1. DÖNEM 1. YAZILI SINAVI (SAYFA 31) 1. Bir milletin tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içinde yarattığı bütün maddi ve manevi değerlerine kültür denir. (4 puan) / Dil, hem kültürün ana değeri hem de bütün kültür unsurlarının (yaşama biçimleri, inançlar, gelenek-görenekler, âdet ve töreler vb.) taşıyıcısıdır. Bir milletin bütün kültür değerleri, dil sayesinde gerek yazılı gerekse sözlü olarak sonraki kuşaklara ulaşır. Dil, toplumu anlatan en güzel aynadır. (6 puan) 2. Yapı: Eklemeli (Bitişken) diller (5 puan) Köken: Ural-Altay dil ailesinin Altay kolu (5 puan) 3. Üslup, anlatım tarzıdır. Anlatım tarzı da kişiye has özellikler taşır. Sözgelimi sinirli bir insan sert bir üslupla, yalancı bir insan çelişkili bir üslupla, duygusal bir insan heyecanlı bir üslupla konuşur. O halde, üslubumuz, karakterimizi yansıtan bir ayna gibidir. “Üslubu beyan, aynıyla insan” sözü de bunu anlatır: Üslubu neyse insan da odur. (10 puan) 4. Üslubu: Üslup-u → üslub-u = ünsüz yumuşaması (5 puan) Diyerek: de-mek → de-y-erek → di-y-erek = ünlü daralması (ayrıca “y” kaynaştırması kullanılmıştır) (5 puan) 5. Parçada şair, şiirde bir şey anlatılmasına, öyküleme yapılmasına karşıdır. Şair, öykü anlatımının düzyazıyla yapılması, şiirin düzyazıya yaklaşmaması gerektiğini iddia etmektedir. (10 puan) 6. Öykülü şiire karşıyım. Öykülü dediğim, konusu anlatılabilen, bir yerde başlayıp bir yerde biten şiir ( ) Bu, bana şiirin dışında bir olay gibi görünüyor. Düzyazıya yakışan bir tavır bu. Bir öykünüz var, onu yazacaksınız; niçin şiir ( ) Böyle şiir olmaz ( ) Bütün o eski çağların ustaları; Homeros, Dante, Hugo, Aragon ( ) şiiri niyeyse böyle anlamışlar ( ) (.) (2 puan) (?) (2 puan) (.) (2 puan) (…) (2 puan) (.) (2 puan) 7. başlayıp: baş (isim kökü) – la (isimden fiil yapım eki) – y (kaynaştırma) – ıp (zarf-fiil yapım eki) (5 puan) olay: ol (fiil kökü) – ay (fiilden isim yapım eki) (5 puan) 8. Amacı güzellik ve estetik değer yaratmak olan resim, müzik, edebiyat, heykel gibi dallar, güzel sanatlara girer. Bu türlerin hepsinde özgün ve etkileyici olma çabası vardır. Maddi gereksinim, birinci amaç değildir. Yetenek ve eğitim gerektirir. İnsanlarda heyecan ve hayranlık yaratmayı amaçlar. Yaratıcılık, güzel sanatların olmazsa olmaz koşuludur. (5 puan) / Oysa “oymacılık, dokumacılık, marangozluk, kuyumculuk” gibi işler olan zanaat türleri, sanattan farklı olarak, birer meslektir, yani “iş”tir. Maddi fayda sağlamak, ilk amaçtır. Özgün olmak gibi bir kaygı taşımaz, hatta çoğu zaman seri üretim biçiminde çalışır. Yaratıcılıktan çok, ustalık ve deneyim ister. (5 puan) 9. Dünyada ilk hikâye eseri, İtalyan yazar Boccacio’nun 14. yy.da yazdığı Decameron adlı eser kabul edilir. (5 puan) / Türk edebiyatında ilk hikâyeleri Tanzimat Dönemi’nde Ahmet Mithat Efendi Yazmıştır: Letaif-i Rivayat ve Kıssadan Hisse. (5 puan) 10. İkinci yeni: İkinci Yeni (2 puan) sanatcıları: sanatçıları (2 puan) bir çok: birçok (2 puan) yanısıra: yanı sıra (2 puan) olarakta: olarak da (2 puan) 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet 1. DÖNEM 2. YAZILI SINAVI (SAYFA 49) 1. 1. Temel: Bitki kökleri topraktan besin alır. 2. Yan: Üç kök maydanoz aldım. 3. Mecaz: Bu felaket evimizi kökten sarsmıştı. 4. Terim: "Ekin" kelimesinin kökü ek-fiilidir. 2. a) Sizin evrakınızı şu yan masa imzalayacak. : “Masa” denilerek “masada çalışan memur” kastedilmiştir (ad aktarması). (5 puan) b) Bu adamın yüreğindeki yara, hiç iyileşmeyecek mi? : “Yara” kelimesinin temel anlamı, vücutta oluşan kesik vb. zedelenmedir. Bu cümlede, içindeki“dert”, sıkıntı vermesi açısından “yara”ya benzetilmiş ve mecaza kaymıştır (açık istiare). (5 puan) 3. Ölçü: Bir gün nehirler gibi / çağlayarak derinden = 7+7:14’lü hece ölçüsü (2 puan) Kafiye şeması: a b b a (sarma kafiye) (2 puan) d/erin – den bahçel/erin – den: “-den” ekleri redif, “erin” sesleri zengin kafiye (3 puan) ak – acak mıyım b/ak – acak mıyım: “-acak mıyım” ekleri redif, “ak” sesleri tunç (veya tam) kafiye (3 puan) 4. İlk dizede şair kendisini nehirlere benzeterek “teşbih” sanatı yapmıştır. (5 puan) İkinci dizede soru sorarak “istifham” sanatı yapmıştır. (5 puan) (Ayrıca “nehir, dağ, ova” kelimeleri anlamca ilgili olduğundan “tenasüp” sanatı da vardır) 5. “Lirik” bir şiirdir. (5 puan) / Çünkü şiirde özlem, sevgi, umutsuzluk gibi duygular çok yoğun bir biçimde işlenmiştir. (5 puan) 6. Yazar, edebi eserlerde doğrudan öğreticilik tavrının olmasına karşıdır. Bunun, çocuk eğitimine yararı olmadığını belirtmektedir. (5 puan) / Yazar, yaşamla ilgili deneyim ve bilgilerin edebi eserin kurgusuna yedirilerek, dolaylı yoldan çocuğa verilmesinin çok daha yararlı olduğu fikrini savunmaktadır. (5 puan) 7. “Bağışıklık” kelimesi, olumsuz bir duruma karşı direnç edinmiş olma hâlini anlatır. Yaşamda karşımıza çıkabilecek birçok olumsuz durum vardır. Altı çizili söz, “yaşamdaki olumsuz durumlara karşı hazırlıklı ve dirençli