HABER BÜLTENİ 9 Kasım 2007 Haber Özetleri Irak Irak Parlamento Başkanı Mahmud El Meşhedani, Türkiye'nin dostluğunun kendileri için önemli olduğunu belirterek, "Sorunlarımızın yapıcı ve barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz", dedi. Meşhedani, Erbil'deki bölgesel Meclis Başkanı Adnan Müfti'yi ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dostluğunun kendileri için önemli olduğunu söyledi ve "Değerli komşumuz Türkiye'ye sesleniyoruz. Sorunlarımızın yapıcı ve barışçıl yollarla çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye'nin güvenilirliği bizim için önemlidir. Sınırlardaki yığınak bizi endişelendiriyor. Sıcak takip sorunu çözmez. Irak çatışmalardan çok çekti, artık çekmesini istemiyoruz", diye konuştu. Daha sonra Selahaddin'e giden Meşhedani, burada KDP lideri Mesut Barzani ile basına kapalı olarak bir süre görüştü. Görüşmeden sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Barzani, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı George W. Bush'un görüşmesini olumlu değerlendiriyor ve tansiyonu düşürücü olarak niteliyoruz", diye konuştu. Barzani, terör örgütü PKK konusunda, "Birtakım önlemler alıyoruz, ama bunları açıklamıyoruz", dedi. (AA) Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin, Irak’ta en büyük Sünni Arap blok olan Irak Uzlaşma Cephesi’ni hükümete geri döndürme çabalarına son verdiği belirtildi. Irak hükümet sözcüsü Ali Dabbağ yaptığı açıklamada, Maliki'nin, Ağustos ayı başında hükümetteki 6 bakanını çeken Irak Uzlaşma Cephesi'ne kabineye geri dönmeleri talebini içeren bir mektup gönderdiğini söyledi. Dabbağ, yaklaşık 3 ay boyunca mektuba bir cevap verilmesini beklediklerini, bu sürede bir cevap alınmadığını kaydetti. Bu sürecin ardından geçen hafta Irak Uzlaşma Cephesi'nin geri çektiği 5 bakanın resmen görevinden alındığını açıklayan Dabbağ, "Bu bakanlıkları boş tutamayız", dedi. Söz konusu bakanlıklar arasında Başbakan Yardımcılığı ile Yüksek Eğitim Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı bulunuyor. Irak Uzlaşma Cephesi'nin hükümetten çektiği 6 bakan arasında yer alan Planlama Bakanı Ali Baban, daha sonra hükümete geri dönmüştü. (AA)(REUTERS) Irak polisi, Şii lider Mukteda El Sadr'a bağlı Mehdi Ordusu'nu, Kerbela kentinde dört yılda "yüzlerce kişiyi öldürmek" ve bu kentte "kaos ortamı yaratmak" ile suçladı. Irak polisinden yayımlanan bildiride, "Mehdi Ordusu milislerini temsil eden kanun kaçaklarının, Kerbela bölgesinde kaos ve karışıklık yarattığı, birçok insan hakları ihlalinde bulundukları" belirtildi. Polisin bildirisinde, Mehdi Ordusu'nun Kerbela'da "yüzlerce kişinin" ölümünden sorumlu olduğu kaydedildi. (AA)(AFP) 1 BM tarafından hazırlanan bir rapor, çatışma bölgelerinde faaliyet gösteren özel güvenlik şirketlerinin, uluslararası hukuku dikkate almadan faaliyet gösteren, 'modern zamanların paralı askerlerine' dönüşmekte olduğu uyarısında bulundu. Paralı askerlere ilişkin çalışma grubu tarafından hazırlanan raporda, hükümetlerin, bu tür şirketlere iş verirken, yasalar çerçevesinde faaliyet göstermelerini sağlamaları yükümlülüğü taşıdıkları hatırlatıldı. BM çalışma grubu, özellikle Irak ve Afganistan'da özel ordu ve güvenlik şirketlerinin hızlı bir biçimde çoğalmasından kaygı duyduğunun altını çizdi. Hükümetlerin ve işgalci güçlerin silahlı kuvvetlerinin yapması gereken işleri, özel şirketlere ihale ettiklerine dikkat çekilen raporda, bu özel şirketlerin herhangi bir yargı denetimi ya da hesap verme mekanizması olmaksızın faaliyet gösterdikleri vurgulandı. (www.irakhaber.com) Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani yaptığı açıklamada, Irak’ın iç meselelerinin ve siyasi güçler arasındaki tartışmaların giderilmesi gerektiğini söyledi. Talabani, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ile yaptığı görüşmede Kerkük konusuna değinerek, bu sorunun Irak’ın iç işi olduğunu ve bu problemin Irak Anayasası’nın 140. maddesi çerçevesinde çözülmesi gerektiğini belirtti. (www.akhbaar.org) Irak ve İran arasında bulunan ve kullanılamaz halde olan Şattül Arap suyunun eski yatağına dönmesi için Cezayir Antlaşmasının güncelleştirileceği bildirildi. Irak hükümetinin, Şattül Arap’ta batmış olan gemilerin ve bu bölgeye yerleştirilen mayınların temizlenmesi konusunu görüşmek üzere bir heyet oluşturulduğu açıklandı. (www.alsabaah.com) İran Petrol Bakanı Hüseyin