* s.A.HiBt İSTANBUL ~SEK İSLAM ENSTİTÜSÜ MEZUNLARI CEMİYETİ , , BAŞKANI Mustafa PEKTUT *. YAZ! İŞLERİ MÜDÜRÜ. Cahit BALTACI * İDARE MÜDÜRÜ Hü.Seyin ERDEM ·- İslii.nı MEDENİYETİ SELAM . . . ·. DİN VE MEDENİYET . Prof. Dr. Osman TURAN . .. İsınail KARA.ç.A.M: ·. . . · KiJR'AN~I :KEıif:M . DİN ADAMI VE İLİM .. Bekir TOPALOGLU MüSLÜMANLARA BORÇLU OLDUGUMUZ ŞEYLER . . . Prof. Vincent MUTEIL Çeviren; a:AL-. SEMİNER Cemal AYDIN J.Uahir İZ Yaşar 9ALI§MALARI ÇAGLAYAN İst. Yük. İslam Enstitüsünde . . .. . .. K. Edip Kt!RKÇÜOGLU AÇILIŞ DERSİ HAKAANİ ŞİRV.ANİ .. : . Prof. Dr. A. Nihat TARLAN DİN TAHSİLİ VEREN M'ÜESSESELERİMİZİN ŞAHSiYET! F A!Z-BANKA . . MANEVİ . . . vE. İSLAM ıtARAMAN . Hayreddin . Mnstafa COŞiroN _ . MEVLANA .. CELALEDDİN Dr. Nevıa PEKOLCAY M.AHMİilD AKİF ·. Cahld BALTACI. . . SORUNUZ SÖYLİYELİJ.U Ramazan ARSLANBABA HABERLER . . . Mehıned KESKİN İDAREHANE İstanbul Yüksek is:ıam Enstitüsü iMezonları Cemiyeti Genel Merkezi . Nuruosınaniye Caddesi No: 8/6 İSTANBUL CAGALOGLU Telefon:22 46 02 Haberle§Ille ve Havale Adresi : İSLAM MEDEN!YETİ, P.K. : 1315 SİRKECİ - İST. TEMSiLCiLERİMiZ Kayseri T.t,E.T.F~ tkinci Ba§kanı: İsmail Konya Y.t.E. Talebe Cemiyeti Ba§.: Ali MARAŞLIGİL İzmir Y.İ.E. Talebe Cemiyeti Ba§kanı: Ali .ARSLAN Erzurum Y.t.E. Talebe Cemiyeti Ba§kanı: N. Tayyar TAŞ EL1UZ Ressam: Tnran · SEVGİLİ Tarih: 30/12/1972 Yıl: 3 - SaYı: 26 Dizgi ve Baskı İRFANMATBAASI-İSTANBUL iLAN TARiFESi ABONE Yıllık: 12 sayİ 40 TL. 6 Aylık: 6 sayı 20 TL. Yabancı Her türlü reklam ve iianlar özel tarifeye tabidir. menılekııtlere posta ücreti eklenir. Mecmuamızdaki yazılar · Bir sayısı 400 Kuru§tur. me'haz gösterilmeden alınamaz. Gönlerilen yazılardan yayımlanmayanlar isteriildigmde altı ay sonra iade edilir. ARALIK .1972 iSLAM MEDENİYETİ - SAYFA:: ·7 Kur•an-• ·· Kerim· Kürsüsü " . . . . KUR'AN-I· KERIM ..;.I- ·İsmail KA.RAÇAM İst. Yük. İslam Enst. Öğr. Üyesi EYGAMBERtMİ.z (s.a.v.)e Kutan-ı Kerim, YirmiUç senelik peygamberlik ·hayatında, Allah tarıifından .vahyile gönderilen bir kitabdır. Onı.:in inza.I ediliŞ hlkıneti, Allah tarafÜidan sıöyle beyan edilir: «Bu ·bir. ilitabdır ki, insanları· Rablerinin izniyle karan-. lıklardan aydınlığa, o yega.zie gallb olan (Allah) m yolima çıkarman için onu sana iiıdirdik» (1). Mutlak hakikatı terell!lüm eden ve btinda isıti­ rilki kabul etmeyen .Allah kelil.nunın, oıill}l · yüce katından gönderildiğinde hiç sıüphe ·yoktur. Dün nasıl elinde ·Kur'an me§'alesi olduğu Iıalde ResiÜüllah (s.a.v.) insanlarm içinde bunaldıkları karanlık. zulınetlerini yır­ tarak, Dünya ve ahiret saadetini temin eden İslam'ı tebliğ etmi§ ise, bugün de bu İı.idayet rehberine daha fa.Zla: ·muhtacız. Her ma• ıı.asıyla içerisine dܧtüğünıüz delalet bataklığından, · Allah'ın ma.hZa kurtulu§lİınuz için - inziH buyurduğu . bu kUvvetli ip (habl-i metin) e tutunınakla kurtulabiliriz. · önemine isıaret etmeye çalısıtığınıız Kur'an-ı Kerim, aniasııl­ dığı müddetçe daha fazla kıyınet kazanacaktır. Ceniı.b-ı Hakk'dan yardımını niyaz ederek, bu derece önenıli bir konuya Kur'an'ın tarifi ile basıiıyoruz. . · YAPILIŞI BAKIMINDAN KUR'AN KELtiMESİ : «Kur'il.n» kelimesinin telaffuz §ekli ve mensıei bakımınlian, il.limleri arasında çesıitli. görü§ler. ortaya atı.