SE HABT hammes, kırk yedi dörtlük ihtiva eden divan İsmail E. Erünsal tarafından tesbit edilmiş , eserle ilgili ilk çalışma Cihan Okuyucu tarafından yapılmış, daha sonra Cemal Bayak eser üzerinde doktora tezi hazırlamıştır. İzmir Milli Kütüphane Yazma Eserler Katalogu'nda (nr. 3617) Sehabi Divanı ismiyle kayıtlı nüshada bulunan şi­ irler Sehabl'ye ait değildir. 2. Tedbir-i İk­ sir. İmam Gazzaii'nin İ]Jya'ü 'ulumi'd-din adlı eserinin Farsça'dan (Kimya-yı Sa'adet) Türkçe'ye çevirisi olup birçok nüshası bulunmaktadır (mesela bk. Süleymaniye Ktp., Hafld Efendi, nr. 191 , 192, 193). Şair eseri Kanuni Sultan Süleyman'ın emr i üzerine tercüme ettiğini ve "ikslr-i hakikati beyan ve takrir" etmesi dolayısıyla ona bu adı verdiği­ ni söyler (Süleymaniye Ktp. , Haf!d Efendi, nr. 192, vr. 2b) . Sade bir dille yazılan eserde yer yer manzum kısımlar bulunmaktadır. Tercümenin 970'te (1563) tamamlanıp padişaha sunulduğu ve karşılığında büyük hediyeler alındığı tezkirelerde belirtilir. Gerek ihsanın büyüklüğü gerekse eserin nüshalarının çokluğu kitabın çok beğenildiğini gösterir. Osmanlı Müellifleri'nde (II, 227) Sehabl'ye nisbet edilen Kimya-yı Hazdin -i İrfan adlı eser de bu tercüme olmalıdır. Bİ BLİYOGRAFYA : Sehabi Divan'ı ve Konu indeksi (haz. Ce mal Bayak, do ktora tezi , 1998 ), İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü; Aşık Çelebi, Meşairü'ş-şuara, vr. 149b-150' ; Latlfi, Tezlcire, s . 184; Ahd1, Gülşen-i Şuara, Millet Ktp. , Ali Em1r1, Tarih , nr. 77 4 , vr. 1 OSb-ı 09'; Beyani. Tezkire, Millet Ktp., Ali Em1r1, Tarih , nr. 757, vr. 4}'·b; Künhü'l-Ahbar 'ın Tezkire Kısmı (haz Mustafa is en ), Ankara 1994, s . 226-227; Kınalızade, Tezlcire, ı , 450-452; Kafzade Faizi, Zübdetü'l-eş'ar, Süleymaniye Ktp. , Şehid Ali Paşa, nr. 1877, vr. 62; Riyaz1, Riyazü 'ş-şuara, Nuruosmaniye Ktp. , nr. 3724, vr. 82'; Keşfü'?-?U­ nün, 1, 792; Sicill-i Osmani, III, 9; Osmanlı Müellifleri, ll , 227; lzatw 'l-meknün,I,. 507; İsmail E. Erünsal, "Türk Edebiyatı Tarihine Kaynak Olarak Arşivlerin Değeri" , TM, XIX ( ı980 ), s . 219; Cihan Okuyucu, "Sehabi v e Divanı", EÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sy. 6, Kayseri 1995, r;ı;:ı s. 163-198. M CEMA L BAYAK S EHARENPÜRI, Halil Ahmed ( ı.Ş)~) ~ ' .M.>\ ...w.> ) Hal!l b. Ahmed b. Mecid SeharenpCır1 . (1852~1927) L Hindistanlı hadis ve fikıh a limi. _j Safer 1269'da (Aralık 1852) Hindistan'ın Uttar Pradeş eyaletine bağlı Seharenpur şehrinin Nanevte (Nanota) kasabasında doğ­ du. İslam'ın Hint yarımadasına ulaşmasın­ dan sonra Seharenpur yakınlarındaki En3~0 blte kasabasına yerleşen ve nesebi Ebu Eyyüb el-Ensarl'ye dayanan bir aileye mensuptur. İlk eğitimini Nanevte'de Ya'küb b. MemlGk Nanevtevl ve Ahmed Nanevtevl'den aldı. Urduca, Arapça ve Farsça'sını geliştirmek için gittiği Enblte'de çeşitli hocalardan faydalandı . 