Kadınların erkeklere aiî işlere heveslenmesinin hoş karşılanmadığı

advertisement
AKIN tarihe kadar toplumumuzöa, erkeklerin
bile seçtikleri bazı meslek dallarına dil uzatan­
lar, en azından dudak bükenler olurdu.
Mesela, mimara duvarcı, ressarria boyacı, mü­
zisyene çalgıcı, aktörle soytarı denilebllen bir
ortamda, kadınların ev dışında bir meslek sahi­
bi olmaları yadırganırdı.
Erkeklere özgü sanılan işlerle-ellerinin hamuruyla-kadınların uğraşmaları, en azından kınanırdı!
Ama, bu geri düşünceler, artık çok gerilerde kalmış
bulunuyor.. Kadınlar iş ve meslek alanlarında, erkeklerle,
eşitlik haklarını almış ve toplumdaki varlıklarını simgelemişlerdir.
Bugün, okuyucularımıza, tıp alanında görev yapmış;
Türkiye’de ve Almanya’da takdir toplamış ilk kadın doktoru­
muzu, rahmetle anarak, tanıtmak İstiyoruz.
Bu kadın doktorumuz, saltanat döneminin can çekiştiği
yıllarda, Almanya’da eğitimini gerçekleştirmiş olan Safiye
Ali Hanım’dır.
Safiye Ali, imparatorluk devrinde hizmetleriyle tanınmış
olan bir ailenin kızıdır. Babası, padişah yaverlerinden Ferik
Ali Kirat Paşa, annesi Mekke Muhafızı Müşir Hacı Emin
Paşa’nın kızı Hasene Hanım’dır. Safiye, bu çiftin, dört
kızından üçüncüsüd|ür. 1891 yıUnda İstanbul’da doğan Sa­
fiye Ali hem özel eğitim görmüş, hem Amerikan Kız Koleji’ni
bitirm iştir.. Şair Tevfik Fikret’in çok sevdiği ve takdir ettiği
öğrencilerinden biridir.
Balkan Savaşı’nın felaketini, cepheden kafilelerle getiri­
len yaralıları gören, acılarını duyan bu kadının şefkatli kalbi,
onu doktorluğa itmiştir. Gelgelelim, o zamanın koşulları
içerisinde Türkiye’de bir kadının Tıp tahsili yapması müm­
kün değildi.Ama Safiye A li’nin büyük yeteneği çevresince
bilinmektedir. Devrin Maarif Nâzırı Şükrü Bey’in delaleti ile
Safiye Ali, devlet hesabına tıp tahsili için Almanya’ya gön­
derilir. Almanya’ya giderken altı dil bilen Safiye Ali Hanım,
Almanca bilmiyormuş.Güçlü yeteneği ile çabucak bu dili de
öğrenip Vurzburg Tıp Fakültesi'ne girmiş
Almanya’da kadın ve çocuk hastalıkları üzerine ihtisas
yapan Safiye Ali Hanım , Kurtuluş Savaşı sona ererken
yurda döndüğü zaman, vatan bir yangından, ulus ölüm
kalım savaşından yeni çıkmıştır. Hemen fakir kadınlarla
kimsesiz çocukların sağlık hizmetine koşan Safiye Ali,
Cağaloğlu’nda açtığı klinikte mesleki çabalarına başlamış­
tır. Devrin ünlü doktorlarından Besim Ömer Paşa ile Akil
Muhtar ve Operatör Emin Beyler’den büyük yardım görmüş,
onlarla işbirliği yaparak süt ve bakımevlerinde çalışmıştır.
2. DÜNYA SAVAŞINDAKİ ÇABALARI
Safiye Ali Hanım’ın yurtta olduğu gibi yurtdışı hizmetleri
de göğüs kabartıcıdır. Bu ilk kadın doktorumuz bu arada,
Batı ülkelerindeki milletlerarası tıp kongrelerinde Türkiye’yi
temsil etmiştir. Almanya,Fransa, Ingiltere, İtalya ve Ameri­
ka’daki kongrelerde bu ülkelerin dilleri ile tebliğler yapmış,
konferanslar vermiştir. Bir göz doktoru olan eşi Ali Ferdi
Kerekeler ile birlikte, İstanbul’daki muayenehanelerini kapa­
tıp sağlık nedeni ile Almanya’ya gitmiş ve Dortmund şehrine
yerleşmiştir. Mesleklerini burada sürdüren bu çift İkinci
Dünya Savaşı’nın Almanya’yı harabeye dönüştürdüğü bom­
bardımanlar altında, yaralananların ve kimsesiz çocukların
imdadına koşmuşlardır. Doktor Safiye Ali bu kara günlerde
mesleğinin duyarlı gereğini büyük bir güçle yerine getir­
miştir. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ereceği sırada Türkiye’
nln Almanya'ya harp ilan etmesi üzerine, Türkiye’deki Al-
manlar'ın hükümetimizce enterne edilmesine karşın, Alman
hükümeti de kendi ülkesinde oturan Türkler’i sınır dışı etme
kararı almıştır. Ancak, savaşın felaketli günlerinde Alman
yaralılarına ve çocuklarına yaptığı büyük hizmeti unutmamış
olan Dortmund halkı, hükümetlerinin bu kararlarına karşı
çıkarak Safiye A li’nin kendi şehirlerinde kalmasını sağla­
mışlardır.