Şehristani yaptığı açıklamada, “yabancı şirketlerle anlaşma yapma ve petrol kontratı imzalamaya tek yetkili kurum Petrol Bakanlığıdır”, diye konuştu. Şehristani açıklamasının devamında, Irak’taki yerel yönetimlerle yapılan anlaşmaların geçersiz olduğunu, Kürt yetkililerin de bunu bildiklerini söyledi. (SAWA RADYOSU) Irak'ta Amerikan ordusu adına yapılan açıklamada, gözaltındaki 9 İranlının serbest bırakıldığı bildirildi. Açıklamada, ABD'nin gözaltında tuttuğu 9 İranlının Iraklı yetkililere teslim edildiği, ardından da Bağdat'taki İran Büyükelçiliğine gönderildiği kaydedildi. İranlılardan 2'si, Amerikan güçlerinin Erbil'de İran'ın bir bürosuna düzenlediği baskından bu yana ABD'nin elinde bulunuyordu. Salıverilen İranlıların bugün ülkelerine dönmesinin beklendiği kaydediliyor. (AA)(AP) Norveç Yüksek Mahkemesi, Irak'ta faaliyet gösteren Ensar El İslam örgütünün kurucusu Molla Krekar'ın, "ülkenin ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğu" gerekçesiyle sınır dışı edilmesine ilişkin hükümet kararını onayladı. Yüksek Mahkeme yargıçlarından Hans Flock, Molla Krekar'ın Norveç'teki mevcudiyetinin "ulusal güvenlik açısından bir tehdit oluşturduğuna dair yeterli kanıt" olduğunu söyledi. Mahkemenin kararında da, Molla Krekar'ın El Kaide lideri Usame Bin Ladin ile görüşmesi hakkındaki kitabına atıfta bulunularak, "bu terör şebekesinin Norveç için tehdit oluşturduğu" ifade edildi. Kararda ayrıca, Molla Krekar'ın ülkesinde güvende olmadığı iddiasıyla Norveç'ten sığınma hakkı aldığı zaman bile defalarca Irak'ın kuzeyine gittiği 2 belirtildi. Gerçek adı Necmeddin Farac Ahmed olan Molla Krekar, 1991'den bu yana Norveç'te mülteci statüsüne sahip bulunuyor. Molla Krekar'ın kurucusu olduğu Ensar El İslam örgütü, ABD dahil çeşitli ülkelerin terörist örgüt listesinde yer alıyor. Molla Krekar, 2002 Eylülünde, İran'ın ülkeye girişine izin vermeyerek Avrupa'ya geri yollamasının ardından Amsterdam havaalanında tutuklanmıştı. (AA)(AP) Irak ve Amerikan kuvvetlerinin, Irak'ın kuzeyinde son 48 saat içinde düzenledikleri operasyonlarda 14 direnişçi öldürüldü. Amerikan ordusundan yapılan açıklamada, Musul kenti ve civarında düzenlenen operasyonlarda 44 kişinin gözaltına alındığı, çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirildiği bildirildi. Operasyonların, hava kuvvetleriyle desteklendiği, Iraklı sivillerin Irak güvenlik güçlerine ve koalisyon kuvvetlerine sağladığı bilgi ışığında düzenlendiği belirtildi. (AA)(REUTERS) Irak'ta Amerikan ordusunun yaklaşık 500 tutukluyu serbest bıraktığı bildirildi. Amerikan ordusu sözcülerinden Winfield Danielson, Bağdat havaalanı yakınlarındaki askeri kampta düzenlenen resmi törende 500'e yakın tutuklunun dün salıverildiğini belirtti. Başta Basra yakınlarındaki Camp Bucca ve Bağdat yakınlarındaki Camp Cropper'da olmak üzere yaklaşık 20 bin kişi, Amerikan güçlerinin elinde bulunuyor. Bunlardan çoğu resmen suçlanmış değil. Amerikan ordusundan yapılan açıklamalarda, bu iki kampta ortalama tutukluluk süresinin 1 yıl olduğu belirtiliyor. (AA)(AFP) Ortadoğu İran, Almanya ve Avusturya ile 1,8 milyar avroluk demiryolu anlaşması imzaladı. Üç ülkenin özel şirketlerinin oluşturduğu konsorsiyumun temsilcileri, İran'ın doğusundaki Meşhed'de bir araya gelerek anlaşmaya imza koydu. Meşhed'den başlayıp Hazar denizinin kıyısındaki Gorgan'a kadar gitmesi planlanan 655 kilometrelik demiryolu projesinin 1,8 milyar avroya mal olacağı belirtiliyor. 5 yılda bitirilmesi planlanan demiryoluyla yılda 1,5 milyon insan ve 2 milyon ton mal taşınması öngörülüyor. İran, Tahran ve Meşhed arasında kurulması planlanan 900 kilometrelik hızlı tren yolu projesinin çalışmalarını da sürdürüyor. Nükleer programı yüzünden başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin yaptırım tehdidiyle karşı karşıya bulunan İran, BM Güvenlik Konseyinin yaptırım kararlarına rağmen petrol ve doğal gaz alanında Avrupalı şirketlerle çalışmayı sürdürüyor. İran, BM Güvenlik Konseyinin aldığı yaptırım kararlarının kendisini etkilemeyeceğini savunuyor. (AA) İsrailli bir ihtiyat askeri, Hamas'la çatışmalarını "mini bir savaş" olarak nitelerken, Hamaslılar için, "artık onlar bir terörist değil, askerler" ifadesini kullandı. Haaretz'de yer alan habere göre, bir ay kadar önce Gazze Şeridi'nde bir aylık görevini tamamlayan ihtiyat askeri, çatışmalarda karşı karşıya geldikleri, Hamas