T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK PROĞRAMI YAŞLI BİREYLERİN İLAÇ KULLANIMIYLA İLGİLİ BİLGİ VE UYGULAMALARIN BELİRLENMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ İlknur ÇAKIR DOLU Tez Danışmanı Yard. Doç.Dr. Naile BİLGİLİ ANKARA Ekim 2008 i İÇİNDEKİLER Kabul ve Onay ı İçindekiler ıı Tablolar ıv Kısaltmalar v 1. GİRİŞ 1 1.1. Problem tanımı 1 1.2. Araştırmanın Amacı 5 2. GENEL BİLGİLER 6 2.1. Yaşlılık 6 2.1.1 Yaşlılarda Görülen Fizyolojik Değişiklikler 7 2.2. Yaşlılıkta Sık Görülen Sağlık Sorunları 11 2.3 Yaşlılık ve İlaç Kullanımı 13 2.3.1. Yaşlılarda Farmokokinetik ve Farmakodinamik Değişiklikler 13 2.3.1.1. Farmakokineti 13 2.3.1.2. Farmakodinami 16 2.3.2. Yaşlılarda İlaç Kullanımıyla İlgili En Sık Karşılaşılan Sorunlar 16 2.3.3.Yaşlılarda İlaç Kullanım İlkeleri 17 2.4. Yaşlılık ve Hemşirelik 20 3. GEREÇ ve YÖNTEM 27 3.1. Araştırmanın Şekli 27 3.2. Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri 27 3.3. Araştırmanın Evreni 28 3.4. Araştırmanın Örneklemi 28 3.5. Araştırmanın Sınırlılıkları 29 3.6. Verilerin Toplanması 29 3.6.1. Veri Toplama Formunun Hazırlanması 29 3.6.2. Ön Uygulama 31 3.6.3. Veri Toplama Formunun Uygulanması 31 ii 3.6.4. Verilerin Değerlendirilmesi 31 4.BULGULAR 32 5.TARTIŞMA 6.SONUÇ ve ÖNERİLER 50 56 7. ÖZET 60 8. SUMMARY 61 9. KAYNAKLAR 62 10.EKLER 75 11. ÖNSÖZ 86 12. ÖZGEÇMİŞ 87 iii TABLOLAR 1. Tablo 1. Yaşlı Bireylerin Sosyo- Demografik Özelliklerine Göre Dağılımı 32 2. Yaşlı Bireylerin Kronik Hastalık Sayısı ve Kronik Hastalıklara Göre Dağılımı 33 3. Yaşlı Bireylerin Son Üç Ay İçerisinde Reçete Edilen İlaçları Kullanma Durumları ve Reçete Edilen İlacı Kullanmama Nedenlerinin Dağılımı 34 4. Yaşlı Bireylerin Reçetesiz İlaç Alma Durumları Reçetesiz Alınan İlaç Grupları ve Reçetesiz İlaç Alma Nedenlerinin Dağılımı 35 5. Yaşlı Bireylerin Evde Bulunan İlaçları Tekrarlı Kullanma ve Dikkat Ettikleri Durumlar 36 6. Yaşlı Bireylerin Kullandıkları İlaçlara Bağlı Yan Etki Görülme Durumu ve Görülen Yan Etkilerinin Dağılımı 37 7. Yaşlı Bireylerin İlaç Kullanımıyla İlgili Önermelere Verdikleri Cevapların Dağılımı 38 8. Yaşlı Bireylerin Kullandıkları İlaçların Dağılımı ve Kullanım Süreleri 40 9. Kullanılan İlaçlarla İlgili Bilgi Alma Durumu, Bilgi Alınan Sağlık Personeli, Bilginin Alınma Şekli, Bilgi Alınan Konular ve Alınan Bilginin Yeterli Bulunma Durumu 42 10. Bireylerin Bazı Tanıtıcı Özellikleri İle Reçete Ettirip 43 Kullanmadıkları İlaçların Dağılımı iv 11. Bireylerin Bazı Tanıtıcı Özellikleri İle Reçetesiz İlaç Alma 45 Durumları 12. Yaşlı Bireylerin Eğitim Durumlarına Göre İlaç Bilgisiyle İlgili Önermelere Verdikleri Cevaplar 47 v KISALTMALAR DSÖ: Dünya Sağlık Örgütü TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumu ANA: American Nursing Association (Amerikan Hemşireler Birliği) vi 1. GİRİŞ 1.1. Problem Tanımı Beklenen yaşam süresinin uzaması ve doğurganlık hızının azalması ile dünya nüfusu son 50 yıldır hızla yaşlanmaktadır.1 Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre 2000’li yıllarda 600 milyon olan yaşlı sayısı 2025 yılında 1.2 milyar, 2050 yılında da 2 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir.2 Literatürde belirtildiği üzere ülkemizde de yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki yeri değişen dünyayla birlikte hızla artmaktadır.2-5 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’nun 2007 yılı verilerine göre ülkemizde %7.1 olan yaşlı nüfus oranının 2050’li yıllara geldiğimizde günümüzdekinin 3 katına ulaşacağı tahmin edilmektedir.6,7 Yaşlı nüfusun artmasıyla yaşlı sorunları ve hastalıkları tıp ve hemşirelik alanlarında geniş yer tutmaya başlamıştır. Canlı organizmaların türe özel bir yaşam süresi içinde iç ve dış çevredeki değişikliklere uyum yeteneğinin azalması sonucu homeostazisi sürdüremedikleri yaşam dönemi olan yaşlılıkta; diabetes mellitus, ateroskleroz ve komplikasyonları, kronik obstruktif akciğer hastalıkları, infeksiyonlar ve osteoporoz gibi hastalıklar ortaya çıkabilmekte ve ağırlaşarak ciddi hastalık tablolarına yol açabilmektedir.8 Yaşlılıkta birden fazla patoloji ve onlara ait belirti ve bulgular sıklıkla bir arada bulunmaktadır.8,9 Yaşa bağlı olarak kronik hastalık prevelansının artması ve hastalıkların çoğunlukla bir arada bulunmasıyla yaşlı birey giderek daha fazla sayıda ilaç kullanmak zorunda kalmaktadır.1,8,9 Yaşlı bireylerin ilaçlara beklenmedik yanıtlar vermesi, reçete edilen ilaç sayılarının ve buna bağlı olarak mali yükü artırması gibi nedenlerle 1970- 80’lerde yaşlılarda ilaç araştırmaları yapılmaya başlanmıştır. Bu araştırmalar sonucunda yaşlılarda ilacın vücuttaki metabolizmasının yetişkinlere göre oldukça farklı olduğu görülmüştür.10 Yaşlılardaki ilaç tedavisinin genç ve yetişkin yaş gruplarından daha farklı düzenlenmesi gerekmesinin temelinde yaşlanmayla birlikte oluşan, ilacın vücuttaki metabolizmasını belirleyen farmakodinamik olaylardaki değişiklikler yatmaktadır.11-13 Yaşlanmayla birlikte organlarda ve organ sistemlerinde ortaya çıkan değişiklikler sonucunda, vücudun çeşitli stres ve değişen koşullara adaptasyonu azalmakta14 ve bunun sonucu olarak da yaşlı hastalarda ilaç yan etkileri ve ilaç- ilaç etkileşimleri oldukça sık görülmektedir.11,15,16 Bu nedenlerle bu yaş grubunda uygulanacak olan tedavinin çok daha özenli bir şekilde planlanması ve değerlendirilmesi gerekmektedir.11,17,18 1 Yaşlı bireylerde uygun şekilde planlanmayan ilaç tedavisi; ilaca bağlı yan etkilerin görülme ve hastaneye yatış sıklığının artması, hastanede kalış süresinin uzaması, sağlık harcamaları içerisindeki ilaç maliyetinin artması gibi birçok olumsuz durumu beraberinde getirmektedir. Yaşlı bireylerde yan etki görülme durumu; çoklu ilaç kullanımı, birkaç hastalığın bir arada bulunması, hastalıkların şiddetli geçirilmesi, yaşlılıkla birlikte organlarda değişiklikler meydana gelmesi ve reçete edilen ilaçların cinsine bağlı olarak oldukça sıktır.1,14,17,19-24 İlaca bağlı yan etkilerin görülmesi, yan etkilerin düşmeler25 gibi birçok sağlık sorunlarına zemin hazırlaması, çoklu ilaç kullanımına bağlı ilaç- ilaç etkileşimleri ve kullanılan ilacın halen var olan başka hastalıkların şiddetini artırması nedenleriyle yaşlı bireylerde hastaneye yatma sıklığı ve hastanede kalış süresi oldukça yüksektir.12,26,27-30 Yaşlı bireyler tarafından kullanılan ilaçların maliyetinin toplam sağlık harcamaları içerisindeki yeri oldukça fazladır.26 Örneğin Amerika Birleşik Devletler (ABD)’inde nüfusun %13’ünü oluşturan yaşlılar tüm reçetelerin %34’ünü alarak ve reçetesiz ilaçların da %40’ını tüketerek31 ABD’de ilaç için ayrılan bütçenin her yıl %15 oranında artmasına neden olmaktadırlar.32 Ülkemiz, ilaç harcamaları açısından kişi başına en az ilaç tüketen ülkeler arasında yer almaktadır.33 Fakat genel sağlık hizmetlerinin tam anlamıyla kayıt altına alınamaması nedeniyle ilaç tüketimi doğru belirlenememekte ve birçok kayıt dışı ilaç tüketimi de gerçekleşmektedir.34 Yapılan araştırmalar sonucunda da görülmüştür ki ülkemizde her yıl toplam %2’lik nüfus artışına paralel olarak ilaç tüketiminde de artış gözlenmekte ve ilaç tüketimi en fazla 0- 2 yaş arasındaki çocuklarda olmasına rağmen 40 yaşından sonra da devamlı bir artış göstermektedir.35-37,38 Yaşlı bireylerde ilaç kullanımı son derece önemli olmasına rağmen yaşlıların bu konudaki bilgi ve tutumlarının yeterince doğru ve uygun olmadığı yapılan çalışmalar sonucunda görülmüştür.39,40 Yaşlı bireylerde ilaç bilgi düzeylerinin düşük olmasına paralel olarak ilaç kullanım uygulamalarında da yanlışlıklar olmaktadır. Arkadaş/akraba/komşu tavsiyesiyle ilaç kullanma, ilaç tavsiye etme, reçetesiz ilaç kullanma ve kendi başına tedaviye son verme ilaç kullanımıyla ilgili en sık karşılaşılan yanlış davranışlardır.1,39,40 Yaşlı bireylerde ilaç tedavisine uyum sağlamama sağlık bilinci yüksek olan ülkelerde ve yüksek eğitimli hasta gruplarında yapılan çalışmalarda %50’lerdedir.41 Yaşlı bireylerde ilaç uyumsuzluğunun temel nedenleri; maddi olanaksızlık, hasta- hekim ilişkilerinde güven eksikliği, aile içinde yaşamama, tedaviye karşı motivasyon eksikliği, unutkanlık, sık ve çok sayıda ilaç alma, kasıtlı uyumsuzluk, yanlış sağlık inançları, yan etki görülmesi ve nöropsikiyatrik bozukluklardır.41,42 2 Yaşlı bireylerin ilaç kullanım bilgisi ve tutumlarındaki hatalar sağlık görevlileri tarafından bilgilendirilmeleriyle doğru orantılıdır. İlaç kullanımıyla ilgili bilgilendirme arttıkça yaşlı bireylerin yaptıkları hatalar da azalmaktadır.37 Yaşlı bireyin ilaç kullanımıyla ilgili en iyi şekilde bilgilendirilmesi, akılcı ilaç kullanımı ilkeleri doğrultusunda hekim, eczacı, hemşire ve diğer sağlık personellerinin ekip halinde etkin rol almasıyla başarıya ulaşabilir.43 Multidisipliner yaklaşımın yaşlı bakımını geliştirdiği ve ilaçlardan kaynaklı problemlerin azalttığı bilinen bir sonuçtur.44 Akılcı ilaç Kullanımı ilkeleri doğrultusunda yaşlı bireylerin hastalıklarına özgü ilaçlara karar verme, tedaviyi planlama hekimlerin sorumluluğu olmakla birlikte, bu ilaçların doğru ve düzenli kullanımının izlenmesi büyük oranda hemşirelerin sorumluluğundadır.45 Hemşire tarafından kurulacak olan olumlu iletişim, bilgilendirme ve danışmanlık hizmetleri sonucunda yaşlılarda ilaç uyumu artmaktadır.46-49 Yapılan çalışmalar sonucunda da görülmüştür ki hemşireler tarafından yapılan ilaç eğitimleri yaşlı bireylerin bilgi düzeylerini önemli derecede artırmakta ve buna bağlı olarak yapılan hatalar azalmaktadır.50,51 Ülkemizde yapılan araştırmaların sonuçları hekimlerin yaşlı bireylere ilaç reçete ederken akılcı ilaç kullanımı ilkelerine yeterince uymadıklarını göstermektedir.52-56 Bunun yanı sıra ilaç reçete ederken çoğu zaman hastayı muayene etmeme, ilaçlarla ilgili yeterli bilgi vermeme, egzersiz gibi ilaç dışı tedavi yöntemleri konularında önerilerde bulunmama ve uygun olmayan ilaçları reçete etme gibi davranışların da hekimler arasında oldukça yaygın olduğu belirtilmektedir.52-56 Bununla birlikte ülkemizde yaşlı bireylerin ilaçları ile ilgili bilgilendirilme durumlarının yetersiz olduğu ve yapılan bilgilendirmelerin çoğunlukla hekimler tarafından yapıldığı ancak hastaların verilen bilgileri anlayıp anlamadığının değerlendirilmediği de yapılan araştırmaların sonuçları arasında yer almaktadır.46,50,52,57,58 Hemşireler ise, yaşlı bireyin kullanacağı ilaçlarla ilgili bilgilendirmede yeterince etkin rol almamaktadırlar. 4,46 Ülkemizde hemşireler özellikle tedavi hizmetlerinde yoğun olarak görev almaktadırlar. Esas olarak bizim ülkemizde halk sağlığı hemşireliği olmamasına rağmen koruyucu sağlık hizmetlerde hemşireler yer almakta ve birçok sorumluluğu üstlenmektedirler. İstendik olan hemşirelerin bu alanda etkin bir şekilde halk sağlığı hemşiresi olarak görev almalarıdır. Amerikan Hemşireler Birliği (American Nursing Association-ANA)’ne göre Halk Sağlığı Hemşireliği toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesinde halk sağlığı ve hemşirelik uygulamalarının sentezidir. Bu uygulama genel ve kapsamlıdır. Belli bir yaş grubu veya tanı ile sınırlı değildir ve süreklilik 3 arz eder.59 Bu tanımlara göre doğum öncesinden ölüme kadar bütün yaş gruplarının sağlığının korunması ve geliştirilmesi halk sağlığı hemşiresinin sorumluluk alanı içerisine girmektedir. Hizmet verdiği grubun sağlık durumunu korumak Halk Sağlığı Hemşiresi’nin temel amaçlarından biridir.60 Yaşlı bireye yönelik kurumlarda ve yaşadığı ortamda verilen hemşirelik bakımı, diğer hastalara/bireylere verilen hemşirelik hizmetleriyle benzerlik gösterdiği kadar yaşlılık dönemine ait özellikler nedeniyle faklı bilgi, beceri ve deneyim de gerektirmektedir.61 Hemşire destekleyici, danışmanlık, rehberlik ve eğitici rollerini kullanarak yaşlı bireylere hizmet verir. Destekleyici rolü ile yaşlı bireyi kendi sağlığı ile ilgili sorumluluk alması konusunda cesaretlendirir. Danışmanlık rolü ile yaşlı bireyin kendi problemini anlamasına ve doğru karar vermesine yardım eder. Yaşlı birey böylelikle kendi sağlığı ile ilgili daha fazla sorumluluk alarak sorunları ile baş edebilir. Hemşire rehberlik rolü ile de yaşlı bireyin sorunlarına uygun çözümler bulmasına yardım eder.62 Hemşirenin en önemli rollerinden biri eğitici rolüdür. Hemşirenin bu rolü yaşlı bireyin ilaç kullanımında önemli bir yere sahiptir. Hemşire eğitici rolünü kullanarak yaşlı bireyin ilaçlarla ilgili önceki bilgilerini değerlendirir, gerekli eğitimi verir ve eğitim sonrasında da anlayıp anlamadığını kontrol eder.62 Eğitimin o anki etkinliği kadar sürekliliği de çok önemlidir. Bu nedenle hemşirenin bölgesinde yaşayan yaşlılara belirli dönemlerle yapacağı ev ziyaretleri verdiği eğitimin etkinliğini artırmada, yaşlı bireyin ilaçlarını en doğru şekilde kullanması ve ilaç kullanımıyla ilgili oluşabilecek zararların en aza indirilmesinde büyük önem taşımaktadır. Ev ziyaretleri aynı zamanda hemşireye danışmanlık, destekleyici ve rehberlik rollerini de etkin bir şekilde kullanabilmek için fırsat sağlamaktadır. Hemşirenin yaşlı bireyin ilaç kullanmasıyla ilgili diğer sorumlulukları yaşlı bireyin ilaçlarının yönetimi, tedavi ve yan etkilerinin gözlenmesi, değerlendirilmesi ve hastayla birlikte bakım vericilerin eğitimidir.17,63 Hemşire bu sorumlulukları kapsamında yaşlı bireyin kullandığı ilacın tıbbi etkilerini gözlemleyebilme yeteneğini değerlendirir. Bununla birlikte, ilacın kullanım amacı, dozu, yan etkileri, kullanımı ile ilgili dikkat edilmesi gereken noktalar konularında yaşlı bireye eğitim verir, alerji ve yan etkilerin görülmesi gibi durumlarda gerekli sağlık personeli ile iletişime girer.64 4 Hemşirenin bu sorumluluklarını sadece hastane ve huzurevlerinde değil kendi çalışma bölgesinde yaşayan yaşlı bireylerin evlerinde de yerine getirmeleri ilaç kullanımıyla ilgili hataların en aza indirgenmesini sağlayacaktır. Ülkemizde yaşlılar hemşireyle en çok hastane ve huzurevi ortamlarında karşılaşmaktadırlar. Bu ortamlar yaşlı bireylere verilen sağlık hizmetleri ve ilaç kullanım durumları açısından kontrollü ortamlardır. Yaşlı bireylerin kendi ev ortamlarında değerlendirilerek ilaç kullanma ile ilgili bilgi ve uygulamalarının değerlendirilmesi yaşanılan sorunların gerçek boyutlarını ortaya koymak açısından önemlidir. Bu nedenle çalışmada yaşlı bireylerin evinde, doğal yaşam alanlarında ilaç kullanım durumlarıyla ilgili bilgi ve uygulamaların belirlenmesini amaçlanmaktadır. 1.2. Araştırmanın Amacı Yaşlı bireylerde ilaç kullanımı, kronik hastalıklar nedeniyle sürekli ve çoklu ilaç kullanımı, fizyolojinin değişmesi gibi nedenlerden dolayı diğer yaş gruplarına göre oldukça farklıdır. Ülkemizde yapılan çalışmalar, yaşlı bireylerde ilaç kullanım hatalarının ve bunun beraberinde getirdiği yan etkilerin oldukça yaygın olduğu göstermektedir.1,50,57 Yaşlı bireylerde etkin ve doğru ilaç tedavisinin sürdürülmesi hekim, eczacı, hemşire ve yaşlı bireyin ortak sorumluluğundadır. Bu sorumluluğun yerine getirilebilmesi için yaşlı bireylerin ilaç kullanımına ilişkin mevcut bilgi eksikliklerini ve hatalı uygulamaları belirlemek gerekmektedir. Bu nedenle bu araştırma yaşlı bireylerin ilaç kullanımıyla ilgili bilgi ve uygulamalarını belirlemek amacıyla planlanmıştır. 5 2.GENEL BİLGİLER 2.1. Yaşlılık Yaşlılık yaşam sürecinin çocukluk, gençlik ve erişkinlik gibi doğal ve zorunlu bir çağıdır. Yaşlanma her canlıda görülen, tüm işlevlerde azalmaya neden olan, süregen ve evrensel bir süreçtir.65 Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde zamanın ilerlemesiyle ortaya çıkan, geriye dönüşümü olmayan yapısal ve fonksiyonel değişimlerin tümüne yaşlanma denir. 65 Bilim otoritelerinin çoğu yaşlılığı geçlikle başlayan bir süreç olarak tanımlamaktadır. 66 Yaşlı sağlığının korunmasıyla ilgili olarak Kiev’de 1963 yılında gerçekleşen DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) toplantısında yaşa bağlı bir sınıflandırma sistemi oluşturulmuştur.67 40- 64 yaş: 65- 74 yaş: 75- 84 yaş: 85 ve üzeri: orta yaş yaşlılık ileri yaşlılık çok ileri yaşlılık Burada kronolojik sınıflandırma yapılmıştır. Kronolojik yaş bireyin doğumundan o ana kadar geçen zamanı tanımlar. Kronolojik sınıflandırmanın yanı sıra yaş ile ilgili çeşitli tanımlamalar yapılmıştır:68 Biyolojik Yaş: Biyolojik yaş, bireyin bedeninin yaşam tarzına, genetik yapısına ve tıbbi geçmişine bağlı olan yaştır. Bu yaş kavramında bireyin yaşamını devam ettirmeyi sağlayan organ sistemlerinin kapasiteleri ölçülür. Psikolojik Yaş: Psikolojik yaş bireyin çevresel olaylardaki değişimlere uyum sağlayabilme kapasitesidir. Bireyler çevrelerinde oluşan öğrenme, hafıza, zeka, duygusal kontrol motivasyon gücü, baş etme gibi birçok duruma uyum sağlarlar. Sosyal Yaş: Sosyal yaş, sosyal roller ve diğer insanların bireylere yüklediği roller olarak tanımlanır. 6 Kronolojik yaşları aynı olan bireylerin biyolojik, psikolojik ve sosyal yaşları aynı değildir. Bu yaşlı bireyi değerlendirirken dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir.68 2.1.1. Yaşlılarda Görülen Fizyolojik Değişiklikler Deri Deri elastikiyetinde azalma, buruşma, kırışıklıklar, yaşlılık pigmentasyonları, kuru, ince ve frajil bir deri, yaşlanan derinin karakteristik özellikleridir. Tırnaklar ince ve kırılgan bir hal alır. Tüm yağ ve ter bezlerinin aktivitesindeki azalma ve derialtı yağ dokusunun azalması derinin dehidratasyonunu önleyen bariyer görevini görmesini kısmen azaltır. 