Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 2, 2011,49–53 ISSN 1300-2961 Tüm hakları saklıdır, tamamen ve kısmen tıpkıbasımı yasaktır Araştırmalar / Original Articles Tiroid Replasman Tedavisi Alan Otoimmun Hipotiroidi Hastalarında Solunum Fonksiyon Test Parametreleri Pulmonary Function Test Parameters in Patients with Autoimmune Thyroiditis Having Thyroid Replacement Therapy Yelda Varol1, Umut Varol2, Atike Demir3, Pelin Tütüncüoğlu4, Rıfat Özacar3 M. Enver Senerdem Torbalı Devlet Hastanesi, Göğüs Hastalıkları, İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Medikal Onkoloji, İzmir 3 Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları, İzmir 4 Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Endokrinoloji, İzmir 1 2 Geliş Tarihi: 12 Aralık 2010 Kabul Tarihi: 17 Mayıs 2011 Özet Abstract Amaç: Otoimmun hipotiroidi, birçok sistemi etkileleyen tiroid bezinin yeterli hormon üretememesi veya tiroid hormon reseptör aktivitesinde bozukluk sonucu oluşan klinik bir tablodur. Otoimmun hastalıklarla solunumsal patolojiler arasındaki ilişki net olarak bilinmemektedir. Bu çalışmanın amacı tiroid replasman tedavisi alan ötiroid durumdaki otoimmun hipotiroidi hastalarında solunum fonksiyonlarını ölçmek ve bronş reaktivitesini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Mart-Aralık 2007 tarihleri arasında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji polikliniğine başvuran otoimmun hipotiroidi tanısı alan 55 hastanın tiroid fonksiyon testlerine ve otoimmun antikorlarına bakıldı. Hastaların Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde solunumsal semptomları sorgulandı ve hastalara solunum fonksiyon testleri (SFT) (vücut pletismografisi, metakolin bronş provokasyon testi (BPT)) uygulandı. Bulgular: Çalışmaya alınan hastaların %36.4’ünde (n:20) en az bir adet solunumsal semptom mevcuttu. FEV1/FVC değeri ≤%70 olan grupta (n:5), TSH değeri istatistiksel anlamlı daha yüksekti (p=0.049). FRC >%80 olan hastaların (n:21) fT3 düzeyleri istatistiksel anlamlı daha düşüktü (p<0.01). Bronş provokasyon testi yapılan hastaların tamamında PC(20) değeri ≥16mg/ml (negatif test) olarak bulundu. Reversibl hava yolu obstrüksiyonu olan 4 hasta ile BPT Aim: Autoimmune thyroiditis caused by dysfunction in hormone receptor activity or insufficient hormone secretion by thyroid gland, is a clinical picture which affects many systems. The relationship between autoimmune diseases and pulmonary disorders has not been clarified completely. The aim of this study was to determine pulmonary functions and bronchial reactivity in euthyroid patients with autoimmune thyroiditis having thyroid replacement therapy. Material and Methods: Thyroid function tests and autoimmune antibodies of 55 patients who admitted to endocrinology department in Izmir Atatürk Training and Education Hospital diagnosed with autoimmune thyroiditis between March and December 2007 were detected. These patients were also questioned for pulmonary symptoms and applied pulmonary function tests (PFT) (body plethysmography and metacholine bronchial provocation test (BPT)) in Izmir Dr. Suat Seren Chest Diseases and Surgery Training and Education Hospital. Results: There