gibi Filistinli militan gruplara karşı İsrail ordusunun üstünlüğü olmakla birlikte, eğitim, teçhizat kalitesi, operasyon disiplini ve benzeri unsurlara dikkat çekerek, "Biz bir orduyla karşı karşıyayız, çetelerle değil", diye konuştu. İsrailli ihtiyat askeri, "Profesyonel düzeyde, Gazze Şeridi'ndeki Hamas, daha önce karşılaştığımız teröristler gibi değil" derken, öldürdükleri kişilerin cesetlerini gördüklerinde, pantolon paçalarının bile lastikli olduğunu 3 fark ettiklerini belirtti ve "İsrail ordusunda kaç ihtiyat askeri, pantolon paçaları lastikli olacak kadar iyi şekilde donanmış, biliyor musunuz", diye sordu. Son aylarda, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin kuzey ve güneyinde birkaç kilometre kadar içeri girerek, düzenli operasyonlarda bulunuyor. Bir süre önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus yakınlarında meydana gelen sıcak çatışmada, paraşütçü askerlerin, hasımlarının disiplininden ve donanımlarından etkilendikleri belirtilirken, bir istihbarat subayı, hepsinde İran ve Hizbullah'ın izlerinin bulunduğunu ve Filistinlilerin şimdiye kadar hiç bu şekilde görünmediklerini ifade etti. Hamaslı militanların üzerinde, silahlarına ek olarak, gece görüş cihazlarının da bulunduğu, bunların İsrail'den olmadığı da kaydedildi. İstihbarat subayı, bunların internet üzerinden kolaylıkla sağlanabileceğini, bir Arap ülkesine gönderilerek, oradan Gazze Şeridi'ne kaçak yollarla sokulabileceğini ifade etti. (AA) Almanya'yı ziyaret eden Suudi Arabistan Kralı Abdullah, Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler, Başbakan Angela Merkel ve Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile görüştü. Görüşmelere Kral Abdullah ile birlikte katılan Prens Suud El Faysal, iki ülke arasında vergi anlaşmasını imzaladı ve iki ülkenin yakın siyasi danışma mekanizması kurmasına ilişkin niyet mektupları teati edildi. 84 yaşındaki Kral Abdullah, Berlin'de eskiden Doğu Almanya kesiminde bulunan tarihi Brandenburg Kapısı'nı da ziyaret etti. İki gün önce Vatikan'da Papa 16. Benediktus ile görüşen Kral Abdullah, İngiltere'de Başbakan Gordon Brown ile de bir araya gelmişti. Kral, 9-10 Kasımda Türkiye'yi ziyaret edecek. (AA)(AP)(REUTERS) Kafkasya ve Orta Asya Ermenistan ile İran arasında savunma alanında işbirliğini öngören protokol, iki ülke Savunma Bakanları Mihail Harutiunyan ile Mustafa Muhammed Neccar tarafından Erivan'da imzalandı. Harutiunyan, protokolün imzalanmasından sonra düzenlenen basın toplantısında, askeri alanda geri hizmet ve gıda malzemesi tedariki konularında anlaşmaya vardıklarını ifade ederek, "iki ülke arasında askeri teknik işbirliği konusunda henüz kesin bir program olmadığını, ancak bu doğrultuda görüşmelerin sürdürülmesi ihtiyacı duyulduğunu" söyledi. Neccar da "iki ülke arasında siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin diğer ülkelere örnek niteliğinde olduğunu, Ermenistan ziyaretinin ikili savunma işbirliği temelinin güçlendirilmesini amaçladığını" kaydetti. İran'ın çabalarının bölge ülkeleri arasında barış, işbirliği ve istikrarın sağlanması yönünde olduğunu söyleyen Neccar, "Bölgesel sorunlar dış güçlerin katılımı olmadan çözülmeli. Dış güçlerin katılımının çözüme yararı olmuyor, sadece sorunları daha da güçleştiriyor", dedi. (AA) Ermenistan ve Litvanya'nın Dışişleri Bakanlıkları arasında Avrupa'ya entegrasyon sürecinde işbirliği yapılmasını öngören bir protokol imzalandı. Protokolün Erivan'da iki ülkenin Dışişleri Bakanları Vartan Oskanyan ve Petras Vaitiekunas tarafından imzalanmasından sonra açıklama yapan Oskanyan, ülkesinin Litvanya ile gerek ikili, gerekse AB ve NATO ile işbirliği çerçevesinde ilişkilerin gelişmesine önem verdiğini söyledi. Oskanyan, Litvanya'nın Erivan Büyükelçiliğinin faaliyete başladığını, Ermenistan'ın Vilnius Büyükelçiliğinin de yakında açılmasının planlandığını kaydetti. Vaitiekunas da, Baltık ülkeleri 4 Estonya, Letonya ve Litvanya ile Kafkas ülkeleri Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan arasında bölgesel işbirliği yapılarak ilişkilerin ve işbirliğinin geliştirilmesini öngören ''3 3'' düşüncesini desteklediklerini bildirdi. Öte yandan Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan, Yukarı Karabağ ile ilgili sorunun barışçı çözümünde arabuluculuk üstlenen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu eşbaşkanlarından