69-74 Bu değişikliklerin bilinmesi deriye ve deri altına uygulanacak ilaçlarının emiliminin etkilenmesi açısından önemlidir. Duysal Sistem Yaşlanan birçok kimse duysal yeteneklerin bir kısmını yitirirler. Görme, işitme, tat alma, koku alma ve dokunma duyularının hepsi bir miktar kaybolur ve bireyi izole olmaya iter. 69 Genitoüriner Fonksiyon Yaşlanmayla beraber böbreklerdeki nefronlarda azalma olur. Bu durum böbrek kitlesinde, volumünde ve filtrasyon düzeyinde azalmaya neden olur. Bu anatomik değişiklik yaşlı bireylerde birçok fonksiyonu etkileyerek dehidratasyon, hemoraji, kardiyak yetmezlik, sistemik infeksiyonlara yol açar. 69,71,72,75 Böbrek fonksiyonlarındaki azalma bu getirdiği problemlere ek olarak ilaçların vücuttan atılımını da etkileyecektir. Bu nedeniyle ilaçların doz hesaplamaları yapılırken bu konu dikkate alınarak yapılmalıdır. Kardiyovasküler Fonksiyon Yaşlılıkla birlikte kardiyovasküler sistemde yapısal ve fonksiyonel değişiklikler meydana gelir. Yaşlanma hipertansiyon gibi ardyükü artıran bir neden olmasa da kalbin ağırlığında bir artışa neden olur. Kalpte sol 7 ventrikül boşluğunda daralma, endokardiyal kalınlaşma ve sklerozis, sol atriyum genişliğinde artma, kapak fibrozisi ve sklerozisi ve epikardiyal yağda artma gibi birçok hasar meydana gelir. Kalp kapakçıklarında kalsifikasyon oluşur ve %48 oranında kapak lezyonu görülür. Sinüs düğümündeki uyarı hücrelerinin sayısı 75 yaş üzerinde %10 oranında azalmıştır. Atriyal duvarların kalınlaşması, kalsifiye olması ve elastisitesini kaybetmesi ile oluşan arteriyoskleroz, yaşlanan damarları ateroskleroza yatkın kılar. 69,71-74,76 İmmobilizasyon ve inaktivite tromboz ve emboli riskini artırmaktadır.69 Kalbin yapısında meydana gelen bu değişiklikler sonucunda ortaya çıkan hastalıkları tedavi etmek veya kontrol altına almak amacıyla yaşlı birey birçok ilaç kullanmak durumunda kalmaktadır. Respiratuar Fonksiyon Yaşla birlikte rezidüel kapasitede artış, göğüs duvarı kopliyansında ve diyafram kuvvetinde önemli azalma oluşur. Akciğerdeki en belirgin özellik atrofidir.77 Çevre kirliliği ve sigaranın da akciğerleri olumsuz etkilemesiyle siliyer aktivite azalır, mukoz üretim artar ve akciğerlerin elastikiyeti azalır. 69,71,72,78 Musküloskeletal Fonksiyon Kas-iskelet sisteminin üç önemli fonksiyonu vardır; ekstremite hareketlerinin yapılabilmesi, mekanik destek yaparak yumuşak dokuların korunması ve kalsiyum homeostazisi için mineral deposu olmak. Yaşlanmayla birlikte ilk iki fonksiyonda bozulma gerçekleşir. Kırıkların görülme sıklığı artar. Kadınlarda menapozla birlikte östrojen azalma nedeniyle kemik rezorbsiyonu artığı için erkeklere göre yaşam boyu kırık görülme riski 3 kat daha fazladır. 69,79 Kemik mineral yoğunluğundaki azalma, kilo kaybı, kas gücünde ve eklem mobilitesinde azalma, istirahat tremoru, dejeneratif artrit, osteoporoz, düşmeye eğilim ve fraktürler, yaşlılarda sıklıkla görülmektedir. 69,71-74,79 Sinir Sistemi Yaşlanmayla beyin hücrelerinde birçok değişiklik görülür. Sağlıklı insanlarda 30- 90 yaş arasında her 10 yılda bir beyin kütlesinde %3 oranında azalma meydana gelir. yaşlı bireylerde refleksler, koordinasyon, uyarılma ve motor yanıt azalmıştır. Beyine kan akımı azalır ve bunun sonucu olarak da serebral metabolizma yavaşlar. 71,77,80 8 Yaşlı bireylerde zeka parlaklığı, yeni şeyler öğrenme, hafıza, girişim ruhu ve ataklık gibi psikolojik yetiler azalırken bilgelik ve ağırbaşlılık, mantıklı ve doğru düşünme, muhakeme gücü artar.81 İnsanın sekiz evresinden sonuncusu olan “benlik bütünlüğü” evresi de yaşlılık dönemini kapsar. Daha önce kazanılmış özellikler bu devrede olgunlaşır ve bütünleşir. Yaşlı birey geçmişteki yaşadıklarının tamamen kendine ait olduğunu kabul eder.82 Gastrointestinal Sistem Yaşlılarda acıkma hissi ve yemek yeme alışkanlığı azalmıştır. Yetersiz beslenme hastalıkların gelişimi kolaylaştırır ve mortalite oranını yükseltir. Yaşlılarda sık görülen depresyon, beslenmeyi azaltabilir.83 Tat ve koku almadaki değişiklikler de iştahı etkileyip gıda alımını azaltabilir. Atrofik gastri, helicobacter pylori görülme sıklığı yaşlılarda artmıştır. Gastrik mukozanın koruyucu faktörlerinin azalması sonucunda gastrik erezyonlar artar ve ülserler oluşur. Bunlara bağlı olarak da demir eksikliği anemisi ve gastrointestinal sistem kanamaları görülür. Mide asit salgısının azalması B12 vitamini, folat, kalsiyum karbonat, demir gibi maddelerin emilimini olumsuz etkiler. Yaşlılarda pankreastaki değişiklikler sonucu insulin direnci arttığından diabetes mellitus gelişime olasılığı yükselir. Pankreas taşları ile yaşlarda sık görülür.71,73,83,84 Gasro- intestinal sistemdeki bu değişiklikler sonucunda yaşlı bireyin ağız yoluyla aldığı ilaçların emilimi etkilenecektir. Karaciğer hacminde %35 oranında ve portal kan akımında da %3540 oranında azalma görülür. Yaşlılarda ilaçlar orta yaş grubuna göre %3040 daha düşük dozla verilmelidir. 69,71,73,83,84 İmmun Sistem Yaşlılarda doğal ve edinilmiş bağışıklık sistemlerinde önemli değişimler olur.69 Doğal bağışıklıkta rolü olan deri ve mukoza gibi infeksiyona karşı görev yapan fiziksel bariyerlerde yaşa bağlı değişiklikler olmasına rağmen infeksiyonu artırıcı etkisi çok azdır. 9 Kazanılmış bağışıklık sisteminde T hücre fonksiyonundaki yaşa bağlı azalma görülür ve kemik iliği sitem hücrelerinde de değişiklikler meydana gelir. B hücrelerinde de değişiklikler görülür. Aşılamaya karşı primer ve sekonder antikor cevabı bozulmuştur. Yaşlılardaki antikorların spesifitesi ve etkinliği de gençlere göre daha düşüktür. 69,71,85,86 Yaşlıların bağışıklık sistemlerindeki bu değişiklikler sonucunda enfeksiyona yatkınlıkları artmış ve tedavi olma süreleri uzamıştır. Enfeksiyonu olan yaşlılarda ateş olmayabileceği ve enfeksiyonun idrar kaçırma, bilinç bulanıklığı, iştahsızlık ve şeker hastalarında şekerin kontrol edilememesi şeklinde bulgularla ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.139 Endokrin Sistem Yaşla birlikte endokrin fonksiyonlarda çeşitli değişiklikler açığa çıkar. Hipofiz yaşam için önemli olan hormonları yeterli miktarda üretmeye devam eder. Tiroit fonksiyonlarının azalması ile yaşlılar soğuğa karşı duyarlı hale gelir ve bazal metabolizma hızı azalır. Paratiroit hormon seviyesinin artması kan kalsiyumunu artırır ve sonuç olarak da konfüzyon, böbrek taşı ve osteoporoz görülür. Gonodotropik hormonlar kadınlarda erkeklere oranla belirgin şekilde azalmıştır. Menapozdan sonra östrojen ve progesteron üretimi önemli ölçüde azalır. Bu hormonların azalması yüzde kıllanma, genital bölge kıllarında azalma gibi sekonder seks karakterlerinin değişmesine neden olur. 71,87,88 10 2.2. Yaşlılıkta Sık Görülen Sağlık Sorunları, Belirti- Bulgular ve Acil Müdahale Edilmesi Gereken Durumlar Yaşlılıkla birlikte bazı hastalıklar sık görülmektedir. Bunlar:70,89,90 Koroner Kalp Hastalığı(KKH): Koroner kalp hastalığı 65 yaş ve üzerindekilerde kalbe bağlı ölümlerin %8’inin nedeni oluşturmaktadır. Hipertansiyon: Hipertansiyon 65 yaş ve üzerindekilerin %50’sinde görülür. En sık görülen tipi de izole sistolik hipertansiyondur. Kalp Yetmezliği: Yaşla birlikte artma gösterir. 65 yaş üzerinde çok yaygındır. Yaşlıların % 75’inde kalp hastalığı sistemik hipertansiyonla birliktedir. Akciğer Kanseri: Yaşla birlikte artma gösterir, en fazla da 75 yaşta görülür. Meme Kanseri: Meme kanserinin görülme sıklığı 80 yaşa kadar yaşla birlikte artma gösterir. Prostat Kanseri: Prostat kanseri 65 yaş üzerindeki erkeklerde ilk sırada yer alan kanser türüdür. Prostat kanserinin histolojik delili 70 yaş üzerindeki erkeklerin yarısında bulunmaktadır. Kolon Kanseri: Kolon kanseri görülme riski 40 yaş sonrası her 10 yılda bir 2 kat artış göstermektedir. Serebrovasküler Hastalıklar (SVO): Stroke insidansı ve stroke ölümleri yaşla birlikte artış göstermektedir. İleri yaşlarda stroke nedeni intraserebral kanamalardır. Bunun da başlıca nedeni hipertansiyondur. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH): Yaşlılarda en başta gelen ölüm nedenlerinden biridir. İnfluenza ve Pnomoni: Yaşlılarda, özellikle kronik hastalığı olanlarda hastaneye yatma nedenlerinin %50’si, ölümlerin de % 7580’inden influenza sorumludur. Komplikasyon olarak pnomoni ve ağır 11 bronşit gelişebilir. Bu komplikasyonlar yaşla birlikte artar ve en fazla da 70 yaş üzerindekilerde görülür. Osteoporoz: Yaş osteoporoz için en büyük risk faktörüdür. 79,89 Bu hastalıkların görülmesi nedeniyle bazı belirti ve bulgularla yaşlılık döneminde sık karşılaşılmaktadır. Bunlar:70,91-93 Baş Ağrısı: Yaşlılarda ani başlayan baş ağrısı beyin tümörüne ve temporal arterite bağlı olabilir. Boyun omurlarındaki kıkırdak dejenerasyonu ve ya kireçlenmeye bağlı olarak enseye yayılan baş ağrıları da olabilir. Halsizlik: Aniden gelişen halsizlik miyokart enfarktüsü, beyin damarlarıyla ilgili hastalıklar veya bir infeksiyon sonucu ortaya çıkar. Süregen bir şekilde gelişen halsizlik ise kalp hastalığı, kansızlık, akciğer hastalığı, tiroit bezi hastalıkları veya diüretiklerin yan etkisi olarak görülür. İştahsızlık: Depresyon, süregen karaciğer, böbrek veya midebarsak sistemi hastalıklarına bağlı tat ve/ve ya koku alma duyularında kayıp olan yaşlılarda iştahsızlık açığa çıkar. Baş Dönmesi: Baş dönmesi çoğunlukla boyun damarlarındaki sorunlara bağlı olarak beynin kanlanmasında ortaya çıkan bozukluklara bağlıdır. İç kulak hastalıkları, beyincik ve beyin sapıyla ilgili sorunlar veya tansiyon düşmesi sonucunda görülür. Kabızlık: Beslenirken lifli besinlere yer verilmemesi, karın ve kalça kaslarında kuvvet kaybına bağlı olarak kabızlık görülür. Aşağıdaki sorunlar yaşlılık döneminde acil hekim müdahalesi gerektiren sorunlardı: 70,91-93 Göğüs Ağrısı: Göğüs ağrısı kalp- damar hastalıkları, infarktüs, atardamar yırtılmaları, akciğer damarlarında tıkanıklık, göğüs boşluğunda hava toplanması, pnomoni, perikardit, safrakesesi hastalıkları, ülser, sinir ucu iltihabı, özefagus hastalıkları ve kas- iskelet hastalıklarına bağlı olabilir. 12 Bayılma: Beyine kan akımının azalması sonucunda bayılma gerçekleşir. Kalp atımında düzensizlik, tansiyon düşmesi, damar sisteminde bozulma, beyin damarlarında tıkanıklık veya kanama, kalbin pompalama sisteminde bozulmalar buna yol açan nedenler arasındadır. Ayrıca diüretikler, tansiyon ilaçları, kalp ilaçları, antidepresan ve diğer psikiyatrik amaçlı kullanılan ilaçlar da bayılmaya neden olabilir. İnfeksiyon: Özellikle idrar yolu infeksiyonları, idrar kaçırma, karın ağrısı, bilinç bulanıklığı, iştahsızlık, bulantı- kusma, kan şekerinin kontrol edilememesi gibi belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bilinç bulanıklığı, iştahsızlık, ateş, öksürük ile seyreden pnomoni görülür. Sıcak Çarpması: Sıcak çarpması durumunda yüksek ateş, merkezi sinir sistemi bulguları şeklinde belirtiler görülür. Hipotermi: Hipotermide bilinç bulanıklığı, uykuya eğilim, konuşma bozukluğu, göz bebeklerinde genişleme, nöbetler, kalp atımında düzensizlik, kol- bacak uyuşmaları şeklinde belirtiler görülür. 2.3. Yaşlılık ve İlaç Kullanımı Yaşlı populasyonda ilaç tedavisi oldukça karmaşıktır. Bu yaş grubunda klinik araştırma yapmanın zor olması nedeniyle ilaçların etkileri ve yan etkileriyle ilgili güvenilir veri toplamak kolay değildir. Yaşlılıkta ilaç farmakokinetiği ve farmakodinamiğinde ortaya çıkan değişiklikler, çoklu ilaç kullanımının ilaç etkileşimlerini artırması ve sağlık sistemi üzerinde bu yaş grubunun büyük yük oluşturması nedenleriyle yaşlılarda ilaç kullanımı ayrı olarak incelenmektedir. 70 2.3.1. Yaşlılarda Farmokokinetik ve Farmakodinamik Değişiklikler 2.3.1.1.Farmakokineti Yaşlanmayla birlikte organlarda ve organ sistemlerinde ortaya çıkan değişiklikler sonucunda vücudun çeşitli stres ve değişkenliklere karşı uyumu azalır. Vücuttaki farmakokinetik olaylar da önemli ölçüde değişir. Bu nedenle yaşlı bireyin tedavi yaklaşımları özellik arz eder.94 Farmakokineti; ilaçların bedendeki emilim, dağılım, metabolizma ve atılımını inceleyen bir çalışma alanıdır. 71 13 Yaşlılarda İlaçların Emilimi Yaşla birlikte gastro- intestinal sistemde önemli değişiklikler görülür. Bunlar: 84,95-98 - Tükrük salgısı azalması, - Midenin asit salgısı azalması, - Gastrointestinal motilite azalması ve buna bağlı olarak midenin boşalma süresi uzaması, - Splanik kan akımı azalması, - Barsak submukozal bağ dokusunda ve amiloid içeriğinde artması, - İnce barsaklardaki villusların atrofiye olması ile ilaçların emilim yüzeyi azalmasıdır. Gastro- intestinal sistemdeki bu değişiklikler sonucundaki emilim hızının azalması nedeniyle emilen ilacın metabolizması ve atılma süresi uzar ve eliminasyon hızındaki yavaşlamanın kan ilaç düzeyini yükseltici etkisi sınırlanmış olur. İlerleyen yaşlarda beslenme alışkanlıklarının değişmesi, antiasitlertin ve laksatiflerin sık kullanılması birlikte alınan diğer ilaçların emilimini etkiler. 71,83,96,99 Yaşlılarda İlaçların Dağılımı Yaşlılarda kas kitlesi ve vücut su miktarında azalma ile yağ kitlesinde göreceli bir artış söz konusudur. Bu nedenle suda iyi çözünen gentamisin, histamin- reseptör blokerleri gibi ilaçların dağılım hacmi azalır ve yağda eriyen fenobarbital, benzodiyazepi gibi ilaçların etki süreleri uzar. Kardiyak debinin azalmasına bağlı olarak dokuların kanlanma hızı değişeceğinden ilaçların çeşitli organ ya da dokulara geçiş hızında farklılıklar görülebilir. Yaşlılarda hepatik kan akımının %40 azalması hem dağılımı hem de metabolizmayı etkiler. İlaçların etkisini dağılım düzeyinde belirleyen en önemli parametre plazma albumin düzeyidir. Total düzeyi sağlıklı yaşlılarda normal sınırlardadır, yaşlılıkla bu azalabilir. Dolayısıyla albumine yüksek oranda bağlanan Diltiazem, Amitriptilin, Naproksen, Rifampisin, Fenitoin gibi ilaçlarla yapılacak tedavilerde plazma kan düzeyi ile plazma proteinleri yakından izlenmeli ve doz bireyselleştirilmelidir. 70,71,95-99 14 Yaşlılarda İlaçların Metabolizması İlaçların karaciğer, böbrek, plazma ve bazı dokular tarafından daha az aktif veya aktif olmayan moleküllere dönüştürülmesi ilaç metabolizması olarak adlandırılır. İlaç farmakokinetiği ile ilgili olarak yaşlılarda ilaca cevabı en fazla değiştirenler eliminasyon hızı ile ilgili olanlardır. Buradaki en önemli faktör, karaciğer yapı ve fonksiyonlarında ortaya çıkan değişiklikler ve dalağın yetersiz kanlanmasıdır. Karaciğerde ilk geçişte elimine edilen Nitrat bileşikleri, Diltiazem, Ranitidin, Morfin gibi ilaçlar için bu durum önemlidir. İlaç metabolizması üzerinde yaşlılığın getirdiği fiziksel değişiklikler dışında yaşlının daha önceki yaşam alışkanlıkları ve beslenme tarzı, genetik ve çevresel faktörler, çeşitli hastalıklar, alkol ve sigara daha belirleyici bir etkiye sahiptir. 70-72,95-99 Yaşlılarda İlaçların Atılımı Yaşlılarda kan ilaç düzeyinin yükselmesinde en belirleyici olan farmakokinetik parametre böbrek fonksiyonlarındaki azalmadır. 77 Böbreğe olan kan akımı %30- 40 oranında azalabilir, glomeruler filtrasyon ve tubuler sekresyon %50’ye kadar düşebilir. Bu durum net ilaç atımını önemli ölçüde azaltır. Yaşlılarda kardiyak debide azalma, dehidratasyon, hipotansiyon gibi durumlarda kompensatuar mekanizmaların işlevsel olmamasına bağlı olarak da glomeruler filtrasyon hızı düşer ve ilaç toksisitesi görülme riski artar. 70-72,95-99 Farmakokinetik yaşlanmanın dışında, yaşlanmanın doku cevaplarını değiştirmesi, hastaların tedaviye olan uyumlarının azalması, yaşlılığın derecesinin kronolojik yaştan bağımsız olması, genetik varyasyon, değişik derecelerde çevresel etkenlere maruz kalmış olma, birden fazla hastalığın bir arada bulunması gibi faktörler yaşlılarda heterojenliği dolayısıyla tedavi planlamasındaki sorunları artırmaktadır. 97 15 2.2.1.2.Farmakodinami Farmakodinami ilaçların fizyolojik ve patolojik durumlarda meydana getirdiği etkileri inceler ve temelde ilacın etki kaybı ( reseptör bağlanması ve reseptör sonrası olaylar) veya etki mekanizmalarıyla ilgili özellikleri inceler. 70 Yaşlılarda ilaçlara yanıt gençlere göre daha az tahmin edilebilirdir. Hedef organdaki patolojik değişiklikler ilaca cevabı etkileyebilir. Hedef organdaki reseptör bölgeler ilaca karşı çok veya az duyarlıdırlar. Reseptörler bazı ilaçlara karşı normal cevap verirken bazı ilaçlara karşı aşırı duyarlılık gösterirler ve toksisite görülme riski artar. Beyin reseptörleri ilaçlara özellikle duyarlıdırlar ve bu nedenle birçok yaşlıda psikotropik ilaçlara karşı cevap çok güçlüdür. Eğer reseptörler az duyarlı ise tedavi etkinliği için ilaç dozu normal dozdan fazla verilebileceği için ilaç toksisitesi görülme riskinde artış görülebilir. 71,72 2.3.2. Yaşlılarda İlaç Kullanımıyla İlgili En Sık Karşılaşılan Sorunlar Yaşlılarda hastaneye yatış nedenleri arasında farmakoterapi ile ilgili sorunlar oldukça önemli yer tutar. Yaşlılarda ilaç kullanımıyla ilgili en sık karşılaşılan sorunlar;100-102 - Polifarmasi ( çoklu ilaç kullanımı) - Yaşa bağlı ilaç metabolizmasındaki değişiklikler - Tedavisi gereken tıbbi problemlerin tedavi edilmemesi - Yaşlıya yanlış ilaç verilmesi - Düşük dozda ilaç kullanımı - Yüksek dozda ilaç kullanımı - Yetersiz ilaç kullanımı - İlaç yan etkisi - Endikasyon olmaksızın ilaç kullanımı - İlaç- ilaç, ilaç- hastalık, ilaç- gıda, ilaç- bitkisel ilaç etkileşimleri - Hastanın ilaç uyumunun bozulmasıdır. 