ĐSTANBUL TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ KADIKÖY MÜHÜRDAR CADDESĐ’NĐN ÜÇLÜ ÖRTÜŞÜK FORMULASYON YÖNTEMĐYLE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ VE ÇÖZÜM ÖNERĐLERĐ YÜKSEK LĐSANS TEZĐ Seyhan AKTAŞ Anabilim Dalı : Peyzaj Mimarlığı Programı : Peyzaj Mimarlığı EKĐM 2009 ĐSTANBUL TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ KADIKÖY MÜHÜRDAR CADDESĐ’NĐN ÜÇLÜ ÖRTÜŞÜK FORMULASYON YÖNTEMĐYLE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ VE ÇÖZÜM ÖNERĐLERĐ YÜKSEK LĐSANS TEZĐ Seyhan AKTAŞ (502051758) Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 07 Eylül 2009 Tezin Savunulduğu Tarih : 01 Ekim 2009 Tez Danışmanı : Yrd. Doç. Dr. Selim VELĐOĞLU (ĐTÜ) Diğer Jüri Üyeleri : Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali YÜZER (ĐTÜ) Yrd. Doç. Dr. Y. Çağatay SEÇKĐN (ĐTÜ) EKĐM 2009 Anne ve babama, ÖNSÖZ Bu çalışmanın ortaya çıkmasında, bilgi ve birikimlerini esirgemeyen değerli hocam ve danışmanım Yrd. Doç. Dr. Selim VELĐOĞLU’na, yüksek lisans eğitim boyunca bilgi birikimini ve tecrübelerini bizimle paylaşan, her türlü soru ve sorunlarımız karşısında bize kılavuzluk eden kıymetli hocam Prof. Dr. Ahmet Cengiz YILDIZCI’ya, yüksek lisans eğitimi almam için beni teşvik eden, bilgi ve tecrübelerini paylaşan, mesleğime bakış açımı etkileyen çok saygıdeğer hocam Prof. Dr. Hüseyin DĐRĐK’e buradan teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Yüksek lisans eğitimim boyunca bizimle paylaştıkları bilgi ve tecrübelerinden dolayı Peyzaj Mimarlığı Bölümünün tüm araştırma görevlisi arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilirim. Yaşamım boyunca, varlıklarıyla beni hayata bağlayan, gösterdikleri sevgi ve şefkatten, iyi ve eğitimli bir birey olmam için maddi ve manevi her türlü desteğini veren sevgili anne ve babama teşekkür ederim. En stresli dönemimde hoşgörü ve desteklerini esirgemeyen kızkardeşim Saime ve eşi Özkan EVCĐ’ye, iş arkadaşlarıma, yüksek lisans eğitimime başladığımda tanıştığım güzel dostluklar kurduğum - arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunarım. Ekim 2009 Seyhan AKTAŞ Peyzaj Mimarı iii ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa ÖNSÖZ .................................................................................................................. iii ĐÇĐNDEKĐLER ..................................................................................................... iv ŞEKĐL LĐSTESĐ..................................................................................................... v ÖZET.............................................................................................................................. viii SUMMARY ...................................................................................................................... ix 1.GĐRĐŞ .................................................................................................................. 1 1.1 Çalışmanın Konusu ve Amaçları..................................................................... 1 1.2 Çalışmanın Kapsamı ve Yöntemi .................................................................... 2 2.KENTSEL DIŞ MEKAN YAŞANTISINDA ĐNSAN-ÇEVRE VE SOKAK KAVRAMLARI ..................................................................................................... 3 2.1 Đnsan- Çevre Etkileşimi Đçerisinde Oluşan Kentsel Dış Mekan ........................ 4 2.2 Dış Mekan Yaşantısında Sokakların Rolü ....................................................... 9 2.3 Sokak Mekanının Fiziksel Biçimlenişi ...........................................................12 3.KENTSEL MEKAN TASARIMINDA ÜÇLÜ ÖRTÜŞÜK FORMULASYON ...............................................................................................................................42 3.1 Hareketin Organizasyonu ..............................................................................42 3.2 Mekanın Organizasyonu ................................................................................42 3.3 Kullanım Organizasyonu ...............................................................................43 4.KADIKÖY MÜHÜRDAR CADDESĐ’NĐN ÜÇLÜ ÖRTÜŞÜK FORMULASYON YÖNTEMĐYLE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ..........................44 5. SONUÇ ..............................................................................................................79 KAYNAKLAR ......................................................................................................83 ÖZGEÇMĐŞ ..........................................................................................................87 iv ŞEKĐL LĐSTESĐ Sayfa Şekil 2.1: Le Corbusier’in pasajlarla yaya yolları arasındaki ...................................12 Şekil 2.2: Paris Les Champs – Elysées Bulvarı [34] ................................................13 Şekil 2.3: Le Corbusier, Plan Voisin, Paris [38] ......................................................14 Şekil 2.4: Yolun en kesitteki daralma ve genişlemeler [12] .....................................16 Şekil 2.5: Rockefeller Center, New York City, Reinhard & Hofmeister with HW Corbett & Raymond Hood, dikey yapılanmış bir şehirde sokak düzeyindeki yoğunluk önemli ölçüde azalır [42] ....................................17 Şekil 2.6: MahaNakhon by OMA, Bangkok in Thailand [43]..................................18 Şekil 2.7 : The High Street, Oxford [44] .................................................................19 Şekil 2.8: Erich Mendelsohn: the Mossehaus & the Metalworkers Union Building, Berlin [45] ..............................................................................................19 Şekil 2.9: Binaların doluluk – boşluk oranlarının uyumu kentsel mekanların algılanmasında önemlidir [46] ................................................................20 Şekil 2.10: The green apartment condos at one jackson square greenwich village [47] ...............................................................................................................................21 Şekil 2.11: Esch Architekten in Arbeitsgemeinschaft mit GMS Partner AG, Zürich [48].......................................................................................................22 Şekil 2.12: London Terrace Garden, Chelsea[49] ....................................................23 Şekil 2.13: De Resident, The Hague, Netherlands, Rob Krier ve arkadaşları [50] ....24 Şekil 2.14: Eski Bergen [51] ...................................................................................24 Şekil 2.15: Apartments, Rob Krier ve Christoph Kohl, Meander, Amsterdam [50]..25 Şekil 2.16: Aldo Rossi’nin Quartier Schützenstrasse, Berlin [45] ............................26 Şekil 2.17: Byggen, Bergen [51] .............................................................................27 Şekil 2.18: Alvaro Siza – Apartman bloğu, ‘Bonjour Tristesse’ olarak bilinir, Schlesische Strasse 1-8, Kreuzberg, 1982-1983, [45] ............................28 Şekil 2.19: Santa Monica Civic Center Parking Structure by Moore Ruble Yudell Architects & Planners, [52]...................................................................29 Şekil 2.20: Sistiana Bay, Trieste, Đtalya, [50] ..........................................................30 Şekil 2.21: Slot Haverleij, ‘s – Hoertogenbosch, Netherlands, [50] .........................30 Şekil 2.22: The 21st Century Street By Marco Castroni, Brooklyn, New York, USA, [53].......................................................................................................31 Şekil 2.23: Treuhand-Anstalt, Berlin, [45] ..............................................................31 Şekil 2.24: Railway Cottages, Derby, [51] ..............................................................32 Şekil 2.25: Tenerife Espacio de las Artes, Herzog & de Meuron by Iwan Baan, [54] ...............................................................................................................................32 Şekil 2.26: Silver Building, [55] .............................................................................33 Şekil 2.27: Konut Montreal (Habitat 67), Safdie McGill’de öğrenciyken bitirme ödevi olarak hayata geçirilmiş ve Montreal Expo için 1967’de inşa edilmişti. Sıradışı görünüşünün yanı sıra proje bugün oldukça talep gören ve ayrıcalıklı bir yaşam alanı, [56] ........................................................34 v Şekil 2.28: Les Champs – Elysées Bulvarı, Paris, [57]............................................ 35 Şekil 2.29: Ağaçlandırma ve aydınlatma yoluyla sokağın ölçeklendirilmesi, bina yüksekliğini absorbe etmesi, [58] ......................................................... 35 Şekil 2.30: Park Terrace (325 Berry) [59]............................................................... 36 Şekil 2.31: Centre Point Tower, London,Totenham Court Road, [60] ..................... 37 Şekil 2.32: Norddeutsche Landesbank Yönetim Kompleksi Friedrichswall, Hanover, Almanya; 1996 – .................................................................................. 38 Şekil 2.33: Turgut Reis Marinası, Bodrum, [62] ..................................................... 39 Şekil 2.34: Arkadlı Sokak, Bologna, [63] ............................................................... 39 Şekil 2.35: Sokağı sınırlayan yapıların yapı karakterinin aynı olması ve işlevsel olarak bir bütünlüğün yakalanması, [64] ............................................... 40 Şekil 2.36: Yaşlılar evi (Senior Residence) uluslar arası mimari fikir yarışması projesi, 1. ödül. Tasarım ekibi: Selim Velioğlu, Yüksel Demir, Orkun Özüer; Đstanbul/ Türkiye, [65] .............................................................. 41 Şekil 4.1: Arazideki eğime karşılık olarak zemin katlara ulaşımın özürlüler dikkate alınmadan sadece basamaklarla sağlanması ............................................ 45 Şekil 4.2: Kotlar arasındaki bağlantılar için rampa ile çözüm ................................. 46 Şekil 4.3: Yayalar üzerinde ezici bir güce sahip olması, insan ölçeğine uymaması.. 47 Şekil 4.4: Yayalar üzerinde soğuk, boğucu bir etki bırakan bina cephelerinden örnek ............................................................................................................................... 47 Şekil 4.5: Mühürdar Caddesi üzerinde bulunan bu ihtişamlı tarihi yapının duvarının reklam afişleriyle,önünün ise çöplük olarak kullanılması, bu eserin işlevsizliği, tanımsızlığı, sokak yaşantısıyla ilişkisinin kurulamaması ..... 48 Şekil 4.6: Yan yana gelen günümüz mimarlık örnekleri (1,2 ve 4), tarihi yapının (3) bina cephe detayında ve bina yüksekliğinde uyumu yakalayamaması ..... 49 Şekil 4.7: Bina kat yükseklikleri ile oynayarak yapılarla sokağa ölçek kazandırmak ............................................................................................................................... 50 Şekil 4.8: Soğuk cephelerin tam karşısındaki sıcak cepheler ................................... 51 Şekil 4.9: Eski eser ve yanındaki yapılara getirilen öneri (bina kat sayıları ile cephe detayında değişiklikler yapılmış, tarihi yapı restore edilip sanat müzesi işlevi getirilmiştir) .................................................................................. 53 Şekil 4.10: Yayaların hareketini zorlaştıran atıl ve çöplük olarak kullanılan alan .... 54 Şekil 4.11: Mühürdar Caddesi’nin 24 saat kullanımına engel olan nedenlerden biri de yetersiz sokak ve vitrin aydınlatması .................................................... 55 Şekil 4.12: Beyoğlu Đstiklal Caddesi’nin gece aydınlatmasından bir görünüm ........ 57 Şekil 4.13: Seçilmiş örneklem alanın zemin kat planı üzerinden tespit edilen uyumsuz işleve sahip yerlerin ve ölü alanların gösterimi ...................... 59 Şekil 4.14: Kestirme geçişin Mühürdar Caddesi üzerindeki başlangıç noktası ........ 60 Şekil 4.15: Mühürdar Caddesi ile Neşet Ömer Sokağı kestirme geçişle birbirine bağlayan güzergah üzerinde kalan boşluk alana çevre yaşantısının akıtılamaması, bu boşluğun kullanımla ilişkilendirilememesi, yaşam alanlarına dönüştürülememesi .............................................................. 60 Şekil 4.16: Mühürdar Caddesi ile Neşet Ömer Sokağı kestirme geçişle birbirine bağlayan güzergah üzerinde kalan boşluk alanın devamından bir görüntü ............................................................................................................................... 61 Şekil 4.17: Mühürdar Caddesi’nden Neşet Ömer Sokağa olan kestirme geçişin başlangıcı olan bu ara mekan için önerilen çözüm ................................ 