TAZİYE GİRİŞ Taziye, yakını vefat eden bir kimseyi ziyaret ederek baş sağlığı dileme, tesellide om bulunma anlamında kullanılan bir terimdir. 1 Anadolu halkı müslüman olduktan sonra İslam’dan referans alarak taziyeyi kendi kültür, örf ve ananelerine göre uygulamıştır. Dolayısıyla taziye sosyal hayatta bir adab-ı muaşerat olarak kültür halinde form bulmuştur. a.c Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin buyurduğu gibi: ‘Türkler ve Kürtler bin yıldır İslam’la mezc oldukları için İslam onların kültürleri olmuştur.’ 2 Taziye kelimesinin karşılığını Türkler; ‘baş sağlığı’, Kırmançlar; ‘ser xoşi’ 3, Zazalar; ‘azayi’ veya ‘ser weşi’, Farslar; ‘ser selameti’, ho c ‘azadari’ 4gibi sözlerle ifade etmişlerdir. Taziyede kullanılan başlıca cümleleri ifade edecek olursak, bunlar: ‘Allah rahmet eylesin’; ‘Mekanı cennet olsun’; ‘Allah gittiği yerde utandırmasın’; ‘Allah taksiratını affetsin’; ‘Geride kalanların başı sağ olsun’; ‘ Allah başka acı ca ni göstermesin’; ‘ Ölenle ölünmez, er geç hepimiz öleceğiz’; ‘Allah iman Kur’an nasip etsin’; ‘Nur içinde yatsın’; ‘Toprağı bol olsun’ ; ‘ Olmuş ile ölmüşe çare bulunmaz’ gibi teselli verici veciz cümlelerdir. Taziyeler genelde vefat edenlerin evlerinde olmaktadır. Ancak şehirleşmenin ve kentleşmenin sonucunda taziye merasimleri dernek ile vakıf lokallerinde, w. el cami müştemilatlarında ve bazı belediyeler tarafından tahsis edilen taziye çadırlarında gerçekleştirilmektedir. Bu tarihi süreç içerisinde taziyelerde bazı bid’at ve hurafeler meydana gelmiştir. Dolayısıyla bazı din alimleri bu konuda taziyelerin İslam’a ters düşmemesi kaydıyla ww icra edilmesi için taziye adabları hakkında bazı eserler yazmışlardır. Örneğin: İbni Asakir; Ta’ziyatul Müslim an Ahihi, Ali el-Medaini; Et-tea’zi gibi eserleri yazmışlardır. Bütün İslami fıkıh kitaplarında ‘ehkamul cenaiz’ konu başlığı altında taziyeye yer verilmiştir. Taziye toplumun kaynaşması, birlik ve beraberliği pekiştirmesi açısından devamlı büyük önem arzetmiştir. Çünkü taziyede din ve mezhep ayrımı güdülmeksizin komşuluk hakkı ve insani vazife olarak yerine getirilmesi toplumda ve vicdanlarda yer edinmiştir. 1 TDV İslam Ansiklopedisi, C. 40, S. 202 md. Taziye. Said Nursi, Mektubat, 26. Mektub, 3. Mebhas, 4. Mesele (Mealen). 3 Ziya Paşa, el-Hediyetül Hamidiyye fi lügatil Kürdiyye. 4 Hasan Amid, Ferhengi Farisi Amid, c. 1, md. Taziye. 2 1. KUR’AN ve SÜNNETTE TAZİYE a) Kur’an’da Taziye İslam alimleri, taziyenin hayırlı ve faziletli bir amel olduğu için Cenabı Allah’ın Kur’an’ı Kerimde; ‘Hayır ve takva üzerinde birbirinizle yardımlaşınız. Günah ve düşmanlık üzerinde birbirinizle yardımlaşmayınız.’ 5 Ayetini esas kabul etmişlerdir. Kur’an’da direk olarak taziyeyi işaret eden ayeti kerimede Cenabı Allah; ‘Ve sizi mutlaka korku ve açlıktan ve om mal, can ve ürün eksikliğinden imtihan ederiz. Ve sabredenleri müjdele. 6 Onlar ki, kendilerine bir musîbet isabet ettiği zaman: “Biz muhakkak ki Allah içiniz (O’na ulaşmak ve teslim olmak için yaratıldık) ve muhakkak O’na döneceğiz (ulaşacağız).” Derler.’ 