16 2.3.3.Yaşlılarda İlaç Kullanım İlkeleri Her hastada olduğu gibi yaşlı bireyin ilaç tedavisini planlarken akılcı ilaç kullanımı ilkelerine uyulması önemlidir. Hastanın durumunu değerlendirip tanı koyduktan sonra mevcut ilaçlar arasından en uygununu seçecek ve buna göre reçete yazacak olan sorumlu kişi hekim olduğundan hekimin yükümlülüğü ve davranışı akılcı ilaç kullanımının birincil önemli öğesini oluşturur. Hekim bu işlevini yerine getirdikten sonra, reçetesini yaptırmak veya reçetesiz satılan bir ilacı almak üzere eczaneye giden bireyin bilgilendirilmesi açısından da eczacıya akılcı ilaç kullanımında önemli görev düşer. Hastane içinde, sağlık ocaklarında ve diğer alanlarda bireye verilen bilginin pekiştirilmesinde önemli görevler üstlenecek meslek gruplarından biri de hemşiredir. 103-105 Akılcı ilaç tedavisi kararı verirken en temel noktalarda biri tanının doğru konulmasıdır. Tanı konulduktan sonra ilaç tedavisine karar vermeden önce mutlaka ilaç dışı tedavi seçenekleri gözden geçirilmeli ve ilaç verilecekse de tedaviyle birlikte diyet, egzersiz gibi yaşam biçimi değişiklikleri de hastaya anlatılmalıdır. Tedavi hedeflerine ulaştırabilecek ilaç alternatifleri, etkililik, güvenlik, uygunluk ve maliyet açısından birbiriyle karşılaştırılmalı ve en iyi seçenek belirlenmelidir. Hastaya hastalığı ve reçete edilen ilaçla ilgili açık ve anlaşılır açıklamalar yapılmalıdır. Tedavinin etkinliğinin gözlenebilmesi için birey belli aralıklarla izlenmelidir. Bu izlem sırasında problem çözülmüş ve hasta iyileşmişse tedavi sonlandırılır; problem çözümlenmemişse bütün basamaklar yeniden gözden geçirilir (Tablo 1). 99,103,104 17 Tablo 1: Akılcı İlaç Tedavisi Süreci Problemin Tanımlanması Hastanın problemini tanımlayın Bu hasta için tedavi amaçlarını belirleyin. Hipotez Daha önce bu endikasyon için seçtiğiniz tedavinin, bu hasta için doğru seçenek olup olmadığını sorgulayın ve uygun tedaviye karar verin. Hastayı hastalığı ve tedavisi Deney hakkında bilgilendirin, ilaç ve ilaç dışı tedaviyle ilgili talimatları ve uyarıları anlatın. Tedaviye başlayın. Tedavinin sonuçlarını izleyin, Sonuçların İzlenmesi gerekirse devam edin veya durdurun. Tedavi başarılı olmadıysa, Beklenen Sonuç Alınmazsa başarısızlık nedenlerinin Basamakların Yeniden Gözden anlaşılması için basamakları Geçirilmesi yeniden gözden geçirin. Akılcı ilaç kullanımı ilkelerine uymanın yanı sıra yaşlı bireylerde ilaç kullanımı bir takım farklılıklar gösterir. Yaşlılarda hastalıklar tedavi edilirken bütüncül yaklaşım önemlidir. Örneğin Alzheimer tedavi edilirken bu hastalığa katkıda bulunan depresyon, işitme kaybı gibi durumlar da tedavi edilmelidir. 106 Akılcı ilaç kullanımı ilkelerine ek olarak yaşlı bireylere özgü aşağıdaki ilkelere de uyulması yaşlı bireylerin ilaç tedavisi sürecinde önemli yer tutmaktadır: 70,97,106,107 İlaç Tedavisinin Gerekliliğinin Değerlendirilmesi: - Tüm hastalıklar veya şikayetler ilaç tedavisi gerektirmemeli, Mümkünse ilaç tedavisi verilmemeli fakat yaşam kalitesini artıracaksa da ilaç esirgenmemeli, Tedaviye başlanmadan mutlaka bir teşhis konulmalı. 18 İlaç ve Alışkanlıkların Saptanması: - Yaşlıların çok sık doktor değiştirmiş ve birçok ilaç almış olabileceği unutulmamalı, Halen kullanılan ilaçların bilinmesi ilaç etkileşimlerinin ortaya konulması açısından önemli olduğu bilinmeli, Sigara, alkol ve kafein kullanımı ilaç cevaplarını değiştirebileceği unutulmamalı. Reçeteye Yazılan İlaçların Farmakolojisinin Bilinmesi: - Az sayıda ve özellikleri iyi bilinen ilaçlar kullanılmalı, Yaşlanmanın farmakolojik olaylara etkileri iyi bilinmeli, Tedaviye düşük dozla başlanmalı, İlacın standart dozunun yaşlılar için yüksek gelebileceği unutulmamalı, Yaşlanmanın böbreklere olan etkisi karaciğere olan etkisinden daha belirgin olduğu bilinmeli, Yaşlılar santral sinir sistemine etkili ilaçlara daha duyarlı oldukları unutulmamalı. Yaşlının İlaca Yanıtına Göre Doz Ayarlanması: - Tedaviye son verilecek iyileşme kriterleri iyi belirlenmeli, Dozlar yan etki oluşturmayacak ama amaca ulaşacak şekilde artırılmalı, İlaç yeterli dozda kullanılmalı, Bazen kombine ilaç tedavisinin daha iyi sonuç vereceği bilinmeli. İlaç Tedavisini Basitleştirme ve Hastanın Uyumunu Artırma: - İlaç günde bir veya iki doz verilmeli, Mümkünse ilaçların sıvı formları tercih edilmeli, İlaç kutularının belirgin olarak işaretlenmesi sağlanmalı, İlaç kutularının kolay açılır kapanır olması sağlanmalı, Hastaya veya yakınına ilaç hakkında yeterli ve anlaşılır bilgi verilmeli (tercihen yazılı olarak), İlacın neden verildiği izah edilmeli, İlaç kullanım takvimi kullanılması özendirilmeli, 19 - Kullanılmamış veya artan ilaçlar yaşlı bireyden alınmalı, Yaşlıların yakınlarının ilacın kullanımını denetlemesi sağlanmalı, Düzenli olarak tedavi gözden geçirilmeli, Gereksiz ilaçlar tedaviden çıkarılmalı, İlaçların yeni sorunlar yaratacağı unutulmamalı. Akılcı ilaç kullanımı ilkeleri doğrultusunda yazılmamış reçeteler eczacının yanlış ilaç vermesi, hastaların tedaviye uyumunun azalması, ilaç etkileşimleri, ilaçların yanlış doz ve sürelerde kullanımı, bazı ilaçlara karşı direnç gelişimi, hastalıkların tekrarlaması ya da uzaması, yan etki olaylarının görülme sıklığının artması, tedavi maliyetinin artması vb. ilaca bağlı birçok olayın yaşanmasına zemin hazırlamaktadır. Yaşlılarda fizyolojik fonksiyonlardaki gerilemeler ve bunların ilaç farmakokinetiği ve farmakodinamiğine olumsuz yansımaları nedeniyle bu olumsuz sonuçlar yaşlılarda daha da ciddi problemlere yol açmaktadır.108,109 2.4. Yaşlılık ve Hemşirelik Dünyada yaşlı nüfusunun artış göstermesiyle beraber “yaşlı-geriatrihemşireliği” kavramı da gündeme gelmeye başlamıştır. Amerikan Hemşireler Birliği (ANA) 1966 yılında Geriatri Hemşireliği Uygulama Birimi kurmuş ve geriatri hemşireliğini tanımlamıştır. Geriatri Hemşiresi; yaşlı bireyin gereksinimlerini değerlendiren, bu gereksinimlerin karşılanması için planlama ve uygulama yapan, yaptığı uygulamaların sonuçlarını değerlendiren hemşiredir. 110 Yaşlı hemşireliği, 1979 yılında Gunter ve Estes tarafından yaşlı bireylere hemşirelik bakımı ve hizmeti verilmesi olarak tanımlanmıştır. Yaşlı hemşireliğinin amacı sağlığın korunması ve yükseltilmesi, gerekli olan bakımın ve desteğin sağlanmasının mümkün olduğunca en üst düzeyde gerçekleştirilmesidir. 71 Ülkemizde dört yıllık lisans eğitiminde iç hastalıkları, halk sağlığı ve psikiyatri hemşireliği ders programlarına yaşlı sağlığına yer verilmesi ve bazı yüksek linans programlarında Geriatri Hemşireliği adı altında derslerin yürütülmesi dışında geriatri hemşireliğine yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır. 110 20 Yaşlıya verilecek hizmetlerde hemşire yaşlının kendini ve yaşlılığı algılamasını, yaşam öyküsünü, hastalıklarını, aile yapısını iyi bir şekilde saptayarak birincil, ikinci ve üçüncül koruma planlarını yapar:42,111 Birincil Koruma: Kazalardan ve yaralanmalardan koruma, yeterli ve dengeli beslenme, bulaşıcı hastalıkları en alt düzeye indirme, birey ve aileye emeklilik, eş ya da yakınlarının kaybı, ölüm konularında eğitim ve danışmanlık çabalarını oluşturur. Bu aşamada ikincil ve üçüncül koruma için bireyin gereksinimleri de belirlenir. İkincil Koruma: Bu aşama erken tanı ve tedavileri kapsar. Burada rutin muayeneler, tedavi, diş bakımı, yaşlılarda sık görülen diabet ve hipertansiyon konularında düzenli kontrollerin teşvik edilip olanakların sağlanması çalışmaları yer alır. Yaşlılar kendi kendilerine yapabilecekleri meme muayenesi, kanser belirtilerinin belirlenmesi gibi kontroller konusunda eğitilirler. Üçüncül Koruma: Bu aşamada rehabilitasyon öncelik taşır. Fizik tedavi üniteleri ile işbirliği yapılır. Hazırlanacak programlar ile yaşlı bireye sosyal ve duygusal yönden destek verilir. Hemşire yaşlı bireyin bakımını planlarken ve uygularken Halk Sağlığı Hemşireliği Bakım Süreci 112 ile bakım sağlayıcı, eğitici, danışman, geriatrik bakım yöneticisi, savunucu, olay yöneticisi, işbirlikçi, servis koordinatörü ve araştırmacı rollerini kullanır.112,113 İlaç tedavisi yaşlı bireyin sağlık bakımında önemli yer tutar. Hemşire güvenli ilaç yönetimini sağlamak için özel önlemler almalıdır. İlaç yönetiminden önce hemşire şu konularda bilgi sahibi olmalıdır:71 - İlacın tedavi edici etkileri iyi bilinmeli, İlacın normal tedavi edici dozu bilinmeli, Normal ilaç yönetimi rutinleri bilinmeli, İlaç yönetiminde kullanılacak her özel önlem açıklanmalı, İlacın ortak yan etkileri ve ya olumsuz etkileri bilinmeli, Her yüksek doz ve ya toksik etki işaretlenmeli, İlacı kullanma nedenleri bilinmeli. 21 Hemşire herhangi bir ilacın yönetiminden önce yaşlı bireyi yeterince değerlendirdiğinden emin olmalı. Yönetim ilkelerini saptadıktan sonra birey ilacın istenen etkilerinin oluşup oluşmadığını belirlemek için sürekli olarak gözlenmeli. Her durumda yaşlı birey kendinde ilaca bağlı olduğunu düşündüğü olumsuz belirtiler gözleyebilir. Bu belirtiler psikolojik veya hastalığa bağlı ortaya çıkan değişiklikler olabilir. Hemşire her zaman her belirtiyi titizlikle aşırı doz veya toksisite açısından değerlendirmelidir. Yaşlılarla çalışmadan önce ilaç yönetim teknikleri ve değiştirilebilir prosedürler gereklidir. Güvenli hemşirelik bakımının bir parçası olarak bireyi tanıtıcı kartlar hazırlanmalıdır. Her ilacın bir jenerik adı bir veya daha fazla ticari adı olması nedeniyle hemşire uygun referans olabilecek kaynakları kullanarak yaşlı bireyin kullandığı ilacın doğru ilaç olduğunu teyit etmelidir. Herhangi bir sorun ortaya çıktığında doktorun reçetesi kontrol edilmeli ve eczacı ile de iletişime geçilmelidir. Birçok ilaç adı benzerdir veya okunuşları birbirini andırır, o nedenle okunuşlarını da dikkatlice telaffuz edilmelidir. Yaşlı bireylerde kullanılan ilacın istenilen hedefe ulaşabilmesi için ilacın gerekli olan en az dozu verilmelidir. İyi bir bakım verebilmek için özelikle sıvı ilaçlar olmak üzere bütün ilaç miktarları ölçülmeli. İlaçların kullanım araları iki günde bir, üç günde bir şeklinde uzatılmalıdır. Yaşlı bireyin ilaçları yutamama gibi problemi açığa çıktığında hemşire güvenli alternatif yollar bulabilmelidir. İlaçların likit formları olduğu durumda hemşire mümkün oldukça ilacın likit formunun verilmesi için hekim ile iletişime geçmelidir. Çünkü sıvı ilaçlar katı ilaçlara göre daha hızlı emilirler. Likit formun uygun olmadığı durumlarda ilaç kırılarak yutulması kolay hale getirilmelidir. İlacın etkisi değişebileceği için her ilacın kırılamayacağı da unutulmamalıdır. Bu konuda eczacıdan konsültasyon istenmelidir. Birçok ilaç oral yolla kullanılacak şekilde reçete edilir. Birçok yaşlı çok sayıda ilaç kullanmaktadır. Bireyin ilaçları kullanmayı reddedebileceği ihtimaline karşı en önemli ilaç ilk önce alması sağlanmalıdır. Kullanılması reddedilen ilaçlar mutlaka kayıt edilmeli ve bildirilmelidir. Bazı yaşlılar bir defada birkaç ilaç birden yutabilirler. Eğer bu onlar için zor değilse alışkanlıkları değiştirilmeye çalışılmamalıdır. Tabletler büyükse sorun yaşanır. Yaşlılarda görülen ağız kuruluğu yutmayı zorlaştırır. İlacın alımını kolaylaştırmak için yaşlı birey ilacı yutmadan önce su veya diğer sıvı içeceklerden alması konusunda cesaretlendirilmelidir. 22 İlacın bir kaşık puding, dondurma vb. gıdalar içinde verilmesi de alımını kolaylaştıracaktır. İlacın küçük miktarlarda bu yiyeceklere karıştırılması yutulmasını kolaylaştıracaktır. İlaçlar yemeğin tamamının tükenmemesi ihtimali nedeniyle yemek zamanı ezilip yiyeceklere karıştırılmamalıdır. Yaşlı bireylerde kas kütlesinin ve cilt alt dokusunun az olması nedeniyle bu yolla ilaç uygulaması mümkün olduğunca tercih edilmemelidir. Uygulama yapılacaksa da ilaç uygulanacak bölge dikkatli bir şekilde seçilmelidir. Yaşlılarda intramüsküler uygulama için en uygun bölge ventrogluteal bölgedir. Bu bölgede herhangi bir büyük damar veya sinir yoktur. İnkontinansı olan yaşlılar için de kontaminasyon riskinin az olması açısından uygun olan bir bölgedir. Kullanılacak iğne boyunu seçerken de dikkatli olunmalıdır. Deltoid kası çok önerilmemesine rağmen çok küçük ilaç dozları için kullanılabilir. Göze batacak derecede çok zayıf olan yaşlılarda intramüsküler enjeksiyon sırasında kısa boylu olan iğnelerin kullanılması tercih edilmelidir. Bazı ilaçlar özel koşullarda uygulandığında daha iyi tolere edilir ve daha fazla etki gösterirler. Yemeklerden önce verilmesi reçete edilen ilaçlar mide boşken verildiğinde en iyi etkiyi gösterirler. Yaşlı bireyler çok az mide asidi ürettikleri için emilim miktarı ve hızının yeterli olabilmesi için midenin boş olması gereklidir. Yemeklerden sonra verilmesi reçete edilen ilaçlar da yalnızca yemeklerden sonra verilmelidir. Günlük yaşam aktiviteleri ilaçlardan etkilenir. İlaçların kullanım zamanı günlük yaşam aktivitelerini aksatmayacak şekilde bireye göre ayarlanmalıdır. Örneğin diüretikler yaşlı bireyin gece uykusunu bozmaması için günün erken saatlerinde verilmelidir. Göz damlalarının zamanlaması bazı göz ilaçları bir arada kullanılamayacağı için yaşlı bireyin aynı gözü için başka ilaç kullanıp kullanmaması durumuna göre ayarlanmalıdır. İlaç yönetimi uygulamaları kayıt edilmedikçe doğru uygulandığından emin olunamaz. Çizelgedeki kurallar mutlaka takip edilmelidir. İlaçlar yaşlı birey tarafından alınmadan çizelgeye alındığına dair işaret konulmamalıdır. Hemşire veya yaşlı bireyin bakımından sorumlu kişi yaşlı birey ilacı alana kadar yanında kalmalıdır. Yaşlı bireyin ilaca yanıtı not edilmelidir. İlaç reddedilirse de bu durum nedeniyle birlikte not edilmeli ve hekime bildirilmelidir. 71 23 Yaşlı bireye ilaç tedavisi planlanırken kişiye özel bir tedavi planlamasının yanı sıra verilecek eğitim de bireyselleştirilmelidir. Bireyselleştirilmiş ilaç eğitim programı yaşlı bireylerin kullandıkları ilaçlara yönelik bilgilerini olumlu yönde etkilemekte ve ilaç yönetimleri konusunda başarılı olmaktadırlar. Burada hemşirenin eğitici rolü önemlidir. 44 Hemşire yaşlı bireyi, ailesini eğitirken bireye uygun bir metot seçmelidir. Bilgi verileceği zaman bireyin önemli noktaları sonradan hatırlayabilmesi için mümkünse kişinin sakin olduğu bir zaman seçilmelidir. Eğer anlatılacak konu karmaşık ise bireyin tamamen anladığından emin olmak için daha fazla zaman ayrılmalıdır. Bireyler genellikle rahatsız etmekten çekindikleri için soru sormazlar. Bu nedenle her ziyarette anlatılan kısımlar tekrarlanmalıdır. Birçok ilaç oral yolla alınmaktadır fakat alternatif yollar da geliştirilebilir. İlaç oral yol dışındaki diğer yollardan alındığında hemşire yaşlı bireyin kullanması gereken yolu doğru anladığından emin olmalıdır. Hemşirelere çok kolay gelen şeylerin diğer insanlar için karmaşık olabileceği unutulmamalıdır. Her yaşlı bireyin fiziksel problemleri, doktoru, alerjisi olan madde ve kullandığı ilaçları bir liste oluşturularak belirtilmeli ve bu liste ilaç eklendiği ve devam edildiği zamanlarda güncellenmelidir. Hemşire yaşlı bireye ilaç kartlarını hazırlarken yardım etmeli ve her ilaçla ilgili önemli bilgileri vermelidir. Bu bilgiler:71 - İlacın jenerik ve ticari adı İlacı alması gereken zamanlar İlacın yemekten sonra veya önce alınacağı İlaçları hazırlarken alınması gereken önlemler Ne kadar ilaç alacağı İlacın istenen etkisinin (bireydeki sonucunun) ne olması gerektiği İlacın en sık rastlanan yan etkileri Yan etki ortaya çıkarsa ne yapması gerektiği İlaç dozlarını almayı unuttuğu zaman ne yapacağı Bulantı- kusma durumlarında ilacı alamayacağı zaman ne yapması gerektiği şeklinde konular olmalıdır. 24 Ayrıca evde kendisi ilaç kullanacak yaşlı bireylerin bilmeleri gereken konular vardır. Bunlar da eğitim içeriğinde mutlaka anlatılmalıdır:71 - Alkol ve ibuprofen gibi nonsteroit antiinflamatuvar ilaçlar (NSAIDs) kan basıncını artırabilir ve antihipertansif ilaçların etkilerini bozabilir. Fazla kullanılan asetominofen karaciğere zarar verir, aşırı alkol tüketimiyle birlikte olursa da böbreklere zarar verir. Antiasitler mideyi NSAIDs ve aspirinden korumaz. Antiasitler, kalsiyum preparatları ve özellikle süt ürünleri diğer ilaçlardan en az iki saat önce/sonra alınmalıdır. NSAIDs kombinasyonları ve anjiyotensin- konverting enzim inhibitörleri özellikle birey diüretik kullanıyorsa böbrek fonksiyonlarını bozulması riskini artırır. Eğitim basit ve anlaşılır bir dille verilmelidir. Yaşlı bireyin kolay okuyabilmesi için yazılar büyük ve okunur bir şekilde yazılmalıdır. Gerektiğinde yaşlı bireyi yönlendirebilmesi açısından diğer aile üyeleri de eğitime dahil edilmelidir. Yaşlı bireyin bilişsel ve duyusal sınırlılıkları ilaç kullanımında hatalar yapma riskini artıracaktır. Birçok ilaç alınması durumunda bu ilaçların karıştırılması en çok karşılaşılan durumdur. Bir veya iki ilaç alanlarda problem yaşanmamaktadır fakat üç veya daha fazla ilaç kullananlarda ilaç kullanımıyla ilgili sık sık problem yaşanmaktadır. Yaşlı bireyin ilaç uyumsuzluğunu azaltmak için hemşire, bireyi hekim veya eczacıya yönlendirerek bu ilaç sayılarının azaltılıp basit bir tedavi şeması oluşturulmasını talep etmesi konusunda yönlendirmelidir. İlaç kullanım zamanlarını yemek zamanı, yatma zamanı gibi günlük aktivitelerle ilişkilendirmek yaşlı bireyin ilacı kullanmayı unutmamasını sağlayacaktır. Yaşlı bireye ilaçları nasıl bir ortamda hazırlaması gerektiği de anlatılmalıdır. Aydınlatmanın az olduğu bir ortamda yaşlı birey yeterince göremeyeceği için ilaçların karışma riski artacaktır. Anlatımda kullanılacak materyallerin üzerindeki yazılar büyük, koyu renkli bir şekilde yazılmalıdır. Yazıların dışında renkler, resimler vb. de yaşlı bireyin eğitiminde kullanılabilir. Örneğin siyah sabah kahvaltıda alınacak ilaçlar, kırmızı öğle yemeğinde alınacak ilaçlar gibi. Sarı renk kullanmaktan birçok yaşlı bireyin ayırt edememesi nedeniyle kaçınılmalıdır. Hemşire bu renk kodlamasının da yaşlı birey tarafından doğru anlaşıldığından emin olmalıdır. 