İstanbul A rkeoloji M üzesi 100. yılını kutlarken yeni bir düzenleme ile salonlarını izleyicilere açtı Zam an tünelinde çağdaş gezinti Müzede Arkaik çağdan Roma’ya uzanan özel bir bölüm var. Müzenin kurucusu Osman Hamdi için ayrı bir mekân düzenlemesi yapıldı. Tarih boyunca İstanbul bölümü için çalışmalar sürüyor. ASLI KAYABAL kân düzenleniyor. Burada Os­ man Hamdi’yle ilgili fotoğraf, belge ve yayın gibi malzemeler sergilenecek. Özürlüler için bir asansörün de hizmete sokulacağı müzede yeni uygulamalara yönelik çalış­ maların bir bölümü İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkezi Müdürlüğü’nde yürü­ tülmüş. Müdür Ülkü İzmirligiR in aktardığına göre bir yıl bo­ yunca 4200 organik ve inorga­ nik parça elden geçirilmiş. İstanbul’da arkeoloji müzele­ rinin kuruluşu 1846’da Damat Ferit Paşa zamanında başlıyor. O dönemde çeşitli yerlerden ge­ tirilen eserler silah deposu ola­ rak kullanılan Aya İrini Kilise­ sinde toplanıyordu. ~ İstanbul Arkeoloji Müzesi 100. yaşını kutluyor. Müze dün­ den itibaren salonlarını yeni dü­ zenleme ile izleyicilere açtı. “Bir başına’’, “soğuk” ve “sessiz” müze kavramını silme­ ye yönelik çalışmalar büyük öl­ çüde tamamlandı. Ziyaretçiyi görsel yönden besleyen, eğitici ve bilgilendirici; baktıran değil gör­ düren “sıcak” bir müzenin ya­ ratılmasına çalışıldı. Dün İÜ Devlet Konservatuvarı Nefesli Sazlar O rkestrası­ nın müze bahçesinde verdiği konserden sonra, müze müdü­ rü arkeolog Alpay Pasinli, Anıt­ lar ve Müzeler Müdürü Mehmet Akif Işık, Kültür Bakanlığı müsteşarı Acar Okan açış ko­ nuşmalarını yaptı. Açılışta mü­ zede 1988’den beri yürütülen ça­ lışmalara maddi yönden destek veren Rahmi Koç, Nebil Erulaş, Erol Sağmanlı, Demirhan Akyüz ve Tacettin Başer’e plaket verildi. Sultanahmet semtinde Os­ man Hamdi Bey yokuşunu çıkıp da İstanbul Arkeoloji Müzesi­ nin yolunu tutanlar geçmişe ke­ yifli bir yolculuk yapacak. Tarihin uzak noktalarında ge­ zinmek isteyenler tura eski mü- Çinili Köşk İSKENDER —İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin yeni düzenlemesinde sergilenen bir Büyük İskender başı. (Fotoğraf: İbrahim Günel) ze binasındaki Lahitler Salonu’ndan başlayabilir. Sayda’da 1887’de kral mezar­ larında bulunan İskender, Ağla­ yan Kadınlar, Satrap, Likya ve Tabnit lahitlerinin yer aldığı sa­ lon, günışığına kapalı loş orta­ mı ile müze içinde bir nekropol (mezarlık alanı). Müze Müdürü Alpay Pasinli salonun günışığına İskender lahdinin özgün bo­ ya izlerinin korunması anıacıyİa kapandığını söylüyor. Eski müze binası içinde yedi .salon Antik dönem heykelciliği­ ne ayrılmış. Arkaik çağdan (MÖ 6. yy) Roma çağı (MS 4. yy) so­ nuna dek uzanan çizgide 250 heykel yerlerini almış. Heykeller, bölgeler çerçevesinde ve krono­ lojik bir sıra düzenine uygun yerleştirilmiş. Sergilemede izleyici için genel bilgi panoları, çizim, fotoğraf ve grafik anlatımlar da var. Ayrı­ ca “antik çağ dünyası”nda geziyi uzatmak isteyenler için üç antik kente ayrılmış üç salon var: Afrodisias, Efes ve Milet... 1970’li yıllarda tamamlanan yeni ek müze binası da tarih içi­ ne yolculuğun ana duraklarını içeriyor. Her biri 1000 metreka­ reyi aşan bu 5 katlı yapıda ze­ min altındaki iki kat depo oda­ ları. 4. kat “Anadolu’nun Çev­ re Kültür!eri”ne ayrılmış. Müze koleksiyonundaki Filistin, Kıb­ rıs ve Suriye eserleri burada ser­ gileniyor. 3. kat “Anadolu ve IVoya Kültürleri”ni tanıtmayı amaçlıyor. Troya’nın 7 katından gelen buluntular vitrinlerin ar­ dındaki ara duraklar. Müdür Pasinli, yeni sergi dü­ zenlemesi kapsamında ilk kez “Çağlar Boyu İstanbul” başlıklı bir seksiyonun açılacağım belirt­ mişti. 2. kat bu bölüme ayrıldı. Burada çalışmalar sürüyor. İs­ tanbul’un prehistorik çağlardan Osmanlı dönemi sonuna dek ge­ çirdiği sanatsal, siyasal ve kül­ türel gelişmeleri sunacak bu bö­ lüm de pek yakında açılacak. Osman Hamdi bölümü Müzenin kurucusu Osman Hamdi Bey için de ayrı bir me- Bugün Alpay Pasinli’nin mü­ dürlük yaptığı İstanbul Arkeo­ loji Müzesi, ilk Türk müzesi ol­ ması yönünden önem taşıyor ve 1 milyon dolayındaki eseri ile dünyanın büyük müzeleri ara­ sında yer alıyor. Eski müze binası ile yeni mü­ ze binası arasında “mimari eserlere” ayrılan mekânda kar­ şınıza altı sütun çıkacak. Çün­ kü Aristoteles’in MÖ 348-345 yılları arasında kaldığı Assos’taki Athena Tapınağı’nın cephesi­ nin birebir modelinin inşası bu­ rada sürüyor. Prof. Ümit Serdaroğlu’nun danışmanlığında, MSÜ Heykel Bölümü öğretim üyeleri ve öğ­ rencilerince yürütülen çalışma­ ların sponsorluğunu Lapis üst­ lenmiş. 1869-1871 yılları arasında Saf­ fet Paşa’nın emriyle çok sayıda eser İstanbul’a gönderildi. Bü­ yüyen koleksiyon Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Çinili Köşk’te 1874’te ziyarete açıldı. Müzenin müdürlüğüne 1881’de atanan Osman Hamdi Bey, 20 lahdin bulunduğu 1887 Sayda kazılarından sonra, çok sayıdaki eserin korunması için Çinili Köşk’ün karşısına ilk mü- ze binası olan Müze-i Hümayun’u yaptırdı. Planlarını mimar Valaury’nin çizdiği bina 13 Haziran 1891’de ziyarete açıldı. 1800 metrekare­ lik bir alanı kapsayan bu yapı, 1898 ve 1903’te iki kez genişle­ tildi. Osman Ham di Bey 1901’deki ölümüne dek müze müdürlüğü görevini yürüttü. Daha sonra kardeşi Halil Edhem Bey 1931’de emekli olana kadar müze müdürü oldu. Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi