/¿ •'¿ ■ÎT HAMÎT GÖRELE, TÜRK RESMİNDE YENİLEŞME DÖNEMİNİN ÖNCÜLERİNDEN BİRİYDİ Kaya ÖZSEZGİN £ Çağdoş resim sanatımızda 1830 lara doğru aticisini duyurmuş olon yenileşme çabalarının ön­ cülerinden Homlt Görele de, kozasını örmüş bir »onatcı olarak 7 haziran günü sessizce aramızdan ayrıldı. Gerçekten yapacağını yapmış, sanatına son noktayı koymuş muydu Görel9? Kuşkusuz bayır. Sanatın uzun, yaşamınsa kısa olduğunu D e ­ lirten söz, belki de en uygun tanımını Görele'nin sürekli bir araştırmalar dizisine dayanan yaşa­ mında bulmuştur. Bail! bir noktada yatkınlığa vordıktan sonra, bu yetkinliği aşmanın gereği, Hamlt Görele'nin özellikle son yıllarını İçeren re­ simleri İçin sanki kaçınılmaz bir İlke haline dö­ nüşmüştü. Ben, kendi payıma bu son resimlerin çoğuna katılmadım, katılmadığımı da kim! yerde belirttim. Çünkü Görele, 1930 kuşağım yönlendi­ ren estetik oluşumlara, kişiliğinin damgasını da­ ha o tarihlerde basmıştı. Doğup büyüdüğü Ka­ radeniz yöresini, Icll ve duygulu bir sanatçı tav­ rıyla ve o yörenin boşluğa ilişkin sonatsa1 şiiriy­ le tablolorına aktarmış, bu yolda küçümsenme­ yecek bir başarı çizgisi tutturmayı bilmişti. Bu çizgiyi, çağdaşı ressamlardan ayıran ve kimi yönleriyle de o ressamlara yakınlaştıran etken­ ler nelerdi? Bunu, kısa bir yazının kapsam, için­ de açıklamak kolay değil, Anoak Hamlt Görele’ nin yapısal sağlamlığa, İnşa gücüne bağlı İlk re■Imlsrl, kendisinin de İçinde bulunduğu «M üsta­ 7 haziranda aramızdan ay­ rılan Hamit Görele’nin özellikle son yıllarım içe­ ren resimleri için, belli bir noktada yetkinliğe var­ dıktan sonra bu yetkinliği aşmanın gereği kaçınılma/, bir Uke haline dönüşmüştü. re çalışmıştı. Lhote kübizmi, İster istemez Göre­ le'nin sanatını da biçimlendiren boşlıc® etkenler­ den biri olmuştu. Ne var kİ bu kübizm, Görele’nin sanatına yansıyan yönleriyle kuralcı ve katı bir disiplin değildi. Bunun böyle olduğu, en acık çizgileriyle İstanbul müzesindeki «Karadeniz» tab­ losunda ve Ankara müzesindeki «Çiçekli Kız» adlı resimde kolayca İzlenebilir «Karadeniz», esinlendiği doğanın gerçekçi ve kişisel yorumu­ nu. renklerinde ve kompozisyonunda taşır. Nefti ve kahverengilerle örülü «Çiçekli Kız» ise, otur­ duğu koltukta ellerini önünde kavuşturmuş figü­ rün hacim ve kitle bağıntılarını, yalın vo mate­ matik bir denge İçinde sunar. Resimde ne bir fazlalık, ne de bir eksiklik bulabilirsiniz. Her *oy killer» grubunun sanat görüşlerinden, üslûp ve anlatım birikimlerinden ayrılamaz. 192S'te Güzel ölçülü ve yeril yerlndedlr, Görele'de Kocomeml Sanatlar Akademisine girmiş ve burayı bitirdik­ ten sanro 1929'da kazandığı Wr yarışmayla Pa­ bağdaşan esnekliğini bulamazsınız. ris’e giderek o dönem Türk resmine, gerek ku­ ramsal gerek pratik acıdan büyük katkılarda bu­ lunmuş olan André thote’un atölyesinde bir *ö­ ya da Ali Çelebl’nin yer yer İzlenimci paletle de tür bir esnekliği, kesin dönüşümler, Ama o bu birbirine natçı acısından, geometrik yÖ2« y aoyutfamosı gibi kökene ters düşen bir karşıtlığı da bünye­ sinde geliştirmiş olduğu İçin fazlaca önem taşı­ mamıştır. Benim de üyesi bulunduğum geçen yı­ lın devlet sergisi seçici kurulu. Görele'nin bu tür son yapıtlarından birini sergi dışı bırakmıştı. Açık söylemek gerekirse, o resim Görele'nin İmzası dışında kendi başına varlık gösterecek bir düze­ yi yansıtmıyordu. Salt imzayı göz önünde tutmak ise — birçok kişinin sandığı gibi— sanatçısına saygının Dlr işareti olamazdı. Ayrıca yeni yönet­ melik de, haklı olarak böyle bir davranışa olanak vermiyordu. Ama ayni Hamlt Görele'nin, bu yt1 ölümünden kısa bir süre önce devlet sergisin# verdiği 1940’ların tarihini taşıyan brr portresi, ödüle değer görülmüştür. Bu ödül, onun 1940 sergisinde kazandığı üçüncülük ve 1941‘o'e aldı­ ğı ikincilik ödüllerinden sonra oldukça anlamlı­ dır. Hamit Görele'nin sanatınc ve kişiliğine İlişkin yargılar, bir bakıma farklı değerlendirmelere yol açmıştır. Arseven'e göre, Hamit Görele önce kü­ bizme eğilim göstermiş, daha sonra «üslüplu bir empresyonizme ve lirizme» kaymıştır. Nurullah Berk ise, onda «romantik bir ruh» bulmaktadır. Kimi zaman cok kesm, kimi zaman «mütereddit» oian bu sanatçı, modern Türk resminin öncülerin­ den biridir. Ayni görüşe, Pertev Boyar da katıl­ makladır. O da «hassas bir romantik ressam» olarak gördüğü Homlt Görele’nin sanatında «m oderntzmaya olan sağlam ve sarsılmaz bir inanç» bulmaktaydı Kuşkusuz modern resmimizin sonrası eğilimleri İçinde yandan renkçi bir yondan İzlenimcilik Hamit Görele’nin, bîr desene ve kuruıuş« karşıt eğilimler doğrultusunda göstermiştir daha önem veren tutumuylo dikkate değer bir payı var­ eok. Sanırım böyle bir esneklik, Görele gibi us­ dır, Küblst aşama, Görele'nin bir dönem resim­ lerinde İnançlı bir temsllol bulmuştur. talık dönemin) olgun yapıtlar!® »üelemlş bir sa­ Ta h a To ro s Arşivi