25 Fiziksel fonksiyonlarda yetersizlikler ilaç kullanımını etkileyeceklerdir. İlaç kutularının çoğu çok zor açıldığı için eczacıdan kolay açılabilir kaplar hazırlaması talep edilmelidir. Yaşlının hem kulak ve hem de göz damlası kullandığı durumlarda damlalıkların benzerliği açısından yanlış kullanım sık olduğu için önlem alınması gerekmektedir. Yaşlı bireye ilaçları nasıl uygun bir şekilde saklaması gerektiği de anlatılmalıdır. İlaçlar kimyasal değişimler uğrayacakları için direkt ışıktan ve nemden uzak ortamlarda saklanmalıdır. Tabletler kutularda kaldığında kimyasal değişime maruz kalmaktadırlar. Örneğin nitrogliserin uygun koşullarda saklanmadığında tamamen etkisiz hale gelir. İlaçların karıştırılabileceği ihtimali nedeniyle ilaçlar kendi ilaç kutularının dışında saklanmamalı. Eğer hemşire ilaç eğitiminde dikkatli bir şekilde ilaçları tüm yönleriyle anlatırsa yaşlı birey en üst düzeyde yararlılığa ulaşacaktır. Birçok yaşlı dikkatli değerlendirme, iyi verilmiş eğitim, iyi planlanmış uygulama ile kendi kendilerine etkin bir şekilde ilaç yönetimlerini gerçekleştireceklerdir. 71 26 3. GEREÇ ve YÖNTEM 3.1. Araştırmanın Şekli Bu araştırma yaşlı bireylerde ilaç kullanımıyla ilgili bilgi ve uygulamaları belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak gerçekleştirilmiştir. 3.2. Araştırmanın Yapıldığı Yer ve Özellikleri Araştırma Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yaşayan 65 yaş ve üzeri bireylerle gerçekleştirilmiştir. Araştırma yapılmak üzere sağlık ocağı bölgesinin seçilme nedeni kayıtlarının düzenli olmasıdır. Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi 1997 yılında TOKİ (Toplu Konut İdaresi) tarafından yapılmıştır. Eryaman’daki Etimesgut Sağlık Grup Başkanlığına bağlı 5 sağlık ocağından biridir. Sağlık Ocağında 6 doktor, 1 diş hekimi, 1 psikolog, 5 hemşire, 10 ebe, 2 laboratuar teknikeri, 4 memur ve 1 veri kontrol elemanı görev yapmaktadır. Kurumda poliklinik ve laboratuar hizmetleri ile bebek ve gebe izlem, aşı ve aile planlaması gibi koruyucu sağlık hizmetleri yürütülmektedir. Sağlık ocağında yaşlılara yönelik muayene ve ilaç yazdırılması dışında herhangi bir sağlık hizmeti verilmemektedir. Eryaman 3. No’u Sağlık Ocağı bölgesini Şeyh Şamil Mahallesi ve Güzelkent Mahallesi’nin bir kısmı oluşturmaktadır. Şeyh Şamil Mahallesinde 6734 hane, Güzelkent Mahallesi’nde 6002 hane bulunmaktadır. Sağlık Ocağı bölgesi toplam 21490 nüfusa sahiptir. 65 yaş ve üzeri nüfusu 960 kişidir. Yaşlı nüfus toplam nüfusun %4.5’ini oluşturmaktadır. Bölgede en sık görülen hastalıklar; Hipertansiyon, KOAH, Hiperlipidemi, Diabetes Mellitus, Osteoporoz, Romatizmal hastalıklar, Anemi, Kalp Yetmezligi ve Guatr’dır.140 27 3.3. Araştırmanın Evreni Araştırmanın evrenini Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yaşayan, Etimesgut Sağlık Grup Başkanlığı 2007 Yıl Ortası Nüfus Tespitleri’ne göre belirlenen 65 yaş ve üzerinde 960 kişi oluşturmuştur. 3.4. Araştırmanın Örneklemi Örneklem grubu evreni bilinen örnekleme yöntemi kullanılarak 275 kişi olarak hesaplanmıştır. Araştırmaya 300 kişi alınmıştır. Formül: N t² p q n= d²(N-1)+ t² p q N= Evrendeki birey sayısı n= Örnekleme alınacak birey sayısı p= İncelenecek olayın görülüş sıklığı ( olasılığı ) q= İncelenecek olayın görülmeyiş sıklığı (1-p) t= Belirli serbestlik derecesinde ve saptanan yanılma düzeyinde t tablosunda bulunan teorik değer d= Olayın görülüş sıklığına göre yapılmak istenen + sapma Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yaşayan 65 yaş ve üstü bireyler Ev Halk Tespit Fişleri kullanılarak listelenmiş ve 300 yaşlı birey listeden rastgele örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Yedek liste olarak da 100 birey rastgele örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Örnekleme alınan 300 kişi ve 100 yedek bireyin adresleri Sağlık Ocağı kayıtlarından alınarak adreslere tek tek ev ziyareti yapılmıştır. 28 3.5. Araştırmanın Sınırlılıkları Araştırma kapsamına; 1. Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yaşayan, 2. 65 yaş ve üzeri olan, 3. En az bir kronik hastalığı bulunan, 4. Araştırmaya katılmaya istekli olan, 5. İlacını kendi başına alabilen, 6. İletişim kurmada ve işitmede problemi olmayan yaşlı bireyler alınmıştır. 3.6. Verilerin Toplanması 3.6.1. Veri Toplama Formunun Hazırlanması Yaşlı bireylerde ilaç kullanım durumlarını belirlemek amacıyla literatür bilgisinden yararlanılarak oluşturulan anket formu kullanılmıştır.1,8,12,13,31,37,39,40,43,46,47,48,50,57,114-121 Anket formu bir bioistatistik uzmanı ile bir ölçme ve değerlendirme uzmanı kişinin yönlendirmeleri dikkate alınarak hazırlanmıştır. Anket formunda yaşlı bireylerin sosyodemografik özellikleri, ilaç kullanımıyla ilgili uygulamaları ve ilaç kullanım bilgilerini sorgulayan 33 soru bulunmaktadır (Bkz. Ek: 1). Anket formu; - Yaşlı bireylerin yaş, cinsiyet, eğitim durumu, medeni durum, sağlık güvencesi, evde kimlerle yaşadığı ve aylık gelirinin değerlendiren 7 soru - Kronik hastalık durumu, hastalıklarının neler olduğu, son 3 ay içinde ilaç reçete edilme durumu, reçete edilen ilaçları kullanma durumu, reçete edilen ilaçları kullanmama nedenleri, reçetesiz ilaç kullanma durumu, reçetesiz kullandığı ilaçlar, reçetesiz ilaç alma nedenleri, evde bulunan ilacı tekrar kullanırken dikkat ettikleri konular, farklı doktora giderken kullandıkları ilaçların adlarını söyleme durumları, kullanılan ilaçların kullanım amaçları, zamanı, dozu, kaç yıldır kullandıkları, ilaçla ilgili bilgi alma durumu, bilgi veren sağlık personeli, bilginin veriliş yöntemi, bilgi verilen konular, verilen bilginin yeterli bulunma durumu, bilgi alınmak istenen sağlık personeli, ilaçlarla ilgili en çok hangi sağlık personelinden bilgi aldıkları ve kullandıkları ilaçlara bağlı yan etki görülme durumlarını değerlendiren 13 soru 29 - İlaçların prospektüslerinin okunması, sürekli kullanılan ilaçları kullanmaya ara verilmemesi, ilaçların kutuların üzerlerinde belirtilen ortam koşullarında saklanması, ilaçların son kullanma tarihlerinin kontrol edilmesi, ilaçların doktorun önerdiği süre boyunca kullanılması, ilaçların hastalık belirtileri geçtiğinde kendiliğinden bırakılmaması, ilaçtan yarar görülmüyorsa doktora haber verilmesi, komşuya ilaç tavsiye edilmemesi ve tavsiye alınmaması, ilaç kullanma saatlerini hatırlatıcı önlemler alınması, ilaca bağlı yan etki görüldüğünde ilacın hemen kesilmesi ve doktora haber verilmesi, reçetesiz ilaç alınmaması ve önceden reçete edilen ilacın hastalık tekrarladığında doktora danışmadan alınmaması şeklinde 13 önermeden oluşmaktadır. Doğru cevaplar önermelerin üzerine işaretlenmiştir. Yedinci soruda ailenin maddi durumunu ortaya koymak amacıyla oluşturulan gelir durumu aralıkları belirlenirken Türkiye İstatistik Kurumu’nun açlık ve yoksulluk sınırları verileri dikkate alınmıştır. Onsekizinci soru tablo şeklindedir. Bu soru bireyin kullandığı ilaçların kullanım amacını, zamanını, dozunu doğru bilip bilmediğini, ilacı kaç yıldır kullandığını, kullandığı ilaçlarla ilgili bilgi alıp almadığını, bilgi veren sağlık personelini, bilginin hangi yollarla verildiğini, bilgi verilen konuları, verilen bilginin yaşlı birey tarafından yeterli bulunup bulunmadığını, bilgi almak için tercih edilen sağlık personelini belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Onsekizinci sorunun cevaplarını işaretlemek için bir tablo oluşturulmuştur ve cevaplar ilgili yere kaydedilmiştir (Bkz. Ek: 2). Bireyin kullandığı ilacın kullanım amacı, zamanı ve dozunu doğru bilip bilmediği doktor reçetesi ve ilacın prospektüsü dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Birey kullandığı ilaçların hepsinin kullanım amacını, zamanını ve dozunu doğru olarak ifade ediyorsa biliyor olarak kabul edilmiştir. Eğer ilaçlardan bir tanesinin bile kullanım amacı, zamanı veya dozunu doğru ifade edememişse bilmiyor olarak değerlendirilmiştir. İlaçların sınıflandırılması için Anatomik Sınıflandırma Sistemi kullanılmıştır (Bkz. Ek: 3). Terapötik Kimyasal 30 3.6.2. Ön Uygulama Anket formunun anlaşılabilirliğini ve uygulanabilirliğini değerlendirmek amacıyla 18.02.2008- 03.03.2008 tarihleri arasında Eryaman 2. Nolu Sağlık Ocağı bölgesinde yaşayan 65 yaş ve üstü 30 bireyle görüşülerek ön uygulama yapılmıştır. Ön uygulama yapılacak kişi sayısı araştırma yapılacak örneklem sayısının %10’unu oluşturacak şekilde belirlenmiş ve yer olarak da araştırmanın Eryaman 3. Nolu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yapılması nedeniyle nüfus özelliklerinin benzerliği açısından ön uygulamanın da Eryaman 2. Nolu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yapılmasına karar verilmiştir. Ön uygulama sonucunda gerekli değişiklikler yapılarak anket formuna son şekli verilmiştir. 3.6.3. Veri Toplama Formunun Uygulanması Araştırmanın uygulaması 10.03.2008- 10.05.2008 tarihleri arasında yapılmıştır. Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yaşayan 65 yaş ve üzeri 300 kişiye evlerinde ulaşılmaya çalışılmıştır. İlk önce esas listedeki 300 kişiye ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu bireyler arasında kronik hastalığı olmayan, araştırmaya katılmak istemeyen, iletişim sorunu bulunan ve evde bulunamayan kişilerin olması nedeniyle yedek listeye alınan bireylerle görüşme yapılarak sayı tamamlanmıştır. Görüşme yapılmadan önce bireylere araştırmanın amacı açıklanmış ve sözlü onayları alınmıştır. Bireylerden araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak veri toplanmıştır. Araştırmanın uygulaması hafta içi belli günlerde yapılmış olup, bir günde ortalama 8- 10 kişi ile görüşülmüştür. Anket formunu doldurmak ortalama 15- 20 dakika sürmüştür. 3.6.4. Verilerin Değerlendirilmesi Verilerin analizi SPSS 11.5 (Statistical Package for Social Sciences) paket programında yapılmıştır. Tanımlayıcı istatistikler sayı ve (%) olarak gösterilmiştir. Nominal değişkenler Pearson’un Ki-kare veya Fisher’in Tam Sonuçlu Olasılık testi ile değerlendirilmiş ve sonuçlar (p<0.05) için istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. 31 4.BULGULAR Tablo 1. Yaşlı Bireylerin Sosyo- Demografik Özelliklerinin Dağılımı (n:300) Özellikler Yaş 65- 69 Yaş 70- 74 Yaş 75- 79 Yaş 80 Yaş ve üzeri Cinsiyet Kadın Erkek Eğitim durumu Okur- yazar değil Okur- yazar İlkokul Ortaokul Lise Yüksek okul- üniversite Medeni durum Evli Bekar Sağlık güvencesi Yok Var Birlikte yaşadığı kişi Eş Yalnız Çocuklarının yanında Eş ve çocuk Aylık gelir 800 YTL’nin altı 800- 2000 YTL 2100- 4000 YTL Sayı % 152 80 42 26 50.7 26.7 14.0 8.6 183 117 61.0 39.0 51 20 102 43 43 41 17.0 6.7 34.0 14.3 14.3 13.7 192 108 64.0 36.0 4 296 1.3 93.7 124 55 57 64 41.3 18.3 19.0 21.4 196 99 5 65.3 33.0 1.7 Araştırmaya katılan bireylerin sosyo- demografik özellikleri Tablo 1’de verilmiştir. Araştırmaya katılanların yarısı (%50.7) 65- 69 yaş arasında, %61.0’i kadın ve %34.0’ü ilkokul mezunudur. Bireylerin %64.0’ ü evli olup, tamamına yakınının (%93.7) sağlık güvencesi vardır. Bireylerin %41.3’ü eşleri ile birlikte yaşamakta ve %65.3’ ünün aylık geliri 800 YTL’nin altındadır. 32 Tablo 2. Yaşlı Bir0eylerin Kronik Hastalık Sayısı ve Kronik Hastalıklara Göre Dağılımı Hastalık sayısı 1 kronik hastalığı olan 2- 3 kronik hastalığı olan 4 ve üzeri kronik hastalığı olan Kronik hastalıklar* Hipertansiyon Diabetes mellitus Hiperlipidemi Kardiyovasküler sistem Peptik ülser ve gastrit Osteoporoz Prostat büyümesi Depresyon Romatizmal hastalıklar Guatr Kronik obstrüktif akciğer hastalığı Duyu organlarıyla ilgili hastalıklar Anemi Diğer** Sayı % 168 118 14 56.0 39.4 4.6 183 64 51 47 30 30 19 17 22 14 13 5 5 8 61.0 21.3 17.0 15.6 10.0 10.0 6.3 5.7 7.4 4.7 4.3 1.7 1.7 2,6 * Katılımcılar birden fazla cevap vermiştir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır. **Migren, kanser, parkinson, alzheimer, Serebro vasküler olay Tablo 2’de çalışmaya katılan bireylerin kronik hastalık sayısı ve bu hastalıkların dağılımları verilmiştir. Araştırmaya katılan bireylerin yarısına yakınının 2 veya daha fazla kronik hastalığı vardır (%44.1). En sık görülen kronik hastalıklar hipertansiyon (%61.0), diabetes mellitus (%21.3), hiperlipidemi (%17.0) ve kardiyovasküler sistem hastalıklarıdır (%15.6). 33 Tablo 3. Yaşlı Bireylerin Son Üç Ay İçerisinde Reçete Edilen İlaçları Kullanma Durumları ve Reçete Edilen İlacı Kullanmama Nedenlerinin Dağılımı Son üç ay içerisinde reçete ettirilen ilacı kullanma durumu Sayı % Kullanan Kullanmayan Reçete edilen ilaçları kullanmama nedenleri (n:51*) İyileşmediğini düşünmesi Yan etki görülmesi Başka ilacın reçete edilmiş olması Şikayetinin geçmiş olması İlacın tadının kötü olması Ağrıkesici ve antibiyotik kullanmak istenmemesi İhmalkarlık 249 51 83.0 17.0 15 14 11 8 4 2 29.4 27.5 21.6 15.7 7.8 3.9 1 2.0 *Katılımcılar birden fazla cevap vermiştir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır. Bireylerin son üç ay içerisinde reçete edilen ilaçları kullanma durumu ve reçete edilen ilaçları kullanmama nedenleri Tablo 3’te verilmiştir. Bireylerin tamamı son üç ay içerisinde ilaç reçete ettirmiş olup %17.0’si reçete ettirdikleri ilaçları kullanmamaktadır. Bireyler en fazla iyileşmediğinin düşünülmesi (%29.4), yan etki görülmesi (%27.5) ve başka ilacın reçete edilmesi (%21.6) nedenlerinden dolayı ilaçları kullanmayı bırakmışlardır. 34 Tablo 4. Yaşlı Bireylerin Reçetesiz İlaç Alma Durumları, Alınan İlaç Grupları ve İlacı Alma Nedenlerinin Dağılımı Reçetesiz ilaç alma Alan Almayan Reçetesiz alınan ilaç grupları (n: 50*) Ağrı kesici Vitamin Antibiyotik Öksürük Şurubu Merhem Reçetesiz ilaç alma nedenleri (n:50*) Reçeteye gerek yok Hastalığa iyi geliyor Sağlık güvencesi ödemiyor Arkadaş/ komşu tavsiyesi Acil durum Daha önce reçete edilmiş Alışkanlık Sayı 50 250 % 16.7 83.3 39 11 3 2 2 78.0 22.0 6.0 4.0 4.0 25 21 5 3 2 1 1 50.0 42.0 10.0 6.0 4.0 2.0 2.0 *Katılımcılar birden fazla cevap vermiştir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır. Tablo 4’te çalışmaya katılan bireylerin reçetesiz ilaç alma durumları, alınan ilaç grupları ve ilacı alma nedenlerinin dağılımı verilmiştir. Bireylerin %16.7’si doktor reçetesi dışında ilaç almaktadır. Doktor reçetesi dışında en fazla alınan ilaç grubu ağrı kesicilerdir (%78.0). Araştırmaya katılan bireyler en fazla reçeteye gerek olmadığının (%50.0) ve hastalığına iyi geldiğinin düşünülmesi (%42.0) nedenleriyle doktor reçetesi dışında ilaç almaktadırlar. 35 Tablo 5. Yaşlı Bireylerin Evde Bulunan İlaçları Tekrarlı Kullanma ve Dikkat Ettikleri Durumlar (n:300) Evde bulunan ilaçları tekrarlı kullanım durumu Kullanan Kullanmayan Evde bulunan ilaçları tekrarlı kullanımda dikkat edilen durumlar (n:267*) Sayı % 267 33 89.0 11.0 Hastalığa uygunluğu Son kullanma tarihi Ambalajının bozulmamış olması Renk ve kıvam değişikliği 256 243 13 13 85.3 81.0 4.3 4.3 *Katılımcılar birden fazla cevap vermiştir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır. Tablo 5’de bireylerin evde bulunan ilaçları tekrar kullanma durumları ve tekrar kullandıklarında dikkat ettikleri durumlar verilmiştir. Yaşlı bireylerin büyük çoğunluğu (%89.0) evde bulunan ilaçları kullandıklarını ifade etmişlerdir. Evde bulunan bir ilacı tekrar kullanmaları gerektiğinde bireyler en çok hastalığa uygunluğuna (%85.3) ve son kullanma tarihine (%81.0) dikkat etmektedirler. Ayrıca tabloda yer almamakla beraber bireylerin çoğunluğu (%84.7) farklı doktora gittiklerinde kullandıkları ilaçların adlarını mutlaka söylediklerini ifade etmişlerdir. 36 Tablo 6. Yaşlı Bireylerin Kullandıkları İlaçlara Bağlı Yan Etki Görülme Durumu ve Görülen Yan Etkilerinin Dağılımı (n:300) Kullandıkları ilaçlara bağlı yan etki görülme durumu Hayır Evet Yan etkiler (n:58*) Mide ağrısı- yanması Halsizlik Hastalığın şiddetlenmesi Baş dönmesi- ağrısı Alerji Göz kararması Ağız kuruluğu Cinsel sorunlar Ödem Kas krampı Sayı % 242 58 80.7 19.3 21 11 10 8 8 2 2 1 1 1 36.2 19.0 17.2 13.8 13.8 3.4 3.4 1.7 1.7 1.7 *Katılımcılar birden fazla cevap vermiştir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır. Tablo 6’da bireylerin kullandıkları ilaçlara bağlı yan etki görülme durumu ve görülen yan etkiler verilmiştir. Yaşlı bireylerin %19.3’ ünde kullandıkları ilaçlara bağlı yan etki görülmüş olup; sıklıkla görülen yan etkiler mide ağrısı- yanması (%36.2), halsizlik (%19.0), mevcut hastalığın şiddetlenmesi (%17.2) olarak ifade edilmiştir. 