KLİNİK KRON BOYU UZATMA İŞLEMLERİ

advertisement
T.C.
Ege Üniversitesi
Dişhekimliği Fakültesi
Periodontoloji Anabilim Dalı
KLİNİK KRON BOYU UZATMA İŞLEMLERİ
BİTİRME TEZİ
Stj. Dişhekimi: Zahide Selcan AYSAN
Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Haluk BAYLAS
İZMİR-2012
ÖNSÖZ
Tezimin hazırlanması sırasında bana yol gösteren ve yardımlarını benden
esirgemeyen hocam Sayın Prof. Dr. Haluk BAYLAS’ a desteği ve gösterdiği anlayış
için çok teşekkür ederim. Tüm hayatım boyunca bana her konuda destek olan,
bugüne gelmemi sağlayan aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
İZMİR- 2012
Stj. Dt. Zahide Selcan AYSAN
2
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ VE AMAÇ ........................................................................................... 1
2. BİYOLOJİK GENİŞLİK ................................................................................ 2
2.1 Biyolojik genişliğin önemi ........................................................................ 2
2.2 Restorasyonların kenar sonlanmaları ........................................................ 4
2.3 Biyolojik
genişliğe
zarar
vermemek
için
uygulanan
kenar
sonlanmaları .............................................................................................. 7
2.4 Biyolojik genişliğin ihlalinin düzeltilmesi ................................................ 9
3. KRON BOYU UZATMA İŞLEMLERİNDE GEREKLİ PREOPERATİF
TEDAVİ VE DEĞERLENDİRMELER ......................................................... 9
3.1 Geçici restorasyon ..................................................................................... 9
3.2 Okluzal düzlemin tespiti ......................................................................... 10
3.3 Estetik değerlendirme.............................................................................. 10
3.4 Dişeti morfolojisinin değerlendirilmesi .................................................. 11
4. PERİODONTAL
CERRAHİDE
KRON
BOYU
UZATMA
İŞLEMLERİNİN ENDİKASYONLARI VE DİKKATE ALINMASI
GEREKEN TANI KRİTERLERİ ................................................................. 11
5. PERİODONTAL CERRAHİDE KRON BOYU UZATMA İŞLEMLERİ .. 13
5.1 Gingivektomi ......................................................................................... 15
5.2 Apikale kaydırılan flep tekniği ile kron boyu uzatma operasyonları ...... 20
6. KLİNİK KRON BOYU UZATMA OPERASYONLARI SONRASINDA
OLUŞABİLECEK KOMPLİKASYONLAR ............................................... 23
7. OLGU SUNUMU ......................................................................................... 25
8. ÖZET............................................................................................................. 28
9. KAYNAKLAR ............................................................................................. 29
10. ÖZGEÇMİŞ .................................................................................................. 32
3
1.GİRİŞ VE AMAÇ
Klinik kron boyunun yapılacak restorasyon için yetersiz olduğu durumlarda,
subgingival alana uzanan çürük ve fraktürlerin varlığında, bu bölgede yapılacak
restorasyonların estetiğini, dayanıklılığını arttırmak ve restorasyonların periodontal
dokularla sağlıklı ilişkisinin sağlanabilmesi amacıyla klinik kron boyu uzatma
yöntemleri sıklıkla kullanılmaktadır.
Bu çalışmanın amacı, periodontal cerrahide uygulanan kron boyu uzatma
yöntemlerini gözden geçirmek, konu ile ilgili yayınları taramak ve operasyon
tekniklerini irdelemektir.
4
2.BİYOLOJİK GENİŞLİK
1961 yılında Gargiulo, Wantz ve Orban kadavralarda yaptıkları çalışmalarda,
insanlarda ortalama olarak alveol kretin üzerinde 1,07 mm bağ dokusu ataşmanı,
bunun üzerinde diş eti oluğunun hemen altında 0,97 mm lik epitelyal ataşmanın yer
aldığını belirtmişlerdir (Şekil 1). Bu iki mesafenin toplamı da biyolojik genişliktir.
Yani ortalama olarak 2,04 mm dir (1).
Şekil 1. Biyolojik Genişlik
2.1 Biyolojik Genişliğin Önemi
Subgingival çürüklerin temizlenmesi ve sağlıklı şekilde restore edilmesi,
travmatik veya patolojik sebeplerle diş sert dokusunun dişeti ataşmanı veya alveolar
kemik seviyesinin apikale uzanacak şekilde hasara uğraması diş hekimlerini
restorasyon yönünden zorlayan durumlardır(2). Ayrıca klinik kron boyu kısa olan
dişlerin protetik restorasyonu da tutuculuğun az olacağı gerekçesiyle sorunludur.
İdeal protetik tedavide protezin kron kenarları sağlam diş dokusu üzerinde olmalı ve
5
periodonsiyuma zarar vermemelidir. Bu tedavilerin biyolojik genişliğe zarar
vermeden gerçekleştirilebilmesi için ise kron boyu uzatma işlemleri uygulanır (3).
Bu işlem birkaç teknikle gerçekleştirilebilir :
1) Ortodontik erupsiyon
2) Cerrahi ekstrüzyon
3) Periodontal cerrahi (4).