were at least one respiratory symptom in 36.4% (n:20) of our patients. TSH value was significantly higher for patients with FEV1/FVC ≤70% (n:5), (p=0.049). fT3 value was significantly lower for patients with FRC >80% (n:21) (p<0.01). For all patients going under bronchial provocation test, the PC(20) value was ≥16mg/ml (negative test). Anti-M value was statistically higher for patients with negative BPT when compared with 4 patients who İletişim adresi: Yelda Varol M. Enver Senerdem Torbalı Devlet Hastanesi, Göğüs Hastalıkları, İzmir Tel.:+90 232 856 62 70; Faks:+90 232 856 25 10; yeldavatansever@hotmail.com © 2011 Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi www.solunumhastaliklari.org 49 Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 2, 2011,49–53 negatif olan hastalar karşılaştırıldığında, birinci grupta Anti-M düzeyi istatistiksel anlamlı daha yüksekti (p=0.004). Diğer SFT parametreleri ile tiroid fonksiyonları arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Sonuç: Hava yolu obstrüksiyonu saptanan hastalarda TSH değerinin ve reversible hava yolu obstrüksiyonu olan hastalarda Anti-M düzeyinin yüksek bulunması, tiroiddeki inflamasyonun akciğeri de etkileyebileceğini düşündürmektedir. Çalışmamızda bulunan anlamlı bulguların geniş hasta gruplarını içeren ayrıntılı çalışmalarla desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. had reversible airway obstruction (p=0.004). There was no significant relation between the thyroid functions and other PFT parameters. Conclusion: Higher Anti-M values in patients with reversible airway obstruction and higher TSH values in patients with airway obstruction make us believe that the inflamation in thyroid gland may also affect the lung. Further studies with more number of patients are required to confirm our findings. Keywords: autoimmunity, hypothyroidism, pulmonary function tests Anahtar sözcükler: otoimmunite, hipotiroidi, solunum fonksiyon testi Giriş Protokol ve Klinik Ölçümler Hipotiroidi tiroid bezinin yeterli hormon üretememesi veya tiroid hormon reseptör aktivitesinde bozukluk sonucu ortaya çıkan fizyolojik, biyolojik bulguların oluşturduğu klinik bir tablodur. Otoimmunite, non-iatrojenik olguların %90’ını oluşturur ve hipotiroidinin en sık nedenidir.[1] Çalışmalar klinik hipotiroidili hastaların tedavi öncesi solunum fonksiyon parametrelerinde (FEV1 ve FVC) ve CO difüzyon kapasitesinde düşüklük, plevral efüzyon oluşumunda ise artış olduğunu göstermiştir.[2-5] Ancak hormon replasman tedavisi alan ve klinik olarak ötiroid duruma gelen hastaların solunum fonksiyonlarındaki değişiklikleri içeren veriler çelişkilidir. Artan sayıda kanıt organ spesifik otoimmun hastalıklarla solunumsal patolojiler arasındaki ilişkiyi göstermiştir. Otoimmun tiroid hastalığı olanlarda artmış hava yolu inflamasyonu, hava yolu disfonksiyonu ve artmış solunumsal semptomlar içeren çalışmalar vardır.