On5yirmi5.com "Ramazan'da bol bol yiyin" Ender Saraç: "Ramazan bir diyet ayı değildir... Şunu yaparsanız kilo alırsınız, bunu yaparsanız zayıflarsınız gibi başlıklar altında ramazanı konuşamayız..." Yayın Tarihi : 21 Temmuz 2013 Pazar (oluşturma : 10/19/2017) Sağlıklı Hayat Uzmanı Ender Saraç, oruç ayı Ramazan'da nasıl beslenilmesi, nelere dikkat edilmesi gerektiğine ilişkin Türkiye'ye önemli açıklamalarda bulundu. İşte, Saraç'ın önerileri: Ramazan ayı yorgun bedenlerimizin de dinlendiği bir ay değil mi? Evet ama şunun altını özellikle çizmek isterim. Ramazan bir diyet ayı değildir. Ramazan bir tercihtir. Siz inancınız doğrultusunda bir tercih yaparak bir ay süreyle belli saatler içerisinde yemek, içmek vb. şeylerden uzak kalmayı tercih edersiniz. Bunun bir manevi dokusu var. O yüzden şunu yaparsanız kilo alırsınız, bunu yaparsanız zayıflarsınız gibi başlıklar altında ramazanı konuşamayız. Onun dışında oruç, elbette çok iyi bir arınma ve detoks yöntemidir. Bütün dinlerde olan orucun, İslamiyet'te sınırları daha net çizilmiştir. Oruç hilal ile başlar. İnsanın hormonal döngüleri de yeni ay döngüsü ile başlar. Genelde İslamiyet'ten önceki dinlerde de orucun hilal ile veya çıkmadan bir iki gün öncesi ile başladığını görüyoruz. Bunu bir ay boyunca tamamladığınızda vücutta yılda bir kere ciddi bir temizlenme oluyor. Oruç bilinçli olarak yapılması gereken bir ibadettir. Bilinçsiz olarak yaptığınızda sizi sağlık açısından zorlar. Ne demektir bilinçsiz oruç tutmak? İftarda ve sahurda aşırı yağlı, tuzlu, baharatlı, kızartma, tatlı yemek, orucun mantığına da karşı, sağlık için de çok zararlı. Özellikle uzun yaz günlerine bol miktarda su, sıvı ve mineral almak önemlidir. Bu manada maden suyu çok faydalıdır. Antioksidanlı, vitaminli, sağlık açısından faydalı sıvılarla da vücudu desteklemek gerekir. Oruçla birlikte insanın birkaç gün içerisinde metabolizması değişmeye başlar. Bir sakinlik hali oluşur. Uyku düzeni, ruh hali değişir. Bu sebeple oruçluyken bedeni aşırı zorlamak, yıpratıcı ağır faaliyetlerde bulunmak, fazla yemek ya da yeterince gıda almamak doğru değildir. Genelde ramazan ayında çok yenmemesi tavsiye edilir... Bu yıl hep söylediğimiz şeyi değiştiriyorum. Zira 17 saat boyunca oruç tutulduğu için, kış ramazanlarının aksine 'bu ramazan bol bol yiyin' diyoruz. Kış ramazanlarından kilo alıp çıkarsınız ama yaz aylarında yeterince beslenmez ve sıvı almazsanız ramazanın ikinci yarısında halsiz düşebilirsiniz. Vitamin ve demir eksikliği, kabızlık gibi sağlık problemleriyle karşılaşabilirsiniz. 17 saat çok uzun bir süre. Sağlıklı kişilerde de bazı problemler olabilir mi? Hayır olmaz. İnsanoğlu sandığımızdan çok daha güçlü bir bedene sahiptir. Ruhen bir şeyi istemesi fizyolojisini çok etkiler. Mesela savaşa giren bir insanın fizyolojisi ile bir anneninki çok farklıdır. Daha önce bir gece uykusuz kalmaya dayanamayan birisinin anne olduğunda günlerce uykusuzluğa dayanabildiğini, kendi performansına kendisinin de şaşırdığını biliriz. Dolayısıyla insanın