İnıl§tır (2). Şimdi buiilan lqsaca gözden geçirelim: . İslam bilginlerinin. bu kelimenin yapılı§ı ba~dan iki kısı;na ayrıldıklarinı görmekteYiz. · Buiilardan birinci görܧte olanlar, bu· kelimeı:iin İiemzesiz olarak «Kuran» sıeklİnde telaffuz edildiğini söylerler. Bu görüsıte olanların basıında İmam Şafii hazretleri (205/S20) ni, el-Ferril. (207/827),yı, el-Esı'ari (324/935)yi görmekte;v.iz. İslam SAYFA: 8 - - - - - - - İSLAM MEDENtYETt - - .._-- - - - - ARALIK 197.2 Şiiiii (r.a.) der ki: <Kur'an lii.fzı; lam-ı tarif ile lük sözünün karışmadığını ve onlın naklinde Samarifedir, müştak değildir, hemzesizdir. Bil'akis habenin ihtiyatlı olduğunu göstermek iÇindir (12). mürteceldir. ve Nebi (s.a.v.)e inzlil olunan kelama 3 - Kur'an tevatürle sabittir: Bundan makalem (özel isim) olarak vaz olunmuştur. Ka-ra-e zamanından, kelimesinden de alınmamıştır. Eğer ka-ra-e- den sad, Kur'an Peygamberimiz (s.a.v.) zamanımıza kadar, yalan üzerine ittifak etmelerini alınmış olsaydı, okunan herşey Kur'an olurdu. Halaklın kabul etmediği bir kalabalık. :tarafından nakbuki o, Tevrat ve İncil gibi Kur'an'ın ismidir» (3). lolunmuştur. Kendisiyle ilm-i yakin hasıl olması el-Ferra: «Kur'an lii.fzı, karine kelimesinin çoiçin, bu takyid tarife idha.I _edilmiştir. (13) ğulu olan el-Karam kelimesinden türeıniştir. Çünkü Kur'an'ın ayetleri bii-birine benzer, sanki onun b~r ez-Zerkeşi (794/l391) ye göre, buıidaiı başka, kısmı, bir kısmına karine gibidir» ( 4) der. Kur'an'ın doğru yolun esası olması, Allah'ın onun el-Eş'art. de, Kur'an kelimesinin «ka-ra-ne»den muhafazasını· bizzat üzerine alması (14), Peygamtürediğini söyler (5). ber (s.a.v.) in risaletinin umUmi oliıı;ıu da aynı seİkinci görüşte olanlar ise, Kur'an lii.fzının hembebe dayanmaktadır. (15) ze ile «Kur'll.n» şeklinde telfi.f:fuz edilmesi gerektiği görüşündedirler. ez-Zeccac (311/923) ve el- 4; - Tilavetiyle ibadet edilmesi: Kur'an-ı Lihyll.ni (215/830) bunlardandır.· rim'i okunıak . müslümanlara ecir ·'!le s evab kazandırdığı gibi, aynı zamanda meşrO. bir ·ibadettir de. ez-Zeccac: «Kur'an lii.fzı, fu'lan vezııinde, hemHatta Ebu Hüreyre'den rivayete ·göre Resfılullalı zeli bir ke~e olup, toplamak manasında olan .:kar':ı> (s.a.v.) şöyle .buyurmuşlardır: «İbadetin en faziletkelimesinden müştakdır. Çünkü Kur'an, geçmiş kiIisi,' Kur'an okunıaktır» (16). Diğer yönden mü'tabların seıhe~elerini