62 Şekil 4.18: Mühürdar Caddesi ile Neşet Ömer Sokağı birbirine bağlayan boşlukların değerlendirilmesi, yaşayan ara mekanların oluşturulması...................... 63 vi Şekil 4.19: Mühürdar Caddesi ile Neşet Ömer Sokağı birbirine bağlayan diğer bir ara mekan tasarımı .....................................................................................64 Şekil 4.20: Mühürdar Caddesi üzerinde hem restorasyonu yapılması gereken hem de zemin katkullanımlarının yaşam alanlarına dönüştürülememesi ............65 Şekil 4.21: Restorasyonu yapılması önerilen yapının yeni zemin kat kullanımı ve cephesiyle sokağa katılması ve sokağı yanındaki eski eserlerle birlikte renklendirmesi ......................................................................................66 Şekil 4. 22: Mühürdar Caddesi üzerinde yer alan bu kitapçı – kırtasiyecinin indirim yapmış olmasına rağmen yayayı çekmemesi ........................................67 Şekil 4.23: Neşet Ömer Sokak üzerinde yıllardır atıl bir alan olarak kalmış alanın yaşatılamaması .....................................................................................68 Şekil 4.24: Neşet Ömer Sokak üzerinde yıllardır atıl bir alan olarak kalmış olan ara mekanın yaşayan bir dış mekan olması için önerilen mekan tasarımı ...69 Şekil 4.25: Mühürdar Caddesi üzerindeki Đski binasının arkasında kalan ve Đski’ye ait olup kullanılmayan atıl yapının işlevsizliği, ara mekanın tanımsızlığı70 Şekil 4.26: Đski’nin arkasındaki kullanılmayan yapıların kaldırılıp, Akmar Pasajı ile alanın birlikte düşünüldüğü yeni mekan tasarımından bir kesit..............71 Şekil 4.27: Akmar Pasajına üç ayrı sokaktan sağlanan yaya sirkülasyonu ...............72 Şekil 4.28: Sokak ile insanların bütünleşmesini engelleyen, gelişigüzel dizilmiş çiçeklik kullanımı .................................................................................73 Şekil 4.29: Mekan hissi uyandıran ağaç, insanın fiziksel çevre içerisindeki hareketi yürüme, oturma ve durma .....................................................................74 Şekil 4.30: Reklam ve afişlerin yarattığı karmaşa, bina cephelerinde bulunan klimaların dış ünitelerinin, ısıtma- soğutma, havalandırma, jenaratör gibi makinelerin yol açtığı görüntü kirliliği ..................................................75 Şekil 4.31: Bu delikli cephe blok ile ışık ve hava kontrolü sağlanır, estetik bir görüntü de elde edilir [67].....................................................................76 Şekil 4.32: Yapı cephesine uygulanmış bir örnek [68] ............................................77 Şekil 4.33: Đşlevini yitirmiş, tanımsız, kullanışsız dış mekanlar ile binaların öneri karma kullanımlarla tanımlanması, yaşayan kentsel çevrelere dönüştürülmesi, binalar arası boşlukların değerlendirilmesi ve kullanımla ilişkilendirilmesi ...................................................................................78 vii KADIKÖY MÜHÜRDAR CADDESĐ’NĐN ÜÇLÜ ÖRTÜŞÜK FORMULASYON YÖNTEMĐYLE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ ÖZET Tarih boyunca her türlü sosyal ve kültürel sınıftan, birbirlerinden çok farklı özelliklere sahip insanların bir araya geldiği, sosyalleştiği ve bütünselleştiği mekanlar, kentler olmuştur. Kentlerin sosyal oluşum sürecinde bireyler arasındaki ilişkinin fiziksel çevre tarafından desteklendiği yerler olan kentsel dış mekanlarda, insanlar birbirleriyle karşılaşma, kaynaşma fırsatı yakalamıştır. Bu sosyal oluşumda sokaklar, kentin temel dış mekanını ve kentsel yapının esas bileşenini oluşturur. Kuşaklar boyunca sokaklar, kent toplumlarına, hemen evlerinin önünde kentsel dış mekanlar sağlamıştır. Günümüzde kontrolsüz gelişen kentler, kaliteli bir yaşam için sağlıklı bir çevre sunmamaktadır. Yapılar ve dış mekanlarda oluşan kurguların fiziksel biçimlenişinin, kenti yaşayan kullanıcıların beklentilerine tam olarak cevap vermediği; mekan tasarımının kentsel dış mekan yaşantısına katkı sağlaması açısından bakıldığında ise eksiklikler ve hatalar içerdiği gözlemlenmektedir. Bu çalışmada, kentsel dış mekanların en alt mekansal birimi olan sokakların kentsel yaşama canlılık katmaları yönünden, Sayın Yrd. Doç. Dr. Selim Velioğlu’nun çevreyi (kent parçası, yapı grubu, tek yapı ölçeklerinin her biri için de geçerli olacak şekilde) çözümlemeye yönelik geliştirmiş olduğu “üçlü örtüşük formulasyon” modeli temel alınarak; hareket, mekan ve kullanım organizasyonları başlıkları altında incelenmiş, sorunlar tespit edilerek çözümlemeye yönelik öneriler sunulmuştur. 1. bölümde; günümüz kentlerinin, dış mekan yaşantısında mevcut sorunlara kısaca değinilerek sokakların yaşayan kentsel dış mekanlar olması için mimari tasarımda insana ilişkin verilerin temel alınması gerektiği vurgulanmaktadır. 2. bölümde; dış mekan yaşantısına katkı sağlaması bakımından düşünüldüğünde, iyi bir tasarım için göz önünde bulundurulması gereken, bireyin başka insanlar ve çevresiyle olan etkileşimine ve sokakların bu yaşantıdaki rolüne değinilmektedir. 3. bölümde; Sayın Yrd. Doç. Dr. Selim Velioğlu’nun kent parçası, yapı grubu, tek yapı ölçeklerinin her biri için de geçerli olacak şekilde mekan tasarımını çözümlemeye yönelik geliştirdiği “üçlü örtüşük formulasyon” modeli açıklanmaktadır. 4. bölümde; yapılan incelemede, sokakların kentsel yaşama canlılık katması düşüncesinden yola çıkılarak, üçlü örtüşük formulasyon modeli aracılığıyla Kadıköy merkezde belirlenen örneklem alan değerlendirilmektedir. Ayrıca yapılan incelemeler sonucunda ortaya konulan problemlere tasarım boyutunda çözüm önerileri getirilmektedir. 5. bölümde; yapılan çalışma sonucunda sokakların yaşayan bir mekan olması için, tasarımcıya kılavuzluk edebilecek kriterler oluşturulmaktadır. viii EVALUATION AND ANALYSIS OF KADIKÖY MÜHÜRDAR STREET’S THROUGH TRIOLOGICAL OVERLAPPING FORMULATION MODEL SUMMARY Cities, where people become more socialised and integreted, have been home to different characteristics of people from all types of social and cultural classes, discrete ethnic groups throughout history. People capture an opportunity to encounter each other in urban open spaces as a place in which the relationship between individuals supported by the physical environment in the process of social formation of cities. Streets in this social formation compose main ourdoors in the city and the basic principles of urban structure. Streets have provided open spaces for urban communities in front of their home throughout generation. Nowadays the uncontrolled urban development does not provide a healthy environment for a quality life. Conceptions of physical formation occurred in buildings and open spaces do not precisely meet the expectations of citizens. In terms of contribution of the urban design to open life, there are some deficiencies and mistakes observed. Streets that is the basic unit of urban open spaces are examined with references to the classification of Assist. Prof. Dr. Selim Velioğlu’s “triological overlapping formulation” model: organization of movement, space, and use. Problems were ascertained and proposal for solutions has been prepared. This study is composed of five chapters. In the first chapter; the problems of public open space and data related to citizen to be taken into consideration in architectural design as a basic principle are emphasized. In the second chapter; considering that the contribution of good design to urban life in public open spaces, not only a man’s interaction with other people and his environment, but streets’ role in this concept should be taken into account in good design. In the third chapter; Triological Overlapping Formulation model, created by Assist. Prof. Dr. Selim Velioğlu, that aims to analyse space design of the city itself, building groups and individual buildings is examined. In the fourth chapter; considering that streets have contributed to the revitalization of urban life, a sampling area in the centre of Kadıköy has been observed. As a result of the examination, problems were ascertained and proposal for solutions has been prepared. In fifth chapter; As a result of the study; several criteria set, that will be used in giving shapes to the streets with liveable urban spaces, to guide the designer in his design activity. ix 1.GĐRĐŞ 1.1 Çalışmanın Konusu ve Amaçları Tarih içerisinde, kent mekanlarının biçimlenmesinde insan faktörünün öncelik taşımasına karşın, endüstrinin gelişimi ile beraber, özellikle de 2. Dünya Savaşı sonrasının artan üretimi sonucunda, motorlu araçlar kentsel dış mekanlarda insanlara egemen olmuştur. Bunun sonucunda insanlar, yapı ve trafik karmaşası içerisindeki kent mekanlarına yabancılaşmıştır. Motorlu araç sayısındaki hızlı artış ve otopark alanı yetersizlikleri, yaya güvenliğinin tehdidi ve çevre kirliliği gibi olumsuzluklara yol açmıştır. Bu durumda kent merkezlerinin ana aktivitesi olan ticaret, kent dışına, daha geniş ve ucuz, kolay ulaşılabilir/park edilebilir ve uygun çevre koşullarına sahip konumlara yönelmiştir. Günümüzde anamalcı düzenin hızla geliştiği ülkemizde, çağdaş mimari çizgilere ve özenli dekorlara sahip bu alanların kent halkına sunduğu zengin hizmet çeşitliliği, kent merkezlerinin ticari aktivitelerinde düşüşe neden olmuş, kent halkının bu alanları terk etmesiyle beraber kent merkezlerinin çöküşü hızlanmıştır. Dolayısıyla kent merkezlerinde yayalar tarafından sokak kullanımı zorunlu aktiviteler dışında kullanılmamaya ve sokak mekan olma özelliğini kaybetmeye başlamıştır. Kentsel dokunun yapılaşmamış alanları, yani binalar dışında kalan bölümleri olan kentsel dış mekanlar, kentlerdeki hareketliğe, sosyal ve ticari aktivasyona sahip, bir tür sosyalleşme ve kimlik alanlarıdır. Kentsel dış mekanlar, kentin dolaşım sistemini oluşturmasının yanı sıra, kentte yaşayan insanların ortak paylaşımlar yaşamasına da olanak verir. Kentlinin gereksinimlerine cevap veren, yayaların kolaylıkla zaman geçirebildiği, rastlantısal görüş ve iletişime açık güçlü sosyal ilişkilerin gelişmesine zemin hazırlayan, canlı ve çekici aynı zamanda kent içinde yaya güvenliğini sağlayan fiziksel çevrede kentsel dış mekanın yaşaması kaçınılmazdır. Bu çalışmada; kentsel dış mekanların en alt bileşeni olan “sokak”ların toplumun katılabileceği, gözleyebileceği, kaynaşabileceği ve deneyim kazanabileceği “yaşayan bir dış mekan” olması gerektiğinin önemi vurgulanarak, tasarım boyutunda “üçlü 1 örtüşük formulasyon” modeli üzerinden insanın dış mekan yaşantısı ile ilgili beklentilerine cevap verebilecek bir kentsel fiziksel çevrenin taşıması gereken fiziksel özellikleri ortaya koymayı amaçlamaktadır. 1.2 Çalışmanın Kapsamı ve Yöntemi Bu çalışmanın kapsamı, dolu/boş ya da kitle ve dış mekandan oluşan fiziksel kurgu çevreselliği içerisinde oluşan sokakların “dış mekan yaşantısı” ile ilişkisini değerlendirmeye yöneliktir. Çalışmada seçilen örneklem alan, Yrd. Doç. Dr. Selim VELĐOĞLU’nun geliştirmiş olduğu “üçlü örtüşük formulasyon” yöntemiyle hareket, mekan ve kullanım organizasyonu başlıkları altında ele alınarak ve “insani mekan” oluşturmada tasarım boyutunda alandaki eksiklikler ve problemler ortaya konularak çözüm önerileri getirilmektedir. 2 2.KENTSEL DIŞ MEKAN YAŞANTISINDA ĐNSAN-ÇEVRE VE SOKAK KAVRAMLARI Yapılaşmış çevre dışında kalan mekanlar kentsel dış mekanlardır. Rob Krier’e göre kentsel dış mekan; çeşitli cephelerde geometrik olarak sınırlandırılmış alanlardır ve başarılı bir kentsel mekan, geometri karakterlerinin okunabilirliğine bağlıdır [1]. Ashiara, kentsel dış mekanı kentlerde yerleşim birimleri arasında kalan tüm alanlar olarak tanımlamakta ve onları “çatısız mimari” olarak adlandırmaktadır [2]. Alexander’a göre iki tür dış mekan vardır: negatif dış mekan ve pozitif dış mekan. Negatif dış mekan biçimsiz, binalar arasında kalmış alanlardır, eğer belirli ve tanımlı bir biçimi varsa, bir “oda” gibi tanımlıysa ve dışındaki binalar kadar önemliyse pozitif dış mekandır [3]. Mekanı kavramada en önemli oluşum, çevresiyle ve başka insanlarla sürekli iletişim ve etkileşim içerisinde olan insanın, varoluşsal gerçeğidir. Varoluşsal ya da “yaşayan mekan” insanın çevre ile etkileşimini başarılı bir şekilde sürdürme amacıyla geliştirdiği imgeyi gösteren tinsel bir kavramdır [4]. Kuban , mekanın insan yaşamıyla olan ilişkisini şu şekilde açıklamıştır: “Mimari mekanın tanımı, onun biçimsel olduğu kadar insan yaşamına ilişkin özelliklerini de içermelidir. Bu açıdan mekanı aşağıdaki nitelikleriyle beraber düşünmek gerekir: Yapı mekanı sınırlanan boşlukla, sınırlayan öğelerin ortak oluşturdukları bir olgudur. Sadece boşluk(hacim) değerleri ya da sadece sınırlarıyla bir mekanı tanımlamak olası değildir. Mekan hareketle belirlenir. Boşluğun mimarinin ayırıcı öğesi olması onun en gerçek yaşam değerlerinin ifadesi olmasındadır. Canlı varlık hareketlidir. Hareket ise ancak boşlukta olabilir. Böylece mekan içindeki potansiyel hareket olanaklarına göre tanımlanacaktır. Bu hareket sadece yapı içinde bir yerden bir yere gitmek şeklinde değil, aynı zamanda içerdeki insanın bakışıyla yapı sınırlarına doğru uzanan görsel bir harekettir. 