40 Pediyatrik cerrahi L. Spitz, I.D. Sugarman Çeviri: Pelin Oğuzkurt İÇİNDEKİLER Yenidoğan cerrahisinde genel düşünceler 619 Karın ameliyatı 622 Doğumsal diyafram fıtığı 622 Ekzomfalos ve gastroşizis 623 Kasık fıtığı 624 Orşiopeksi 626 Ösofagus atrezisi 627 Gastrostomi 627 Pilor darlığı 629 Barsak tıkanıklıkları 630 Ortabarsak (midgut) volvulusun eşlik ettiği veya etmediği malrotasyon 632 Nekrotizan enterokolit 633 İç-içe geçme (İntususepsiyon) 634 Anorektal anomaliler 634 Miyelomeningosel 636 YENİDOĞAN CERRAHİSİNDE GENEL DÜŞÜNCELER GİRİŞ İyi sonuçlar elde etmek için, yenidoğan cerrahisinin büyük uzmanlık hastanelerinde çalışan tam eğitimli pediyatrik cerrahlar tarafından yapılması gerekir. Bu merkezlerde klinik verilerin yoğunluğu çok çeşitli doğumsal anomalilerin yönetimi için deneyim sunar ve eğitim ve araştırma programlarının düzenlenmesini kolaylaştırır. Yüz güldürücü sonuçlar sağlamak için hemşire bakımı, anestezi, radyoloji, patoloji ve çocuk hastalıkları uzmanlarından destek sağlanır. Yenidoğan dönemi rahim-dışı hayatın ilk 28 günü olarak tanımlanır, ancak gebelik yaşı 22 haftaya kadar inen bebeklerin yaşatılması nedeniyle bu, artık güncelliğini yitirmiş bir tanımlamadır. Gebelik yaşı 24 haftadan küçük bebekler veya doğum ağırlığı 750 gr'dan düşük bebeklerin mortalite hızı artmıştır, yaşayan prematür bebeklerin çok sayıda duyusal ve nörogelişimsel engelliliği vardır. Yaşayanların bazılarına, halen çok immatür hemostatik mekanizmaları olmasına rağmen ilk 28 gün içinde cerrahi gerekir. Gebelikten (döllenmeden) sonra 44 haftadan (yenidoğan döneminin güncel tanımı) küçük bebeklerin apne eğilimi özellikle ilk 24 saatte belirgin ölçüde artmıştır. Bebeklerde günübirlik cerrahi kontraendikedir. Yenidoğanın erişkinin sadece boyutları küçültülmüş bir biçimi olması düşüncesi artık güncelliğini kaybetti. Yenidoğan hem yapı hem de işlev açısından erişkinden farklıdır. Bağımsız yaşama uyum haftalar alır ve bu süre boyunca herhangi bir ciddi stres duktus arteriozusun tekrar açılmasına ve dolaşımın 'persistan fetal dolaşıma' gerilemesine neden olarak, oksijenden fakir kanın sistemik dolaşıma karışmasına neden olur. Ortaya çıkan hipoksinin düzeltilmesi zor olabilir. Yenidoğan dolaşımı dengesizdir, herhangi zararlı bir uyaran böbrek veya barsak iskemisi ile veya kafaiçi kanama ile sonuçlanabilir. Yenidoğanda yüzey alanının ağırlığa oranı erişkinin iki katıdır, bu da yenidoğanı hipoterminin eşlik ettiği aşırı sıvı kaybı nedeniyle gelişen dehidratasyon riski ile karşı karşıya bırakır. Hipotermi özellikle bebeğin başından daha fazla olan ısı kaybı ile belirginleşir. Yenidoğan böbreği gelişmemiştir ve ancak belirli sınırlarda işlev yapabilir. Diüretik yanıt zayıftır ve damardan fazla sıvı verildiğinde kolaylıkla dolaşım yükü oluşabilir, bu da duktus arteriosusun tekrar açılmasıyla birlikte hipoksiye ve şiddetli kalp yetmezliğine neden olabilir. Karaciğer işlevleri, özellikle detoksifiye edici enzim sistemleri kısıtlıdır ve hiperbilirübinemi kolayca gelişebilir. Düşük immünoglobulin düzeyleri ve azalmış lökosit etkinliği enfeksiyona direnci azaltır, bakteremi aniden menenjite doğru ilerleyebilir. Enfeksiyon kalp, böbrek veya karaciğer yetmezliği ile birleşir. Düzeltilmesi, güç ve hızlı ilerleyen çoklu-organ yetmezliği gelişir. Son yıllarda yardımcı solunum teknikleri çok gelişmekle birlikte hemodiyaliz ve kardiyak destek halen güçlükler yaratabilmektedir. DOĞUMSAL BİR ANOMALİNİN TANINMASI Doğumda dış anomaliler kolaylıkla fark edilebilir ve daha fazla tartışmayı gerektirmezler ancak saklı anomalilerin göstergesi olan bazı klinik özelliklerin daha ayrıntılı incelenmesi gerekir. Safralı kusma. Kusmada yeşil safra olması başka bir neden (sepsis) bulunamazsa mekanik bir barsak tıkanıklığı olduğunu gösterir. Solunum sıkıntısı pnömotoraks, diyafram fıtığı, lober amfizem veya ösofagus atrezisini dışlamak için göğüs radyogramı çekilmesini gerektirir. Zamanında doğan sağlıklı bir bebeğin doğumdan sonraki ilk 24 saatte mekonyum çıkartmaması Hirschsprung hastalığı olasılığını akla getirir. Doğumdan sonraki ilk 24 saatte idrar yapmaması dehidratasyon veya posterior üretral kapak gibi bir tıkanıklığa bağlı olabilir Yenidoğanda lateral karın kitlesi hidronefroz veya multikistik böbrek gibi iyi huylu bir böbrek anomalisine bağlı olabileceği gibi hipogastriumdaki bir kitle kız bebekte hidrokolpozu veya erkek çocukta üretral kapağa bağlı genişlemiş mesaneyi düşündürmelidir. Bu yaşta tümörler nadirdir. 619