olmayı sağlamak” anlamındadır. (10 puan) 8. Parçanın anlatım biçimi “tartışma”dır. (3 puan) / Çünkü yazar parçada karşı olduğu fikirleri çürütmeye, kendi fikrini kabul ettirmeye çalışmış, öznel önerilerde bulunmuştur. (7 puan) 9. Bilimsel yazılarda nesnel bir dil kullanılır. Söylenenler açıklayıcı ve kanıtlayıcı anlatımla verilir. (5 puan) / Edebi metinlerde ise dil özneldir, yazarın tüm duygu ve düşünceleri dile getirilir. Genel olarak öyküleyici ve betimleyici anlatım biçimleri kullanılır. (5 puan) 10. ( ) Bizde roman geleneği yok ( ) ( ) klişesi edebiyatımıza yerleşmiş bir kere ( ) çıkıp gideceği de yok ( ) (“) (2 puan) Delta Kültür Yayınevi (.) (2 puan) (”) (2 puan) (,) (2 puan) (.) (2 puan) 2. DÖNEM 1. YAZILI SINAVI (SAYFA 68) 1. Olayların çarpıcı ve ilgi çekici yönlerini bilecek kadar pratiğe ve sürate sahip olmak, (4 puan) / dile hâkim olmak (3 puan) / ve kısa cümlelerle yazabilmek. (3 puan) 2. İsim-fiil: ol - ma - nın (ayrıca “olmak, yazmayı”) (5 puan) Sıfat-fiil: başla - dığ - ım (5 puan) 3. Olayın çarpıcı bölümleri: Belirtili isim tamlaması (arasına sıfat girmiş) (10 puan) 4. Romanda, hikâyedeki gibi kurguyu tek olay üzerine inşa etmek yoktur. Romanda olay ögesi, art arda gelişen bir hareketlilik zinciri içinde oluşur. Olay halkaları, birbirini neden sonuç sarmalıyla izler. Yazar, bu olayları mantıklı bir kurguya sokar ve romanda “olay örgüsü” oluşur. (5 puan) Romanda ele alınan kişiler, hikâyenin tersine, çoğu zaman, hayatlarının uzun bir dönemi içinde izlenir. Karakterlerinin çeşitli yönleri üzerinde durulur, ayrıntılara girilir, geniş ruh çözümlemeleri yapılır. Hikâyelerde ayrıntılı ruh çözümlemeleri olmadığından kahramanlar karakter değil “tip” olarak çizilir. (5 puan) 5. Tiyatro metinlerinde olay örgüsüne “dramatik örgü” denir. (5 puan) / Oyun kahramanlarının diyalog ve monologlarıyla, parantez içinde verilen açıklamaların harekete dönüştürülmesi ve jest ve mimiklerin canlandırılması yoluyla dramatik örgü somut hale dönüşür. (5 puan) 6. Yazara göre çeviri, yeniden bir yaratımdır. Yani eseri çeviren kişi, bir tür yeniden yazmaktadır. Çünkü edebi çeviriler sanatsaldır ve dilden dile sanatı çevirmek, yeniden yaratmakla eş değerdir. (10 puan) 7. Tabiat, ilk ve asıl olandır. Sanatçı, tabiatı sanatsal ürüne dönüştürürken ikinci kez yaratmış olur ve bu da ikinci elden yaratıcılıktır. Çevirmen de bu eseri dilden dile çevirirken bir kez daha yaratır, bu da üçüncü elden yaratıcılık olur. (10 puan) 8. Edebi: niteleme sıfatı (2 puan) Her: belgisiz sıfat (2 puan) Hepsinde: belgisiz zamir (2 puan) Bu: işaret sıfatı (2 puan) Bende: kişi zamiri (2 puan) 9. Romanlarda belirli bir grubu, mesleği, ideolojiyi temsil eden, ait olduğu bu kesimin özelliklerine uygun davranışlar sergileyen kahramanlara “tip” denir. Tipler, nasıl bir görev üstlenmişlerse ona uygun davranırlar. Yazar tipleri ayrıntılı ruh çözümlemeleriyle anlatmaz. (5 puan) / Ana kahramanlara ise “karakter” denir. Karakterler, bütün olayların merkezindedir, olaylar onlara göre yönlenir. Eserde en ayrıntılı tahlil edilen, çok boyutlu anlatılan kahramanlardır karakterler. Onların duygu ve düşünceleri vardır, kişilikleri kendilerine özgüdür, bireysel davranışları vardır. (5 puan) 10. Adaptasyon: Yabancı bir eseri yerli yaşama (yer, kişi, zaman vb.) uyarlama. (4 puan) Epizot: Perde kelimesinin Antik Yunan’da karşılığı, bölüm. (3 puan) Tuluat: Geleneksel tiyatroda yazılı metne dayanmadan oynanan oyun türü, doğaçlama. (3 puan) 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet 2. DÖNEM 2. YAZILI SINAVI (SAYFA 75) 1. Olayların güçlükleri aşma biçiminde gerçekleşmesi; (5 puan) / normal insanların yanı sıra hayvan kılığındaki çocukların, karşıt figürlerin, hayvan, bitki ve eşyaların kahramanlar olması, bu masalların ortak özellikleridir. (5 puan) 2. Parçada bilgi verildiği için anlatım biçimi “açıklama”dır. (5 puan) Parçada masalların ortak özelliklerine dair birçok örnek verildiğinden “örnekleme” yolu kullanılmıştır. (5 puan) 3. İsim-fiil: aşılması (5 puan) Sıfat-fiil: görülen, (ayrıca “yorumlanan, diyebileceğimiz, kurtardıkları, ayırt edilebilen, belirleyen”) (5 puan) 4. Masallarda olaylar, parçada yıldızlardan çocuk düşmesi örneğinde de görüldüğü gibi olağanüstü niteliklidir. (3 puan) / Kişiler, normal insanların yanı sıra yıldız çocuk örneğindeki gibi olağanüstü varlıklardır. (3 puan) / Dil sade ve açık; anlatım yalın ve akıcıdır. (4 puan) 5. Masallar beş bölümden oluşur (3 puan) / : “Döşeme” bölümünde mantık dışı olayların anlatıldığı tekerlemeler bulunur. (2 puan) / “Asıl masal” kısmı, üç bölümdür. Bu kısımda, olaylar “serim-düğüm-çözüm” planına uygun olarak üç bölümde gerçekleşir. (3 puan) / “Dilek” bölümünde kötüler cezasını bulur, iyiler kazanır ve burada da tekerlemeler eşliğinde herkes için iyi dileklerde bulunulur. (2 puan) 6. Ülkemizde derlenen ilk masallar Billur Köşk Masalları’dır. (10 puan) 7. “Geniş kitlelere