HAFTALIK RAPOR 06 Nisan 2015 Geçen hafta yurtiçinde oldukça yoğun bir veri takvimi vardı. 2014 yılı 4.çeyrek büyüme verisi, Şubat ayı dış ticaret açığı, Mart ayı enflasyonu ve imalat PMI verileri geçen hafta açıklanan verilerdi. 4.çeyrek reel GSYH büyüme oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre %2.6 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, 2014 yılı büyümesi ise %2.9 ile %3.3 olan Orta Vadeli Program hedefinin altında açıklandı. Dış ticaret dengesi 2015 yılının Şubat ayında beklentilere yakın 4.6 milyar dolar açık verdi. İmalat PMI, Mart ayında 48 seviyesine gerileyerek son altı yılın en düşük seviyesinde gerçekleşirken, 2015 yılı ilk çeyrek büyüme oranına ilişkin negatif bir görünüm çizdi ve TCMB’nin Nisan ayı toplantısında faiz indirimine gidebileceği beklentilerini artırdı. Ancak Cuma günü açıklanan ve 2015 yılı Mart ayında bir önceki aya göre %1.19 ile beklentilerin üzerinde artış gösteren enflasyon verisinin ardından faiz indirimi beklentileri yeniden azaldı. Bu haftaki raporumuzda geçen hafta yurtiçinde açıklanan verileri ayrıntılı şekilde inceleyeceğiz. Türkiye ekonomisi 2014 yılında %2.9 büyüdü. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) 2014 yılının son çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış GSYH (ç-ç, %) sabit fiyatlarla beklentimize yakın %2.6 15 (VakıfBank beklentisi: %2.5, piyasa beklentisi: 10 2.6 %2) büyüdü. 2013 yılının son üç çeyreği ile 5 0 2014 yılının ilk iki çeyreğinin büyüme 0.7 -5 oranlarında 0.1 puanlık, 2014 yılının üçüncü -10 çeyrek büyüme oranında ise 0.2 puanlık yukarı -15 yönlü revizeye gidildi. Böylece 2013 yılı -20 büyüme oranı %4.1’den %4.2’ye, 2014 yılı 3.çeyrek büyüme oranı ise %1.7’den %1.9’a güncellendi. 2014 yılının ilk üç çeyreğindeki Kaynak:TÜİK yukarı yönlü revize sonucu, 2014 yılı büyüme oranı da beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Türkiye ekonomisi 2014 yılında beklentilerin üzerinde ancak Orta Vadeli Program (OVP) hedefi olan %3.3’ün altında %2.9 (VakıfBank beklentisi: %2.7, piyasa beklentisi: %2.7) büyüdü. 2014 yılının dördüncü çeyreğinde mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH ise bir önceki çeyreğe göre %0.7 oranında arttı. 2014Q4 2014Q2 2013Q4 2013Q2 2012Q4 2012Q2 2011Q4 2011Q2 2010Q4 2010Q2 2009Q4 2009Q2 2008Q4 2008Q2 2007Q4 2007Q2 2006Q4 2006Q2 Reel GSYH (y-y, %) Türkiye’nin GSYH’si 2014 yılında reel olarak 126.1 milyar TL’ye ulaştı. GSYH cari fiyatlarla ise 2013 yılına göre %11.6 artarak 1 trilyon 749.8 milyar TL gerçekleşti. Harcama Bileşenleri Büyüme Hızları (y-y, %) 2014Q4 2014Q3 2014Q2 2014Q1 2013Q4 2013Q3 2013Q2 2013Q1 2012Q4 2012Q3 2012Q2 25 20 15 10 5 0 -5 -10 Hanehalkı Tüketimi Yatırım Kamu Tüketimi Özel Sektör İhracat İthalat GSYH Kaynak: TÜİK GSYH içinde en yüksek paya sahip olan hanehalkı tüketiminde 2014 yılında yaşanan yavaşlama dikkat çekiyor. Yılın dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %2.4 artan hanehalkı tüketiminin yıllık büyümesi ise 2013 yılındaki %5.1’den %1.3’e geriledi. 2014 yılında kurda ve faiz oranlarında yaşanan yükselişin yanı sıra tasarrufları artırmak amacıyla kamu otoritelerince alınan makroihtiyati tedbirler sonucu bireysel kredi kartı kullanımının ve tüketici kredilerinin yavaşlamasının da hanehalkı tüketimi üzerinde etkili olduğunu düşünüyoruz. Büyümeye hanehalkı tüketiminden sonra en yüksek katkıyı sağlayan kalemlerden biri olan yatırım harcamalarında ise 2014 yılının dördüncü çeyreğinde de 2014 yılının diğer çeyreklerinde olduğu gibi düşüş yaşandı. Yılın son çeyreğinde yatırım harcamaları %1 azalırken 2014 yılında ise %1.3 düştü. 2014 yılının dördüncü çeyreğinde devletin nihai tüketim harcamaları bir önceki yılın aynı dönemine göre %1.7 ile 2011 yılının dördüncü çeyreğinden sonraki en düşük büyümeyi gerçekleştirdi. 2014 yılının ikinci ve üçüncü çeyreklerinde yıllık bazda azalış gösteren ithalat, yılın dördüncü çeyreğinde ise yıllık bazda %4.6 arttı. İhracat ise dördüncü çeyrekte %3.4 artış gösterdi. Son çeyrekte ithalatın ihracattan daha fazla artış göstermesi nedeniyle, net ihracat büyümeye negatif katkı yaparken, 2014 yılının genelinde ise net ihracatın büyümeye pozitif yönlü katkı yaptığını görüyoruz. 2014 yılında kurda yaşanan yükseliş ve petrol fiyatlarındaki düşüş, net ihracatın büyümeye pozitif yönde katkı yapmasını sağladı. Sabit fiyatlarla hesaplanan reel GSYH verileri üretim yöntemine göre sektörler bazında 20 incelendiğinde, bir önceki yılın aynı çeyreğine bazı sektörlerin büyüme hızlarında 2013 yılına 15 göre ciddi yavaşlamalar yaşandığı dikkat 10 çekiyor. 