Ortodontik erupsiyon, genelde kırık ya da farklı problemler nedeniyle restore
edilemeyecek dişlerin, restorasyonlarının, biyolojik genişliğe girmesini önlemek için
dişin alveol kreten daha fazla çıkarılmasını tanımlar. Ekstuzyon ortodontik olarak
gerçekleştirilebilecek en kolay harekettir. Özellikle üst çene ön bölgede uygulanan
ekstruzyon hareketleri ile 3 boyutlu yapı geliştirilebilir. Tek köklü dişlerde erupsiyon
için 0.2-0.3 N kuvvet yeterlidir. Ekstruzyonda kökü çevreleyen alveol kemikle dişle
beraber hareket eder. Bu tedavi sırasında dişeti ve dişin alveol kemiği dişle birlikte
sürer. Komşu dişlerdeki kemik desteği etkilenmez (5).
Cerrahi ekstruzyonda ise hareket eden sadece diştir. Alveol kemik dişle birlikte
hareket etmez. Diş daha hızlı bir şekilde yeni konumuna gelir. Burada önemli olan
iyileşme esnasında dişin yeni konumunda sabitlenebilmesidir. Kalan diş dokusunun
koronal kısmı ile alveol kret arası mesafe 3-4 mm olduğunda optimal periodontal
sağlık elde edilebilir (2).
6
2.2 Restorasyonlarda Kenar Sonlanmaları
Periodontal dokuların sağlığı, restorasyonlar ve diş birbiriyle ayrılmaz yakın
ilişki içerisindedir. Restorasyonların uzun ömürlü olabilmesi için periodontal dokular
sağlıklı olmalı böylece diş dokusu da sağlıklı kalmalıdır (6).
Standart protetik uygulamalarda yada görünmeyen kısımlarda kron kenarları
mümkün olduğunca supragingival konumlandırılmalıdır. Dişeti sağlığını kazanıncaya
kadar
dişeti
kenarının
diş
üzerindeki
yeri
belirlenmeden
preperasyona
başlanmamalıdır. Çünkü diş eti enflamasyonunun çözülmesi sonucu dişeti
kenarındaki büzülme dişeti kenarının önceki pozisyona göre daha apikalde
yerleşmesine neden olur. Dişetine uygulanan tedavi sonrası bir süre iyileşmesi
beklenmesi gerektiğinden dişin preperasyonu ve ölçü işlemleri aynı seansa
yapılmamalıdır (7).
Estetik görünüm iyileştirmek ya da var ola estetiği devam ettirebilmek için diş
ile periodontal dokular arasında doğal bir görünüm olmalıdır. Dişeti dokusu dişleri
uyum içinde çevrelemelidir. Dişhekimi biyolojik genişliğin dişeti sağlının
korunmasındaki önemini biliyor olmalıdır (8).
Restorasyon kenar sonlanmaları için 3 farklı seçenek vardır :
1-Dişeti kenarının üzerinde yapılan sonlanmalar (Şekil 2.1)
2-Dişeti kenarıyla aynı seviyede yapılan sonlanmalar (Şekil 2.2)
3-Dişeti kenarının altında yapılan sonlanmalar (Şekil 2.3) (9).
7
Şekil 2.1
Şekil2.2
Şekil 2.3
Şekil 2. Restorasyonların Kenar Sonlanmaları
Dişeti kenarının üzerinde yapılan sonlanmaların periodonsiyuma etkisi en azdır.
Bu durum genel olarak estetiğin önemli olmadığı bölgelerde uygulanır. Çünkü
restoratif materyal ile diş arasında genellikle renk ve opaklık yönünden fark olur.
Buna rağmen şeffaf materyallerin, adeziv sistemlerin sağladığı estetik avantajlar
supragingival sonlanmalara olanak sağlar (6).
Dişetiyle aynı hizada yapılan sonlanmalar genel olarak hoş karşılanmaz. Bu tip
sonlanmada plak birikimi diğer sonlanmalara göre daha fazladır. Bu durum da
dişetinde enflamasyona neden olur ve en ufak bir dişeti çekilmesi hoş olmayan bir
görünüme neden olabilir. Ancak dişle uyumlu sonlanan, iyi cilalanmış düz yüzeylere
sahip restorasyonlar bu tür endişeleri ortadan kaldırır (6).
Preperasyon sırasında tutunmayı ve dayanıklılığı arttırmak ve diş restorasyon
sınırlarını gizlemek amacıyla kenar sonlanmaları dişeti kenarının altında planlanır
(10). Restorasyon kenarının diş eti içinde bitirilmesinin önerildiği diğer klinik
durumlar ise daha önce yapılan restorasyonların dişeti oluğu içine uzatıldığı
durumlar ve dişeti oluğu içerisine uzanan çürük varlığıdır (11). Ancak bu subgingival
sonlanmalar çok iyi bir uyum ve diş bakımı gerektirir (7).
8
1987 yılında Orkin ve arkadaşları tarafından yapılan çalışmada 423 bireyde
kron pozisyonları ile dişeti sağlığı arasındaki ilişki incelenmiştir. 423 incelemenin
68’inde supragingival, 355’inde subgingival kron kenarının bulunduğu görülmüştür.
