—9— verilebilmesi için Genel Kurul toplantı nisabına göre toplanan Genel Kurul üyelerinin yarısından fazlasının müspet oyu aranmaktadır. Buna mukabil, bu teşekküllerden çekilmek için, çekilmek istiyen teşekkülün genel kurulunun toplantı nisabına göre toplanan üyelerin üçte ikisinin müs­ pet oyu aranmıştır. Toplantı nisabı olarak, genel kurul üyelerinin mutlak çoğunluğuna tekabül eden aded tesbit edilmiştir. îkinei toplantı için ise, toplantı nisabı aranmamıştır. Muhtelif sendikalara üye olmak caiz olduğu gibi, muhtelif birlik, federasyon ve konfederas­ yonlara üye olmak da caizdir; bu hususun tanzimi teşekkül tüzüklerine bırakılmıştır. Milletlerarası işçi ve iş veren teşekküllerine katılma ve oradan çekilme kararları için ise, ge­ nel kurulun toplantı nisabına göre toplanan üyelerinin üçte ikisinin müspet oyu aranmıştır. Katılma ve çekilme kararlarının "alınışı arasında bu tefriki yapmaktan maksat, birlik, federas­ yon ve konfederasyonların istikrarını temin etmektir. Milletlerarası teşekküller bakımından ise, meselenin mahiyetinin, bu maddede vaz'olunan esasları gerektirdiği düşünülmüştür. Bu madde vesilesiyle, işçi ve iş veren sendika, birlik, federasyon ve konfederasyonlarının şu­ beler halinde teşkilâtlanmalarının caiz olduğu da belirtilir. Maddenin 6 ncı bendinde meslekî teşekküllerin aralarında 'birleşmelerini kolaylaştırıcı hüküm­ ler sevk edilmiştir. Madde 14. — Meslekî teşekküllerin faaliyetleri : Bu madde, gerek işçi, gerek iş veren sendikaları, birlikleri, federasyonları ve konfederasyon­ ları için caridir. Madde, sendikacılığın mahiyetine uygun her hangi bir faaliyetin sarahaten tadfcdedilmediği gerekçesiyle menedilmesini önliyecek şekilde geniş ifadelerle yazılmıştır. 5018 sayılı Kanuna nazaran maddenin tarzı tahriri ıslah edilmiş ve bilhassa, grev ve lokavt yetkisi ilâve edilmiştir. Bu itibarla, kollektif iş mukavelesi, grev ve lokavt hakkında a y n bir kanunun bir an önce ısdarında katî zaruret vardır. 1 noi bendin (e) fıkrasında, işçi ve iş veren teşekküllerinin, kollektif iş mukaveleleri ve mes­ lekin müşterek menfaatlerinden doğan hususlarda dâva ve husumete ehil olabilmeleri esasi; sendika, birlik, federasyon ve konfederasyonları alelade derneklerden ayıran başlıca vasıflardan biri ola­ rak, eskisinden daha açık tarzda kaleme alınmıştır. Bu suretle, bir meslekî teşekkülün üyesi ol­ sun, olmasın, meslekin mensubu her hangi bir fert lehinde, meslekin müşterek menfaatleri ile her hangi bir menfaat alâkasının mevcudiyeti halinde, meslekî teşekküle, her nevi kaza mercilerinde dâva açmak imkânı tanınmaktadır. Maddede diğer önemli bir husus, aynı bendin (i) fıkrasında, işçi ve iş veren teşekküllerine, kültürel faaliyetleri meyanında, reel verimliliği artıracak ve millî tasarruf ve yatırımın inkişafına hizmet edecek bilgileri vermeye çalışmak fonksiyonunun tanınmış olmasıdır. Gelişmemiş mem­ leketlerin kalkınması bakımından, işçi ve iş veren teşekküllerinin, kalkınma plânlarının başa­ rısına hizmet etmeleri zarureti vardır. Bu sahadaki terbiyevi fonksiyonlarının mevcudiyeti, işçi ve iş veren teşekküllerine bir istikamet gösterilmesi mânasına gelir. Bu fonksiyonun ifa edi­ lip edilmediği yolundaki takdir, bittabi, bizzat işçi ve iş veren teşekküllerinin kendilerine aitttir. Türk işçisinin bu olgunluk seviyesine eriştiğinin on büyük delili, kıymetli bir sendika lideri zümresinin şimdiden meydana çıkabilmiş olmasıdır. Aynı bendin (1) nci fıkrası, işçi ve iş veren teşekküllerine, her nevi ilmî, meslekî ve siyasi araştırma, inceleme, yayın ve propaganda faaliyetlerinde bulunmak imkanını vermektedir. îşçi ve iş veren teşekkülleri, bu madde ile kendilerine yapmak imkânı verilen faaliyetlerin hepsini tüzüklerine ithal etmek zorunda değildirler. Bu bakımdan, tek mecburiyet, işçi teşek­ külleri için bahis konusu olup, bu teşekküller, gelirlerinin asgari yüzde beşini kültürel faaliyet­ lere sarf etmek zorunda bırakılmakla, kültürel faaliyette bulunmak mecburiyeti de kendilerine yükletilmiş olanaktadır. M. Meclisi ( S. Sayısı : 126 )