2014 yılının son çeyreğinde en yüksek büyüme hızı mesleki, bilimsel ve teknik 5 faaliyetler sektöründe gerçekleşti. GSYH 0 içerisindeki payı bakımından 2. en büyük 1. 2. 3. 4. 1. 2. 3. 4. sektör olan finans ve sigortacılık faaliyetleri Çeyrek Çeyrek Çeyrek Çeyrek Çeyrek Çeyrek Çeyrek Çeyrek sektörü 2013 yılında %12.7 oranında bir 2013 2014 büyüme hızına sahip iken, 2014 yılında İmalat Sanayi Ticaret Ulaştırma Finans ve Sig. Faaliyetleri sektörün büyüme hızında ciddi bir yavaşlama Mali Aracılık yaşandığı ve bir önceki yılın 4. çeyreğine göre Kaynak: TCMB yalnızca %3 büyüdüğü görülüyor. Yılın ilk çeyreğinde %14 büyüme gösteren sektörün, büyüme hızındaki bu yavaşlamada yılın başında yürürlüğe giren makro ihtiyati önemler ve TCMB’nin 2014 yılı Ocak ayında faizlerde sert bir artırıma gitmesi etkili oldu. Yine bir diğer hız kesen sektör ise mali aracılık sektörü oldu. 2013 yılının son çeyreğinde %17.4 büyüdüğü görülen sektörün bu yılın son çeyreğinde yalnızca %2.5 büyüdüğü görülüyor. Öte yandan ticaret sektöründe de büyüme hızlarının düştüğüne şahit olduk. Genel olarak 2014 yılında yüksek seyreden kurların sektörler bazında büyümelerin yavaşlamasına etki ettiği görülüyor. Bu yıl en yüksek ikinci büyüme hızını gösteren sektör ise %8.6 oranındaki büyümesi ile eğitim sektörü oldu. Ancak dördüncü çeyrekte en yüksek büyümeyi gösteren ilk iki sektör olan mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler sektörü ile eğitim sektörünün GSYH içerisindeki paylarının sırasıyla %2.9 ve %2 ile oldukça düşük olması, GSYH’nin toplam büyümesine olan katkısını sınırlandırdı. Düşen büyüme hızlarına sahip sektörlerin GSYH içerisindeki paylarının oldukça yüksek kalması ise toplam üretimdeki yavaşlamayı açıklıyor. Sektörel Büyüme Hızları (%) Gayri safi yurtiçi hasıla içerisindeki payları en yüksek olan ilk beş sektörün yıllık bazdaki performansına baktığımızda, en yüksek paya sahip olan imalat sanayi sektörünün büyümesinin önceki yıla kıyasla aynı kaldığı görülürken, diğer sektörde ise ciddi azalışlar yaşandığı görülüyor. Öte yandan yıllık bazda tek daralmanın yaşandığı sektör olarak tarım sektörü ise dikkat çekiyor. 2014 yılına kuraklık engelleri ile başlanması ve yılın sonuna doğru yaşanan don olayları tarım sektöründe ciddi zararlara neden oldu. Tarım sektöründeki kötü gidişat, enflasyon içerisindeki en yüksek paya sahip olan gıda alt grubundaki fiyatları yukarı çekerek enflasyonun da yıl boyunca yüksek seyretmesine etki etti. Söz konusu sektörün toplam üretim içerisindeki payı bakımından altıncı sırada yer aldığı düşünüldüğünde, 2014 yılında %4.2 olan GSYH büyümesinin 2014 yılında %2.9 olarak düşük performansta kalmasında ilk beş sektördeki düşen büyüme hızlarının yanı sıra tarım sektörünün de etkili olduğunu düşünüyoruz. 2015 yılının ilk çeyreğine baktığımızda, iyi bir başlangıç yapıldığı söylenemez. Son açıklanan, arındırılmamış verilerle Ocak ayı sanayi üretim endeksinin yıllık bazda %2.3 düşüş göstermesi, büyüme için öncül bir gösterge 2 olması bağlamında ilk çeyrek için bir miktar düşük büyüme performansına işaret ediyor. Sanayi üretiminin yanı sıra PMI imalat endeksinin 2015 yılının ilk üç ayında 50 kritik seviyesinin altında gerçekleşmesi, kapasite kullanım oranının Mart ayında Şubat 2013’ten sonraki en düşük seviyeye gerilemesi, tüketici güven endeksinin de Mart ayında açıklanmaya başladığı 2012 Ocak’tan bu yana görülen en düşük seviyede açıklanması, yılın ilk çeyreğinde USD/TL kurunun tarihi yüksek seviyeleri test etmesi ve dış ticaret hacminde ve açığında yaşanan düşüş ilk çeyrek büyüme oranı için olumsuz görünüm çiziyor. 2015 ortasında Türkiye’yi bekleyen genel seçimler büyüme performansının öneminin altını çiziyor. Yurt dışı gelişmelerin de etkisi altında gerçekleşecek ekonomik koşullarda, Fed’in faiz artırımlarını bir miktar ötelemiş görünse de bu yıl içerisinde gerçekleştirecek olması, Türkiye’nin de büyüme performansı üzerinde etkili olacak ve önemle takip edilmesi gereken bir süreçtir. Sonuç olarak, 2014 yılında GSYH büyümesi %2.9 ile piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşirken, OVP hedefinin ise altında kaldı. 2014 yılında hanehalkı tüketimi, yatırım harcamaları ve devletin nihai tüketim harcamalarında yavaşlama yaşanırken, net ihracatın büyümeye katkısı ise arttı. 2014 yılında GSYH içindeki payı yüksek olan sektörlerin büyüme hızlarında yavaşlama yaşanırken, tarım sektöründe de daralma görüldü. 