Kron materyali olarak en çok porselen kullanıldığı saptanmıştır. Porselen kullanılan
kron kenarlarının 253 bireyde subgingival, 49 bireyde ise supragingival konumunda
olduğu tespit edilmiştir. Ortalama plak indeksinin subgingival kronlarda istatistiksel
olarak önemli düzeyde farklı ve kontrol dişlerinden yapılan ölçümlere göre dişeti
kanaması ve dişeti çekilmesi oranının subgingival grupta daha fazla olduğu
görülmüştür. Sonuçta araştırmacılar subgingival konumlandırılan kronlarda dişeti
dokularının 2,42 kat daha fazla kanama eğiliminde ve 2,65 kat da daha fazla dişeti
çekilmesi eğiliminde olduğunu bildirmişler ve mümkün olduğu sürece supragingival
kenar sonlanmalarının uygulamasını önermişlerdir (7).
1967 yılında Marcum tarafından yapılan bir deneysel çalışmada protetik kronlar
serbest dişeti kenarının üzerinde, aynı hizada ve altında olacak şekilde
yerleştirilmiştir. Histolojik incelemelerde bitim hattının serbest dişeti kenarı
hizasında ve üstünde olduğu vakalarda enflamasyonun en az düzeyde kaldığı tespit
edilmiştir (12).
Sonuç olarak periodontal açıdan incelendiğinde dişeti kenarının üzerindeki veya
dişetiyle aynı seviyedeki kenar sonlanmalarının daha iyi tolere edilebildiği
söylenebilir (6). Ama Barder ve arkadaşlarının 1991 yılında yaptıkları çalışmaya
göre 5 yıl boyunca düzenli kontrole gelen 831 bireyde varolan supragingival
konumdaki
restorasyonlarda
dişeti
enflamasyon
skorları
ve
cep
derinliği
ölçümlerinin subgingival konumdaki restorasyonlara eşit olduğu bildirilmiştir. Bu
9
nedenle düzenli koruyucu bakımın restoratif tedavilerde periodontal dokuların
sağlığının korunması açısından daha önemli olduğu vurgulanmıştır (13).
Subgingival sonlanmalarda uygun planlama yapılmaz ve biyolojik genişlik ihlal
edilirse epitelyal ataşman zarar görür. Bu durum dişeti çekilmelerine neden olabilir.
Özellikle dişeti ince ve skallop tarzda ise bu olasılık daha da artar. Bazı derin kenar
sonlanmalarında ise kemik seviyesi değişmezken inatçı dişeti iltihabı meydana
gelebilir (6). Biyolojik genişliğin devamlılığı biyolojik denge ile sağlanır (14).
Restorasyon kenarları alveol kretten itibaren 2mm veya daha az mesafede sonlandığı
vakalarda başka bir etiyolojik faktör yoksa oluşan periodontal doku yıkımı bu
durumu açıklar niteliktedir (12).
2.3 Biyolojik Genişliğe Zarar Vermemek için Uygulanan Kenar Sonlanma
Prensipleri
Restoratif
materyallerin
subgingival
konumda
dişeti
oluğu
içine
yerleştirilmesine karar verildikten sonra restorasyon kenarının yerleştirilmesi gereken
seviyesi kritik öneme sahiptir (15,16). Epitelyal ataşmanın tepe noktası dişeti
oluğunun tabanı olarak kabul edilir. Hekim restorasyon kenarının oluk içinde
sonlanmasını sağlamalı, ataşman bütünlüğüne zarar vermesini engellemelidir (6,7).
Dişeti oluğu derinliğindeki değişkenlik güvenli bir şekilde kenar sonlanmasını
sağlamayı zorlaştırır. Sondalama derinliği sığ yani 1-1,5 mm ise preperasyonları
0,5mm den daha fazla dişeti altına uzatmak ataşman ihlaline sebep olabilir (17).
Subgingival konumda yerleştirilecek olan restorasyonların kenarları için önerilen en
apikal nokta dişeti oluğu mesafesinin koronal yarısıdır. Bu alan ağız bakım işlemleri
için iyi bir giriş ve kenar preperasyon işlemleri için de daha kolaylık sağlamaktadır.
10
Ayrıca dişeti oluğunun koronal yarısındaki yumuşak doku duvarı apikal yarıya göre
daha kalın ve daha koruyucudur (18).
Restorasyonların kenar sonlanmalarının dişeti oluğu içinde bitirilebilmesi için
gerekli olan koşullar şunlardır (17):
Öncelikle dişeti dokusu sağlıklı olmalıdır.
1. Dişeti oluğu derinliği 1,5 mm veya daha az ise, restorasyonun kenar
sonlanması dişeti kenarından 0,5 mm aşağıda olmalıdır. Bu durum
özellikle fasial görünüşte önemlidir. Böyle yapılan restorasyonlarla
biyolojik genişliğin ihlali önlenir.
2. Dişeti oluğu derinliği 1,5 mmden fazlaysa restorasyon kenarı oluk
derinliğinin yarısına kadar uzanabilir.
3. Dişeti oluğu derinliği 2 mm den fazla ise ve bu derinlik özellikle dişin
fasial yüzünde ise gingivektomi tekniği uygulanıp dişin kron boyu
uzatılabilir. Oluk derinliği 1,5 mm ye kadar indirilip 1. kuraldaki
prensipler uygulanmalıdır (12).
