T.B.M.M. B : 68 TURGUT SÖZER (Sakarya) — Cevap mı, görüş mü? NUH MEHMET KAŞIKÇI (Devamla) — Öner­ ge, insan sağlığı ve doğa sağlığı gibi iki önemli konu­ yu içermektedir ve bu bakımdan fevkalade önemlidir. Eğer iddialar varit ise, Meclisin de tüm vaktini bu işe 'hasretmesi, hükümetin de tüm dikkatiyle konuya eğilmesi gerekir. Şimdi, bu iddialar ne ölçüde varittir; bu iddiaları tek tek inceleyerek huzurlarınıza getir­ mek istiyorum : İnsan sağlığı ve insan, hükümetlerin varoluş sebe­ bidir. Hükümetler, halkının saadeti ve insanın saadeti için hükümet olur ve bunu icra eder. insanın sağlığın­ dan daha önemli hiçbir şeyi kabul etmiyoruz. Tüm gayretlerimiz, insanın saadeti içindir, insanın sağlığı içindir; ekonomiye verdiğimiz önem de bunun içindir. Ekonomi, gaye değildir; insan sağlığı ve insan saadeti için bir vesiledir, bir vasıtadır. Bunun yanı sıra, doğa sağlığı ve tabiî dengenin korunması da, iktidarımızın üzerinde durduğu çok önemli bir konudur. Yurdumuzu tüm güzelliğiyle ko­ rumak, bizden sonraki nesillere intikal ettirebilmek, bizim, tümümüzün, tüm insanların, insanlık görevidir, vatandaşlık görevidir; bu tabiî dengeyi kuran Oenab-ı Allah'a karşı kulluk görevimizdir. Bizim konuya ver­ diğimiz önem, bu derecede açık ve nettir. iddiaları tek tek inceleyelim, ne ölçüde doğrudur bakalım: iddialardan en önemlisi, deterjanların, bil­ hassa DDB'nin kanser yaptığı konusunda toplanıyor. Konuşmacılar, DDB'nin kanser yaptığı konusunda bir­ leşiyorlar. Önergede de, kanser yapan, insan sağlığına zarar veren DDB için, hükümetin neden tedbir alma­ dığı ileri sürülüyor. Muhterem üyeler, DDB'nin ve LAB'ın kanser yap­ tığı iddiası doğru değildir, yanlış bir iddiadır. İDRİS GÜRPINAR (Muğla) — Hoppala... NUH MEHMET KAŞIKÇI (Devamla) — Böyle bir şey varit değil; bunu ben söylemiyorum, bakın kimler söylüyor bunu: Sağlık ve Sosyal Yardım Ba­ kanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünün bir ra­ poru var elimde;.ben son kısmını okuyacağım : «Dodesil benzen sülfonat, Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu LARC'a göre endüstriyel proses­ ler ve meslekî olarak maruz kalınan maddeler ve di­ ğer kimyasal maddeler listesinde, kanserojen olarak yer almamaktadır. Yine aynı kurum yayınlarından in­ sanlarda, kanserojen olması ihtimali bulunan kimya­ sal maddeler arasında da bulunmadığı anlaşılmıştır». Bunu nereden anlamışlar? Kaynaklara bakalım. 24.2.1987 O : 1 ÎDRIS GÜRPINAR (Muğla) — Farelerde deney yapıldı, NUH MEHMET KAŞIKÇI (Devamla) — Clinical Toxicology of Commercial Products. Williams London tarafından 1984 yılında neşredilmiş; Gosselin, Smith ve Hodge tarafından yazılmış. Bunlar, dünya üzerinde bu konuda otorite olan kuruluşlar ve bu neşriyatda, tüm dünyada kaynak neşriyat olarak kabul edilen bir neşriyattır. Onun dışında, IRPTC bülteni, cilt 6j numara 1. (Dünya Sağlık Kuruluşu WHO'nun neşriyatı) Bunun dışında The Basic Science of Poisons, Macmillan Püblishing Corppration neşretmiş. New York'ta Casarett and Doulis tarafından yazılmış, bun­ lar da dünya üzerindeki otoriteler. Bunun dışında, sizlere bir belge daha arz edece­ ğim : Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasotik Toksikoloji Anabilim Dalının bu konudaki bir ra­ poru : - Vakit darlığı nedeniyle tümünü okumuyorum «Dodesil benzen sülfonaitın doğada parçalanması son derece zordur. Lineer alkil benzon sülfonatlar ise, düz zincirli bir yapıya sahiptir, daha kolay parçalanır. Gerek DDB, gerekse LAB'ın töksit etkileri arasında önemli farklar yoktur. LAB'ın avantajı, çevrede da­ yanıklı olmaması nedeniyle, insana, DDB'ye kıyasla daha az miktarda ulaşmasıdır. Açıklanması gereken bir diğer konu ise, DDB ve LAB'ın karsinojenik et­ kileri olup olmadığıdır. Mevcut bilimsel veriler ışı­ ğında, bu iki kimyasal bileşik de karsinojenik olarak kabul edilemez. Dünya Sağlık örgütünün bir alt ku­ ruluşu olan, International Agency For Research on Cancer» ve U. S. National Toxicology programın de­ ğerlendirilmelerine göre yapılan karsinojenler listesin­ de bu iki kimyasal bileşik yer almamaktadır». İDRÎS GÜRPINAR (Muğla) — Yer almıyor di­ ye, kanserojen değil midir yani? NUH MEHMET KAŞIKÇI (Devamla) — Muhte­ rem milletvekilleri, bir maddeye karsinojen demek, bir kişinin veya bir kuruluşun araştırmasıyla olmaz. Dünya üstündeki kuruluşlar araştırma yapar, tıbbî literatürler neşreder, bu neşriyat Dünya Sağlık Ku­ ruluşunda kompütüre alınır, tüm bu alınan veriler değerlendirilerek, bir maddeye, kanserojendir veya değildir denilir. Dünyada bu konuda otorite olan kuruluşlar, size bahsettiğim bu beş kuruluştur; Dünya Sağlık Ku­ ruluşu, LARC ve diğerleri. Bu kuruluşlar, kansero­ jen maddeler arasında, gerek DDB'yi gerek LAB'ı zikretmemektedir. Ayrıca, kanserojen olup olmadığı konusunda araştırılan bin kadar madde var; bunlar 48 —