ROTAVİRÜS AŞILARI Dünya Sağlık Örgütü Durum Raporu Dr. Canan KAYNAK Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), aşılar ve diğer biyolojik maddeler bölümü aracılığı ile Genişletilmiş Bağışıklama Programı'nda (EPİ) temsil edilen aşılar hakkında çeşitli bilgi ve öneriler sunmaktadır. Bölüm, dünyadaki konumu nedeniyle, bu alanda giderek genişleyen normatif bir rol kazanmaktadır ve uluslararası halk sağlığı üzerinde önemli etkilere sahip hastalıklara karşı geliştirilen diğer aşı ve aşı kombinasyonları hakkında düzenli olarak güncelleşen bir dizi durum raporu yayınlayacaktır. Bu durum raporları, temel olarak aşıların yaygın olarak bağışıklama programlarında kullanılması ile ilgilidir. Özellikle, özel sektörde uygulanan ve bireysel korumaya yönelik kısıtlı aşılamalar ulusal programlar için değerli bir destek teşkil edebilir; fakat makalede, bu konu üzerinde durulmayacaktır. Durum raporları ilgili hastalıklar ve aşıları hakkında temel genel bilgileri özetler ve aşıların global boyutta kullanımında DSÖ'nün rolü ve mevcut durumunu belirterek sonlanır. Raporlar DSÖ'nün içinden ve dışından bir dizi uzman tarafından gözden geçirilmiştir ve esas olarak ulusal halk sağlığı görevlileri ve bağışıklama programı yöneticilerinin kullanımına uygun olarak tasarlanmıştır. Ancak, uluslararası fon kuruluşlarının, aşı üretimi endüstrisinin, sağlık çalışanlarının ve bilimsel medyanın da ilgi alanına girebilir. Özet ve sonuçlar Bütün dünyada bebekler ve çocuklarda görülen şiddetli ishal ile seyreden hastalıkların en sık sebebi rotavirüs enfeksiyonlarıdır. Rotavirüs, özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli bir halk sağlığı sorunudur. Şiddetli hastalık üzerinde anlamlı bir etkiye sahip gibi görünen tek kontrol yöntemi aşılamadır. Doğal enfeksiyon çocukları ardarda gelen şiddetli hastalıklara karşı korur. Rotavirüs enfeksiyonlarının büyük bir kısmından 4 tane serotip sorumludur. Fakat bazı ülkelerde diğer serotiplerde yaygındır. En az 7 aşı adayının gelişim çalışmaları sürmektedir. Ama Birleşik Devletler'de şu an sadece tetravalan rhesus rotavirüs aşısı (RRV-TV) lisanslıdır. Bu aşı gelişmiş ülkelerde ve Venezuela'da 2 yaş altındaki çocuklarda görülen şiddetli rotavirüs enfeksiyonlarını önlemektedir. Ancak rotavirüs aşı adayları gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelerdekine göre daha az etkili gibi göründüğü için aşının etkisini beklendiği şekilde gösterebilmesini sağlamak amacıyla özellikle Afrika ve Asya ülkelerinde bu aşıyla ilgili ek çalışmalar yapılmalıdır. Rotavirüs enfeksiyonlarının dünya çapındaki önemi ve RRV-TV aşısının en azından endüstrileşmiş ülkelerdeki kanıtlanmış etkinliği nedeniyle DSÖ güvenli ve etkin rotavirüs aşısının enfeksiyonun global kontrolüne yönelik değerli bir başlangıç adımı olarak endüstrileşmiş ülkelerde kullanımını desteklemektedir. Şiddetli ve ölümcül rotavirüs ishallerinin insidansı özellikle gelişmekte olan ülkelerde çok yüksektir. Aşının Venezuela'da ve diğer gelişmekte olan ülkelerde de yararlı olma ihtimaline rağmen Asya ve Afrika'da aşının tüm koşullar altında etkili olduğunu gösteren çalışmalar yapılmadan, gelişmekte olan ülkelerde bu aşının ulusal çocukluk çağı aşılama programlarına dahil edilmesi için erkendir. Genel Bilgiler Halk sağlığı yönünden etkileri Rotavirüs enfeksiyonları yaygın bir dağılıma sahiptir ve küçük çocuklarda görülen şiddetli ishalin en sık sebebidir. 