Restorasyonların
derin
kenar
sonlanmaları,
serbest
dişeti
kenarı
stabilizasyonunun sağlanması açısından diğer sonlanmalara göre daha zordur. Hekim
dokuların doğru seviyede kalabildiğinden hiçbir zaman emin olamaz. Çünkü
gingivektomi sonrası dişetinde bir miktar çekilme olablir. Oluk derinliğindeki bu
azalmaya rağmen restorasyon kenarları hasta ağzında görülür duruma gelmez (12).
11
2.4 Biyolojik Genişlik İhlalinin Düzeltilmesi
Biyolojik genişlik ihlalleri kron boyu uzatma işlemleriyle giderilir. Bu amaçla
kullanılan iki yöntem vardır.
-
Kronun koronale uzatılması: Ortodontik veya cerrahi ekstrüzyon, post
core uygulamaları ile olur.
-
Kronun apikale uzatılması: Gingivektomi ve kemik rezeksiyonlu veya
kemik rezeksiyonsuz apikale kaydırılan flep gibi cerrahi yöntemlerle olur
(19).
Cerrahi yöntem daha çabuk elde edilen sonuçlar verir. Ancak kemik
rezeksiyonu sonrası olası risklerden biri de dişeti çekilmesidir. Örneğin aproksimal
bölgelerden yapılan kemik rezeksiyonu sonrası interdental papilde çekilme meydana
gelebilir. Bu da estetik olmayan üçgen boşlukların oluşmasına neden olur.
3.KRON BOYU UZATMA İŞLEMLERİNDE GEREKLİ
PREOPERATİF TEDAVİ VE DEĞERLENDİRMELER
3.1 Geçici Restorasyon
Çürük ve geriye kalan diş dokusu miktarı tespit edilir. Cerrahi olasılıkları
incelemek için restorasyonlar sökülür ve geçici restorasyonlar hazırlanır (10).
12
3.2 Okluzal Düzlemin Tespiti
Cerrahi işlem öncesi okluzal tanı konarak nerede aktif okluzal tedavi
gerektiğini, nerede posterior dişlerdeki uzamalar nedeniyle okluzal boyutun
azaltılması gerektiğini belirlemek amacıyla okluzal analiz yapılır. Daha sonra geçici
kronlar ve geçici bir protez hazırlanır. Böylece klinik kron boyunun ne kadar
uzatılması gerektiği ortaya çıkar (10).
Kron boyu uzatma işleminde ilk kesi pozisyonu; kesilen kor yüksekliği,
kesilen kesici kenar veya okluzal yüzdeki kalınlığı, okluzal düzlemden itibaren
biyolojik genişlik uzaklığı toplamına eşittir.(Şekil 3)
Şekil 3. Cerrahi öncesi okluzal analiz
3.3 Estetik Değerlendirme
Üst çene ön bölgedeki kron boyu uzatmalarında ilk olarak kesici kenar tespit
edilir. Kesici kenarın tespitinde üst dudak hattı ile dişlerin ve dişetinin görülen
kısımları arasındaki ilişki, gülme hattı ile ön dişlerin kesici kenarlarının pozisyonları
ve kesici kenarın eğimi arasındaki ilişkiler önemlidir. Kemik rezeksiyonu işlemi
13
dişeti hattının, ön dişlerin kesici kenar hattına ve estetik nedenler ile interpupiller
çizgiye paralel olmasını sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Sağ ve sol ön dişlerin
simetrik olması gereklidir. Kemik rezeksiyon alanı kökün ortasından biraz distalde iç
bükey olmalıdır (Şekil 4 ve 5) (10).
Şekil 4
Şekil 5
3.4 Dişeti morfolojisinin değerlendirilmesi
Kemik rezeksiyonu yöntemi ile yapılan kron boyu uzatma işlemleri sırasında
dişeti morfolojisinin tipi dikkate alınmalıdır. Çünkü dişeti daima orijinal tipine
dönmek ister (10).
4. Periodontal Cerrahide Kron Boyu Uzatma İşlemlerinin
Endikasyonları ve Dikkate Alınmasınması Gereken Tanı Kriterleri
Endikasyonları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Klinik kron boyunun yapılacak restorasyon için yetersiz olduğu durumlarda
- Anatomik kronun tam olarak ortaya çıkmadığı durumlarda
14
- Subgingival alana uzanan ve cerrahisiz periodontal tedavi ile ulaşılmayan
çürük ve fraktürlerin varlığında
- Kesicilerin dişeti kenarında bilateral simetri sağlamak gerektiğinde
- Standart protetik uygulamalarda restorasyonun estetiğini ve dayanıklılığını
arttırmak amacıyla
- Yüksek gülme hattı olan dişlerde estetik bir gülüş elde etmek söz konusu
olduğunda
- Restorasyonların kron kenarlarının periodontal dokularla sağlıklı ilişkisinin
sağlanabilmesi ve optimal oral hijyene veya plak kontrolüne olanak sağlaması
amacıyla
- İdame tedavisini zorlaştıracak şekilde furkasyon bölgesinin ve istenmeyen
oranda kök yüzeyinin açığa çıkması durumunda
- Çeşitli hastalıklara ve ilaç kullanımına bağlı fibröz ve ödematöz
büyümelerin uzaklaştırılması ve dişetine kaybolan formunun kazandırılması
amacıyla kullanılmaktadır (20).