[6] Otoimmun hipotiroidinin solunum sistemi üzerindeki etkilerinin analizi zordur. Bu nedenle bu konudaki araştırma sayısı azdır ve veriler küçük olgu grupları ile sınırlıdır. Bu çalışmada ötiroid durumda olan otoimmun hipotiroidili olgularda solunum semptomları ve solunum fonksiyon testi parametrelerini değerlendirerek hipotiroidinin solunum sistemi üzerinde oluşturduğu değişikliklerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem Hasta Seçimi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Endokrinoloji bölümünde otoimmun hipotiroidi tanısıyla tedavi alan 55 kadın hasta randomize olarak seçildi. Bütün hastaların tanı aşamasında, kanda tedavi ya da cerrahiye bağlı olmayan baskılanmış tiroksin ve yüksek TSH seviyeleri mevcuttu. Çalışmaya alınma aşamasında bütün hastalar tiroid replasman tedavisi almaktaydı ve biyokimyasal olarak ötiroiddi. Aktif sigara içiciler, >10 paketxyıl sigara anamnezi olanlar, son 8 haftada akciğer enfeksiyonu geçirenler, daha önce bir akciğer hastalığı tanısı olanlar, belirgin komorbiditesi olanlar çalışma dışı bırakıldı. Çalışmaya dahil edilmek için hastaların onayı alındı ve etik komite onayı Dr.Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alındı. 50 Hastalar iki vizitte değerlendirildi. İlk vizit, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Endokrinoloji bölümünce yapıldı. Yapılacak analizler için 10-12 saat açlık sonunda polipropilen ve EDTA içeren tüplere 5 ml venöz kan alınıp santrifüj edilerek plazma ve serumları ayrıldı. Serum tiroid hormon düzeyleri (tiroid stimülan hormon (TSH): μIU/ml, serbest tiroksin (fT4): ng/dl, serbest tri-iyodo-tironin (fT3): pg/ml) IMMULITE 2000 marka (Diagnostik Products Corporation, Los Angeles, CA,USA) hormon analizöründe orijinal kitler kullanılarak kemiluminesans yöntemi ile tayin edildi. Laboratuvar normal değerleri sırasıyla; TSH, 0.34-5.6 μIU/ml; fT3, 2.5-3.9 pg/ ml; fT4, 0.61-1.12 ng/dl; anti tiroglobulin antikoru (anti-T), 0-40 IU/ml; anti mikrozomal antikor (anti-M)0-35 IU/ml olarak kabul edildi. Hastalara Tiroid Ultrasonu, Ge Logiq 6 (GE Healthcare, US) cihazı kullanılarak yapıldı. İkinci vizitte; Dr.Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi göğüs polikliniğinde, hastaların solunumsal semptomları (öksürük, balgam çıkarma, nefes darlığı, hırıltılı solunum) sorgulandı, ek hastalık ve sigara anamnezleri alındı. Sigara anamnezi paketxyıl olarak hesaplandı. Hastaların boy ve kiloları ölçülerek beden kitle indeksleri ağırlık (kg)/boy²(m)=kg/m²=BKİ formüllüyle hesaplandı. Hastalara akciğer filmi çekilip, solunum fonksiyon testleri uygulandı. Solunum fonksiyon testi ZAN 500 dijital spirometre cihazı ile, body pletismografi, ZAN 500 dijital vücut pletismograf cihazı ile yapıldı. FEV1, FVC, FEV1/ FVC, VC, TLC, FEF25-75, FRC değerleri kaydedildi. Solunum fonksiyon testini geçerli kabul edilebilmesi için; spirogramda artefakt bulunmaması, test başlangıcının iyi olması (ekstrapolasyon volümü FVC’in %5’i veya 0.15 l litreden az olmalı, zirve akıma ulaşma süresi 120 milisaniyeden kısa olmalı), yeterli bir ekshalasyon yapılması (ekshalasyon süresi altı saniye olmalı, kişi eskalasyonu bitirdiğinde en az 1 saniye süreyle volümde değişme olmamalı) şartları arandı. Solunum fonksiyon testinde obstrüksiyon (FEV1/FVC≤70) saptanan hastalara reversibilite uygulandı. Bazal FEV1 ölçümünden sonra hastaya kısa etkili b2 agonist inhale ettirildi, 15 dakida sonra tekrarlanan ölçümlerde bazal değerlere göre FEV1’de %12 veya mutlak 200 ml artış olması pozitif yanıt olarak kabul edildi. Bronş provokasyon testi (BPT) metakolin ile yapıldı ve metakolin provokasyon konsantrasyonunun (PC20) < 8mg/ ml olması anlamlı kabul edildi. Solunum fonksiyon testinde obstrüksiyon saptanan hastalara BPT uygulanmadı. Tiroid replasman tedavisi alan otoimmun hipotiroidi hastalarında solunum fonksiyon test parametreleri Y. Varol ve ark. Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 2, 2011,49–53 İstatistik Solunum Fonksiyon Testleri İstatistiksel analizler SPSS 10.0 (Statistical Package Program for Social Sciences) paket programı ile gerçekleştirildi. Betimleyiciler olarak, ortalama ve standart hata ve frekanslar ile yüzdeler verildi. İkili karşılaştırmalar için Mann-Whitney U testi kullanıldı. Çalışmamızda güven düzeyi %95 olarak belirlendi. p<0,05 istatistiksel anlamlı kabul edildi. Toplam 55 hastaya solunum fonksiyon testi yapıldı. 12 hastanın solunum fonksiyon testleri geçersiz/uyumsuz kabul edildi. 43 hastanın ortalama FEV1 %, FVC %, FEV1/FVC, FEF25-75 %, VC %, TLC %, FRC % değerleri Tablo 1’de gösterilmiştir. FEV1/FVC değeri ≤%70 olan grupta (n:5) (TSH: 8.39±3.49), TSH değeri istatistiksel anlamlı daha yüksekti (FEV1/FVC değeri >%70 olan grupta (n:38) TSH: 4.75±5.07) (p=0.049). Solunum fonksiyon testinde obstrüksiyon olan (FEV1/ FVC≤%70) hastalarla, solunum fonksiyon testinde obstrüksiyon olmayanlar arasında fT3 (2.98-2.83), fT4 (0.98-1.25), Anti-T (94.72-645.96), Anti-M (786.7-785.59) değerleri açısından istatistiksel anlamlı bir fark saptanmadı (p>0.05) (Tablo 2). Solunum fonksiyon testinde obstrüksiyon saptanan 5 hastanın 4’ünde reversibl hava yolu obstrüksiyonu saptandı. Bu 5 hastanın hepsinde en az 1 adet solunumsal semptom mevcuttu ancak hastalardan hiçbiri astım anamnezi açısından değerli olan nöbetler halinde gelen nefes darlığı, hışıltı, öksürük ve göğüste baskı hissi semptomları bildirmemişti. VC≤%80 olan grupla (n:13), VC>%80 olan grup (n:30) tiroid fonksiyonları açısından değerlendirildi ve bu iki grup arasında fark saptanmadı (TSH:3.85-5.74, fT3:2.84-2.85, fT4:1.32-1.17, Anti-T:528.08-605.17, Anti-M:749.19-801.55). 3 hastanın TLC ≥%121 bulundu ve bu hastalarla TLC<%121 olanlar arasında tiroid fonksiyonları açısından istatistiksel anlamlı bir fark saptanmadı (TSH:3.665.33, fT3:2.56-2.87, fT4:1.16-1.22, Anti-T:474.98-2347.0, Anti-M:769,34-496,67) (p>0.05). FEF25-75 değeri ≤%80 olan 22 hasta ile FEF25-75 değeri >%80 olanlar arasında tiroid fonksiyonları açısından istatistiksel anlamlı bir fark Bulgular Genel Özellikler İncelenen 55 hastanın yaş ortalaması 40.84±11.28 (18-63) yıl idi. Dokuz (%16.4) hasta 10 paket3yıl altında sigara içerken 46 (%83.6) hastanın sigara anamnezi yoktu. Hastaların %25.5’inde ek hastalık anamnezi mevcuttu. Ortalama BKİ 28.25 (±6.27) (17.2-53.2) idi. Çalışmaya alınan hastaların %36.4’ünde (n:20) en az bir adet solunumsal semptom mevcuttu. 9 hasta nefes darlığı, 2 hasta göğüs ağrısı, 1 hasta öksürük, 1 hasta da balgam çıkarma tarifliyordu. 