2015 yılı ilk çeyreğine ilişkin öncül göstergeler büyümede bir yavaşlamaya işaret ederken, 2015 yılında da büyümenin %4 olan OVP hedefinin altında gerçekleşme riski bulunuyor. Büyümede aşağı yönlü risklerin varlığına karşın, petrol fiyatlarında yaşanan 50 dolara yakın düşüşün henüz iç tüketime olan olumlu etkisinin tam olarak görülmemiş olması, TCMB’nin faiz indirimleri ve tüketici kredilerinde yaşanan canlanma yılın ikinci yarısında büyümede yeniden yükseliş yaşanmasını sağlayabilir. Ayrıca seçim yılı olması nedeniyle devlet harcamalarının artabilecek olması, ihracatın pozitif katkısının artması, hanehalkı harcamalarının baz etkisiyle ikinci yarıda artabilecek olması ve Fed’in faiz artırımlarının halihazırda satın alınmış ve beklenenden daha yumuşak gerçekleşecek olmasıyla birlikte seçim dönemi sonrasında belirsizliklerin de ortadan kalkması durumunda 2015 yılı büyüme oranı için %4’lük OVP hedefine yaklaşılması yeniden gündeme gelebilir. Dış ticaret açığı Şubat ayında 4.65 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Şubat ayında dış ticaret açığı 2014 yılının aynı dönemine göre %10.2 azalarak 4.6 milyar dolar ile 4.7 milyar dolar olan beklentimize yakın açıklandı. Böylece 12 aylık kümülatif dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre %16.6 azalarak 81.4 milyar dolara gerilemiş oldu. ihracat EUR/USD paritesinin Ocak ayında gördüğü sert düşüşün ardından Şubat ayında da gerilemeye devam etmesinin ve küresel ticaret hacmindeki daralmanın etkisi ile geçen yılın aynı dönemine göre %6 azalarak 12.3 milyar dolar, ithalat ise Şubat ayında yıllık bazda %7.2 azalarak 16.9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Global ticaret hacminin öncül göstergelerinden biri olan Baltık kuru yük taşımacılığı endeksi (Baltic Dry Index)’nde Ocak ayında yaşanan düşüşün Şubat ayında da devam etmesine paralel olarak Türkiye’nin de dış ticaret hacmi daralma yaşayarak 29.2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Ticaret hacminde yıllık bazda yaşanan gerilemeye paralel olarak ihracat ve itahalatın gerilemesi sonucu ihracatın ithalatı karşılama oranı da %72.5 ile geçen yıl oranının üzerinde gerçekleşmiş oldu. Yıllıklandırılmış enerji ve altın hariç dış ticaret açığı ise Şubat ayında yıllık bazda %11.4 gerileyerek 33.2 milyar dolar gerçekleşti. Petrol fiyatlarında yaşanan gerilemenin gecikmeli ve pozitif etkisini enerji ve altın hariç dış ticarette Ocak ayında sert bir şekilde gördükten sonra Şubat ayında geçen aya göre sınırlı bir artış göstermesine karşın bu etkinin devam ettiği görülüyor. 3 Dış Ticaret Açığı Dış Ticaret (milyar dolar) Enerji ve Altın Hariç Dış Ticaret Açığı (sağ eksen) (yıllık, milyar 120 60 50 80 40 60 30 40 20 20 10 0 0 2014 Şubat 2015 Şubat 31.3 29.2 18.216.9 13 12.3 5.2 4.6 Şub.07 Ağu.07 Şub.08 Ağu.08 Şub.09 Ağu.09 Şub.10 Ağu.10 Şub.11 Ağu.11 Şub.12 Ağu.12 Şub.13 Ağu.13 Şub.14 Ağu.14 Şub.15 100 İthalat İhracat Dış Ticaret Açığı Dış Ticaret Hacmi Kaynak: TÜİK Kaynak: TÜİK Ülkeler bazında ihracat gelişiminde geçen yıldan farklı bir tablo karşımıza çıkıyor. Şubat ayında en 2014 Şubat 2015 Şubat fazla ihracat yapılan ülke 1.108 milyon dolar ile 1 İngiltere 698 1.108 İngiltere olurken, bu ülkeyi 1.083 milyon dolar 2 İsviçre 632 1.083 ile İsviçre ve ihracatımızda genel olarak geçmiş dönemlerde ilk sırada yer alan Almanya’nın ise 3 Almanya 1.153 1.031 1.031 milyon dolar ile üçüncü sırayı aldığı dikkat 4 Irak 1.013 755 çekiyor. AB’ye yapılan ihracatın toplam ihracat 5 ABD 439 533 içindeki payı geçen yılın aynı döneminde %41.6 iken bu yıl Şubat ayında %42.3 oldu. Bununla birlikte, söz konusu bölgeye yapılan ihracat geçen yılın aynı dönemine göre %4.3 azalarak 5.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ocak ayında parite ve sert hava koşullarının neden olduğu iş günündeki azalma sebebiyle ihracatın zayıf seyri Şubat ayında da devam ettiği ancak 1.7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen altın ihracatı toplam ihracatımızı destekleyen bir faktör olarak karşımıza çıktığı görülüyor. EUR/USD paritesi ile ihracat birim değer endeksi arasında olan %51’lik korelasyondan hareketle, ihracattaki düşüşte paritenin de etkisi olduğunu ve ihracattaki daralmaya göre ithalattaki daralmanın daha fazla olması sebebiyle dış ticaret açığındaki toparlanmada ithalat kanallı gelişmelerin daha çok etkili olduğunu söyleyebiliriz. TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi) verilerine göre, Şubat ayında en çok ihracat yapan sektör 1.7 milyar dolar ile otomotiv olurken, bunu sırasıyla 1.3 ve 1.2 milyar dolarlık ihracatla hazır giyim ve konfeksiyon ile kimyevi maddeler ve mamuller sektörleri takip etti. Ülkelere Göre İhracat (milyon dolar) Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre, Şubat ayında bir önceki aya göre hem ihracat hem de ithalat %0.7 artış gösterdi. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise, Şubat ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat %5.9, ithalat %7.2’lik azalış gösterdi. Böylece, Şubat ayında 4.6 milyar dolar gelen dış ticaret açığı mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilerle 5.6 milyar dolar gerçekleşmiş oldu. 2014 yılında yurtiçi talepteki zayıflığa bağlı olarak genel olarak düşüş eğiliminde olan 40 ithalatın alt kalemlerindeki gerileme Ocak 20 ayının ardından Şubat ayında da devam etti. Toplam ithalat içindeki payı %72.2 olan ara 0 malı ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre %9 -20 azalış gösterdi. Ocak ayında sert bir gerileme gösteren ara malı ithalatının gerileme hızı -40 Şubat ayında düşüş yaşadı. Toplam ithalat içindeki payı %14.6 olan sermaye malı ithalatı Ara Malı Sermaye Malı Tüketim Malı Şubat ayında yıllık bazda %3.9, tüketim malı Kaynak: TÜİK ithalatı ise %0.7’lik sınırlı bir gerileme yaşadı. Böylelikle Şubat ayında ara malı kanalı ile 12.2 milyar dolar, sermaye malı kanalı ile 2.5 milyar dolar, tüketim malı Şub.15 Ara.14 Eki.14 Ağu.14 Haz.14 Nis.14 Şub.14 Ara.13 Eki.13 Haz.13 Ağu.13 Nis.13 Şub.13 Ara.12 Eki.12 Ekonomik Sınıflandırmaya Göre İthalat Gelişimi (y-y, %) 4 kanalı ile 2.2 milyar dolarlık bir ithalat gerçekleştirilmiş oldu. Sanayi üretimi, PMI gibi verilerle birlikte ithalatın alt bileşenlerinde yaşanan bu gerileme bize ekonomik aktiviteye ilişkin yavaşlama sinyalleri vermesini yanı sıra, dış ticaretteki daralmada küresel ticaret hacmindeki yavaşlama ile dünya ticaret hacminden aldığımız payın küçülmesi ve ihracatımızın %42’sini AB ülkeleri oluşturması sebebiyle EUR/USD paritesinde yaşanan gerilemenin etkili olduğunu söyleyebiliriz. Sonuç olarak, Şubat ayında dış ticaret açığı 4.6 milyar dolar ile 4.7 milyar dolar olan beklentimize yakın gerçekleşti. Şubat ayında Ocak ayının ardından gerilemesine devam eden EUR/USD paritesinin etkisi ile ihracat 12.3 milyar dolar, ithalat ise küresel ticaret hacmindeki daralmaya paralel olarak 16.9 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Genel olarak global ticaret hacmindeik düşüş seyrinin de etkisiyle dış ticaret hacminde gerileme yaşanmasıyla birlikte ihracatta görülen zayıf seyrini Şubat ayında gerçekleşen 1.7 milyar dolarlık yapılan altın ihracatı sınırlandırmış oldu. Öte yandan enerji ve altın hariç dış ticaret açığı 33.2 milyar dolar ile geçen aya göre sınırlı bir artış gösterse de, petrol fiyatlarında yaşanan gerilemenin gecikmeli etkisini gördüğümüz Ocak ayının ardından Şubat ayında da görmeye devam ediyoruz. Şubat ayında EUR/USD paritesinde görülen gerilemenin ardından Mart ayında da bu düşüşün devam etmesi TL cinsi ihraç mallarını Euro Bölgesi ekonomisi için daha pahalı hale getireceği için önümüzdeki ay da ihracat üzerinde baskı görmeye devam edebiliriz. Ancak 2015 yılının ilk iki ayında yapılan yüksek montanlı altın ihracatının devam edecek olması ihracat üzerindeki söz konusu bu baskıyı sınırlandırabilecektir. 4.çeyrek büyüme verisi %2.9 ile beklentilerin üzerinde açıklanmasına rağmen, söz konusu verinin %3.3 olan OVP hedefinin altında gerçekleşmiş olması ve 2015 yılı ilk çeyreğine ilişkin yavaşlama sinyali veren öncül göstergeler sebebiyle TCMB’nin önümüzdeki dönemde faiz indirimine giderek yurtiçi talebin canlanmasına destek verme ihtimali bulunuyor. Yurtiçi talebin canlandığı bir ortam dış ticaret açığı üzerinde baskı yaratabilecek olsa da, ham petrol fiyatlarının halihazırda 50 dolar/varil seviyesinin altında seyretmesinin söz konusu baskıyı sınırlandırabileceğini düşünüyoruz. Ancak son açıklanan ve beklentilerin altında kalan sanayi üretimi, PMI gibi üretim aktivitesine ilişkin verilerin yanı sıra küresel ticaret hacmindeki daralma ve EUR/USD paritesindeki gerileme daha önce 2015 yılsonu için %4 olan OVP büyüme tahmini üzerinde aşağı yönlü riskler barındırdığına işaret ediyor. Oluşan bu koşullar sebebiyle, 2015 yılını 79.8 milyar dolar seviyesinde tamamlamasını beklediğimiz yıllık dış ticaret açığı beklentimiz üzerinde aşağı yönlü riskler bulunuyor. Mart ayında enflasyon yıllık bazda %7.61’e yükseldi. TÜFE (y-y, %) 13 12 11 10 9 8 7 6 5 4 Şub.08 Haz.08 Eki.08 Şub.09 Haz.09 Eki.09 Şub.10 Haz.10 Eki.10 Şub.11 Haz.11 Eki.11 Şub.12 Haz.12 Eki.12 Şub.13 Haz.13 Eki.13 Şub.14 Haz.14 Eki.14 Şub.15 7.61 Kaynak: TÜİK Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) Mart ayında aylık bazda beklentilerin üzerinde %1.19 arttı (Piyasa Beklentisi: %0.90, VakıfBank Ekonomik Araştırmalar Beklentisi: %0.87). Yıllık bazda ise TÜFE Şubat ayındaki %7.55 seviyesinden, Mart ayında %7.61’e yükseldi. Enflasyonun bu ay beklentimizin üzerinde gerçekleşmesinde Mart ayı sonunda akaryakıt fiyatlarına yapılan