3-5 yaşları arasındaki çocukların hemen hepsi enfektedir. Her yıl 125 milyondan fazla ishal vakasından rotavirüs sorumlu tutulmaktadır. İshal ile seyreden enfeksiyonlara bağlı tüm ölümlerin %25'ine ve 5 yaş altı çocuklarda görülen tüm ölümlerin %6'sına rotavirüs'ün neden olduğu tahmin edilmektedir. Hastalık 1-2 günlük bir inkübasyon dönemini takiben ortaya çıkar ve ani başlangıçlı kusma, ateş ve bol miktarda sulu diyare ile karakterizedir. Hastalık genellikle hafif seyretmesine rağmen şiddetli hastalık uygun şekilde tedavi edilmediği taktirde hızla yaşamı tehdit eden bir dehidratasyonla sonuçlanabilir. Yıllık hastane yatışlarının %20-40'ını çocukluk çağı ishalli hastalıklarının oluşturduğu ve her yıl yaklaşık 600.000 ölümün meydana geldiği, gelişmekte olan ülkelerde en fazla hastalık yükü bu enfeksiyondan kaynaklanmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde, şiddetli rotavirüs enfeksiyonu bebeklerde görülürken, endüstrileşmiş ülkelerde şiddetli vakaların çoğunluğu hayatın ilk yılından sonra görülür. Avustralya, İngiltere ve Galler, Japonya ve Birleşik Devletler'de rotavirüs enfeksiyonunun çocukluk çağı gastroenteritlerine bağlı hastaneye yatışların %34-52'sinden sorumlu olduğu gösterilmiştir. Fakat bu ülkelerde, rotavirüs enfeksiyonuna bağlı ölümler, son derece nadirdir. Gelişmekte olan tropikal ülkelerde rotavirüs enfeksiyonları yıl boyunca görülür. Aynı coğrafi bölgede çeşitli viral serotipler eş zamanlı olarak görülebilir ve bir kişide birden fazla serotip ile enfeksiyon gelişme ihtimali sıktır. Ilıman iklime sahip endüstrileşmiş ülkelerde rotavirüs enfeksiyonları kış mevsiminde en sık görülür ve mikst enfeksiyon yaygın değildir. Rotavirüs fekaloral yolla bulaşır ve çok az miktarda virüs ile enfekte olma bile, enfek-siyona neden olabilir. İnsan rotavirüs enfeksiyonu için bilinen bir rezervuar bulunmamaktadır. Asemptomatik taşıyıcılar ise sporadik vakalar için temel bir kaynak teşkil etmezler. Rotavirüs, çocuklarda hastane enfeksiyonuna neden olabilir. Yolcular, yaşlılar ve küçük çocuk bakıcılarında görülen ishallerle de ilişkilidir. Patojenite Rotavirüsler; reoviridae ailesine ait 11 segmentli çift iplikli RNA içeren zarfsız, 70 nm boyunda virüslerdir. Gruplar, iç kapsid antijeni tarafından belirlenir. Sadece grup A çocuklarda önemli bir hastalık sebebidir. Dış kapsidde bulunan 2 yapısal protein _ VP7 glikoproteini (veya G protein) ve proteazla parçalanmış VP4 proteini (veya P protein) _ virüsün serotipini belirler ve bunlara karşı nötralizan antikorlar gelişir. Bazı enfeksiyonlarda diğer serotipler rol oynasa da dünyada rotavirüs ishalleriyle en çok ilişkili serotipler G1-G4 serotipleridir. İnsan rotavirüs antijenleri ve çeşitli hayvan rotavirüs antijenleri arasında çapraz reaksiyon olduğu saptanmış ve insandan izole edilen bazı türlerin insan ve hayvan tipleri arasında yer alan yeniden düzenlenmiş türler olduğu gösterilmiştir. Ancak bu fenomenin rotavirüs enfeksiyonu veya hastalığın doğal seyri üzerinde önemli bir etkisi olma ihtimali çok azdır. İnsanda patojen olan tiplerin, tek rezervuarı yine insan gibi görünmektedir. Rotavirüs mevcut antiviral ilaçlarla inhibe edilememektedir. Rotavirüs'ün gaytada tesbiti için, basit ve ucuz immunoassay yöntemleri bulunmaktadır. Koruyucu immün yanıt Rotavirüs enfeksiyonuna karşı korunma ile ilgili bağışıklık süreçleri henüz tam olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmacılar tarafından dış kapsid antijenleri VP7 ve VP4'e karşı gelişen nötralizan antikorlar ile iç kapsid antijeni VP6'ya karşı gelişen IgG veya IgA antikorlarının koruyucu immünite ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bağırsak mukozasındaki koruyucu bağışıklık için VP6'ya karşı gelişen rotavirüs spesifik IgA yanıtının gerekli olduğuna inanılmaktadır. Enfeksiyonun temizlenmesinde hücresel immünitenin rol alması ihtimali yüksektir. Rotavirüs aşılarının immünojenitesi genellikle serum IgA serokonversiyonu ile veya aşı suşuna karşı gelişen nötralizan antikor düzeyleri ile ölçülür. Bir çocuğun maruz kaldığı ilk rotavirüs