Yıl boyunca tüm dünyada şairin adına sayısız etkinlik düzenlenecek ice nice yıllara Nazım! nat Vakfi’nın girişimi, Kültür Bakanı İstemihan Talay’m başvurusuyla, UNESCO 2002 yılının, “Uluslararası Nâzım Hikmet Yılı” olarak kutlanmasını, tüm üye ülkelere tavsi­ ye karan almıştı. Bu yıl boyunca dünyanın her yerinde onun adına sayısız etkinlik dü­ zenlenecek. Önemli olan_______________________ Benim için 2002 yılının önemi biraz da Nâzım Hikmet’i, tabulaştırmaktan ya da put­ laştırmaktan kaçınmakta yatıyor. Dünyanın ikiye aynldığı ikinci Dünya Savaşı ve soğuk savaş yıllan boyunca onu ya “vatan haini” diye etiketleyip, onu “düşman” belleyip, “nefret” potasına dönüştürdük ve lanetledik; ya da şairi ve eserlerini yeterince bilmeyip, tanımayıp, yalnızca işimize gelen yanını be­ nimseyip, ona tapındık. Sanki iki takım arasında bir maç izliyorduk, takımlardan birinin taraftan olduk. Belki diyorum bu yıl boyunca gerçekleş­ tirilecek etkinlikler, bizi takım tutmak, dün­ yayı ve çevremizi siyah-beyaz görmek yeri­ ne, şairi ve eserlerini (ikisini birbirinden ayır­ mak olanaksız) daha yakından tanımaya, onu bir bütün olarak ele almaya yöneltir. Nâzım Hikmet, düşünceleri, inançlan, bas­ kıya direnişi, yannlara olan umudu, cesaret örneği olan yaşamıyla, ama aynı zamanda sonsuz hayal gücüyle, ana dilini kullanma yeteneğiyle, içinde büyüttüğü hasret, aşk ve umutla, evrensel nitelikte bir Türk şa­ iri. 2002 yılında eserlerinin yalnız bizde değil Fransa, Ingiltere, Amerika Birle­ şik Devletleri, Rusya ve daha birçok ül­ kede yeniden basılacak olması da ben­ ce dünya edebiyatı için büyük bir kazanç. Türkiye çapında________________ “UluslararasıNâzımHikmetYılı”, Tür­ kiye’de, İstanbul’da 14 Ocak’ta dev bir fo­ toğraf sergisi (birçoğunu ilk kez görece­ ğimiz fotoğraflarla), Can Dündar’m ha­ zırladığı Nâzım Hikmet filmi ve Zülfü Livaneli, Genco Erkal, Maria del Mar Bonnet’nin katılacağı bir geceyle Ata­ türk Kültür Merkezi ’nde başlayacak. Yabancı uzmanların katılımıyla ger­ çekleşecek, bilimsel yanı ağır basan Uluslararası Nâzım Hikmet Sempozyu­ mu ise Mimar Sinan Üniversitesi’nde 24-27 Ocak’ta... Rusya Devlet Kütüp­ hanesi ile Türkiye Milli Kütüphaneleri’nin ortak hazırladığı Nâzım Hikmet Dünya Ki­ tapları Sergisi, Nâzım Hikmet Filmleri Haf­ tası, Afiş Sergisi sırada... Bunları izleyen günlerde, aylarda Türki­ ye’nin hemen hemen her ilinde düzenlenen etkinlikler var. Tümünü sıralamaya burada ye­ rim yok. Ancak Çanakkale ve İstanbul’da kurula­ cak “Nâzım Hikmet Ormanlan”m, Eskişe­ hir Belediyesi’nin koyduğu “Nâzım Hikmet Şiir Ödülü” ve yaz ayları boyunca çeşitli il­ lerde vakfın düzenleyeceği açık hava konser­ lerini vurgulamadan geçemeyeceğim. Yurtdışında_______________________ Yurtdışındaki etkinlikler ise Londra’da 8 Ocak’ta başlıyor. Aralarında Julie Christie, Va­ nessa Redgrave ve Genco Erkal’in da bulun­ duğu yabancı katılımcıların çoğunlukta oldu­ ğu bir geceyi, yıl boyunca İngiliz PEN Ya­ zarlar Demeği ’nin düzenlediği etkinlikler iz­ leyecek. Almanya’nın hemen hemen tüm eyaletle­ rinde şaire adanmış toplantılar, sempozyum­ lar, paneller var. Fransa’da Paris ve Strasbo­ urg başı çekiyor. Avrupa kentleri arasında Viyana, Kopenhag, Amsterdam, Atina, Se­ lanik, Gümülcine’de hazırlıklar tamamlan­ mak üzere. Moskova ve St. Petersburg, şairin yüzün­ cü yaşgününü yıl boyunca bir dizi etkinlik­ lerle kutlayacak. New York’tan Sydney’e, Kudüs’ten Bakû’ya, Johannesburg’a, dünya coğrafyasının bir ucundan ötekine çeşitli kentler kutlama­ lara katılıyor. Aslolan hayattır___________________ Dilerim bütün bu etkinlikler birer günlük, birer haftalık, gelip geçici “olaylar” olmak­ la kalmaz, hepimizi öğrenmeye, düşünmeye ve bunlardan tat almaya iter... Dünyaya açıl­ mamıza, dünyayı ve yaşanmakta olanları kav­ ramamıza, irdelememize, sorgulamamıza yol açar... Kendimizi sınamaya, yaşananlar kar­ şısında takındığımız tavrı, duruşu, olaylara ve dünyaya bakışımızı, yorumlayışımızı, değer­ lendirişimizi yeniden gözden geçirmemize ya­ rar... “Sevdim ulaşılmazları / hasretlerimin hep­ sinde” diyen Nâzım Hikmet, bize yaşamda en güzel, en gerçek şeyin “yaşamak” oldu­ ğunu öneriyordu... Öyleyse “Nice nice yıllara Nâzım Hikmet” diyorum, “nice nice yıllara!” Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi 1 5 8 0 4 4 5 0 1