TBMM B:47 9 . 1 . 2007 O: 2 Batı Trakya`nın Lozan Antlaşması`yla

advertisement
TBMM
B:47
9 . 1 . 2007
O: 2
Batı Trakya'nın Lozan Antlaşması'yla resmen Yunanistan'a bırakıldığı günden beri, Batı Trak­
ya Türk azınlığını Türkiye'nin Yunan topraklarındaki uzantısı olarak gören Yunan yönetimleri, azın­
lığı, potansiyel bir tehdit olarak değerlendirmişler, bu çerçevede şekillendirdikleri azınlık politika­
larıyla da, Batı Trakya'daki Türk nüfusu göçe zorlamak, bu mümkün olmadığı takdirde de Türk top­
lumunu asimile etmek hedeflerini gütmüşlerdir.
Batı Trakya Türk azınlığı 1920'li yıllarda Batı Trakya nüfusunun yüzde 65'ini oluştururken,
azınlığın, anlaşmalardan kaynaklanan azınlık haklarını, Yunanistan Anayasası ve Yunan iç mevzu­
atından doğan vatandaşlık haklarını ve taraf olduğu uluslararası antlaşmaları ihlal ederek uygulayageldiği, göçe zorlama, baskı, sindirme ve eritme politikaları sonucunda, günümüzde bu oran yüzde
30-35'lere gerilemiştir. Durum başlangıçtaki gibi olsaydı, bugün, Batı Trakya'da nüfus 700-800 bin
civarında olacaktı.
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu olarak 2006 yılı 13-17 Haziran tarihleri arasında Atina ve
Batı Trakya'ya beş günlük bir ziyaret gerçekleştirdik. Atina'da Dışişleri Bakanı Sayın Bakoyanni
dahil Yunan makamlarıyla başlayan görüşmelerimiz, Batı Trakya'da yine Yunan makamları ile öğ­
retmeni, din adamı, kadını, erkeği, köylüsü, kentlisi her kesimden çok sayıda soydaşımızla devam
etti. En ücra dağ köylerine kadar çıktık, soydaşlarımızla görüştük. Gösterdikleri misafirperverlik
için tüm soydaşlarımıza buradan teşekkür ediyorum.
Azınlığın bugünkü en temel mücadele alanlarının başında kimlik sorununun geldiği malumdur.
Komşumuz Yunanistan bölgedeki azınlığın Türk kimliğini inkârı temel bir politika olarak benimse­
miştir. Batı Trakya'da bütün sorunların temelinde esasen bu inkarcı politikalar bulunmaktadır. Azın­
lığın kendi kendini tanımlama hakkından mahrum bırakılma olgusu, önemli bir azınlık sorunu ola­
rak varlığını korumaktadır.
Batı Trakya'da hâlen isminde "Türk" kelimesi bulunan derneklerin resmî faaliyetlerine izin ve­
rilmemekte ve azınlığın Türk azınlığı olduğu ısrarla reddedilmektedir. Ayrıca, azınlığın etnik kim­
liğini inkâr politikasının uzun vadede uygulanamayacağının anlaşılması üzerine başlatılan ve Batı
Trakya'daki çoğunluk mensupları tarafından da destek gören Türk azınlığı Türk, Pomak ve Çinge­
ne olarak üçe bölme eğilimini destekleyici faaliyetler de hâlen devam etmektedir.
Bunların ne denli boş gayretler olduğunu, bizzat bölgede görmekten duyduğum memnuniyetimi
burada ifade etmek istiyorum. Kendileriyle gurur duyduğum soydaşlanm Türk olmanın ne anlama
geldiğini sadece Yunanistan'a değil tüm dünyaya da anlatıyor ve esasen de bir efsane yazıyorlar.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Yunan yönetimi Lozan Antlaşması'nda "Türk azınlık"
ifadesinin bulunmadığını ileri sürerek Batı Trakya Türk azınlığını Müslüman azınlık olarak tanım­
lamaktadır. Antlaşma'mn doğrudan ilgili maddelerinde "Müslüman" tabiri kullanılmışsa da, yine
Antlaşma'da yer alan diğer hükümlerde geçen "Türk" sıfatından ve ayrıca Konferans tutanakların­
da yer alan beyanlardan, mübadele dışı bırakılan Batı Trakya azınlığı mensuplarının Türk oldukla­
rı açıkça anlaşılmaktadır. Kaldı ki, Türklük tanımlaması etnik, Müslümanlık tanımlaması ise dinî
bir gruplandırmadır ve birbirlerine aykırı olmaları da mümkün değildir. Bir başka ifadeyle, azınlık
kendisini hem Müslüman hem de Türk olarak, pek tabii ki, tanımlayabilir.
1960'lı yıllara kadar azınlığı Türk kabul eden, azınlık okullarına "Türk okulları" diyen Mare­
şal Papagos kanunları Yunanistan'a değil başka bir ülkeye mi aittir? Savaşı müteakiben nüfus deği­
şimi için Türk-Yunan karma komisyonlarınca verilen ve "etabli" olarak adlandırılan belgelerde
azınlık fertleri "Türk" olarak nitelendirilmişken, bugünkü tablo ve mevcut uygulamalar nasıl açık­
lanabilecektir?
Değerli milletvekilleri, 1974 sonrasında Türk dernek ve birliklerinin tabelalarının sökülmeleriyle yoğunluk kazanan Türk kimliğini inkâr bugün hâlâ sürmektedir. Okulların tabelalarından Türk
kelimesinin nasıl kazandığını yerinde gördük, geldik. Azınlığın en güçlü ve şanlı örgütlenmelerin­
den biri olan ve isimlerindeki Türk sözcüğünden dolayı kapatılmış olan İskeçe Türk Birliği ile Ro-423-
Download