seslenme, kültüre katkıda bulunma, insanları eğlendirip bilgilendirme, insanı insana anlatma” benzer amaçlarıdır. (5 puan) Ancak bu iki sanatın yöntem ve araçları farklıdır. Edebiyat “dil”i kullanırken, sinema “resim”le anlatır. Yani edebiyat “yazı dili”ni kullanırken sinema “sinematografik dil”i kullanır. (5 puan) 8. İnsandaki iyi-kötü, cesur-korkak gibi karşıtlıkların doğurduğu çatışmalar, bu özelliklerin yakıştırıldığı hayvanlar arasında geçmiş gibi gösterilir. (5 puan) / Bu nedenle bu masallarda bol bol “teşhis ve intak” (kişileştirme ve konuşturma) sanatları bulunur. (5 puan) 9. a) Özel Mektup (2 puan) b) Edebi ve Felsefi Mektup (2 puan) c) İş Mektubu (2 puan) d) Resmi Mektup: Kamu kurum ve kuruluşlarının birbirine gönderdiği, resmi içeriğe sahip mektuplardır. Başlığı, yazılan devlet dairesinin adıdır. Tarih, mektubun sıra numarası ve konusu belirtilir. Dili açık ve resmidir. Sonunda alt makama ise “rica”, üst makama ise “arz” edilir. Sağ altta ise yazanın makamı, adı soyadı ve imzası bulunur. Vatandaşın kurumlara yazdığı resmi mektuba “dilekçe” de denmektedir. (4 puan) 10. Günlük günü gününe, anı ise uzun bir zaman dilimi geçtikten sonra yazılır. (3 puan) Günlüklerde önemsiz ayrıntılar da yer alabilirken anılar bunlara yer vermez. (3 puan) Kişiler günlüğü kendisi için yazar; bu nedenle günlük dili son derece içten, konuları mahrem, yaklaşımları öznel olabilir. Anılar ise yayımlanmak için yazıldıklarından daha ciddi bir dille kaleme alınır. Öznel yorumlara yer verse de olayların aktarımı nesneldir. (4 puan) Delta Kültür Yayınevi TARAMA TESTİ: TÜRK DİLİ VE EDEBİYATINA GİRİŞ (SAYFA 22) 1. Ülkede, bölgeler arasında değişik söyleyiş biçim- 6. Gülen ve ağlayan yüz maskeleri, tiyatronun leri vardır ve bunlara “ağız” denir. “Yazı dili” ise tüm yurtta tektir, her bölgede aynı yazı dili kullanılır. “simge”sidir. Yanıt: D Yanıt: C 2. 15. yy. Oğuzcası, “Eski Anadolu Türkçesi” döne- 7. “Merhamet-dir → Merhamet-tir” kelimesinde ün- mine aittir. süz benzeşmesi (I), “dar-cık → dar-a-cık” kelimesinde ünlü türemesi (III) vardır. Verilen dizelerde ünlü düşmesi ve ünsüz yumuşaması yoktur. Yanıt: E 3. “Dinliyorum” kelimesinin kökü “dinle-” fiilidir. Şimdiki zaman eki “-yor” gelince, sondaki “e” daralmış ve “dinli-yorum” olmuştur. “Değ-mek, es-mek, gel-mek, sallan-mak” kelimelerinin sonunda “a” ya da “e” ünlüsü olmadığından daralma da yoktur. Yanıt: A www.deltakitap.com Yanıt: B 8. “Yanardöner” kelimesi ayrı değil birleşik yazılır. Yanıt D’dir. Eğer yanıtı C sandıysanız, “İçişleri Bakanlığının” sözündeki ekin ayrılması gerektiğini düşündünüz demektir. Kurum ve kuruluş adlarına gelen çekim ekleri birkaç yıldır ayrılmamaktadır, unutmayınız. Diğer seçeneklerde yazım yanlışı yoktur. Yanıt: D 4. Yanında ay ya da yıl rakamı olmayan gün ve ay isimleri küçük harfle yazılır. B seçeneğindeki “Pazar” kelimesi de küçük yazılmalıydı. Diğer seçeneklerdeki yazımlar doğrudur. 9. Latince bir “ana dil”dir. Diğer dillere kaynaklık etmiştir. Tıpkı Göktürkçenin ettiği gibi… Yanıt: C Yanıt: B 5. Türkçede kök baştadır ve yapım eki de alsa çekim eki de alsa değişmez. A seçeneği doğrudur. Türkçenin ana vatanı Orta Doğu değil Orta Asya’dır (B). Türkçe, Ural-Altay dil ailesinin Ural değil Altay koluna mensuptur (C), “çekimli (bükümlü)” değil “eklemeli (bitişken) dillerdendir (D), Hami-Sami dil ailesine mensup Arapça ve HintAvrupa dil ailesine mensup Farsça ile akraba değildir (E). 10.“Sergi-s-in, örgü-s-ün” gibi kelimelerdeki “s” ünsüzü kaynaştırmadır (A). “Faslında” kelimesinin kökü “fasıl”dır ve ünlüyle başlayan ek aldığından “ı” ünlüsü düşmüştür: “fasıl-ı → fasl-ı” (B). “Güzelliğin” kelimesinde ünsüz yumuşaması olmuştur: “güzellik-in → güzelliğ-in” (C). “Güzel açar” gibi birkaç yerde ulama vardır (D). Yanıt: E Yanıt: A 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet TARAMA TESTİ: HİKÂYE (ÖYKÜ) (SAYFA 32) 1. “Gözlemci anlatıcının bakış açısı”, kamera taraf- 6. “Kirliydi” kelimesinin kökü “kir” ismidir. Oysa “ey- sızlığındadır. Anlatıcı olaya hiç karışmaz, duygu ve yorumlarını saklar, sadece bir resim gibi görüleni aktarır. Oysa bu parçada “içinden söylenerek, büyük bir dikkatle, ihtiyardan utanmış görünüp” gibi kahramanların iç dünyalarına girilip yorum yapıldığından parça “ilahi bakış açısı” ile yazılmıştır. Diğer seçeneklerde yer alan bilgiler doğrudur. lemsiz” kelimesinin kökü “eyle-”, ayrılığımızla” kelimesinin “ayır-”, gittiler” kelimesinin “git-”, “kokusu” kelimesinin “kok-” fiilleridir. Yanıt: A Yanıt: C 7. E seçeneğinde yer alan cümle eksiltilidir, yani 2. Yabancı kelimeler söyleyişi güzelleştirmez, tam yüklemsizdir. Bu nedenle sonuna üç nokta (…) konmalıdır. Diğer seçeneklerin sonuna nokta konulabilir. aksine dilimize uymadığından telaffuz hatalarına yol açar. Diğer seçeneklerde verilenler doğrudur. Yanıt: D bir birleşik fiildir: “hal etmek → halletmek”. Yanıt E’dir. “Girebilirsiniz” yeterlik (A), “öleyazmış” yaklaşma (B), “çekiverdi” (C) ve “geliverdi” (D) tezlik birleşik fiilleridir ve kurallıdır. www.deltakitap.com 3. “halletmek” fiili, bir isimle yardımcı fiilden oluşmuş Yanıt: E 8. Bireyin büyük şehirlerde yaşadığı depresyon, bunalım ve çıkmazlarını konu edinen, anlatıcının “benmerkezli” tavır sergilediği hikâyeler “modern hikâye”dir. Yanıt: B Yanıt: E 4. Parçadaki “titiz” ve “can sıkıcı” zarflarının arasına virgül konulabilir: “titiz, can sıkıcı bulabilirsiniz”. Diğer yerlere getirilecek virgüller anlatımı bozar. Yanıt: C 9. B seçeneğindeki “canımızdan” kelimesinde, “-mız” eki 1. çoğul iyelik ekidir: (bizim) can-ı-mız. Diğer seçeneklerde iyelik eki yoktur. A’daki “yoruldum” kelimesi fiildir ve aldığı ek, 1. şahıs ekidir: (ben) yoruldu-m. İyelik ekleri fiillere değil isimlere gelir. Yanıt: B 5. Klasik vaka (olay) hikâyelerinde de durum (kesit) hikâyelerinde de “kişiler, zaman, mekân, betimleme” bulunur. Bu iki hikâye tarzını birbirinden ayıran, “olay” unsurudur. Klasik hikâyeler olaya dayanır, durum hikâyeleri olaydan ziyade durumlara odaklanır. Yanıt: A 10.Arka arkaya gelen soru cümlelerinde soru işareti, en sona konulur. Parçada ilk ayraç özneyi belirttiğinden virgül (,) ikinci ayraç iki soru cümlesini ayırdığından yine virgül (,) son ayraç da soru işareti (?) ile doldurulmalıdır. Yanıtı B ya da C sandıysanız, ikinci ayraçta soru işareti olması durumunda “yoksa” kelimesinin büyük başlaması gerektiğini kaçırdınız demektir! Yanıt: D Delta Kültür Yayınevi TARAMA TESTİ: ŞİİR (SAYFA 46) 1. Şiirde hece ölçüsü, her dizedeki hecelerin eşitliği- 6. Parçada tanıtılan ağıt tarzı divan şiiri türü, ne dayanır. Bu şiirin her dizesinde 11 hece vardır. 11’li ölçü, ya 6+5 ya da 4+4+3 duraklı olur. Duraklar kelimeleri bölemez. Parçadaki tüm dizeler 4+4+3 durağına uyar, yoksa kelimeler bölünmektedir. Doğru yanıt 4+4+3 = 11’li ölçüdür. “mersiye”dir. Yanıt: A Yanıt: B 2. Temel anlam, kelimenin ilk ve asıl anlamıdır. 7. “Öneri-teklif” kelimeleri eş anlamlıdır. A’daki “Bakmak” kelimesinin temel anlamı, “gözleri, bakışı bir şey üzerine çevirmek”tir ve bu anlam B seçeneğinde vardır. “mazi-istikbal” kelimeleri karşıt, B’deki “istiklalhürriyet” kelimeleri yakın anlamlıdır. İstiklalin eş anlamlısı “bağımsızlık”, hürriyetin “özgürlük”tür. Diğer seçeneklerdeki kelimeler sadece birbiriyle ilgilidir. “Bakmak” kelimesi A’da “aramak”, C’de “bir şeyin yüzünün bir yöne dönük olması”, D’de “beslemek, geçindirmek”, E’de “ilgilenmek, gözetmek” yan anlamlarındadır. Yanıt: C 3. Ad aktarması (mecazı mürsel), bir kelimenin benzetme ilgisi olmadan başka kelime yerine kullanılmasıyla mecaz yaratma yoludur. D seçeneğindeki “baş” kelimesi, başın içindeki “beyin”i kastederek ad aktarması yoluyla mecazlaşmıştır. Yanıt: D 4. B’deki “asker/değer” kelimelerinde “er” sesleri, C’deki akşam/baksam” kelimelerinde “am” sesleri, D’deki “şakırtısından/zaman” kelimelerinde “an” sesleri tam uyaktır. E’deki “dağların/bağların” kelimelerinde “-ların” ekleri redif, “ağ” sesleri yine tam uyaktır. A’daki “çalınır/bölünür” kelimelerinde “-ınır/-ünür” ekleri rediftir. “Çal/böl” kelimelerinde “l” sesleri yarım uyaktır. www.deltakitap.com Yanıt: B 8. Cümledeki “derin” kelimesi “ayrıntılı, geniş” anlamındadır ve karşıtı “yüzeysel” olur. C’deki “sığ” kelimesi, “derin” kelimesinin cümledeki anlamına değil temel anlamına karşıttır. Yanıt: E 9. Dörtlükteki aşk teması ve duygusal içerik, şiirin “lirik” olduğunu gösterir. Parçadaki “gül, selvi, dal” kelimeleri sizi yanıltmamalıdır; pastoral şiir sadece tabiatı işler. Tabiattan yararlanan aşk şiirleri liriktir. Yanıt: D Yanıt: A 5. “Kopmak” kelimesi, “ip vb. bir şeyin ikiye ayrılma- 10.Parçada tanıtılan, Tanrı aşkı konulu, hiçbir tari- sı” anlamındadır ve bu anlam somuttur. E seçeneğinde “ilginin kopması” soyuttur ve burada kopmak kelimesi “yabancılaşmak, arayıp sormamak” gibi anlamlara gelecek şekilde soyuta kayarak mecazlaşmıştır. katın izini taşımayan şiir türü “ilahi”dir. “Nefes” ve “deme” Alevi-Bektaşi şiirleridir. “Şathiye”ler sahte dindarlarla, aç gözlülerle vb. alay eder. “Devriye”ler her şeyin Allah’a döneceğini işler. Yanıt: B A’daki “nokta” kelimesi “nöbet yeri” anlamında somuttan somuta kaymıştır ve yan anlamdadır. Yanıt: E 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet TARAMA TESTİ: MAKALE (SAYFA 50) 1. “İlahi bakış açısı”, edebi metinlerde kullanılır, bi- 5. Parça bilgi verdiği için anlatım biçimi “açıklama”dır. limsel metinlerde değil. Diğer seçeneklerde verilenler doğrudur. Yanıt: B Yanıt: D 2. Edebiyatımızda ilk makale, Tanzimat sanatçısı 6. Parçada sözlü edebiyat ile yazılı edebiyat “karşı- Şinasi’nin Tercüman-ı Ahval’de yayımladığı “Mukaddime” başlıklı yazıdır. laştırılmış” ve bu duruma Gılgameş Destanı, eski Mısır Yazıtları, Hititlerin Humarbi Efsanesi, İlliada ve Odyssia “örnekleri” verilmiştir. Yanıt: A 3. Edebi metin yazarları da öğretici metin yazarları da gerek başkalarının