1836'da Diyübend Medresesi'nin açıldığını duyunca buraya giderek dayısı Muhammed Ya'küb'un ders halkasına katıldı. Ancak Diyubend'de umduğu ilmi ortamı bulamadı ve altı ay sonra SeharenpGr'da açılan Mezahirü'l-ulGm Medresesi'ne geçti. Başta tefsir, hadis ve fıkıh olmak üzere dini ilimleri başmüderris olan dayısı Muhammed Mazhar' dan. mantık ve felsefe gibi akli ilimleri de medresenin diğer hocalarından okudu. 1871'de buradan mezun olunca edebiyat bilgisini geliştir­ mek amacıyla Lahor'daki National College'a kaydoldu, orada da Feyzülhasan SeMrenpGrl'den ders aldı . Dönemin tanın ­ mış alim ve sufilerinden, ayn ı zamanda Diyübend Medresesi'nin kurucularından olan Reşld Ahmed GengGhl'nin yanında seyrü süluke başladı. Tahsilini tamamladıktan sonra Mezahihoca olarak göreve başlayan Seharenpurl ilki 1877, sonuncusu 1926 yılında olmak üzere hac maksadıyla yedi defa Hicaz'a seyahat etti. Geçtiği yerlerde alimlerle görüşerek seyahatlerini ilmi sefere çevirdi. İlk hac yolculuğunda Mekke'de Şafii müftüsü Ahmed Zeynl Dahlan'dan. Medine'de Abdülganl elMüceddidl'den. memleketine döndükten sonra da Abdülkayyüm Budhanevl'den hadis icazeti aldı . 1879'daki ikinci hac yolculuğunda Mekke'de sGfi İmdadullah Tehanevl'nin yanında kaldı ve bir yıl sonra dört tarikten aldığı icazetle halifesi oldu. Ülkesine dönünce büyük bir sevgiyle bağlan­ dığı Reşld Ahmed Genguhl'den icazet alarak onun da ilk halifesi oldu. 1906'da yaptığı üçüncü hac ziyaretinde Medine'de görüştüğü Şafii rriüftüsü Seyyid Ahmed eiBerzencl'den, 191 1'de Bedreddin eş-Şa­ m!' den mükatebe yoluyla hadis icazeti aldı (Bem!, s. 126) . Onun Hint alt kıtasında­ ki isnatlaq hocaları olan DiyGbend uleması ·vasıtasıylaŞah Veliyyullah ed-Dihlevl'ye ulaşmaktadır. rü'l-uiCım ' da yardımcı ' SehareripGrl, Mezahirü'l-ulum'daki ilk görevinin ardından 1890'da DiyCıbend Darülulumu'na müderris tayin edildi. Burada altı yıl görev yaptıktan sonra şeyhi Genguhl'nin emriyle Mezahirü ' l-uiCım Medresesi'ne döndü ve başmüderris sıfatıyla otuz yıldan fazla sürecek olan tedrls, telif. fetva ve irşad faaliyetlerine başladı. 1907'- den itibaren başkanlığını da üstlendiği bu medrese onun döneminde büyük şöhret kazandı. Muhammed Yahya Kandehlevl ve oğlu Muhammed Zeker iyya Kandehlevl, Muhammed Enver Şah Keşmlrl, Muhammed İdrls Kandehlevl , Zafer Ahmed Tehanevl, Cemll Ahmed Tehanevl, Hüseyin Ahmed Medeni, Bedr Alem Mlretl, Muhammed Hayat Senbehll, Feyzülhasan GengGhl, İşfaku rrahman Kandehlevl, Cemaat-i Tebliğ 'in kurucusu Muhammed İlyas Kandehlevl, Abdurrahman KamilpGrl ve Muhammed EyyGb Seharenpurl gibi alimler onun talebeleri arasında yer aldı . Tedrls ve irşad faaliyetlerini yürüttüğü dönemde Seharenpurl hadis, fıkıh , kelam, tasawuf, ilm-i hilaf ve cedel konuların­ da kitaplar ve risaleler kaleme aldı. 133S (1916-17) yılında başladığı ve Be?,lü'l-mechud ii ]Jalli Ebi Davud adını verdiği eserini hac için gittiği Medine'de tamamladı ve bu münasebetle büyük bir ziyafet verdi. Hacdan sonra kaldığı Medine'de 1S Reblülahir 1346'da (ı 2 Ekim 1927) vefat etti, cenazesi Baki' Kabristanı' na defnedildi. İki evliliğinden İbrahim ve Münlrünnisa adlı çocukları olan SeharenpGrl siyasetten