toplaniıştır» (6r demiştir. ıninin Namazının salıili olması için·· de· Kur'an tilil.. el-Lihya.ni de derki: «Kur' an kelimesi, hemzeli . olarak «Gufraı:i:ı> vezninde, okunıak manasma olan veti muhakkak lazimdır. ka-ra-e den masdardır» (7). İbnü's-Sübki (756/1355), bu kaydın lüzunıunu şöyle izah eder: eBu kayıt, tilaveti mensillı olmaBu görüşler içerisinde en kUvvetli ve tercihe yanların tarifin içinde kalmasinı, tilaveti mensillı değer olanı, en son zikrettiğimiz el-Lihyll.ni'ye ait olanların da dışında kalmasını temin eder» ) 17). olanıdır. 9ünkü lügatda Kur'an, kıraatın müradifi «okunan şey':!> manasında bir masdardır, Kur'an-ı Ke5 - Mu'ciz keıam oluşu: Kl.İr'an, bizzat Cerim'deki §U ayet de . bU fikri desteklemektedir: nab-ı Hakk'm kel8.ını olması hasebiyle, beşer bu-_ . «Onu (Kur'an'ı). toplamak, onu okutmak şüphesiz nun gibi bir eser meydana getiremediği gibi,. en bize aittir. Öyleyse .biz onu okuduğumuz zaman, ufak bir süresinin bile bir benzerini getiremeıniş­ sen onun kıraatine UY» (8). tir. Bu hususu şöyle izah etmek de mümkündür: Beşer kudretinin Kur'an karşısında aciz ·kalması IS'İ'ILA.HDA KUR'AN: ve zamanın geçmesiyle de bu a,czin devam etmeKur'a.İı.-ı Kerim'in ıstılahi tarifini her şer'i ilinı sidir. (18) kendine gqre yapmıştır. Bu tarifler arasında pek Kur'an'ın tarifi bahsine, Peygamber (s.a.v)den fark bulunmamakla beraber, birkaç tanesini nakletKur'an'ın tavsifi ile ilgili olarak rivayet edilen bir mekte fayda -rnülıUı.aza ediyoruz: Hadis-i şerifin mea.Iini naklederek son veriyoruz: Kelamcılara göre: «Kur'an, Fatiha Süresi'nin «Allah Tea.Ia'nın kitabı: Onda sizden öncekilerin evvelinden, Nas Süresinin sonuna kadar hikınetli haber(leri)i ile sizden sonrakilerin haberleri ve kelimelere teallük eden kadim sıfattır» (9). aranızdakilerin hükmü vardır. O, hakk ile batılı birbirinden ayıran ciddi (bir kitab)dır. Onu terUsfılcülere göre: «Kur'an, Peygamberinıiz Hz. keden zalimleri, Allah .helak eder. Onun dışında Muhanımed (s.a.v.)e. indirilen ve ondan tevatür yolu doğru yol arayanları Allah .sapıtmıştır. O, Allalı'ın ile nakledilmiş olan nazmdır» (10). sağlam ipidir. O, hikınetli ~ ve doğru yoldur. İmam Gazali (505/1111)ye göre: «Meşhur yeŞahıslar onu bozamaz, diller onu kanştıramaz, di harf üzerine, mütevatir nakil ile Mushaf'ın iki 8.linıler · ona doyamaz, çok tekrar edilmekten dolayı kabı ·arasında bize naklolunan kitabdır» (11). yıpranmaz, incelikleri bitmez, Cinler onu duydukları Şu tarif ise hepsinin ittifak ettikleri bir" tarifzaman: «Dediler ki: biz hakiki hayranlık veren bir dir: «Kur'an, Peygamberimiz (s.a.v.)e inzal olunan, Kut"4an dinledik Ki O, hakka ve doğruya götürüMushaflarda yazılan, tevatürle naklolunan, tilaveyor. Bundan dolayı biz de iman ettik» (19). Kim tiyle ibadet ~dilen mu'ciz bir kelamdır». onun görüşünü kabullenirse tasdik edilir, onunla amel eden me'cür olur, onunla hükmeden doğru Bu tarifi incelediğimiz zaman, beş· esaslı undavranmış olur, ona çağıran da doğru yolu göstersuru_ ihtiva ettiğini görmekteyiz: miş olur» (20). 