7 hastanın da birden fazla solunumsal semptomu mevcuttu. Bütün hastaların akciğer grafileri normal sınırlardaydı. Yapılan tiroid USG’de tüm hastalarda parankimal hipoekojenite saptandı ve 15 hastada (%27.3) nodül formasyonu tespit edildi. Biyokimyasal Parametreler Hastaların ortalama FT3 değeri 2.85 (±0.73) pg/ml, FT4 değeri 1.25 (±0.35) ng/dl, TSH değeri 5.11 (±4.91) uIU, anti-T değeri 562.69 (±914.64) IU/ml ve anti-M değeri 743.86 (±504.74) IU/ml’dir. Tablo 1 Solunum fonksiyon test parametreleri Ortalama Minimum-Maksimum ± FEV1 81,70 44-111 17,99 FVC 79,65 41-105 14,35 FEV1/FVC 87,91 62-101 11,16 VC 84,58 47-107 14,35 FEF25-75 79,60 21-147 32,28 TLC 92,21 58-178 24,41 FRC 86,97 41-172 27,41 Bütün değerler % cinsinden belirtilmiştir. Tablo 2 Solunum fonksiyon testinde hava yolu obstrüksiyonu olan ve olmayan hastaların tiroid fonksiyonları ve otoantikorları açısından karşılaştırılması FEV1/FVC > 70 FEV1/FVC ≤ 70 p değeri TSH (uIU) 4.75±5.07 8.39±3.49 0.049 fT3 (pg/ml) 2.83±0.74 2.98±0.95 0.869 fT4 (ng/dl) 1.25±0.33 0.98±0.41 0.172 Anti-T (IU/ml) 645.96±973.62 94.72±48.36 0.449 Anti-M (IU/ml) 785.59±517.70 786.7±581.67 0.755 Pulmonary function test parameters in patients with autoimmune thyroiditis having thyroid replacement therapy Y. Varol et al. 51 Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 2, 2011,49–53 saptanmadı (TSH:4.99-5.36, fT3:2.70-3.0, fT4:1.18-1.25, Anti-T:469,6-699,48, Anti-M:681,8-894,6) (p>0.05). FRC >%80 olan hastaların (n:21) fT3 düzeyleri istatistiksel anlamlı daha düşüktü (fT3:2.47-3.34) (p<0.01). Bu iki grup arasında fT4, TSH, anti-T ve anti-M değerleri açısından istatistiksel anlamlı bir fark saptanmadı (TSH:3.9-6.79, fT4:1.20-1.22, Anti-T:535,13-660,86, Anti-M:730,65-770,24). (p>0.05). Semptomu olan ve olmayan hasta grupları solunum fonksiyonları açısından karşılaştırıldığında bu iki grup arasında istatistiksel anlamlılık yoktu (p>0.05). Bronş provokasyon testi yapılan hastaların tamamında PC(20) değeri ≥16mg/ml (negatif test) olarak bulundu. Reversibl hava yolu obstrüksiyonu olan 4 hasta ile BPT negatif olan hastalar karşılaştırıldığında, birinci grupta Anti-M düzeyi istatistiksel anlamlı daha yüksekti (p=0.004). Bu iki grup arasında TSH, fT3, fT4, Anti-T değerleri açısından istatistiksel anlamlı bir fark saptanmadı (p>0.05). Tartışma Hipotiroidizm genellikle otoimmun bir süreç sonucunda ortaya çıkmaktadır ve tiroid içindeki yoğun lenfositik yangı ile karakterizedir. Hava yolları ve tiroid dokusu ortak bir embriyolojik kökene sahiptir. Otoimmun hipotiroidi ile solunum hastalıkları arasındaki ilişki organ spesifik otoimmun hastalığı olanlarda idyopatik kronik öksürüğün 8 kat fazla görülmesiyle önem kazanmıştır.[7] Yapılan çalışmalarda otoimmun hastalığı olan kişilerde açıklanamayan fiks hava yolu obstrüksiyonu saptanmıştır.[8] Ayrıca normal tiroksin seviyesiyle baskılanmış TSH düzeyleri olan hastaların, solunumsal bir hastalıktan ölüm riskinin 2.8 kat fazla bulunması[9] bu iki organ arası ilişkinin araştırılması gerektiğini göstermiştir. Birring ve ark. yaptıkları prospektif çalışmada 124 hipotiroidili hastayla 1346 kontrol grubunu solunumsal semptomlar açısından karşılaştırmış ve solunumsal semptomları hipotiroidi grubunda (%19-40) kontrol grubuna (%10-26) göre daha sık bulmuştur.