Doktor Safiye Ali, ancak İkinci Dünya Savaşı’nın sona
ermesiyle Türkiye’ye dönmüştür. Ne var ki, yakalandığı
kanser hastalığının tedavisi için tekrar Almanya’ya gitmiş ve
5 Temmuz 1952 günü orada ölmüştür. Savaşın felaket
saçtığı yıllarda yaptığı sağlık hizmetlerini unutmamış olan
Dortmund şehrinin halkı, Safiye Ali için büyük bir cenaze
töreni yapmış, üniversite profesörleri övgülü konuşmalarla
tabutunu omuzlarında taşımışlardır.
SAFİYE A Lİ’DEN SONRAKİ DOKTORLARIMIZ
Türkiye’de Cumhuriyetin
ilanına kadar başka kadın
doktor yoktur. Ancak Safiye Ali’den sonra İsviçre'de, Ingil­
tere'de, Almanya ve Fransa’da tıp tahsili yapan bir kaç Türk
kızı bulunmaktadır. Kurtuluş Savaşı sırasında Izmlrli’lerin
İsviçre’de okuttukları Suat ve Saada Hanımlar’la,Almanya’da
tıp eğitiminde bulunan Namiye Hanım ve çocuk hastalıkları
uzmanı Semiramis Hanımı hatırlamak gerekir.
Kadınların erkeklere aiî işlere
heveslenm esinin hoş karşılanmadığı
birdevirde,S afiye A li Hanım, A lm a n y a 'y a
tıp öğrenim i yapm aya gitmiş,
yurda dönünce de hem en kimsesiz yoksul
çocukların hizm etine koşmuştu...
Yine ilk kadın
doktorlarımızdan
Semiramis Tezel,
tanınmış avukatlardan
Haydar Rıfat Bey’in
kızıydı. Tıp öğrenimini
Münih’te yapmıştı.
bunlardan Saada Emin Hanım, Cenevre Tıp Fakültesi’ni
başarıyla ikmal eden ilk Türk kadınıdır. İç Hastalıkları Uz­
manı olan Dr. Saada Kâatçılar, daha sonra İzmir’de politika
hayatına yönelmiş ve il genel meclisi üyesiyken tek parti
döneminde, bundan 35 yıl önce- Manisa’dan milletvekili
seçilmiştir.
Dr.Semiramis Tezel,ünlü avukatlardan Haydar Rıfat’ın
kızı ve Ordinaryüs Profesörken ölen Dr. Ekrem Behçet
Tezel’in eşi idi. O da küçük yaşta Almanya’ya gönderilmiş,
orada tıp tahsili yaptıktan sonra yurda dönerek ölünceye
kadar mesleğini sürdürmüştür. Birkaç kere milletlerarası
kongrelere de katılan Dr. Semiramis Tezel, 51 yaşındayken
ve genç denilecek bir çağda 1953 yılında ölmüştür.
Bu arada, 1918-1923 yıllarında Ingiltere’de tıp tahsili
yapan Hayrünisa Hanımla, Avrupa’da tıp öğreniminde bulu­
nan Bedriye Bedri Hanımı da belirtmek yerinde olur. Daha
sonraki yıllardaTürkiye’deTıp Fakültesi’ne kızların alınması
da kabul edilmiş ve 1928 yılında ilk mezunlarını vermiştir.
Bunlar ünlü Profesör Müfide Küley, Suat, İffet Naim, Fitnat
ve Sabiha Hanımlardır.
Bu arada, tahsilini Avrupa’da yapan, ilk diş doktorumuz Belkıs Hanımı da belirtmek yerinde olur.
A
tik kadın
doktorumuz Safiye
Ali Hanım,
yetişmesinde büyük
yardım gördüğü
Profesör Besim
Ömer İrdelp (solda)
ile Profesör Akil
Muhtar özden
(sağda) arasında.
Yine ilk kadın
doktorlarımızdan Saada
Kaatçılar, İzmir’ de il Genel
Meclisi üyesiyken, 35 yıl kadar
önce Manisa’ dan milletvekili
seçilmişti. Yanda Safiye Ali
Hanım.
İlk kadın doktorumuz
Safiye flü
Hanım
/
Taha TOROS
Dr. Safiye Ali, Kurtuluş Savaşı sona ererken döndüğü İstanbul’da
ilk iş olarak, süt evindeki kimsesiz çocukların bakımım üstlenmişti.
Tedavi için gittiği A lm a n y a 'd a
ğü zam an cenazesi savaş yıllarındaki
iyiliklerini unutm am ış olan Dortmund
halkının elleri üzerinde taşınmıştı...
v
30
**
Jk
M
Taha Toros Arşivi
Download