enfeksiyonu serotipe spesifik bir immün yanıtla sonuçlanır. Bu cevabı takibeden maruziyetler ile immün yanıt daha da güçlenir. Bu ilk enfeksiyon sırasında kazanılan bağışıklığı takibeden farklı serotip maruziyetlerinde şiddetli hastalığa karşı koruma sağlar. Çok küçük bebeklerde anne sütü ile beslenme enfeksiyona karşı bir miktar koruma sağlayabilir. Semptomatik rotavirüs enfeksiyonu primer olarak dünyada, pek çok çocuğun rotavirüs ishaline karşı bağışıklık kazandığı, hayatın ilk 2-3 yılında görülür. Aşılama ile kontrolün gerekçeleri Rotavirüs ishali önemli bir halk sağlığı sorunudur. DSÖ bir aşı geliştirilmesine büyük öncelik tanımaktadır. Yaşam standartlarındaki düzelme ile rotavirüse bağlı mortalitede azalma görülmesine rağmen; gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin rotavirüs diyaresi insidansları arasında dramatik bir fark bulunmadığı için, çevre koşullarındaki gelişme ve düzelmelerin hastalık insidansı üzerinde büyük bir etki gösterme olasılığı çok azdır. Tedavi, rehidrasyondur. Rehidrasyon hayat kurtarıcı olabilir, fakat virüsün yayılmasını azaltamaz. Özgül anti-rotavirüs tedavisi günümüzde mevcut değildir. Doğal bağışıklık, bir veya daha fazla doğal enfeksiyonla ortaya çıkan bağışıklıktır. Çeşitli aşı adaylarıyla kazanılan 10 yıllık deneyim aşılama yoluyla immün proflaksi kavramını desteklemektedir. Sanayileşmiş ülkelerde deneysel oral rotavirüs aşıları şiddetli enfeksiyona karşı %80'in üzerinde koruyucu etkinlik göstermiştir. Aşılananların %20'sinde 4. günde ortaya çıkan hafif ve orta derecedeki ateş haricinde aşılamayı takiben çok az miktarda yan etki meydana gelmektedir. Maliyet etkililik çalışmaları, ücrete bağlı olarak bir rotavirüs aşısının maliyet etkin olabileceğini göstermektedir. Rotavirüs aşı adayları İlk rotavirüs aşıları laboratuvar kültür hücrelerinde pasajlanarak zayıflatılan bovin veya simian kökenli rotavirüs suşlarından oluşmaktaydı. Bu tek suşlu (monovalan) aşı adayları ile yapılan klinik çalışmalarda farklı sonuçlar elde edildiği için polivalan aşılar geliştirilmiştir. Bu aşılarda insan rotavirüslerinin yaygın serotiplerine ait seçilmiş genler uygun hayvan suşları ile yeniden düzenlenmiştir. Günümüzde, çeşitli yeniden düzenlenmiş rotavirüs aşıları geliştirme çalışmaları sürdürülmektedir. Bunlardan biri, tetravalan rhesus – insan rotavirüs kombinasyonudur. Diğerleri, insan - bovin suşlarının tetravalan / pentavalan kombinasyonlarıdır. Son zamanlarda geliştirilen bir aşı adayında tamamen insan rotavirüs suşu bulunmaktadır. Günümüzde, tek lisanslı rotavirüs aşısı insan rotavirüsü serotip G3 proteinine büyük benzerlik gösteren VP7 proteinine sahip rhesus rotavirüs (RRV) suşundan geliştirilen yeniden düzenlenmiş bir aşıdır. Geriye kalan diğer yaygın serotiplere karşı tek gen yer değişimi ile elde edilen ve insan rotavirüsü G1, G2 veya G4 spesifisitesi taşıyan yeniden düzenlenmiş aşılar geliştirildi. Bu aşılar güvenlik ve immünojenite açısından tek tek test edildi ve sonucunda tetravalan G1 - G4 aşı kokteylini (RRV-TV) oluşturmak üzere kombine edildi. Bu aşı 6-26 haftalık bebeklere 4 hafta ara ile 3 kez oral olarak uygulanmaktadır (virüs konsantrasyonu 4 x 100.000 pfu / doz). Aşının güvenilirliği, immünojenitesi ve etkinliği; Finlandiya, Birleşik Devletler ve Venezuela'da çok sayıda bebekte çalışılmıştır. Aynı ülkelerde yapılan saha araştırmalarında rotavirüs ishallerine karşı %49-68 etkinlik, şiddetli hastalığa karşı %64-100 etkinlik elde edilmiştir. Ayrıca ishalin süresi, bu aşı ile önemli derecede kısalmaktadır. Tüm bu çalışmalarda rotavirüs enfeksiyonunun en sık nedeni, G1 serotipi olmasına rağmen RRV-TV'nin ara sıra izlenen non-serotip G1 hastalıklarına karşıda koruma sağladığı bulunmuştur. Venezuela'da