Bir Gitaristin Gözünden ZİYA AYDINTAN Kaan ÖZTUTGAN Kaan Öztutgan BİR GİTARİSTİN GÖZÜNDEN ZİYA AYDINTAN ISBN 978-605-318-696-0 DOI 10.14527/ 9786053186960 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. © 2016, Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ye aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz. 1. Baskı: Aralık 2016, Ankara Yayın-Proje: Elif Turanlıoğlu Bultan Dizgi-Grafik Tasarım: Didem Kestek Kapak Tasarımı: Pegem Akademi Baskı: Vadi Grup Ciltevi A.Ş. İvedik Organize Sanayi 28. Cadde 2284 Sokak No:105 Yenimahalle/ANKARA (0312 394 55 91) Yayıncı Sertifika No: 14749 Matbaa Sertifika No: 26687 İletişim Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA Yayınevi: 0312 430 67 50 - 430 67 51 Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60 Dağıtım: 0312 434 54 24 - 434 54 08 Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60 İnternet: www.pegem.net E-ileti: pegem@pegem.net SUNUŞ Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan Adlı Kitap Üzerine… Türkiye’mizde öteden beri müzik yaşamımızın ve kültürümüzün ana ögeleri arasında önde gelen çok değerli bestecilerimiz, seslendiricilerimiz/yorumcularımız, müzikbilimcilerimizle ilgili çok çeşitli çalışma, araştırma ve incelemeler yapılmakta; bunların birçoğu kitaplaştırılarak yayımlanmaktadır. Ancak müzik yaşamımızın ve kültürümüzün öbür ana ögeleri olup söz konusu yaşamın ve kültürün oluşmasına, biçimlenmesine ve gelişmesine büyük emek veren müzik eğitimcilerimiz, eğitim müziği bestecilerimiz ve müzik ders/metot kitabı yazarlarımızla ilgili çalışma, araştırma ve incelemeler henüz yeterli sayıda ve çeşitlilikte değildir. Onlara ilişkin yayımlanmış kitaplar ise yok denecek kadar azdır. Hatta bu kişiliklerin müzik yaşamı, kültürü ve eğitimi tarihimizdeki çokluğu göz önüne alınırsa doğrudan onlara ilişkin yayımlanmış kitaplar neredeyse yok gibidir denilebilir. Oysaki Türk müzik yaşamında ve kültüründe besteci, seslendirici-yorumcu ve bilimci müzikçiler gibi genel, özengen ve mesleksel müzik eğitimcilerinin, eğitim müziği bestecilerinin ve müzik ders/metot kitabı yazarlarının da önemli bir yeri vardır. Çünkü onlar özellikle çocukların, ergenlerin ve gençlerin bu yaşama ve kültüre eğitimle hazırlanmaları, adım atmaları, katılmaları, uyum sağlamaları ve giderek o ortamların etkin üyeleri olmalarında davranış kazandırıcılar, yol açıcılar ve yol göstericiler olarak etkili ve belirleyici rol oynamaktadır. Öbür yandan besteci, seslendirici-yorumcu ve bilimci müziklerimizin erken yaşlarda alanlarına ilişkin doğal yeti ve yeteneklerinin keşfedilip ortaya çıkarılmasında, işlenerek geliştirilmesinde ve bunun için kesin gerekli ön-ilktemel müziksel becerilerin kazandırılmasında müzik eğitimcilerimiz, eğitim müziği bestecilerimiz ve müzik ders/metot kitabı yazarlarımız çaba göstermektedir. Ne var ki onların tümü olmasa da birçoğu aradan geçen yıllar, on yıllar, çeyrek ve yarım yüzyıllar içinde büyük ölçüde unutulmaktadır. Oysaki bilgili-bilinçli bireylerimizin, ilgili toplumsal kesimlerimizin ve ulusumuzun onları unutmamalarında, çeşitli yönleriyle çok iyi tanıma ve anımsamalarında büyük yarar vardır. Biraz tanıyan ve anımsayanların da onları hak ettikleri ölçüde yeniden anımsayıp anlama, yeniden düşünüp inceleme ve yeniden çözümleyip değerlendirmelerinde birçok yarar bulunmaktadır. Ne mutlu ki son yıllarda müzik eğitimcilerimiz, eğitim müziği bestecilerimiz ve müzik ders/metot kitabı yazarlarımız da giderek daha çok ve daha ciddi bilimsel/sanatsal araştırma ve incelemelere konu olmaktadır. Bu bağlamda lisans, yüksek lisans, doktora ve ona eşdeğer sanatta yeterlik düzeylerinde çeşitli araştırma ve incelemeler yapılarak işe yarar tezler hazırlanmaktadır. Ne var ki bunlar genellikle yapıldıkları üniversitelerin raflarında yerlerini alırken dar bir akademik çevrenin erişimine hazır tutulmaktadır. Onun dışında kalan geniş kamuoyu ise bu çalışmalardan çoğun