gerek kendi birikimlerinden yararlanırlar. Diğer seçeneklerdeki “anlatım biçimleri, yazılış amaçları, okurda uyandırdığı etki, dil ve anlatım özellikleri” öğretici metinlerle edebi metinlerde farklı olan özelliklerdir. www.deltakitap.com Yanıt: E 7. Parçada bilgi veren açıklamalar (E) ve bazı fikirlere karşı çıkan tartışmacı iddialar (C) vardır. Bu yapılırken kesinlik bildiren cümleler kullanılmış (B), sözcükler gerçek anlamıyla kullanılmıştır (D). Parçada tanımlama yoktur. Yanıt: A Yanıt: E 4. “Makale”nin hayal gücüyle ilgisi yoktur, hayal 8. I, II ve IV. cümlelerde Türkiye ile Batı ülkeleri “ki- gücü edebi eserler için gereklidir. Makale, ciddi ve bilimsel bir yazıdır. tap, yayınevleri, okur” gibi açılardan karşılaştırılmıştır. III ve V. cümlelerde karşılaştırma yoktur. Yanıt: C Yanıt: D Delta Kültür Yayınevi TARAMA TESTİ: ROMAN (SAYFA 64) 5. İlk romanımız Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat-ı Şinasi 1. A’daki “yolculukları” isim, B’deki “bakınca” zarffiil, C’deki “bitmemeli” fiil ve E’deki “çalışmak” isim-fiildir. D seçeneğindeki “fırlayan” kelimesi “-an” ekiyle yapılmış bir sıfat-fiildir. değil Şemsettin Sami yazmıştır. Yanıt: B Yanıt: D 2. “Gecenin saati” belirtili isim tamlamasıdır: Neyin 6. İsim tamlamaları, ikinci kelimeye “ne, neyin, ki- saati? → gecenin saati. Aradaki “geç” kelimesi de sıfattır: Hangi saat? → geç saat. O halde, bu öbek, arasına sıfat girmiş bir belirtili isim tamlamasıdır. Yanıt: C 3. İsim-fiil ekleri “-ma, -ış, -mak”tır. B seçeneğindeki “yemeye” kelimesi bir isim-fiildir. A’daki “içen”, C’deki “uzanamadığı”, D’deki “çıkmadık” ve E’deki “gezen” kelimeleri sıfat-fiildir. www.deltakitap.com min” sorusu sorularak bulunur. E seçeneğindeki öbeğe soralım: Ne deryası? → gam deryası. Bu bir belirtisiz ad tamlamasıdır. A’daki “söyler seni” devrik yapılı bir fiil ve zamir, B’deki “bize doğru” zamirle kurulmuş bir edat grubu, C’deki “altı ay” ve D’deki “kirli yağlık” sıfat tamlamasıdır. Yanıt: E 7. Romanlarda fiziksel ve ruhsal durumu ayrıntılı işlenen, olayların merkezinde olan kişilere “karakter” denir. Yanıt: D Yanıt: B 4. Roman türünün dünyadaki ilk örneği, 16. yy. son- larında Cervantes tarafından yazılan Don Kişot adlı eser sayılır. 8. Romanlarda en çok “öyküleme-betimleme” anlatım biçimleri kullanılır. Yanıt: A Yanıt: A 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet TARAMA TESTİ: TİYATRO - SENARYO (SAYFA 70) 1. Tiyatro, “göstermeye bağlı edebi metinler” türüne 5. Edebiyat okuru “olayları zihninde canlandırır” girer. ama sinemada buna gerek kalmaz çünkü sinema, olayları zaten seyirciye gösteren bir sanattır. Diğer seçenekler bu iki sanat arasında ortak noktalardır. Yanıt: B Yanıt: D 2. Parça, “sanatların ortak noktaları”ndan söz eder 6. “Dramatize etmek”, bir olayı canlandırarak anlat- gibi görünse de bu bizi yanıltmamalıdır. A doğru yanıt değil, bir çeldiricidir. Dikkat edilirse, parçada “sanatların ortak noktaları” değil “sinemanın diğer sanatlarla ortak noktaları”ndan söz edilmektedir. Doğru yanıt C’dir. maktır. Halkta yaygın bir kanı olarak bu kelime, “acıklı hale getirme” gibi yanlış algılanmaktadır. E seçeneğinde bu terim yanlış açıklanmıştır. Yanıt: E 3. “Tragedya ve komedya” ile başlayan tiyatro sanatına sonradan eklenen ve bu iki türü kaynaştıran tiyatro türü “dram”dır. Yanıt: A www.deltakitap.com Yanıt: C 7. “Ütopik anlatım”, gelecekten söz eden eserlerde kullanılır. Parçada diyalogdan söz edilmektedir, o halde V. cümlede “söyleşmeye bağlı anlatım” denmeliydi. Yanıt: E 4. Parçada özellikleri verilen akım “klasisizm”dir. Yanıt: C Delta Kültür Yayınevi TARAMA TESTİ: MASAL/FABL - MEKTUP/e-posta - GÜNLÜK/BLOG (SAYFA 76) 6. Şeyhi’nin 15. yy.da yazdığı Harname adlı mesne- 1. Masallar milli ögeler taşımaz. Bu nedenle evrensel niteliklidir. Aynı masal birçok ülkede anlatılır. O halde, “yaratıcısı olduğu toplumun malıdır” yargısı yanlıştır. vi, ilk fabl eserimiz sayılır. Yanıt: B Yanıt: C 2. Kahramanları “karga, tilki” gibi hayvanlar olan, 7. Divan edebiyatında mektupların yer aldığı süslü bu hayvanların insan gibi düşünüp konuşabildiği, çoğu kez manzum olan tür, fabldır. nesir eserlere “münşeat” denirdi. Yanıt: B 3. Kamu kuruluşlarının ciddi içerikli mektuplarına “resmi mektup” denir. Yanıt: D 4. Gece Defteri adlı günlük Ece Ayhan’ın değil Ahmet Oktay’ındır. www.deltakitap.com Yanıt: A 8. Önemli kişilerin anıları gibi günlükleri de tarihçiler, edebiyat tarihçileri, araştırmacılar için belge değeri taşır. A dışındaki seçeneklerde verilenler doğrudur. Yanıt: A 9. Masalların tekerlemeler içeren ilk bölümüne “döşeme” denir. Yanıt: E Yanıt: C 5. Masallar çocuklara yönelik ürünlerdir. Bu neden- 10.Fabllarda hayvanlar insanları temsil eder; insan le anlatımı yalın ve açıktır. IV. cümledeki “Uzun çevre betimlemelerine, derin karakter tahlillerine başvurulur.” yargısı masal için yanlış, roman için doğrudur. gibi duyar, düşünür ve konuşurlar. Bu