Endikasyon açısından dikkate alınması gereken tanı kriterleri şöyledir:
-
Dişin stratejik önemi ve diş kavsi içerisindeki yeri (okluzyon için anahtar
olup olmadığı)
-
Subgingival çürüklerin ve klinik kron kırığının apikale doğru ne kadar
uzandığı
-
Restoratif işlemler sonrası klinik kron ve kök oranının uygun olup
olmaması
-
Kök uzunluğu ve morfolojisi
15
-
Kron boyu uzatma sonrası kalan destek kemiğin miktarı (özellikle kemik
rezeksiyonu yapıldıysa)
-
Komşu dişin periodontal destek kaybı
-
İdame tedavisini zorlaştıracak şekilde furkasyon bölgesinin ve istenmeyen
oranda kök yüzeyinin açığa çıkması
-
Destek dokunun azalması sonucunda oluşan diş hareketliliği ve bunun
okluzyona yapacağı etki
-
Olası estetik ve konuşma problemleri
-
Planlanan protezler yapıldıktan sonra iyi ağız bakımının sağlanabilmesi
(19).
Kontrol altına alınamayan ya da progresif sistemik hastalığı olan veya çok
ileri periodontal yıkım gözlenen bireyler ile kemik içi defekt ya da cep varlığının
bulunduğu durumlar bu operasyonlar için kontrendikasyon oluşturabilir (20).
5. PERİODONTAL
CERRAHİDE
KRON
BOYU
UZATMA
İŞLEMLERİ
Periodontal cerrahide kron boyu uzatma işlemleri şu tekniklerle yapılabilir:
-
Gingivektomi
-
Apikale kaydırılan flep ve kemik rezeksiyonu ile birlikte apikale
kaydırılan flep (21)
16
Alveol kemiği ile dişeti kenarı arasında 3 mm den daha fazla mesafe ve yeterli
yapışık dişeti miktarı varlığında gingivektomi uygulanır (16).
Alveol kemiği ile dişeti kenarı arası mesafe 3 mm den daha az ise ya da yapışık
dişeti miktarı yetersizse flep kaldırılmalı ve kemik rezeksiyonu yapılmalıdır (16).
Yeterli miktarda yapışık dişeti ve alveol kret kenarı üzerinde kalın bir dişeti
dokusu varsa yumuşak doku ortadan kaldırılır. İşlem sonrasında epitelyal ataşman
fazlalığı kalmamalıdır. Ancak yapışık diş eti bandı yetersiz ise operasyon sonrası
dişeti alveol mukoza problemleri ortaya çıkabilir. Apikale kaydırılan flep bu
problemi ortadan kaldırmak için uygulanabilir. Yarım kalınlıklı flep ise ancak yeterli
miktarda dişeti ve kemik kalınlığı olduğu durumlarda kullanılabilir (22).
Kron boyu uzatma işlemleri esas olarak yapışık dişeti genişliği ve alveol
kemiğinin kenar kalınlığına bağlıdır (Şekil 6) (21).
Şekil 6. Yapışık dişeti genişliği ve alveol kemiği kalınlığı dikkate alınarak
uygulanacak cerrahi işlemler
17
5.1 Gingivektomi
Gingivektomi, periodontal cebin dişeti duvarının eksizyonu olarak tanımlanır.
Bu işlem sırasında cep ortadan kaldırılabilir. Endikasyonları şunlardır:
-
Fibröz ödematöz büyümelerin uzaklaştırılması
-
Supraalveolar ve pseudo ceplerin uzaklaştırılması
-
Anatomik kronun tam olarak ortaya çıkmadığı durumlar
-
Dişetine kaybolan formunun kazandırılması
-
Restoratif amaçla kronu açığa çıkarmak
-
Gingival kretlerin düzeltilmesi
-
Kesicilerin dişeti kenarında bilateral simetri sağlamak (23)
-
İyi ağız bakımına rağmen 4 mm veya daha derin kemik üstü ceplerin
varlığı (18)
-
Gummy smile varlığında estetiğin sağlanması amacıyla
Klinik
-
kron
boyu
kısa
dişlere
uygulanacak
restorasyonların
tutuculuğunu arttırmak ve periodontal dokularla uyumlu ilişki sağlamak amacıyla
yapılır (24).
Kontrendikasyonları:
-
Cep tabanının mukogingival hattın hizasında veya daha apikalde olduğu
durumlar
-
Cebin yumuşak doku duvarının alveol mukozasından oluşması
-
Kemik içi defektlerin varlığı
18
-
Keratinize dişetinin yetersizliği
-
Oral ve vestibüler kemiğin kalın olması
-
Operasyondan önce hastada kök duyarlılığının olması (23)
Gingivektomi Operasyonu:
1) Sondalama ile cep derinlikleri belirlenir.(Şekil 7)
Şekil 7
2) İlgili bölgeye lokal anestezi uygulanır ve yeterli düzeyde anestezi
sağlanır (Şekil 8) (25).
Şekil 8
19
3) Crane- Kaplan cep derinliği işaretleyicisinin bir yüzü düz diğer yüzü
çıkıntılıdır. Düz yüzü cep içine gelecek şekilde cebin tabanına kadar sokulur ve
çıkıntılı yüzeyi dişetinde kanama odağı oluşturarak, işaretleme yapılır (25,26). Cep
derinliğinin doğru işaretlenmesiyle istenilen ensizyon yapılabilecektir. Preselin düz
yüzü cep içerisinde yeterli derinliğe ulaştırılmadan yapılan işaretleme sonucu
yetersiz ensizyon yapılmış olur. Eğimli yapılan işaretleme sonucu yapılacak
ensizyonda kemiğin açığa çıkma riski ve yapışık dişetinin uzaklaştırılma riski
bulunmaktadır (Şekil 9) (26).