uzak durur, müslümanların ve talebelerin dertleriyle ilgilenir, hakkı söylemekten çekinmez ve sünnete uymaya özen gösterirdi (Abdülhay el-Hasenl, VIII , 136) . Be?,lü '1-mechud ii J:ıalli Ebi Ebu Davud'un es-Sünen'inin şer­ hi olup müellifin ömrünün sonlarına doğ ­ ru bütün birikimini ortaya koyduğu eseridir ve yaklaşık on yılda tamamlanmıştır. Önce büyük boy beş cilt (FüyQzurrahman , ı , 169) , ardından Muhammed Zekeriyya Kandehlevl'nin ta'likleriyle birlikte yirmi cilt halinde basılmıştır (Leknev-Kahire 1393/ I 973 , 140811988; Beyrut, ts .; Riyad, ts .) (bk. es-SÜNEN). 2. el-Mühenned 'ale'lmüfenned (Taşdlkat li-defi 't-telbisat) . Birelvl hareketinin kurucusu Rıza Han Birelvi'nin Ijüsô.mü 'l-Ijaremeyn adlı eserinde Diyubend ulemasının Ehl-i sünnet'e aykı ­ rı görüşlerinin bulunduğunu iddia etmesi üzerine ona reddiye olarak yazılmıştır. Seharenpurl1907'de yazdığı eserinde Rı ­ za Han'ın tekfire varan suçlamalarını cevaplandırmış. görüşlerini dönemin Hicaz, Suriye, Mıs ı r ve Hindistan alimlerinin görüşleriyle desteklemiştir. DiyCıbend ulemasının tasawufi ve itikadl konulardaki görüşlerinin bir tür özeti sayılan eser kaleme alındıktan hemen sonra basılmış (baskı yeri yok, 1325/ 1907), günümüzde de el-Mühenned 'ale 'l-müfenned ya'ni 'a]fa'id-i 'Ulema' -i Ehl-i Sünnet DiyuEse rleri. 1 . DdvıJ.d . SEHAVl, Alemüddin bend adıyla (Lah or ı 987) ve 'A lsö'id-i 'Ulem ô. '-i Diy ub end or lfüsô.mü'l-lfaremeyn adlı mecmua içinde Urduca tercümesiyle birlikte (Karaçi, ts.) neşredil ­ miştir. 3. Hidô. yô. tü 'r-reşid ilô. iif:ıô.­ mi'l-'ani d . İmamiyye Şiası'nın bazı konulardaki görüşlerinin tenkidi mahiyetindedir (bas kı yeri yok, 13 36/ 1917) . 4. Mitrai}atü'l-kerô.me 'alô. mir'ô.ti'l-imô.me . İmamiyye Şiası'na reddiye olarak iki cilt halinde yazılan eserin önce birinci cildi (ba sk ı yeri yok, ı 33 0/ 19 1ı ). ardından tamamı (La hor ı 980) basılmıştır. s. Ten şi­ tu '1-ô. ~ô.n ii taf:ılsil}i mal}.alli e~ô.n . Cuma namazındaki iç ezanın cami dışında okunması gerektiğini ileri süren Birelviler'e cevap niteliğinde bir risale olup yayımlanmış­ tır (FüyOzurrahman, ı . 168) 6. Berô.hin-i Katı'a 'alô. ?:alô.mi'l-Envô.ri's-sô.tı'a . Abdüsseml RampQrl'nin Envô.r-ı Sô.tı'a adlı eserine reddiyedir (baskı ye ri yok. 1304/ 1886; Karaçi I 987) . 7. İtmô.mü'n -ni'am 'alô. tebvibi 'l-l}.ikem . İbn Ataullah ei-İs­ kenderl'nin el-lfikemü '1-' A tô.'iyye adlı eserinin Urduca'ya çevirisi olup yayımlan ­ mıştır (a.g.e., I. 168 -1 69). 8. es-Su'ô.l 'an cemi'i 'ulemô.'i'ş-Şi'a . Şia' nın Kur'an anlayışını sorgulayan bir eserdir. 9. Fetô.vô.yı Me?:ô.hirü'l- 'ulı1m . SeharenpQfı'nin Mezahirü'l-uiQm Medresesi'nde müderrisken verdiği fetvaların bir araya getirildiği dört ciltlik bir eser olup ilk cildi neşredilmiştir (Karaçi 1403/ 1983) BİBLİYOGRAFYA : Seharenpürl. Be?lü'l-mechüd, Riyad, ts . (Darü'l-l iva). 