M. Meclisi B : 57 Founıdatiıon orada» su veya bol yağmura ta­ hammül ettiği gibi bol kurağa da tahammül ediyor, Şimdi Sayın Sözcüyü asiste edenler hakika­ ten buğdayı ya ofisin ambarında görmüş, veya­ hut da tesadüfen geçerken görmüş kişilerdir. Ben onları çok iyi biliyorum. Sayın C. H. P. Sözcüsü hakikaten onlara inanmadan bunu bu kürsüye getirmezdi, ben biliyorum inandığı için getirdi. Ulus Gazetesinde bunlar yazıldı, ben okudum. Ondan sonra yeni müşavere heye­ tine büyüjs bir otorite daha geldi. Sayın Sözcü­ yü şaşırtan yollar bu. Sayın Sözcüyü bugün Meksika buğdayı yönünden yanlış irşadeden zat yani şimdi tarım reformunu ona müdafaa ettiren zat Ziraat Fakültesinde İtalyan uzmanı­ nı getirmiştir, tevhidi arazi konusunda tercü­ manlığını yapmıştır. Hattâ o derece de oradaki genç arkadaşlarımız kaldırılmış ki, o genç ar­ kadaşlarımdan bir kısmı, «Bir sualim var» dedi; «Arazi birleştirilirse hayvanlar da birleştirile­ cek mi?» deyince mahcuboldu, «O mesele ayrı» dedi. BAŞKAN — Sayın. Bakan, bir dakikanızı rica edeceğim. TARIM BAKANI BAHRİ DAĞDAŞ (De­ vamla) — Buyurun. BAŞKAN — Açık oylama işlemi sona ermiş­ tir. Bütün kupaları kaldırınız. Buyurun efendim. TARIM BAKANI BAHRİ DAĞDAŞ (De­ vamla) — Şimdi diyor ki, «Vücutta bir yabancı organı def etme var. Türk toprağı bu tohumu reddetti.» diyor. Hani nasıl organ reddetme varsa, bu da reddetti bunu, diyor. Nasıl reddetmiş? Di­ yor ki; «Teknolojik şeyi tek taraflı görürsen, araştırmazsan, şunu etmezsen, bunu etmezsen işte böyle reddedilirsin.» E, peki nasıl reddet­ miş? Misal veriyor, diyor ki; «Talebeyi elek­ trikli coplarla nasıl tutamazsın» diyor, öyle di­ yor burada, «bunu da zoraki tedbirlerle şey ede­ mezsin işte; hasıl talebe seni reddediyorsa bu da onu reddeder.» diyor, burada. Nasıl, yani elektrikli copun Meksika buğdayı ile ne ilgisi var, ne işi var burada? Yani Allahaşkına şimdi burada okuyorum, bizbizeyiz... E, sen de diyor­ sun ki, ondan sonra polemik yapıyorsun. Canım benim devrimde mahkemesiz adam mı kurşuna 20 . 2 . 1969 .0 : 2 dizildi, varit mi, var mı öyle bir şey? Söyletme bunları bana. Ne var, yani örfi idarelerle mi iktidara geldik biz? Şunun bunun himayesinde miyiz biz? Ne var ki; o talebe de benim karde­ şim. Görüşü ayrı; kendi evimdeki kardeşimle de görüşüm ayrı olabilir. Ama ben bu kardeşimi Öldürmek için bir kara gömlekli teşkilâtın mı içirtdeyim? Anadolunun çeşitli yerlerinde mü­ fettişi umumilikler mi ihdas ettim? Ne var ki; Meksika buğdayını vesile ediyorsun, elektrikli copu getirip oraya dayıyorsun? (Gülüşmeler) olacak iş mi? (A. P. sıralarından alkışlar). Şimdi diyor ki gene burada, «Her mesele­ nin ekonomik yönü, teknolojik yönü, bir de sos­ yal yönü vardır. Bunun üçünü bir arada gör­ medin mi «fayda vermez» diyor. Doğru, doğru. Ama diyor, «A. P. yalnız ekonomik ve tekno­ lojik yönü görüyor.» Bir cümlesinde de diyor ki; «©azan ekonomiyi de atıyor, sadece tek­ nolojiyi alıyor.» Allah Allah! E, peki Meksika buğdayı ile vesile edip ne yapmış bakın Meksika buğdayı için. Demin arz ettim. G-enetikçi'riin sözünün yüzde 90 'ı bir nevi adaptasyondur. Buradadır teknik kadro. Genetikçi'nin verdiği doneleri memleketin ekolojik şartlarını bilen her tek­ nisyen tereddütsüz tatbik eder. İlmin mezhebi yoktur, ilimde siyaset aranmaz, teknikte, ma­ tematikte. Yani Paskal teoremi veya öklid ba­ ğıntısı, Pisagor dâvası Türkiye'de başka, Almanyada başka mıdır, Amerikada başka mıdır, Rusyada başka mıdır? Onun için bunlara bir ideolojik karakter takmak için sebep ne? Meselâ bir ayçiçeği tohumunu Rusya'dan getirdik, dünyanın en iyi tohumudur o orabanja mukavim. Ama bu ideolojinin ıslahı imiş bana ne, aslında onun değilya, onun öyle bir hüneri yok, kalmış, miras almış, biz de gittik getirdik, Rusya'dan geldi. ıslah edenden Allah razı olsun, yüzde 42 ye çıkarıyor Türk Mil­ leti. Burada bir ideoloji aranır mı? Şimdi bu­ raya da bunu sokuyorsun, hem copu sokuyor­ sun, hem de onların deyimiyle Amerikan Hari­ ciye Vekâletinin neşriyatiyle Rodkefeller bâ­ zı koşullar ileri sürüyor, bu koşulları yerine getirmedin mi olmaz... Şimdi Meksika buğdayında hem ekonomi var, hem teknoloji vardır. Biz Meksika buğda­ yını getirdik, doğrudur. 283 —