Şekil 9
4) İşaretlenen noktaların apikalinden 15- 16 nolu Kirkland bıçağı
kullanılarak, dişin kökü ile 45 derece açı yapacak şekilde, diş üzerinde epitelyal
ataşman seviyesinde veya apikalinde sonlanacak olan başlangıç ensizyonu yapılır
(Şekil 10) (19,27).
20
Şekil 10
5) İnterproksimal dokular 1-2 nolu Orban bıçağı ile çıkartılır, açısı yine
45 derece olmalıdır (Şekil11) (25,28).
Şekil 11
6) Kesilmiş olan dişeti dokusu küretlerle uzaklaştırılır. Kök yüzeyindeki
düzensizlikler diş yüzeyi temizliği ve kök yüzeyi düzleştirme işlemleriyle ortadan
kaldırılır (25,26).
7) Geniş ağızlı bıçaklarla ve iri grenli elmas taşlarla doku şekillendirilir.
Makas veya doku pensleriyle doku parçaları uzaklaştırılır(12,13).
8) Bölge steril su ve serum fizyolojik ile yıkanarak yabancı maddelerden
temizlenir. Kanamayı durdurmak için 2-3 dakika serum fizyolojik ile ıslatılmış gazlı
bezle basınç uygulanır. (Şekil 12)
21
Şekil 12
9) Yeterli miktarda doku çıkartıldığına, diş ve çevresinin temizliğinin tam
olarak yapıldığına, gingivoplasti işlemlerinin yeterli miktarda yapıldığına kanaat
getirdikten sonra bir periodontal pat ile yara yüzeyi örtülür. Periodontal patın diş
aralarına iyice yerleşmesi ve en az 1 hafta yerinden oynamadan yara üzerinde
kalması gereklidir.
10) Periodontal pat çıkarıldıktan sonra dişler parlatılır ve hastaya plak
kontrolü ile ilgili bilgiler tekrar verilir (Şekil 13) (25).
Şekil 13
Gingivektominin geleneksel yolla (eksternal oblik ensizyon) yapıldığı olgularda
iyileşme sonrasında dişetinde renk değişikliği meydana gelmektedir. Dişetinde
pigmentasyon yoğunluğu fazla olan hastalarda bu yolla yapılan gingivektomi sonrası
daha estetik bir görünüm elde edilmektedir. Bu olgularda ensizyonları premolar
dişlere kadar uzatmak gerekebilir. Bu konuda hastalar cerrahi işlem öncesi ayrıntılı
22
olarak bilgilendirilmelidir. Dişetinde renk değişikliği istemeyen hastalarda ise
eksternal oblik ensizyon yerine internal oblik ensizyon yapılmalıdır (29).
5.2 Apikale Kaydırılan Flep Tekniği ile Kron Boyu Uzatma
Operasyonları
Endikasyonları şunlardır:
-
Protetik tedaviler için klinik kron boyu uzatma amacıyla
-
Periodontal ceplerin ortadan kaldırılması amacıyla
-
Yapışık dişeti genişliğinin arttırılması amacıyla
-
Dişeti-
alveol
kemiği
morfolojilerinin
düzeltilmesi
amacıyla
kullanılmaktadır (19,25,29).
Ancak bu teknik ilerlemiş periodontal hastalıkta ve estetik alanda uygun bir
yöntem değildir. Ayrıca aşırı hassasiyet gösteren dişeler de operasyon sonrası
sorunlar olabilmektedir. Flebin pozisyonu aşağıda sayılan şu faktörlere bağlıdır:
1) Operasyon alanındaki alveol kemiğin kalınlığı
2) Yapışık dişetinin kalınlığı
3) Dayanak diş için gerekli klinik kron yüksekliği
23
Apikale Kaydırılan Flep Operasyonu
1- İlgili bölgeye lokal anestezi uygulanır ve yeterli düzeyde anestezi
sağlanır. Varolan yapışıl dişeti miktarı ölçülür. İlk insizyon, alveol kretine karşı
yapılır. Daha sonra serbestleyici dikey insizyonlar yapılır (Şekil 14) (25,26).
Şekil 14
2- Papilde yarım kalınlıklı flep kaldırılır. Böylece aproksimal bölgedeki
kalın doku uzaklaştırılır (Şekil 15,16,17,18) (26)
Şekil 15
Şekil 16
24
Şekil 17
Şekil 18
3- İkinci insizyon dişeti oluğundan alveol kretine doğru yapılır.
Periodontal kazıyıcı yardımıyla ikinci flep uzaklastırılır (Şekil 19) .
Şekil 19
4- Periost elevatörü ile flep kaldırılır. Kemik rezeksiyonu tamamlanır.
Flep apikale kaydırılıp kemiğe uyumlandırılarak dikilir. Yara üzeri
periodontal patla örtülür. İşlem tamamlanır. (Şekil 20,21,22)
25
Şekil 21
Şekil 22
Şekil 23
6. Klinik Kron Boyu Uzatma Operasyonları Sonrasında Oluşabilecek
Komplikasyonlar
-
Dişeti çekilmesi; serbest dişeti konturunun değişmesiyle sonuçlanır.
