7. Modern İslam düşmanlığının stratejik unsurları Müslüman düşmanlığı, üzerine farklı projeksiyonlar yapılan karmaşık bir düşman imajıyla çalışır. Buna paralel olarak söz konusu önyargılar empirik araştırmaların sonuclarına karşı neredeyse tamamen kayıtsız kalırlar. İslam düşmanlarının Emcke‘nın1 ifadesiyle çirkin stratejileri, artık onu temsil edenlerin kendilerini ‚aydınlanmanın savunucuları‘ ve / veya ‚liberal hakların ve değerlerin koruyucusu‘ olmakla övünmeleriyle ortaya çıkmaktadır. ‚Bu tarz İslam düşmanlığının içinde bulunduğu çelişki, tahammülsüz olduklarını tolerans adına ve kendilerinin reddettiği kültürel ve dini çoğulculuğu da „Müslümanlar İslam‘a ait çoğulculuğu reddediyor“ gerekçesiyle reddetmeleridir.‘2 Modern İslam düşmanlığının özünü oluşturan yeni bir çifte stratejiden bahsetmek mümkün. Bu strateji, bir taraftan Müslüman azınlığı hedef alırken diğer taraftan da Müslümanları zararsız diye savunan gayrimüslim çoğunluğa karşı cephe almaktadır. Bunu yaparken de bu tarz İslam düşmanlığının temsilcileri kendilerini aydınlanmacı olarak gösterip, gayrimüslim çoğunluğu da aydınlanmanın değerlerini reddeden bir dinin hem taraftarları hemde destekçileri olarak lanse ederek saf dışı bırakıyor olmalarıdır.3 Modern aşırı sağcıların da İslam düşmanlığı konusunu, kampanyaları için stratejik bir unsur olarak kullandıklarını da giderek artan oranda tespit etmek mümkündür. Bu arada söz konusu aşırı sağcı ve İslam düşmanı gruplar arasındaki sınırlar ‚sözlü transstratejilerle‘ giderek birbiriyle karışmaya başlamıştır. Bununla bağlantılı olarak, kimin ne söylediğini ortaya koymak da zorlaşmaktadır. Buradaki hedef, aşırı sağcı düşüncelerin toplumdaki genel kabulünü artırmaktır.4 Farklı araştırmaların da ortaya koyduğu gibi, İslam düşmanı ifadeler toplumun merkezine kadar ulaşmayı başarmıştır. Bu da aşırı sağın bilinçli olarak ‚politik mimikri –benzeşme‘ stratejisini seçtiğini gösterir. Özellikle internette çok sayıda İslam düşmanı metinler bulunması bundandır. 1 Bkz. Emcke, Carolin: Der verdoppelte Haß der modernen Islamfeindlichkeit, in: Heitmeyer, Wilhelm (Hrsg.): Deutsche Zustände, Folge 9, Berlin 2010, S. 214 ff. 2 Emcke 2010: S. 217 3 Bkz. Emcke 2010, S. 220-221 4 Bkz. Baier, Dirk et al.: Kinder und Jugendliche in Deutschland: Gewalterfahrungen, Integration, Medienkonsum, Zweiter Bericht zum gemeinsamen Forschungsprojekt des Bundesministeriums des Innern und des KFN (Forschungsbericht Nr. 109), Hannover 2010, S. 111 1 Stratejik olarak bu metinler İslam‘ı eleştiren çıkışlardan, İslam ve Müslümanlarla ilgili önyargılı ifadelere ve dahası açık İslam düşmanlığına kadar geniş bir yelpazede yer almaktadır. Özellikle burada fazlasıyla kasıtlı provokasyonlarla çalışılır. Hepsinden önce açıkça ırkçı olan veya kasıtlı olarak provoke etmeyi ve onur kırmayı hedefleyen resimler ve resim montajları kullanılır. Provokasyonların hedefinde çoğunlukla kadınlar, Peygamber Efendimiz ve Allah bulunur. Ayrıca metinlerin yorum fonksiyonlarıyla da İslam düşmanı başka aktörlere zemin hazırlanır ve onların yazdığı İslam düşmanı yorumlar silinmeyerek kullanılır. Diğer taraftan açıkça İslam düşmanı olmadığı anlaşılan aktörlerin de giderek Emcke‘nin tarif ettiği modern İslam düşmanlığının stratejilerini kullandıkları gözlemlenmektedir. Bu bir taraftan İslam düşmanı söylemlere karşı herhangi bir toplumsal kınamanın olmayışından ve de İslam düşmanlığına ait unsurların, bilinçli yada bilinçsiz olarak bazı kişilerin kendi pozisyonunu desteklemeleri için kullanmalarından kaynaklanabilir. Bu durum, toplumda gelişen ve İslam düşmanı içeriklerin giderek günlük iletişime ve toplumun merkezine doğru ilerlediğinin ve tehlikeli bir alışkanlık sürecinin oluştuğunun işareti olabilir. 2