37 Tablo 7. Yaşlı Bireylerin İlaç Kullanımıyla İlgili Önermelere Verdikleri Cevapların Dağılımı Önermeler Evet Hayır Bilmiyor Sayı % Sayı % 291 97.0 6 1.0 3 2.0 231 77.0 64 21.3 5 1.7 294 98.0 4 1.3 2 0.7 297 99.0 1 0.3 2 0.7 282 94.0 15 5.0 3 1.0 kendiliğinden kesilmemelidir. 221 73.7 73 24.3 6 2.0 7) İlaçtan yarar görülmüyorsa 298 99.3 2 0.7 0 0.0 276 92.0 21 7.0 3 0.3 1) İlaçların prospektüsleri Sayı % okunmalı/ okutulmalıdır. 2) Sürekli kullanılması gereken ilaçlar ara verilmeden kullanılmalıdır. 3) İlaçlar kutularının üzerinde belirtilen ortam koşullarında muhafaza edilmelidir. 4) İlaç kutularının üzerindeki son kullanma tarihleri kontrol edilmelidir. 5) İlaçlar doktorun önerdiği süre kullanılmalıdır. 6) İlaç hastalık belirtileri geçtiğinde doktora bildirilmelidir. 8) Komşu/arkadaşa ilaç tavsiye edilmemelidir. 38 Tablo 7’nin devamı Önermeler 9) Komşu/ Evet arkadaş tarafından edilen ilaç tavsiye Hayır Bilmiyor Sayı % Sayı % Sayı % 278 92.7 21 7.0 1 0.3 274 91.3 17 5.7 9 3.0 299 99.7 1 0.3 0 0.0 275 91.7 22 7.3 3 1.0 250 83.3 47 15.7 3 1.0 kullanılmamalıdır 10) Dalgınlıkla ilacın kullanımının unutulabileceği hatırlatıcı düşünülerek düzenlemeler yapılmalıdır. 11) Kullanılan ilaca bağlı yan/istenmeyen etki görüldüğünde ilaç hemen kesilmeli ve doktora danışılmalıdır. 12) Reçetesiz ilaç alınmamalıdır 13) Önceden reçete edilen bir ilaç hastalık tekrarladığında doktora danışılarak alınmalıdır. Çalışmaya katılan bireyleri bilgi sorularına verdikleri cevaplar tablo 7’de verilmiştir. Yaşlı bireylerin tamamına yakını “Kullanılan ilaca bağlı yan/istenmeyen etki görüldüğünde ilaç hemen kesilmeli ve doktora danışılmalıdır.” (%99.7), “İlaçtan yarar görülmüyorsa doktora bildirilmelidir.” (%99.3), “İlaç kutularının üzerindeki son kullanma tarihleri kontrol edilmeli.” (%99.0), “İlaçlar kutularının üzerinde belirtilen ortam koşullarında muhafaza edilmelidir.” (%98.0) ve “İlaçların prospektüsleri okunmalı/okutulmalı.” (%97.0) sorularına doğru cevap vermiştir. Tabloda görülmemekle birlikte çalışmaya katılan bireylerin yarısı (%51.3) sorularının tamamını doğru olarak yanıtlamıştır. Her birey en az 5 soruya doğru olarak cevap vermiştir. Ortalama 11.8 soru doğru olarak yanıtlanmıştır. 39 Tablo 8. Yaşlı Bireylerin Kullandıkları İlaçların Dağılımı ve Kullanım Süreleri Kullanılan İlaç Sayısı (n=300) 1 ilaç 2 ilaç 3 ilaç 4 ilaç 5 ilaç 6 ve üzeri ilaç ATC (n=977*) Kardiyovasküler Sistem İlaçları Sindirim Sistemi ve Metabolizma İlaçları Kas- İskelet Sistemi İlaçları Hormon Preparatları Sinir Sistemi İlaçları Kan ve Kan Oluşturan Organlar Üzerine Etkili İlaçlar Solunum Sistemi İlaçları Genitoüriner Sistem İlaçları Duyu Organları Üzerine Etkili İlaçlar Antineoplastik İlaçlar Dermatolojikler Sistemik Kullanılan Antiinfektifler Kullanım Süresi (n=977*) 1 yıldan az 1- 3 yıl 4- 6 yıl 7- 9 yıl 10 ve üzeri yıl Sayı (n) Yüzde (%) 47 78 63 46 30 36 15.7 26.0 21.0 15.3 10.0 12.0 417 211 121 53 47 46 42.7 21.6 12.4 5.4 4.8 4.5 31 22 17 5 5 4 3.2 2.3 1.7 0.5 0.5 0.4 48 347 194 85 303 4.9 35.5 19.9 8.7 31.0 *Yaşlı bireyler tarafından kullanılan 977 ilaç üzerinden değerlendirme yapılmıştır. 40 Tablo 8’da çalışmaya katılan bireylerin kullandıkları ilaç sayıları, kullanılan ilaçların dağılımları ile kullanım süreleri verilmiştir. Çalışmaya katılan bireylerin %15.7’si en az bir ilaç kullanmaktadır. Bireyler en fazla oranda iki (%26.0) veya üç (%21.0) ilaç kullanmaktadırlar. Yaşlı bireyler tarafından en çok kullanılan ilaçlar kardiyovasküler sistem ilaçları (%42.7), sindirim sistemi ve metabolizma ilaçları (%21.6) ve kas- iskelet sistemi ilaçlarıdır (%12.4). Yaşlı bireyler en fazla 1- 3 yıl (%35.5) süresince ilaç kullanmaktadırlar. On yıl ve üzeri süredir ilaç kullanan bireylerin oranı %31.0’dir. Tabloda belirtilmemekle birlikte çalışmaya katılan bireylerin tamamı kullandıkları ilaçların her birinin kullanım amacını, dozunu ve zamanını doğru olarak ifade etmişlerdir. 41 Tablo 9. Yaşlı Bireylerin Kullandıkları İlaçlarla İlgili Bilgi Alma Durumu, Bilgi Alınan Sağlık Personeli, Bilginin Alınma Şekli, Bilgi Alınan Konular ve Alınan Bilginin Yeterli Bulunma Durumu (n:977) Sayı (n*) Bilgi Alma Durumu Evet Hayır 956 21 Yüzde (%) 97.9 2.1 Bilgi Alınan Sağlık Personeli** Hemşire Eczacı Doktor 21 228 848 2.2 23.8 88.7 Bilgi Alınma Şekli** Sözlü olarak anlatma İlaç kutularının üzerine yazma 860 225 90.0 23.5 Bilgi Alınan Konular** Kullanma saatleri İlacın kullanım amacı İlacı ne kadar süre kullanma gerektiği 953 838 85 99.7 87.7 8.9 Alınan Bilginin Yeterli Bulunma Durumu Yeterli Yetersiz 713 241 74.8 25.2 *Yaşlı bireyler tarafından kullanılan 977 ilaç üzerinden değerlendirme yapılmıştır. **Katılımcılar bilgi alınan sağlık personeli, bilgi alınma şekli ve bilgi alınan konularda birden fazla cevap vermişlerdir ve yüzdeler “n” üzerinden alınmıştır. Kullanılan ilaçlarla ilgili bilgi alınan sağlık personeli, bilginin alınış yöntemi ve konuları ile alınan bilginin yeterli bulunma durumları tablo 9’de verilmiştir. Kullanılan ilaçların tamamına yakını (%97.9) ile ilgili bilgi alınmıştır. İlaçlarla ilgili bilgi en fazla doktordan (%88.7), en az hemşireden (%2.2) alınmış ve bilgilendirme yöntemi olarak da çoğunlukla sözel olarak anlatma yöntemi (%90.0) kullanılmıştır. İlaçların kullanım saatleri (%99.7) ve kullanım amacı (%87.7) en sık bilgi verilen konulardır. Kullanılan ilaçların %25.2’si ile ilgili yapılan bilgilendirme yetersiz bulunmuştur. 42 Tablo 10. Yaşlı Bireylerin Bazı Tanıtıcı Özelliklerine Göre Reçete Ettirip Kullanmadıkları İlaçların Dağılımı Reçete Ettirilip Kullanılmayan İlaç Tanıtıcı Özellikler Hayır p Evet Sayı % 2 X Sayı % 65- 69 Yaş 124 81.6 28 18.4 70- 74 Yaş 68 86.1 11 13.9 >0.05 75- 79 Yaş 38 90.5 4 9.5 5.888 80 Yaş ve üzeri 18 69.2 8 30.8 Okur-yazar değil 44 86.3 7 13.7 Okuryazar- ilkokul 96 79.3 25 20.7 <0.05 Ortaokul-lise 78 90.7 8 9.3 7.934 Üniversite 30 73.2 11 26.8 Kadın 149 81.9 33 18.1 >0.05 Erkek 99 84.6 18 15.4 0.380 164 85.4 28 14.6 >0.05 84 78.5 23 21.5 2.320 Yaş Eğitim durumu Cinsiyet Medeni durum Evli Bekar 43 Tablo 10’in devamı Reçete Ettirilip Kullanılmayan İlaç Tanıtıcı Özellikler Hayır p Evet Sayı % X2 Sayı % 165 84.6 30 15.4 800 -2000 YTL 79 79.8 20 20.2 >0.05 2100- 4000 YTL 4 80.0 1 20.0 1.087 106 85.5 18 14.5 Yalnız 42 76.4 13 23.6 >0.05 Çocukları ile 46 82.1 10 17.9 2.367 Eş ve Çocuklar 54 84.4 10 15.6 Aylık gelir 800’nin altı Birlikte yaşadığı kişi Eş Tablo 10’de bireylerin bazı tanıtıcı özelliklerine göre reçete ettirilip kullanılmayan ilaçların dağılımı verilmiştir. Eğitim durumu reçete ettirip ilaç kullanma durumunu etkilemektedir (p<0.05). Okuryazar- ilkokul mezunu olanlar ile üniversite mezunu olanlar ortaokul- lise mezunlarına göre daha sık reçete ettirdikleri ilaçları bırakma davranışı göstermektedirler (p<0.05). Yaş, cinsiyet, medeni durum, aylık gelir ve yaşlı bireyin birlikte yaşadığı kişi ile reçete ettirip ilaç kullanmama durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0.05). 44 Tablo 11. Yaşlı Bireylerin Bazı Tanıtıcı Özelliklerine Göre Reçetesiz İlaç Alma Durumları Reçetesiz İlaç Alma Tanıtıcı Özellikler Hayır p Evet 2 X Sayı % Sayı % 65- 69 Yaş 128 84.2 24 15.8 70- 74 Yaş 65 81.3 15 18.8 >0.05 75- 79 Yaş 35 83.3 7 16.7 0.365 80 Yaş ve üzeri 22 84.6 4 15.4 Okur-yazar değil 42 82.4 9 17.6 Okuryazar-ilkokul 102 83.6 20 16.4 >0.05 Ortaokul-lise 69 80.2 17 19.8 2.047 Üniversite 37 90.2 4 9.8 Kadın 150 82.0 33 18.0 >0.05 Erkek 100 85.5 17 14.5 0.631 154 80.2 38 19.8 >0.05 96 88.9 12 11.1 3.750 Yaş Eğitim durumu Cinsiyet Medeni durum Evli Bekar 45 Tablo 11’nin devamı Reçetesiz İlaç Alma Tanıtıcı Özellikler Hayır Sayı p Evet % Sayı % X2 Aylık gelir 800YTL’nin altı 169 86.2 27 13.8 >0.05 800 -2000 YTL 77 77.8 22 22.2 3.311 2100- 4000 YTL 4 80.0 1 20.0 Birlikte yaşadığı kişi Eş 91 73.4 33 26.6 Yalnız 48 87.3 7 12.7 <0.05 Çocukları ile 52 91.2 5 8.8 15.617 Eş ve Çocuklar 59 92.2 5 7.8 Tablo 12’de bireylerin bazı tanıtıcı özelliklerine göre reçetesiz ilaç alma durumları verilmiştir. Yaşlı bireylerin birlikte yaşadığı kişi reçetesiz ilaç alma durumunu etkilemektedir (p<0.05). Eşleriyle birlikte yaşayanlarda reçetesiz ilaç alma davranışı daha yaygındır (p<0.05). Yaş, eğitim durumu, cinsiyet, medeni durum ve aylık gelir ile reçetesiz ilaç alma durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05). 46 Tablo 12. Yaşlı Bireylerin Eğitim Durumlarına Göre İlaç Bilgilsiyle İlgili Önermelere Verdikleri Cevaplar Eğitim Durumları Bilgi Soruları Okuryazar değil Okuryazar-ilkokul Ortaokul- lise Yanlış Yanlış Yanlış Doğru Sayı % Sayı % 1) İlaç prospektüsleri okunmalı/ okutulmalı. 2 3.9 49 96.1 4 2) Sürekli kullanılması gereken ilaçlar ara 14 27.5 37 72.5 2 49 96.1 Doğru Sayı % Sayı % 3.7 118 96.7 3 28 23.0 94 77.0 1 0.8 121 99.2 Üniversite Doğru Sayı % Yanlış Sayı % 3.5 83 96.5 0 16 18.6 70 81.4 3 3.5 83 96.5 P Doğru Sayı % Sayı % 0.0 41 100.0 11 26.8 30 73.2 0 0.0 41 100.0 X2 >0.05 1.520 verilmeden kullanılmalıdır. 3) İlaçlar kutularının üzerinde belirtilen ortam >0.05 1.848 3.9 koşullarında muhafaza edilmelidir. >0.05 3.637 4) İlaç kutularının üzerindeki son kullanma tarihleri 0 0.0 51 100.0 1 0.8 121 99.2 2 2.3 84 97.7 0 0.0 41 100.0 kontrol edilmelidir. 5) İlaçlar doktorun önerdiği süre 2.496 7 13.7 44 86.3 22 43.1 29 56.9 0 51 6.6 114 93.4 3 3.5 83 96.5 0 0.0 41 100.0 <0.05 37 30.3 85 69.7 17 19.8 69 80.2 3 7.3 38 92.7 <0.05 1 0.8 121 99.2 1 1.2 85 98.8 0 0.0 41 100.0 8 kullanılmalıdır. 6) İlaç hastalık belirtileri geçtiğinde 9.043 kendiliğinden kesilmemelidir. 7) İlaçtan yarar görülmüyorsa doktora 17.981 0.0 100.0 bildirilmelidir. 8) Komşu/arkadaşa ilaç tavsiye edilmemelidir. >0.05 >0.05 0.980 11 21.6 40 78.4 8 6.6 114 93.4 2 2.3 84 97.7 3 7.3 38 92.7 <0.05 16.891 47 Tablo 12’ün devamı Bilgi Soruları Eğitim Durumları Okuryazar değil Okuryazar-ilkokul Ortaokul- lise Yanlış Yanlış Yanlış Sayı Doğru % Sayı % Sayı Doğru % Sayı % 6.6 114 93.4 Sayı p Üniversite Doğru Yanlış % Sayı % 0.0 86 100.0 X2 Doğru Sayı % Sayı % 3 7.3 38 92.7 9) Komşu/ arkadaş tarafından tavsiye edilen ilaç 11 21.6 40 78.4 8 0 kullanılmamalıdır. 10) <0.05 22.112 Dalgınlıkla ilacın kullanımının unutulabileceği düşünülerek hatırlatıcı >0.05 6 11.8 45 88.2 13 10.3 109 89.3 5 5.8 81 94.2 2 4.9 39 95.1 0 0.0 51 100.0 1 0.8 121 99.2 0 0.0 86 100.0 0 0.0 41 100.0 12 23.5 39 76.5 8 6.6 114 93.4 4 4.7 82 95.3 1 2.4 40 97.6 2.856 düzenlemeler yapılmalıdır. 11) Kullanılan ilaca yan/istenmeyen görüldüğünde kesilmeli bağlı etki ilaç ve hemen >0.05 1.464 doktora danışılmalıdır. 12) Reçetesiz ilaç alınmamalıdır. <0.05 19.312 13) Önceden reçete edilen bir <0.05 ilaç hastalık tekrarladığında doktora danışılarak 16 31.4 35 68.6 16 13.2 105 86.8 15 17.4 71 82.6 3 7.3 38 92.7 11.560 alınmalıdır. 48 Tablo 12’de yaşlı bireylerin eğitim durumlarına göre ilaç bilgisiyle ilgili önermelere verdikleri cevaplar gösterilmiştir. Yaşlı bireylerin önermelere verdikleri “evet” cevapları “doğru”, “hayır ve bilmiyor” cevapları “yanlış” olarak değerlendirilmiştir. Eğitim durumu bilgi sorularına verilen cevapları etkilemektedir (p<0.05). “İlaçlar doktorun önerdiği süre kullanılmalıdır.” sorusunu ortaokul- lise mezunu ve üniversite mezunu olanlar okuryazar olmayanlara göre daha yüksek oranda doğru olarak cevaplamışlardır (p<0.05). “İlaç hastalık belirtileri geçtiğinde kendiliğinden kesilmemelidir.” sorusunu ortaokul- lise mezunu ve üniversite mezunu olanlar okuryazar olmayanlara, üniversite mezunu olanlar okuryazar- ilkokul mezunu olanlara göre daha yüksek oranda doğru olarak cevaplamışlardır (p<0.05). “Komşu/arkadaşa ilaç tavsiye edilmemelidir.” sorusunu okuryazarilkokul mezunu ile ortaokul- lise mezunu olanlar okuryazar olmayanlara göre daha yüksek oranda doğru olarak cevaplandırmışlardır (p<0.05). “Komşu/ arkadaş tarafından tavsiye edilen ilaç kullanılmamalıdır.” sorusuna okuryazar- ilkokul mezunları ile ortaokul- lise mezunları okuryazar olmayanlara göre, ortaokul- lise mezunu olanlar okuryazarilkokul mezunlarına göre daha yüksek oranda doğru olarak cevaplandırmışlardır (p<0.05). “Reçetesiz ilaç alınmamalıdır.” sorusunu okuryazar- ilkokul mezunu, ortaokul- lise mezunu ve üniversite mezunu olanlar okuryazar olmayanlara göre daha yüksek oranda doğru olarak cevaplandırmışlardır (p<0.05). “Önceden reçete edilen bir ilaç hastalık tekrarladığında doktora danışılarak alınmalıdır.” sorusunu okuryazar- ilkokul mezunu olanlar ile üniversite mezunu olanlar okuryazar olmayanlara göre daha yüksek oranda cevaplandırmışlardır (p<0.05). Diğer sorular ile eğitim durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p>0.05). 49 5.TARTIŞMA Çalışmamıza katılan yaşlıların yarıya yakınının birden fazla kronik hastalığı vardır ve en sık görülen kronik hastalıklar hipertansiyon, diabetes mellitus ve hiperlipidemidir (Tablo 2). Topbaş ve ark. yaptığı çalışmada en sık görülen kronik hastalık hipertansiyon olarak belirlenmiştir.122 Tokem ve Karadakovan’ın yaptığı çalışmaya göre de en sık görülen kronik hastalık hipertansiyondur (%20).47 Diker’in çalışmasında ilk sıralarda yer alan kronik hastalıklar hipertansiyon (%44.1), romatizma (%27.5) ve kalp hastalığıdır (%25.4).3 Esengen ve ark. da yaptıkları çalışmada yaşlı grupta en sık görülen kronik hastalığın hipertansiyon olduğunu ortaya koymuşlardır.39 Tzımıs ve Kafatos yoksul ve sağlık sigortası olan yaşlı bireylerde bir çalışma yapmışlar ve her iki grupta da hipertansiyonun en sık görülen kronik hastalık olduğunu ortaya koymuşlardır.123 Yine Yalçın’ın, Gürol Arslan’nın, Arslan ve ark.’nın, Steinman ve ark.’nın, Barry ve ark.’nın yaptıkları çalışmalarda da kronik hastalıklarla ilgili yapılan sıralamalarda ilk sırayı hipertansiyon almaktadır.1,46,54,121,124 Çalışmamız sonucunda ortaya konulan veriler yaşlı popülasyonun hastalık özellikleri ile benzerlik göstermektedir. Hipertansiyonun birçok çalışmada ilk sırada kaydedilen kronik hastalık olmasıyla birlikte yaşlı bireylerde birden fazla kronik hastalık görülmesi de oldukça yaygın bir durumdur.39,47,122,125 Yaşlı bireylerde birden fazla hastalık görülme oranının yüksek olması çoklu ilaç kullanımı, ilaç kullanım hatalarının artması ve kullanılan ilaca bağlı olarak görülen yan etkilerin artmasına neden olacağından oldukça risk taşıyan bir durumdur. Çalışmamızda hipertansiyon, hiperlipidemi, kardiyovasküler sistem hastalıkları kronik hastalık sıralamasında üstlerde yer almasından dolayı en sık kullanılan ilaçlar da kardiyovasküler sistem ilaçlarıdır. Sonra sindirim sistemi ilaçları (%21.6) ve kas- iskelet sistemi ilaçları (%12.4) gelmektedir. 10 yıl ve üzeri süredir ilaç kullanım oranı %31’dir (Tablo 9). Kardiyovasküler sistem ilaçları Tokem ve Karadakovan’ın, Arslan ve ark.’nın yaptıkları çalışmalarda ilk sırada yer almaktadır.1,47 Diker’in, Dişçigil ve ark.’nın, Bıyık ve ark.’nın yaptığı çalışmalara göre de en çok kullanılan ilaçlar hipertansiyon ilaçlarıdır.126,127,128 Arslan ve Şemin’in sağlık ocağına başvuran hastalar üzerinde yaptığı çalışmaya göre en sık tüketilen ilaç grubu kalp- damar sistemi ilaçlarıdır (%47.9).33 Yalçın’ın çalışmasına göre en sın kullanılan ilaç grupları kardiyovasküler sistem ilaçları (%29.0), MSS ilaçları (%28.8) ve vitamin- minerallerdir (%8.2).121 Chen Y-F ve ark.’nın İngiltere ve Galler’de yaptığı çalışmasında da ilk sırayı kardiyovasküler sistem ilaçları almaktadır (65- 74 yaş:%38.4, 75 yaş ve üzeri: %47.4).129 Tzımıs ve Kafatos yoksul ve sağlık sigortası olan yaşlı bireylerde yaptığı çalışmaya göre her iki grupta en çok kullanılan ilaç grubu kardiyovasküler sistem ilaçlarıdır.124 Kardiyovaküler sistem ilaçları 50 hipertansiyon, aritmi, koroner arter hastalığı, kronik kalp yetmezliği gibi birçok ciddi hastalıklara etki etmesi nedeniyle en sık kullanılan ilaçlardır.130 Çalışmamıza katılan yaşlıların küçük bir grubu reçete edilen ilacı iyileşmediğini düşünmesi, yan etki görülmesi ve başka ilacın reçete edilmiş olması gibi nedenlerden dolayı kullanmayı bırakmışlardır (Tablo 3). Özkan ve ark.’nın üniversite hastanesine başvuran hastalar üzerinde yaptıkları çalışmaya göre bireylerin %28.6’sı reçete edilen ilaçları kullanmayı önerilen süreden önce sonlandırmaktadırlar.40 Gürol Arslan’ın çalışmasına göre de bireylerin %10’u reçete edilen ilaçları faydasını görememe (%50.0), unutma (%25.0) ve tedaviyi kabullenmeme (%25.0) nedenlerinden dolayı kullanmamaktadırlar.46 Reçete edilen ilaçların önerilen süre boyunca kullanılması tedavinin etkinliği açısından önemlidir. Bu durum yaşlı bireylerin reçete edilen ilacı önerilen süre boyunca ve düzenli kullanmanın önemi konusundaki farkındalığının yetersiz olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Bireylerin yaş, cinsiyet, medeni durum, sağlık güvencesi, aylık gelir ve birlikte yaşadığı kişi gibi özellikleri reçete edilen ilacı kullanma durumunu etkilememekle beraber, eğitim durumları önemli derecede etkilemektedir. Bireylerin eğitim durumu yükseldikçe reçete edilen ilacı uygun süre kullanma davranışları da artmaktadır (Tablo 11). Çalışmaya katılan yaşlı bireylerin %16.7’si reçeteye gerek olmadığını ve hastalığına iyi geldiğini düşünmesi nedenlerinden dolayı reçetesiz ilaç almaktadır. En sık reçetesiz aldıkları ilaçlar da ağrıkesici ve vitaminlerdir (Tablo 4). Bilgili ve Karatay’ın 20- 30 yaş ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bir grupta yaptığı çalışmaya göre bireylerin %58.1’i ilaçlarını reçetesiz temin etmektedir.119 Esengen ve ark.’nın yaptığı çalışmaya göre reçetesiz ilaç alma oranı %14.4 ve en sık reçetesiz kullanılan ilaçlar ise Steroit Olmayan Anti- inflamatuvar İlaçlardır.39 Güney’in çalışmasında bireylerin %34’ü reçetesiz ilaç almaktadırlar.48 Güngörmüş’ün tüm yaş gruplarını içeren çalışmasına göre bireylerin %68’i reçetesiz ilaç almaktadır.120 Ertürk’ün çalışmasında reçetesiz ilaç kullanım oranı %11.7’dir.57 Reçetesiz ilaç alımı ilaca bağlı görülen yan etkinin ortaya çıkma riskini artırır.49 Ağrıkesiciler dünyada en sık reçetesiz kullanılan ilaç grubudur.131 Bizim çalışmamızda da bu sonuçlara paralel bir sonuç ortaya çıkmıştır. Ağrıkesicilerin genel yan etkilerinden en fazla etkilenen grup yaşlılardır. Özellikle steroit olmayan anti- inflamatuvar ilaçlar hipertansiyon, konjestif kalp yetmezliği gibi hastalıkları şiddetlendirebilir.131 Çalışmamızda reçetesiz ilaç almayı yaş, eğitim durumu, cinsiyet, medeni durum, sağlık güvencesi ve aylık gelir durumların etkilemediği, buna karşılık birlikte yaşanan kişinin etkilediği saptanmıştır. Eşleriyle birlikte yaşayanlar çocuklarıyla ve ya yalnız yaşayanlara göre daha fazla reçetesiz ilaç almaktadırlar (Tablo 12). 