müzakere sürecinin devamına ilişkin yeni bir tarih belirlenmesini beklediklerini söyledi. Merkezi Erivan'da bulunan Mediamax ajansının haberine göre Oskanyan, Minsk Grubu eşbaşkanlarının bölgeyi son ziyareti sırasında tarafların anlaşamadığı konuları daha açık gördüklerini ifade etti. Oskanyan, eşbaşkanların halen Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlarının bir araya gelmesiyle ilgili tarih belirleme çalışması içinde olduklarını sandığını belirtti. (AA) Gürcistan'da 15 gün süreli sıkıyönetim ilan edildiği bildirildi. Gürcistan Ekonomi Kalkınma Bakanı Giorgi Arvaladze, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin ülke genelinde ilan ettiği sıkıyönetim süresince medya organlarının faaliyetlerinin kısıtlandığını, haber programlarına yasak getirildiğini, devlet televizyonu dışındaki hiçbir televizyon ve radyonun haber veremeyeceğini söyledi. Saakaşvili devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, hükümete karşı darbe girişiminde bulunmak isteyen güçler olduğunu ve bunu önlemek amacıyla anayasanın 73. maddesine göre ülke genelinde sıkıyönetim uygulama kararı aldıklarını kaydetti. Gürcistan Devlet Bakanı Aleksandır Lomaya da yaptığı açıklamada, Parlamento Başkanı Nino Burcanadze'nin bazı muhalefet liderleriyle görüşme yaptığını belirterek, Burcanadze'nin daha sonra muhalefetle hangi konularda uzlaşma sağlandığına ilişkin açıklamalarda bulunacağını kaydetti. Parlamentonun dün yapılan oturumuna hiçbir muhalefet milletvekilinin katılmadığı ve muhalefetin önde gelen liderlerinden eski Devlet Bakanı Giorgi Haindrava'nın hükümeti protesto etmek amacıyla açlık grevine başladığı bildirildi. Lomaya, meydana gelen olaylar nedeniyle Tiflis'teki ilköğretim okullarında öğrenime 2 gün ara verildiğini de ifade etti. Sağlık Bakanı David Tkeşelaşvili açıklamasında, muhalefet gösterilerinde meydana gelen olaylar nedeniyle toplam 508 kişinin hastanelere başvurduğunu belirterek, 418 kişinin ayakta tedavi edildiğini ve yaralılar arasında 24 polis bulunduğunu kaydetti. Tkeşelaşvili, hastanelere başvuran herkesin tedavi masraflarının devlet tarafından karşılandığını ifade etti. Bu arada sıkıyönetim nedeniyle bu sabahtan itibaren televizyon kanalları haber programlarını yayından kaldırırken, sadece devlet televizyonu iki saatte bir haber yayınlayabiliyor. Sıkıyönetim nedeniyle ayrıca, Tiflis'teki toplu taşıma araçlarının çalışması kısıtlandı ve metro kapatıldı. Yabancı ülkelerin Tiflis'teki büyükelçiliklerinin de ülkedeki olağanüstü hal durumuyla ilgili bilgilendirildiği kaydedildi. Öte yandan AB Komisyonu, Gürcistan'daki durumdan endişe duyduğunu bildirerek, meselenin taraflar arasında diyalogla çözülmesi çağrısında bulundu. Komisyon sözcüsü, güvenlik önlemi olarak Tiflis'teki bürolarını kapattıklarını ifade etti. Bu arada Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili, Ocak ayı başında devlet başkanlığı seçimi yapılması çağrısında bulundu. Saakaşvili, 2008 sonunda yapılması gereken devlet başkanlığı seçimi için "Benim önerim, devlet başkanlığı seçiminin 5 Ocak'ta yapılmasıdır", dedi. Siyasi bir krizle karşı karşıya olan Saakaşvili, devlet başkanlığı seçiminin tarihi konusunda muhalefetin istediğinden daha erken bir tarih önerdiğini belirtti. (AA) 5 Gürcistan'dan tek yanlı bağımsızlığını ilan eden Abhazya'nın lideri Sergey Bağapş, ''Gürcistan'da son dönemde yaşananların bu ülkenin iç sorunu olduğunu ve kendilerini ilgilendirmediğini'' belirtti. Bağapş, yaptığı açıklamada, Gürcistan'da bir siyasi karışıklığın hüküm sürdüğünü kaydetti. Gürcistan hükümetinin, ''ülke içindeki sorunlarını Abhazya ve Güney Osetya'ya karşı yeni bir eylem başlatarak çözüme kavuşturmak isteyebileceğini'' belirten Bağapş, bundan endişe duyduklarını kaydetti. Abhaz lideri Bağapş, Gürcistan'da son dönemde yaşananların bu ülkenin iç sorunu olduğunu, ancak istikrarlı ve ne yaptığını bilen bir Gürcistan ile muhatap olmayı tercih ettiklerini ifade etti. Abhazya'nın, ''Dışişleri Bakanı'' Sergey Şamba da yaptığı açıklamada, Gürcistan'ın son derece istikrarsız bir politik sisteme sahip olduğunu belirterek, ''Bu sürekli ihtilallere açık bir sistem. Böyle bir ülkeyle ilişki kurmak çok zor'', dedi. (AA) Özbekistan'da Milli Diriliş Demokrat Partisi, 23 Aralıkta yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde parti lideri Hurşit Dostmuhammedov'u resmen aday gösterdi. Ülke