habersiz kalmakta ve yararlanamamaktadır. Böyle olunca da bu tür çalışmalardan beklenen katkı ve yarar dar bir çevreyle sınırlı kalmaktadır. iv Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan Bütün bunların farkında ve bilincinde olan genç araştırma görevlisi Kaan ÖZTUTGAN çağdaş Türk müzik eğitimcileri, eğitim müziği bestecileri ve müzik ders/ metot kitabı yazarları arasında bütünlüklü ve seçkin bir yeri olan Ziya Aydıntan’la ilgi yapmış olduğu araştırmayı kitaplaştırmaktadır. Bununla çok önemli bir adım atmakta ve anlamlı bir hizmet gerçekleştirmektedir. Genç araştırmacı K. Öztutgan’ın Bir Gitarcının Gözüyle Ziya Aydıntan adlı bu kitabı “Giriş, Ziya Aydıntan’ın Hayatı, Tanıyanların Gözünden Ziya Aydıntan, Ziya Aydıntan’ın Gitar Eserleri, Gitar Eğitimine Katkıları, Müzik Eğitimine Yönelik Eserleri, Görev Yaptığı Bazı Okullar, Kronoloji, Belgeler ve Kaynakça-Görüşmeler-Resimler [Dizelgesi]” bölümlerinden oluşmaktadır. Kitabın örgüsü-dokusu, kapsamı ve içeriği böyle bir çalışmaya uygun sıralı bir düzen oluşturur biçimde kurgulanmış bulunmaktadır. Bu özellikleriyle kitap ünlü müzik eğitimcimiz, eğitim müziği bestecimiz ve müzik ders/metot kitabı yazarımız Aydıntan’la ilgili gitar odaklı ama çok yönlü, geniş kapsamlı, derli toplu bir yaşamöyküsü-tekyazım olarak alanda duyulan önemli bir gereksinimi karşılamayı amaçlıyor. Kitap, bu yapısı ve oylumuyla amacına eriştirici bir ilk ana kaynak niteliği taşıyor. Bu nedenlerle söz konusu alanda yalın, yeni ve özgün olmasının yanı sıra anlamlı ve işlevsel bir eser ortaya koyup ilgililerin yararlanmalarına sunan Arş. Gör. Kaan ÖZTUTGAN’ı candan kutluyorum. Ayrıca onu bu değerli çalışmasında destekleyen tez danışmanını ve çalışmanın önemli bir boyutu olarak Aydıntan’ı tanıyanlarla görüşmelerde içtenlikle ortaya koydukları anı, gözlem-izlem, görüş, düşünce ve değerlendirilerle çalışmaya son derece anlamlı katkılarda bulunmuş olan değerli kişileri ve meslektaşları da kutlamayı bir görev biliyorum. Çünkü onların her birinin bu özverili çabaları ve özlü katkılarıyla müzik eğitimcileri, araştırmacılar ve okuyucuların daha çok yararlanabilecekleri bir eser ortaya çıkmış bulunuyor. Kitabın edinenlere ve kullananlara yararlı olacağını düşünüyorum. Bu düşünüyle bu tür çalışmalara yenilerinin eklenmesini ve bu güzel çalışmada olduğu gibi öncelikle sonsuzluğa göçmüş değerli müzik eğitimcilerimiz, eğitim müziği bestecilerimiz ve müzik ders/metot kitabı yazarlarımıza ilişkin bilimsel çalışma-araştırma-inceleme ürünü basılı kaynakların artıp çeşitlenerek zenginleşmesini umuyorum. Bu düşünü ve umuyla tüm ilgililere yaşam boyu esenlikler, başarılar ve mutluluklar diliyorum. Ankara 20 Kasım 2016 Prof. Dr. Ali UÇAN Yazar Ön Söz Her alanda olduğu gibi müzik alanında da önceki nesillerce yapılmış olan çalışmalar önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmaları değerli kılan yalnızca üzerinde emek harcanmış olması değil, aynı zamanda yeni çalışmalara temel teşkil etmesidir. Bu anlamda her çalışma bir sonraki çalışmaya zemin hazırlar ve yapılmış olduğu alana önemli katkılar sağlar. Ancak anılan çalışmalardan bazıları ya çeşitli nedenlerle kayıt altına alınamadığından ya da kayıt altına alınsalar bile yeterince iyi korunamadığından tarihin karanlık sayfalarında kaybolup gider. Tarih içerisinde kaybolan her çalışma, gelecek nesiller için birer soru işareti oluştururken aynı zamanda bu konuların yeniden araştırılması yeni nesillerin enerji ve zaman kaybetmelerine neden olur. Dolayısıyla tarihi değerler içeren çalışmaların kayıt altına alınması, bu çalışmaların içerdiği değerli bilgilerin nesilden nesile aktarılmasını ve kalıcı olmasını sağlayacaktır. İşte bu kitap, ülkemiz müzik tarihinde önemli bir yere sahip olan Ziya Aydıntan’ı ve çalışmalarını kayıt altına almak, onların tarih içerisinde kaybolmalarını önleyerek nesillerarası bilgi aktarımını sağlanmak amacı ile