kalbini, ruhunu kattığı oruçtaki dayanma gücü de böyledir. Üç saat açlığa dayanamazken 17 saat oruç tutabiliyor insan. Çünkü inandığı bir şeye kalbini, ruhunu katıyor. Ben oruçluyken kendimi ruhen ve fizyolojik olarak hissederim. Ama çok da dikkat ederim. Mesela özellikle yaz aylarında destek olması amacıyla her gün bir multivitamin alırım. Onun dışında daha enerjik olmak için süpürünella ve kronella gibi tatlı su yosunu hapları alırım. Onun dışında cildin çökmemesi, eklemlerin korunması için bazen gerektiğinde kalsiyum, D vitamini, bazen hiyulirnikasit destekleri alırım. Yine aynı şekilde beslenmemde proteinleri yüksek tutarım, bol sıvı aldığım bir beslenme şekliyle. Ezanın okunup da o orucun açıldığı anın tadı da hiçbir şeyde yok sanki... Oruç boyun bükmektir. Kul olmayı hissetmektir. Ne diyettir, ne de vücuda eziyet içindir. Oruç ellere tutturulur, kaba kuvvete, harama el uzatmasın diye. Gözlerinize tutturun, kötüye bakmasınlar diye. Dilinize tutturun kalp kırmasın, yalan söylemesin diye. Kulaklarınıza tutturun kötü sözün, gıybetin olduğu yerden uzak dursunlar diye. Yani oruç halde, tavırda bir bütündür. Dolayısıyla orucu ruhen tutmak gerekir. Siz tam manasıyla oruç tuttuğunuz zaman sahurdan birkaç saat sonra fizyolojinin yeme içme vb. kaba istekleri yavaş yavaş minimuma inmeye başlar. İnsanı düzeydeki kaba halinizden kurtulmaya başlarsınız. Bir sakinlik hali çöker. Bu hali iyi şeyler için kullanmak gerekir. İnsanlara yardım etmemiz, zekâtımızı vermemiz, kırdığımız kalpleri onarmamız gerekir. Ruhen oruç tutmak gerekir. Ruhen oruç tutmayı biraz daha açar mısınız? Oruçlu olduğunun bilincinde olacak kişi. “Oruçluyum bana dokunmayın, oruçluyum yatacağım, başım ağrıyor” gibi sürekli konuşarak da oruç tutulmaz. Hele orucun son saatlerinin verdiği huzuru hissedebiliyorsanız orucun tadını alırsınız. Eski ramazanların bolluğu, huşu içinde geçmesi de bu ayın hoşgörü ve sevgi ayı olduğunun iyi anlaşılmasındandı. Şimdi insanların hayat hızı, beklentileri, bedeni istekleri, ruhun manevi isteklerinin önünde gitmeye başladı maalesef. TOKKEN TATLI YEMEYİN Dr. Ender Saraç, bayram sabahı için şu tavsiyelerde bulunuyor: “Özellikle su için. Alkali oranı yüksek su. Evinizde alkali su filtresi yoksa 2 litre suya yarım tatlı kaşığı karbonatı karıştırın, için. Tatlıları tok karnına yemeyin. Yürüyüş yapın.” KAN ŞEKERİ DÜŞENLERE TARÇIN VE KROM HAP Baş ağrısına karşı su için “Oruç tutmayı çok istiyorum ama kan şekerim çok düşüyor” diyenlere özel bir tavsiyeniz olur mu? İki şey söyleyebilirim. Tarçın, kan şekerini çok iyi dengeler. Ayrıca krom hapı öneriyorum. Ben bunu hastalarıma da veriyorum. Doğaldır, eczanelerde satılır. Günde bir tane aldığınızda inanılmaz bir kolaylık sağlar. Hipoglisemiyi dengeler. Oruç tutarken baş ağrıları da olabiliyor... Bunun için en iyi çare, iftar-sahur arasında bolca su tüketmektir. Ayrıca maden suyu da tüketilmelidir. Nane yağı, Çin yağı, baş ağrısının bir numaralı ilacıdır. Başın tepe noktasına üç dört damla damlatıp, şakakları