çapında 72 bin üyesi bulunan partinin kurultayında, 1951 doğumlu gazeteci-yazar Dostmuhammedov'un adaylığı oy birliğiyle kararlaştırılırken, Dostmuhammedov tarafından açıklanan seçim programı delegeler tarafından onaylandı. Dostmuhammedov, 2004 yılında parti başkanlığına seçilinceye kadar ülkedeki Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliği ve Özbekistan Kitle İletişim Araçlarını Destekleme Vakfı Başkanlığı gibi görevlerde bulundu. Cumhurbaşkanı seçiminde, bir inisiyatif grubu olan Özbekistan Ali Meclisi Demokrasi Kurumları ve Sivil Toplum Kuruluşları Komitesi Başkanı Ekmel Saidov, parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran Özbekistan Liberal Demokrat Partisi'nden Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, Halk Demokrat Partisi Parlamento Grup Başkan Vekili Asliddin Rüstemov, Fedakarlar Milli Demokrat Partisi lideri Ahtam Tursunov, Milli Diriliş Demokrat Partisi lideri Hurşit Dostmuhammedov ve Sosyal Demokrat Adalet Partisi lideri Dilaram Taşmuhammedova yarışacak. Özbek dilini bilen, 35 yaşını dolduran ve son 10 yılda ülkede sürekli ikamet edenler cumhurbaşkanı adayı olabiliyor. Kasten suç işlediği gerekçesiyle daha önce yargılananlar ile dini kuruluş ve derneklerin kadrolu görevlileri aday olamıyor. Seçim Yasası'na göre, seçimden en az 6 ay önce Adalet Bakanlığınca kayda alınan siyasi partiler ile en az 300 kişilik inisiyatif grupları aday gösterebiliyor. Parti veya inisiyatif grupları tarafından gösterilen adayların en az 8 seçim bölgesinden olmak üzere toplam seçmen sayısının en az yüzde 5'i kadar imza toplaması gerekiyor. Nüfusu yaklaşık 27 milyon olan Özbekistan'da yaklaşık 16 milyon kayıtlı seçmen bulunuyor. (AA) Türkmenistan'ın kurucu Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı döneminde Bağımsız Devletler Topluluğu'na (BDT) uzak duran Türkmenistan, topluluk liderlerini Aşkabad'ta konuk etmeye hazırlanıyor. Türkmenistan'ın yeni lideri Gurbangulı Berdimuhamedov'un göreve gelmesiyle BDT ile ilişkilerini tekrar geliştirmeye başlayan Türkmenistan, 22 Kasım'da zirve toplantısına evsahipliği yapacak. Devlet Başkanı Berdimuhamedov başkanlığında dün yapılan bakanlar kurulu toplantısında, BDT zirvesine hazırlıklar ele alındı. Bu arada Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulı Berdimuhamedov, Belçika'nın başkenti Brüksel'de üç gün süren temaslarını tamamlayarak ülkesine döndü. Ziyaretin gayet olumlu geçtiğini yazan Türkmen gazeteleri, 6 Berdimuhamedov'un ziyaretinin son gününde NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer ve AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile görüştüğünü belirttiler. Berdimuhamedov, De Hoop Scheffer ile görüşmesinde NATO ile Türkmenistan arasındaki ilişkileri ele aldı. De Hoop Scheffer, NATO'nun Orta Asya'ya büyük önem verdiğini, bölge ülkesi Türkmenistan ile ilişkilerin geliştirmesinin Avrupa açısından önemine değindi. Berdimuhamedov ve De Hoop Scheffer, sınır güvenliğinin sağlanması ve uyuşturucu trafiğinin önlenmesi kalanlarında işbirliğinin artırılmasını kararlaştırdı. Türkmen lideri, Solana ile görüşmede ise, küresel barış ve güvenlik meselelerini ele aldı. Enerji güvenliğinin ön plana çıktığı görüşmede Türkmenistan ile AB arasındaki ilişkilerin geleceği masaya yatırıldı. Solana da, Avrupa'nın Türkmenistan ile eşit çıkarlara dayalı işbirliğini geliştirmek istediğini kaydetti. Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Pöttering ile de bir araya gelen Berdimuhamedov, Avrupa iş çevreleriyle de yemekli toplantıda buluştu. Ülkesine dün akşam dönen Berdimuhamedov, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ve Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt ile görüştü. (AA) Kazakistan ulusal petrol ve gaz şirketi Kazmunaygas (KMG) ile Çin ulusal petrol şirketi (CNPC), Kazakistan-Çin doğal gaz boru hattı inşasının temel prensiplerini öngören bir anlaşma imzaladılar. Çin Başbakan Yardımcısı Wu Yi başkanlığındaki Çin heyetinin katılımıyla Astana’da dün, Kazakistan-Çin 4. Karma Ekonomik Komisyonu toplantısı yapıldı. KMG’den yapılan açıklamaya göre, hattın proje finansman, inşası gibi konularda temel tanım ve açıklamaları içeren anlaşma, projeyi gerçekleştirecek ortak şirketin kurulmasını da öngörüyor. Proje iki bölümden oluşuyor. Özbekistan sınırında Kazakistan’ın Çimkent kentine ve oradan Çin sınırına (Horgos) kadar