yazılmıştır. Kitap, Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’ne bağlı olarak Yrd.Doç. Deniz Aydar danışmanlığında yazmış olduğum “Ziya Aydıntan’ın Hayatı, Eserleri ve Gitar Eğitimine Katkıları” başlıklı yüksek lisans tezinden yararlanılarak oluşturulmuştur. Bir araştırma kitabı özelliği taşıyan bu kitap, nitel araştırma yöntemlerinin kullanıldığı betimsel bir bakış açısıyla ele alınmıştır. Dolayısı ile veri toplama aşamasında nitel veri toplama araçlarından görüşme, doküman taraması ve literatür taraması tekniklerinden yararlanılmıştır. Toplanan veriler betimsel analiz yöntemiyle analiz edilerek kitaplaştırılmıştır. Her ne kadar bu kitap bir gitaristin gözüyle yazılmış olsa da Ziya Aydıntan’ın klasik gitar eserleri haricindeki çalışmaları ve Aydıntan’ın hayatı da araştırmaya dahil edilmiştir. Bu bağlamda kitabın altı ana başlık çerçevesinde şekillendirildiğini söylemek mümkündür. Bunlar; Ziya Aydıntan’ın hayatının çeşitli evreleriyle detaylı olarak aktarıldığı “Ziya Aydıntan’ın Hayatı”, o dönemde yaşamış ve Ziya Aydıntan’ı tanıyan kişilerin vermiş olduğu bilgi ve belgelerle oluşturulan “Tanıyanların Gözünden Ziya Aydıntan”, Ziya Aydıntan’ın klasik gitar eğitimine yönelik olarak yazmış olduğu eserlerin ele alındığı “Ziya Aydıntan’ın Gitar Eserleri”, Ziya Aydıntan’ın klasik gitar eğitimine yapmış olduğu katkıların kapsamlı olarak ele alındığı “Ziya Aydıntan’ın Gitar Eğitimine Katkıları” ve Ziya Aydıntan’ın Saip Egüz ile birlikte genel müzik eğitimine yönelik olarak yazmış olduğu eserlerin ele alındığı “Ziya Aydıntan’ın Müzik Eğitimine Yönelik Eserleri” başlıklı bölümlerden oluşmaktadır. Başta gitaristler olmak üzere tüm müzik eğitimi alan öğrencilere, müzik severlere ve müzik eğitimcilerine faydalı olması dileğiyle… Kaan Öztutgan 9 Kasım 2016/ Giresun Teşekkür Kitabın araştırma kısmında engin bilgileri ile bana yol gösteren yüksek lisans tez danışmanım Yrd.Doç. Deniz Aydar ’a, Yapmış olduğumuz görüşmelerde bana sabırla vakit ayıran ve verdikleri kıymetli bilgilerle kitaba önemli katkılarda bulunan Nazmi Bosna, Prof. Dr. Ahmet Şevket Üçer, Prof. Mutlu Torun, Dursun Öner, Tuncer İnan, Prof. Dr. Ege Özgentaş, Doç. Dr. Melek Diker Yücel ’e, Paylaşmış oldukları önemli belgelerle o günleri daha net değerlendirebilmemi sağlayan Yrd. Doç.Dr. Yakup Kıvrak, Okt. Arif Türker Gündoğdu ve Raffi Arslanyan ’a, Kitabın her aşamasında bana destek olan ve özel arşivlerini benimle paylaşan Erdoğan Taşman, Yrd. Doç. Dr. Sumru Taşman, Şefika Aydıntan ve Selim Aydıntan ’a, Kendisini tanıma şansına erişemediğim ancak kitap içerisinde kişisel notlarından sıklıkla faydalandığım ve bugün aramızda olmayan Doç. Dr. Yurdakul Ceyhun ’a, Yapmış olduğu katkıların yanı sıra kitabın sunuş yazısını yazarak beni onurlandıran değerli müzik eğitimcisi hocamız Prof. Dr. Ali Uçan ’a Hayatımın her anında olduğu gibi bu kitabın yazılmasında da desteğini esirgemeyen biricik eşim Yrd. Doç. Dr. Zülüf Öztutgan ’a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Kaan Öztutgan kaanoztutgan@zkduo.org İÇİNDEKİLER GİRİŞ...............................................................................................................................1 ZİYA AYDINTAN’IN HAYATI...................................................................................4 Çocukluğu ve Van’ı Terk Edişi.....................................................................................4 Edirne Yılları .................................................................................................................6 İzmir ve Ege Dönemi....................................................................................................8 Ankara Musiki Muallim Mektebi Süreci................................................................. 10 Mezuniyeti ve Gitarla İlk Tanışma........................................................................... 11 Ankara’ya Dönüş........................................................................................................ 