51 Çalışmamıza katılan yaşlıların tamamına yakını evde biriken ilaçları hastalığına uygunluğunu ve son kullanma tarihini kontrol ederek tekrar kullanmaktadır (Tablo 5). Bilgili ve Karatay’ın 20- 30 yaş ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bir grupta yaptığı çalışmaya göre evde bulunan ilaçlar tekrar kullanılmak istendiğinden son kullanma tarihinin dolmamış olması ve hastalığa uygunluğu en sık dikkat edilen noktalardır.119 Bu sonuç bizim çalışmamızla benzerlik göstermektedir. İlaç kullanımıyla ilgili yapılan bilgilendirmenin ilaç etkileşimleri- yan etkileri gibi konuları içermemesi132, çoklu ilaç kullanımı ve yaşa bağlı farmakokinetik- farmakodinamik değişiklikler133,134,135, büyük oranda yaşlı bireylere uygun olmayan ilacın reçete edilmiş olması135-137 , çok sayıda kronik hastalık nedeniyle birden fazla hekim kontrolü altında olma veya hekime karşı güvensizlik nedeniyle sık hekim değiştirme, ilaç- ilaç, ilaçbesin, ilaç- hastalık etkileşimleri, bireyin tedaviye kendi kararıyla son vermesi135 gibi nedenler yaşlı grupta yan etki görülme oranını yükseltmektedir. Batı ülkelerinde yaşlı bireylerin yılda hastane başvurularının %3-6’sı ilaca bağlı görülen yan etkiler nedeniyledir. Bu durum tedavi maliyetini artırmaktadır.20,133,138 Bizim çalışmamızda katılımcıların %19.3’ünde kullandıkları ilaçlara bağlı yan etki görülmüştür. En sık görülen yan etkiler mide ağrısı- yanması, halsizlik ve mevcut hastalığın şiddetlenmesi şeklindedir (Tablo 6). Esengen ve ark. yaptığı çalışmaya göre de en sık görülen yan etkiler mide ağrısı- yanmasıdır (%21.6).39 Eski ve Pınar’ın 65 yaş ve üzeri kardiyovasküler problemi olan yaşlılarda yaptıkları çalışmaya göre yan etki görülme oranı %29.2’dir.50 Gürol Arslan’ın çalışmasında bireylerin %26.7’sinde kullandıkları ilaçlara bağlı yan etki görülmüş ve en fazla görülen yan etki de mide şikayetleri olmuştur (%75.0).46 Arslan ve ark.’nın yaptığı çalışmada yan etki görülme sorusuna katılımcıların %69.1’inden cevap alınabilmiş ve bunlarda %5.5’i kullandıkları ilaca bağlı yan etki görüldüğünü ifade etmişlerdir. En fazla görülen yan etki mide ağrısı- bulantıdır (%1.5).1 Ertürk’ ün (2005) çalışmasında bireylerin %18.7’sinde kullandıkları ilaca bağlı yan etki görülmüştür. En fazla görülen yan etki mide rahatsızlıklarıdır.57 Çalışmamızda ilaçlarla ilgili bilgilendirmenin ilacın kullanım amacı ve zamanı ile sınırlı olduğunun ifade edilmesi, çoklu ilaç kullanım oranının ve reçetesiz ilaç kullanım oranının yüksek olması nedenlerinden dolayı ilaca bağlı yan etkilerin yüksek oranda görüldüğü düşünülmektedir. Yapılan çalışmalarda görülen yan etkiler arasında ilk sırayı mide rahatsızlıklarının almaktadır. 52 Çalışmamıza katılan bireylerin yarısı bilgi sorularının tamamını doğru olarak cevaplandırmıştır. Toplam 13 sorunun ortalama 11.8 sorusu doğru olarak cevaplandırılmıştır (Tablo 7). Eğitim durumu bilgi sorularına verilen cevapları etkilemektedir. Eğitim seviyesi yükseldikçe bilgi sorularını doğru yanıtlama oranı da yükselmektedir (Tablo 13). Topbaş ve ark.’nın yaptığı çalışma bizim çalışmamızı destekler niteliktedir. Bu çalışmaya göre yaşlı bireylerin ilaç kullanım bilgisi sorularını doğru cevaplamaları ile örgün eğitim almış olmaları arasında anlamlı bir ilişki vardır.122 Bizim çalışmamızda katılımcıların büyük çoğunluğunun (%76.3) örgün eğitim almış olması, tamamına yakının sağlık güvencesi olup (%93.7) sağlık kuruluşuna ulaşımın kolay olması, sosyo- kültürel düzeyin yüksek olması gibi nedenlerin bilgi sorularına verilen cevapların doğruluk oranını yükselttiği düşünülmektedir. Yaşlılarda çoklu ilaç kullanımının sık görüldüğü literatürde belirtilmektedir. Sadece bizim ülkemizde değil İngiltere gibi gelişmiş batı ülkelerinde de çoklu ilaç kullanımı yaşlı popülasyon arasında oldukça yaygın bir durumdur.1,27,39,134,136,141 Bizim çalışmamızda da bireylerin büyük bir kısmı iki veya daha fazla ilaç kullandığı saptanmıştır (Tablo 8). Tokem ve Karadakovan’ın yaptığı çalışmaya göre iki ve ya daha fazla ilaç kullanma oranı %99.7’dir.47 Yalçın’ın yaptığı çalışmada bireylerin %98.7’sinin 2- 12 ilaç kullandığı ortaya çıkmıştır.121 Gürol Arslan’ı çalışmasında bireylerin %82.4’ünün 3- 8 arasında ilaç kullanmakta oldukları bildirilmektedir.46 Arslan ve ark. yaptığı çalışmada birden fazla ilaç kullanım oranı %83.4’tür.1 Eski ve Pınar’ın 65 yaş ve üzeri kardiyovasküler problemi olan yaşlılarda yaptıkları çalışmaya göre ortalama kullanılan ilaç sayısı 3.15’tir.50 Steinman ve ark.’nın çalışmasında yaşlı bireylerin ortalama kullandıkları ilaç 8.1’dir.42 Bizim çalışmamızda diğer çalışmalara benzer olarak çoklu ilaç kullanımı oranı oldukça yüksektir.48,122,127,129,142 Günde alınan ilaç sayısı arttıkça ilaç uyumu azaltmakta ve bu durum kullanılan ilaca bağlı olarak görülen ilaç yan etkisi riskini artırmaktadır. Çalışmamıza katılan bireylerin tamamı kullandıkları ilaçlarla ilgili kullanım dozu, amacı ve zamanını doğru olarak cevaplandırmışlardır (Tablo 8). Bizim çalışmamızın aksine yapılan birçok çalışmada ilaç kullanımıyla ilgili yapılan hatalar oldukça yüksektir.1,57 Eski ve Pınar’ın 65 yaş ve üzeri kardiyovasküler problemi olan yaşlılarda yaptıkları çalışmaya göre bireyler kullandıkları ilacın amacını büyük oranda (%84.2) bilmemektedirler.50 Güney’in çalışmasında yine bireylerin %84’ü kullandıkları ilaçların kullanım amacını yanlış olarak ifade etmişledir.48 Topbaş ve ark. yaptığı çalışmada yaşlı bireylerin ilaçlarını tam bilme oranı %50.2 olarak bulunmuştur.122 İlaçlarla ilgili bilgi eksikliğine neden olan faktörlerin ileri yaş, eğitim durumu, çoklu ilaç kullanımı olduğu yapılan 53 çalışmalarla ortaya konulmuştur.1,57,39 Bizim çalışma yaptığımız bölgede bireylerin tamamına yakınının örgün eğitim almış olması ve sağlık kuruluşuna ulaşımın kolay olmasının yanı sıra bölgenin sosyo- kültürel açıdan gelişmiş olmasının etkili olduğu düşünülmektedir. Çalışmaya katılan yaşlı bireylerin tamamına yakınına kullandıkları ilaçlarla ilgili bilgi verilmiş, en çok bilgiyi doktor vermiştir. Bilgilendirme en fazla sözlü olarak yapılmış ve daha çok ilaçların kullanım saatleri ve amacı ile ilgili bilgi verilmiştir. Yaşlı bireylere yapılan bilgilendirmenin %74.8’i yaşlı bireyler tarafından yeterli bulunmuştur (Tablo 10). Tokem ve Karadakovan’ın yaptığı çalışmaya göre bireylerin %84.3’ü kullandıkları ilaçlarla ilgili bilgi almış ve en fazla bilgi veren de doktor (%47.4) olarak saptanmıştır.47 Arslan ve Şemin’in sağlık ocağına başvuran hastalar üzerinde yaptığı çalışmaya göre bireylerin %91.8’ine doktor tarafından reçete edilen ilaçlarla ilgili bilgi verilmiştir.37 Güney’in çalışmasında bireylerin %72’si kullandıkları ilaçlarla ilgili bilgi almış ve bilgi %51.3 oranında doktor, %48.7 oranında hemşire tarafından verilmiştir.48 Gürol Arslan’ın çalışmasına göre bireylerin %68.3’ü kullandıkları ilaçlarla ilgili bilgi almış ve bilgilendirme %43.9 oranında doktor, %17.1 oranında hemşire tarafından yapılmıştır. Bilgilendirme %51.2 oranında sözlü, %48.8 oranında yazılı olarak yapılmıştır. Verilen bilgi bireyler tarafından %48.8 oranında yeterli, %51.2 oranında da yetersiz bulunmuştur. İlaç kullanımıyla ilgili en fazla bilgi ilaç kullanma saatleri konusunda verilmiştir (%41.0).46 Bizim çalışmamızda bireylere daha çok sözel bilgilendirme yapıldığı bulunurken Gürol Arslan’ın çalışmasında sözel ve yazarak bilgilendirme yaklaşık olarak aynı orandadır. Gürol Arslan’ın çalışmasında bireylerin yarısı yeterli bulurken bizim çalışmamızda bireylerin büyük çoğunluğu bilgilendirmeyi yeterli bulmaktadır. Çalışma verileri ve literatür taramalarında kullanılan ilaçlarla ilgili yapılan bilgilendirme oranının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Bilgilendirme oranı yüksek olmakla birlikte bilgilendirme ilaç yazımı sırasında kısa sürede yapılmakta, verilen bilginin ilaçların kullanım amacı ve zamanı ile sınırlı kalmakta ve tekrarlanmadığı için kısa sürede unutulmaktadır. Yapılan çalışmalar ilaç eğitimlerinin planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi ve belirli aralıklarla tekrarlanması durumlarında bireylerin ilaç uyumlarını artırdığını göstermektedir.45,49,55 Bizim çalışmamızda da diğer çalışmalara benzer bir şekilde ilaçlarla ilgili yapılan bilgilendirme büyük oranda doktorlar tarafından yapmakta ve hemşirenin buradaki fonksiyonu oldukça kısıtlı kalmaktadır. Hemşireler tarafından yapılan ilaç eğitiminin etkinliğini değerlendiren çalışmalarda, ilaç bilgisinin ve ilaç uyumunun eğitim sonunda yükseldiği 54 görülmektedir.45,60,115 Hemşiresinin rollerinden birinin de eğitim rolü olduğu düşünülürse42,77,112,113 yaşlı bireylere ilaç eğitimi verilmesi ve ilaç uyumunun takibi sorumluluğunun halk sağlığı hemşireleri tarafından alınması oldukça önemlidir. 55 6.SONUÇ ve ÖNERİLER Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı Bölgesi’ndeki 65 yaş ve üzeri bireylerde ilaç kullanım bilgi ve uygulamalarını belirlemek üzere yapılan bu çalışmada bulguların incelenmesi sonucunda aşağıdaki veriler elde edilmiştir. 1. Araştırmaya katılan bireylerin yarısı 65- 69 yaş arasında (%50.7), %61’i kadın ve %76.3’ü en az ilkokul mezunudur. Bireylerin %64’ü evli olup, tamamına yakınının sağlık güvencesi vardır (%93.7). Bireylerin %65.3’ünün aylık geliri 800 YTL’nin altındadır (Tablo 1). 2. Araştırmaya katılan bireylerin yarısına yakının iki veya daha fazla kronik hastalığı vardır (%44.1). en sık görülen kronik hastalıklar hipertansiyon (%61), diabetes mellitus (%21.3), hiperlipidemi (%17) ve kardiyovasküler sistem hastalıklarıdır (%15.6) (Tablo 2). 3. Bireylerin tamamı son üç ay içerisinde ilaç reçete ettirmiş olup %17.0’si reçete ettirdikleri ilaçları kullanmamaktadır (Tablo 3). Eğitim durumu reçete ettirip ilaç kullanmama durumunu önemli ölçüde etkilemektedir (Tablo 11). Bireyler en fazla iyileşmediğinin düşünülmesi (%29.4), yan etki görülmesi (%27.5) ve başka ilacın reçete edilmesi (%21.6) nedenlerinden dolayı ilaç kullanmayı bırakmışlardır (Tablo 3). 4. Bireylerin %16.7’si reçetesiz ilaç almaktadır (Tablo 4). Birlikte yaşanılan kişi reçetesiz ilaç alma durumunu önemli ölçüde etkilemektedir. Eşleriyle yaşayanlar çocuklarının yanında ve yalnız yaşayanlara göre daha fazla oranda reçetesiz ilaç almaktadırlar (Tablo 12). 5. Reçetesiz alınan ilaçların başında ağrıkesiciler gelmektedir. (%78.0). Bireyler en fazla reçeteye gerek olmadığının (%50.0) ve hastalığa iyi geldiğinin (%42.0) 56 düşünülmesi nedeniyle doktor reçetesi dışında ilaç almaktadırlar (Tablo 4). 6. Yaşlı bireylerin büyük çoğunluğu (%89.0) evde buluna ilaçları tekrar kullanmaktadırlar. Evde bulunan ilaçları tekrar kullanmaları gerektiğinde bireyler en çok hastalığa uygunluğuna (%85.3) ve son kullanma tarihine (%81.0) dikkat etmektedirler. Bireylerin çoğu farklı doktora gittiklerinde ilaç isimlerini mutlaka götürmektedirler (%84.7) (Tablo 5). 7. Yaşlı bireylerin %19.3’ünde kullandıkları ilaçlara bağlı yan etki görülmüş olup; sıklıkla görülen yan etkiler mide ağrısıyanması (%36.2), halsizlik (%19.0) ve mevcut hastalığın şiddetlenmesidir (%17.2) (Tablo 6). 8. Yaşlı bireyler “Kullanılan ilaca bağlı yan/istenmeyen etki görüldüğünde ilaç hemen kesilmeli ve doktora danışılmalıdır.” (%99.7), “İlaçtan yarar görülmüyorsa doktora bildirilmelidir.” (%99.3), “İlaç kutularının üzerindeki son kullanma tarihleri kontrol edilmeli.” (%99.0), “İlaçlar kutularının üzerinde belirtilen ortam koşullarında muhafaza edilmelidir.” (%98.0) ve “İlaçların prospektüsleri okunmalı/okutulmalı.” (%97.0) önermelerine evet yanıtı vermişlerdir (Tablo 7). Bireylerin eğitim durumu ilaç kullanım bilgisiyle ilgili önermelere doğru yanıt vermeyi önemli ölçüde etkilemektedir (Tablo 13). 9. Çalışmaya katılan bireylerin yarısı (%51.3) sorularının tamamını doğru olarak yanıtlamıştır. Her birey en az 5 soruyu doğru olarak cevap vermiştir. Ortalama 11.8 soru doğru olarak yanıtlanmıştır (Tablo 7). 10. Çalışmaya katılan bireylerin %15.7’si en az bir ilaç kullanmaktadır. Bireyler en fazla oranda iki (%26.0) veya üç (%21.0) ilaç kullanmaktadırlar (Tablo 8). 57 11. Çalışmaya katılan bireylerin tamamı kullandıkları ilaçların her birinin kullanım amacını, dozunu ve zamanını doğru olarak ifade etmişlerdir (Tablo 8). 12. Yaşlı bireyler tarafından en çok kullanılan ilaçlar kardiyovasküler sistem ilaçları (%42.7), sindirim sistemi ve metabolizma ilaçları (%21.6) ve kas- iskelet sistemi ilaçlarıdır (%12.4) (Tablo 9). 13. Yaşlı bireylerin %35.5’i 1- 3 yıl süresince ilaç kullanmaktadırlar. On yıl ve üzeri ilaç kullanan bireylerin oranı %31.0’dir (Tablo 9). 14. Kullanılan ilaçların tamamına yakını (%97.9) ile ilgili bilgi alınmıştır. İlaçlarla ilgili bilgi en fazla doktordan (%88.7), en az hemşireden (%2.2) alınmış ve bilgilendirme yöntemi olarak da çoğunlukla sözel olarak anlatma yöntemi (%90.0) kullanılmıştır. İlaçların kullanım saatleri (%99.7) ve kullanım amacı (%87.7) en sık bilgi verilen konulardır. Kullanılan ilaçların %25.2’si ile ilgili yapılan bilgilendirme yetersiz bulunmuştur (Tablo 10). Çalışmamızda elde edilen veriler değerlendirilerek yaşlı bireylerde sağlıklı ilaç kullanımına yönelik önerile aşağıda belirtilmiştir. Çalışmamız sonucunda yaşlı bireyler arasında birden fazla hastalık görülme oranının yüksek olduğu, bireylerin reçete edilen ilaçları gerektiği süre kullanmadıkları ve tekrarlı ilaç kullanma durumunun oldukça yaygın olduğu görülmektedir. Bu nedenle hemşirelerin yaşlı bireyleri evlerinde ziyaret ederek sağlık durumları ve ilaç uyumlarını takip etmeleri, ilaç eğitimlerini planlı bir şekilde ve belirli aralıklarla tekrarlamaları oldukça önemlidir. Çalışma yaptığımız grubun yarısı ilaç kullanım bilgisiyle ilgili önermeleri doğru cevaplandırmışlardır. Bunun nedeninin bireylerin büyük bir kısmının örgün eğitim almış olması, tamamına yakının sağlık güvencesi 58 olup sağlık kuruluşlarına ulaşımın kolay olması ile sosyo- ekonomik ve eğitim düzeylerinin yüksek olmasına bağlı olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle buna benzer bir çalışmamanın eğitim, sosyo- ekonomik ve kültürel düzeyi farklı olan bir bölgede tekrarlanması önerilmektedir. Bu çalışmada çoklu ilaç kullanım oranı oldukça yüksektir. Günde alınan ilaç sayısının artmasının ilaç uyumunu azaltması ve bu durumun kullanılan ilaca bağlı olarak görülen ilaç yan etkisi riskini artırması açısından önemlidir. Bu nedenle yaşlı grup riskli grup olarak ele alınmalı, ilaç kullanım davranışları hemşireler tarafından yakından takip edilmesi önerilmektedir. Bu çalışmada yaşlı bireylere kullanılan ilaçlarla ilgili çoğunlukla doktorlar tarafından bilgilendirme yapıldığı ve hemşirelerin buradaki rolünün oldukça sınırlı olduğu belirlenmiştir. Doktorlar tarafından yapılan bu bilgilendirme oldukça sınırlı konuyu içermekte ve kısa sürede yapılmaktadır. Yaşlı bireylerin ilaç uyumunu artırmak, ilaca bağlı yan etki görülme durumunu azaltmak amacıyla yeterli süreyi ve konuyu kapsayan eğitimler planlanmalıdır. Bu eğitimler hekim, hemşire ve eczacının ortak çalışması sonucunda geliştirilmesi önerilmektedir. 