1 - Kur'an, Peygamb~ (s.a.v.)e Allah :tarafından vahy yoluyla, Cebrail aleyhisselam vası­ KUR'AN'IN BİR KlSMlNA DA. TAMAMINA tasıyla inza.I oli.ımnuştur. DA KUR'AN DENİR: Ke-: l 2 - Kur'an, Mushaflara yazılınıştır. Gazali'ye göre bu takyidden- maksad, Kur'an'a hiç bir malı- Kur'an'm· tamamına da, bir kısmına da -velevki bir ayet olsun- Kur'an ıtlak olunuı;:. Buı:idan dolayı, .A:RALm 1972 · - - - - - - - - - iSLAM :MEJ)ENİYETİ . onun '"tamamını okuyana da, bir ayetini okuyana da «Kur'an. okuyon> denir._ Her nekadar bazı a.J.imler tarafından, onun taKur'an demenin hakikat, cüz'üne · Kur'an deme$ ise mecaz olduğu söylenmiş ise de· fakih. ler tarafından söylenmiş olan: <<Kur'an'm kıraatı cünüp olanlara haramdın> sözü, tamamma da, bir kısmına da aynı müşterek lii.fzm kullanılriıasının doğru _olduğunu göstermektedir•(21). mamına SAYFA: 9 naklederek şöyle diyor: «Lil.fızlarm manasinda esaslı ilıtilil.f hasıl olriıadıkça, mana ile kıraat caizdin> (27). . . Halbuki İbnu Te~yye ( 661/728), aynı Hadis'i Mes'tld (r.a.)m da rivayet etmesi hasebiyle: «İbnu Mes'ud (r.a.) için, O mana ile kıraati caiz görürdü diyen kimse ona yalan isna.d etmiııtir»(28) diyerek,. yııkarda zikredilen bir neticeye varılama­ yacağını aÇıklamııı oluyor. İbnu İbnu'l:..cezeri (833/1429) daha da· ileriye giderek, İbnu Mes'tld'un tefsir sadedinde ayetıerle- bir~ likte yazılan metinlerlu beraberce bulunmalarının sakillealı olduğlfnu Mesrtlk (63/6837)un ondan riKur'an-ı Kerim, gerek lil.fzı ve gerekse manası vayet ettiği: _«Kur'an'ı, ( Kur'an olriıayanlardan) yönünden ilahidir. Bütün lil.fızları, tertibi ve inşilsı ayıTinız. Onu, Kur'an'dan olriıayan ııeylerle kanştırbakınırndan vahye müsteniddir. Kur'an'm, Kur'an . mayınız» sözüy!e, bizzat kendisinin reddettiğini bütünlüğünü· meydana getireri lil.fız ve mana alazikrediyor (29). kası· hiç .bir ııekilde ihlal ecliı.e:q:ıez. Diğer bir husus da, İmam-ı Azam Ebu Hanife Bazılan tarafından, mananın ·esas olup, Wzın Hazretleri (150/767)nin Kur'an tercemesi ile Na.; fürıiatdan olduğunu söylemeye kalkışmaları, bu ko- maz kılriıanın caiz olduğu ictilıadmda bulunmasi. nudaki bilgisizlikleri sebebiyledir. Nasiıki kiinyevi meselesidir. Hakikat şudur ki, İmam-ı Azam hazbir bütünü meydana getiren iki unsurdan birinin retle~ her nekadar başlangıçta bu kanaattaeksilmesiyle, artık o cismin varlığından bahsedile- idiyse .de, sonradan arkadaşlarının fikririe rücu etmezse, lil.fız ve mana unsurlanndan müteşekkil ı;niş olriıasidır ve bu husus mtltebeı: islami eserler olan Kur'an'ın ~a aynı ölçü dahilinde mütalea ediltarafından