16 İstanbul’a Gidişi ve Vefatı ......................................................................................... 21 TANIYANLARIN GÖZÜNDEN ZİYA AYDINTAN............................................ 23 Nazmi Bosna (Öğrencisi).......................................................................................... 23 Ahmet Şevket Üçer (Öğrencisi)............................................................................... 28 Sumru Taşman (Ziya Aydıntan’ın Kızı)................................................................... 35 Şefika Aydıntan (Ziya Aydıntan’ın Gelini).............................................................. 39 Selim Aydıntan (Ziya Aydıntan’ın Torunu)............................................................ 40 Mutlu Torun (Meslektaşı)......................................................................................... 42 Yurdakul Ceyhun (Öğrencisi).................................................................................. 48 Dursun Öner (Öğrencisi).......................................................................................... 53 Tuncer İnan (Tanıdığı)............................................................................................... 54 Ege Özgentaş (Öğrencisi).......................................................................................... 56 Ali Uçan (Meslektaşı)................................................................................................. 61 Melek Diker Yücel (Öğrencisi)................................................................................. 67 ZİYA AYDINTAN’IN GİTAR ESERLERİ............................................................... 69 Gitar Metodu I............................................................................................................ 69 Gitar Metodu II........................................................................................................... 74 Gitar Albümü ............................................................................................................. 81 Klasik Armoni ............................................................................................................ 85 (Gitar Uygulamalı)..................................................................................................... 85 viii Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan Çok Kolay Gitar Eşlikli İki Sesli Şarkı, Marş ve Türküler I................................... 89 Çok Kolay Gitar Eşlikli İki Sesli Şarkı Marş ve Türküler II.................................. 96 Kolay Gitar Eşlikli Sevilen Melodiler I.................................................................... 98 Gitar Eşlikli Gençlik Şarkıları................................................................................. 101 ZİYA AYDINTAN’IN GİTAR EĞİTİMİNE KATKILARI.................................. 107 ZİYA AYDINTAN’IN MÜZİK EĞİTİMİNE YÖNELİK ESERLERİ................ 117 Şarkılarla Müzik Eğitimi.......................................................................................... 118 Çok Sesli Müzik Eğitimi.......................................................................................... 123 İlkokulda Müzik Eğitimi......................................................................................... 130 ZİYA AYDINTAN’IN GÖREV YAPTIĞI BAZI OKULLAR............................. 136 KRONOLOJİ............................................................................................................. 138 BELGELER................................................................................................................ 139 KAYNAKÇA............................................................................................................. 151 GÖRÜŞMELER........................................................................................................ 