C. Senatosu B : 28 1. — Ebubekir zamanından itibaren islâm devletlerinin Kıbrıs'a vâki olan seferleri 24 de­ fayı bulmuş, pek çok islâm kanı, Sahabe kan­ ları dökülmüştür. Mısır Memlûkleri, Kıbrıs Ada­ sının gelirini Mekke ve Medine'nin inşa ve iaşe­ sine tahsis etmişlerdir. Selim ve Kanunî devirle­ rinde islâm âleminin başına geçip onlara vâris olan Müslüman Türklerin Kıbrıs üzerinde tari­ hî hakları meydana gelmişti. 2. — Kıbrıs'ı ellerinde tutan Venedikliler, Kıbrıs'ı merkez yapmış diğer Hıristiyan korsan­ lar, istanbul, Anadolu, Rumeli, Suriye ve Mı­ sır limanı ve kıyıları arasında işliyen Türk ve Müslüman ticaret, Hac ve yolcu gemilerine devamlı taarruzlarda bulunuyorlar; vazifeli dev­ let memurlarını, tüccar ve hacıları esir ediyor­ lardı. Bu soygunculuk ve küstahlıkları nihayete erdirmek için Kıbrıs'ı haydutların elinden kur­ tarmak ve bu bölgede (sulhun ihlâli) ne daha fazla fırsat vermemek farz olmuştu, ikinci Se­ lim, sefer açılmadan, anlaşmazlıkların barış yoliyle hallini denemiş, Venedik Meclisine verilen ültimatom 1 Şubat 1570 de reddedilince Kıbrıs'­ ın fethi seferine geçilmiştir. 1 Temmuz 1570 te başlıyan fetih hareketi, 1 Ağustos 1571 de Magosa'nm kanlı bir savaştan sonra teslim olmasiyle tamamlanmış; 50 bin Türk şehidinin kaniyle vatanlaşan Ada'da Müs­ lüman Türklerin hâkimiyeti başlamıştır. Kıbrıs 1571 den 1878 e kadar tam 308 yıl devamlı olarak Türklerin idaresinde kalmıştır. 1877 Türk - Rus savaşları sonundaki mağlûbiye­ timiz (Edirne Mukaddematı - sulhiyesi) ve 3 Mart 1878 de Ayastefanos (Yeşilköy) Muahe­ desi ile sonuçlandı. Andlaşmanın 5 nci madde­ sine göre: Osmanlı Devleti, Rusya'ya 1 milyar 410 milyon Ruble savaş tazminatı ödiyecekti. Fakat Rusya bu tazminatı 300 milyon Rubleye indiriyor; karşılığında Osmanlı Devletinden Batum, Kars, Ardahan, Eleşkirt ve Bayazıt'ı alı­ yordu. Rusların Anadolu üzerindeki bu hâkimiyet­ lerinden endişe duyan büyük devletler, bilhassa boğazların ve Süveyş Kanalının Rus tehlikesi altına girdiğini gören ingiltere, Anadolu'yu Rusya'ya karşı korumak va'diyle, Andlaşma ile Babıâli'den Kıbrıs'ı işgal va'dini almıştır. 4 Haziran 1878 de istanbul'da imzalanan bu ikili Kıbrıs anlaşması sonradan şerh verilmek 7 . 1 . 1966 O : 1 suretiyle Berlin Andlaşmasma ithal olunmuş ve onunla birlikte hüküm ifade etmiştir. Bu anlaşma ile Kıbrıs'ın işgal ve idaresinin ingiltere'ye bırakılması, Rusya'nın Batum, Kars ve Ardahan'ı elinde muhafaza etmesi veya «Asya Memâliki - Şahanesinden bir kısmım daha zapt ve istilâya tasaddi» etmesi ihtimali dolayısiyle ve böyle bir halde «ingiltere devletinin Memâli­ ki mezkûreyi silâh ile muhafaza ve müdafaa» et­ mesi şartiyle oluyordu. Fakat Salisbury, Büyükelçi Layard'a gön­ derdiği talimatta: «şu nokta kesin olarak anla­ şılmalıdır ki, eğer tehlikenin sebebi ortadan kal­ kacak olursa, bir ihtiyati tedbir olan bu anlaş­ ma da aynı anda ortadan kalkacaktır» dendiği halde bu hususun anlaşmaya girmemesi, ingil­ tere'nin daha başlangıçtaki samimiyetsizliğini tesbit ediyordu. Nitekim Rusların işgali altın­ daki Kars ve Ardahan'ı fiilen geri aldığımız halde ingilizler kiralamış bulundukları Kıbrıs'ı tahliye edip asıl sahibi bulunan biz Türklere iade etmemişlerdir. Birinci Dünya Savaşı başında, 5 Kasım 1914 te ingilizler, Osmanlı imparatorluğunun Al­ manlar yanında savaşa katılması dolayısiyle, Kıbrıs'ı tek taraflı olarak ingiltere'ye ilhak et­ mişlerdir. En haklı ve kuvvetli olduğumuz istiklâl Sa­ vaşı sonunda, galip millet olarak Lozan Barış Andlaşması için masaya oturduğumuz zaman da, ingilizleri Kıbrıs'ın iadesine zorlıyacak yerde, maalesef Yeşil Ada'mızm ingiltere'ye terki hukukan da kabul edilmiştir. Geçen yıl bu kürsüden bir muhterem arka­ daşımızın, C. H. P. Edirne Senatörü Banguoğlu'nun da ifade buyurdukları gibi; bir zafer ka­ zanmış Türklerin en sarih hakları, Yunanlılarla Trakya'da, Ege ve Akdenizle olan sınırlarını kendi millî menfaatlerine göre çizmeleriydi. Lo­ zan'da bu sınır bizim' aleyhimize çizilmiştir. Gasbedilmiş birçok haklarımızı bize geri ge­ tirmiş ve istiklâlimizi tescil etmiş olan Lozan Muahedesi maalesef Trakya sınırlarımız, Patrik­ haneler ve bilhassa 12 Ada ve Kıbrıs konusunda Türklük aleyhinde pek çok kötü hükümler ve haksızlıklarla doludur. Sayın Banguoğlu'nun ifa­ deleriyle Lozan Andlaşması yıllardır gençleri­ mize ve milletimize nasıl ezberletilmişse öylece kutlatılıp gidilmiştir. — 473 —