7 Buyurmuştur. Bu ayette a.c ölüm gibi bir müsibetle karşılaşıldığında sabır tavsiye edildiği ve bu tavsiyeye uyanların müjdelendiği vurgulanmaktadır. Sabır da ancak paylaşımla tekamül olur. Kur’an’ın Asr suresinde sabrın kişiler arasında tavsiye edilerek yapılması vurgulanmıştır. Ayrıca musibete ho c uğrayanların ‘İnna lillahi ve inna ileyhi raciun’(Muhakkak biz Allah’tan geldik ve muhakkak biz O’na döneceğiz.) demeleri ayette tavsiye edilmiştir. Peygamber efendimiz (Sav) bir buyurmuştur. 8 b) Hadiste Taziye ‘İnna lillahi ve inna ileyhi raciun’ desin’ ca ni hadisinde; ‘Birinize musibet geldiği zaman Hadis 1: Peygamber efendimiz (Sav) şöyle buyurmaktadır: ‘Komşunun hakkı; w. el hastalandığı zaman ziyaret edersin, öldüğü zaman cenazesine katılırsın, borç istediği zaman borç verirsin, kusuru ve ayıbı ortaya çıktığı zaman örtersin, bir hayırla karşılaştığı zaman göz aydınlığı verirsin; başına musibet geldiğinde taziye verirsin, esen rüzgarı kapatmamak için ww binanı onun binasından yükseltmezsin, yemek kokusu ile onu rahatsız etmezsin şayet böyle bir durumda o yemekten ona ikram edersin.’ 9 Bu hadiste sosyal hayatta adabı muaşeretin esasları belirtilerek taziyenin bir komşuluk hakkı olduğu belirtilmiştir. Hadis 2: Peygamberimiz buyuruyor: ‘Bir müslüman, müslüman kardeşinin başına gelen bir musibetten dolayı ona taziye verirse mutlaka Allah kıyamet gününde ona izzet ve 5 Maide Suresi/2. Bakara Suresi/155. 7 Bakara Suresi/156. 8 İbni Maceh, Hadis No: 1598. 9 Taberani; El-Hindi, Kenzül ummal, Hadis No:24897. 6 şeref elbisesini giydirir.’ 10 Peygamber efendimiz bu hadisi şerifte müslümana taziye yapmasının büyük bir fazilet olduğunu bildirmiştir. Hadis 3: Peygamber efendimizin kızlarından birisi vefat eden oğlunun haberini Allah Resulüne gönderince Peygamber efendimiz haberi veren kişiye; ‘Kızıma söyle her şeyin Allah katında belirli bir süresi vardır. Cenabı Allah’ın verdiği ve aldığı her şey onundur. Kızıma söyleyin sabretsin ve mükafatını Allah’tan beklesin.’ Buyurmuştur. 11 Peygamber efendimiz om musibetten dolayı kadere inanmayı hatırlatmış ve sabrı tavsiye ederek teselli vermiştir. Hadis 4: Muaz b. Cebel’in (R.a) çocuğu vefat ettiği zaman Resuli ekrem efendimiz bir a.c mektup göndererek ona taziye vermiştir. Bu mektupta özet olarak; Allah’ın rahmnetine, mağfiretine ve hidayetine erişmek için sabretmek gerektiğini, ağlayıp sızlamanın ise gideni ho c geri getirmeyeceğini ifade etmiştir. 12 Bu hadisi şerif bizlere taziyenin mektup, telgraf, telefon vb. gibi iletişim araçlarıyla da yapılmasının sünnet olduğunu göstermektedir. Hadis 5: Hz. Peygamber (sav): ‘Ölülerinizi sadece güzel taraflarıyla yad ediniz.’ 13 Bu w. elc an i hadisi şerifte ölen kişinin kötü taraflarıyla yad edilmesi yasaklanmış ve iyi taraflarının da anlatılması tavsiye edilmiştir. Binaen aleyh vefat eden kişinin taziyesinde güzel taraflarının anlatılması fazilet olarak kabul edilmiştir. Hadis 6: Cerir İbnu Abdillah el-Becceli (R.a) anlatıyor: ‘Biz (Rasulullah zamanında), cenaze sahibinin evinde toplanmayı ve (ev halkının da toplananlar için) yemek yapmalarını, yasaklanan matemden bir parça bilirdik.’ 