açıkça nakledilriıektedir. (30) mesi gerekir. Muhterem Prof. ~ühammed Hamidullah'm, Hem Kur'an'a, Kur'an isminin verilmesi -bil- Müslümanlar tarafından, . ibadetin Arapça yapılma­ hassa- naZım itibariyledir. Zira kıraat olunan bizsının sağladığı faydalarla ilgili verdiği kıymetli zat mana değil, manasını en beliğ s(ırette ifade m~Iıimatı buraya dereetmeyi uygun bulduk. eden lil.fızdır. Ve bundan dolayıdır ki Kur'an Arap«İlk nazarda, mü'minin Allah'ına anladığı bir çadır. ·Allah, «Biz Önu akıl erdiresiniz ·diye Arapça dille kulluk etmesi tabü ve temenniye şayan görübir Kur'an olarak inzal ettik» (22) buyuruyor. nüyor. Bunun için de en iyi vasıta ana dilidir. Fakaat meselenin daha derinlemesine bir tetkild «el-Kitab» ve «kitaab-ı müb~> isimleri de he:q:ı nazm, hem mana itibariyledir. Nitekim, «bilecek bu çözümün aksini ortaya koyuyor; sebeblerini inceleyelim: (aniayacak) bir kavm için, ayetleri ayn ayn açık­ lanını§ Arapça bir .Kur'an olriıak üzere Ralıman Herşeyden önce, düa. ile Namaz arasmda açık (ve)Rahim (olan Allah) tarafından indirilmiş bir bir ayırma yapmak icab eger. Namaz dııımdald kitabdır» (23) buyurulriıuştur. düada mü'minin ilıtiyaçlannı ve dileklerini Rabbine Sonra Kur'an'ın bir ismi de «hüküm»dür.. Bu istediği dilde bildirmesi yasak değildir. Bu ııaiısi bir meseledir ve kulun Ha.likı ile olan vasıtasız münada hem nazm, hem mana itibariyledir. Onun için sebetleri ile ilgilidir. Buna mukabil Namaz kollekRa'd s(ıresinde: «iııte biz onu (Kur'an~ı) böyle Araptif, umıimi bir ibadettir ve Namaza i§tirak eden ça bir ·hüküm. olarak indirdik>> (24) denmektedir. Çünkü. Kur'an'dan alıkarn istinbatmda nazmmm da diğer mü'minlerin ilıtiyaçları da nazarı itibara alın­ manası gibi bir Önemi vardır. Bütün bu isimler malıdır. Nanıaz prensip olarak ve tercilian cemaiçind~ ise en· m~taz has isim, Kur'an ismi<:lir ki, alle kılınır, tek başına' ferdi olarak kılınan Nam[!.Za kıraat ve tilavet bunun has hükmüdiir. Kur'an mifsaa.de vardır, fakat asla t!'lrcilı edilriıez, tercih cemaatle kılınan Namazdır. vahy-i metlüv = (okunan vahy) dür. Böyle den- KUR'AN, HEM LAFZI, HEM MANASI YÖNUNDEN KUR'AN'DIR : mesi de bu vahyin Arapça olriıasmdandır. siz Arapça Q!_an da nazmdır. (25) Şüphe­ Burada ııuna işaret etmek isteriz ki, birçok Islam düıı~anıan,· İslam'ın aziz kitabı hakkında, müslüİnanlann kalpl,erine bazı ııüpheler sokabilı:riek için, İslam. büyüklerinin bazı sözlerini istismar vesilesi yapmaktadırlar. Nitekim <<Mezahibu't-Tefsiri'l-İslılmi» yazan (1340/1921), Hz. öme:ı; (r.a.)den Ahmed b. Hanbel (241/855)in rivayet ettiği bir Hadisi (26} Go~dzieher Şayet İslamiyet her harigi bir bölgenin, ırkm, milletin dini· olsaydı §Üphesiz bu bölgeniİı, bu u'km veya bu milletin dili kullanılabilirdi. Fakat, bütün ırklardan ve dünyanın bütün noktıilarmda otlı~an