nedenle “teşhis” (kişileştirme) ve “intak” (konuşturma) sanatları, bu türde en çok kullanılan sanatlardır. Yanıt: E Yanıt: D 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet 1. DÖNEM SONU DENEME SINAVI (SAYFA 51) 1. Milletin yarattığı maddi manevi tüm değerlere 4. Türkler Çin alfabesi kullanmamıştır. Diğer verilen “kültür” denir. E’deki “Ulus” zaten millet demektir. A, C ve D’deki “sanat, şiir, dil” de tüm değerlerin toplamı değil, bu değerlerden üçüdür. alfabeler Türklerce kullanılmıştır. Yanıt: A Yanıt: B 2. Türkçe, Uygurcanın bir kolu değil, Göktürkçenin 5. Bir dilin bölgesel, kentsel hatta köylere kadar kü- ardılı bir dildir. www.deltakitap.com Yanıt: D çük söyleyiş farklılıkları gösteren kollarına “ağız” denir. “Lehçe” ve “şive”, çok daha büyük kollardır. “Argo” gizli bir dil özelliğindedir. “Ana dil”, sonradan birçok dile ayrılan kaynak dillere denir. Yanıt: C 3. Eski Türkçe, 6 – 12. yy.lar arasını kapsar ve Orta 6. Bilim “kurmaca”ya yer vermez (I), “etkilemeyi” Asya ile ilgilidir. 13. yy.dan sonra Yeni Türkçe Devri başlar. Yakın zamanda oluşmuş (14-15. yy.lar) Dede Korkut Hikâyeleri, 15. yy. Oğuzcasıyla yaratılmış bir eserdir ve Yeni Türkçe Devri’ne aittir. Verilen diğer eserler Eski Türkçe devrine aittir. de amaçlamaz (IV). Bilim de sanat da “gözlem”e başvurur (II), var olan “birikim”den yararlanır (III). Doğru yanıt II ve III’tür. Yanıt: C Delta Kültür Yayınevi Yanıt: C 7. Genellikle soyut kavramları somut bir biçimde 10.Decameron adlı ilk hikâyelerin yazarı, İtalyan sa- anlatmaya yarayan şekil, resim vb. göstergelere “simge” denir. natçı Boccacio’dur. Yanıt: D Yanıt: E 8. I. Bütün köy halkı meydana toplansın. → Alıcıyı 11.Sait Faik, “olay hikâyesi”nin değil “durum II. Sesiniz gelmiyor, biraz bağırın. → Kanalı kontrol işlevi (D) III. Edilgen çatılı cümlede sözde özne olur. → Dil ötesi işlev (C) IV. Balinalar balık değil memeli hayvandır. → Göndergesel işlev (B) Verilen cümlelerde “şiirsel işlev” yoktur. hikâyesi”nin temsilcisidir. Olay hikâyesinin temsilcisi Ömer Seyfettin’dir. V. cümlede verilen bilgi yanlıştır. www.deltakitap.com harekete geçirme işlevi (E) Yanıt: E Yanıt: A 9. Divan edebiyatı şiirlerinde hece ölçüsü küçüm- 12.Makaleden söz edilen bu parçanın III. cümlesin- senmiş ve kullanılmamış, Araplardan alınan aruz ölçüsü kullanılmıştır. Diğer seçeneklerde verilenler doğrudur. de bir bilgi yanlışı vardır. Makale, sadece bilimsel veya sanatsal konularda yazılmaz; sosyal, siyasi, ekonomi içerikli de olabilir. Yanıt: B Yanıt: C 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet 13.“Klişe” kelimesi, matbaada kullanılan “kalıp”larla 16.“-yor” eki, kendinden önceki “a,e” ünlülerini daral- ilgili bir terimdir. Mecazen de “basmakalıp” kelimesiyle eş anlamlıdır, “hep birbirinin aynı” anlamında kullanılır. “Üstünkörü” özensizce, “sıradan” alışılmış, “gelişigüzel” rastgele, “abartılı” çok büyütülmüş anlamlarındadır. tır. “Başla-” fiilinin sonundaki “a” ünlüsü, fiil “-yor” ekini alınca daralır: başla-yor → başlı-yor. Yanıt: E Diğer seçeneklerde yer alan “aş-, uyu-, sez-, gör-” fiillerinin sonunda “a,e” ünlüsü olmadığından daralma da olmamıştır. Yanıt: A 14.Bilindiği gibi “milat”, başlangıç demektir. “Roma- 17.“Ayaküstü” kelimesi “oturmadan, acele olarak” nın milat işlevi görmesi” de yeni bir şeyleri başlatması olabilir. D seçeneği doğru yanıttır. anlamlarında birleşik bir kelimedir. Parçada ayrı yazılarak yazım yanlışı yapılmıştır. Diğer altı çizili kelime ve sözler doğru yazılmıştır. www.deltakitap.com Yanıt: D 15.Yumuşak-cık → yumuşa-cık = ünsüz düşmesi (A) Yalın-ız → yaln-ız = ünlü düşmesi (C) Yumuşacık ışığında = ulama (D) Gök-ün → göğ-ün = ünsüz yumuşaması (E) Parçada “ünsüz türemesi” yoktur. 18.“Mahzun” kelimesi, “kederli, hüzünlü” demektir ve parçada “mahsun” yazılarak yazım yanlışı yapılmıştır. Yanıtı D sandıysanız, siz de birçok kişi gibi “şefkat” kelimesini “şevkat” sanıyorsunuz demektir. Diğer seçeneklerde de yazım yanlışı yoktur. Yanıt: C Yanıt: B Delta Kültür Yayınevi Yanıt: B 19.İlk ayraca virgül (,) ikinciye nokta (.) konulmalıdır. 22.Betimleyici anlatımla yazılmış bu parçada zaten Neler kaldı ( ) neler gitti” arasına soru işareti konamaz, cümle bitmemiştir ve ikinci “neler” kelimesi küçük yazılmıştır. O halde buraya da virgül (,) konulmalı ve soru işareti (?) en sona gelmelidir. düşünce yazılarına özgü “örnekleme” olamaz, yanıt E’dir. Yanıt: D “Alçakgönüllü bir oda” sözünde kişileştirme vardır (A). “Orta büyüklükte, alçakgönüllü, içinizi ferahlatan, uzunca” gibi niteleyici kelimeler kullanılmıştır (B). Parçada “görme” dışında leylak “koku”, yumuşacık “dokunma” duyuları ile ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. (C). Parçadaki üç noktalı cümlelerin tümü yüklemsiz yani eksiltilidir (D). Yanıt: E 20.Bu sıralı cümlenin ortası IV numaralı yerdir, bu- 23.Tanımlama, “Bu nedir?” sorusuna yanıt verir. ranın sağında ve solunda virgüller (,) yer almalı, ortaya da virgülün abisi “noktalı virgül” (;) konulmalıdır. Parçanın II. cümlesi, “Eleştiri nedir?” sorusuna yanıt veren bir tanımdır. Yanıt: B www.deltakitap.com Yanıt: D 21.