14 Bu hadiste taziye evinde oturmanın taziye sahiplerine yük olmanın, onlara hizmet ettirmenin ve onlara yemek hazırlatmak gibi ww ikramların doğru olmadığını beyan etmektedir. Hadis 7: Allah Resulü Medine’de iken Şam yakınlarındaki Mute savaşında amcasının oğlu Cafer b. Ebi Talib şehit olduğunda, Resulullah (sav) etrafındakilere: ‘Cafer’in ailesine yemek yapınız.’ Buyurmuştur. 15 Peygamberimiz bu hadiste cenaze evine ve musibet zedelere yemek hazırlayıp götürmeyi tavsiye etmiştir. Bu emri bizim için bir sünnettir. 10 Beyhaki; İbni Maceh, Hadis No: 1601. Buhari, Hadis No: 1284; Buhari, Hadis No: 7448; Müslim, Hadis No:923. 12 Hakim, el-Müstederek, C. 3, s. 273. 13 Nesai, Hadis No: 1909. 14 İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı, c. 17, s.150. 15 Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.3, s. 194; Tırmizi, Babul Cenaiz 21; İbnu Maceh, Babul Cenaiz 59. 11 Hadis 8: Peygamber efendimiz (sav) buyuruyor: ‘Ahiret gününe iman eden bir kadın üç günden fazla ölüsü için yas tutamaz ancak eşi ölürse dört ay on gün yas tutabilir.’16 Bu hadisi şerifte üç günden fazla taziyenin yapılmamasına işaret edilmektedir ve üzüntüyü ifade eden her türlü davranış ve şekillerden kaçınmanın imanın gereği olduğu vurgulanmaktadır. Ancak bir bayan eşi öldüğü zaman dört ay on gün süresi içerisinde süslenmesi günah sayılmıştır. om 2. İSLAM FIKHINDA TAZİYE Burada taziye konusunu fıkhi (İslam hukuku) açıdan ele aldığımızda ümmetin a.c çoğunluğu tarafından kabul edilen dört büyük mezhep fıkhının hükümleri kastedilmektedir. Çünkü İslam fıkhını sadece Hanefi mezhebi veya Şafii mezhebi olarak algılamak İslam’ın ho c hükümlerini yansıtmaz. Aynı zamanda Şafii ilmihalini veya Hanefi ilmihalini İslam ilmihali olarak yansıtmak da doğru değildir. Çünkü sadece bir mezhebin görüşü tamamen İslam’ın görüşü olmayabilir. İslam fıkhına göre taziyede asıl olan şey cenaze sahibinin üzüntüsünü giderecek ve onu maddi külfete sokmayacak her türlü davranış ve söz meşru ve merğubtur. w. elc an i Cenaze sahibinin üzüntüsünü arttıracak ve maddi olarak ona külfet getirecek her şey İslam’a göre men edilmiştir. a) Taziyeyle İlgili Hükümler Ölünün defninden önce ve defninden sonra üç güne kadar taziye yapmak sünnettir. Üç günden sonra taziye yapmak mekruhtur. Ancak taziye sahibi veya taziyeye giden kişi taziye zamanında hazır bulunmamışsa üç günden sonra da taziye yapabilir. 17 Taziye için özel bir ww dua yoktur. Taziyede bulunan herkes taziye sahibine teselli vermek için ve ölüye de rahmet okumak için herhangi bir duayı yapabilir. Ancak Hanefi mezhebine göre peygamber efendimizin taziyede kullandığı kalıp sözleri kullanmak sünnettir. 18 Taziyeye bir defa gidilir. Maliki mezhebine göre bir kaç defa da gitmekte bir sakınca yoktur. 19 Taziye evde, camide20 ya da uygun bir yerde yapılır. Şafii ve Hanbelilere göre özel olarak taziye sahibinin taziye için bir yer oluşturması veya masrafta bulunması mekruhtur. Taziye sahibinin komşuları veya 16 Buhari, Hadis No:1280; Müslim, Hadis No: 1490; İbni Habban, Hadis No: 4304. Şerbini, Muğnil Muhtac, c. 1, s. 481. 18 Cüzeyri, el-Fıkhu alal-Mezahibul erbaa, c. 1, s. 539. 19 age, c. 1, s. 539. 20 *Hanefi mezhebine göre. 17 dostları bu yerleri ve masrafları yapabilirler. 