1, 38-46; XX, 2 19; ayrıca bk. Ebü 'I-Hasarı en-Nedvi'nin takdimi, 1, 10, 15-18; Hüseyin Ahmed ei-Medeni'nin tanıtım yaz ı s ı , 1, 33; M. Zekeriyya Kandehlevi'nin baskı k aydı , XX, 220; Muhammed Yusuf ei-BennOri'nin tanıtım yazısı, XX, 251-252; Abdülhay ei-Hasenl, Nüzhetü '1-tıavatır, Karaçi 1976, Yili , 133- 136; M. Zekeriyya Kandehlevi. Evcezü 'l-mesalik ila Muvatta'i Ma lik, Mültan, ts. (idare- i Te' li fat-ı Eşrefiyye). I, 58-62; FüyQzurrahman , Meşahir-i 'Ulema' , Lahor, ts. (Front ier Publi shing Company), I, 167- 170; Seyyid MahbQb Rizvl. Mükemmel Taril]-i Darü'l-'ulum-i Diyubend, Karaçi, ts. (Mir Muhammed Kütübhane-i Merkez-i ilm ü Edeb). ll, 31-33; B. D. Metcalf. lslamic Revival in British lndia: Deoband 1860-1900, Princeton 1982, s. 309-3 11; Yunus İbrahim es-Samerral . ' Ulema'ü '1-'Arab fi ş ibhi 'l­ karreti'l-Hindiyye, Bağdad 1986, s. 746 -747; M. Aşık ilahi ei-Bernl. el-'A nakidü 'l-galiyye mine'lesanidi 'l-'a liye, Kara çi 1408, s. 99- 103, 124128; M. Ekber Şah Buharl, Ekabir-i 'Ulema-i Diyübend, Lahor, ts. (idare- i islamiyyat), s. 46 -53; Halid Zaferullah Daudi. Pakistan ve Hindistan'da Şah Veliyu/lah ed-Dehlevi'den Günümüze Kadar Hadis Ça lışma la rı, istanbul 1995, s. 2 10212, 234-235; İsmail L. Çakan, Hadis Edebiyatı, istanbul1989 , s. 163-164. Iii MEHMET ÖZŞENEL SEHAVi, Alemüddin ( ~.9l::i....J1~~~~ ) Ebü'I-Hasen Alemüddin Ali b. Muhammed b. Abdissamed es-Sehavi . (ö . 643/1245) L Kıraat ve tefsir alimi. _j SS8 (1163) veya SS9 yılında Aşağı Mı­ Garbjye bölgesindeki Seha beldesinde doğdu. Hemdani nisbesiyle de anılmış­ tır. S72'de (ı ı 76-77) İskenderiye'ye gitti. Burada Ebu Tahir es-Silefi ve Ebu Tahir İsmail b. Mekki b. İsmail ei-İskenderani'­ den hadis dinledi. Daha sonra Kahire'ye geçerek o tarihlerde Mısır'a gelen Kasım b. FirrQh eş-Şatıbi'den kıraat tahsil etti; uzun müddet talebesi olduğu bu zattan nahiv ve dil konularında faydalandı; kendisinden meşhur kasidesi lfırzü'l-emô.ni ve vechü't-tehô.ni'yi okudu. Ayrıca Ebü'ICüyQş Asakir b. Ali, Ebü'I-CQd Gıyas b. Faris b. Mekki. Ebü 'I -Kasım Hibetullah b. Ali ei-BQsiri, İsmail b. Salih b. Yasin gibi alimlerden istifade etti. Uzun süre Karafe'de bir mescidde imamlık yaptı . sır'ın Çocuklarını okuttuğu Emir İmadüddin DavOd b. MQsek'le birlikte Dımaşk' a gitti ve buraya yerleşti. Ebü'I-Yümn ei-Kindi'den kıraat, edebiyat ve diğer konularda faydalandı. Kur'an ilimleri konusunda büyük bir şöhrete sahip olan Sehavi, Zehebi'nin değerlendirmesine göre aynı zamanda Arapça'ya hakim olup fetva veren bir fakihti. Kıraat ilminde, kıraat ihtilafları­ nın illetlerinde ve tefsirde üstün başanya sahipti (A'lamü 'n-nübela' , XXIII . ı 23) . Dı­ maşk Camii'nde ve kendi adına inşa edilen Türbetü's-Salihiyye'de kırk küsur yıl talebe yetiştirdi. İbn Hallikan, Sehavi'yi Dı­ maşk'ta gördüğünü , kendisinden kıraat okumak isteyenlerin büyük kalabalıklar oluşturduğunu ve sıra beklediklerini belirtir. Onun iki veya daha çok talebeye bir süreyi birlikte okumaya cevaz verdiğini kaydeden Zehebi, İbn Hallikan'ın zikrettiği bu uygulamayı da hatırlattıktan sonra Sehavi'den başkası ri ın böyle bir şey yaptı­ ğına dair bilgisinin olmadığını söylemiş , bu şekilde doğru bir öğrenmenin mümkün olamayacağına dikkat çekerek bunun sünnete de aykırı olduğunu ifade etmiştir (a.g.e., XXIII. 