151 Fotoğraflar................................................................................................................. 152 GİRİŞ Müziğin insanlık tarihi kadar eski olduğu düşünüldüğünde günümüze ulaşana kadar uzunca bir süreçten geçtiği söylenebilir. Bu süreç içerisinde müzik nesilden nesile aktarılmış ve biçimsel farklılıklar göstermiştir. Başlangıçta müzik doğayı taklit etmek için kullanılmış sonrasında ise dini ritüellerin bir parçası haline gelmiştir. İnsanoğlunun bilgi ve becerisi geliştikçe doğada bulunan materyaller kullanılarak ilkel çalgılar yapılmaya başlanmış ve zamanla bu ilkel çalgılar gelişerek günümüzde kullanılan çalgıları oluşturmuştur. Müziğin icrası da ilkel çalgıların gelişimi ile paralel bir çizgide ilerlemiştir. Başlangıçta vurmalı çalgılar basit ritmik yapıda kullanılmış, zaman içerisinde çalgı çeşitliliğinin artmasıyla her çalgı için ayrı bir teknik oluşturma ihtiyacı doğmuştur. Bu ihtiyaç zamanla icracıların belirli çalgılar üzerinde uzmanlaşmasına neden olmuştur. Uzmanlaşmak için seçilen çalgılar üzerinde yapılan çalışmalarla icracıların teknik hakimiyetleri artmış ve anılan icracıların da katkısıyla çalgıların teknik sınırları zorlanmaya başlanmıştır. Bu amaçla çalgılar için etütler ve eserler yazılmış, gerek teknik beceri gerekse müzikal ifade gücü önem kazanmıştır. Çalgılarında uzmanlaşan icracılar, keşfettikleri teknik ve müzikal bilgileri daha genç nesillere aktarmış ve böylelikle müzik eğitiminin temelleri atılmıştır. Bu sayede bir çalgıyı icra etmek isteyen kişi, deneme-yanılma yoluyla elde edilen bilgilere kısa yoldan ulaşmış, devraldığı teknik ve bilgileri geliştirme olanağına sahip olmuştur. Zamanla farklı ustalarla çalışan icracılar farklı bir birikime sahip olmuş ve nesilden nesile aktarılan bu birikimler ekollerin oluşmasına neden olmuştur. Klasik gitarın tarihsel gelişimi de diğer çalgılarla ortak özelliklere sahiptir. Tıpkı diğer çalgılarda olduğu gibi klasik gitar da ilkel çalgıların gelişmesiyle günümüzdeki şeklini almış, gitar üzerinde uzmanlaşmayı seçen müzisyenlerin geliştirdiği teknik ve teorik bilgilerin aktarılmasıyla ekolleşmiş ve bu ekollerin çalışmalarının yazılı kaynaklarda yer alması ile metodolojik olarak gelişmiştir. Ekollerin yıllar boyunca nesiller arası bilgi aktarımına dayalı çalışma yöntemlerinin yazılı kaynaklara geçirilmesi ile klasik gitar eğitiminin önemli parçalarından biri olan metot kavramı oluşmuştur. Oluşturulan bu metotlar gitar eğitiminde ekollerin izlediği yolların incelenebilmesi ve karşılaştırılabilmesini mümkün kılmıştır. Hatta bu metotlar temel alınarak geliştirilen farklı gitar metot kitapları da basılmıştır. 2 Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan Günümüzde gitar eğitimi, onlarca yıl önce farklı ekollerin oluşturduğu metodolojik çalışmalardan yararlanılarak verilmektedir. Öğrencinin seviyesine göre geleneksel metotların (Carulli, Sor, Carcassi, Aguado yöntemi vb.) yanı sıra bu metotlardan türemiş olan kaynakların (metot ve etüt kitapları, albümler vb.) da yaygın olarak kullanıldığı söylenebilir. Yayınlanan metotların sayısının her geçen gün artması ile bu kaynaklardan öğrencilerin seviyesine en uygun olanının seçilmesi zorunluluğu doğmuştur. Bu zorunluluk neticesinde alanında uzman gitar eğitmenleri tarafından öğrencilerin teknik becerilerine ve teorik bilgilerine uygun metotların tespitine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Anılan nedenle öğrencilerin seviyelerine uygun kaynakların tespiti için eğitmenlerin güncel bilgi ve kaynakları takip etmeleri, gitar literatürü ve daha önce yapılmış olan metodolojik çalışmalara da hakim olmaları gerekir. Klasik gitar metotları ekollere ve görüşlere bağlı olarak farklılık gösterse de bazı temel konuların ele alınmasında ortak bir bakış açısına sahiptirler. Bu konuların gitar eğitiminin temellerini oluşturduğu söylenebilir. Klasik gitar eğitiminin temelini oluşturan ve yayınlanan