KÜÇÜK PRENS Orjinal Adı: Le Petit Prince ANTOINE DE SAINT-EXUPERY Çevirmen: Sumru AĞIRYÜRÜYEN Mavi Bulut Yayıncılık Kasım 2011, 20. Baskı 96 Sayfa Küçük Prens, yıllar önce okuduğum ve çok beğendiğim bir kitaptı. Nisan ayı kitaplarından biri olarak seçilince, bir daha okumak istedim. İyi ki okumuşum. Ne çok şeyi unutmuşum öyle. Ah bu büyükleri anlamak zor, her şeyi unutuyorlar. :) Küçük Prens bir pilot olan Antoine de Saint-Exupêry'nin en ünlü kitabı. Yazar II. Dünya Savaşı esnasında dünyaya bir umut mesajı vermek istemiş ve bunu bir çocuğun gözüyle yapmaya karar vermiş. Küçük Prens'in başlangıç noktası ise kendi yaşadığı uçak kazasıdır. Kitapta da olduğu gibi uçağı arızalanınca Tunus'ta bir çöle zorunlu bir iniş yapmış ve çölde kaybolmuş. Dört gün sonra bir bedevi tarafından çölde bulunmuş. Antoine de Saint-Exupêry yaşadığı zorlu günlerden sonra uçmaya yine de devam etmiş. Ta ki, 1944 yılında bir keşif uçuşunda kaybolana dek. Uçağı ve cesedi uzun süre bulunamamış. 1998 yılında bir balıkçı bilekliğini, 2004 yılında ise bilekliğin bulunduğu yerde yapılan araştırmalar sonucunda kullandığı uçağın enkazı bulunmuş. Belki de; Antoine de Saint-Exupêry o çölde kaybolduğunda Küçük Prens'le gerçekten tanışmıştı ve savaş dolu dünyadan kaçarak Küçük Prens'in minik ama barışçıl gezegenine varmak aracılığıyla uçağını kullandı. Neden olmasın? Küçük Prens gezegenler arasındaki yolculuğunda kuşları kullanmamış mıydı? Ben buna inanmak istiyorum, yıllar sonra tekrar okuduğum Küçük Prens'in bana aşıladığı o saf ve umut dolu bakış açısından dolayı. O zaman bilekliği ve uçağının parçaları nasıl mı bulundu ? Ah siz büyükler, hiçbir şeyi kendi başınıza anlayamıyorsunuz... Küçük Prens ülkesinde o kadar seviliyormuş ki, Fransa'nın Euro'dan önceki para birimi olan Frank'larda, posta pullarında Küçük Prens ve Antoine de Saint-Exupêry resimleri varmış. Hatta Lyon yakınlarında bir havaalanına Antoine de Saint-Exupêry'nin ismi verilmiş. Küçük Prens'in yazılışından bugüne dek 70 yıllık macerasını anlatan, hatta yayınlanmamış bir bölümünü de içeren, yine Mavibulut Yayınları imzası taşıyan Küçük Prens'in Güzel Hikayesi de raflarda yerini almış. Küçük Prens severler olarak okumakta fayda var diye düşünüyorum. Yazımı Küçük Prens'in o mükemmel ithaf yazısıyla bitirmek istiyorum. Léon Werth’e Bu kitabı bir büyüğe adadığım için çocuklardan özür diliyorum. Ama, önemli bir mazeretim var: Bu adam, benim dünyada sahip olduğum en iyi dost. Bir mazeretim daha var: Bu adam her şeyi anlayabiliyor, çocuklar için yazılmış kitapları bile. Üçüncü mazeretim ise şu: Bu adam şimdi Fransa’da, aç bilaç ve soğukta. Ona çektiklerini unutturacak bir şeylere öyle ihtiyacı var ki… Yine de, tüm bu mazeretleri yeterli bulmadıysanız, ben de bu kitabı, bu adamın bir zamanlarki çocukluğuna adarım. Bütün büyükler bir zamanlar çocuktular. (Pek azı bunu hatırlayabilse de.) O halde, ithafımı şöyle düzeltiyorum: Küçük bir çocuk olduğu günlerdeki Léon Werth’e… Altı Çizilesi: Büyükler hiçbir şeyi asla kendi başlarına anlayamıyorlar; onlara her şeyi açıklayıp durmaksa, çocuklar için gerçekten yorucu... Büyüklere, "Kırmızı tuğlalı bir ev gördüm. Pencerelerinde sardunyalar, çatısında güvercinler vardı..." derseniz eğer, bu evi bir türlü gözlerinin önüne getiremezler. Onlara denilmesi gereken şudur: "Milyonluk bir ev gördüm. İşte o zaman, "Ah ne kadar güzel!" derler size. En zoru budur. Kişinin kendi kendini yargılaması, başkalarını yargılamasından çok daha güçtür. Kendi kendini yargılamayı becerebiliyorsan, hakikaten bilge bir kişisin demektir. Kendini beğenmiş kişiler, övgüden başka bir şeye kulak vermezler. Ama gözler gerçeği göremez ki. Yüreğiyle aramalı insan. İnsanların hiçbir şey öğrenecek vakitleri yok artık. Her şeyi satıcılardan hazır alıyorlar. Ama dost satan bir satıcı olmadığından, insanların dostları da yok artık. Kitabın Tanıtımından: Doğrusu, kimsenin kitabımı okurken hafife almasını istemem. Bu anıları burada anlatabilmek için ne acılar çektim. Dostum, koyunuyla birlikte gideli altı yıl oldu bile. Onu sizlere anlatmaya çalışmamın nedeni, onu unutmak istemiyor olmam. İnsanın dostunu unutması çok acı bir şey. Herkesin dostu olmaz. Eğer dostumu unutursam, rakamlardan başka bir şeyle ilgilenmeyen büyüklere benzerim.