59 7. ÖZET Bu araştırma yaşlı bireylerin ilaç kullanım bilgi ve uygulamalarını belirlemek amacıyla planlanmış tanımlayıcı bir çalışmadır. Araştırmanın örneklemini Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı bölgesinde yaşayan 65 yaş ve üzeri 960 birey arasından rastgele örnekleme yöntemiyle seçilen 300 kişi oluşturmuştur. Veri toplanmasında anket formu kullanılmıştır. Elde edilen verilerin dağılımları SPSS 11.5 paket programında, sayı, yüzde ve ki- kare testleri kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırmaya katılan bireylerin %50.7’si 65- 69 yaş grubunda, %61.0’i kadın ve %76.3’ü ilkokul ve üzeri eğitim düzeyindeydi. Ayrıca bireylerin %44.1’i birden fazla hastalığa sahip ve %84.3’ü birden fazla ilaç kullanmaktaydı. Çalışmaya katılan bireylerde en fazla görülen hastalık hipertansiyon ve en fazla kullanılan ilaç grubu kardiyovasküler sistem ilaçlarıydı. Bireylerin %17.0’si reçete edilen ilacı kullanmadıklarını, %16.7’si de reçetesiz ilaç aldıklarını ifade etmişlerdir. Çalışma sonucuna göre bireylerin %19.3’ünde kullandıkları ilaca bağlı yan etki görülmüş ve en sık mide ağrısı- yanması şikayeti görülmüştür (%36.2). Çalışmaya katılan bireylerin %51.3’ü soruların tamamını doğru olarak yanıtlamıştır. Çalışmamız sonucunda bireylerin eğitim durumunun reçetesiz ilaç alma ve bilgi sorularını doğru yanıtlama durumlarını etkilediği bulunmuştur (p<0.05). Yaşlı bireylere kullandıkları ilaçların %88.7’si ile ilgili doktorlar, % 2.2’si ile ilgili hemşireler bilgi vermişlerdir. Bu sonuçlara göre hemşirelerin ilaç kullanan yaşlıların farkında olmaları, bu bireyleri yakından izlemeli, ilaç kullanımı hakkında bireyleri sürekli olarak bilgilendirmeleri ve desteklemeleri önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Yaşlı, ilaç kullanımı, ilaç bilgisi, hemşire 60 8. SUMMARY Determining the practise and knowledge of medicine usage in older people is the aim of this descriptive study. The aim of this descriptive research was to determine drug use and information in the older people. The study sample was comprised of 300 people chosen from 960 old people over 65 years of age living in Eryaman Health Centre No. 3 neighbourhood by random sampling. Data which had been gathered with questionnaire survey were analyzed with the SPSS 11.5 and frequency, percent and chi-square tests. In this study, 50.7% of the persons are in the age group of 65-69, 61.0% are female and 76.3% of the survey group graduated from a primary school or higher schools. Additionally 44.1% of persons have more than one chronic disease and 84.3% of them use more than one medicine. The most common seen disease in the persons who participated in this research is hypertension and the most common used medicine group is cardiovascular system medicine. According to the older persons expressions, 17.0% of the persons abandoned using doctor’s prescription and 16.7% of them have been using overthe-counter medicine. As a result of the this study, adverse medicine reactions occurred in the 19.3% of persons and most common seen adverse medicine reactions are gastric problems (36.2%). Replies to the questions concerning medicine knowledge shows that 51.3% of the persons know the right answers. This research presents that education level of the older persons is found to be effective in the usage of over-the-counter medicines and medicine knowledge (p<0.05). 88.7% of the survey group stated that physicians informed them about the usage of the medicines and 2.2% of them were informed by nurses. Taking into consideration, these findings suggest that the nurses should be aware of the education level, habits of the older persons who use medicines, and they should observe them closely and inform and support them with the appropriate usage of the medicines. Key Words: Old age, medicine use, medicine knowledge, nurse 61 9. KAYNAKLAR 1. Arslan Ş, Atalay A, Gökçe- Kutsal Y. Yaşlılarda İlaç Tüketimi. Geriatri 2000; 3(2): 56- 60 2. The World is Fast Aging. Erişim Tarihi: 05.05.2008 http://www.who.int/ageing/en/index.html 3. Health Statues: Mortality 2007 Erişim Tarihi: 04.07.2007 http://www.who.int/whosis/whostat2007_1mortality.pdf 4.Demograpic and socioeconomic statistics. Erişim Tarihi: 18.09.2007 http://www.who.int/whosis/whostat2007_8demographics.pdf 5. Hamzaoğlu O, Özcan U. Türkiye Sağlık İstatistikleri 2006. Erişim Tarihi: 18.09.2007 http://www.ttb.org.tr/kutuphane/istatistik2006.pdf 6. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması TNSA-2003. Erişim Tarihi: 19.09.2007 http://www.hips.hacettepe.edu.tr/tnsa2003/basin/page7.htm 7. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2007 Nüfus sayımı Sonuçları Erişim Tarihi: 15.09.2008 http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=3894 8. Akan P, Erdinçler D, Tezcan V, Beğer T. Yaşlıda İlaç Kullanımı. Geriatri 1999; 2(1):33- 38 9. Lawlor DA, Patel R, Ebrahim S. Association Between Falls in Elderly Women and Chronic Diseases and Drug Use: cross sectional study. BMJ 2003;327: 2- 6 10. Swift CG. The Clinical Pharmacology of Aging. Br J Clin Pharmacol 2003: 56; 249- 253 11. Gökçe-Kutsal Y, Çakmakçı M, Ünsal S, edit. Geriatri 1. Ankara: Hekimler Yayın Birliği; 1997 12. Oktay Ş, Akıcı A. Yaşlılarda İlaç Kullanımı ve Rasyonel Farmakoterapi Kararı Verme Süreci. Geriatri 2001; 4(3): 127- 133 13. Işık AT, Doruk H, Mas MR. Yaşlılarda İlaç Kullanım İlkeleri. Klinik Gelişim 2004; 17(2): 25- 31 14. Gökçe-Kutsal Y. Sağlıklı Yaşlanma 2005. Erişim Tarihi: 25.10.2007 62 http://www.geriatri.org.tr/pdfler/saglikli_yaslanama2005/S_Y_2005_20.pdf 15. Oral A. Yaşlılarda Osteoartrit Tedavisinde Nonsteroidal Antiİnflamatuvar İlaçlar: Yan Etkileri ve İlaç Etkileşimleri. Geriatri 2004; 7(3): 166-172 16. Miller CA. The Connection Bettwen Drugs and Falls in Elders. Geriatric Nursing 2002; 23(2): 109- 110 17. Miller CA. Drugs and the Elderly. Geriatric Nursing 2005; 26(1): 6061 18. Geriatri Derneği. Başarılı ve Üretken Yaşlanma İçin: Önce Sağlık. Ankara: Bilim Matbaası; 2006 19. Reeve JF, Peterson GM, Rumble RH, Jaffrey R. Programme to İmprove Use of Drugs in Older People and İnvolve General Practitioners in Community Education. Journal of Clinic Pharmacy and Therapeutics 1999: 24; 289- 297 20. Roughead EE, Semple SJ, Gilbert AL. Quality Use of Medicines in Aged- Care Facilities in Australia. Drug Aging 2003: 20(9): 643- 653 21. Bowman L, Carlstedt BC, Hancock EF, Black CD. Adverse Drug Reaction (ADR) Occurence and Evaluation in Elderly Inpatient. Pharmacoepidemiology and Drug Safety 1996: 5; 9- 18 22. Duyar İ. İnsanda Yaşlılığın Evrimi: Yaşlılık Ne Zaman Başladı? . Geriatri 2005; 8(4): 209- 214 23. Cangöz B. Yaşlı İmajı Üzerine Bir Değerlendirme… Geriatri 2003; 6(1): 45 24. Mur N. Geriatric Clinical Pharmacology and Therapeutic. J. Indian Academiy of Geriatrics 2007: 3(3); 118- 119 25. Miller CA. The Connection Bettwen Drugs and Falls in Elders. Geriatric Nursing 2002; 23(2): 109- 110 26. Blonder S, Loheac Y, Rinaudo S. Rationality and Drug Use: An Experimental Approach. Journal of Health Economics 2007: 26; 643658 63 27. Lau DT, Kasper JD, Potter DEB, Lyles A. Potentially İnappropriate Medication Prescription Among Elderly Nursing Home Residents: Their Scope and Associated Resident and Facility Characteristics. Healths Service Research 2004; 39(5): 1257- 1276 28. Tunca M. Yaşlılarda İlaç Etkileşimleri ve Klinik Önemi. Geriatri 2006; Özel Sayı: 45- 48 29. Zhank M, Holman CDJ, Preen DB, Brameld K. Repet Advers Drug Reaction Causing Hospitalization in Older Australians: a PopulationBased Longitudinal Study 1980- 2003. Br J Clin Pharmacol 2006: 63(2); 163- 170 30. Cornelius C. Drug Use in Elderly: Risk or Protection. Geriatric Psychiatry 2004: 17; 443- 447 31. Gökçe-Kutsal Y. Yaşlılarda Çoklu İlaç Kullanımı. Geriatri 2006; Özel sayı:37- 44 32. Miller CA. Helping Older Adults Reduce the Cost of the Drugs They Need. Geriatric Nursing 2002; 23(4): 30- 32 33. Akın CS. Sağlık ve Sağlık Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi: Türkiye’de Sağlık Sektörü ve Harcamaları. Yüksek Lisans. Adana: Çukurova Üniversitesi; 2007. 34. Türkiye’de İlaç Harcamaları. Erişim Tarihi: 14.05.2008 http://www.beo.org.tr/modules.php?file=article&name=News&sid=127 6 35. Kanzık İ. Türk İlaç Sanayi Erişim Tarihi: 21.09.2007 http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_content_files/vizyon2023/si/EK-6.pdf 36. Dursun Turna S. İlaç Harcamalarının Toplam Sağlık Harcamaları İçerisindeki Yeri: Türkiye ile Diğer OECD Ülkelerinin Karşılaştırılması. Yüksek Lisans. Kayseri: Erciyes Üniversitesi; 2006 37. Arslan LS, Şemin S. Sağlık Ocağına Başvuran Hastaların Reçetede Yazılan İlaçları Kullanımı ve Bunu Etkileyen Etmenler. Sağlık ve Toplum 2005; 15(1):57- 64 64 38. Dursun Turna S. İlaç Harcamalarının Toplam Sağlık Harcamaları İçerisindeki Yeri: Türkiye İle Diğer OECD Ülkelerinin Karşılaştırılması. Yüksek Lisans. Kayseri: Erciyes Üniversitesi; 2006. 39. Esengen Ş, Seçkin Ü, Borman P, Bodur H, Gökçe-Kutsal Y, Yücel M. Huzur Evinde Yaşayan Bir Grup Yaşlıda Fonksiyonel-Kognitif Değerlendirme ve İlaç Kullanımı. Geriatri 2000; 3(1): 6- 10 40. Özkan S, Özbay OD, Aksakal FN, İlhan MN, Aycan S. Bir Üniversite Hastanesine Başvuran Hastaların Hasta Olduklarındaki Tutumları ve İlaç Kullanım Alışkanlıkları. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2005; 4(5): 223- 236 41. Babaoğlu MÖ, İskit AB. Yaşlılıkta Farmakoloji. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 117124 42. Fadıloğlu Ç, Tokem Y. Geriatrik Rehabilitasyonda Hemşirenin Rolü. Geriatri 2004: 7(4); 241- 246 43. Wawruch M, Zikavska M, Wsolova L, Jezova D, Fialova D, Kunzo M, Kuzelova M, Lassonava M, Kruty P, Kriska M. Perception of Potentially Inappropriate Medication in Eldely Patient by Slovak Phycians. Pharmacoepidemiology and Drug Safety 2006: 15; 829834 44. Routledge PA, O’Mahony MS, Woodhouse KW. Adverse Drug Reactions in Elderly Patients. Br J. Clin Pharmacol 2003: 57(2); 121126 45. Gürol Arslan G. Yaşlılarda Verilen Eğitimin İlaç Kullanım Uyumuna Etkisinin İncelenmesi. Yüksek Lisans. İzmir: Ege Üniversitesi; 2003 46. Akıcı A, Kalaça S, Uğurlu MÜ, Çalı Ş, Oktay Ş. Pratisyen Hekimlerin Yaşlılarda Akılcı İlaç Kullanımı Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi. Geriatri 2001; 4(3): 100- 105 47. Barry BJ, O’Keefe N, O’Connor KA, O’Mahony D. Inappropriate Prescribing in the Elderly: a conparison of the Beers criteria and the improved prescribing in the elderly tool (IPET) in acutely ill elders hospitalized patients. J Clinical Pharmacy and Theraputics 2006: 31; 617- 626 65 48. Çalıkoğlu O. Erzurum İl Merkezinde Çalışan Pratisyen Hekimler ile 20 Yaş ve Üzeri Kişilerin Akılcı İlaç Kullanım Boyutları ve Etkileyen Faktörler. Uzmanlık Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi;2006 49. Tokem Y, Karadakovan A. Yaşlı Bireylerde Verilen Bireyselleştirilmiş İlaç Eğitim Programının İlaç Yönetimleri Üzerine Etkisinin İncelenmesi. Sağlık ve Toplum 2004; 14(3): 79- 87 50. Eski Ö, Pınar R. Kardiyovasküler Problemi Olan Yaşlılarda İlaç Kullanım Hatalarının İncelenmesi. Geriatri 2005; 8(3): 141- 147 51. Çalıkoğlu O. Erzurum İl Merkezinde Çalışan Pratisyen Hekimler ile 20 Yaş ve Üzeri Kişilerin Akılcı İlaç Kullanım Boyutları ve Etkileyen Faktörler. Uzmanlık Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi;2006 52. Okay Ş. Akılcı İlaç Kullanımının Genel İlkeleri. Geriatri 2006; Özel Sayı: 15- 17 53. Furniss L, Craig SKL, Burns A. Medication Use in Nursing Homes for Elderly People. Int. J. Geriatr. Psychiatri 1998: 13; 433- 439 54. Vançelik S, Çalıkoğlu O, Güraksın A, Beyhun E. Pratisyen Hekimlerin Reçete Yazımını Şekillendiren Faktörler ve Akılcı İlaç Kullanım Kriterlerini Önemseme Durumları. H.Ü. Eczacılık Fakültesi Dergisi 2006; 26(2): 65- 75 55. Güney S. Yaşlı Bireylerin İlaç Kullanımına Yönelik Evde Verilen Eğitimin Değerlendirilmesi. Yüksek Lisans. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi; 2001 56. Neafsey PJ, Strickler Z, Shellman J, Chartier V. An Interactive Technology Approach to Educate Older Adults About Drug Interactions Arising from Over- The- Counter Self- Medication Practices. Public Health Nursing 2002: 19(4); 255- 262 57. Ertürk A. Huzurevindeki Yaşlıların İlaç Kullanım Hataları ve Etkileyen Faktörler. Yüksek Lisans. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi; 2005 58. Steinman MA, Landefeld CS, Rosenthal GE, Berthenthal D, Sen S, Kaboli PJ. Polypharmacy and Prescribing Quality in Older People. JAGS 2006: 54; 1516- 1521 66 59. Maurer FA.,Smith CM. Community/Public Health Nursing Practise. 3 ed.,USA:Evolve; 2005 60. Erefe İ. Halk Sağlığı Hemşireliği El Kitabı. Ankara: Vehbi Koç Vakfı Yayınları; 1998 61. Hacettepe Üniversitesi Geriatrik Bilimler Araştırma Merkezi. Yaşlılık Gerçeği. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Basımevi; 2004 62. Hitchcook JE.,Schubert PE.,Thomas SA. Community Health Nursing. 2 nd. Ed.,USA: Thomson-Pelmar Learning; 2003 63. Miller CA. Resently Approved And Forthcoming Drugs for Elders. Geriatic Nursing 2002; 23(1); 51- 52 64. Griffiths R, Johnson M, Piper M, Langdon L. A Nursing İntervention for the Quality Use of Medicines by Elderly Community Clients. İnternational Journal of Nursing Practice 2004; 10: 166- 176 65. Gökçe- Kutsal Y. Yaşlanan Dünya, Yaşlanan Toplum, Yaşlanan İnsan. Hacettepe Toplum Hekimliği Bülteni 2003; 24 (3-4):1-5 66. Smith A. İnsan Beyni ve Yaşamı. Birinci baskı. İstanbul: Anka Ofset A.Ş. 1988; 343 67. Ageing. Erişim Tarihi:05.05.2008 http://www.who.int/topics/ageing/en/ 68. The World is Fast AgingErişim Tarihi: 05.05.2008 http://www.who.int/ageing/en/index.html 69. Durmaz B. Yaşlılık Özürlülük müdür? Erişim Tarihi: 02.04.2008 http://www.sabem.saglik.gov.tr/akademik_metinler/linkdetail.aspx?id=3502 70. Babaoğlu MÖ, İskit AB. Yaşlılıkta Farmakoloji. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 117124 71. Hoffmann G. Basic Geriatric Nursing. Thırd edition. USA: Mosby; 2004. p.22- 25, 31, 36, 42, 57,93- 102 72. Carey JR.Theories of Life Span and Aging. Timiras PS. Edt. Physiological Basis of Aging and Geriatrics. Third edt. USA: CRC press; 2003. p. 91 67 73. Fossel MB. Cell, Aging and Human Disease. USA: Oxford University Pres; 2004. p. 140- 142, 161, 179- 180, 191, 208, 224- 226, 261 74. Neal- Boylan L. Health Assessment of the Very Old Person at Home. Home Healthcare Nurse 2007: 25(6); 388- 398 75. Yılmaz R, Altun B. Böbrek ve Yaşlanma. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 783786 76. Yavuz B, Nazlı N. Yaşlanmaya Bağlı Kardiyovasküler Sistemde Meydana Gelen Yapısal, Fizyolojik Değişiklikler ve Genel Özellikler. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 527- 534 77. Cangöz B. Yaşlılık Döneminde Psikolojik Değerlendirme. Erişim Tarihi: 28.04.2008 http://www.gebam.hacettepe.edu.tr/bultenler/gebambulten2006.pdf 78. Karakaya G. Yaşlıda Solunum Sistemi ve Değerlendirilmesi. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 601- 606 79. Özdemir O, Dinçer F. Geriatrik Popülasyonda Kas İskelet Sistemindeki Fizyolojik Değişiklikler. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 645654 80. Timiras RS. The Nervous System: Structural and Biochemical Changes. Timiras PS. Edt. Physiological Basis of Aging and Geriatrics. Third edt. USA: CRC press; 2003. p. 99- 110 81. Tarhan N. Yaşlanma Psikolojisi.Erişim Tarihi: 09.04.2008 http://www.mcaturk.com/ntarhan_yaslanma.htm 82. Öztürk O. Ruh Sağlığı ve Bozuklukları. 9. Basım. Ankara: Feryal Matbaası 2002;10 83. Aydınlı M, Batman F. Yaşlanma ve Gastrointestinal Sistem. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 483- 490 68 84. Timiras PS. The Gastrointestinal Tract and the Liver. Timiras PS. Edt. Physiological Basis of Aging and Geriatrics. Third edt. USA: CRC press; 2003. p. 359- 372 85. Halil MG. Yaşlılık ve İmmün Sistem. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 263272 86. Ünal MT. Yaşlanma İle Organ ve Sistemlerde Görülen Değişiklikler Erişim tarihi: 05.04.2008 http://www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/linkdetail.aspx?id=35 38 87. Dağdelen S. Yaşlılık Sürecinin Endokrin Sistem Fizyolojisi Üzerine Etkisi. Arıoğlu S. Edt. Geriatri ve Gerontoloji. 1. Basım. Ankara: Nobel Tıp Kitabevleri; 2006. s. 421- 426 88. Timiras PS. The Endocrine Pancreas, Diffuse Endocrine Glands and Chemical Mediators. Timiras PS. Edt. Physiological Basis of Aging and Geriatrics. Third edt. USA: CRC press; 2003. p. 251- 304 89. Yaşlılık Döneminde Karşılaşılan Sağlık Problemleri. Erişim tarihi: 05.05.2008 http://www.sonunakadar.com/saglik.php 90. Akgün S, Bakar C, Budakoğlu Iİ. Dünyada ve Türkiye’de Yaşlı Nüfus Eğilimi, Sorunları ve İyileştirme Önerileri. Geriatri 2004; 7(2): 105110 91. Yaşlılıkta Kaliteli Yaşam. Erişim Tarihi: 05.05.2008 http://www.gebam.hacettepe.edu.tr/yaslilikta_kaliteli_yasam_son.pdf 92. Gökçe-Kutsal Y. Yaşlıların Sağlık Sorunları. Erişim Tarihi: 05.05.2008 http://www.geriatri.org.tr/pdfler/saglikli_yaslanama2005/S_Y_2005_06.pdf 93. Lamb KV, O’Brien C, Fenza PJ. Elders at Risk. Home Healthcare Nurse 2008: 26(1); 30- 36 94. Yaşlı Bakım Elemanı Yetiştirme Eğitimi İlaç Bilgisi. Erişim Tarihi: 24.02.2008 69 http://www.ozevvakfi.org/oybey/images/ya%C5%9Fl%C4%B1/%C4%B0L A%C3%87%20B%C4%B0LG%C4%B0S%C4%B0.pdf 95. Oktay Ş, Akıcı A. Yaşlılarda İlaç Kullanımı ve Rasyonel Farmakoterapi Kararı Verme Süreci. Geriatri 2001; 4(3): 127- 133 96. Erenmemişoğlu A. Yaşlılarda İlaç Kullanımını Etkileyen Farmakokinetik Değişiklikler. Geriatri 2006; Özel Sayı: 29- 32 97. Doruk H, Mas MR, Işık AT. Yaşlılarda İlaç Kullanımının Temel İlkeleri. Erişim Tarihi: 02.05.2008 http://www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/linkdetail.aspx?id=3533 98. Akan P, Erdinçler D, Tezcan V, Beğer T. Yaşlıda İlaç Kullanımı. Geriatri 1999: 2(1); 33- 38 99. Akılcı İlaç Kullanımı Sempozyumu. İstanbul: İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi; 1999 100. Hajjar ER, Hanlon JT, Sloane RJ, Lindblad CI, Pieper CF, Ruby CM, Branch LC, Schmader KE. Unnecessary Drug Use in Frail Older People at Hospital Discharge. JAGS 2005: 53; 1518- 1523 101. Işık AT, Doruk H, Mas MR. Yaşlılarda İlaç Kullanım İlkeleri. Klinik Gelişim 2004; 17(2): 25- 31 102. Tunca M. Yaşlılarda İlaç Etkileşimleri ve Klinik Önemi. Geriatri 2006: Özel Sayı; 45- 48 103. Oktay Ş. Akılcı İlaç Kullanımının Genel İlkeleri. Geriatri 2006; Özel Sayı: 15- 18 104. Kayaalp SO, editor. Rasyonel Tedavi Yönünden Tıbbi Farmakoloji. 