ve her biri diğıırleri tarafından anaşı.lı:iiayan· yüzlerce dili konuşan mü'minleı::e sahip cilıanşümıil bir di.niıi icabları ba§ka olacaktır. Çince bilmeyen bir .Türk'ün Çin'e gittiğini ve sokaklaarda çinç çang çunk'a benzer ses~er ·işittiğini farzedelim. Aşikar~ dır ki, o hiç bir şey anlamayacaktır ve şayet bu _ sözler Ezan'm, Allahü ekber'in tercümesi- ise, hiç SAYFA: 10 - - - - - . . , . . . - - İSLAM MEDEN:tmTt bir §eyin farkın~'!- varannyacak ve - - - , - - - - ARALIK 1972 mesela Cum'a Namazını kaÇıracaktır. Aynı §ekilde Türkiye'den geçen Çinli' müslümanın Türkiye'deki müslümanlar kendi dilleriyle ibadet ettikleri takdirde; dinda§lariyle ortak hiç bir tarafı .olmayacaktır. Şu halde cilıan§ümül bir ilinin bazı mü§lterek esaslan o~­ lıdır. Bu mevzuda Ezan ve kıraat §Üphesiz iki esas unsuru te§kil eder. ... Meselenin daha az mühim olmayan diğer bir cephesi vardır: hiç bir terceme asla orijinalinin yerini tutamaz. Kur'an-ı ·Kerim'in- yüzden fazla Türkçe tercemesi vardır; ve hergün bunlara bir yenisi katılmaktadır. Bu d,a yeni aliınlerin, eskilerin tercemelerini kifayetsiz bulduklannı gösterir. Bütün diller için ve bir dilden diğer bir dile terceme edilen herhangi bir eser için bu durı.ım variddir. Şu halde, kifayetsiz bir§ey mi, yoksa 'hatasız orijinal mi kullanılmalıdır? Burada §U noktayı bilhassa tebarüz ettirelinı ki, İslam'dan ba§ka hiç bir din, kurucusuııa, peygamberine gönderilen vahyin orijinaline sahip değildir. Bugün Hıristiyanların, Yahudilerin, Mecıisilerin sahip olduğu dini kitaplar, tercemeler, toplamalar vs. dir. Müslümanların, vahyin orijinaline, Kur'an-ı Kerim'e sahip bulurunalan onlar için Em büyük §anstır. Dahası var: Kur'an-ı Kerim nesir olmasına rağ­ men, ahenk, rezonans, üslıip ilıti§amı... gibi §iirin bütün vasıflarına sahiptir. O derece ki, metne bir tek harfin ilave veya çıkarılması, bir §iir kıt'asın­ da olduğu gibi, bütünü bozar... Kur'an-ı Kerim'in nesri tamamen ölçülüdür. Bir §Ür mısraının hecelerinin ölçülü olduğu gibi. Böyle mükemmel bir§ey . yerine, alelade bir§eyin ikame edilmesini kim arzu edebilir? ... Ben §lahsen hiç bir niülümanın Kur'an~ı Ke- . rim'in tercemesine, Allah tarafından peygamberine . vahyedilmi§ orijinale gösterdiği saygıyı göstereceğini dü§ünınüyorum, zira terceme, alelade bir müslüman, bir günahkar, yanılabilen -biri tarafından yapılacaktır. Kur'an~ı Kerim ise masıim olan Resülullah'a tebliğ edilmi§tir. ... Hülasa, Namazda Kur'an llsanından ba§ka bir !isan kullanılmasında, cilıan§ümül bir ilinin mü'minleri için mevzü bir llsanın kullanılı'ftasında olduğu gibi fayda ve zararlar mevcuttur. Bu durumlarda hangi tercihin üstün sayılacağı, · hangisinin daha zararlı olacağı tetkik edilir.» (31) Yalııız §Una da i§aret etmek icab eder ki, Müslüman milletler mUkaddes kitaplarının mana ve