3 Mekan ışıkla varolur: Işık yapıda mekanın varoluşunu belirleyen doğal bir özelliktir. Aydınlık yaşamın vazgeçilmez bir öğesi olduğu kadar sınırlanan boşluğun niteliklerini görmeye olanak vermesi bakımından da, yapı mekanının ayrılmaz bir parçasıdır” [5]. Çubuk vd.’ne göre; kentte bir iletişim aracı olarak sokaklar, caddeler ve meydanlar kısaca tüm kentsel dış mekanlar büyük önem kazanmaktadır. Bu mekanlar aynı zamanda insan - çevre etkileşiminde ve insanın yaratıcı güç kazanmasında etkin rol oynayan bir öğe olmaktadır. Mekan kullanımında fiziksel çevre, içinde yaşayanların değerlerini, yargılarını, hayat görüşlerini ileten bir ortamdır. Bundan yola çıkılarak öncelikle insan – çevre ilişkisi açıklanmakta ve bu ilişkinin dış mekan üzerindeki etkisi irdelenmektedir. 2.1 Đnsan- Çevre Etkileşimi Đçerisinde Oluşan Kentsel Dış Mekan Çevre, “herhangi birinin etkilendiği veya içinde bulunduğu, yaşadığı koşullar veya etkenler” olarak tanımlanır. Etkileşim sisteminin insan odaklı yapısal düzeni içinde, insanın doğası gereği düzenini kolay kolay bozamaması, bütün zorluklarına rağmen bulunduğu çevreden kopamıyor, uzaklaşamıyor olması, onun kültürel ve çevresel faktörlerinden, oluşturduğu düzeninden kaynaklanmaktadır. Đnsan, çevresiyle olan ilişkilerini, tüm eylem ve davranışlarını içinde bulunduğu doğal ve yapay mekânlarda gerçekleştirmektedir. Çünkü insan, içinde bulunduğu çevreden çeşitli uyarılar alan ve bu uyarılara semantik etkiler gösteren bir varlıktır; bu etkileşim onun sosyal çevresini oluşturmakta, zihinsel, bedensel gelişim sürecinin devamında ise yapay çevresi biçimlenerek vazgeçilmez yaşamsal alanlarını oluşturmaktadır [6]. Oluşumunda insanın etkisi olmadığı çevreye doğal çevre, insanın kendi amaçları doğrultusunda değiştirmiş olduğu çevreye ise yapay çevre denir. “Yaşayan bir varlığın yaşamını, gelişimini etkileyen tüm değişebilir dış koşullar ve faktörler” olarak tanımlayabileceğimiz çevre, insanla ilişkileri açısından, genel olarak üç bölümde gelişir: 1. Çevre, insanın fizyolojik ihtiyaçları ve bunlardan doğan amaçları için imkan sağlar. 2. Çevre, insanın amaçlarını gerçekleştirmesi için gerekli olan özel davranış örüntülerine imkan sağlar. 4 3. Çevre, insanın amaçlarını gerçekleştirmesinde gerekli olan psikolojik koşulları, belli simgesel ve etkileyici görevleri yerine getirerek destekler [7]. Böylelikle çevre, insan gereksinimleriyle ve ona paralel olarak gelişir. Đnsan gereksinimleri; kişisel veriler ve gözlenemeyen - soyut kavramlardır, onun izlenebilen - somut görünümü insanların mekan içindeki davranışlarıdır [7]. Đnsan gereksinimlerinin anlaşılabilmesi için, mekanı kullanan insanların davranışlarının ve bu davranışları oluşturan nedenlerin bilinmesi gerekmektedir [8]. Davranış ise, organizmanın, algılanmış ve kavrayış açısından organize olmuş ihtiyaçlarını tatmin amacına yönelik bir girişimi olarak nitelendirilmektedir [9]. Đnsanın ihtiyaçlarını tatmin amacı ile yaptığı davranışlar başlıca üç psikolojik süreç çerçevesinde gerçekleşir. Bunlar; algılama, kavrama ve mekansal davranıştır. 1. Algılama: Algılama, genel bir tanımla, çevreden enformasyonlar alma sürecidir [7]. Ünlü Antropolog Edward T. Hall, mekan algısının ormanlık bir alanda yaşayan ilk insan tarafından oluşturulduğunu öne sürmüştür. Buna göre, en ilkel anlamda, yakındaki ağaç ile uzaktaki ağaç arasında kurulan ilişki, fiziksel olduğu kadar görsel olarak da bir mekan duygusu oluşturmaktadır. Bir başka deyişle, mekanda sınırlayıcı unsurlar arasındaki hacim, boşluk gibi görünmektedir; fakat mekandaki anlamlı boyutsal ilişkiler bu boşlukla oluşturulur. Mekan içi fiziksel kurgunun, taşıması gereken en temel özellik, algıya açık ve net olmasıdır. Bu noktada, önemli husus mekanların insanın algı kapasitesi ve bilmeye dayalı eğilimleri doğrultusunda harekete ilişkin olarak güçlü bir oryantasyon içermesidir. Mekanın iyi algılanabilir olması, o mekanın fiziksel kurgusunun; hareketin, mekanın ve aktivitenin organizasyonu bağlamlarında örtüşüp tutarlılık içermesiyle mümkün olacaktır [10]. Mekansal bütünleşmelerden, oluşumlardan ortaya çıkan anlamlar ve yorumlarda, bazen arazi yapısı, çoğu kez de görsel, algısal endişeler (alanların birbirine geçişi), çizgisel (alanların akslar, daralma açılmalarla) ve kavramsal (doku devamlılığı, cephe bütünlüğü) gibi tasarım temaları önemli rol oynar. Bu temaların işlendiği fiziksel oluşumların çoğu kez insanın algısını olumlu yönde uyarıcı etkiler yarattığı çeşitli araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu çalışmalara göre insan, kentin biçimsel 5 oluşumlarındaki anlamsal niyetleri zaman sürecinde ve bir hiyerarşi içinde algılar. Algılanan elemanların etkisinin dar - geniş, büyük – küçük, ezici – dengeli vb. anlam kategorileriyle ifadelendirilebilmesi, o kentsel parçadaki “insan ölçeği” fikrinin tanımsal yanını açıklar [11]. 2. Kavrama: Kavrama, simgesel değerleri hissetmeyi, düşünmeyi, hatırlamayı, öğrenmeyi ve zihinsel gelişmeyi içeren bir süreçtir [9]. Çevrenin yaydığı enformasyonlar, enformasyon türü olarak insanlara aynı gelmektedir; ancak insanların bu enformasyonları alış ve değerlendirişleri farklıdır [7]. 3. Mekansal Davranış: Mekansal davranış biçiminin oluşmasında, zihinsel bir değerlendirme olarak tanımlanan kavramanın gerçekleşebilmesi, çevreden sonsuz sayıda gelen uyarılardan insanın amacına ve niteliklerine uygun olarak önem kazanan öğelerin algılanması yolu ile olur [12]. Kent mekanında bireyler arasında rastlantısal ve istemsiz olarak gerçekleşen karşılaşmalar sonucunda sosyal ortamlar oluşmaktadır. Bu ortamlar sokak ve meydan gibi kentsel dış mekanlarda odak noktaları oluşturmaktadır. Kent içinde rahat dolaşım olanağı sağlayan kentsel mekanlar, her yaş grubundan insanların bir arada olup, aynı mekanı paylaşabilmeleri, onların toplum ile bütünleşmelerini sağlarken, yalnızlık duygusundan da uzaklaşmalarında yardımcı olmaktadır [3]. Đnsanın çevresi ile bütünleşmesi, başkaları ile ilişki kurması çerçevesince, fiziksel çevre içerisinde yer değiştirme, duraksama olanaklarını sağlayan eylemler yürüme, oturma ve durma olarak belirlenmektedir [13]. Yürüme öncelikle bir ulaşım ve dolaşım biçimidir. Aynı zamanda insanlar arasında bulunma imkanı sağlar. Kişi günlük işlerini halletmek, çevreyi görmek ya da sadece gezinmek amaçlı yürüyüş yapabilir. Fakat tüm bunlar için çevrenin fiziksel ve psikolojik ihtiyaçları karşılaması gerekmektedir. Dikkat edilmesi gereken konu, insanların yürürken karşılaşmaları esnasındaki tolerans seviyelerini belirlemektir. Mekanlar zengin deneyimler yaşatacak kadar dar, hareket serbestliği sağlayacak kadar geniş olmalıdır [14]. Gehl, kamusal mekanlarda durabilmenin önemli olduğunu fakat asıl önemli olanın yayaların mekan içerisinde “kalma”sını sağlamak olduğunu işaret etmektedir. Buna göre durma hallerini; kısa bir süre için durma, biriyle konuşmak üzere durma ve bir 6 süre kalma olarak üç grupta incelemektedir [14]. Durmak için popüler alanlar bina cepheleri ya da bir mekanla diğeri arasındaki geçiş bölgeleridir; böylece her iki mekan aynı anda görülebilmektedir. Hall, ayrıca insanların durdukları mekanda öncelikle kenarların dolduğunu ve kişinin çok fazla “açığa çıkmama” güdüsüyle hareket ettiğini belirtmektedir [15]. Yarı gölgeli bir mekanda gizlenebilme imkanı da durma noktasının seçilmesinde etkilidir. Revaklar, tenteler ve güneşlikler insanlara “açığa çıkmadan” etrafı izleme sundukları için tercih edilirler. Kamusal alanlarda koşulların iyi olması, insanlara yeme, okuma, insanları seyretme, konuşma gibi birçok aktiviteyi gerçekleştirebilme olanağı sağlamaktadır. Kişi oturacağı yeri seçerken çoğunlukla ortamda gerçekleşen aktiviteleri kesintisiz izleyebileceği bir noktayı seçmektedir [14]. Chicago üniversitesinde yürütülen çalışmaların 20. yüzyılın başından yakın dönemlere değin kent çalışmaları üzerinde önemli etkileri olmuştur. Çevre bilimsel (ekolojik) yaklaşım olarak da anılan bu bakış açısına göre, canlıların birbirleri ile olan ilişkilerinin yaşam alanlarını düzenlemesine yaşayanların yaşamlarını sürdürebilmek için benzer nitelikte, ilişkiye girmeleri, kentte işbirliğinde bulunmaları ya da tersine çatışma içinde olmaları, kent biçimini büyük ölçüde belirler. Böylece kent, bir bakıma doğal bir biçimde, işyeri, eğlenme, dinlenme, sanayi ve oturma işlevlerini görebilecek bölgelere ayrılır [16]. Đnsanın temel gereksinimlerinden biri olan çevre ile ilişki kurması, dış mekan yaşantısının gerçekleşmesine, mekansal kurgunun ilişki kurma bağlamında beklentilere cevap verebilmesine bağlıdır. Đnsan- çevre ilişkisi kültürel, fiziksel ve algısal değişkenlerin karşılıklı etkileşiminin bir sonucudur. Sosyal ve özel yaşantılar mekansal yakınlıklarıyla birbirlerini destekleyerek kentsel yaşantının ve mekansal çeşitliliğin oluşmasını sağlamışlardır. Bir şehrin kentsel dış mekanları ya da yerleşim bölgelerindeki buluşma ve toplaşma gibi odak yerleri, insanlara dış mekan yaşantısı içerisinde bir arada olma, birbirlerini görme, duyma ve çevresindeki insanların farklı durumlarda nasıl hareket ettiğini deneyimleme fırsatı verir [17]. Birden fazla insanın aynı mekanda bir araya gelmesiyle her an bir sosyal aktivite oluşmaktadır. Bu doğrultuda insanların kentsel dış mekanlarda geçirdikleri zaman aralığı ne kadar fazla olursa, birbirleriyle karşılaşma ve iletişim kurmaları daha mümkün olacaktır. 7 Đnsanların sokaktaki hareketleri Rapaport tarafından şu şekilde sınıflandırılmaktadır: 1.Yaya Dışı Hareketler: Yollar üzerinde, kültürlere göre değişiklik gösteren ve teknolojiye paralel gelişen araç ve canlı hareketleridir. 2. Dinamik Yaya Davranışları: Yol mekanında insanların yürümeleri, koşmaları, kısacası bir yerden bir yere ulaşmak, alışveriş yapmak gibi durağan olmayan hareketlerdir. 3. Statik Yaya Davranışları: Oturmak, ayakta durmak, beklemek, dinlenmek, çalışmak, yatmak, yemek yemek, oynamak, uyumak ve buna benzer durağanlık gösteren, mekanın uzun süre kullanımını gerektiren hareketlerdir [18]. Fiziksel çevrenin, dış mekan aktivitelerini etkilemesi ile ilgili Gehl, genel olarak kamusal alanlarda dış mekan yaşantısını üç ayrı kategoride incelemiştir. Bu oluşumların fiziksel çevre ihtiyaçları birbirinden farklılıklar göstermektedir. 1. Zorunlu Aktiviteler: Bu aktiviteler az ya da çok yapmak zorunda olduğumuz eylemlerdir. Okula - işe gitmek, ulaşım için beklemek, birini beklemek gibi örneklendirilebilir. 2. Đsteğe Bağlı Olan Aktiviteler: Bu tür aktiviteler bir tür meşgaledir ve katılmak için istek, zaman ve uygun yerler olması gerekir. Temiz hava almak için yürüyüşe çıkmak, güneşlenmek, oturmak veya bir yerlerde ayakta durmaktan hoşlanmak örnek olarak verilebilir. Bu tür aktiviteler dış mekan yaşantısına bağlı olarak, ancak mekanın uygunluğu ve kalitesi doğrultusunda yapılabilmektedir. Bu ilişki bir çok rekreasyonal aktivitelerin özellikle açık mekanlarda yer alması özelliğinden dolayı fiziksel çevre tasarımı açısından büyük önem göstermektedir. Bu tür aktiviteler dış mekanın fiziksel şartlarına ve yeterliliklerine göre gelişebilmektedir. Açık kamusal mekan kalitesinin yetersiz olduğu durumlarda ancak kısıtlı aktiviteler gerçekleşebilmektedir. Bu mekanlar, yeterli olanakların sağlandığı durumlarda sıklıkla ve uzun süreliğine kullanılan mekanlar haline gelmektedir. 3. Sosyal Aktiviteler: Đnsanların mekanı paylaşmasının yarattığı tüm aktiviteleri kapsamaktadır. Selamlaşma, sohbet etme gibi toplumsal aktiviteler bu aktiviteler arasında sayılmaktadır. Bunların arasında ise en yaygın olan durum ise başkalarını görme ve duyma ile gerçekleşen pasif iletişimdir [14]. 8 Yaşayan kentsel dış mekanlar, yayaların zaman geçirebildiği, dış mekan yaşantısının canlı ve çekici olduğu, dolayısıyla güçlü sosyal ilişkilerin kurulduğu fiziksel çevreler olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitelikli kentsel mekan düzenlemeleriyle, kent içinde yaya güvenliği sağlanabilmekte, sağlıklı yaşam için gereken kentsel çevreler yaratılabilmektedir. Gehl, otobüs beklemek, okula veya işe gitmek gibi zorunlu aktivitelerin fiziksel çevre kalitesinden bağımsız olarak aynı yoğunlukta gerçekleştiğini, yürüyüş yapmak, bir yerde oturmak gibi isteğe bağlı aktivitelerin gerçekleşmesinin ise fiziksel çevre kalitesinin attırılmasıyla ilişkili olduğunu belirtmiştir [18]. Sosyal aktiviteler, insanların hareket etmeleri ve aynı mekanda bulunmaları sonucunda kendiliğinden oluşur. Bu da gösteriyor ki, kamusal alanlarda daha iyi koşullar sağlandığında sosyal aktiviteler ve opsiyonel- isteğe bağlı aktiviteler dolaylı olarak desteklenmektedir [14]. 