indirimlerin ulaştırma grubu fiyatlarına yansımayarak söz konusu grupta beklediğimiz düşüşün gerçekleşmemesi etkili oldu. 5 Mart ayında, mevsim geçişi olması ile mevsiminin sonuna yaklaşılan bazı yaş sebze ve Ulaştırma meyvelerin üretiminde yaşanan azalış nedeniyle Haberleşme artan fiyatları, gıda grubunda yükselişe neden Alkollü İçecekler ve Tütün Yıllık oldu. Böylelikle gıda grubu bir önceki aya göre Eğlence ve Kültür Aylık Giyim ve Ayakkabı %2.47 oranında artış göstererek enflasyona 0.6 Ev Eşyası puanla en yüksek artış yönlü katkıyı yapan grup Lokanta ve Oteller oldu. Gıda grubu aylık bazda hem en yüksek Konut artışı göstren hem de enflasyon sepetinde en Gıda ve Alkolsüz İçecekler yüksek ağırlığa sahip olan grup olması nedeniyle -1 0 1 2 3 4 Kaynak: TÜİK enflasyonu en çok yükselten grup oldu. Sepette gıdadan sonra en yüksek ağırlığa sahip grup olan konut grubu ise enflasyona 0.11 puan artış yönlü katkı sağladı. Söz konusu grubun fiyatlarındaki aylık bazdaki artış %0.72 olarak gerçekleşti. Sepette en yüksek üçüncü ağırlığa sahip grup olan ulaştırma grubu fiyatlarında ise bu ay beklentimizin aksine %0.91 oranında bir artış gerçekleşti ve bu artış enflasyonu 0.13 puan yukarı yönde etkiledi. Mart ayı enflasyonunda, alkollü içecekler ve tütün grubu ile haberleşme grubu azalış yönlü katkı yapan iki alt grup oldu. Ancak söz konusu iki grubun da enflasyon içerisindeki ağırlıklarının nispeten az olmaları ve az miktarda düşüş göstermeleri nedeniyle enflasyona katkıları da sıfır puana yakın gerçekleşti. Son olarak, nispeten yüksek sayılabilecek ağırlığı ile enflasyon sepetinde önemli yeri olan giyim ve ayakkabı grubu fiyatlarında bu ay, beklentilerimiz doğrultusunda, indirim sezonun bitmesi ile %1.06 oranında artış yaşandığını gördük. Giyim grubu fiyatlarındaki bu artışın enflasyona katkısı ise 0.08 puan olarak gerçekleşti. TÜFE Harcama Gruplarının Katkısı (puan) Manşet enflasyondaki yükselişe rağmen, çekirdek endeks (I endeksi) yıllık bazda Çekirdek Enflasyon Momentumu gerilemeye Mart ayında da devam etti. Mart 15 ayında bir önceki aya göre %0.61 artan çekirdek 10 enflasyon, yıllık bazda ise Şubat ayındaki %7.72’den %7.10’a geriledi. Mevsimsellikten 5 arındırılmış, 3 aylık hareketli ortalaması alınarak 0 yıllıklandırılan ve çekirdek enflasyon momentumu olarak adlandırılan göstergede ise -5 yükseliş olduğunu görüyoruz. Geçen ayki raporumuzda kurdaki yükselişlerin çekirdek Kaynak: Bloomberg, TÜİK enflasyona gecikmeli yansıdığı ve kurda yaşanan yükseliş nedeniyle çekirdek enflasyondaki düşüşün sonuna yaklaşmış olabileceğimizi söylemiştik. Ayrıca TCMB de, Mart ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından yayımladığı nottan “çekirdek enflasyondaki düşüş devam edecektir” ifadesini çıkarmıştı. TCMB’nin bu ifadeyi çıkarmış olması da söylemlerimizi teyit ediyor. Ancak Mart ayında çekirdek enflasyonda beklediğimiz gibi bir yükseliş yaşanmadığını görüyoruz. Bununla birlikte artan gıda ve petrol fiyatları, çekirdek enflasyondaki düşüşün manşet enflasyona yansımasını ise sınırlıyor. 03.2015 09.2014 03.2014 09.2013 03.2013 09.2012 03.2012 09.2011 03.2011 09.2010 03.2010 09.2009 03.2009 09.2008 03.2008 09.2007 03.2007 Çekirdek Enflasyon (I Endeksi) (y-y, %) 6 Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi (Yİ-ÜFE) Mart ayında bir önceki aya göre %1.05 arttı. Yİ-ÜFE 20 yıllık bazda ise Şubat ayındaki %3.1’den Mart ayında %3.41’e yükseldi. Böylece Yİ-ÜFE’de yıllık 15 bazda Kasım ayında başlayan düşüş Mart ayında 10 sona erdi. Kurdaki yükselişin etkisini ilk olarak 5 maliyet kanalı ile üretici fiyatlarında görüyoruz. 3.41 Yİ-ÜFE’de de kurda yaşanan yükselişlerin 0 etkisiyle Mart ayında yıllık bazda yükseliş -5 yaşandı. Mart ayında üretici fiyatlarının en fazla arttığı sektör imalat sanayi sektörü oldu. İmalat sanayiinin alt sektörlerinde ise en fazla artış bir Kaynak: TÜİK önceki aya göre %5.97 ile rafine petrol ürünlerinde görüldü. Ana sanayi gruplarında ise en yüksek artış Şubat ayına benzer şekilde Mart ayında da aylık bazda %2.44 ile enerji grubunda oldu. USD/TL kurunda Mart ayında yeni tarihi zirve seviyelerin test edilmiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Yİ-ÜFE’de kurdaki yükselişlere paralel olarak önümüzdeki dönemde de yükselişin devam edebileceğini düşünüyoruz. Mar.15 Kas.13 Tem.14 Mar.13 Kas.11 Tem.12 Mar.11 Kas.09 Tem.10 Mar.09 Kas.07 Tem.08 Mar.07 Kas.05 Tem.06 Mar.05 Tem.04 Yİ-ÜFE (y-y, %) Sonuç olarak Mart ayında enflasyon bir önceki aya göre %1.19 oranında artış göstrerek beklentilerin biraz üzerinde gerçekleşti. Ayrıca yine beklentilerin aksine yıllık bazda da enflasyonda bir yükseliş yaşandı. Mart