uzanacak yaklaşık 1500 km. uzunluğunda yılda 40 milyar metreküp taşıma kapasiteli birinci bölümün 2008-2009 yıllarında inşa edilmesi planlanıyor. Kazakistan topraklarında Beynev-Bozov-Kızılorda-Çimkent hattını izleyecek yaklaşık 1500 km. uzunluğundaki yıllık 10 milyar metreküp taşıma kapasiteli ikinci bölümün inşası ise daha sonra ele alınacak. (AA) Avrupa Birliği AB İçişleri Bakanları, Polonya, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Malta, Slovenya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti'nin kara ve deniz yollarında Noel tatili öncesinde (21 Aralık) ve hava yollarında 30 Mart 2008'de Schengen serbest dolaşım alanına katılımlarını onayladı. AB Konseyi'nden yapılan açıklamada, Schengen alanına yeni katılacak 9 AB üyesi ülkenin serbest dolaşım için gereken önlemleri aldıkları ve hazırlıkları tamamladıkları belirtildi. AB'nin diğer yeni üyelerinden Kıbrıs Rum kesiminin önümüzdeki yıl Schengen alanına dahil olması beklenirken Bulgaristan ve Romanya'nın hazırlıklarının birkaç yıl almasına kesin gözüyle bakılıyor. Lüksemburg'un Schengen kasabasında 1985 yılında imzalanan anlaşma çerçevesinde belirlenen serbest dolaşım alanında halen Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, İspanya, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, İsveç, Norveç ve İzlanda bulunuyor. Birbirleri arasındaki sınır kontrollerini kaldıran Schengen ülkelerinden birinden vize alan yabancılar tüm serbest dolaşım alanında seyahat edebilme hakkı kazanıyor. (AA) 7 KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs'ta temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu (AP) Yüksek Temas Grubu üyelerini kabul etti. Cumhurbaşkanı Talat'ın AP Yüksek Temas Grubu Koordinatörü Francoise Grossetete başkanlığındaki heyeti Cumhurbaşkanlığında kabulünde herhangi bir açıklama yapılmadı, basının görüntü almasına da izin verilmedi. (AA) Diğer Haberler Afganistan Eğitim Bakanlığı, salı günü Baglan'da parlamenterlere karşı girişilen intihar saldırısında 59 çocuğun hayatını kaybettiğini bildirdi. Eğitim Bakanlığı sözcüsü Zuhor Afghan yaptığı açıklamada, bu saldırıda 8 ila 18 yaşında 59 çocuk ile 5 öğretmenin öldüğünü belirtti. Kabil'in 150 km kuzeyindeki Baglan'da bir şeker fabrikasında girişilen korkunç saldırıda, 6 parlamenter ve korumalarının da hayatını kaybettiği açıklanmıştı. (AA)(AFP) NATO ve Afgan kuvvetlerinin, Afganistan'ın batısındaki Gülistan bölgesinin kontrolünü ele geçirdiği bildirildi. Polis yetkilileri, Taliban'ın geçen hafta ele geçirdiği Gülistan'daki çatışmaların bugüne kadar devam ettiğini, NATO kuvvetlerinin öncülüğündeki Afgan güçlerinin bölgenin merkezinde kontrolü sağladığını söyledi. Öte yandan ülkenin güneyindeki Zebul vilayetine bağlı Şahjoy bölgesinin sorumlusu ile iki koruma görevlisinin pusuya düşürülerek öldürüldüğü belirtildi. Yetkilinin, motosikletli 4 militan tarafından silahlı saldırıya uğradığı sırada bir dükkanda alışveriş yaptığı kaydedildi. (AA)(AP) ABD'de, Demokrat Parti'nin önde gelen 2 senatörü Joe Biden ve John Kerry, Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in, olağanüstü hal uygulamasını kaldırmaması durumunda, bu ülkeye F-16'lar dahil askeri satışların askıya alınmasını istedi. Biden ve Kerry'nin önergesinde, ''Müşerref'in, cumartesi günkü olağanüstü hal ilanının ardından bu ülkeye yapılan askeri yardımların gözden geçirilmesi'' çağrısı yer aldı. Senatörler, Müşerref'in olağanüstü hal ilanının kaldırmaması, anayasal düzeni yeniden kurmaması, genelkurmay başkanlığından ayrılmaması, adil ve özgür seçime izin vermemesi durumunda doğrudan El Kaide ve Taliban ile çatışmalarla ilgili olmayan askeri yardımların askıya alınmasını istedi. Son 5 yılda Pakistan'a 10 milyar dolarlık yardımda bulunan ABD, Pakistan ile 36 yeni F-16 savaş uçağı satışı ile eldeki F-16'ların modernizasyonu konularında anlaşmaya varmış durumda. (AA)(REUTERS) ABD Başkanı George W. Bush'un Kongre'den, Irak ve Afganistan'da savaşta 4 aylık masraflar için 196 milyar dolar istemesine, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, "açık çek yok", karşılığı verdi. Pelosi, bugün düzenlediği basın toplantısında, ancak 50 milyar dolar tahsis edilebileceğini ve bu miktarın verilmesinin de Bush yönetiminin askerleri çekmeye başlaması şartına bağlanacağını kaydetti. Pelosi, "Başkan'a açık çek yok", dedi. Pelosi, kararın