İSLAM'DA SELAMIN FAZİLETİ َٓيَٓآَايُّهآَالَّذ۪ ين َٰٓامنُوآََلَٓتدْ ُخلُوآَبُيُوتآًَغيْرَٓبُيُو ِت ُك ْمَٓحتّٰى َٓسوآَوتُس ِل ُموآَع ٰلىَٓا ْه ِلها ُ ِتسْتأْن Muhterem Müslümanlar, Selam, Allah'ın güzeller güzeli isimlerinden biridir. Selam, İslam’ın sevgi ve rahmet kapılarının anahtarıdır. Allah'ın rahmet ve mağrifet deryalarına selamla girilir. Selam, Müminlerin birbirleri üzerindeki karşılıklı haklarıdır. Bu hakkı ödeyen, ebedi alemde geniş mükafatla Allah tarafından sevindirilir, ödemeyen ise sonsuz azapla dövünür. Selam hakkında Peygamberimiz (S.A.V.) bir hadis'i şeriflerinde, "İman etmedikçe, Cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş sayılmazsınız. İşlediğiniz takdirde sevineceğiniz bir şeyi size söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız" (1) buyururlar. Selam, Allah'ın ve Rasulünün bildirdiği şekilde verilip alındığı müddetçe selamdır. Yoksa bugün müslümanların dillerinden düşürmedikleri ve çocuklarına örnek oldukları İslam dışı selam, hiçbir zaman selam olamaz. Hele İngilizce, Fransızca, Almanca gibi dillerde selam verip almak, kelimenin en hafif anlamıyla, şuursuzluktur. Burada şöyle bir sual sorulabilir, "Biz Arap değiliz ki Arapça selamlaşalım". Onlara deriz ki, Bizim bahsettiğimiz selam, Allah'ın, Rasulullahın ve İslam’ın selamıdır Allah bir milletin ilahı değil, herkesin ve her şeyin Rab'bidir. Rasulullah sadece Araplara değil, bütün insanlığa gönderilmiştir, bütün insanlığın peygamberidir. İslam, hangi ırk ve renkte olursa olsun herkesin dinidir ve herkese hitap eder. Bu sebeple, İslam’ın selamı da, Allah'a, Rasulüne ve onun getirdiklerine içten inanarak müslüman olan herkesin selamıdır. Peygamberimiz bir hadisi şeriflerinde, "Ey nas, selamı yayınız, yemek yediriniz, akrabanızı ziyaret ediniz, insanlar uykuda iken namaz kılınız. Selametle cennete girersiniz" (2) buyurmuşlardır. Bir başka hadisi şeriflerinde de şöyle buyurmuşlardır, "Allahü Teala Ademi (A.S.) yarattığı vakit, "git şu oturan meleklere selam ver. Selamını da nasıl karşılayacaklarını dinle. Zira Onların karşılığı senin ve evladının selamı olacaktır" buyurdu. Bunun üzerine Hz. Adem "Esselamü Aleyküm" dedi. Melekler de, "Esselamü Aleyke ve Rahmetullah" diye mukabelede bulundular, ve "Rahmetullah" kelimesini ziyade ettiler". (3) Allahü Azimüşşan Kuranın bir çok ayeti kerimesinde selamlaşmanın faziletinden bahseder, "Ey iman edenler, kendi evlerinizden başka evlere izin istemeden ve (ev) sahiplerine selam vermeden girmeyiniz. Eğer düşünürseniz bu sizin için daha hayırlıdır". (4) Muhterem müminler bu kadar açıklama yaptıktan sonra deriz ki, hiç selam vermeden çarşıdan, pazardan ve sokaktan geçenlerin veya selamı bölerek sadece selam demekle yetinenlerin vay hallerine... İslam’da selam, "Esselamü Aleyküm" şeklindedir. Bunun cevabı da, Ve Aleyküm selam, olarak verilir. Birbirimize karşı her türlü afet ve musibetten korunmak, selamette olma dileği, olan İslam’ın selamını hiçbir zaman ihmal etmeyelim ki, Allah'ın gerçek selamet yolu olan Kuranı Kerimin beyanına göre "Selam’dan başka söz işitilmeyecek olan Cennetine bu sebeple nail olalım. Zira hakiki saadet ve ebedi mükâfat yalnız oradadır. Selam, hidayete tabi olanlara... Akıbet Muttakilerindir. *** (1) Tirmizi, Müslim R S. Tsrc C. 2. Hadis No: 851 (2) Aynı eser C. 2. H N : 852 (3) R. S Tere. C. 2. H No : 849 (4) K Kerim Nur Suresi a. 27 Eylül 1979