[1] Bizim çalışmamızda da hastaların %36.4 ‘ünde solunumsal semptom mevcuttur ve bu oran aktif sigara içicisi olmayan bu grupta yüksek bir değerdedir. Koral ve ark. Manisa’da yaptıkları prospektif çalışmada 38 subklinik hipotiroidili hastayı tiroid replasman tedavisi öncesi ve sonrası solunum fonksiyonları açısından değerlendirmiş ve hastaların solunum fonksiyonlarında anlamlı bir fark bulmamışlardır.[10] Klinik bulguları belirgin olan hipotiroidili hastaların solunum fonksiyonlarını ölçen birçok çalışma bulunmaktadır.[11-13] Bu çalışmalarda hastalarda azalmış VC, FEV1, FVC ve TLC saptanmıştır ki bu da yazarlar tarafından alveolar hipoventilasyon ve inspiratuar kas güçsüzlüğüne bağlanmıştır. Sadece otoimmun hipotiroidi hastalarını içeren çalışma sayısı azdır ve bu hastalarda hava yolu reaktivitisini ölçmek zordur. Hastalarımızın hepsinde otoimmun hipotiroidi mevcuttu ve büyük bir çoğunluğunda solunum fonksiyonları normal sınırlardaydı. Hastalarımızın 5’inde hava yolu obstrüksiyonu saptandı ve bu grupta TSH değeri istatistiksel anlamlı daha 52 yüksek bulundu. Bu bulgu bize iki şeyi düşündürmektedir. Hastaların uygunsuz hormon replasman tedavisi alması ya da otoimmüniteye bağlı akciğerde hava yolu obstrüksiyonu saptanması. Hastaların düzenli poliklinik kontrollerine gelen iyi takipli hastalar olduğu ve çalışmaya alındıkları sırada ötiroid oldukları düşünüldüğünde bu bulgunun tiroid hormon durumundan bağımsız bir sonuç olduğunu düşünüyoruz. Birring ve ark. sigara içmeyen, tedavi altındaki 26 otoimmun hipotiroidili kadın hastayı inceleyen çalışmalarında, kontrol grubuna oranla istatistiksel anlamlı yüksek oranda bronş hiperreaktivitesi (PC(20)<8mg/ml) saptamışlardır.[6] Otoimmun hipotiroidinin hemen hemen tamamının kadın hastalarda görüldüğü bilinmektedir.[14] Cinsiyet değişkenlerinin solunum fonksiyon parametrelerini etkileyebileceği düşünüldüğünde biz de çalışmamıza sadece kadın hastaları almayı uygun gördük. Çalışmamızda yapılan tüm BPT’ leri negatif sonuç verdi. FRC >%80 olan 21 hastanın fT3 düzeyleri istatistiksel anlamlı daha düşük bulduk. Body pletismografi ile ölçtüğümüz FRC’in TSH ve fT4 düzeyleri ile anlamlı bir ilişkide olmaması bize bu bulgunun raslantısal olduğunu düşündürmektedir. Ancak bununla birlikte otoimmun hipotiroidili hastalarda hiperinflasyon ile ilgili veri bulunmamaktadır ve 21 hastada hiperinflasyon saptanması solunum işinde artmaya neden olarak solunumsal semptom görülmesine neden olabileceğini düşünüyoruz. 4 hastada reversibl hava yolu obstrüksiyonu saptandı. Astım kliniği olmayan ve sigara içmeyen bu hastalarda bu bulguların otoimmuniteye bağlı olabileceği gibi birçok başka etkene de bağlı olabilir. Çalışmamızda reversibl hava yolu obstrüksiyonu olan hastaların Anti-M düzeyi istatistiksel anlamlı daha yüksekti. Otoimmun hipotiroidili hastaların %95’inde Anti-M, %6080’inde Anti-T pozitifir. Bununla birlikte Anti-M antikorunun tiroidde lenfosit infiltrasyonu ile paralellik gösterdiği bilinmektedir.[14] Tiroidde başlayan kronik yangısal süreç aynı embriyolojik kökenden gelmiş olmaları nedeniyle akciğerde de yangıya sebep olabilir. Bu bulgu daha önce Anti-M’nin tiroid otoimmünitesine yönelik özgüllüğü ile ilgili yapılmış olan çalışmalarla birlikte değerlendirildiğinde tiroidde mevcut olan inflamasyonun akciğerde de olduğunu düşündürebilir.