Sisifos Söyleni - Bilkent University

advertisement
Bora Korkut-1
Sisifos Söyleni
Sisifos Söyleni, ünlü Fransız yazar ve filozof Albert Camus’un İkinci Dünya
Savaşı dönemlerinde yayınladığı bir deneme kitabıdır. Kitap adını Yunan
mitolojisinde çok önemli bir karakter olan Sisifos’dan alır. Kitapta Yunan
mitolojisinden oldukça az bahsedilir. Sisifos tanrılar tarafından bir kayayı bir dağın
tepesine çıkarmak ile cezalandırılmıştır ve bu kaya her tepeye çıkarıldığında tekrar
yere düşmektedir. Sonuç olarak Sisifos’un bu cezayı yerine getirebilmesi mümkün
değildir. Albert Camus denemesinde Sisifos’un ona göre “saçma” gelen cezasından
söz eder. Saçma konusu Albert Camus’un diğer kitaplarında da oldukça işlenen bir
konudur.
Camus, insanlığın yaşama sadece din sayesinde anlam verebileceğini düşünür.
Albert Camus’un bu denemesinde aslına anlatmak istediği Sisifos’un cezası değil de
bazen yaşamın ne kadar saçma ve gereksiz olabileceğidir. Sisifos’u sadece bu düşüncesini
daha kolay bir şekilde anlatabilmek için kullanmıştır. Albert Camus’un düşüncelerine
göre Sisyphus günümüzdeki çalışan insanlara benzemektedir. Bu insanlar günlerinin
büyük bir kısmını işlerinin başında geçirmekteler. Yazarımız, Sisifos’un o ağır kayayı her
gün tepeye çıkarmakla günümüzdeki insanların her gün aynı işleri yapmaları arasında bir
fark göremiyor. Derin bir şekilde düşündükten sonra çok da haksız olduğunu
söleyemeyiz. Sisifos gibi günümüzdeki çalışan insanlar da her gün istemeyerek aynı işi
yapıyorlar ve kendilerini birine ya da birilerine kanıtlamaya çalışıyorlar. Fakat bence
Sisifos’dan çok farklı olduğumuz bir tarafımız var. Sisifos kayayı çıkarmak konusunda
özgür değil, o cezayı her gün yapmak zorunda. Fakat biz ona göre oldukça özgür bir
Bora Korkut-2
durumdayız.
İstediğimiz zaman çalışmakta olduğumuz işi bırakabiliriz. Farklı olduğumuz
başka bir taraf ise bizim hayallerimiz ve umutlarımız var. İstediğimiz hayalleri kurup
ve bunları gerçekleştirmek için çok çalışıp moralimizi yerine getirebiliriz. Fakat
Sisifos’un böle bir seçim hakkı yok ve hayallerini çoktan kaybetmiş durumda.
Denemede işlenen diğer bir konu ise intihar eden insanlar hakkında.
Günümüzde her gün gazetelerde veya televizyonda intihar haberlerini görüyoruz. Bu
oldukça üzücü bir durum ve bir insanın kendini hayatına kıyabilmesi oldukça içler
acısı. Albert Camus’da hiçbir insanın intihar etmemesi gerektiğini düşünüyor ve
intihar eden insanları anlamadığını sölüyor. Camus hiçbir insanın pes etmemesi
gerektiğini ve her şeye bir çare bulunabileceğini düşünüyor. Örneğin kitabındaki bir
cümlesinde “tepelere doğru tek başına didinmek bile bir insanın yüreğini doldurmaya
yeter” diyerek intihara karşı olan tutumunu belirtmiştir. Camus’un bu sözünde
anlatılmak istenen en ufak bir şey de bile mutlu olmamız gerektiği ve intihar etmenin
bu kadar kolay olmaması gerektiğidir. Bence yazarımız oldukça haklı, bugünlerde
insanlar her konuda hırs yaparak hiçbir şey ile yetinmeyi bilmiyor ve her şeyin daha
fazlasını istiyorlar. Eğer herkes en ufak şeylerden bile mutlu olmayı bilseydi dünyada
intihar diye bir şey olmazdı. Fakat, hırslı olmanın da faydalı olduğu taraflar var.
Hırslı insanlar diğer insanlara göre daha çok çalışıp başarılı olurlar bunu Bilkent
Üniversitesin’de rahatlıkla görebiliriz. Burdan çıkartmamız gereken anlam “Herşeyin
fazlası zarar”. Abartılacak derecede hırs yapıp kendimizi mutsuz etmenin hiçbir
anlamı yok.
Sonuç olarak, Albert Camus denemesinde Sisifos ile günümüzdeki insanları
birbiriyle özdeştirip “saçma” hakkındaki düşüncelerini belirtmiştir. İntihar etmekten de
Bora Korkut-3
söz eden Camus, hiçbir insanın umudunu kaybetmemesi gerektiğini ve pes etmemesi
gerektiğini söylemiştir. İntiharın önlenebilmesi için de insanların en ufak şeylerden
bile mutlu olabilmeleri gerektiğini düşünmüş. Son olarak ise gereksiz hırsın iyi bir
şey olmadığını ve insanları mutsuz ettiğine değinmiştir.
Bora Korkut-4
Bora Korkut-5
Download