“Farklı işlevde yapım eki” dendiğinde, ekin “ney- 24.“Gerekçe”, bir olayın nedeni ya da amacıdır. Par- den ne” yaptığına bakmak gerekir. A’da “az” isminden “az-al-mak” olmuş, yani isimden fiil yapım eki kullanılmıştır. Diğer seçeneklerde ise fiilden fiil yapım ekleri kullanılmıştır: çanın I. cümlesinde, söz konusu yazarın “sürgüne gönderilme” gerekçesi verilmiş: “Yönetimle ters düşmek.” Diğer cümlelerde gerekçe yoktur. Kır-mak → kır-ıl-mak (B) Yaz-mak → yaz-ıl-mak (C) Ver-mek → ver-il-mek (D) Vur-mak → vur-ul-mak (E) Yanıt: A Yanıt: A 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet 28.Yazar parçada “sanat eseri”nin sadece güzellik yan eleştirmenleri ben de yok sayarım.” dediğine göre, soru, eleştirmenlerin kendisini yok sayması karşısında ne yapacağına dair olmalıdır. Bu soru da D seçeneğinde vardır. A seçeneğindeki soru, tam tersine bir karşı tavır içermektedir; bu soruya “Ben öyle davranmam.” yanıtı parçaya aykırı olur. kaygısı taşımaması, insana faydalı olması gerektiğini “insanoğluna yaraşır bir onur taşımak, düşünceye aydınlık getirmek” gibi sözlerle iddia etmiş. Ancak o zaman eser güzel olur, demiş. Bu “toplum için sanat” düşüncesi, E seçeneğinde vardır. Yanıt: D Yanıt: E 26.Parçanın ilk üç cümlesinde, mağaracılık sporuna 29.Parçadaki “hem kendi yüzünü hem de başkaları- kimlerin merak sardığı konu edilmiş. IV. cümleden itibaren ise konu değişmiş, mağaracılık sporunun kolay ve zor tarafları anlatılmış. nınkini tanımaya olanak sağlar” sözü A’yı, “içinde sıkışıp kaldığı dış dünyanın, gerçekler dünyasının cenderesinden çekip çıkarır” sözü B’yi, “yeni yaşantılarla tanıştırma, hem kendi yüzünü hem de başkalarınınkini tanıma” sözleri C’yi ve “değişik insan hâllerini seyredeceği bir aynanın karşısına oturtur” sözü D’yi verir. Parçada “düş âlemine girmek”ten söz edilmiştir ama “dünyayı düş âlemi sanmak”tan söz edilemez. Yanıt: C www.deltakitap.com 25.Yazar parçada “Ben öyle davranmam, beni dışla- Yanıt: E 27.Parçada “eleştirmenler”in, işlerine dostluk ve 30.Parçadaki “dünyadan kitaplar yok oluverse yaşa- düşmanlıklarını karıştırmaları eleştirilmiş. Eleştirmenlerin, tarafsız ve nesnel davranmaları gerektiği belirtilmiş. B, C ve D seçeneklerinde “edebiyat ortamı” var ama eleştirmenler yok. E seçeneğinde ise “yansızlık” konu edilmemiş. mak ne kadar güçleşir” sözü A’yı, “ağrıları dindirici en iyi ilaç şiirmiş” sözü C ve D’yi, “en kötümser zamanlarımızda yardıma onlar koşar” sözü E’yi verir. Parçada kitapların dostlukları pekiştirdiğine değinilmemiştir. Yanıt: A Yanıt: B Delta Kültür Yayınevi 2. DÖNEM SONU DENEME SINAVI (SAYFA 77) 1. Roman, “kişilerden çok olayı” değil, “olaylardan 4. “Öteki” işaret zamiri, “gideceğini” sıfat-fiil ve “her” çok kişileri” temel alır. B seçeneğindeki bilgi yanlış verilmiştir. Diğer seçeneklerde verilen farklar doğrudur. belgisiz sıfattır. Yanıt: A Yanıt: B 5. Parçada hikâye ve roman karşılaştırılmış, ama hedefleri aynı insanlar” oldukları tezi işlenmiş. Bu nedenle birbirlerinin yollarına özenmemeleri gerektiği söylenmiş. Bu düşünce A seçeneğinde verilmiştir. hikâyenin anlaşılmasının romana göre okur açısından daha zorlayıcı olduğu belirtilmiştir. O halde soru, bu iki türün okurca anlaşılmasına yönelik olmalıdır. B’deki “yaratıcılık”, C’deki “acele etmek”, D’deki “bilimin gelişmesi” ve E’deki “titizlik” kavramları parçada yoktur. Yanıt: A www.deltakitap.com 2. Parçada bilim ve sanat insanlarının “yolları farklı Yanıt: C 3. Parçada “bilim” ile “sanat” insanları karşılaştırıl- 6. IV. cümlede “Hemen söyleyebilirim ki bu yazar- mış. B’deki “tartışma”, parçanın anlatım biçimidir, sorulan ise parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yoludur. Parçada “örnek, tanım” ve “tanık” da yoktur. larımızın çoğu, bugün bizim romancı diye göklere çıkardığımız bazı yazarlardan çok daha 'romancı'dırlar.” denilerek yazarlar karşılaştırılmıştır. Yanıt: D Yanıt: D 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet 7. II. cümledeki “Yazarlığının kökeninde, başka ya- 10.Batılı anlamda ilk modern tiyatro oyunumuz Şair zar ve düşünürlerin izleri vardır.” yargısı ile IV. cümledeki “Yazılarında, adlarını anmadığı nice nice ustanın damgası vardır.” yargısı eş anlamlıdır. İki cümlede de “yazarların başka yazarlardan etkilenip beslendikleri” iddia edilmiştir. Yanıt: E Evlenmesi’dir ve oyunu 1859 yılında Tanzimat sanatçısı Şinasi yazmıştır. Parçanın I. cümlesinde “yazarlığın doğuştan gelmediği”, III. cümlesinde “yazarların okuyarak geliştiği”, V. cümlesinde “yazarlardan alıntılar yaptıkları” söylenmiş. Yanıt: C 11.