ve başın ağrıyan yerlerini ovabilirsiniz. Ayrıca işaret parmağı ile başparmak arasındaki o etli kısma nane yağı sürün; iyice bastırın ve birkaç dakika nefes alıp verin. Ağrınızın süratle azaldığını hissedeceksiniz. Sahurda başınızın ağrıyacağını hissederseniz, papatya, anason ve karanfilden yapılan çayın da ağrı kesici özelliği vardır. PROTEİNE AĞIRLIK VERİN En büyük hata hamur işleri ile beslenmek Genel olarak beslenme hatalarımız neler? En büyük hata karbonhidrat, hamur işi ve tatlı ağırlıklı beslenmek. Kan şekeri düşüyor, düşünce de hemen pide, hamur işleri, börek çörek gibi gıdalara yükleniyoruz. Oysa tam tersine proteine ağırlık vermek gerekir. Mesela; buğulama balık, az tuzlu, az yağlı peynir, az yağlı doğal yoğurt, süt, tavuk etinin beyaz kısmı, dil haşlama gibi soğuk et ve katı pişirilmiş yumurta gibi. Ramazan ayı tatlısız da olmuyor... Tatlı hiçbir zaman tokken yenmemeli. Düşmüş olan kan şekerini birden yükseltir. Tatlı tercihleriniz de sütlü tatlılardan olsun. Güllaç, dondurma, fırınlanmış meyve tatlıları, yanında kaymak yerine bol ceviz, badem, fındık olabilir. Meyve salataları idealdir. Yanında bir bardak yoğurt ve süt tüketebilirsiniz. ÖNEMLİ GIDA MADDESİ: HURMA Orucumuzu nasıl açalım? İftara hurma ile başlayabilirsiniz. Çünkü hurma aç bir fizyolojinin alması gereken en acil ve kıymetli besin ögelerini içinde barındırmaktadır. Üç hurma yiyin, yarım bardak da su için üzerine. Ondan sonra da mutlaka yarım kase çorba için. Bakliyat, posalı sebze çorbası, tarhana, domates çorbalarını tavsiye ederim. Çorbadan sonra 10 dakika ara verin. Namaz kılanlar, namazını kılabilir. Böylece sindirim sistemi sakinleşir; kaba tabirle sofraya saldırı riski ortadan kalkar. Ana öğünde de bir gün hayvansal proteini, diğer gün karbonhidratı tercih edin. Bir parça pide, az yağlı peynir ile, yumurta, zeytin gibi kahvaltı öğünü yapabilirsiniz. Yanında domates, salatalık, maydanoz gibi sebzeler olmalıdır. Karbonhidratlar için esmer pirinç, bulgur tercih edilmeli. Bol sebzeli bir yufkalı börek de zararlı olmaz. DEMİRHİNDİ ÇOK FAYDALI Sahurda neler yemeliyiz? Sahurda bir kase çorba tüketmekte fayda var. Yine taze nane, salatalık, limon, dereotu, kişniş, gülsuyu tüketmek harareti keser. Gülsuyunu içeceğiniz içeceğe damlatabilirsiniz. Demirhindi şurubu çok faydalıdır. Bir avuç vişne ile aktardan aldığınız 2 parmak kadar demirhindiyi dört bardak suyla kaynatın. İçine biraz da kabuk tarçın ekleyin. Ilıdıktan sonra süzün. İçine bir kaşık da bal katın. Çok terleyen bir yapınız varsa içine maden suyu da ekleyebilirsiniz. Hem gazoz gibi olur hem de iyon ve mineral dengenizi sağlar. Çavdar ekmeği, tam buğday, lop yumurta, acı olmayan taze sivri biber, salatalık, başta taze nane ve dereotu, biraz zeytinyağı biraz tahin pekmez, yağlı olmayan peynirler ve sahur için yeterlidir. Haftada bir kere sahurda mercimek tüketin. Yoğurt, ceviz, yulaf ezmesi, müslüyü de haftada bir kere yemekte fayda var. Türkiye Bu dökümanı orjinal adreste göster "Ramazan'da bol bol yiyin"