2.2 Dış Mekan Yaşantısında Sokakların Rolü Kent içerisinde bilinçli olarak oluşturulmuş veya bilinçsiz biçimde oluşmuş boşluğun karakteri, pek çok etkenle ilişkilidir. Kentsel boşluğun karakteri, çevresindeki doluluğun (binalar, bina grupları ve/veya kentsel bloklar) düzenlemesine, bu elemanların ölçeğine ve düşey bileşenler arasındaki açıklık veya zemin yüzeyinin yatay ölçüsüne bağlıdır [19]. Kentsel boşluklar, işlevsel ve görsel sürekliliği sağlamak için doluluklardan oyularak, onların içine itilmiş ve bu yolla mimarinin ve dış mekanın birbirinin içinde eridiği, kaynaşmış bir kent elde edilmiştir [20]. Kent içi boşluklar kent yaşamının sürüp gidebilmesi için gerekli soluklanma noktaları olmuşlardır. Krier, bu boşlukları ana olarak ikiye ayırır: sokaklar ve meydanlar [21]. Sokaklar, toplumların işlev ve kültür etkileşimi açısından yoğun faaliyet gösterdiği alanlardır. Marc Anthonie Lougier; Essai sur l’Architecture (1755) adlı eserinde “Bir kentin görkemlilik ve güzelliğinin başlıca dört şeyden kaynaklandığını söyler ki; bunlar, kentin girişleri, sokakları, meydanları ve binalarıdır”. Jane Jacobs bir eserinde; “Bir şehir düşününüz, gözlerinizin önünde beliren nedir? Şayet bir şehrin caddeleri, sokakları ilginç bir düzen ve kullanıma sahipse; sizler şehri ilginç bir şehir olarak, sıkıcı olması halinde ise sıkıcı bir şehir olarak 9 hatırlarsınız” şeklinde yazmıştır. Bu ifadeden anlaşılacağı gibi bir kenti fark edilir ve heyecan verici kılan en önemli öğe o kentin ”sokak” larıdır. Kevin Lynch, iyi bilinen başlangıçları, açık olmaları, hedefleri ve güçlü tanımları ile sokakların kentleri bir arada tutmaya yaradığını belirtir [22]. Rob Krier’ e göre; “sokak, merkez meydan çevresindeki mevcut tüm alanların evler ile dolması sonucu, bir yerleşmenin genişlemesinin ürünür” [1]. Modernistlere göre sokak, yaşanılan bir yerden çok, insanları ve araçları bir noktadan yeni kentsel yaşam biçiminin tamamlayıcısı bir yer olarak görülmeli ve bunu teşvik edici şekilde tasarlanmalıdır. Bu yaklaşım sokağı bir ulaşım sisteminden bir yaşam ortamına doğru çekmektedir. Gündelik yaşam içinde insanlar yaşadıkları kentte, evlerinin bulunduğu sokaktan kentin bulvarlarına kadar sürekli çevreleriyle bir etkileşim içindedirler. Bu bakış açısı içerisinde sokak, fiziksel kurgusunun yanı sıra bir yaşam biçimini de ifade etmektedir [23]. Kentsel dış mekanların oldukça büyük bir bölümünü oluşturan ve ev gibi özel mekanlarla en yakın ilişkide bulunan kentsel bileşen sokaklardır. Sokak denince akla ilk gelen bir ulaşım öğesi olduğudur. Halbuki sokaklar bir ulaşım öğesi olmanın yanında, form olarak bir yol olmanın yanı sıra; kentteki dış mekan yaşantısına katkı sağlayan önemli bir dış mekan olmaktadır. Koridor yapısındaki sokaklarda kalabalık kaldırım hayatının oluşması toplum içinde etkileşime imkan yaratmakta, ilişki biçimlerini ortaya çıkarmaktadır. “Sokak ve yapılar arasındaki en doğal ara yüzey, yumuşatılmış kıvrımlar şeklindedir. Burada duvarlar, yaklaşık doğrusal düzende güçlü bütünleşik üniteler halinde bir bütünü tanımlayacak biçimde sıralanmıştır. Her duvar cephesi veya bölümü, alt ölçekte birbirleriyle kıvrımlı veya açı yapacak şekilde oluşmuştur. Bu bir duyarsızlığın göstergesi değil, üst ölçekte biçimsel bir bütünlük sağlama nedeniyledir” [24]. Yer yer genişleyip yer yer daralarak devam eden sokaklar, çıkmaz sokaklara da yer verirler. Bazen de birkaç sokağın kavşağı, geometrik ve önceden tarif edilmiş bir düzeni olmayan bir genişlik kazanır. Bir dükkan, çeşme, kahve veya mescidin yer aldığı düğüm noktasında bir çınara, bir asma çardağına rastlanır. Daha önemli bir yol ayrımında ise bir cami ve ona bağlı bir sübyan mektebi bulunur. Bu alanlar, çoğunlukla toplanma alanı olarak değerlendirilmişlerdir [25]. 10 Sokaklar, heterojen bir yapı gösteren kentlerde insanların birbirleri ile temasını sağlayan, özel ile kamusalın iç içe geçtiği ya da özel alandan kamusal alana ilk geçiş olarak insanlara zengin deneyimler sunan kamusal mekanlardır. Sokaklar kamusal yaşam alanlarımızın en temel bağlayıcı elemanlarıdır [26]. Sokaklar bize sadece bir yerden bir yere gidebilmeyi, bir yere yaklaşmayı değil, aynı zamanda algılanan ve görülen nesneleri hatırlamayı ve böylece daha geniş bir topluma yerleşmeyi sağlarlar [27]. Farklı anlam yüklenmeleriyle farklı fiziki özelliklere sahip sokaklar, bunlardan bağımsız olarak hep aynı işlevi yüklenmektedir. Bireylerin kent içerisinde yalnız olma duygusundan sıyrılıp, bireyselleşmesinin yanında toplum içerisinde çevresiyle ilişki kurup kaynaşmasını, bütünselleşmesini sağlamaktadır. Kent içerisinde sokak ve meydanların oluşturduğu ağ, hem kentsel mekanı, kentsel mimariyi tanımlamakta, hem de kamusal yaşantıyı sergilemektedir. Sokak, sınırları çevresindeki binalarla belirlenen kuşatılmış bir mekan olma eğilimindedir [28]. Sokak mekanı bir yaşam biçimini ifade eder. Bu yaşamı sağlayacak ve mekanı tanımlayacak elemanlar ile yayaların ilişki yoğunluğu ortamın canlılığını etkiler. Dolayısıyla hareket halindeki yaya ile oturan- duran ve çevresiyle fonksiyonel ilişki kuran kullanıcıların ihtiyaçları bir bütün oluşturmaktadır [11]. Yaya yolları insanların içinde hareket ettiği ve kullanıcılar arasında sosyal ilişkiyi sağlayan kanallardır. Yaya yolları arasındaki dolaşım sürekliliği pasajlarla da sağlanır. Hareket halindeki insanlar, doğal olarak stratejik bir nokta hissi veren yaya yollarının yönüne veya görüntüsüne göre yer tayini yapar. Bunun yanında giriş noktaları, heyecan veren ilgi çekici mekanlar, yüksek konstrat noktaları, yapı ve renkbakımından en zengin olan noktalar insanı çekip onu harekete özendirir [29], (Şekil2.1). 11 Şekil 2.1: Le Corbusier’in pasajlarla yaya yolları arasındaki dolaşım sürekliliğini arttıran çizimleri (1922) [30 2.3 Sokak Mekanının Fiziksel Biçimlenişi Motorlu trafiğin söz konusu olmadığı ve kentlerin büyük alanlara yayılmadığı dönemlerde, ulaşımın yaya hareketi ve atlı arabalarla gerçekleştiği yerleşmelerde; yaya akış doğrultularının, odak ve toplanma noktalarının fiziksel kurguyu etkin olarak biçimlendirdiği görülmektedir. Bu tür kurguların temel özellikleri; kent büyüklüğünün insanın yürüme performansı sınırları içinde olması, kentsel yaşamda etkin yapı ve dış mekanların yayaya ait alanlar içinde olmaları, dış mekanların boyutsal biçimlenişinde insan ölçeğine bağlı kalınmasındadır [31]. Endüstrinin gelişimi ile kentleşme ve nüfus artışıyla yerleşmelerin geniş alanlara yayılmaları ve artan taşımacılıkla ulaşım en önemli kentsel problemlerden biri haline gelmiştir. Önceleri yayaya ait olan ve insan ölçeğinde biçimlenen sokaklar, zamanla motorlu taşıt araçlarına terk edilmiş ve motorlu taşım şartlarına göre biçimlenmeye başlamıştır. 1853’de III. Napalyon döneminde mimar Haussmann’ın kente sürekli bir doku kazandırma amacıyla yaya ve yoğun araç hareketini gerekli boyutlarda yan yana ele alınan geniş ulaşım aksları - “bulvar”lardan hareketle oluşturduğu “Paris 12 Planı” – fikri ile getirdiği bu yeni dış mekan anlayışıyla zamanına damga vurmuştur. Đçlerinde Viyana, Berlin, Kanberra, Atina, Mexico, Washington, Milano, Đstanbul gibi birçok kentin bulunduğu çok sayıda kent bu anlayışa göre planlanmış veya geleneksel dokuları tahrip etmek pahasına yeniden düzenlenmiştir [32, 33]. Bulvar çözümünde insan ölçeğinden uzaklaşılması, yolun iki yanındaki yayalar arasındaki ilişkilerin kopması gibi olumsuz özelliklerine karşın; yaya alanlarının yeterli genişlikte olması ve yaya alanlarının tek yönlü de olsa yeşil doku ve yapılarla sınırlanıp beslenmesi ve böylelikle kentsel yaya akışının desteklenmesi gibi olumlu özellikler de içermektedir [31], (Şekil 2.2). Şekil 2.2: Paris Les Champs – Elysées Bulvarı [34] Modernizmin dış mekanlara etkisi ise, yapıların sınırlandırması ile oluşan sokak, bulvar gibi ulaşım akslarının yok olması ve yapılarla ulaşım akslarının ayrı öğeler olarak yorumlanmasıdır [35, 36]. Böylelikle yapı gruplarının fiziksel ve fonksiyonel desteğinden uzak, ıssız ve çekici olmayan ulaşım aksları ortaya çıkmıştır [37, 14]. Bu 13 bağlamda aktivite kaynağı yapılar arasında aktivite içermeyen yolların oluşması nedeniyle dış mekan yaşantısı sürekliliğini ve canlılığını yitirmiştir. Yapılar arasındaki mesafenin fazlalığı ve sıkıcılığı özel otomobil ağırlıklı, izole ulaşım biçimini ön plana çıkarmıştır [31], (Şekil 2.3). Şekil 2.3: Le Corbusier, Plan Voisin, Paris [38] Günümüzde ise, “modern dönemin” olumsuz deneyimlerinden yola çıkılarak “modern sonrası dönemin ” çalışmalarında dış mekan yaşantısını destekleyen ve yaya hareketini ön plana çıkaran çalışmalara rastlanılmaktadır. Bu noktada özellikle vurgulanması gereken, insana büyük kolaylıklar sağlayan motorlu trafik ile yayayı tamamen koparmayan çözümlere ulaşmak ve yaya hareketini motorlu trafik ile desteklemektir [31]. Sokakların tarihçesine ve tipolojisine bakıldığında, üç değişik grup belirlenebilir; 1. Koridor sokak – binalar ile çevrili (bitişik nizam) bir kanal şeklinde sokak2. Ayrı ayrı binaların çevrelediği sokak 3. 20.yy.da Modern mimarinin etkisi ile oluşmuş park peyzajındaki tek binaların etrafındaki sokaklar [26]. Herhangi bir sokak formu, düz – virajlı, uzun – kısa, geniş – dar, kapalı – açık şeklinde tanımlanabilir. Ayrıca ölçek, oran, karşıtlık, ritim ve diğer sokaklara bağlantılar anlamında da tanımlanabilir. Hangi fiziksel özellikle tanımlanırsa 14 tanımlansın, bir sokağın formuyla ilişkili iki temel özelliği vardır: sokak aynı zamanda hem bir yol hem de mekandır. Bir yol oluşu araçlar için kaçınılmaz olan bir özelliktir. Bunun yanı sıra, nesiller boyu sokaklar, insanlara evlerinin dışında açık kamusal bir mekan sunmaktadır. Sokaklar sadece içlerinden geçmek için değil, içinde yaşamak ve zaman geçirmek için tasarlanmalıdır [22]. Sokak imajı kolay algılanan bir biçimdir. Uzunlamasına bir genişlemesi olmasına rağmen, düzgün bir hattı olmak zorunda değildir. Eski yerleşmelerde dar veya geniş açılar, eğri hatlar, sokakta perspektif yaratarak ilgi çekmiştir. Bugün ise sokak, binaların dağılması ve trafik nedeniyle öz yapısından uzaklaşmıştır [39]. Sokaklar artık motorlu taşıtlar tarafından işgal edilmiş olsalar da; insan her zaman bir hareketin içinde olacaktır. Đnsan bu devinim içerisinde yaya olabilir veya toplu taşıma kullanabilir. Đnsanın yalnızca ulaşabilmek için kullandığı alanlar yine birer etki alanıdır ve oradaki akış içerisinde bulunmakla bile insanlar arasında iletişim gerçekleşecektir [40]. Lynch’e göre; bir sokağın gözlemciye hatırlanabilir bir imaj verebilmesi için, bir başı ve sonu olmalı, sokak boyunca tanımlı yerler ve düğüm noktaları olmalı, özel kullanımlı ve aktiviteli mekanları olmalı ve karşıtlık yaratacak elemanları olmalıdır [22]. Trancik, insanların hareket ettikleri ve bulundukları çevreleri ve bu çevrelerin kalitelerini, kent içerisindeki yaşam alanlarının analizlerini ve biçimlerini, bir bütünlük içerisinde bu mekansal oluşumları düşünürken, kentin oluşum ve biçimleniş teorilerinden yola çıkıyor. Onun amacı, kent içerisindeki “kayıp mekanlar” ın oluşumunun nasıl önüne geçileceğini tartışmaktır. Buradan yola çıkarak kent mekanları üzerinde yoğunlaşıyor ve kent mekanlarını “katı ve yumuşak” mekanlar olmak üzere iki gruba ayırıyor. Trancik’e göre; katı mekanlar prensip olarak mimari duvarlarla biçimlenirler, sıklıkla sosyal aktiviteler için başlıca toplanma alanlarını oluştururlar. Yumuşak mekanlar ise, doğal çevre ile biçilenmiş, kent içi veya dışı mekanlardır. Kent oluşumunun içerisinde bunlar, parklar, bahçeler ve yeşil izlerdir; insanı yapılanmış ortamdan uzaklaştırır ve rekreasyon ortamını sunarlar [19]. 15 Ulaşım sisteminde çoğunlukla yayaların araç kullanmadan veya araç kullanarak sınırlı bir hızla hareket ettikleri sokak mekanlarında yukarıda bahsettiğimiz gibi zaman içinde değişim gerçekleşmiştir. Sokak mekanının zengin ve ilginç olmasında sokağı biçimlendiren kriterlere değinmek gerekirse; • Yolun en kesitindeki daralma ve genişlemeler sokak mekanının zenginlik kazanmasını sağlar [12], (Şekil 2.4). Şekil 2.4: Yolun en kesitteki daralma ve genişlemeler [12] • Boy kesitteki alçalmalar veya yükselmeler, mekanın algılanmasında, boyutlarda küçülmelere ve büyümelere neden olmakta ve algılanan öğelerin etkinliklerinde de farklılaşmalar oluşmaktadır [12]. Çok geniş bir sokak mekanında yeteri kadar yüksek olmayan sınırlayıcılar, mekanda kapalılık hissinin yok olmasına neden olurken, sokak genişliğine oranla çok yüksek olan yapıların kullanıcılar üzerindeki etkisi de bunaltıcıdır. Yayalar açısından en rahat sokaklarda sokak mekanını sınırlayan yapılarla sokak genişliği arasında çok fazla fark yoktur [41], (Şekil 2.5 – Şekil 2.6 ). 