinde söz sahibi olmas› hayli ifltah kabart›c›d›r. Avc›l›kla kazand›¤› gücün örgütlülü¤ü, ona egemen olma, ilk toplumsal hiyerarfliyi kurma flans›n› tan›maktad›r. Analitik zekân›n toplumsal bünyede ilk kötücül amaçla kullan›m›n› ve sistematik hale gelmesini bu tip olgu ve olaysal geliflmelerde gözlemleyebiliriz. Kutsal ana kültünden baba kültüne geçifl, kurgusal zekân›n kutsall›k z›rh›na bürünmesini de sa¤lar. Ataerkil sistemin bu biçimde kök ba¤lad›¤› güçlü bir varsay›m olarak ileri sürülebilir. Ataerkil zihniyetin olanca görkemli ç›k›fl›n› Dicle-F›rat havzas›nda güçlü kan›tlar›yla tarihen de tespit edebiliyoruz. Yaklafl›k M.Ö. 5500-4000’lerde Afla¤› Mezopotamya ç›k›fll› olarak tüm Mezopotamya’da yay›ld›¤›n›, baflat toplumsal kültür haline geldi¤ini görüyoruz. Bu kültüre geçmeden, daha çok Yukar› Mezopotamya’n›n da¤-ova eteklerinde ürün bitekli¤ine dayal› bir anaerkil toplumun milattan önce tüm mezolitik ve neolitik evrelerde baflat oldu¤unu da özellikle arkeolojik kay›tlardan ç›karsamak mümkündür. Yaz›l› kültürde de bunun birçok ipucuna rastl›yoruz. Kad›na dayal› din ve dil ö¤eleri hayli geliflkindir. Toplumsal sorunun ilk defa ciddi boyutlarda güçlü erkek adam›n etraf›nda giderek kültleflen ataerkil topluluklarda boy gösterdi¤ini söylemek mümkündür. Kad›n köleli¤inin bu bafllang›c›, çocuklardan bafllamak üzere erke¤in de köleli¤ine zemin haz›rlar. Kad›n ve erkek köleler baflta art›k-