11. ed. Ankara: Hacettepe- Taş Kitabevi; 2005 105. Smith AJ. Quality Use of Medicines in the Community: the Australian Experience. Br J Clin Pharmacol 2000:50;515- 519 106. Chaurasia RN, Singh AK, Gambhir IS. Rational Drug Therapy in Elderly. J. Indian Academiy of Geriatrics 2005: 2; 82- 88 70 107. Ateşkan Ü. Geriatrik Aciller. Erişim Tarihi: 09.09.2007 http://www.gata.edu.tr/dahilibilimler/ichastaliklari/files/kitaplar/47.pdf 108. Akın CS. Sağlık ve Sağlık Harcamalarının Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi: Türkiye’de Sağlık Sektörü ve Harcamaları. Yüksek Lisans. Adana: Çukurova Üniversitesi; 2007. 109. Akıcı A. Akılcı İlaç Kullanımı İlkeleri Doğrultusunda Yaşlılarda Reçete Yazma ve Türkiye’de Yaşlılarda İlaç Kullanımının Boyutları. Geriatri 2006; Özel Sayı: 19- 26 110. Karadakovan A. Ülkemizde Geriatri Hemşireliği. Erişim Tarihi: 12.05.2008 http://www.sabem.saglik.gov.tr/Akademik_Metinler/linkdetail.aspx?id=35 43 111. Erefe İ, edit. Halk Sağlığı Hemşireliği El Kitabı. İstanbul: Vehbi Koç Vakfı Yayınları No:14; 1998. p.172- 173 112. Maurer FA.,Smith CM. Community/Public Health Nursing Practise. 3 ed.,USA:Evolve; 2005 113. Mauk KL. Gerontological Nursing Competencies For Care. First edt. USA: Jones and Bartlett Publishers 2006; 5- 12 114. Topbaş M, Yarış F, Gamze Ç. Yaşlılar Kullandıkları İlaçlarla İlgili Yeterli Bilgiye Sahipler mi? : Trabzon’da Bir Sağlık Ocağı Bölgesindeki Araştırma Sonuçları. Ege Tıp Dergisi 2003; 42(2): 8590 115. Erenmemişoğlu A. Yaşlılarda İlaç Kullanımını Etkileyen Farmokokinetik Değişiklikler. Geriatri 2006; Özel Sayı: 29- 32 116. Gegal A. Yaşlılarda İlaç Kullanımını Etkileyen Farmokodinamik Değişiklikler. Geriatri 2006; Özel Sayı:33- 36 117. Akıcı A. Akılcı İlaç Kullanımı İlkeleri Doğrultusunda Yaşlılarda Reçete Yazma ve Türkiye’de Yaşlılarda İlaç Kullanımının Boyutları. Turkish Journal of Geriatrics 2006; özel sayı:19- 27 118. Oğur R, Tek baş ÖF. Anket Nasıl Hazırlanır?. Sted 2003; 12(9): 336- 340 71 119. Bilgili N, Karatay G. Sait Yazıcı Sağlık Ocağı Bölgesinde Yaşayan Bireylerin İlaç Tüketimi İle İlgili Bazı Uygulamaların Belirlenmesi. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2005: 39- 48 120. Güngörmüş Z. Bilinçsiz ve reçetesiz İlaç Kullanımı İle Sağlık Sorumluluğu arasındaki İlişki. Yüksek Lisans. Erzurum: Atatürk Üniversitesi; 2001 121. Yalçın B. Yaşlılarda İlaç Profilinin Belirlenmesi ve Farmasötik Bakım İhtiyaçlarının Saptanması. Yüksek Lisans. İstanbul: Marmara Üniversitesi; 2005 122. Topbaş M, Yarış F, Çan G. Yaşlılar Kullandıkları İlaçlarla İlgili Yeterli Bilgiye Sahipler Mi? Trabzon’da Bir Sağlık Ocağı Bölgesindeki Araştırma Sonuçları. Ege Tıp Dergisi 2003; 42(2): 85- 90 123. Tzımıs L, Kafatos A. Drug Utilization and Healty Behaviours Among Indigent Elderly Patients in Crete, Greece. . Pharmacoepidemiology and Drug Safety 1999; 8: 105- 114 124. Steinman MA, Landefeld CS, Rosenthal GE, Berthentbal D, Sen S, Kaboli PJ. Polypharmacy and Prescribing Quality in Older People. JAGS 2006; 54: 1516- 1523 125. Monane M, Bohn RL, Gurwitz JH, Glynn RJ, Levin R, Avorn J. Compliance with Antihipertansive Therapy among Elderyk Medicaid Enrolless: The Role of Age, Gender and Race. American Journal of Public Health 1996; 86(12): 1805- 1807 126. Bıyık A, Özgür G, Özsoy SA, Erefe i, Emeç AU, Özer M, Ergül Ş, Dülgerler Ş. Huzurevinde Yaşayan Yaşlıların Fiziksel Sağlık Sorunları ve Hastalıklarına Yönelik İlaç Kullanma Davranışları. Geriatri 2002; 5(2): 68- 74 127. Dişçigil G, Tekiç N, Anadol Z, Bozkaya AO. Toplum İçinde Yaşayan ve Bakımevinde Kalan Yaşlılarda Polifarmasi. Geriatri 2006; 9(3): 117- 121 128. Miller CA. Cardiovaskuler Drugs: Reason for Promise and Vigilance. Geriatric Nursing 2002: 23(3); 171- 172 72 129. Chen Y-F, Dewey ME, Aveyr AJ. Self- Reported Medication Us efor Older People in England and Wales. Journal of Clinical Pharmacy and Therapeutics 2001; 26: 129- 140 130. Diker J. Körfez 6 No’lu Sağlık Ocağı İle Yüzbaşılar Sağlık Ocağı Bölgelerinde 65 Yaş Üzerindeki Kişilerde Kronik Hastalıklar ve İlaç Kullanımı. Geriatri 2000; 3(3): 91- 97 131. Roumie CL, Griffin MR. Over- the- Counter Analgesics in Older Adults. Drug Aging 2004; 21(8): 485 132. Ağırbaş K, Şenses M. Kocaeli Huzurevinde Kalan Yaşlıların İlçal Kullanma Durumlarına Genel Bakış. Hemşirelik Forumu 2003; 6(2): 11 133. Zhank M, D’Arcy C, Holman J, Preen DB, Brameld K. Repeat Adverse Drug Reactiona Causing Hospitalization in Older Australians: a popülation- based Longitudinal Study 1980- 2003. Br J Clin Pharmacol 2006; 63(2): 163- 170 134. Laroche M-L, Charmes J-P, Nouaille Y, Picard N, Merle L. Is Inappropriate Medication Use a Major Cause of Adverse Drug Reactions in the Elderly?. Br J Clin Pharmacol 2006; 63(2): 177- 186 135. Şahin G, Baydar T. Yaşlılarda İlaç Kullanımına Bağlı İstenmeyen Durumlar. Sağlıklı ve Başarılı Yaşlanma. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Geriatrik Bilimler Araştırma Merkezi; 2004. s. 63- 69 136. Gallagher P, Barry P, O’Mahony. Inapproriate Prescribing in the Elderly. Journal of Clinical Pharmacy and Therapeutics 2007; 32: 113- 121 137. Wong I, Campion P, Coulton S, Cross B, Edmondson H, Farrin A, Hill G, Hilton H, Philips Z, Richmond S, Russel I. Pharmacutical Car efor Elderly Patients Shared Between Community Pharmacists and General Practitioners: a randomised evaluation. BMC Health Services Reseach 2004; 4: 1- 14 138. Huang B, Bachmann KA, He X, Chen R, McAllister JS, Wang T. Inappropriate Prescriptions fort he Aging Population of the United States: an analysis of the National Ambulatory Medical Care Survey, 1997. Pharmacoepidemiology and Drug Safety 2002; 11: 127- 134 73 139. Keskil S. Yaşlılarda Acil Sağlık Sorunları. Erişim Tarihi: 21.10.2008 http://www.geriatri.org.tr/pdfler/YaslilardaAcilSaglikSorunlari.pdf 140. Eryaman 3 No’lu Sağlık Ocağı 2007 Faaliyet Raporu 141. Monane M, Monane S, Selma T. Optimal Medication Use in Elders. WJM 1997; 167(4): 233- 237 142. Şahin G, Baydar T. Yaşlılarda İlaç Kullanımı. Yaşlılık Gerçeği. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Basımevi; 2004. s. 47- 55 74 10.EKLER EK:1 ANKET SORULARI Yaşlı Bireyin Sosyo- Demografik Özelliklerine İlişkin Sorular 1. Doğum tarihiniz nedir? ………………………….. 2. Cinsiyetiniz 1) Kadın ٱ 2) Erkek ٱ 3. Eğitim durumunuz nedir? 1) Okur- yazar değil 2) Okur- yazar 3) İlkokul 4) Ortaokul 5) Lise 6) Yüksek okul-Üniversite 4. Medeni durumunuz nedir? 1) Evli 2) Bekâr 3) Dul 4) Boşanmış 5. Sağlık güvenceniz var mı? 1) Hayır 2) Evet……………. 6. Evde kimlerle yaşıyorsunuz? 1) Eş 2) Yalnız 3) Çocuklarının yanında 4) Diğer……….. 75 7. Ailenizin aylık geliri nedir? 1) 800 YTL’den az 2) 800- 2000 YTL 3) 2100- 4000 YTL 4) 4100 YTL ve üzeri Yaşlı Bireyin İlaç Kullanımıyla İlgili Uygulamalarına İlişkin Sorular 8. Üç aydan uzun süreli hastalığınız/hastalıklarınız var mı? 1) Hayır 2) Evet 9. Üç aydan uzun süreli hastalığınız/hastalıklarınız nelerdir? (Birden fazla seçenek işaretleyebilirsiniz.) 1) Şeker hastalığı ( Diabetes Mellitus) 7) Hipertansiyon 2) Koroner arter hastalığı 8) KOAH 3) Kalp yetmezliği 9) Peptik ülser ve gastrit 4) Osteoartirit 10) Osteoporoz 5) Romatizmal hastalıklar 11) Diğer……………… 6) Serebrovasküler olay (SVO) 10. Son 3 ayda reçete edilen ilacınız oldu mu? 1) Hayır 2) Evet 11. Son 3 ay içerisinde reçete edilen fakat kullanmadığınız ilaçlar var mı? 1) Hayır ( 13. soruya geçiniz.) 2) Evet 12. Reçete edilen bu ilaçları kullanmama nedeniniz nedir? (Birden fazla seçenek işaretleyebilirsiniz.) 1) Şikâyetim geçtiği için 2) Tadı kötü olduğu için 3) Tabletler büyük olduğu için 4) Yan etkisi olduğu için 5) İyileşmediğimi düşündüğüm için 6) Diğer…………. 76 13. Son 3 ay içerisinde doktor reçetesi dışında ilaç aldınız mı? 1) Hayır (16. soruya geçiniz.) 2) Evet 14. Reçetesiz aldığınız ilaçları belirtiniz. (Birden fazla seçenek işaretleyebilirsiniz.) 1) Antibiyotik 2) Ağrıkesici 3) Vitamin 4) Diğer…………………. 15. Bu ilacı/ilaçları reçetesiz alma nedeniniz nedir? (Birden fazla seçenek işaretleyebilirsiniz.) 1) Hastalığıma iyi geldiği için 2) Arkadaşım/komşum tavsiye ettiği için 3) Reçeteye gerek olmadığı için 4) Özellikle dikkat ettiğim herhangi bir şey yok 5) Diğer…………………. 16. Evde bulunan ilaçları kullanırken aşağıdakilerden hangilerine dikkat edersiniz? (Birden fazla seçenek işaretleyebilirsiniz.) 1) Son kullanma tarihine 2) Hastalığa uygunluğuna 3) Ambalajının bozulmamış olmasına 4) Renk ve kıvam değişikliği olup olmamasına 5) Diğer…………………… 17. Farklı doktorlara gittiğinizde kullandığınız ilaçları ve ya ilaç isimlerini yanınızda götürür müsünüz? 1) Hiç götürmem 2) Bazen götürürüm 3) Mutlaka götürürüm 4) Diğer…………… 77 18. Kullanılan ilaçlarla ilgili bazı bilgiler İlaç Adları 1) Kullanım Amacı 2) Kullanım Zamanı 3) Kullanım Dozu 4) Kaç yıldır kullanıyor 5) Bilgi alıpalmadığı 6) Bilgi veren sağlık personeli 7)Bilginin veriliş yöntemi 8) Bilgi verilen konular 9) Verilen bilginin yeterli bulunupbulunmaması 10. Bilgi almak için tercih edilen sağlık personeli 78 19. İlaçlar ile ilgili sorunuz olduğunda en çok hangi sağlık çalışanı sorularınızı yanıtlıyor? 1) Hemşire 2) Eczacı 3) Doktor 4) Diğer……………. 20) Şimdiye kadar kullandığınız ilaçlarla ilgili yaşadığınız olumsuz bir etki nedeniyle doktora gittiniz mi? 1) Hayır 2) Evet …………… Yaşlı Bireylerde İlaç Kullanımına İlişkin Önermeler Dikkat Edilmesi Gereken Evet Hayır Bilmiyor Noktalar 21) İlaçların prospektüsleri okunmalı/ okutulmalıdır. X 22) Sürekli kullanılması gereken ilaçlar ara X verilmeden kullanılmalıdır. 23) İlaçlar kutularının üzerinde belirtilen ortam koşullarında muhafaza X edilmelidir. 24) İlaç kutularının üzerindeki son kullanma tarihleri X kontrol edilmelidir. 25) İlaçlar doktorun 79 önerdiği süre X kullanılmalıdır. 26) İlaç hastalık belirtileri geçtiğinde kendiliğinden X kesilmemelidir. 27) İlaçtan yarar görülmüyorsa doktora X bildirilmelidir. 28) Komşu/arkadaşa ilaç tavsiye edilmemelidir. X 29) Komşu/ arkadaş tarafından tavsiye edilen X ilaç kullanılmamalıdır. 30) Dalgınlıkla ilacın kullanımının unutulabileceği X düşünülerek hatırlatıcı düzenlemeler yapılmalıdır. 31) Kullanılan ilaca bağlı yan/istenmeyen etki görüldüğünde ilaç hemen X kesilmeli ve doktora danışılmalıdır. 32) Reçetesiz ilaç alınmamalıdır. X 33) Önceden reçete edilen bir ilaç hastalık tekrarladığında doktora X danışılarak alınmalıdır. 80 EK:2 18. Sorunun Cevap Anahtarı 1) 1) Hayır 2) Evet 2) 1) Hayır 2) Evet 3) 1) Hayır 2) Evet 4) 1) 1 yıldan az 2) 1- 3 yıl 3) 4- 6 yıl 4) 7- 9 yıl 5) 10 yıl ve üzeri 5) 1) Hayır 2) Evet 6) 1) Hemşire 2) Eczacı 3) Doktor 4) Diğer………… 7) 1) Sözlü olarak anlatılıyor 2) İlaç kutularının üzerine yazılıyor 3) Anlatılanlar küçük notlar halinde veriliyor 4) Diğer……………. 8) 1) İlaç içime/ kullanma saatleri 2) İlacın kullanım amacı 3) İlacın yan etkileri 4) İlacı hangi ilaçla kullanmaması gerektiği 5) ilacı ne kadar süre içme/ kullanma gerektiği 6) Diğer……………. 9) 1) Yetersiz 2) Yeterli 10) 1) Hemşire 2) Eczacı 3) Doktor 4) Diğer……. 81 EK:3 ANATOMİK TERAPÖTİK KİMYASAL SINIFLANDIRMA A- Sindirim Sistemi ve Metabolisma İlaçları (Alimentary Trac and Metabolism): A01: Mideyle ilgili ilaçlar A02: Mide asidi için olan ilaçlar A03: Gastrointestinal sistem işlevleriyle ilgili olan ilaçlar A04: Antiemetikler A05: Safra kesesi ve karaciğer tedavisinde kullanılan ilaçlar A06: Laksatifler A07: Antidiyaretik ve intestinal anti-inflamatuarlar A08: Antiobesite ve diyet ürünleri A09: Enzimler dahil sindirim kolaylaştırıcı ilaçlar A10: Diabet ilaçları A11: Vitaminler A12: Mineraller A13: Kuvvet ilaçları A14: Sistemik kullanılan anabolik ajanlar A15: İştah artırıcılar A16: diğer beslenme ve metabolisma ürünleri B- Kan ve Kan Oluşturucu Organlar (Blood and Blood Forming Organs) B01: Antitrombotik ajanlar B02: Antihemorajikler B03: Antianemik preparatlar B04: Kan ürünleri B05: Diğer hematolojik ajanlar C- Kardiyovasküğler Sistem (Cardiovascular System) C01: Kardiyak terapi ilaçları C02: Antihipertansifler C03: Diüretikler C04: Periferal vasodilatatörler C05: Damarları koruyucu ilaçlar C06: Beta blokerler C07: Ca Kanal Blokerleri C08: Renin-anjiyotensin sistemine etkili olan ajanlar C09: Lipit düzenleyici ajanlar 82 D- Dermatolojikler (Dermatologicals) D01: Deriye kullanılan antifungaller D02: Deri yumuşatıcı ve koruyucu merhemler D03: Yara ve ülserleri tedavi edici preparatlar D04: Anestezik ve antihistaminikler vb. dahil kaşıntı önleyici ilaçlar D05: Kaşıntı önleyici ilaçlar D06: Deriye kullanılan antibiyotik ve antikanser ilaçları D07: Deriye kullanılan kortikosteroitler D08: Antiseptik ve dezenfektanlar D09: Tıbbi amaçlı kullanılan giyisiler D10: Akne için kullanılan ilaçlar D12: Diğer dermatolojik preparatlar G- Genitoüriner Sistem ve Seks Hormonları ( Genito Urinary System and Sex Hormons) G01: Jinekolojik antiinfektif ve antiseptikler G02: Diğer Jinekolojik amaçlı kullanılan ajanlar G03: Seks hormonları G04: Urolojik ilaçlar H- Sistemik Hormonal Preparatları, Seks Hormonları ve İnsülin Hariç ( Systemic Hormonal preparations,excl. Sex Hormones and İnsulins) H01: Hipofiz ve hipotalamik hormonlar H02: Sistemik kullanılan kortikosteroitler H03: tiroit tedavisinde kullanılanlar H04: Pankreatik hormonlar H05: Kalsiyum homeostazis J- Sistemik Kullanılan Antiinfektifler (Antiinfektives for Systemic Use) J01: Sistemik kullanılan antibakteriyeller J02: Sistemik kullanılan antimikotikler J03: Antimikobakteriyeller J04: Sistemik kullanılan antiviraller J05: Bağışıklık serumları ve immunglobulinler J06: Aşılar L- Antineoplastik ve İmmunomodülatör Ajanlar ( Antineoplastic and Immunomodulating Agents) L01: Antineaplastik ajanlar L02: Endokrin tedavisi için kullanlan ilaçalr L03: Immunostimulantlar L04: Immunosupresif ajanlar 83 M- Kas- İskelet Sistemi (Musculo-Scletal System) M01: Antiinflamatuar ve antiromatizmal ajanlar M02: Eklem ve kas ağrıları için olan ürünler M03: Kas gevşeticiler M04: Antigut ilaçları M05: Kemik hastalıkları için kullanılan ilaçlar M06: Kas-iskelet sistemi için kullanılan diğer ilaçlar N- Sinir Sistemi (Nervous System) N01: Anestetikler N02: Analjezikler N03: Antiepileptikler N04: Antiparkinson ilaçları N05: Antipsikotikler N06: Psikoanalaptikler N07: Diğer sinir sistemi ilaçları P- Antiparazitik Ürünler, İnsektisitler, Repellantlar (Antiparasitic Products, Insecticides and Repellents) P01: Antiprotozoalar P02: Antihelmintikler P03: Ectoparasiticides R- Solunum Sistemi (Respiratory System) R01: Burun Preparatları R02: Boğaz preparatları R03: Obstrüktif solunum yolu hastalıklarında kullanılan ilaçlar R04: Sistemik kullanılan antihistaminikler R05: Diğer solunum sistemi için kullanılan ilaçlar S- Duyu Organları( Sensory Organs) S01: Göz damlaları S02: Kulak damlaları S03: Göz ve kulağı her ikisine kullanılabilen preparatlar V- Diğerleri( Various) V01: Alerjenler V03: Tüm diğer tedavi edici ürünler V04: Tanı koymada kullanılan ajanlar V06: Genel beslenme ürünleri V07: Bütün diğer tedavi edici olmayan ürünler 84 V08: kontrast araçlar V09: Tanılayıcı radyofarmasötikler V10: Tedavi edici radyofarmasötikler V20: Cerrahi kıyafetler 85 ÖNSÖZ Bu araştırmada yaşlı bireylerde ilaç kullanımıyla ilgili bilgi ve uygulamaları belirlenmeye çalışılmıştır. Yaşlı bireylerin ilaç kullanımıyla ilgili bilgi ve uygulamalarının belirlenmesinin halk sağlığı ile ilgilenen hekim ve hemşirelerin yaşlı bireylere yönelik çalışmalarını planlamalarına yardım edeceği düşünülmektedir. Burada çalışmada bana yardımcı olan kişilere teşekkürlerimi sunmak isterim. Araştırmanın planlanması ve gerçekleştirilmesi sürecinde değerli öneri ve katkılarıyla her türlü ilgiyi, yardımı ve desteği gördüğüm, problem yaşadığım her konuda kendisine her zaman rahatlıkla ulaşmama olanak sağlayan değerli tez danışmanım Yrd. Doç Dr. Naile BİLGİLİ’ye teşekkürlerimi sunarım. Değerli önerilerinden yararlandığım Bioistatistik Uzmanı Salih ERGÖÇEN ile Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı Öğretim Elemanı Dr. Göksu GÖZEN ÇITAK’a ve çalışmada büyük katkıları olan katılımcı bireylere katılımlarından dolayı teşekkürlerimi sunarım. Tezimin hazırlanmasında desteğini esirgemeyen ve bana uygun çalışma ortamı sunan eşim Mehmet’e de teşekkür ederim. 86 11. ÖZGEÇMİŞ İlknur Çakır Dolu, 1981 yılında İnebolu/Kastamonu’da doğmuştur. Lise eğitimini İnebolu Sağlık Meslek Lisesi’nde 1999 yılında tamamlamıştır. Aynı yıl Hacette Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okuluna girmiş ve 2004 yılında mezun olmuştur. Çalışma hayatına 2002 yılında Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı, Kadın Doğum ve Araştırma Hastanesi’nde başlamış ve halen aynı hastanede yeni doğan hemşiresi olarak görev yapmaktadır. 87