16 Şekil 2.5: Rockefeller Center, New York City, Reinhard & Hofmeister with HW Corbett And Raymond Hood, dikey yapılanmış bir şehirde sokak düzeyindeki yoğunluk önemli ölçüde azalır [42] 17 Şekil 2.6: MahaNakhon by OMA, Bangkok in Thailand [43] • Topografyaya bağlı olarak yükselen sokak mekanında görülen öğe sayısında azalma vardır. Mekanda bir bölünme, yüksek kesimlerdeki yapıların algılanabilmesi yanı sıra izlenemeyen ve kaybolan öğleler söz konusu olmaktadır [12], (Şekil 2.7). 18 Şekil 2.7 : The High Street, Oxford [44] • Sokak mekanını sınırlayan yapıların karakteri bu mekanın belirli bir nitelik kazanmasında önemli rol oynar [12] (Şekil 2.8). Şekil 2.8: Erich Mendelsohn: the Mossehaus & the Metalworkers Union Building, Berlin [45] 19 • Sınır öğe olarak yapı yüzlerinde görülen doluluk boşluk oranları iç ile dış mekan arasındaki ilişki oranına etkili olur [12], (Şekil 2.9). Şekil 2.9: Binaların doluluk – boşluk oranlarının uyumu kentsel mekanların algılanmasında önemlidir [46] 20 • Düşey ve yatay doğruların hakim olduğu yapı yüzleri sınırladıkları sokak mekanının dinamik veya statik bir görünüm kazanmasında rol oynar [12], (Şekil 2.10). Şekil 2.10: The green apartment condos at one jackson square greenwich village [47] • Sokak mekanlarının dışbükey olması sokak mekanında sınırsızlık etkisini yaratır. Bakış doğrultusunda doğrular, sokak mekanının • uzunluğunun gerçek boyuttan daha fazla algılanmasında rol oynar [12], (Şekil 2.11). 21 Şekil 2.11: Esch Architekten in Arbeitsgemeinschaft mit GMS Partner AG, Zürich [48] • Düşey doğruların çoğunlukta olması veya sokak mekanını sınırlayan düzlemlerin aynı malzemeden ve düz olması, mekanda derinliğin artmasında etkendir [12], (Şekil 2.12). 22 Şekil 2.12: London Terrace Garden, Chelsea[49] • Farklı formlar oluşturan içbükey yapı düzlemleri sokak mekanının sınırlandırılmasında etkendir [12], (Şekil 2.13). 23 Şekil 2.13: De Resident, The Hague, Netherlands, Rob Krier ve arkadaşları [50] • Đçbükey ve dışbükey yapı düzlemleri sokak mekanında uzaklıkların azalmasında rol oynar. Görülebilen alan ve yapı yüzeyi sınırlanır [12], (Şekil 2.14). Şekil 2.14: Eski Bergen [51] 24 • Sokağı sınırlayan yapı düzlemlerinde ileri geri hareketler ve düşey düzlemler mekanda derinliğin azalmasında ve durağanlık etkisinin artmasında rol oynar. • Yapı düzlemlerinde girintiler çıkıntılar düşey düzlemde bölünmeler, balkonlar, çıkmalar vb. elemanlar mekan derinliğinin artmasında etkendir [12], (Şekil 2.15). Şekil 2.15: Apartments, Rob Krier ve Christoph Kohl, Meander, Amsterdam [50] 25 Yapı düzlemlerinde yatayda ve düşeyde değişik • hareketler, farklı malzeme ve renk kullanımı mekanın zenginleşmesinde, çekicilik ve ilginçlik kazanmasında rol oynar [12], (Şekil 2.16 ). Şekil 2.16: Aldo Rossi’nin Quartier Schützenstrasse, Berlin [45] Yapı düzlemlerinde pencere ve kapı alanlarının • artması iç ve dış mekan arasında bir bütünleşmenin oluşmasını sağlar [12], (Şekil 2.17 - Şekil 2.18). 26 Şekil 2.17: Byggen, Bergen [51] 27 Şekil 2.18: Alvaro Siza – Apartman bloğu, ‘Bonjour Tristesse’ olarak bilinir, Schlesische Strasse 1-8, Kreuzberg, [45] Yapı • düzlemlerindeki hareketliliklerle – çıkmalar vb. belirli yol derinliklerinin güçlendirilmesi ve vurgulanması sağlanabilir [12], (Şekil 2.19). 28 Şekil 2.19: Santa Monica Civic Center Parking Structure by Moore Ruble Yudell Architects & Planners, [52] Enine doğrultuda yapılan bağlantı yapılarıyla • sokak mekanında farklı derinlikler ve fonlar oluşturulabilir [12], (Şekil 2.20 – Şekil 2.21, Şekil 2.22). 29 Şekil 2.20: Sistiana Bay, Trieste, Đtalya, [50] Şekil 2.21: Slot Haverleij, ‘s – Hoertogenbosch, Netherlands, [50] 30 Şekil 2.22: The 21st Century Street By Marco Castroni, Brooklyn, New York, USA, [53] • Aynı malzeme, renk ve mimari yapı nitelikleri sokak mekanında derinliği arttırır [12], (Şekil 2.23 – Şekil 2.24). Şekil 2.23: Treuhand-Anstalt, Berlin, [45] 31 Şekil 2.24: Railway Cottages, Derby, [51] • Yapı düzlemlerinin kapalı olması sokak mekanında enine bir daralma ve itici bir etki yaratır [12], (Şekil 2.25). Şekil 2.25: Tenerife Espacio de las Artes, Herzog & de Meuron by Iwan Baan, [54] 32 Kavşak noktasında aynı yapı malzemesi, renk • ve mimarinin hakim olması kavşağın algılanmasını güçleştirir [12], (Şekil 2.26). Şekil 2.26: Silver Building, [55] • Sokağı sınırlayan yapı düzlemlerinin düşeyde ve yatayda hareketlilik kazanması sokak mekanının daha konforlu ve geniş algılanmasında rol oynar [12], (Şekil 2.27 ). 33 Şekil 2.27: Konut Montreal (Habitat 67), Safdie McGill’de öğrenciyken bitirme ödevi olarak hayata geçirilmiş ve Montreal Expo için 1967’de inşa edilmişti. Sıradışı görünüşünün yanı sıra proje bugün oldukça talep gören ve ayrıcalıklı bir yaşam alanı, [56] • Sokak düzleminde yatay doğruların yer alması yol uzunluğunun gerçek boyuttan daha kısa algılanmasına neden olur. Geniş • yol kesitlerinde ağaç, aydınlatma vb. öğeler kullanımı ile sokağın daraltılması ve ölçek kazandırılması olasılığı elde edilebilir [12], (Şekil 2.28- Şekil 2.29). 34 Şekil 2.28: Les Champs – Elysées Bulvarı, Paris, [57] Şekil 2.29: Ağaçlandırma ve aydınlatma yoluyla sokağın ölçeklendirilmesi, bina yüksekliğini absorbe etmesi, [58] • Yapı düzlemlerinin üst katlarında geri çekilmeler, hem sokak mekanında yükseklik etkisinin azalmasına hem de mekanın daha geniş algılanmasına tesir eder [12], (Şekil 2.30). 35 Şekil 2.30: Park Terrace (325 Berry) [59] • Sokak boyu dar yüksek yapı biçimleri sokak mekanında yükseklik etkisinin artmasına neden olur [12], (Şekil 2.31). 36 Şekil 2.31: Centre Point Tower, London,Totenham Court Road, [60] • Yapıda zemin katta geri çekilmeler, tek kat ileri çıkmalarla sokak mekanında yükseklikler arasında bir kademelenme ve ölçek sağlanabilir [12], (Şekil 2.32). 37 Şekil 2.32: Banka binası, yapının zemin katının çevreyi besleyecek şekilde kafe, sergi mekanları şeklinde düzenlenmesi, Friedrichswall, Hanover, Behnisch Architekten Nagel & Schonhoff, [61] Arkadlarla, saçaklarla vb. elemanlarla da • yükseklikler arasında bir kademelenme sağlanabilir [12], (Şekil 2.33– Şekil2.34). 38 Şekil 2.33: Turgut Reis Marinası, Bodrum, [62] Şekil 2.34: Arkadlı Sokak, Bologna, [63] • Sokak mekanında bulunan, bu mekanı sınırlayan yapıların yapı karakterinin aynı olması veya işlevsel olarak kullanımda bir bütünlüğün veya ayrılığın olması, bu mekanın belirli bir nitelik kazanmasında etkendir [12], (Şekil 2.35). 39 Şekil 2.35: Sokağı sınırlayan yapıların yapı karakterinin aynı olması ve işlevsel olarak bir bütünlüğün yakalanması, [64] • Sokak mekanını oluşturan, sınırlayan yapı dizilerinde kopmalar, ayrılmalar, boşlukların olması, sokak mekanında yatayda kırılmaların, dönmelerin olması, algılanan mekanın niteliklerinde önemli rol oynar. • Sokak mekanını oluşturan yapı dizileri arasında kalan boşluklar bu mekanın dışa açılan pencereleri olarak bu mekanın zenginleşmesinde rol oynar. Ayrıca yine bu boşluklar sokak mekanının belirli açıklıklardan algılanmasında da yarar sağlarlar [12], (Şekil 2.36). 40 Şekil 2.36: Yaşlılar evi (Senior Residence) uluslar arası mimari fikir yarışması projesi, 1. ödül. Tasarım ekibi: Selim Velioğlu, Yüksel Demir, Orkun Özüer; Đstanbul/ Türkiye, [65] Tüm bu özellikler zinciri oluşturan birbirine bağlı halkalar gibi davranan sokak mekanını zenginleştiren öğelerden ibarettir. Sokak mekanında önem taşıyan bir diğer husus da o mekanda toplanan işlevlerdir. Ayrıca, sokak mekanının kendi işlevi de çok önemlidir. Yolun hangi bölgesini bir diğerine bağladığı veya ayırdığı kadar yolun nereden geldiği ve nereye gittiği de önemlidir. Bunun yanı sıra; sokak mekanında bulunan taşıt cinslerinin de bu mekanın nitelik kazanmasında rolü vardır. Otomobil, tramvay, yük taşıtları veya yayalar tarafından kullanılır olmaları, kullanım yoğunluğu bu sokak mekanının görünümüne etki eder. Sokak mekanında nitelik belirleyen diğer özellikler arasında mekanı oluşturan şehirsel mobilyalar ve sokak üstündeki hareketliliği biçimlendiren öğeler de sayılabilir, geçitler, üst, alt geçitler, ışıklar, otopark imkanı vs. Sokak mekanı ile meydan mekanı arakesitlerinin biçimsel gruplaması olasıdır. Her bir birleşme biçiminin mekansal etkinliği doğal olarak birbirinden farklıdır. Zira algılanan öğeler ve öğeler arasındaki ilişkilerde farklı konumlar söz konusudur. Yol kesiti, meydana açıklık, en kesit ve açısı ile meydan mekanının bütünleşmesinde veya ayrılmasında etkendir [12]. 41 3.KENTSEL MEKAN TASARIMINDA ÜÇLÜ ÖRTÜŞÜK FORMULASYON Đnsan ve fiziksel çevrenin bütünleşmesi bağlamında ve ortaya konulan beklentiler sonucunda, mekansal kurguyu oluşturacak modelin Velioğlu’nun “hareketin, mekanın ve kullanımın” organizasyonu şeklinde açıkladığı “üçlü örtüşük formulasyon” olması gerektiği ortaya çıkmaktadır [31]. Bu formulasyon, kent parçası, yapı grubu, tek yapı ölçeklerinin her biri için kullanılabilecek nitelik ve kapsamdadır. 3.1 Hareketin Organizasyonu Hareketin organizasyonu, yaya ve araç dolaşımı ile ilgili tüm problemleri içerir. Çevresel yaya akış yön ve yoğunluklarının saptanması, yaya üretici noktaların tespiti, yaya geliş ve karşılaşma odak yerlerinin belirlenmesi, kullanılan veya olası kestirme geçişlerin değerlendirilmesi, çevresel araç trafiğinin tür ve yoğunluğunun belirlenmesi, araç trafiği ağı ile ilgili düğüm, ara kesit ve beslenme noktalarının saptanması, araç- yaya dolaşımının kesişmeksizin birbirleri ile uyuşturulması şeklinde sıralanabilecek analiz ve tespitler yapılmalıdır. 3.2 Mekanın Organizasyonu Mekanın organizasyonu, çevre karakteri ve çevre görsel değerlendirilmesine yönelik olarak salt fiziksel özellikler olmak üzere tüm biçimsel, boyutsal, oransal, dokusal özelliklerin saptanmasını içerir. Çevrenin kırsal ve kentsel karakterinin saptanması, doluluk boşluk oranının belirlenmesi, yapısal dokunun ve dış mekan düzeninin tüm fiziksel özelliklerinin belirlenmesi, topografik kesit, üçüncü boyut, siluet etkilerinin araştırılması, çevrenin tekrarlanan karakteristik detay öğelerine parçalanarak bu unsurların malzeme, doku özelliklerinin belirlenmesi, mekansal kurgu ve elemanlarının yaşlarının belirlenmesi, anıt eser ve kültürel miras niteliği taşıyan unsurların üslup özelliklerinin belirlenmesi, doğal değerlerin saptanması, görsel yönlenme vista ve açılım 42 noktalarının tespiti, çevrenin sağlıklı, yer yer bozulmuş veya bozulmakta olan ve bozulmuş olarak değerlendirilmesi ile ilgili tüm çalışmalar bilinen yöntemler kullanılarak yapılmalıdır. 3.3 Kullanım Organizasyonu Çevrenin kullanım özelliklerinin ve işlevsel dağılımının saptanması, uygun ve yeterli, uyumsuz ve zenginleştirilmesi gereken işlevlerin saptanması, çevrenin kentsel – sosyolojik anlamının değerlendirilmesi, temporal analiz, kullanıcı türlerine bağlı alışkınlıkların saptanması, iç – dış mekana ait ihtiyaç programları oluşturma çalışmaları, yapının içinde barındırdığı işlevsel organizasyonun anlamının değerlendirilmesi, işlevlerin yapı içinde kat, kot ve yerlere dağıtılması ile ilgili yapılacak tüm saptama ve değerlendirme çalışmaları; bilinen yöntemler kullanılarak yapılmalıdır [66]. 43 4.KADIKÖY MÜHÜRDAR CADDESĐ’NĐN ÜÇLÜ ÖRTÜŞÜK FORMULASYON YÖNTEMĐYLE DEĞERLENDĐRĐLMESĐ Kent parçası, yapı grubu, tek yapı ölçeklerinin her biri için kullanılabilecek nitelikte olan “üçlü örtüşük formulasyon” yöntemi temel alınarak Kadıköy Mühürdar Caddesi’nin mekan tasarımı hareketin, mekanın ve kullanımın organizasyonu başlıkları altında incelenerek problemler ortaya konulmaktadır. Seçilmiş örneklem alanın inceleme aşamasında, farklı gün ve saat dilimlerinde fotoğraf çekimi ile yaya hareketlerinin gözlemlenmesi sonucunda sokak içerisinde yaya sirkülasyon akışı ile yön ve yoğunlukları, sokağın dolu ve boşluklarının fiziksel özellikleri tespit edilmiş, yapıların zemin katlarının kullanım durumları, sokaktaki doğal ve yapay donatıların mevcut durum ve kullanımları da incelenerek bu alanların sokaktaki dış mekan yaşantısıyla ilişkisi irdelenmiş ve sorunlar saptanmıştır. Yerinde yapılan gözlem ve incelemeler sonucunda; Sorunlar: Mekanın organizasyonu bağlamında; Mühürdar Caddesi’nin çok eğimli bir karakteri olmasa da sokaktan enine kesitler aldığımızda; karşılıklı binalar arasında çıkan kot farkının dükkan önlerinde basamaklarla çözümlendiği gözlemlenmiştir. Bu çözümde özürlülerin dikkate alınmadığı görülmüştür (Şekil 4.1). 