ِالرحِيم َّ ِبِسْ ِم اللَّهِ الرَّحْمَن َُّر ُكمْ مَ ْن ضَل ُّ يَا أَُّيهَا َّالذِينَ َآمَنُوا عَلَيْ ُكمْ أَْن ُفسَ ُك ْم لَا َيض ْإِذَا اهَْتدَيُْتمْ ِإلَى اللَّهِ مَرْ ِجعُ ُكمْ َجمِيعًا فَيُنَبِّئُ ُكمْ ِبمَا كُنُْتم ََت ْعمَلُون Muhterem Müminler. Alemlerin Rabbi olan Hz. ALLAH (c.c.) Maide Suresinde (105): “Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah'a dır. Artık O, size yaptıklarınızı bildirecektir.” Buyuruyor. Hz.Pir Efendimiz diyor ki !.. İslam da irtica olur mu ? İrticayı şöyle görüyor ve izah ediyorum: Kesin bilelim ki: İslamiyet’in gerçeğini bilebildikse ve bildiklerimizi yaşayabiliyorsak, islamiyet’te irticaya yer yoktur. Hele şeriat-i Muhammedi yaşanıyorsa, hakikat dışı olan nefsani zuhuratın yaşayan insanın aleminde yeri yoktur. Bulamazsın, arama. İrticanın lugat manası zamanını bilmeyip de geriye gitmektir. Rehberimiz, mana önderimiz Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimiz’in kulluk anayasasının biz acizlere önerisi: “İki günü birbirine eşit olan ziyandadır.” Elimizi vicdanımıza koyup hüküm verelim: Bu türlü din-i İslam’ı yaşayan mürteci olur mu? İrticai halin bu mübarek zevatta zuhuru nasıl düşünülür?!.. Olur mu? Emr-i ilahi olan gerçekleri yaşamayı şahsına zevk edinmiş insanda geriye gidiş olur mu? Din-i İslam bu güzelliklerin menbaıdır. Aramaya gerek yok. Bu necip milletin manevi hayatını emredilen din-i İslam’ı gerçek manada, katı kurallara sapmadan yaşaması için ilgi göstermemiz menfaatımız gereği! İslam’ı emr-i ilahiye uygun yaşamanın vakti halâ gelmedi mi? 07.08.2015 M1