[15] Sonuç olarak çalışmamızda hormon replasman tedavisi alan otoimmun hipotiroidili kadın hastaların solunumsal semptomlarında bir artış saptandı. Hava yolu obstrüksiyonu olan hastalarda TSH değeri ve BPT negatif olan gruba kıyasla Anti-M düzeyi daha yüksek bulundu. Hiperinflasyon saptanan hastaların fT3 düzeyi daha düşük bulundu. Ancak otoimmun hipotiroidinin solunum sistemi üzerindeki etkilerini daha ayrıntılı araştırmak, bu etkilerin nedenlerini belirlemek için; daha geniş kapsamlı çalışmalara gereksinim olduğunu düşünüyoruz. Kaynaklar 1. Birring SS, Morgan AJ, Prudon B, et al. Respiratory symptoms in patients with treated hypothroidism and inflammatory bowel disease Thorax 2003;58:533-6. Tiroid replasman tedavisi alan otoimmun hipotiroidi hastalarında solunum fonksiyon test parametreleri Y. Varol ve ark. Solunum Hastalıkları Cilt 22, Sayı 2, 2011,49–53 2. Siafakas NM, Salesiotou V, Filaditaki V, et al. Respiratory muscle strength in hypothroidism Chest 1992;102:189-94. 3. Yapıcıoğlu S, Hekimsoy Z, Taşdöğen N, et al. Tirotoksikozun solunum fonksiyonları üzerine etkileri. İzmir Göğüs Hastanesi Dergisi 2002;16:1-5. 4. Wieshammer S, Keck FS, Schauffelen AC, et al. Effects of hypothroidism on bronchial reactivity in non-asthmatic subjects. Thorax 1990;45:947-50. 5. Duranti R, Gheri RG, Gorini M, et al. Control of breathing in patients with severe hypothroidism Am J Med 1993;95:29-37. 6. Birring SS, Patel RB, Parker D, et al. Airway function and markers of airway inflammation in patients with treated hypothroidism Thorax 2005;60:249-53. 7. Birring SS, Murphy AC, Scullion JE, et al. Idiopathic chronic cough and organ-specific autoimmune diseases: a case-control study. Respir Med 2004;98:242-6. 8. Birring SS, Brightling CE, Bradding P, et al. Clinical, radiologic, and induced sputum features of chronic obstructive pulmonary disease in nonsmokers: a descriptive study. Am J Respir Crit Care Med 2002;166:1078-83. 9. Parle JV, Maisonneuve P, Sheppard MC, et al. Prediction of all-cause and 10. 11. 12. 13. 14. 15. cardiovascular mortality in elderly people from one low serum thyrotyropin result: A 10-year cohort study. Lancet 2001;358:861-5. Koral L, Hekimsoy Z, Yıldırım C, et al. Does throid replacement therapy affect pulmonary function tests in patients with subclinical hypothroidism. Saudi Med J 2006;27:329-32. Kaya E, Coşkun E, Çelik P ve ark. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı olgularında tiroid fonksiyon testlerinin değerlendirilmesi. Türk Toraks Dergisi 2007;8:2114. Laroche CM, Cairns T, Moxham J, Green M. Hypothroidism presenting with respiratory muscle weakness. Am Rev Respir Dis 1988;138:472-4. Martinez FJ, Bermudez-Gomez M, Celli BR. Hypothroidism a reversible cause of diaphragmatic dysfunction. Chest 1989;96:1059-63. Kabalak T, Yılmaz C, Tüzün M. Endokrinoloji el kitabı. 2. basım. İzmir: GüvenNobel Tıp Kitapevleri, 2001;163-207. Nordyke RA, Gilbert FI Jr, Miyamoto LA, et al. The superiority of antimicrosomal over antithyroglobulin antibodies for detecting Hashimoto's thyroiditis. Arch Intern Med 1993;153:862-5. Pulmonary function test parameters in patients with autoimmune thyroiditis having thyroid replacement therapy Y. Varol et al. 53