ayında yıllık olarak enflasyon %7.55 seviyesinden %7.61 seviyesine yükselmiş oldu. Söz konusu artışta yine gıda ve ulaştırma grubu fiyatlarındaki artışlar belirleyici oldu. Gıda grubu fiyatları beklentilerimize paralel olarak %2.5 civarında bir artış gösterirken ulaştıma grubu fiyatları ise beklentilerimizin aksine %0.91 oranında arttı. Görülen o ki, Mart ayı sonunda yapılan akaryakıt fiyatlarındaki indirimler Mart ayı enflasyonuna yansımadı ve bir sonraki aya sarktı. Söz konusu indirimlerin Nisan ayına olumlu yansımasını beklemimize karşın, Nisan ayında ise akaryakıt fiyatlarına bir miktar zam yapılması bu olumlu yansımayı sınırlandıracaktır. Manşet enflasyondaki artışa rağmen çekirdek enflasyondaki düşüş Mart ayında da devam etti. Yİ-ÜFE’de ise yıllık bazda dört ayın ardından ilk defa yükseliş yaşandı. Çekirdek enflasyonda Mart ayında yıllık bazda gerileme yaşanmasına rağmen aylık bazda hem arındırılmamış hem de mevsimsellikten arındırılmış verilerde artış olması, çekirdek enflasyon momentumunda ve manşet enflasyonda yükseliş görülmesi, ayrıca artan üretici fiyatlarının da önümüzdeki dönemde tekrar manşet enflasyonu yukarı yönde baskılaması ihtimali ve kurlarda devam eden volatilite, TCMB’nin Nisan ayı toplantısında da faiz oranlarını sabit bırakma ihtimalini güçlendiriyor. Verilerin yanı sıra TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın 6 Nisan’da yaptığı sunumda “Küresel piyasalardaki belirsizlikler ve gıda fiyatlarındaki artışlar para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesi gerektiğini gösteriyor” ifadesini kullanmış olması da faizlerin sabit bırakılacağı düşüncemizi destekliyor. Ancak Nisan ayı enflasyonunda baz etkisi ile düşüş yaşanır, yurt dışında Fed’in faiz artırımlarını ertelediği algısıyla oluşan olumlu ortam devam eder ve faiz ile kurlarda da beklenmedik bir hareket yaşanmaz ise TCMB Mayıs ayı toplantısında faiz indirimlerine devam edebilir. Enflasyonda yıl başında beklenen düşüşün halen gerçekleşmediği görülürken, yılın ortası için beklenen %5 seviyelerine ulaşma ihtimalinden ise uzaklaşıldı. TCMB Ocak ayında yayımladığı yılın ilk enflasyon raporunda 2015 yılsonu için enflasyon beklentisini %6.1’den %5.5’e indirmişti. Son gelişmelerle birlikte enflasyonun yıl ortasında %5 seviyelerine ulaşma ihtimalinin çok azalmış olması nedeniyle, TCMB’nin 30 Nisan’da yayımlayacağı yılın ikinci enflasyon raporunda, yılsonu enflasyon beklentisini yukarı yönlü revize etmesini bekliyoruz. 7 Haftalık Veri Takvimi (06 Nisan - 10 Nisan 2015) Tarih 06.04.2015 07.04.2015 08.04.2015 Ülke Açıklanacak Veri 10.04.2015 Beklenti Reel Efektif Döviz Kuru (Mart) ABD Hizmet PMI (Mart) 58.6 58.6 Japonya Öncü Göstergeler Endeksi (Şubat) 105.5 105.1 Euro Bölgesi ÜFE (Şubat, y-y) 113.21 -- -%3.4 -%2.9 Hizmet PMI (Mart) 54.3 54.3 Almanya Hizmet PMI (Mart) 55.3 55.3 Fransa Hizmet PMI (Mart) 52.8 52.8 İtalya Hizmet PMI (Mart) 50.0 51.0 İngiltere Hizmet PMI (Mart) Türkiye Sanayi Üretim Endeksi (Şubat, y-y) ABD ÜFE (Şubat, y-y) Euro Bölgesi Perakende Satışlar (Şubat, a-a) Almanya Fabrika Siparişleri (Şubat, a-a) -%3.9 %1.5 Fransa Dış Ticaret Dengesi (Şubat) -3,726 milyon euro -3,800 milyon euro Japonya Dış Ticaret Dengesi (Şubat) -864.2 milyar yen -241.5 milyar yen 61.4 milyar yen 1,212.5 milyar yen Cari İşlemler Dengesi (Şubat) 09.04.2015 Önceki Türkiye 56.7 57.0 -%2.3 %0.71 -- -- %1.1 -%0.2 ABD Haftalık İşsizlik Maaşı 268 bin kişi 280 bin kişi Almanya Cari İşlemler Dengesi (Şubat) 16.8 milyar euro 17.5 milyar euro Dış Ticaret Dengesi (Şubat) 15.9 milyar euro 19.0 milyar euro Sanayi Üretimi (Şubat, a-a) %0.6 %0.1 -- -- İngiltere Merkez Bankası (BoE) Faiz Toplantısı Türkiye Cari İşlemler Dengesi (Şubat) -2 milyar dolar -2.8 milyar dolar Fransa Sanayi Üretimi (Şubat, y-y) %0.6 %0.5 İngiltere Sanayi Üretimi (Şubat, y-y) %1.3 %0.3 8 TÜRKİYE Türkiye Büyüme Oranı Sektörel Büyüme Hızları (y-y, %) Reel GSYH (y-y, %) Sektörel Büyüme Hızları (y-y, %) 15 20 10 15 5 10 0 5 -5 0 -10 -5 -15 Sanayi İnşaat Ticaret 2014-I 2014-II 2014-III 2014-IV 2011-I 2011-II 2011-III 2011-IV 2012-I 2004Ç2 2004Ç4 2005Ç2 2005Ç4 2006Ç2 2006Ç4 2007Ç2 2007Ç4 2008Ç2 2008Ç4 2009Ç2 2009Ç4 2010Ç2 2010Ç4 2011Ç2 2011Ç4 2012Ç2 2012Ç4 2013Ç2 2013Ç4 2014Ç2 2014Ç4 Tarım Kaynak:TÜİK Kaynak:TÜİK 2012-II 2012-III 2012-IV 2013-I 2013-II 2013-III 2013-IV -10 -20 Ulaştırma Sanayi Üretim Endeksi Harcama Bileşenlerinin Büyüme Hızları (y-y, %) 40 20 Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (yy, %) Mevsim ve Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi (a-a, %) (Sağ Eksen) 7 30 15 5 20 10 10 5 0 0 -3 -10 -5 -5 Harcama Bileşenleri Büyüme Hızları (%) 50 