gitar metotlarının çoğunda ele alınan konular; • Temel müzik bilgisi, • Tutuş- oturuş, • Sağ ve Sol el teknikleri, • Tellerin ve pozisyonların öğretimi şeklinde ana başlıklar altında toplanabilir. Günümüzde gitar eğitimine yönelik kaynaklarda yer alan temel konuların dışında bazı konulara da değinilmektedir. Örneğin; Anthony Glise (1997) “Classical Guitar Pedadogy A Handbook for Teachers” isimli kitabında elin anatomik yapısı, gitara ilişkin sakatlanmalar, öğretmenin gitar eğitimindeki önemi ve estetik gibi konulara yer vermiştir. Buna göre gitar eğitiminin gelişime açık ve farklı disiplinlerle bağlantılı olduğu söylenebilir. Pek çok enstrümanda olduğu gibi klasik gitarın tarihsel gelişimi de coğrafik ve kültürel koşullara bağlı olarak değişkenlik göstermiştir. Örneğin; Elmas’a (2003: 19,31) göre İspanya gitarın ilk ve en çok benimsendiği ülkeyken gitarın Amerika kıtasına ulaşması 18. yüzyılda olmuştur. Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan 3 Klasik gitarın ülkemizde hangi tarihte ve nasıl gelişmeye başladığı hakkında kesin bir bilgi mevcut değildir. Elmas’a (2003:54) göre Türkiye’de gitar önceleri sadece eğlence müziğinde kullanılan bir çalgı olmuş, daha sonra yurtdışından konser vermek için ülkemize gelen az sayıda yabancı gitarist, radyo yayınları, çeşitli vesilelerle yurtdışına giden müziğe ilgi duyan kişilerin getirdiği plak ve notalar, klasik gitarın ülkemizde yaygınlaşmasına neden olmuştur. Müziğin tarihsel süreçte kuşaktan kuşağa aktarım yoluyla geliştiği ve bu sayede günümüze ulaştığı bilinmektedir. Bu nedenle klasik gitar alanında da önceki kuşakların yapmış olduğu çalışmaların incelenmesi ve bu çalışmaların gelecek nesillere aktarılmak üzere kayıt altına alınması büyük önem taşımaktadır. Nitekim Öztutgan (2016:706) gitar tarihi ve gitara yönelik biyografi konularında yapılmış olan lisans üstü çalışmaların azlığını dile getirerek, bu konulara ilişkin çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Dolayısıyla klasik gitar kültürünün ülkemizde benimsenmesine katkıda bulunan ve gitar eğitimi alanında ilk olma niteliği taşıyan çalışmalara sahip olan Ziya Aydıntan’ın hayatı, eserleri ve gitar eğitimine katkılarının araştırılması da büyük önem taşımaktadır. Günümüze kadar Ziya Aydıntan’ın klasik gitar çalışmalarını temel alan birçok araştırma yapılmıştır. Yapılan bu araştırmalarda çoğunlukla Aydıntan’ın yazmış olduğu “Gitar Metodu I” ve “Gitar Metodu II” isimli çalışmalara yer verilmiştir. Oysa Aydıntan klasik gitar eğitimine yönelik olarak anılan iki metot kitabı dışında da birçok eser yazmıştır. Bu eserler; • Gitar Albümü, • Klasik Armoni, • Çok Kolay Gitar Eşlikli İki Sesli Şarkı Marş ve Türküler I, • Çok Kolay Gitar Eşlikli İki Sesli Şarkı Marş ve Türküler II, • Kolay Gitar Eşlikli Sevilen Melodiler I şeklinde sıralanabilir. Ayrıca Ziya Aydıntan’ın metot kitaplarına araştırmalarda yer verilmiş olsa da Onun hayatı hakkında yapılmış olan detaylı bir araştırmaya rastlanmamıştır. Türkiye’de müzik ve gitar eğitimine sayısız katkı sağlamış olan Aydıntan’ın hayatına ilişkin bir çalışma yapılması, hem tarihi hem de müzikolojik açıdan önem taşımaktadır. Bu çalışma içerisinde barındırdığı bilgi, belge ve eserlerle Ziya Aydıntan’ın hayatını ve çalışmalarını kapsamlı olarak ele alıp gelecek kuşaklara aktarma amacını taşımaktadır. 4 Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan ZİYA AYDINTAN’IN HAYATI Çocukluğu ve Van’ı Terk Edişi Türk gitar ve müzik tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Ziya Aydıntan, 1904 yılında Van’ın varlıklı ailelerinden birinde dünyaya geldi. Asıl adı Mehmet Ziyaettin Aydıntan olan Ziya Aydıntan’ın babası Mehmet Akif Bey (Yüzbaşı Oğulları’ndan) ve büyükbabası hat sanatı ile uğraştıkları için küçük yaşlarda hat sanatı ile tanıştı. Mehmet Akif Bey o kadar varlıklıdır ki geçimini sağlamak için çalışmaya ihtiyacı yoktur. Ancak o dönem ve çevrede erkeklerin evde oturmaları hoş karşılanmadığı için Tuzlada çalışır, karşılığında da hiç ücret almaz. Ziya Aydıntan’ın müziksel anlamda işittiği ilk ezgiler, akrabalarla birlikte toplandıklarında söylenen ilahilerden ibaretti. İlahiler haricindeki ilk müzik deneyimleri ise, o dönemde Van’da önemli bir nüfusa sahip olan Ermenilerin müziklerini dinleyerek oluştu. Büyük babası Ziya Aydıntan’ı Ermeni kahvelerine götürür, hoşgörülü bir ortamda onların farklı müziklerini dinlemesine izin verirdi. Her ne kadar halk arasında hoşgörülü bir ortam olsa da Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerine denk gelen bu yıllarda, dış güçlerin de etkisiyle Ermenilerle ve Ruslarla birtakım sorunlar yaşanmaktaydı. Ziya Aydıntan’ın İlkokulu bitirip Ortaokula başlamaya hazırlandığı 1915 yılında çıkan Ermeni isyanı neticesinde, yardıma gelen Rus birlikleri Van ilini işgal eder. Fotoğraf-1 Çatışmalar Sonrasında Van - 1915 Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan 5 İşgal sonrası Rus ordusu, Türk vatandaşlarına 24 saat içerisinde Van’ı terk etmeleri konusunda baskı yapmaya başlar. Oluşan yoğun baskı üzerine Aydıntan’lar, kısa süre içerisinde yanına alabildikleri birkaç parça eşya ile birlikte yaya olarak şehri terk etmeye başlarlar. Bu kafilede Ziya Aydıntan’a, kendisinden küçük iki kardeşi, anneannesi Münevver Hanım (Türkoğulları’ndan) ve dayıları eşlik etmektedir. Bebek bekleyen annesi Saniye Hanım’ın karlı, soğuk ve uzun bir yolculuğa yaya olarak çıkması uygun görülmediği için motorla Tatvan’a götürülür. Şehri savunmak için Van’da kalan babası Mehmet Akif Bey, girdiği bir çarpışmada yaralanıp hastaneye kaldırılır ve sonrasında hayatını kaybettiği öğrenilir. (Nerede, ne zaman vefat ettiği ve nereye defnedildiği kesin olarak bilinmemektedir.) Bir süre sonra Ziya Aydıntan, çetin şartlar altında yapılan yolculuk nihayetinde kafile ile birlikte Bitlis’e ulaşır. Burada annesi ve diğer akrabaları ile tekrardan buluşan Ziya Aydıntan, yıllar sonra yaptığı zorlu yolculuğu Kızı Sumru Hanım’a şöyle aktarır; “bütün bir gün yol yürüdükten sonra karların üzerine halı sererlerdi. Bir tarafta da ateş yakılır ve buğdayın kavrulması ile yapılan kavurga yapılırdı. Herkesin bir avuç kavurga hakkı vardı onu yerdik. Daha sonra halıların üzerine sıralanıp yatardık ve bir kişi en son üzerimizi bir halı ile örterdi. Sabah uyanır üzerimize yağan karı temizler ve yürümeye devam ederdik.” Bitlis’te annesi Saniye Hanım’a kavuşan Ziya Aydınta’nın sevinci maalesef çok uzun sürmez ve doğum esnasında hem annesi Saniye Hanım’ı hem de beklediği kardeşini kaybeder. Hemen ardından da iki kardeşi salgın hastalık nedeni ile Bitlis’te toprağa verilir. Aydıntanlar çıkan kargaşa ve çatışmalar nedeni ile Bitlis’i de terk etmek zorunda kalırlar. Kargaşa esnasında diğer akrabalarını kaybeden anneanne Münevver Hanım, Ziya Aydıntan’ı alarak Bitlis’ten kaçmanın yollarını aramaya başlar. Eşekle taşımacılık yapan kişilerle pazarlık yapıp anlaşan Münevver Hanım, üç küçük çocukla beraber eşek üzerinde Diyarbakır’a doğru yola çıkar. Kürt çetelerinin yol kestiği bilindiğinden gündüzleri saklanıp geceleri yolculuk ederek Diyarbakır’a varırlar. Maddi açıdan oldukça sıkıntılı günler geçiren Münevver Hanım, İstanbul’da Devlet Demir Yollarında önemli bir görevde bulunan kardeşinden telgrafla yardım ister. Kardeşi, Münevver Hanıma istanbul’a gelmeleri için bilet gönderir. Böylelikle Ziya Aydıntan anneannesi ile birlikte trene binerek İstanbul’a gider. Aydıntan, anneannesiyle birlikte bir süre burada yaşar. 