21 Taziye evine yemek götürmek ve taziye sahiplerine yemek yedirmek sünnettir. Taziye sahibinin ise taziyeye gelenlere yemek yedirmesi mekruhtur. Ancak taziye evinde buluğ çağına ermemiş çocuklar varsa o evin yemek vermesi haram olur. 22 Ölü için yüksek sesle olmamak kaydıyla ağlamanın bir mahsuru yoktur ancak bağırıp çağırarak ağlamak haramdır. 23 Bir müslümanın vefatından dolayı müslüman olan yakınlarının taziyesine gitmek sünnettir. Müslüman olmayan ölünün müslüman yakınına om taziyede bulunamak ise mendubtur. Müslüman olan kişinin ölümünden dolayı müslüman olmayan yakınına taziye vermek caizdir. Şayet müslüman olmayan kişinin taziyesine gitmekle İslam’a yakınlaşması umudu varsa onun taziyesine gitmek müstahabtır. Müslüman olmayan a.c birinin müslümanlarla savaş halindeki durumunda taziyesine gitmek mekruhtur. Ancak yine müslüman olma umudu varsa o zaman taziyesine gitmek müstehabtır. 24 Müslüman ölü için dua yapmak, affı için yalvarışta bulunmak ve Kur’an okumak bütün ehli sünnet alimlerinin ho c icmaıyla kabul edilmiştir. 25 Ancak gayrimüslim olan ölüler için Kur’an okumak, dua etmek ve istiğfarda bulunmak haramdır. Bayanlar için taziye yapmak ve kabir ziyaretinde bulunmak w. elc an i mendubtur. 26 Müslüman taziyesinde; ‘Allah sevabını çoğaltsın, güzel sabırlar versin, merhumu affetsin.’ gibi duada bulunmak sevaptır. Gayrimüslim ölüsü olan müslümanın taziyesinde ise; ‘ Allah senin sevabını arttırsın ve sana sabırlar versin.’ gibi duada bulunmak gerekir. Müslüman ölüsü olan gayrımüslimin taziyesinde; ‘Allah ölünü affetsin ve sana da güzel sabırlar versin.’ Denilmesi uygundur. 27 İslam şiarı olan ve toplumun sosyal dayanışmasını pekiştiren taziyelerin bu ww günümüzde taziye sahiplerinin taziye külfetini hafifletmek maksadıyla organize edilmesi müslümanlar için dini vecibe ve insani vazifedir. Bu vazifeyi devamlı olarak toplumun erdemli ve saygın insanları tarih boyunca ifa etmiştir. Toplumdaki üzüntü ve sevinçleri kontrol altına almak içinde bulunduğumuz asırda bu erdemli ve saygın insanların görevlerini yerine getiren dernek ve vakıflar bu misyonu taşımaktadırlar. Artık toplumun her kesimini ihata eden bu vakıf ve cemiyetler gün geçtikçe kültür ve medeniyetini kaybetmeye yüz tutmuş şehirleşmedeki halkın umudu ve sığınağı olmuştur. Bu hizmetlerde bulunanlar ahlaki ve 21 Züheyli, el-Fıkhul İslami, c. 2, s.544; Yusuf Erdebili, el-Envar li Amalil Ebrar, c. 1, s. 125. Züheyli, age, c.2,s. 549; Şerbini, age, c.1, s. 498. 23 Şerbini, age, c.1, s. 482; Züheyli, age, c.2, s. 545. 24 Şerbini, age, c.1, s. 482. 25 Züheyli, age, c. 2, s. 550. 26 İbni Abidin, Reddul Muhtar, c. 3, s. 140. 27 Şerbini, age, c. 1, s. 481. 22 insani açıdan bu dünyada, dini ve manevi açıdan ahirette izzet ve şerefe şayandırlar. Çünkü dinimize göre ibadete vesile olan her şey ibadettir. Toplumu bir arada tutan her vesile millet ve devletin payidar olması için fazilettir. Cenabı Allah cümlemizi, ‘ En hayırlınız topluma en çok faydalı olanınızdır’ 28 hadisi şerifinin sırrına mazhar eylesin. DERLEYEN ve HAZIRLAYAN ww w. el ca ni ho c a.c om SEBAHATTİN ELÇANİ 28 Aceluni, Keşful Hafa, c. 1, s. 472.