3 İhracat İthalat Oca.15 Eyl.14 Oca.14 Eyl.13 Oca.13 Eyl.12 May.14 Yatırım May.13 Devlet May.12 Tüketim -1 Oca.12 2011-I 2011-II 2011-III 2011-IV 2012-I 2012-II 2012-III 2012-IV 2013-I 2013-II 2013-III 2013-IV 2014-I 2014-II 2014-III 2014-IV 1 Kaynak: TÜİK Kaynak: TÜİK Sanayi Ciro Endeksi Toplam Otomobil Üretimi Toplam Otomobil Üretimi (Adet) (12 aylık Har. Ort.) 100000 80000 60000 40000 20000 Şub.02 Ağu.02 Şub.03 Ağu.03 Şub.04 Ağu.04 Şub.05 Ağu.05 Şub.06 Ağu.06 Şub.07 Ağu.07 Şub.08 Ağu.08 Şub.09 Ağu.09 Şub.10 Ağu.10 Şub.11 Ağu.11 Şub.12 Ağu.12 Şub.13 Ağu.13 Şub.14 Ağu.14 Şub.15 0 Kaynak: OSD, VakıfBank 210 190 170 150 130 110 90 70 Eki.10 Oca.11 Nis.11 Tem.11 Eki.11 Oca.12 Nis.12 Tem.12 Eki.12 Oca.13 Nis.13 Tem.13 Eki.13 Oca.14 Nis.14 Tem.14 Eki.14 Oca.15 120000 Aylık Sanayi Ciro Endeksi (2010=100) Kaynak:TÜİK 9 Beyaz Eşya Üretimi Kapasite Kullanım Oranı Kapasite Kullanım Oranı (%) Beyaz Eşya Üretimi (Adet) 85 2500000 2300000 2100000 1900000 1700000 1500000 1300000 1100000 900000 700000 80 75 70 65 60 Kaynak:TCMB PMI Endeksi PMI Imalat Endeksi 60 55 50 45 40 35 Mar.06 Eyl.06 Mar.07 Eyl.07 Mar.08 Eyl.08 Mar.09 Eyl.09 Mar.10 Eyl.10 Mar.11 Eyl.11 Mar.12 Eyl.12 Mar.13 Eyl.13 Mar.14 Eyl.14 Mar.15 30 Kaynak:Reuters 10 Mar.15 Ağu.14 Haz.13 Oca.14 Nis.12 Kas.12 Eyl.11 Şub.11 Tem.10 Ara.09 Eki.08 May.09 Mar.08 Oca.07 Kaynak:Hazine Müsteşarlığı Ağu.07 55 ENFLASYON GÖSTERGELERİ TÜFE ve Çekirdek Enflasyon ÜFE TÜFE (y-y, %) ÜFE (y-y, %) Çekirdek-I Endeksi (y-y, %) 25.0 14 12 10 8 6 4 2 0 20.0 7.61 15.0 10.0 7.10 5.0 3.41 0.0 Kaynak: TCMB Mar.05 Eyl.05 Mar.06 Eyl.06 Mar.07 Eyl.07 Mar.08 Eyl.08 Mar.09 Eyl.09 Mar.10 Eyl.10 Mar.11 Eyl.11 Mar.12 Eyl.12 Mar.13 Eyl.13 Mar.14 Eyl.14 Mar.15 Mar.05 Eyl.05 Mar.06 Eyl.06 Mar.07 Eyl.07 Mar.08 Eyl.08 Mar.09 Eyl.09 Mar.10 Eyl.10 Mar.11 Eyl.11 Mar.12 Eyl.12 Mar.13 Eyl.13 Mar.14 Eyl.14 Mar.15 -5.0 Kaynak: TCMB Dünya Gıda ve Emtia Fiyat Endeksi Gıda ve Enerji Enflasyonu (y-y, %) UBS Emtia Fiyat Endeksi (sağ eksen) BM Dünya Gıda Fiyat Endeksi 2300 2100 1900 1700 1500 1300 1100 900 700 500 29.02.2008 31.07.2008 31.12.2008 29.05.2009 30.10.2009 31.03.2010 31.08.2010 31.01.2011 30.06.2011 30.11.2011 30.04.2012 30.09.2012 28.02.2013 31.07.2013 31.12.2013 31.05.2014 31.10.2014 29.03.2015 260 240 220 200 180 160 140 120 100 Kaynak: Bloomberg Gıda 20 Enerji TÜFE 15 10 5 0 -5 Kaynak: TCMB Enflasyon Beklentileri Reel Efektif Döviz Kuru 12 Ay Sonrasının Yıllık TÜFE Beklentisi (%) TÜFE Bazlı (2003=100) 24 Ay Sonrasının Yıllık TÜFE Beklentisi (%) 135 8 6.78 125 7 120 110 105 Kaynak: TCMB Kaynak: TCMB 11 Şub.15 Ağu.14 Şub.14 Ağu.13 Şub.13 Ağu.12 Şub.12 Ağu.11 Şub.11 Ağu.10 100 Şub.10 6.51 Şub.09 5.5 113.21 115 6.5 6 130 Ağu.09 7.5 İŞGÜCÜ GÖSTERGELERİ İşsizlik Oranı İşgücüne Katılım Oranı Mevsimsellikten Arındırılmış İşsizlik Oranı (%) İşgücüne Katılma Oranı (%) İşsizlik Oranı (%) 17.0 16.0 15.0 14.0 13.0 12.0 11.0 10.0 9.0 8.0 7.0 İstihdam Oranı (%) Kaynak: TÜİK Kaynak: TÜİK Kurulan-Kapanan Şirket Sayısı Kurulan-Kapanan Şirket Sayısı (Adet) 4,700 4,200 3,700 3,200 2,700 2,200 1,700 1,200 700 Kaynak: TOBB 12 Ara.14 Haz.14 Ara.13 Haz.13 Ara.12 Haz.12 Ara.11 Haz.11 Ara.10 Haz.10 Ara.09 Haz.09 Ara.08 53 51 49 47 45 43 41 39 37 35 DIŞ TİCARET GÖSTERGELERİ İthalat-İhracat Dış Ticaret Dengesi İhracat (milyon dolar) Dış Ticaret Dengesi (milyon dolar) İthalat (milyon dolar) 25000 0 20000 -2000 15000 -4000 -6000 10000 -8000 Şub.05 Ağu.05 Şub.06 Ağu.06 Şub.07 Ağu.07 Şub.08 Ağu.08 Şub.09 Ağu.09 Şub.10 Ağu.10 Şub.11 Ağu.11 Şub.12 Ağu.12 Şub.13 Ağu.13 Şub.14 Ağu.14 Şub.15 Şub.15 Şub.14 Şub.13 Şub.12 Şub.11 Şub.10 Şub.09 Şub.08 Şub.07 Şub.06 Şub.05 -12000 Şub.04 -10000 0 Şub.03 5000 Kaynak: TCMB Kaynak: TCMB Cari İşlemler Dengesi Sermaye ve Finans Hesabı 6000 -4000 -14000 -24000 -34000 -44000 -54000 -64000 -74000 -84000 3000 1000 -1000 -3000 -5000 -7000 -9000 -11000 60000 50000 40000 30000 20000 10000 0 -10000 -20000 Doğrudan Yatırımlar (12 aylık-milyon dolar) Portföy Yatırımları (12 aylık-milyon dolar) Diğer Yatırımlar(12 aylık-milyon dolar) Cari İşlemler Dengesi (12 Aylık-milyon dolar) Cari İşlemler Dengesi (milyon dolar-sağ eksen) Kaynak: TCMB Kaynak: TCMB TÜKETİM GÖSTERGELERİ Tüketici Güveni ve Reel Kesim Güveni Tüketici Güven Endeksi 105.0 95.0 85.0 75.0 65.0 55.0 Reel Kesim Güven Endeksi (sağ eksen) 130 120 110 100 90 80 70 60 50 40 13 Kaynak: TCMB KAMU MALİYESİ GÖSTERGELERİ Bütçe Dengesi Faiz Dışı Denge Bütçe Dengesi (12 aylık toplam-milyar TL) Faiz Dışı Denge (12 aylık-milyar TL) 10000 Şub.15 Şub.14 -3 Ağu.14 -60000 Şub.13 7 Ağu.13 -50000 Şub.12 17 Ağu.12 -40000 Ağu.11 27 Şub.11 -30000 Şub.10 37 Ağu.10 -20000 Ağu.09 47 