124; Tarfl].u 'l-İslam, s. 195). Sehavi'nin vefatından sonra Türbetü's-Salihiyye'de onun yerini alan Şemseddin Ebü'I-Feth Muhammed b. Ali ei-Ensari. Abdüsselam ez-Zevavi, Reşidüddin Ebu Bekir b. Ebü'dDür, Cemaleddin İbrahim b. Davud ei-Fazıli. Nizameddin Muhammed b. Abdülke- rim et-Te b rizi ve daha pek çok şahsiyet kendisinden kıraat ilminde istifade etti. Önde gelen talebelerinden Ebu Şame eiMakdisi kendisinden kıraat. tefsir ve Arap dili alanlarında faydalandı. Zeynüddin eiFaruki, Cemal Abdülvahid b. Kesir, Muhammed b. Kaymaz ed-Dakikl, Şerefed­ din ei-Fezari, İsmail b . Mektum. Sehavi'den rivay~tte bulunanlardan bazılarıdır. Sehavi önceleri Maliki fıkhı ile meşgul olduysa da daha sonra Şafii mezhebine geçti ve fetvalarını bu mezhebe göre verdi. Dımaşk Camii'nde ve Türbetü's-Salihiyye'de talebe yetiştirmesi yanında telif çalış­ malarıyla meşgul old.u. Diridar ve mütevazi kişiliği . güzel hitabeti ve takrirleriyle talebelerin ve halkın saygı ve sevgisini kazanan Sehavi, Ebu Şame' nin düştüğü nota göre 12 Cemaziyelahir 643'te (4 Kas ım ı 245) Türbetü's-Salihiyye'deki evinde vefat etti ve CebelikasiyQn'a defnedildi. Eserleri. A) Kur'an İlimleri. 1. el- V esi l e ilô. keşfi'l- 'Al}ile . Kasım b . Firruh eş­ Şatıbi'nin resmü 'l-mesahif konusundaki 'Al}iletü etrô.bi'l-l}aşô.'id ii esne'l-mal}i'işıd adlı 298 beyitlik manzumesi ne dair yapılmış ilk şerhtir. Üzerinde Muhammed eiİdrisi et-Tahiri'nin yüksek lisans çalışma­ sı yaptığı eser ( 141 ı / 199 ı , Ca mi atü Muhammed el-hamis IRabat ll daha sonra adı geçenin tahkikiyle yayımlanmıştır (Riyad ı 424/2002) 2. F e tl}.u 'l- vaşid ii şerl}.i'l­ ,Kaşid . Bu eserin de Kasım b. Firruh eş­ Şatıbi' nin lfırz ü'l- emô.ni ve vechü't-tehô.ni adlı kasidesi hakkında yazılan ilk şerh olduğu belirtilmiş ve Şatıbi'nin bu şerhle üne kavuştuğu ifade edilmiştir ( İbnü ' I -Ce­ zeri. ı . 570) Muhammed ei-İdrisl et-Tahiri eserle ilgili bir doktora çalışması yapmış (ı 42 1/2000. Ca mi atü Muhammed el-hami s IRabat ll. ardından onu tahkik ederek yayımiarnıştır (Riyad 1423/2002) 3. Cem ô.lü '1-l}urrô.' ve kemô.lü '1-il}rô.' . Bazı kaynaklarda Tô.cü '1-l}urrô.' adıyla zikredilmekte olup Kur 'a n'ın nüzQiü. i ' cazı ve faziletleri, şaz kıraatler, nasih-mensuh, kıra­ at imamları. bazı tecvid ve kıraat meseleleri gibi konuların ele alındığı eser Ali Hüseyin ei-Bewab (Ka hi re ı 408/ 1987) ve Abdül kerim ez-Zübeydi (Beyrut 14 13/ 1993) tarafından neşredilmiştir. 4. Hidô.yetü '1mürtô.b ve gi'iyetü'l-l}.uiiô.?: ve't-tullô.b fi tebyini müt eşô. bihi 'l-kitô.b. Kur'an-ı Kerim'de lafzi benzerliği olan kelimelerin alfabetik sıraya · göre ele alındığı 431 beyitlik bir eserdir (Kahire, ts; istanbul ı 306) Manzume Abdülkadir ei-Hatib ei-Haseni'nin tahkikiyle de basılmıştır (Beyrut ı 4 ı 4/ 1994). S. Tefsirü'l-Kur'ô.n. Kaynaklarda Sehavi'nin tefsirini Kehf süresine kadar ya- 311