İL : OSMANİYE AY-YIL : AĞUSTOS-2013 TARİH : 30.08.2013 ت َﺑ ْﻞ ٌ ﻦ ُﻳ ْﻘ َﺘ ُﻞ ﻓِﻲ ﺳَﺒﻴ ِﻞ اﻟﱠﻠ ِﻪ َأ ْﻣﻮَا ْ َو َﻻ َﺗﻘُﻮﻟُﻮا ِﻟ َﻤ ن َ ﺸ ُﻌﺮُو ْ ﻦ َﻻ َﺗ ْ ﺣﻴَﺎ ٌء و َﻟ ِﻜ ْ َأ ﺳﱠﻠ َﻢ َ ﻋَﻠ ْﻴ ِﻪ َو َ ﷲ ُ ﺻﻠﱠﻰ ا َ ل اﻟﱠﻠ ِﻪ ُ ل َرﺳُﻮ َ ﻗَﺎ ﺳﺒِﻴ ِﻞ اﻟﱠﻠ ِﻪ ِإﻟﱠﺎ ﺟَﺎ َء َﻳ ْﻮ َم اﻟ ِﻘﻴَﺎ َﻣ ِﺔ َ ﻦ َﻣ ْﻜﻠُﻮ ٍم ُﻳ ْﻜ َﻠ ُﻢ ﻓِﻲ ْ ﻣَﺎ ِﻣ ﻚ ٍﺴ ْ ﺢ ِﻣ ُ ﺢ رِﻳ ُ وَاﻟﺮﱢﻳ،ٍن َدم ُ ن َﻟ ْﻮ ُ َاﻟﻠﱠ ْﻮ،َو َآ ْﻠ ُﻤ ُﻪ َﻳ ْﺪﻣَﻰ VATAN SEVGİSİ VE HÜRRİYET Muhterem Müslümanlar! Birçok zafer kazandığımız Ağustos ayının son haftasını “Zafer Haftası” olarak milletçe bir kez daha kutluyoruz. İnsan hayatının olmazsa olmazlarının başında hürriyet gelmektedir. Bir insan esaret altına düşüp hürriyeti elinden alınırsa hayat artık yaşanmaz hale gelir. Bu sebeple hürriyet önemlidir. Hürriyetin timsali olan vatan önemlidir. Vatan sadece toprak parçası değildir. Vatan, hür yaşama demektir. Vatan, tarihimizdir. Vatan, töremizdir. Vatan, geçmişimiz ve geleceğimizdir. Vatan, sevgimizdir. Vatan, uğruna kanımızı akıttığımızdır. Vatan müdafaasından maksat, sadece sahip olunan toprakları korumak olmayıp, bunun arka planındaki esas gaye, o topraklar üzerinde yaşayan insanların dinini, canını, malını, ırz ve namusunu korumak ve milletin fertlerini hürriyet içinde yaşatmaktır. Aziz cemaat! Milli Mücadelemiz bağımsızlık, hürriyet, vatan ve egemenlik mücadelesidir. İslam Dini hürriyeti esas alan bir dindir. Nitekim İlmihal kitaplarımıza baktığımız zaman görmekteyiz ki, mükellef olmanın ilk şartlarından biride hür olmaktır. Hür olmayan, esaret altında olan bir insan ibadetlerini tam anlamıyla yerine getiremeyebilir. İslam Dini barış dinidir, esenlik dinidir. İslam Dininin asıl gayesi, nihayi hedefi tüm insanların barış içerisinde yaşayabileceği bir dünyadır. Yüce Allah bir ayette şöyle buyurur. “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa sanki bütün insanları yaşatmıştır.” (1) Muhterem Müslümanlar! Yüce dinimiz, insanlığın barış ve esenliğini esas almıştır. Zaten 'İslam' kelimesinin bir anlamı da barıştır. Barışı esas alan yüce dinimiz, vatan toprakları düşman işgali tehlikesiyle karşı karşıya kaldığında, savaşı mukaddes bir vazife saymıştır. Nitekim ayeti celilede Allah(c.c): “Size karşı savaş açanlara, siz de Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırıları sevmez. buyuruyor.(2) Dinimiz bu sebeple şehitliği ve gaziliği, Müslümanlar için büyük şeref kabul etmiştir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) şehitlik mertebesinin yüceliğine işaret eden bir hadis-i şerifinde: "Allah yolunda yaralanan hiçbir yaralı yoktur ki, kıyâmet günü, yarası kanıyor olarak gelmiş olmasın, bu kanın rengi kan renginde, kokusu da misk kokusundadır"(3) buyurmuştur. Bugün sahip olduğumuz, içerisinde hür olarak yaşadığımız bu cennet vatan, kahraman atalarımızın canlarını seve seve verdikleri, şehitliği ve gaziliği şeref olarak gören bir anlayışla her karışını kanları ile sulayarak bize emanet ettikleri topraklardır. Bu topraklar bize ecdadımızın emanetidir. Bu emanet ise sonraki nesillere en güzel şekilde aktarılmalıdır. Bu sebeple her birimiz üzerimize düşen vazifeyi yerine getirmeliyiz. Allah Teâlâ bizlere esaret hayatı yaşatmasın. Hürriyetimizi elimizden almak isteyenlere fırsat vermesin. Milletimize birlik, vatanımıza dirlik nasip etsin. Bu toprakları koruma görevini sürdüren askerlerimize, polislerimize kolaylıklar ihsan etsin. Kendilerine zarar vermek isteyenlere fırsat vermesin. Bu ve daha birçok güzel temenniler ile bizlere bu vatanı emanet eden aziz şehitlerimiz ve kahraman gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. HAZIRLAYANIN ADI: Fettah MERT ÜNVANI: Sarpınağzı Köyü C.İmam-Hatibi OSMANİYE _________________________________________ 1.Maide, 5/32 2.Bakara, 2/197 3.Buharî, Cihâd 10, Zebâih 31; Müslim, İmâret 103