Temsilciler Meclisi'nde yarın oylanacağını belirtti. (AA)(AP) Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, genel seçimlerin 15 Şubat'a kadar yapılacağını bildirdi. Pakistan devlet televizyonun flaş olarak duyurduğu haber, ülkede olağanüstü hal uygulamasının ömrünün kısa olacağının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Müşerref, Ulusal Güvenlik Konseyi ile toplantısından 8 sonra devlet televizyonu tarafından yayımlanan açıklamasında, "seçimlerin yapılacağını taahhüt ettiğini ve bunu yerine getireceğini" ifade etti. Pakistan'da muhalefet lideri eski Başbakan Benazir Butto ise, Devlet Başkanı Pervez Müşerref'ten, seçim için kesin tarih ve 15 Kasıma kadar Genelkurmay başkanlığını bırakmasını istedi. Butto, düzenlediği basın toplantısında, Müşerref'in seçimlerin 15 Şubata kadar yapılacağı yolundaki açıklamasının "yetersiz" olduğunu söyleyerek, kesin bir seçim tarihi istediklerini belirtti. Müşerref'in açıklamasının "muğlak" olduğunu ifade eden Butto, ayrıca "15 Kasıma kadar üniformasını çıkarmasını istiyoruz", dedi. (AA)(AP)(REUTERS) Pakistan'da 3 politikacı ve bir sendika temsilcisi, hükümet karşıtı konuşmalar yaptıkları için "vatana ihanet" suçlamasıyla yargılanacak. Pakistan'da anayasanın askıya alındığı olağanüstü hal uygulaması başladığından beri, ilk kez muhaliflerin "vatana ihanet" suçlamasıyla karşı karşıya olduğu belirtildi. Pakistan yasalarına göre, 4 muhalifin idam cezasına çarptırılma olasılığı bulunuyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir mahkeme yetkilisi, suçlanan 4 muhalifin polis tarafından pazartesi günü gözaltına alındığını kaydetti. (AA)(AP) Pakistan'daki muhalefet partilerinden Pakistan Halk Partisi (PHP), başkent İslamabad yakınında düzenlenecek büyük mitinge gitmek üzere yola çıkan 5000 kadar taraftarının güvenlik güçlerince tutuklandığını iddia etti. Eski Başbakan Benazir Butto'nun çağrısıyla mitinge katılmak üzere yola çıkan taraftarların, doğudaki Pencab kenti boyunca, çarşamba günü başlayan ve bugün sabaha kadar devam operasyonlarla tutuklandıklarını ileri süren, Butto'nun lideri olduğu PHP'nin milletvekili Cavid Eşref, ''Bu partimize yönelik kitlesel bir tedbirdir'', dedi. Pakistanlı yetkililer konu hakkında henüz bir açıklamada bulunmazken, basına konuşma izni bulunmadığı için ismi gizli kalmak koşuluya açıklamada bulunan bir yetkili, sadece 1000 kadar Butto taraftarının tutuklandığını belirtti. Bu arada polisin, Butto'nun dün gösteri çağrısında bulunmak amacıyla halka sesleneceği Rawalpindi kenti çevresindeki noktalarda konuşlandıkları gözlendi. (AA)(AP) Dünya Basını Economist dergisi, Türkiye'nin sınır ötesi operasyon olasılığını değerlendirdiği haberinde Irak’ın kuzeyindeki sözde Kürt Yönetimi Başkanı Mesudt Barzani'nin Türkiye ile PKK arasında sıkıştığını yazıyor: "Türkler, Barzani ve Amerikalılar'ın geniş çaplı bir harekatı durdurmak için daha fazla adım atması gerektiğini söylüyorlar. Barzani PKK sorununun barışçıl yollardan çözülmesine yardımcı olabileceğini belirtiyor. "Barzani, Türkiye'nin dostu olduğunda ısrar ediyor ancak tehdit ve şantaj altında Ankara'yla işbirliği yapmayacağını vurguluyor. 90'lı yıllarda birkaç kez Peşmergeleri PKK'nın üzerine gönderen Barzani, 1990'larda Kürtler arasındaki iç savaşı akılda tutarak artık Kürt'ün Kürtle savaştığı günlerin geride kaldığını, PKK'ya karşı uluslararası bir gücün oluşturulması gerektiğini söylüyor. Economist, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bush'la görüşmesine de sınır ötesi harekât tartışmasının damga vurduğunu belirtiyor: "Bush yönetiminin, Türk ordusunun PKK'ya karşı sınırlı bir operasyon düzenlemesini onayladığı anlaşılıyor. Amerika, Türkiye'nin PKK hedeflerini belirleyebilmesi için askeri istihbarat da sağlayacağını söylüyor." 