Şub.09 -10000 Kaynak: TCMB Kaynak:TCMB Türkiye’nin Net Dış Borç Stoku İç ve Dış Borç Stoku Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 2014 2013 2012 2011 2010 2009 2008 2001 200 2007 250 2006 300 30.5 2005 350 220 200 180 160 140 120 100 80 60 2004 400 Türkiye'nin Net Dış Borç Stoku/GSYH (%) 2002 450 İç Borç Stoku (milyar TL) Dış Borç Stoku (milyar TL-sağ eksen) 2003 Şub.08 57 Ağu.08 0 Kaynak: Hazine Müsteşarlığı 14 45 40 35 30 25 20 15 10 5 0 LİKİDİTE GÖSTERGELERİ TCMB Faiz Oranı Reel ve Nominal Faiz Borç Alma Faiz Oranı (%) Reel Faiz Borç Verme Faiz Oranı (%) Şub.05 Ağu.05 Şub.06 Ağu.06 Şub.07 Ağu.07 Şub.08 Ağu.08 Şub.09 Ağu.09 Şub.10 Ağu.10 Şub.11 Ağu.11 Şub.12 Ağu.12 Şub.13 Ağu.13 Şub.14 Ağu.14 Şub.15 Eyl.14 Mar.15 Eyl.13 Mar.14 Eyl.12 Mar.13 -5 Eyl.11 0 Mar.12 0 Eyl.10 5 Mar.11 5 Eyl.09 10 Mar.10 10 Eyl.08 15 Mar.09 15 Eyl.07 20 Mar.08 20 Mar.07 25 Nominal Faiz Kaynak:TCMB, VakıfBank Kaynak:TCMB Dünya Piyasalarında Son Açıklanan Ekonomik Göstergeler Reel Büyüme (y-y,%) Enflasyon (y-y,%) Cari Denge/GSYH* (%) Merkez Bankası Faiz Oranı (%) Tüketici Güven Endeksi ABD 2.4 0 -2.39 0.25 101.3 Euro Bölgesi 0.9 -0.1 2.37 0.05 -3.70 Almanya 1.4 0.10 7.01 0.05 100 Fransa 0.20 -0.30 -1.31 0.05 -14.30 İtalya -0.60 -0.10 0.99 0.05 110.90 Macaristan 3.40 -1.00 2.95 1.95 -25.80 Portekiz 0.70 -0.10 0.53 0.05 -17.50 İspanya 2.00 -0.70 0.78 0.05 1.70 Yunanistan 1.30 -1.90 0.73 0.05 -31.00 İngiltere 2.60 0.00 -4.51 0.50 4.00 Japonya -0.80 2.20 0.69 0.10 40.70 Çin 7.30 1.40 1.93 5.35 109.80 Rusya 0.40 16.70 1.56 14.00 -- Hindistan 5.30 6.30 -1.72 6.50 -- Brezilya -0.25 7.70 -3.61 12.75 100.00 G.Afrika 1.30 3.90 -5.8 5.75 0.30 Türkiye 2.58 7.61 -7.9 7.50 64.40 Kaynak: Bloomberg. *: Cari denge verileri IMF’den alınmaktadır ve 2013 verileridir. 15 Türkiye Makro Ekonomik Görünüm 2013 2014 En Son Yayımlanan 2015 Yılsonu Beklentimiz Reel Ekonomi GSYH (Cari Fiyatlarla. Milyon TL) 1 567 289 1 749 782 446 365 (2014 4Ç) -- GSYH Büyüme Oranı (Sabit Fiyatlarla. y-y%) 4.2 2.9 2.6 (2014 4Ç) 3.3 Sanayi Üretim Endeksi (y-y. %)(takvim etk.arnd) 7.0 2.6 -2.2 (Ocak 2015) -- Kapasite Kullanım Oranı (%) 76.0 74.6 72.4 (Mart 2015) -- İşsizlik Oranı (%) 9.2 9.9 10.9 (Aralık 2014) -- Fiyat Gelişmeleri TÜFE (y-y. %) 7.40 8.17 7.61 (Mart 2015) 6.80 ÜFE (y-y. %) 6.97 6.36 3.41 (Mart 2015) -- Parasal Göstergeler (Milyon TL) M1 225,331 251,991 261,892 (27.03.2015) -- M2 910,052 1,018,546 1,071,655 (27.03.2015) -- M3 950,979 1,063,151 1,119,685 (27.03.2015) -- Emisyon 67,756 77,420 82,842 (27.03.2015) -- TCMB Brüt Döviz Rezervleri (Milyon $) 112,002 106,314 103,474 (27.03.2015) -- Faiz Oranları TCMB O/N (Borç Alma) 3.50 7.50 7.25 (03.04.2015) -- TRLIBOR O/N 8.05 11.27 10.99 (03.04.2015) -- Ödemeler Dengesi (Milyon $) Cari İşlemler Açığı 64,658 45,846 2,002 (Ocak 2015) 41,000 İthalat 251,661 242,182 16,927 (Şubat 2015) -- İhracat 151,802 157,627 12,272 (Şubat 2015) -- Dış Ticaret Açığı 99,858 84,508 4,656 (Şubat 2015) 79,800 Borç Stoku Göstergeleri (Milyar TL) Merkezi Yön. İç Borç Stoku 403.0 414.6 421.2 (Şubat 2015) -- Merkezi Yön. Dış Borç Stoku 182.8 197.3 211.3 (Şubat 2015) -- Kamu Net Borç Stoku 197.6 187.4 187.4 (2014) -- Kamu Ekonomisi (Milyon TL) 2013 Şubat 2014 Şubat Bütçe Gelirleri 32,500 34,424 40,153 (Şubat 2015) -- Bütçe Giderleri 33,948 32,756 42,511 (Şubat 2015) -- Bütçe Dengesi -1,447 1,668 -2,358 (Şubat 2015) -- Faiz Dışı Denge 3,549 4,994 4,531 (Şubat 2015) -- 16 Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar ekonomik.arastirmalar@vakifbank.com.tr Cem Eroğlu Müdür cem.eroglu@vakifbank.com.tr 0212-398 18 98 Buket Alkan Uzman buket.alkan@vakifbank.com.tr 0212-398 19 03 Fatma Özlem Kanbur Uzman fatmaozlem.kanbur@vakifbank.com.tr 0212-398 18 91 Bilge Pekçağlayan Uzman bilge.pekcaglayan@vakifbank.com.tr 0212-398 19 02 Sinem Ulusoy Uzman Yardımcısı sinem.ulusoy@vakifbank.com.tr 0212-398 19 05 Elif Engin Uzman Yardımcısı elif.engin@vakifbank.com.tr 0212-398 18 92 Bu rapor Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından güvenilir olduğuna inanılan kaynaklardan sağlanan bilgiler kullanılarak hazırlanmıştır. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu bilgi ve verilerin doğruluğu hakkında herhangi bir garanti vermemekte ve bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan dolayı sorumluluk kabul etmemektedir. Bu rapor sadece bilgi vermek amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir konuda yatırım önerisi olarak yorumlanmamalıdır. Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. bu raporda yer alan bilgilerde daha önceden bilgilendirme yapmaksızın kısmen veya tamamen değişiklik yapma hakkına sahiptir.