Sorularlarisale.com Şualarda geçen "O öldüğü zaman İstanbul'da Dikili Taş'ta şeytan dünyaya bağıracak ki; filan öldü." ifadesinin kaynağı nedir; neden İstanbul Dikili Taş? "Sonra birisi sordu ki: 'O öldüğü zaman İstanbul'da dikili taşta şeytan dünyaya bağıracak ki, filân öldü.' O vakit ben dedim: 'Telgrafla haber verilecek.' Fakat bir zaman sonra, radyo çıkmış işittim. Eski cevabım tam değilmiş bildim. Sekiz sene sonra Dârü'lHikmette iken dedim: 'Şeytan gibi radyoyla dünyaya işittirecek.'"(1) “Hem meselâ, meşhur olmuş ki; İslâm Deccalı öldüğü vakit ona hizmet eden şeytan, İstanbul'da Dikili Taş'ta bütün dünyaya bağıracak ve herkes o sesi işitecek ki: 'O öldü!..' Yani pek acip ve şeytanları dahi hayrette bırakan (radyo) ile bağırılacak, haber verilecek.”(2) Üstadımızın bu olayı "hadis rivayeti" yerine “meşhur olan olay” şeklinde ifade etmesi, bu ifadenin hadisten çok bir “istinbat” olduğuna işaret ediyor. Orada Kostantiniye’nin (İstanbul’un) fethinden söz edildikten sonra, "kimliği belli olmayan bir adam deccalin çıktığını yüksek sesle ilan eder…” (en-Nihaye, 1/93) şeklinde bir bilgi vardır. “İbnu'l-Esîr el-Cezerî ve en-Nihâye fî ğarîbi'l-hadîs'i” yukarıda takdim ettiğimiz cümle, bu hadis kitabında geçiyor. Ve bu cümle bir hadis metninden çok, hadislerden istinbat edilen ve sonra meşhur olan bir haber niteliğindedir. İstanbul, Bağdat, Şam gibi şehirler İslam âleminin hilafet merkezi olması haysiyetiyle büyük önem arz etmiştir. Özellikle ahir zamanla ilgili önemli bazı olayların hilafet merkezi ve civarında tezahür etmesi, İstanbul’un da son hilafet merkezi olması haysiyetiyle önemi daha da artmıştır. Dipnotlar: (1) bk. Şualar, On Dördüncü Şua. (2) bk. age., Beşinci Şua. page 1 / 1 Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)