son dönemlerde yürütülen yakalama çalışması özellikle cesaret vericidir çünkü aşının kötü sosyoekonomik koşullardaki etkinliğini göstermiştir. Brezilya ve Peru'da 10 kat daha az dozla yapılan araştırmalarda, çok az bir koruyucu etki izlenmiş veya hiç izlenmemiştir. Bu sonuç etkinliğin doza bağlı olabileceğini düşündürmektedir, fakat bu çalışmalarda şiddetli ishal oranının düşük olması sonuçların yorumlanmasını güçleştirmektedir. Aşılı çocukların gaytalarında aşı suşları bulunmasına rağmen, temaslılarında aşıya bağlı hastalık veya serokonversiyon geliştiğine dair hiç bir kanıt bulunmamaktadır. Anne sütü ile beslenme, RRV-TV aşısının etkinliğini önemli derecede etkilemez. RRV-TV aşısı difteri-boğmaca-tetanoz, oral polio, hepatit B ve Haemophilus influenza tip b aşıları gibi eş zamanlı çocukluk çağı aşılarının indüklediği immüniteyi bozmaz. Yan Etkiler Aşı yapılanların %20'sinde RRV-TV aşısının ilk dozunu takibeden 3-4 günlerde 38-39°C ateş ve beraberinde huzursuzluk, iştahsızlık ortaya çıkabilir. Kusma veya ishal bildirilmemiştir. Kontraendikasyonlar Diğer canlı aşıların çoğunda olduğu gibi konjenital immunite bozukluğu, HIV enfeksiyonu, kanser gibi bilinen veya şüphe edilen immün yetmezliği olan veya immunosupresif tedavi alan çocuklara rotavirüs aşısı yapılmamalıdır. Yeni aşılar konusunda DSÖ'nün genel konumu Toplumda kullanıma yönelik aşılar: Aşı kalitesine dair tanımlanan gereksinimleri karşılamalı Güvenli olmalı ve hedef populasyonda söz konusu enfeksiyona karşı önemli bir etkinliğe sahip olmalı Eğer bebekler veya küçük çocuklar için kullanılacaksa aşı takvimine ve ulusal çocukluk çağı bağışıklama programlarının zamanlamalarına kolayca adapte edilebilmeli Eş zamanlı verilen diğer aşılara karşı gelişen immün yanıtı önemli derecede etkilememeli Soğutma ve depolama kapasitesi gibi yaygın teknik kısıtlamaları önleyecek şekilde formülize edilmeli Farklı pazarlara uygun şekilde ücretlendirilmelidir. Rotavirüs aşılarında DSÖ'nün konumu DSÖ İshal İle Seyreden Hastalıklar Yönetim Komitesi rotavirüs aşısı geliştirilmesi konusuna öncelik vermektedir. DSÖ rotavirüs aşılarının tüm dünyada uygulanmasını desteklemesine rağmen daha çok hastalık yükünün yüksek olduğu ülkeler üzerinde durmaktadır. Ancak epidemioloji, sağlık öncelikleri ve ekonomik kapasitedeki farklılıklar nedeniyle rotavirüs aşıları ulusal bağışıklama programlarına farklı düzeylerde dahil edilebilecektir. Yukarıda sunulan genel bilgilerin gösterdiği üzere; rotavirüs hastalığı dünya çapında önemli bir sağlık ve sosyoekonomik sorundur. Günümüzde, sadece RRV - TV isimli rotavirüs aşısı lisanslıdır. Aşının sanayileşmiş ülkelerde 2 yaş altındaki çocuklarda şiddetli rotavirüs enfeksiyonuna karşı etkin bir koruma sağladığına dair yeterli kanıt bulunmaktadır. Venezuela'da yapılan bir çalışmada ümit verici, benzer sonuçlar elde edilmiştir. RRV - TV aşısı güvenlidir ve ulusal bağışıklama programlarına kolayca adapte edilebilir. Lojistik açıdan oral uygulama önem taşımaktadır. Bugüne kadar eş zamanlı uygulanan diğer aşılarla arasında büyük miktarda ve uzun süreli bir interferans rapor edilmemiştir. Global kontrole yönelik önemli bir ilk adım olarak, güvenli ve etkin rotavirüs aşılarının sanayileşmiş ülkelerde kullanımı desteklenmelidir. Rotavirüs aşılarının gelişmekte olan ülkelerde yaygın bağışıklamada kullanımı önerilmeden önce bu ülkelerin koşullarında aşının koruyucu etkinliğin araştırılması gereklidir. Bu nedenle özellikle Afrika ve Asya'da etkinlik çalışmaları yapılması şiddetle desteklenmelidir. Aşılar uygun ücrete temin edilebilirse rotavirüs enfeksiyonunun önemli bir halk sağlığı sorunu olarak ortaya çıktığı, tüm bölgelerde rotavirüs bağışıklamasına öncelik ve önem verilmesi sağlanacaktır.