s. 53-54 - İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

advertisement
İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri
ADOLESAN SAĞLIĞI II
Sempozyum Dizisi No:63 Mart 2008; s.53-54
ADOLESAN ÇAĞINDA SIK GÖRÜLEN TÜMÖRLER
Prof. Dr. Tezer KUTLUK
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD
Adolesan ve Onkoloji Üniteleri, 06100 Ankara
Adolesan döneminde kanser insidansı 0-4 yaş grubundaki insidansa yakın olup, 5-14
yaş grubundan daha yüksektir. Bu grupta çocukluk çağında sık görülen embiryonik
tümörler ve erişkin çağdaki epitelyal tümörler nadirdir. Özellikle bazı tümör gruplarında
cinsiyet farkı görülebilmektedir. Bu dönemin kanserleri adolesan yaş grubunun özellikleri
nedeniyle de ayrı bir öneme sahiptir.
Adolesan yaş grubunda sık görülen kanserler malign lenfomalar, kemik tümörleri,
epitelyal tümörler ve germ hücreli tümörlerdir. Daha küçük çocuklarda görülen
embiryonik tümörler daha nadir görülmekte ve daha kötü bir seyir izlemektedir.
Erişkinlerde görülen akciğer ve kolon kanseri yerine aynı lokalizasyonlarda farklı
histopatolojik tümörler (örneğin karsinoid tümör) görülmektedir. Bu nedenle çocukluk
çağı ve erişkin tedavi protokolleri bu hastalar için uygun değildir. Bu yaş grubu için çok
önemli öğeler olan benlik saygısı ve bağımsızlık duygusunun hastalık nedeniyle
etkilenmesi, beden algısının bozulması ve dolayısıyla da karşı cinsle olan iletişimde
azalma adolesanın sosyal ve fiziksel aktivitesini oldukça kısıtlamaktadır. Bunun
sonucunda da birçok psikolojik bozukluk, tedaviyi reddetme ve tedavi uyumsuzluğu gibi
sorunlar yaşanmaktadır. Ayrıca bu hastalar için özel tedavi ünitelerinin olmaması
nedeniyle, hastaların bir kısmı pediatrik onkoloji, bir kısmı da medikal onkoloji
bölümlerinde takip ve tedavi edilmekte, daha az sayıda yaş grubuna özel klinik çalışmaya
dahil edilmektedir.
Bütün bu faktörlerin etkisiyle adolesan yaş grubunda tüm çocukluk çağına göre daha
düşük genel ve olaysız yaşam oranları elde edilmekte; tanı, tedavi ve takip aşamalarında
birçok sorunla karşılaşılmaktadır. Çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olarak kabul
edilen bu evrenin özellikleri göz önüne alınarak en uygun yaklaşım planının yapılması için
yeni araştırmalara ve klinik çalışmalara ihtiyaç vardır.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Pediatrik Onkoloji Bölümü'nde son 35 yılda 15-17 yaş arasında malign tümör tanısı alan
236 hastanın 51 'inde (%21.6) Hodgkin-dışı lenfoma (HDL), 46'sında (%19.5) Hodgkin
hastalığı (HH), 27'sinde (%11.4) santral sinir sistemi (SSS) tümörleri, 23'ünde(%9.7)
osteosarkom, 20'sinde (%8.5) nazofarinks karsinomu (NFK), 20'sinde (%8.5)
Ewing/Primitif nöroektodermal tümör (EWN/PNET) ve 53'ünde de (%22.5) diğer
53
Prof. Dr. Tezer KUTLUK
Tümörler (germ hücreli tümörler, hepatoselüler karsinom, nöroblastom, langerhans
hücreli histiyositoz, tiroid papiller karsinom, rabdomyosarkom, malign mezenkimal
tümör, renal hücreli karsinom, Wilms' tümörü) saptandı. Tüm grupta ortanca 8.75 yıllık
takip süresinde genel yaşam %55.7, olaysız yaşam %44.6 olarak bulundu.
54
Download