-
İnterdental papil kaybı; interdental alanda estetik olmayan üçgen
boşluklara neden olur.
-
Klinik kron boyunun komşu dişten daha uzun olması; asimetrik görünüme
neden olur.
-
Uygun olmayan kron kök oranı; kron kök oranının iyi planlanmaması
sonucu restorasyonların başarısı olumsuz etkilenir.
-
Periodontal ligament ve marjinal kemik kaybı ile sonuçlanabilir.
26
Bu komplikasyonlar operasyon öncesi yapılan iyi planlama, iyi bir
operasyon tekniği ve cerrahi işlem sonrasından iyi ağız bakımı ile önlenebilir yada en
az seviyeye indirilebilir. Buna rağmen estetiğin ön planda olduğu olgularda
ortodontik yöntemlerle dişin erupsiyonu düşünülebilir. Bu sayede daha estetik
sonuçlar elde edilmesi mümkündür (29).
27
OLGU SUNUMU
Kliniğimize gelen hastamızda yapılacak olan protetik restorasyon öncesinde aşırı
kron harabiyetine uğramış 13 numaralı dişi değerlendirildi. (Resim 1)
Resim 1
Hastamızın klinik muayenesinde dişin distal aproksimalinde 5 mm, mezyal
aproksimalinde 5,5 mm ve vestibülünde 1,5 mm cep derinliği saptandı.(Resim 2-3-4)
Klinik kron boyu uzatma işleminin ve periodontal ceplerin ortadan kaldırılmasına
karar verildi.
Resim 2
Resim 3
Resim 4
28
Hastamıza yapılan lokal anestezi ardından 15 numaralı bistüri ile dişin
mezyalinden ve distalinden kama şeklinde bir insizyon yapıldı. Vestibülde de
gingival marginin 1-2 uzağından insizyon yapıldı. Sulkuler insizyonla beraber
insizyon tamamlandı. (Resim 5-6)
Resim 5
Resim 6
Dişeti ve granulasyon dokusu bölgeden tamamen uzaklaştırıldı. (Resim 7)
Resim 7
29
Vestibülde ortaya çıkan alveol kemik serum fiyolojik eşliğinde bölgeden
uzaklaştırıldı. (Resim 8)
Resim 8
Yeteri kadar alveol kemik kaldırıldıktan sonra bölge serum fizyolojik ile yıkandı
ve 4.0 ipek iplik ile dikildi. (Resim 9-10)
Resim 9
Resim 9
Resim 10
Bir hafta sonunda hastamızın dikişleri alındı ve kron boyu uzatma
operasyonumuz başarılı bir şekilde tamamlandı. (Resim 11)
Resim 11
30
ÖZET
Ortalama biyolojik genişlik 2 mm’dir. Bu genişliğin ihlaline sebep olan
restorasyonlarda kron boyu uzatma işlemlerine gidilebilir. Başlıca kron boyu uzatma
işlemleri ortodontik, cerrahi erupsiyon ve periodontal cerrahi erupsiyon ve
periodontal cerrahi yöntemleriyle yapılır. Ortodontik erupsiyonla daha estetik sonuç
elde etme avantajına rağmen cerrahi yöntemlerle daha hızlı sonuçlar elde edilebilir.
En ideal kenar sonlanma supragingival veya dişetiyle aynı hizada yapılan
sonlanmalardır. Böyle sonlanmalarda marjinal kemik ile restorasyonun marjinal
sınırı arası mesafe 3 mm’den az olmamalıdır. Eğer subgingival alanda bir sonlanma
planlanıyorsa dişeti kenarı ile restorasyonun marjinal kenarı arası mesafe 0,7 mm’yi
geçmemelidir. Ayrıca marjinal kemik kenarı ile restorasyonun marjinal kenarı arası
mesafe 2 mm’den az ise biyolojik genişliğe zarar vermemek için restorasyon öncesi
klinik kron boyu uzatma operasyonu değerlendirilmelidir.
Gingival sulkusun 2 mm’den daha derin olduğu estetik bölgelerde operasyon
sonrası dişeti çekilmesinden kaçınmak için gingivektomi tekniği tercih edilmelidir.
Operasyon bölgesinde dental tedavilere devam edebilmesi için 4 hafta beklenmeli,
estetik bölgelerde restorasyonlar 6 haftadan önce tamamlanmamalıdır.
31
9. KAYNAKLAR
1. Gargiulo A W, Wentz FM, Orban B: Dimesions and relations of the
dentogingival junction in humans: 1961, 32, S: 261-267
2. Tsukiboshi M: Autotransplantation of teeth requirements for predictable
success; Dent Traumatol: 2002, 18, S: 157-180
3. Grant DA, Stern IB, Listgarten MA: ‘Preprosthetic surgery’; Periodontics in
the tradition of Gottlieb and Orban; St.Louis, Washington, Toronto: 1988, 1,
S: 950-968
4. Johnson RH: Lengthening clinical crowns; J Am Dent Assoc: 1990, 121, S
473-476
5. Chambrone L, Chambrone LA: Forced Ortodontic Eruptin of Fractured Teeth
before İmplant Placement; Case Report. J Can Dent Assoc 2005, 71. S: 257261
6. Spear FM, Cooney JP: ‘Periodontal-Restorative Interrelationships’ Caranza
FA, Klokkevold P, Takei HH, Newman MG: Caranza’s Clinical
Periodontology: 9th ed, Philadelphia, London, New York, St. Louis, Sydney,
Toronto: 2002, S: 943-948
7. Orkin DA, Reddy J, Bradshow D: The ralationship of the position of crown
margins to gingival health; J Prosthet Dent: 1987, 57, S :421-424.