44 Şekil 4.1: Arazideki eğime karşılık olarak zemin katlara ulaşımın özürlüler dikkate alınmadan sadece basamaklarla sağlanması Çözümler: Sokak ile dükkanlar arasındaki kot farkı için özürlülere yönelik çözümler üretilmelidir. Bu amaçla mümkün olduğunca merdiven kullanmaktan kaçınılmalı, kotlar arasındaki bağlantılar rampalar ile sağlanmalıdır (Şekil 4.2). 45 Şekil 4.2: Kotlar arasındaki bağlantılar için rampa ile çözüm Sorunlar: Mekanın organizasyonu bağlamında; Mühürdar Caddesi boyunca aldığımız boyuna kesitlerde çoğu yerde bina yüksekliklerinin insan ölçeğinden uzak, yayalar üzerinde ezici bir güce sahip olduğu tespit edilmiştir (Şekil 4.3). Ayrıca sokaktaki kimi binaların renginin soğuk renk olup, ortama karanlık, monoton ve boğucu bir etki yarattığı da gözlemlenmiştir (Şekil 4.4). Bunun yanında sokak üzerinde bulunan tarihi yapıların; bakımsız halde yalnız bırakılan atıl alanlar olarak kullanıldığı görülmüştür (Şekil 4.5). Ayrıca, kimi tarihi yapıların hemen yanında inşa edilen binaların cephe özellikleri ile kat sayılarının, tarihi dokuya bir uyum sağlayamadığı görülmüştür (Şekil 4.6). 46 Şekil 4.3: Yayalar üzerinde ezici bir güce sahip olması, insan ölçeğine uymaması Şekil 4.4: Yayalar üzerinde soğuk, boğucu bir etki bırakan bina cephelerinden örnek 47 Şekil 4.5: Mühürdar Caddesi üzerinde bulunan bu ihtişamlı tarihi yapının duvarının reklam afişleriyle, önünün ise çöplük olarak kullanılması, bu eserin işlevsizliği, tanımsızlığı, sokak yaşantısıyla ilişkisinin kurulamaması 48 Şekil 4.6: Yan yana gelen günümüz mimarlık örnekleri (1,2 ve 4), tarihi yapının (3) bina cephe detayında ve bina yüksekliğinde uyumu yakalayamaması Çözümler: Đnsan ölçeğinden uzak olan bina kat yüksekliklerinde kat sayısını azaltma önerilmektedir. Böylelikle binaların insan psikolojisi üzerinde yarattığı ezici güç hafifletilmiş olmakta, meydandan sokağa yönelişte insanı daha ferah bir yolun karşılamasının yanında bu yapıların hemen karşısındaki tarihi bir yapı olan kilisenin de daha iyi algılanabilmesi sağlanmıştır (Şekil 4.7). 49 Şekil 4.7: Bina kat yükseklikleri ile oynayarak yapılarla sokağa ölçek kazandırmak Soğuk renkli yapıların kasvetini kırmak, sokak mekanına aydınlık ve sıcaklık vermek için Şekil 4.8’de görüldüğü gibi bu yapıların tam karşısındaki yapıların cephe rengi ve detayı gösterilebilir. 50 Şekil 4.8: Soğuk cephelerin tam karşısındaki sıcak cepheler Günümüz mimarlık örnekleriyle iç içe olan sokağın tarihi kimliğini yansıtan eski eserler, insanlara zaman tünelinden geçtiklerini hissettirir. Fakat bu yapılar ölüme mahkum bırakıldıklarında atıl alan olarak karşımıza çıkar ve birçok kişi tarafından da varlığı fark edilemez. Tarihimizden izler taşıyan bu yapıların bakım ve onarımı düzenli bir şekilde yapılmalıdır. Bina cephesine zarar verecek, dokusunu bozacak dokunuşlar engellenmeli yapı koruma altına alınmalıdır. Mühürdar Caddesi üzerindeki bu tarihi yapının restorasyonunu önermenin yanında şu anda herhangi bir işlevi olmadığından geçmişten günümüze hayat bulması amacıyla sanat müzesi olarak kullanılması önerilmiştir (Şekil 4. 9). 51 Şekil 4.6’da görüldüğü üzere, tarihi yapı ile yan yana gelen günümüz mimarlık örnekleri, bina yüksekliği ile cephe detayında uyum yakalayamamıştır. 3 ile numaralandırılmış yapı (eski eser) ile yanındaki yapılar karşılaştırıldığında; 2 nolu yapıda uyum yakalama çabası varmış gibi görünse de bunu bizlere hissettirememektedir. Eski eserin cephe detayında görülen cumba ve pencere sınır ile oranlarının dikkate alınması gerekir. Ayrıca, 1, 2 ve 4 nolu yapıların cephesinde kullanılan cam malzemenin çok parçalanmadan kullanılması önerilmiştir. Böylelikle geçmiş ile günümüz örneklerinin bir uyum yakalamaları sağlanmış olur. 1,2 ve 4 nolu yapıların bina yüksekliklerinin en fazla 3 nolu eski eserin bina yüksekliğine denk gelmelidir (Şekil 4.9). 52 Şekil 4.9: Eski eser ve yanındaki yapılara getirilen öneri (bina kat sayıları ile cephe detayında değişiklikler yapılmış, tarihi yapı restore edilip sanat müzesi işlevi getirilmiştir) Sorunlar: Sokak üzerinde atıl, çöplük olarak kullanılan alanların yayaların hareketini ve alan kullanım durumunu olumsuz yönde etkilediği gözlemlenmiştir (Şekil 4.10). Karanlık bastıktan sonra sokak içerisindeki hem yol hem de vitrin aydınlatmalarının yetersiz olduğu tespit edilmiştir (Şekil 4.11). Güz döneminde akşam yediden, bahar döneminde ise akşam sekiz buçuktan sonra; yol üzerindeki dükkanların %99’u 53 kapatılmaktadır. Akşam saatlerinde yanan vitrin ışıklarının kapatılmasıyla birlikte yaya sayısında çok kısa sürede büyük oranda düşüşün olduğu gözlemlenirken bu durumun yaya güvenliğini de tehdit ettiği belirlenmiştir. Şekil 4.10: Yayaların hareketini zorlaştıran atıl ve çöplük olarak kullanılan alan 54 Şekil 4.11: Mühürdar Caddesi’nin 24 saat kullanımına engel olan nedenlerden biri de yetersiz sokak ve vitrin aydınlatması Çözümler: Sokaktaki hareketi, mekanı ve kullanımı olumsuz yönde etkileyen, çevre ve görüntü kirliliğine neden olan atıl ve çöplük alanların oluşumuna izin verilmemelidir. Đnsanlara mekanı çekici kıldıran etmenlerden birisi de temiz ve bakımlı olmasıdır. Bu temizlik ve bakım bina cephelerinde de kendini göstermelidir. Yayalara güvenlik hissinin gece boyu aydınlık pencerelerden geleceğini düşünerek, ticari alanların yoğun olduğu bu sokakta güvenliği sağlamak ve sokağın gece kullanımını arttırarak daima canlı bir dış mekan yaşantısı elde etmek için dükkan sahiplerinin gece dükkanlarını kapatsa da dükkan vitrin ışıklarını daima açık 55 bırakmaları gerekir. Böylece, daima açık ve ışıklandırılmış vitrinler ile sokak geceleri de insan çekmeye devam eder. Bu noktada mağaza vitrin tasarımının önemi de ortaya çıkmaktadır. Vitrin tasarımlarının cezp edici olmasının da yaya kullanım sayısında artışa neden olacağı öngörülmüştür. Bunun yanı sıra sokak aydınlatma elemanları da arttırılmalıdır. Özellikle yüksek katlı yapıların arasına sıkışmış bu sokağın aydınlatmasının yukarıdan olmasına rağmen, alanda yeterli aydınlık sağlanamamıştır (Şekil 4.11). Bunun için bina cephelerinde kullanılan aydınlatma elemanlarıyla veya Beyoğlu Đstiklal Caddesi örneğinde olduğu gibi karşılıklı binalar arasındaki figürlü ışık köprülerinin kullanımıyla karanlığın önüne geçilebilir (Şekil 4.12). Başarılı bir cephe aydınlatması mimari yapının sadece estetik görünümünü değil, aynı zamanda tüm peyzaj dizaynı ile bütünleşmesini ve güvenli rahat bir çevre oluşturmasını sağlar. Ülkemizde sokak aydınlatmasına iyi bir örnek olarak 24 saat vitrin ve sokak ışıkları açık olan Beyoğlu Đstiklal Caddesi ile Kadıköy Bağdat Caddesi’ni gösterebiliriz (Şekil 4.12). Ayrıca, ticaret, eğitim, konut, sosyo-kültürel alanların bir arada bulunduğu Mühürdar Caddesi’nin iyi bir gece aydınlatması olduğu takdirde, bahsettiğimiz her bölgenin kullanımına da yayaları teşvik etmiş oluruz. 56 Şekil 4.12: Beyoğlu Đstiklal Caddesi’nin gece aydınlatmasından bir görünüm Sorunlar: Hareketin organizasyonu bağlamında; Mühürdar Caddesi’nden Kadıköy Çarşısı’nın içinden geçerek Neşet Ömer Sokağa kestirme bir geçiş sunan bu güzergahın yayalar tarafından tercih edilmediği hatta fark edilmediği gözlemlenmiştir. Bu boşluk, yaya hareketi ile kuvvetli bir bağ kuramadığı için dış mekan yaşantısı bu alanlara aktarılamamış ve alanın yaşaması sağlanamamıştır. 57 Mekanın ve kullanım organizasyonu bağlamında; ölçek olarak birçok aktiviteyi barındırabilecek, binalar arasında kalmış olan bu alan, boş durmakta ve mekan hissi vermediği için bina cepheleri alanla ilişkiyi en aza indirgeyerek sağırlaşmıştır (Şekil 4.13 ile Şekil 4.16 arası). Sorunlar: Kullanım ve hareketin organizasyonu bağlamında; Sokak üzerinde bulunan yapıların zemin kat kullanımları incelendiğinde, sokaktaki hareketi desteklemeyen, beslemeyen işlevlere sahip mekanların olduğu gözlemlenmiştir (Şekil 4. 13 ile Şekil 4.16 arası, Şekil 4.25, Şekil 4.27, Şekil 4.28, Şekil 4.30, Şekil 4.32). 58 Şekil 4.13: Seçilmiş örneklem alanın zemin kat planı üzerinden tespit edilen uyumsuz işleve sahip yerlerin ve ölü alanların gösterimi 59 Şekil 4.14: Kestirme geçişin Mühürdar Caddesi üzerindeki başlangıç noktası Şekil 4.15: Mühürdar Caddesi ile Neşet Ömer Sokağı kestirme geçişle birbirine bağlayan güzergah üzerinde kalan boşluk alana çevre yaşantısının akıtılamaması, bu boşluğun kullanımla ilişkilendirilememesi, yaşam alanlarına dönüştürülememesi 60 Şekil 4.16: Mühürdar Caddesi ile Neşet Ömer Sokağı kestirme geçişle birbirine bağlayan güzergah üzerinde kalan boşluk alanın devamından bir görüntü Çözümler: Daha önceden hareketin organizasyonu bağlamında da değerlendirilen bu alanın, hareket, mekan ve kullanım organizasyonunu bütünde iyi bir şekilde sağlamak için, güzergah üzerindeki mekanlara yeni işlevler önerilmiştir. Alandaki binaların sert çıkıntılarını yumuşatmak ve insanlara kent merkezinde doğayla iç içe olduğunu hissettirmek için şekil 4.14’de gösterilen sağır cephelerin tamamıyla tırmanıcı ve sarılıcı bitkilerle kaplanması önerilmiştir. Kötü bir görüntü veren girişteki reklam tabelasının kaldırılması gerekmektedir. Soldaki binanın cephesinden üstü sarmaşıkla sarılı -kışın yağmurdan yazın güneşten koruyan- gölgelik bir eleman (örneğin; ahşaptan pergola) önerilmiş; hemen altlarında takı, yağlı boya resim ve hediyelik eşya satış stantları kurulmuştur. Şekil 4.14’de gösterilmiş olan şimdiki kullanımıyla işlevi takı ve hediyelik eşya satışı olan mekanın daha canlı ve hareketli bir ortam oluşturması için yeni bir mekan tasarımı yapılmalıdır. Bu mekanın adı “kalem sanatı” olarak belirlenmiştir. Mekana bu ismin önerilmesinin nedeni ise; insanları sanata teşvik etmektir. Kafede ortada bulunan defter yardımıyla kalem kullanarak sanatını icra eden (ressam, karikatürist, mimar, şair, yazar, senarist vb.) yetenekli veya sanat ruhuna sahip insanların yetenekleri doğrultusunda deftere kendilerinden bir iz bırakmaları amaçlanmıştır. Yıllar içerisinde defter içinde bulunan yazılı ya da 61 görsel eserlerin, önerilen tarihi sanat müzesinin içerisinde sergilenmesi düşünülmüştür. Bu yapının, çelik konstrüksiyon olması önerilmiştir. Ayaklar ahşap kaplama iken; dış mekan ile iç mekanı bütünleştirmede şeffaflık kavramı önemli olduğundan, bina cephesinin; mekanın kullanımını ve yapıya olan ilgiyi arttırması amacıyla cam malzeme tercih edilmiştir (Şekil 4.17). Bu düzenlemenin amacı sokak içerisinde ara kalmış mekanların Mühürdar Caddesi’nin dış mekan yaşantısına katılması ve mekanda kazanılan hareketin kestirme yol üzerinden devamlılığını sağlamak olmuştur. Şekil 4.17: Mühürdar Caddesi’nden Neşet Ömer Sokağa olan kestirme geçişin başlangıcı olan bu ara mekan için önerilen çözüm Şekil 4.15’de gösterilen ölü alanın hareketlendirilmesi ve mekanın bir kimlik taşıması, aynı zamanda burada oluşacak olan hareketliliğin Kadıköy Çarşısı’nı besleyecek olması düşünüldüğünde, çarşının bu boşluğa bakan cephelerindeki dükkanların mekan kullanımı önem taşımaktadır. Mevcut işlevlerin askeri malzeme satışı olması dolayısıyla alanın çoğunlukla yılın belli zamanlarında kullanıldığı tespit edilmiştir. Belli dönemler dışında hiçbir yaya sirkülasyon akışının görülmediği bu dükkanlardan şekil 4.19’daki cephede bulunan dükkan için kafe-restoran-bar işlevi önerilmiştir. Mekanın içinde kullanılan döşeme malzemesinin biraz dışarı taşması ve boşlukla aynı zemin üzerine masa ve sandalyelerin taşması ile iç mekanla dış mekanı 62 birbirine bağlayan davetkar bir çözüm düşünülmüştür. Bina cephesi katlanabilir cam ve ahşap malzeme olarak tercih edilmiştir. Mevcut durumda görülen yapının karşısındaki bakımsız sağır cephenin bakım ve temizliği yapılmalıdır. Bu duvarının bir kısmına kafe içindeki bir objektif yardımıyla film, maç, konser vb. etkinliklerin gösterimlerinin yapılması önerilmiştir. Alana ulaşımı sağlayan merdiven korkuluk kenarları ile duvardan sarmaşıklar sarkıtılmıştır ve yol üzerinde merdiven kenarlarında duvara monte, zeminde ise döşeme arasında yerden spotlarla aydınlatma elemanları yerleştirilmiştir. Yılın her mevsiminde kullanımını sağlamak için tente örtü sistemi önerisi getirilmiştir. Böylelikle önerilen çözümlerle kent merkezinde yalnız kalmış bu dış mekan ile iç mekanın, birbiriyle bütünleşmesiyle günün 24 saati hayat bulması amaç edinilmiştir (Şekil 4.18). Şekil 4.18: Mühürdar Caddesi ile Neşet Ömer Sokağı birbirine bağlayan boşlukların değerlendirilmesi, yaşayan ara mekanların oluşturulması 63 Şekil 4.16’da görülen Mühürdar Caddesi ile Neşet Ömer Sokağı’nı birbirine bağlayan diğer bir boşluk alan için; ön cephe restoresi yapılmış olan yapıların bu