“Tragedya”larda vurma, öldürme gibi seyirciyi 8. Parçada “duyular”la ilgili bilimsel bir konu açıkla- olumsuz etkileyecek olaylar sahnede canlandırılmaz, sadece seyirciye anlatılarak geçilirdi. E seçeneğindeki bilgi tragedyaya değil “komedya”ya aittir. narak anlatılmıştır. www.deltakitap.com Yanıt: A Yanıt: E 9. Parçada “ben, gelirim” gibi kelimeler kullanıldığı- 12.“Tragedya”ların konuları mitolojiden ve tarihten na göre, parça “ilahi bakış açısı” ile değil, “kahraman anlatıcının bakış açısı” ile yazılmıştır. Diğer seçeneklerde verilenler doğrudur. alınır ama “komedya”lar günlük yaşamdan alınan konularla yazılırdı. Yanıt: B Delta Kültür Yayınevi Yanıt: A 16.Nezleli Karga adlı günlük eseri İlhan Berk’e değil 13.E’deki bilginin tersine edebiyat ürününde “zaman”, sinema filminde “mekân” öndedir. Salâh Birsel’e aittir. Yanıt: E Yanıt: D 14.Anadolu’da derlenen ilk masallar Billur Köşk 17.Üslup, yazarın anlatım tarzıdır. Dil, cümleler, keli- Yanıt: C meler… üslup özelliğidir. V. cümle, yazarın üslubuyla ilgilidir. Masalları’dır. www.deltakitap.com Yanıt: E 15.Hayvan masalları olan fabl türünün kurucusu sa- 18.Sıfat tamlamalarında ikinci kelimeye “nasıl, hangi, yılan Eski Yunanlı sanatçı, Aisopos’tur. kaç” soruları sorulur. C’deki öbeğe soralım: Hangi yer? → başka yer. Bu bir sıfat tamlamasıdır. Yanıt: B Ad tamlamalarında ikinci kelimeye “ne, neyin, kimin” soruları sorulur: (A) Ne korkusu? → çiğnenme korkusu (B) Ne yılı? → yıllar yılı (E) Kimin pazarları? → ninemin pazarları ad tamlamalarıdır. D’deki “kış yaz” tamlama değil ikilemedir. Yanıt: C 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet 19.“(Benim) kalbimi” tamlayanı düşmüş ad tamla- 22.“Bilmediğin” kelimesi, “bil-” fiiline “-dık” eki getiri- ması (A), “gibi” benzetme edatı (C), “bir / kiremit parçası” sıfat tamlaması (D) ve “kiremit / parçası” belirtisiz ad tamlamasıdır (E). Dizelerde ikileme yoktur. lerek yapılmış bir sıfat-fiildir. Yanıt D’dir. Yanıt: B “Geçmiş” (C) kelimesi, sıfat-fiil eki alarak türemiş ama kalıplaşıp gerçek isim olmuştur. Bunu, kelimeyi olumsuz yapamadığınızdan anlayabilirsiniz. “Yatıyordu” (A) ve “çektim” (E) kelimeleri fiil, “umutsuz” (B) isimdir. Yanıt: D 23.İsimler, ek-fiil alarak yüklem olabilir. Bu durum, (kent)” işaret sıfatı (B), “böyle” zarf (C) ve “bütün” belgisiz sıfattır (E). D seçeneğindeki “bu” kelimesi işaret zamiridir. kelimenin hala isim olduğu gerçeğini değiştirmez. Cümlenin yüklemi olan “romandır” kelimesi isimdir. Yanıt E’dir. Yanıt: D www.deltakitap.com 20.“Kendisi” kişi veya dönüşlülük zamiri (A), “bu “Bazılarına” zamir, “göre” edat, “yarım, bir” kelimeleri sıfat göreviyle kullanılmıştır. Yanıt: E 21.Sıfatlar yapıca basit, türemiş ve birleşik sıfat ola- 24.E seçeneğindeki “çılgın” kelimesi, “ı” hâl eki ala- rak üç çeşittir. A’daki “çirkin”, C’deki “üç”, D’deki “kötü, bir” ve E’deki “iyi” sıfatları basit yapılıdır. rak adlaşmış bir sıfattır: Özlüyorum o çılgın (insanı). B seçeneğindeki “siyah gözlüklü (adam)” sıfatı birleşik yapılıdır. Yanıt: B B’deki “kendimize”, D’deki “ötekine” ve “başkasını” kelimeleri zamirdir. A’daki “bu”, B’deki “kısacık”, C’deki “bir” kelimeleri sıfattır ve adlaşmamıştır. Yanıt: E Delta Kültür Yayınevi 25.Bu tür sorularda ilk işiniz, “mi” soru eki olan seçe- 28.A, D ve E seçeneklerindeki cümlelerde eleştiri nekleri elemek olmalıdır, C elenir. İkinci olarak, cümleye cevap veriniz. Soru zamiri olan cümleye verdiğiniz cevap da zamir (veya isim) olmalıdır. Soru sıfatı ve zarfı da böyle anlaşılır. A cümlesindeki soruya “şurayı” diye cevap verirsek, cevap işaret zamiri olduğuna göre, “nereyi” sorusu da zamirdir: nereyi sordular? → şurayı sordular. Yanıt A’dır. B: hangi koşullar? → şu koşullar (sıfat) D: nasıl anladın? → kolay anladım (zarf) E: kaç yıl? → üç yıl (sıfat) vardır. C seçeneğinde ise özlem yoktur. B seçeneğindeki cümle, özlem içermektedir. Yanıt: B Yanıt: A 26.Cümlenin başına “Oo!” ünlemi getirilirse, beğen- 29.“Yapıtları çok yönlü bir değerlendirmeden geçi- me anlamı oluşur. “Eh!” yarı beğenme, “Ya!” ve “Aa!” şaşırma, “Ah!” pişmanlık vb. bildirir. Yanıt: C www.deltakitap.com rirdi” A’yı, “çalışmalarını romanlar üzerinde yoğunlaştırmış bir eleştirmendi” B’yi, “eleştirinin, edebiyat tarihini kurma ve oluşturma gibi önemli bir işlevi olduğuna inanırdı” D’yi ve “yayımlanmış romanların hemen hemen tümünü okuyup incelemekten kaçınmazdı” sözü E’yi verir. Parçada, eleştiriyi edebi sanat olarak görme fikri yoktur. Yanıt: C 27.İlk cümle şiirden bahsetse de parça düzyazıyla 30.Parçadan A seneğindeki yargı çıkarılamaz çünkü ilgilidir; şiirden sadece karşılaştırma amacıyla ilk cümlede söz edilmiştir. II. cümleden itibaren IV ve V. cümlelerde de düzyazının bilime uygunluğu anlatılmış. III. cümlede şiire geri dönülerek düşüncenin akışı bozulmuştur. parçada “duygu ve düşünceler çatıştığında duygulardan vazgeçip düşüncelere uymak”tan söz edilmektedir, duygu ve düşüncelerin çatıştırılmaması gerektiğinden değil. Diğer seçeneklerde verilenler parçadan çıkarılabilir. Yanıt: C Yanıt: A 9. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Özet