NEVRUZ Muhterem Müslümanlar! Dünya milletlerine insanlık

advertisement
NEVRUZ
Muhterem Müslümanlar!
Dünya milletlerine insanlık anlayışıyla örnek
olmuş olan milletimiz, dünya üzerinde insanlık için
verilmesi gereken en güzel yaşayış ve davranış
biçimini İslam dini ile bütünleşerek sergilemiş bir
millettir. Temizliğin, doğruluğun, karşılıklı saygı
ve sevginin, Allah için sevmenin, Allah için
yardımlaşmanın en güzel örneğini vermiş olan bu
yüce millet, bu hasletlerini, hiç şüphesiz İslam'ın
güzellikleriyle kazanmıştır. İslamlığı kabul ile
başlayan bu örnek yaşayış, asırlarca birlik ve
beraberliğin tesisi ve toplum içinde kardeşlik
ruhunun canlı tutulmasıyla bu güne kadar
gelebilmiştir. Bundan sonra da bu birlik ve
beraberliğin
sürdürülmesi
DevletMillet
kaynaşması, BayrakSancak ve Vatan sevgisinin
toplu bir şekilde yüreklerde hissedilmesiyle
sürdürülecektir.
Muhterem Müslümanlar!
Milletimizin yükselmesi, güçlenip kuvvetlenmesi
ve dünya milletleri arasında istenilen yeri
alabilmesi ancak birlik ve beraberlik içinde
bulunmamıza bağlıdır. Birliğin olmadığı yerde
dağılma, parçalanıp bölünme, kin, nefret ve
düşmanlık vardır.
Nitekim, Cenabı Hak (c.c.) Ali İmran suresinin
103'üncü ayetinde mealen:
"Toptan Allah'ın ipine sarılın, ayrılmayın, Allah'ın
size olan nimetini anın. Bir zamanlar birbirinize
düşmandınız, kalplerinizin arasını uzlaştırdı da,
onun nimeti
sayesinde kardeş
oldunuz"
buyurmaktadır. Yine Enfal suresinin 46'ncı
ayetinden de mealen: "Allah'a ve Peygamberine
itaat edin, çekişmeyin; yoksa korkar başarısızlığa
düşersiniz ve kuvvetiniz gider. Sabredin, doğrusu
Allah, sabredenlerle beraberdir" buyurarak, birliğin
önemini düşmanlığın, çekişmenin ve dağılıp
parçalanmanın tehlikelerini bizlere beyan etmiştir.
Aziz Müminler!
Büyük milletimizin tarih boyunca elde ettiği şanlı
zaferlerin,
ortaya
koyduğu
kahramanlık
destanlarının, kurduğu medeniyetlerin, temelinde
hiç şüphesiz, fertleri arasında gerçekleştirdiği birlik
ve kardeşlik ruhu yatmaktadır. Savaşla ve barışta
hep aynı ruh ayakta tutulmuş, beraberliğimizi
bozan fitneden, fesattan ve çeşitli cereyanlardan,
parçalanıp bölünmekten titizlikle sakınılması telkin
edilmiştir. Yüce Allah'ın "Müminler ancak
kardeştirler" emrine gönülden bağlanmış olan
atalarımız, bütün Müminleri kardeş bilmiş ve
aralarında hiçbir ayırım yapmamışlardır.
Aziz Cemaat!
Şu hakikati hiç bir zaman hatırdan çıkarmamalıyız.
Vatan bayrak ve minarelerden yükselen ezan
sesleri devamlı kalsın istiyorsak kihiç şüphesiz
istiyoruz bu ancak birbirimizi sevmemiz, birlik ve
beraberlik
içerisinde
içteki
ve
dışdaki
düşmanlarımıza karşı tekvücut olmamızla, vatan ve
millet sevgisine önem vermemizle mümkün
olabilecektir. Bu gerçek, İstiklal Marşımızda
bakınız ne kadar güzel ifade ediliyor: "Kim bu
cennet vatanın uğruna olmaz ki feda... /Şüheda
fışkıracak toprağı sıksan şüheda... / Canı, cananı
bütün varımı alsın da Hüda. /Etmesin tek
vatanımdan beni dünyada cüda". Vatan olmadan
hür yaşamak mümkün müdür? Vatan olmadan
ibadetlerimizi serbestçe yapabilmemiz, gönül
huzuruna ermemiz mümkün müdür? İşte bunun
içindir ki binlerce şehit kanları akıtılmıştır bu
cennet vatan için...
Aziz Müslümanlar!
1071 tarihinden başlayarak Anadolu'da yaşamaya
başlayan milletimiz, 26 Ağustos Başkumandanlık
Meydan
Muharebesi'nden
sonra
Türkiye
Cumhuriyeti olarak tarihteki şerefli yerini almıştır.
Bu cennet vatan toprakları üzerinde huzurla
yaşamamızı çekemeyen çeşitli grupların, bölücü
mihrakların olduğu artık bilinen bir gerçektir.
Düşmanın taktiği önce parçalamak sonra yutmak
şeklindedir. Bu, asırlar boyunca da böyle olmuştur.
Bir milleti yıkmak için dışarıdan güç yetiremeyen
mihraklar, onu içten bölmek, fertlerini birbirine
düşürmek, şucu veya bucu şeklinde bölücü
sloganlarla ayırarak parçalamak ve yutmak gayreti
içerisindedirler. Aklı başında olan insanlar, bu
oyunları çok iyi tanırlar ve aklanmazlar.
Muhterem Müslümanlar!
Bir
milletin
teşekkülünde
ve
birliğin
sağlanmasında dil, din ve tarih kadar geleneklerin
de önemi vardır. İşte bu önemli geleneklerden
birisi de Nevruz Bayramıdır. Her yıl 21 Mart
tarihinde tüm Türk Dünyasında ve bazı doğu
ülkelerinde kutlanan Nevruz; Ortaasya'dan
Anadolu'ya, Anadolu'dan Balkan Türklerine kadar
uzanan Ergenekon ve Çağan gibi adlarla kutlanan
gelenekler gibi, dini hüviyeti olmayan bir
gelenektir.
Ancak, bu günü kendi emelleri için istismar etmek
isteyen iç ve dış düşmanlarımıza fırsat vermemenin
dini ve milli sorumluluğumuz olduğunu asla
hatırımızdan çıkartmamamız gerekmektedir. Bu
günü kardeşlik, birlik ve beraberliğimizin
kutlanması olarak görmeli ve değerlendirmeliyiz.
Hutbemizi Peygamberimizin şu mübarek hadisi
şeriflerinin mealiyle bitirelim:
"İman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi
sevmedikçe de hakkıyla iman etmiş olamazsınız".
Related documents
Download