boşluğa bakan sağır cephelerinin restorasyonu yapılmış ve aradaki duvar ise bitkisel örtüyle kaplanmıştır Bahçeye bakan Kadıköy Çarşısının bu cephesi de diğer cephesinde olduğu gibi cam ve ahşap malzeme ile kaplanmış olup, ilk sırada yer alan kitapçı yanındaki askeri malzeme satan dükkanla birleştirilmiş ve bir kafe kitapevine dönüştürülmüştür. Bahçe ise yeniden bitki, yeni zemin kaplama ve aydınlatma elemanlarıyla düzenlenmiştir. Mekan içerisindeki trafonun cephesinin de duvar resmiyle süslenmesi önerilmiştir. Ayrıca, Kadıköy Çarşısı’nın çöplerinin atıldığı çöp kutuları buradan kaldırılmıştır. Dükkan sahiplerinin çöplerinin belediye tarafından çalışma saatleri dışında -akşamın belli bir saatinden sonra- belirlenecek olan saat dilimi içerisinde araç ulaşımına açık olan Neşet Ömer Sokak üzerinden tahliye edilmesi düşünülmüştür (Şekil 4.19). Şekil 4.19: Mühürdar Caddesi ile Neşet Ömer Sokağı birbirine bağlayan diğer bir ara mekan tasarımı 64 Sorunlar: Şekil 4.20’de de görüldüğü üzere; tarihimizden izler taşıyan bu yapı bakımsız ve tanımsızdır. Ayrıca yapının zemin kat kullanımında olan telefon tamircisi ile kolonyacının yapılan gözlemler sonucunda yok denecek kadar az müşteriye hitap ettiği ve neredeyse hiç ilgi çekmediği gözlemlenmiştir. Şekil 4.20: Mühürdar Caddesi üzerinde hem restorasyonu yapılması gereken hem de zemin kat kullanımlarının yaşam alanlarına dönüştürülememesi 65 Çözümler: Öncelikle şekil 4.20’deki bu eski eserin restorasyonu yapılıp, kaçak katı kaldırılmıştır. Bu bina ile yanındaki yapıların cephelerinin cephe zenginliğini arttırmak için balkon ve pencere önlerinden bitkilerin sarkması önerilmiştir. Yapının zemin kat kullanımında mevcutta olan telefon tamircisi ile kolonyacının yapılan gözlemler sonucunda sokak kullanımını olumsuz etkilediği, yayayı çekmediği görülmüştür. Bu yüzden bu dükkanlara yeni işlevler önerilmiştir. Sokağın tarihinden izler taşıyan bu yapının zemin katına Türk kültüründen izler taşıyan Türk kahvesini geleneklerimize göre sunumunu yapan butik kahveci ile badem ezmesi satışını yapan küçük masa sandalyeleriyle sokağa taşmış butik dükkanlar önerilmiştir. Zemin katta insan ölçeğine uyacak şekilde cephesine tente örtü elemanı ile duvara monte aydınlatma elemanları kullanılmıştır (Şekil 4.21). Şekil 4.21: Restorasyonu yapılması önerilen yapının yeni zemin kat kullanımı ve cephesiyle sokağa katılması ve sokağı yanındaki eski eserlerle birlikte renklendirmesi 66 Sorunlar: Şekil 4.22’de görülen kırtasiye, indirim yapmış olmasına rağmen müşteri çekemediği gözlemlenmiştir. Şekil 4. 22: Mühürdar Caddesi üzerinde yer alan bu kitapçı – kırtasiyecinin indirim yapmış olmasına rağmen yayayı çekmemesi Çözümler: Đndirim yapmış olmasına rağmen yayayı çekmeyen bu mekan için sokakta bulunmayan yeni bir işlev olarak çocuk giyim mağazası önerilmiştir. Sorunlar: Şekil 4.23’deki alanda eskiden Eyüboğlu Đlköğretim Okulu varmış. Okulun yıkılmasından sonra yıllar geçmesine rağmen alan hiçbir şekilde değerlendirilmemiş, atıl bir alan olarak kalmıştır. 67 Şekil 4.23: Neşet Ömer Sokak üzerinde yıllardır atıl bir alan olarak kalmış alanın yaşatılamaması Çözümler: Bu ara mekanın hayat bulması için ikinci el satışı yapılan sıra sıra karşılıklı bina cephelerine doğru dizilmiş butik satış yerleri düşünülmüştür. Zemin düzeltilip biraz yükseltilerek kaygan olmayan bir zemin kaplamasıyla kaplanmasının kullanımı önerilmiştir. En uç kısımda duvar dibinde örtü sistemi altında kurulmuş mini kafe yer alırken, sahaf ve ikinci el her tür malzemenin satışı önerilmiştir. Zemin döşemesi arasında zeminden aydınlatma ve yer yer yeşil doku kendini göstermektedir. Bu iki sağır cephenin duvar resimleriyle süslenmesi önerilmiştir (Şekil 4.24). 68 Şekil 4.24: Neşet Ömer Sokak üzerinde yıllardır atıl bir alan olarak kalmış olan ara mekanın yaşayan bir dış mekan olması için önerilen mekan tasarımı Sorunlar: Mühürdar Caddesi üzerinde bulunan Đngiliz Protestan Klisesi’nin arka cephesinde kalan bu alan içerisinde hemen klisenin yanındaki ĐSKĐ binasına ek bir yapının kesişmesiyle oluşan bu ara mekanın çoğunlukla motorlu taşıtların park yeri olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca ĐSKĐ binanın ek binası olan, önceden veznelerin bulunduğu bu ek yapı şuanda kullanılmamakta ölü mekan olan karşımıza çıkmaktadır (Şekil 4.25). 69 Şekil 4.25: Mühürdar Caddesi üzerindeki Đski binasının arkasında kalan ve Đski’ye ait olup kullanılmayan atıl yapının işlevsizliği, ara mekanın tanımsızlığı Çözümler: Đski’ye ait olup eskiden veznelerin bulunduğu ama şu anda hiçbir işlevi bulunmayan bu yapıların yıkılıp hemen yanındaki bakımsız, havasız, birbirini tekrar eden işlevlere sahip dükkanları içinde bulunduran ve Akmar Pasajı olarak adı geçen bu binanın yan cephesinden açıklıklar oluşturulmuş ve yapıya bitişik arkadlı düzenleme ile bu boşluğun birleşmesi sağlanmıştır. Đç mekandaki aktivitelerin dış mekana yumuşak bir geçişle akması amaçlanarak; iç mekanla dış mekanı birbirine bağlayan bir ara mekan oluşturulmuş ve yayaların hareketlerinin bu ara mekanda yoğunlaşması, mekanlar arasında eylemlemsel bağlantının kurulması sağlanmıştır. Ayrıca, Akmar Pasajının teras çatısına öneri olarak çatı bahçesi düşünülmüştür. Bu bahçede aynı zamanda kafe düşünülmüştür. Hemen yanındaki bina yabancı dil eğitim merkezi olduğundan öğrencilerin rahatlıkla dinlenip internet aracılığıyla araştırma yapabilmelerine olanak sağlayacak, içinde konuşma kulübünün yer aldığı rahat, doğayla iç içe bir ortam oluşturulmuştur. Akmar Pasajında daha çok ders kitapları, çeşitli sınavlara hazırlık doğrultusunda hazırlanmış kitapların satışı yapılmaktadır. Yeni işlev olarak bunların yanında sahaf, müzik, resim vb. sanat dalları için atölyelerin işlev olarak eklenmesi önerilmiştir. Bu çözüm, iç mekanla dış mekanın birbirini beslemesi, bütünleşmesi gerektiği düşüncesinden yola çıkılarak getirilmiştir. 70 Şekil 4.29’da görülen bu görünüş Mühürdar Caddesi’ne dik gelen Misbah Muayyes Sokak üzerinden çekilmiş bir görüntü olup, buranın sağında bulunan Đngiliz Protestan Klisesi ile Đski binası arasındaki boşluktan buraya geçiş söz konusudur. Sonuç olarak, Mühürdar Caddesi, Misbah Muayyes Sokak ve Neşet Ömer Sokak arasında kestirme geçişler böylelikle sağlanmıştır (Şekil 4.26, Şekil 4.27). Şekil 4.26: Đski’nin arkasındaki kullanılmayan yapıların kaldırılıp, Akmar Pasajı ile alanın birlikte düşünüldüğü yeni mekan tasarımından bir kesit 71 Şekil 4.27: Akmar Pasajına üç ayrı sokaktan sağlanan yaya sirkülasyonu Sorunlar: Hareketin ve kullanım organizasyonu bağlamında; yayayı yönlendirmek ve belli noktalara yayaların dikkatini çekmek için yeterli çözümler üretilmediği, hatta çiçekliklerle yapılan düzenlemelerle sokağı ve insan topluluğunu ikiye ayırdığı gözlemlenmiştir (Şekil 4.28). 72 Şekil 4.28: Sokak ile insanların bütünleşmesini engelleyen, gelişigüzel dizilmiş çiçeklik kullanımı Çözümler: Sokağı canlı tutan insanların bütünleşmesidir. Yayaları mekan kullanımına teşvik edecek düzenlemeler olmalıdır. Alanda var olan çiçekliklerin bulundukları konumlarda sokakta bölünmeye neden olurken, bu durumun aksine yayaların kaynaşmalarını sağlamak ve belli mekanlara yönlendirmek amaçlı yer yer sokak üzerinde altı oturma gruplu boylu ağaçlandırılma düşünülmüştür (Şekil 4.29). Bu düzenleme yapılırken ağaçların eski dokuyu kapatmamasına dikkat edilmiştir. Ayrıca, sokağın enine kesitinde genişleyen noktalar, ağaçlandırma için uygun görülmüştür. 73 Şekil 4.29: Mekan hissi uyandıran ağaç, insanın fiziksel çevre içerisindeki hareketi yürüme, oturma ve durma Güneşli veya yağmurlu hava koşulunda, yayaların sokaktaki hareket ve aktivitelerini destekleyecek ya da kolaylaştıracak çözümlerin mevcut olmadığı görülmüştür. Güneşli veya yağmurlu hava koşulunda yayaların vitrinleri rahat bir şekilde seyredebilmeleri, bekleme, yürüme gibi hareketlerini konforlu bir şekilde gerçekleştirebilmeleri için dükkan önlerinde tente ve gölgelikler kullanılmalıdır. Bu tenteler ve gölgelikler; renk ve biçim olarak dükkanın kendi kimliğini ortaya koyarken sokak mekanı ile de bir uyum sağlanmalıdır. Uyumu yakalarken monotonluktan da kaçınılmalıdır. Bu çözüm insan ölçeği dikkate alınarak tasarlanmalı, yayanın görüş açısını engellememeli ve yükseklik bakımından güneş engelleyici olmalıdır (Şekil 4.17, Şekil 4.21, Şekil 4.24). 74 Sorunlar: Büyüklük ve renkleriyle estetik olmayan ve sokakta karmaşa yaratan tabela ve afişler tespit edilmiştir. Ayrıca, bina cephelerinde bulunan klimaların dış üniteleri, ısıtma – soğutma, havalandırma, jenaratör gibi makinelerin görüntü kirliliğine yol açtığı gözlemlenmiştir. Şekil 4.30: Reklam ve afişlerin yarattığı karmaşa, bina cephelerinde bulunan klimaların dış ünitelerinin, ısıtma- soğutma, havalandırma, jenaratör gibi makinelerin yol açtığı görüntü kirliliği Çözümler: Yerel yönetimlerce dükkanın kimliğini açıklayıcı öğeler, tabelalar, afişler ve ya ışıklı yazıların renk, boyut, yazı karakteri ve rengi vb. fiziksel özellikleri için bir standart stil oluşturulmalı ve bu çerçevede dükkan sahiplerinin kurallara uyması sağlanmalıdır (Beyoğlu Đstiklal Caddesi’nde olduğu gibi). Ayrıca, bina cephelerinde bulunan makinelerin dış ünitelerinin hem ışık ve hava almasını sağlayacak hem de kötü görüntüsünü izole edecek delikli bir cephe kaplaması ile kaplanması önerilmiştir (Şekil 4.31 ve Şekil 4.32). 75 Şekil 4.31: Bu delikli cephe blok ile ışık ve hava kontrolü sağlanır, estetik bir görüntü de elde edilir [67] 76 Şekil 4.32: Yapı cephesine uygulanmış bir örnek [68] 77 Şekil 4.33: Đşlevini yitirmiş, tanımsız, kullanışsız dış mekanlar ile binaların öneri karma kullanımlarla tanımlanması, yaşayan kentsel çevrelere dönüştürülmesi, binalar arası boşlukların değerlendirilmesi ve kullanımla ilişkilendirilmesi 78 5.SONUÇ Günümüzde kontrolsüz gelişen kentler bizlere sağlıklı bir çevre sunmamaktadır. Bu çalışmada, yapılar ve dış mekanlarda oluşan kurguların fiziksel biçimlenişinin, kenti yaşayan kullanıcıların beklentilerine tam olarak cevap veremediği tespit edilmiştir. Kadıköy Mühürdar Caddesi’nin kentsel dış mekan yaşantısına olan katkısını, bir tasarım modeli olan “üçlü örtüşük formulasyon” yöntemi ile değerlendirmemiz sonucunda; mekan tasarımında eksiklikler ve hatalar içerdiği gözlemlenmiştir. Mekan tasarımında tespit edilen eksiklikleri gidermek ve hataları çözümlemek, sokağın 24 saat yaşayan bir kentsel dış mekan olmasını sağlamak, topluma ve kente kazandırmak için çözüm önerileri getirilmiştir. Üçlü örtüşük formulasyonun ana başlıklarından biri olan “hareketin organizasyonu” bağlamında Kadıköy Mühürdar Caddesi’ni incelediğimizde; sokak ve çevresindeki boşlukların yaya hareketi ile kuvvetli bir bağ kuramadığı gözlemlenmiştir. Bu yüzden sokağın mekan yaşantısı bu boşluklara aktarılamamış ve alanın yaşaması sağlanamamıştır. Mühürdar Caddesi ile Neşet Ömer Sokağa geçtiğimiz yol üzerinde her iki taraftaki yaya hareketini çekecek davetkar bir aktivitenin olmaması sorunların nedenlerinden biridir. Ayrıca, bu boşluğun kent mobilyalarının (oturma elemanı, zemin kaplaması, aydınlatma elemanları, bitkisel materyal vb.) yetersiz ve bakımsız olduğu tespit edilmiştir. Mekanın orgizasyonu açısından incelediğimizde ise; insanın psikolojik ve fiziksel özellikleri, algı, kavrama ve mekansal davranış yetileri çerçevesinde insan ölçeğinden uzak kentsel doluluklar çözülmesi gereken kentsel bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. 