8. Klaus H, Rateitschek EM, Wolf HF, Hassel TM: ‘Fully reflected Flaps with
Vertical Incisions- Clinical crown Lengthening’; Periodontology Vol 1 :
George Thieme Vertag Stuttgart New York: 1989, S: 236-237
9. Tylman SD: ‘Clinic Crown Lengthening’; Theory and practice of crown and
bridge prosthodontics, ed 5, St Louis, Mosby: 1965, S: 12-35
32
10. Adamczyk E, Speichowics: Plaque accumulation on crown made of various
materials, Int J Prosthodont; 1990, 3, S: 285-291
11. Kenney EB: Restorative- periodontal interrelationships in: Glickman’s
Clinical periodontology Ed: Caranza FA 7 th ed. W.B. Saunders Company.
Philadelphia, London, Toronto, Tokyo, Montreal, Sydney: 1990, S: 283-292
12. Marcum JS: The effect of crown marginal depth upon gingival tissue. J
Prosthet Dent 1967, 17, S: 479-487
13. Barder JD, Rozier RG, McFall WT, Ramsey DL: Effect of crown margins on
periodontal conditions in regularly attending patients; J Prosthet Dent 1991,
1, S: 26-43
14. Sato N, Yuwaza DDS: ‘Periodontal Cerrahinin Amaçları ve Yöntemleri’
Periodontal cerrahi klinik atlası: London, Chicago, Berlin, Copenhagen,
Warsoe, İstanbul: 2006,1, S: 11-80
15. Bowley JF, Pavne JB, Stockhill JW: Management of the gingival sulcus in
fixed prosthodontics: A literature review and treatment protocol.
Compendium 1999,1, 154-162
16. Kois JC: The restorative- periodontal interface: biological parameters..
Periodontology: 2000,1996, 11,S: 29-38/ 2000, 11, S: 943-948
17. Comargo PM, Caranza FA; ‘Treatment of gingival enlargement’ Caranza FA,
Klokkevold P, Takei HH, Newman MG: Caranza’s Clinical Periodontology :
9 th ed, Philadelphia, London, New York, St. Louis, Sydney, Toronto: 2002,1
,S: 754-761
18. McGuire MK : Periodontal-Restorative interralationships in Caranza FA,
Newman MG, Clinical Periodontology 8 th edition, California, W.B.
Saunders Company: 1996, S: 723-742
33
19. Sato N, Yuwaza DDS: ‘Periodontal Cerrahinin Amaçları ve Yöntemleri’
Periodontal cerrahi klinik atlası: London, Chicago, Berlin, Copenhagen,
Tokyo, Pris, Barcelona, Milano, Sao Paulo, New Delhi, Moscow, Prague,
Warsow, İstanbul: 2006; 4, S: 33-43
20. Goldman H.M. : Gingivectomy, oral surgery, oral medicine and oral
patology: 1990, S:1136-1157
21. Freidman N: Mukogingival surgery. The apically repositioned flap. Journal of
periodontology: 1962, 33, S: 328-340
22. Samsun Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi: 2009, 18, S: 203-207
23. Clinical Periodontology and Implant Dentistry Vol 1 Ian Lindhe: 2008, S:
748-790
24. Caranza FA: ‘the Gingivectomy Technique’; Glickma’s clinical
periodontology; 6 th edition: Philadelphia, London, Toronto, Mexico City,
Rio De Janerio, Sydney, Tokyo: 1984, S: 779-795
25. Kinoshita S, Wen R: ‘Periodontal surgery’; A Color Aylas of Periodontics.
St.Louis, Tokyo, Ishiyaku Euro America: 1985, S: 190-221
26. Cohen ES: ‘Gingivectomy and Gingivoplasty’; Atlas of Periodontal Surgery:
Philedelphia: 1988, 5, 29-40
27. Peter F, Fedi, Jr, D.D.S., M.Sc: ‘ Periodontal Considerations in Restorative
Dentistry’; The periodontic sylllabus, London: 1986, 14, S: 201-206
28. Genco RJ, Rosenberg ES, Evian C: ‘ Periodontal Surgery’; Goldman HM,
Cohen DW: Contemporary periodontics: St. Louis, Boltimore, Philedelphia,
Toronto: 1990; 3, S: 554-584
29. Liudvikas P, Alina P, Granzina M: Surgical lengthening of the clinical tooth
crown; Baltic Dental and Maxillofacial Journal: 2006, 8, S: 88-95
34
10.ÖZGEÇMİŞ
1989 yılında Manisa’ nın Salihli ilçesinde doğdum. İlköğretim eğitimimi
Demirci Ziya Gökalp Nurettin Kelem İlköğretim Okulunda tamamladım. Lise
eğitimimi Demirci Anadolu Öğretmen Lisesinde aldım. 2007 yılında lise eğitimimi
tamamlayıp aynı yıl Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesini kazandım.
35
36
Download