6 Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan Edirne Yılları Ziya Aydıntan’nın eğitiminin yarım kalmış olması, aile büyüklerini düşündürür. Bu sorunu çözebilmek için araştırmalara başlarlar. Araştırmalar sonucunda Edirne’deki bir akrabaları Ziya Aydıntan’nın Edirne’deki parasız yatılı okullarda okuyabileceği fikrini ortaya atar. Bu fikir üzerine Edirne’ye gönderilen Aydıntan, buradaki parasız yatılı okul sınavlarına girer. Sınavda başarılı olan Ziya, sanat okulunun marangozluk bölümüne kayıt ettirilir. Fotoğraf-2 1921 Yılı Edirne Bu süreç içerisinde Edirne şehri de düşman güçler tarafından alınır. Akrabaları Edirne’yi terk etmek zorunda kalırken Ziya Aydıntan, şehrin kısa sürede tekrar geri alınacağını düşünerek okulda arkadaşları ile birlikte kalmayı tercih eder. Şehri işgal eden Yunan güçleri okullara Yunan öğrenciler yerleştirilmeye başlar. Ziya Aydıntan’ın okulunda da aynı işlem yapılır ancak kimse Türk öğrencilere zarar vermez ve eğitim Türk öğrencilerle birlikte devam eder. Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan 7 Fotoğraf-3 Edirne Sanat Okulu Okula gelen Rum müzik öğretmeni İlya İrinopules kısa sürede bir mandolin orkestrası kurarak çalışmalara başlar. Ziya Aydıntan mandolinle ilk kez burada karşılaşır. Mandolin ve müzik çalışmaları Ziya Aydıntan’ın ilgisini çeker ve çalışmaları uzaktan takip etmeye başlar. Bir süre sonra mandolinlerinin akortları bozulan Rum öğrencilere yardım eder. Ziya Aydıntan’nın kulağı ve yeteneği öğretmeni İrinopules’in dikkatini çeker ve onu orkestraya davet eder. Böylelikle ilk mandolin ve nota derslerini burada almaya başlar. Rum arkadaşları ve öğretmeni ile uzun süre vakit geçiren Ziya Aydıntan bu sayede Rumca da öğrenir. Bu süreçte Ziya Aydıntan hayatını idame ettirebilmek için çeşitli işlerde çalışmaya başlar. Bir süre kırtasiyede çıraklık yapar. O yıllarda Rusya’dan kaçan çeşitli sanatçılar da Türkiye üzerinden geçiş yapmaktadırlar. Bu amaçla ülkemizde bulunan bir çiftin resim yapabilen bir çırak aradıklarını öğrenen Aydıntan, vakit kaybetmeden bu iş için görüşmeye gider. Görüşme sonucunda önceden kilise olan ve Türk hakimiyeti altına girince Cami olarak kullanılan yerlerdeki fresklerin onarılıp yenilenmesi için bir eleman gerektiğini öğrenir. Bu işi kabul eden Aydıntan, belirli bir ücret karşılığında duvar resimlerinin yenilenmesi için çalışmaya başlar. 8 Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan İzmir ve Ege Dönemi Edirne’deki şartlarda yaşamanın zor olduğunu düşünen Aydıntan farklı bir yerde daha ciddi bir iş aramaya başlar. Bir gazetede Kızılay’ın, İzmir’i yakıp harabeye çeviren Yunanlılardan kalan enkazların kaldırılması ve şehrin yeniden inşası için işçi ve ustabaşıları aradığını gören Ziya Aydıntan bu ilana başvuruda bulunur. Başvuru sonucu ustabaşı olarak İzmir’de göreve başlar. İçki ve kahvehane ile arası iyi olmayan Ziya Aydıntan, İş temposundan arta kalan zamanlarda arkadaşlarına mandolin çalarak müziği ile onların dikkatini çeker ve sevgilerini kazanır. İleri süreçlerde memleketlerine gelip giden işçilerden Sökeli olanlar, kendi illerinde müzik öğretmeni arandığını duyarlar ve nota bilip mandolin çalabilen arkadaşları Ziya Aydıntan’a haber verirler. Bunun üzerine Ziya Aydıntan Kızılay’daki işini bırakarak Söke’de müzik öğretmenliği yapmaya başlar. Böylece müzik eğitimi konusunda ilk adımı atmış olur. Fotoğraf-4 1922 Yılı İzmir Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan 9 Bir süre sonra Aydın’lı arkadaşları Ziya Aydıntan’a, Aydın’da öğretmenlik yapması için ısrar ederler. Ziya Aydıntan bunun üzerine bir süre de Aydın’da görev yapar. Fotoğraf-5 1924 Yılı Aydın Fotoğraf-6 Aydın 7 Eylül İlk Erkek Mektebi - 26 Mayıs 1926 10 Bir Gitaristin Gözünden Ziya Aydıntan Ankara Musiki Muallim Mektebi Süreci Aydıntan, cumhuriyetin ilk yıllarında Aydın’da görev yaparken gazetede resim öğretmeni yetiştirmek için kursiyer ve müzik öğretmeni yetiştirmek için Musiki Muallim Mektebine öğrenci alınacağına dair bir ilan görür. Babadan gelme çizim yeteneğine de güvenerek her iki ilana da başvurup sınavlarına girer ve iki bölümü de kazanır. Resim bölümünün birkaç aylık bir kurs, müzik bölümünün ise ciddi bir okul olduğuna kanaat getirerek eski bir bağ evinden oluşan musiki muallim mektebine kayıt yaptırır. Fotoğraf-7 Musiki Muallim Mektebi Ankara 1928