79 Mühürdar Caddesi’nden boyuna ve enine alınan kesitlerde insan ölçeğine uymayan tasarımların olduğu tespit edilmiştir. Caddeden alınan boyuna kesitlerde aynı aks üzerinde bulunan yapıların bina yüksekliklerinin hemen hemen aynı olduğu fakat enine kesitte sokak üzerindeki karşılıklı gelen yapılar arasında bariz yükseklik farklarının olduğu gözlemlenmiştir. Özellikle sokak üzerindeki vista noktalarının açıklığının sağlanması, görsel değeri yüksek yapıların daha iyi algılanabilmesi, bina yüksekliklerinde yapılan oynamalarla sağlanmalıdır. Alanın tarihi kimliği sokağa değer kazandıran faktörlerden biridir. Bu sebepten dolayı sokağın tarihi kimliğini ön plana çıkarmaya yönelik tedbirler alınmalıdır. Sokak boyunca yer alan yapıların mimarisinin mekana zenginlik katması düşüncesinden yola çıkılarak binaların bakımlarının düzenli yapılması ve restore edilmesi gerekmektedir. Böylelikle farklı zamanlarda inşa edilmiş yapılar sokağa bir zaman tüneli havası yaşatabilir. Eski eserlerin yanı sıra günümüz mimarlık örneklerinin de yapı cephe zenginliğinin göz ardı edildiği gözlemlenmiştir. Sağır kalan, soğuk ve iç karartıcı cephelerin yanında büyüklük ve kullanım renkleriyle estetik olmayan ve gözü yoran ticari tabela, pano ve afişler kullanılmaktadır. Yayaların dikkatini çekmek, belli bir alana onları yönlendirmek ya da bir yerde durmalarını ve görsel doyuma ulaşmalarını sağlamak için, sağır cepheler çeşitli duvar resimleriyle, bitkisel materyallerle veya farklı cephe aydınlatmalarıyla süslenmelidir. Böylece sağır cephelerin çevresi ile ilişkilendirilmesi ve ilgi çekici hale getirilmesi sağlanmış olur. Yerel yönetimlerce tabela ve tanım panoları için - renk, boyut, yazı karakteri ve rengi, kullanım yeri vb. fiziksel özellikleri standart bir stil oluşturulmalı ve bu çerçevede dükkan sahiplerinin kurallara uyması zorunlu tutulmalıdır. Bunun yanı sıra, bina cephesine monte olan ya da hemen yanında kurulmuş klimanın dış ünitesi, havalandırma, jenaratör vb. üniteler görsel kirliliğe yol açmaktadır. Bu durumda bu ünitelerin kötü görüntüsünü hem izole edecek hem de ışık ve hava giriş kontrolü yapılabilecek bir cephe kaplaması kullanılmalıdır. Güneşli veya yağmurlu hava koşulunda yayaların vitrinleri rahat bir şekilde seyredebilmeleri, bekleme, yürüme gibi hareketlerini konforlu bir şekilde gerçekleştirebilmeleri için dükkan önlerinde tente ve gölgelikler kullanılmalıdır. Bu tenteler ve gölgelikler; renk ve biçim olarak dükkanın kendi kimliğini ortaya 80 koyarken sokak mekanı ile de bir uyum sağlanmalı, uyumu yakalarken de monotonluktan kaçınılmalıdır. Bu çözüm insan ölçeği dikkate alınarak tasarlanmalı, yayanın görüş açısını engellememeli ve yükseklik bakımından güneş engelleyici olmalıdır. Binalar arasındaki boşlukların zamanla çöplüğe dönüştüğü düşünüldüğünde (Şekil 4.23), bu alanların canlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu anlamda kentsel dokuda işlevini yitirmiş, itici, binalar arası boşlukların kente ve çevre kullanıcılarına kazandırılması gerekmektedir. Tespit edilen sorunlar doğrultusunda sorunlu alanların dış mekan yaşantısına kazanımını sağlamak için her boşluk anlamlandırılmalı, işlevlendirilmeli ve tanımlandırılmalıdır. Sokaktaki mevcut yeşil doku çevre yaşantıyı görsel olarak besleyecek ve destekleyecek şekilde arttırılmalıdır. Bu çalışmada gerek bitkisel materyalin bina cephesinde ve çatısında kullanımıyla gerekse de sokak boyunca ve binalar arasında kalan ara mekanlarda kullanımıyla yeşil dokunun arttırılması sağlanmış, doğa ile iç içe bir ortam oluşturulmuştur. Bitkisel materyal, görsel olarak sokağı beslemesinin yanında mekan hissi uyandırarak sokak mekan yaşantısını da desteklemelidir. Sokağın kullanım organizasyonu bağlamında değerlendirilmesinde; gece – gündüz kullanım durumuna bakıldığında, güz dönemi akşam yediden bahar döneminde ise akşam sekiz buçuktan sonra sokağın karanlığa gömüldüğü ve yayalar tarafından kullanımının tercih edilmediği ve güvenli bulunmadığı tespit edilmiştir. Bir mekanı güvenli kılmanın en iyi yolu, o mekanın gece ve gündüz yayalar tarafından kullanılmasını sağlamaktan geçmektedir. Geceleri yayaları sokakta tutabilmek için sokağın gece aydınlatması yeterli derecede yapılmalı, dükkanlar kapatılmış olsa bile dükkan sahipleri tarafından vitrin ışıklarının açık bırakması sağlanmalıdır. Sokakta az kullanılan alanlar yeni aktivitelerle zenginleştirilmeli, alanın mevcut potansiyeli iyi değerlendirilmelidir. Sokak boyunca yer alan zemin kat kullanımları ile ilişkiler kuvvetlendirilmeli ve dükkanlara yeni işlevler getirilmelidir. Bu bağlamda mağaza vitrinlerinin tasarımı da önem taşımaktadır. Ayrıca sokak boyunca – Kadıköy Mühürdar Caddesi için önerilen çözümlerde de görebileceğiniz - sokakla aynı zeminde ve sokağa taşmış barlar, kafeler ve restoranlara yer verilmelidir. 81 Đç mekan ile dış mekanı birbirine bağlayan ara mekanlar oluşturulmalıdır. Bu ara mekanlar arkadlı, revaklı veya saçaklı; üstü açık ya da kapalı olacak şekilde düşünülmelidir. Bu ara mekanlarda insan hareketleri yoğunlaştırılmalı mekanlar arasında eylemsel bağlantı kurulmalıdır. Sokağın kullanım zenginliğinde toplum içerisinde yaşayan her yaş ve gruptan insanlara ne derece hitap ettiği önemli bir ölçüttür. Mühürdar Caddesi’nde mekan tasarımında özürlülerin dikkate alınmadığı gözlemlenmiştir. Yapıların zemin katlarına bakıldığında yol kotu ile dükkan zemin giriş kotu arasındaki fark sadece basamaklarla çözülmüştür. Halbuki özürlüler de düşünülmeli ve zemin katlara ulaşım rampalarla sağlanmalıdır. Yayalaştırılmış olan bu sokağın, çevresindeki kestirme geçişlerle bağlantı noktaları iyi ilişkilendirilmeli, ara mekanlarla ilişkisi insan ölçeğine uygun, çekici ve sürprizli tasarımlarla mekansal ve işlevsel özellikleriyle güçlendirilerek yayanın yoğunluğunun ve alandaki sirkülasyonun 24 saat gece ve gündüz akışı sağlanmalıdır. Đşlevini yitirmiş, tanımsız, kullanışsız dış mekanlar ve binaların öneri karma kullanımlarla tanımlanması, yaşayan kentsel çevrelere dönüştürülmesi, binalar arası boşlukların değerlendirilmesi ve kullanımla ilişkilendirilmesi gerekmektedir (Şekil 4.33). 82 KAYNAKLAR [1] Krier, R., 1979. Urban Space. Rizzoli International Publications Inc. [2] Ashiara, Y., 1970. Exterior Design in Architecture. Van Nostrand Co., New York. [3] Alexander, C., 1977. A Pattern Language. Oxford University Press, New York. [4] Aydemir, Ş., Aydemir, S.E., Beyazlı, D.Ş., Ökten, N., Öksüz, A.M., Sancar, C., Özyaba, M. ve Türk, Y.A., 2004. Kentsel Alanların Planlanması ve Tasarımı. Đber Matbaacılık, Trabzon. [5] Kuban, D., 1980. Mimarlık Kavramları Mimarlığın Kuramsal Sözlüğüne Giriş. Çevre Yayınları, Đstanbul. [6] Url-1 < http://www.icmimarlarodasiistanbul.com/kosioit.html >, alındığı tarih 11.11.2008. [7] Erkman, U., 1982. Mimari Tasarım Đçin Bir Veri Üretim Yöntemi Olarak; Çevre Analizi. ĐTÜ Matbaası, Đstanbul. [8] Arcan, E. ve Evci, F., 1999. Mimari Tasarıma Yaklaşım. Tasarım Yayın Grubu, Đstanbul. [9] Lang, B., Moleski, V., 1974. Fundemental Processes of Environmental Behavior, Design for Human Behavior, Pennsylvania: Dowden, Hutchinson, Ros, Inc., s.83 [10] Url-2 < http://www.makalepaylas.com/makaleoku.asp?makale_id=126 >, alındığı tarih 11.11.2008. [11] Çubuk, M., 1991. Kamu Mekanları Tasarımı ve Kent Mobilyaları Sempozyumu (1: 1989, Đstanbul). Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Đstanbul, S.30 ve 33. [12] Giritlioğlu, C., 1991. Şehirsel Mekanların Öğeleri ve Tasarımı I. Đ.T.Ü.Mimarlık Fakültesi Baskı Atölyesi, Đstanbul. [13] Gehl, I., 1971. Bo – Miljo (Living Environment – Psychological Aspects of Housing. Danish Building Research Institute, Report 71, Copenhagen: Teknisk Forlag. [14] Gehl, J.,1987. Life Between Buildings, New York: VNR. [15] Hall, E., T., 1966. The Hidden Dimensions. Anchor Books Edition, New York. [16] Duru, B. ve Alkan, A., 2002. 20. Yüzyıl Kenti. Đmge Kitabevi, Ankara. 83 [17] Erdönmez, M.E., Akı, A., 2005. Açık Kamusal Kent Mekanlarının Toplum Đlişkilerindeki Etkileri. Megaron Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi eDergisi, Cilt 1, Sayı 1, S.84. [18] Rapaport, A., 1981. Human Aspects of Urban Form,Perception of Environmental Quality, Pergamon Press, Oxford. [19] Trancik, R., 1986. Finding Lost Space: Theories of Urban Design. Van Nostrand Reinhold, New York. [20] Süngü, I., 1998. Kentsel Blok ve Kentsel Mekan Đlişkisi Olarak Kent Mimarlığı ve Yeni Tasarımlar, Yüksek Lisans Tezi. Đ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Đstanbul. [21] Krier, R., 1988. Urban Space. Academy Editions, Hong Kong. [22] Lynch, K., 1960. The Đmage of The City. MIT Press, Cambridge. [23] Fyfe R. N., 1998. Images of the Street Planning Đdentity and Control in Public Space, Routledge. [24] Salingaros, N.,A., 2000. Complexity and Urban Coherence, Journal of Urban Design, Cilt 5, 291. [25] Url-3 < http://www.trafik.gov.tr/icerik/bildiriler/A2-24.doc >, alındığı tarih 26.06.2009. [26] Özcan, Z., Bayraktar, N., Gürer, N. ve Tekel, A., 2003. Kente Dair Analitik Bir Çözümleme: Sokaklar “Đlk Yıl Şehir Planlama Atölyesi Deneyimi”. Gazi Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt18, No 2, 17- 30. [27] Von Meiss, P., 1992. Elements of Architecture. Von Nostrand Reinhold. [28] Venturi, R., 1966. Complexity and Contradition in Architecture, Museum of Modern Art. New York. [29] Simonds, J.O., 1961. Landscape Architecture. New York. [30] Url-4 < http://www.rudi.net/books/3613 >, alındığı tarih 23.06.2009. [31] Velioğlu, S., 1990. Dış Mekan Yaşantısına Bağlı Olarak Mimari Ölçekteki Fiziksel Biçimlenişi Değerlendirmeye Yönelik Bir Model, Doktora Tezi. Mimar Sinan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Đstanbul. [32] Spreiregen, P. D., 1965. The Architecture of Towns and Cities. Mc Graw – Hill Company, New York. [33] Denel, S., 1982. Batılaşma Sürecinde Đstanbul’da Tasarım ve Dış Mekanlarda Değişim ve Nedenleri. ODTÜ Mimarlık Fakültesi Yayını, Ankara. [34] Url-5 < http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?p=1033309 >, alındığı tarih 23.06.2009. [35] Le Corbusier, 1960. Le Corbusier. Paris. [36] Fishman, R., 1982. Urban Utapias in the Twentieth Century: Ebenezer Howard, Frank Lloyd Wright, Le Corbusier. The MIT Press, Cambridge. [37] Cullen, G., 1961. Townscape. The Architectural Press, London. 84 [38] Url-6 < http://www.nyu.edu/classes/reichert/sem/city/lecorbu_img.html >, alındığı tarih 23.06.2009. [39] Schulz, N., 1971. Existence, Space and Architecture. Studia Vista, London. [40] S. Köknar, A. B., 2001. Mekansal Arayüzlerin Kente ve Yaşama Katılımları Üzerine Bir Đnceleme, Yüksek Lisans Tezi. ĐTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Đstanbul. [41] Moughtin, C., 1992. Streets and Squares, University of Nottingham. GB. [42]Url-7<http://www.ou.edu/class/arch4443/Tribune%20Tower%20Competition>, alındığı tarih 23.06.2009. [43] Url-8 < http://www.dezeen.com/2009/07/23/mahanakhon-by-oma/ >, alındığı tarih 30.06.2009. [44] Url-9 < http://www.old-picture.com/europe/General-Street-High-view.htm >, alındığı tarih 28.06.2009. [45] Url-10 < http://architectureinberlin.wordpress.com/page/7/ >, alındığı tarih 23.06.2009. [46] Hızlan, Z. S., 1994. Kentsel Mekan Karakterinin Yapısal Çevre – Meydan Etkileşimi Açısından Değerlendirilmesi. ĐTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Đstanbul. [47] Url-11 < http://www.condo-living-west.com/nyblog/labels/OneJackson... >, alındığı tarih 29.06.2009. [48] Url- 12 < http://www.iaacblog.com/2008term01/course05/?p=3691 >, alındığı tarih 29.06.2009. [49] Url-13 < http://www.beautyinchelsea.com/2009/03/art-opening-tomorrownight-319.html >, alındığı tarih 25.06.2009. [50] Krier, R., 2006. Town spaces: Contemporary Interpratations in Traditional Urbanism. Birkhauser – Publishers for Architecture,Berlin. [51] Moughtin, C., 1999. Urban Design: Method and Techniques. Architectural Press, Oxford. [52] Url-14 < http://www.archnewsnow.com/features/Feature236.htm >, alındığı tarih 23.06.2009. [53] Url-15 < http://www.archdaily.com/15776/designing-the-21st-century-street > alındığı tarih 25.06.2009. [54] Url-16 < http://www.archdaily.com/13237/tenerife-espacio-de-las-artes-herzogde-meuron-by-iwan-baan/ > alındığı tarih 21.06.2009. [55] Url-17 < http://www.designbuild-network.com/projects/silver-building/silverbuilding2.html >, alındığı tarih 21.06.2009. 85 [56] Url-18 < http://www.mimdap.org/w/?p=17658 >, alındığı tarih 13.06.2009. [57] Url- 19 < http://imaginativeamerica.com/2008/12/ >, alındığı tarih 13.06.2009. [58] Url-20 < http://www.e-streetlight.com/images/l4_m.jpg >, alındığı tarih 13.06.2009. [59] Url-21 < http://www.sfnewdevelopments.com/3473/mission-bay-update-parkterrace/ >, alındığı tarih 13.06.2009. [60] Url-22 < http://www.urban75.org/london/centrepoint.html >, alındığı tarih 03.06.2009. [61] Url-23 < http://www.behnisch.com/site_files/index_flash.html >, alındığı tarih 03.06.2009. [62] Url-24 < http://www.inpo.com.tr/resimler/Arkad.JPG >, alındığı tarih 21.06.2009 [63] Url-25 < http://www.flickr.com/photos/69209094@N00/ <, alındığı tarih 25.06.2009. [64] Url-26 < http://www.flickr.com/photos/25012788@N07/3571984469/in/pool672078@N25 >, alındığı tarih 25.06.2009. [65] Url-27 < http://arkiv.arkitera.com/p4254-yaslilar-evi-senior-residence uluslararasi-mimari-fikir-yarismasi-projesi---1-odul.html#myslidemenu >, alındığı tarih 23.06.2009. [66] Velioğlu, S., 1997. Bir Mimari Tasarım Öğretimi Modeli, Mimarlık Dergisi, Sayı: 287. [67] Url-3 < http://www.ornamelt.blogspot.com./ >, alındığı tarih 07.04.2009. [68] Url-4 < http://www.iaacblog.com/2008term01/course05/? >, alındığı tarih 07.04.2009. 86 ÖZGEÇMĐŞ Ad ve Soyadı: Seyhan AKTAŞ Doğum Yeri ve Tarihi: Çayeli/ RĐZE – 02.04.1980 Adres: Dr. Erkin Cad. Manolya Apt. No.14 K.1 D.2 Göztepe/ ĐSTANBUL Lisans Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi 87