mefhumunu öğrenmek isteyeceklerdir. Bu arzu kadar tabü bir§ey olamaz. Yüz yıllardan beri Kur'an'ı Kerim'in muhtelif dillere tercemesi ve tefsiri yapıl­ mı§l ve daha da yapılacaktır. Vaazların, Hutbelerin ve Namaz dı§ında yapılan düaların Türkçe olması yerinde bir harekettir. Burada bizinı ısrarla üzerinde durduğumuz nokta terceme ve tefsirin -Kur'an olamayacağı ve onun yerini tutamayacağıdır. ݧte zaman zaman Türkiye'ınizde ibadetin Türkçe olması veya «Kur'an Türkçe okunınalıdır» gibi reformist fikirler ortaya atanların, hiyanet içinde değillerse bile, bu konuda son de~ece bilgisiz oİduk­ laraını söylemek yerinde olUr sanırız. (1) İbrillıim: {2) İslam Ansiklopeılisi, 6/995. (3) (4) (5) (6) (7) (8) (9) (10) (ll) (12) (13) (14) (15) (16) (17) (18) (19) (20) I. el-Hatabu'I-Bağdadi, Tarihu Bağdad, Mısır, 1349/1931, 2/62; ez-Zerkeşi, el-Bürhan, Mısır, 1376/1957, 1/278; Subhi's-Sftlilı, Mebiihis fi Ulıim'l-Kur'an, Dinıeşk, 1962, s. 4-5. Mebiihis, s. 5; ez-Zerkeııi aynı tarifi el-Kurtnbi'den nakletmektedir (Bak. el-Bürha.n, 1/278). el-Bürha.n, 1/278. a.g.e. ve yer; MebiUıis, s. 5. tbnu Manzıir, Lisanu'l-Arab, Mısır, 1300, 1/123128; Mebiüıis, s. 6. el-Kıyame, 17-18. ez-Zerkani, Meniüıilü'l-İrfan, Kalıire, 1372 H., 1/10. Ebu Şa.nıe, İbrazü'l-M"eam, Süleymanijye küt. Fatih kıs. No; 46, s. 2a; 11-Iolla Hüsrev, Mir'atü'l-Usül şerhu Mirkati'l-Vüsül, İst. 1321, s. 15. el-Gaziili, el-11-Iustasfa min usıili'd-Din, Mısır, 1356/1937, s. 15. A.g.e. ve yer. A.g.e. ve yer. <diur'an'ı biz ·indirdik, onun koruyucusu da şüphesiz biziz» (el-Hicr: 9). el-Bürha.n, 2/125. İbnu'l-Cezeri, en-Neşr fi'l-Kıraati'l-a§r, (Tah. Ali Muhammed ed-D;ıbba), Mısır, Tarihsiz, 1/3. İbnu's-Sübki, Sem'u'l-Cevami, Mısır, 1318, 1/9 M. Said Rabazan, Ahsenu'l-Ha.dis, Dımeıık, 1387/1968, s. 15-21. el-Cinıı: 1-2. · İbnu'l-Arabi, Şerhu Sahihi't-Ti.rnıizi, 11-Iısır, 1353/1934, 11/31. (21) Menahilül'l-İrfan, (22) Yıisüf: 3. •' (23) (24) (25) (26) (27) (28) (29) (30) (31) 1/15-16. Bu konu ile ilgili diğer ayetler 191-195; Ta-Ha: 113, Ra'd: 37; bak. Şuara: Zümer: 28. es-Secde: 2-3. Ra'd: 37. Harndi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, Türkçe Tefsir, İst. 1960, 1/12-13. Ahmed b. Hanbel, el-Fethu'r-Rabbani, (Tah. Abdurralıman ei-;Benna), 1\-Iısır, Tarihsiz, 18/ 50. Ahmed b. Hanbel bu Hadisi Ebu Bekre'den rivayet · etnUııtir. Goldzieher, 1\Iezahibu't-Tefsiri'l-İslami, (Arapçaya terc. Abdiilbakim en-Neccar), 1\-Iısır, 1374/1955, s. 49. İbnu Teymiyye, Fetva ııeyhu'l-İBiam İbni TeymiyYe, 1\Iısır, 1324/1906, s. 53. İbnu'l-Cezeri, en-Neııir fi'l-Kıraati'l-aşr, (Tah. Ali Mühan:ımed ed-Dabba), Mısır, Tarilısiz, 1/32. Süyftti, el-İtkan fi ulıimi'l-Kur'an, (Tah. Mühammed ebu'l-Fadl İbrahim), el-Kalıire, 1S87/1967), 1/307. M. Hamidullah, Kur'an-ı Kerim Tarihi, İstan­ bul, 1965, s. 60-63.