9 "Washington, Türkiye'ye, daha büyük çaplı bir harekâtın, Irak'ın görece huzurlu ve müreffeh bölgesini istikrarsızlaştıracağı mesajını verdi ve Ankara'nın bundan sakınmasını istedi. Şimdiye kadar Erdoğan ve generalleri geri durdular. Ama daha ne kadar böyle kalacaklarını kimse bilmiyor." Economist, Amerika Birleşik Devletleri'yle, Avrupa arasındaki ilişkileri değerlendirdiği başka bir yazıda da Bush-Erdoğan görüşmesine değiniyor: "Türkiye'nin geniş çaplı bir sınır ötesi harekâtını belki de durdurmuş olan TürkAmerikan zirvesi, iki ülkenin siyasi liderlerinin bu tehlikeli dünyada birbirlerine ihtiyacı olduğunu bildiklerini ortaya koydu. Belki Erdoğan Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy kadar derin olmayabilir ya da Almanya Başbakanı Merkel kadar, rahatlatıcı bir tarzı olmayabilir. Erdoğan, Washington'da Ulusal Basın Kulübü'ndeki konuşması sırasında Ermeni katliamı ile ilgili sorular karşısında Ermenilerin insani bir şekilde, ceplerine para konarak göç ettirildiğini söyleyerek iyi bir tablo çizmedi. Ama Erdoğan Bush'la birlikte düzenlediği basın toplantısında, ayrılıkçı Kürtlere göz yumduğu ya da onlara karşı bir şey yapmadığı için ülkesinde Amerika'ya öfke duyanlara mesaj vermek istercesine defalarca 'stratejik ortak' kavramını kullandı." Dergiye göre Erdoğan'ın vermek istediği mesaj şuydu: "Türk-Amerikan ilişkilerinin temelini oluşturan askeri bağların zayıflamasına karşın, Türkiye, stratejik değerini ve Batı yanlısı Müslüman bir ülkenin önemini Paris ve Berlin'den daha fazla takdir eden bir dostsuz yapamaz." Erdoğan'ın Türk-Amerikan ilişkilerinin bozulmasını önlemeye yönelik çabalarının sonuç verip vermeyeceğinin belli olmadığını kaydeden Economist dergisi, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının boyutlarına dikkat çekiyor ve ekliyor: "Şimdiye kadar Türk ordusuyla ilişki kurmaya alışmış Amerikalıların ılımlı İslamcılığın yükselişe geçtiği bir ülkeyle nasıl geçineceği konusunda da belirsizlikler var. Ancak Erdoğan'ın Washington ziyaretinin Beyaz Saray'daki yetkilileri bu hafta her şeyden daha fazla uykusuz bıraktığı bir gerçek. Amerika bazen, sorunsuz, zengin dünyadaki ortaklarıyla, patlama tehlikesi içeren sorunlu bölgelerde ne yapılması gerektiği konusunda farklı düşünüyor. Türkiye'nin doğu sınırları da işte böyle bir yer." Guardian manşetinde, Amerika Birleşik Devletleri'nin Avrupalı şirketlere İran'dan çekilme çağrısı yaptığını belirtiyor: "İran'ın nükleer programı nedeniyle, Amerika çok uluslu şirketlere bu ülkeyle iş yapmamaları için baskıyı artırdı. Avrupalı şirketlere İran'la ilişkilerini kesmemeleri halinde, Amerika'daki işlerini tehlikeye atacakları mesajı veriliyor. Fransa, Almanya ve İngiltere hükümetlerinin de, Amerika'nın bu siyasetine destek verdiği anlaşılıyor. Dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Almanya merkezli Siemens, Amerikan ve Alman hükümetinin baskıları sonucu İran'la iş yapmayı durdurduğunu açıkladı. Daha önce Amerikan Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in uyarısının ardından üç Alman bankası da İran'dan çekilme kararı almıştı. " Gazete, İngiliz hükümetinin, petrol şirketleri Shell ve BP'ye, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin de Total ve GDF şirketlerine benzer telkinlerde bulunduğuna dikkat çekiyor. Guardian, Irak'taki şiddeti konu alan bir haberinde Amerikan ordusunun El Kaide'yi Bağdat'tan sildikleri yolundaki açıklamasının aşırı iyimser bulunduğunu belirtiyor: "Amerikan ordusu, direnişçi gruplar içindeki en aşırı örgüt olan Mezopotamya'daki El Kaide'yi başkentin tüm mahallelerinden sildiğini, kentteki cinayetlerin de Haziran'dakine kıyasla yüzde 80 oranında 10 azaldığını söylüyor. Ancak Irak Kızılay'ının göçle ilgili rakamları Amerika'nın bu iyimser açıklamalarıyla tezat oluşturuyor. Kızılay'a göre, Irak içinde yer değiştirmek zorunda kalan insanların sayısı bir yılda dört kat artarak 2 milyon 300 bine ulaştı." Independent, Çarşamba günü olağanüstü hal ilan eden Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin erken seçim kararı almasını "Rusya'nın zaferi" olarak yorumluyor: "Muhalif gösterileri acımasızca güç kullanarak bastırdığı için Batı'nın öfkesine hedef olan, barışçıl Gül Devrimi'nin lideri Mihail Saakaşvili, baskılara dayanamadı ve sonbahardaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Ocak başında yapılacağını açıkladı. Bu, Moskova'nın Gürcistan'a karşı uzun erimli stratejik savaşında bir taktik zaferidir. Gürcistan'la Moskova'nın arası, Tiflis'in NATO ve Avrupa Birliği'ne katılmak istediğini açıklamasından sonra bozuldu. Moskova, Ukrayna ve Baltık Cumhuriyetleri gibi, arka bahçesi olarak gördüğü ülkelerin Batı kurumlarına üyeliği karşısında paranoya belirtileri göstermişti. Saakaşvili'nin Rusya'yı kışkırtıcılıkla suçlayıp olağanüstü hal ilan etmesi, gelecek Nisan'da Gürcistan'ın üyeliğini değerlendirecek olan NATO'nun tepkisini çekti. Avrupa Birliği de Gürcistan'dan itidal istedi." 11