Böbrek Taşının Tedavisi

advertisement
Böbrek Taşının Tedavisi
http://bitkiseldestek.com/bobrek-tasinin-tedavisi/
Böbrek Taşının Tedavisi
Böbrek taşının tedavisi,böbrek taşının tedavisi hakkında tüm bilgiler aşağıdaki makalemizde yer almaktadır.Böbrek taşının tedavisi hakkında kafanızda kalan soru işaretlerini ortadan kaldırmak için aşağıdaki makalemize göz atmanız yeterli
olacaktır.
% 100 bitkisel ve doğal BÖBREK TAŞI düşürmeye yardımcı bitkisel ürünlerimiz görmek için tıklayınız.
Böbrek taşı olağan koşullarda idrarda çözünmüş maddelerin çökelerek sert
birikinti parçacıkları oluşturmasıyla ortaya çıkar. Böbrek taşı
oluşumuna yol açan bu maddelerin başlıcaları ürat, oksalat ve kalsiyum
fosfat gibi bileşiklerdir. Taşın oluşum yerine göre değişen hastalık
belirtileri ortaya çıkabilir. Taşlar böbrek çanaklarına (kaliks) ya da
havuzuna (pelvis) yerleşebilir. Ayrıca siyek (üretra), idrar kesesi ve
idrar borularında da (üreter) bulunabilirler.
Böbrek taşı sayılarına, bulundukları yerlere ve kimyasal yapılarına göre
sınıflandırılmaktadır. Az sayıda ve küçükseler yuvarlak, idrar kesesi
taşında olduğu gibi çok sayıda ve birbirlerine sürtünüyorlarsa
köşelidirler, îri olmaları böbrek çanağı ve havuzu gibi boşluklarda
oluştuklarım gösterir. Boyudan ise çok küçük olanlardan bütün böbrek
boşluğunu dolduracak iriliğe ulaşanlara kadar değişir.
√ Böbrek taşının nedenleri :
Böbrek taşı bazen bir metabolizma bozukluğuna bağlı olarak
gelişir, bazen de kalıtsal yolla ortaya çıkar. Taşın oluşma nedeni idrar
yoğunluğunun artması ya da çözünmüş maddelerin idrarda aşın miktarda
bulunmasıdır. Taş oluşumuna yol açan metabolizma hastalıktan için böbrek
kaynaklı asidoz (asitlik düzey inin yükselmesi), kalıtsal hastalıklar
için ise sistinüri (şistin gibi gibi amino asitlerin idrarda aşın
artması) örnek olarak verilebilir.
Ama böbrek taşı olgulannın yüzde 70-80'e varan bölümünde kesin bir neden
gösterilemez. Taş oluşumu genellikle kalıtsal ve başka bazı belirleyici
etkenlere bağlanır. Bunlar arasında idrarda kristalleşme eğilimi olan
maddelerin bulunması; idrar akışımn bir engel yüzünden durması; idrarın
asillik (pH) derecesinin değişmesi, idrar yollannın iltihaplanması gibi
çökelti oluşturacak maddelere uygun fiziksel ve kimyasal ortamın
hazırlanması; çevrelerinde çökelmeyi kolaylaştıracak bir öz oluşturan
bakteri, hücre artıkları gibi maddelerin varlığı sayılabilir.
Kendi basma taş oluşumuna neden olan tek hastalık birincil
hiperparatiroidizmdir. (paratiroit bezinin aşırı çalış-ması). Kanda ve
idrarda kalsiyum düzeyinin artması kalsiyum fosfat taşlannın oluşmasına
uygun ortamı hazırlar. Kalsiyum taşı ise bütün böbrek taşlannın yüzde
50-80'ini oluşturur. En sık görülen böbrek taşlan grimsi kırmızı renkli
kalsiyum oksalattan oluşur. Bunu beyaz renkli kalsiyum fosfat ve sanmsı
kahverengi kalsiyum ürat taşlan izler. Gut (damla) hastaları gibi
idrarlannın asit derecesi yüksek olanlarda kahverengi ürik asit taşına
oldukça sık (bölgelere göre yüzde 5-33)rastlanır.
Ender görülenlerler arasında ise yeşilimsi şistin ve sarımsı kahverengi
ksantin taşlan sayılabilir. Böbrek havuzunda oluşan taş, çok büyük
değilse, idrar borusu yoluyla idrar kesesine iner. Burada prostat
büyümesi gibi idrar çıkarmayı güçleştiren koşullar oluşmuşsa, daha da
irileşebilir ya da idrarla birlikte keseden atılır. Öte yandan böbrek
taşlan idrar kesesine inmeden böbrek havuzu ağzında ya da idrar
borusunda takılıp kalabilir. Bu durumda bazen böbrek tıkanıklığı ortaya
çıkabilir.
√ Böbrek taşının nedenleri :
Böbrek taşı uzun süre belirti vermeyebilir ya da son derece
önemsiz yakınmalara yol açar. Değişik şiddette ağn ile idrann kumlu
çıkmaya başlaması böbrek taşım düşündürür. Hastalığın temel belirtisi
"böbrek koliği" denen tipik sancıdır. Bu birden başlayan şiddetli ağn
nöbetlerine, içinde taş bulunan idrar borusu duvannın spazm biçiminde
kasılma-lan ya da taşla tıkanmış böbrek havuzunun gerilmesi aniden
başlayan şiddetli ağrı nöbetlerine yol açar. Önceleri aralıklı gelen,
daha sonra süreklilik kazanan sancılar genellikle ilk olarak bel
bölgesinde duyumsamr. Buradan idrar yolları boyunca yayılan ağrı makat
çevresinde, erkekte erbezleri ve kamış basında, kadınlarda büyük
dudaklarda, ayrıca kasık, uyluk içi ve bazen göğüs altı ve kürek
kemiklerinde görülür. Ağnnm en şiddetli olduğu dönemde huzursuzluk,
bunaltı, soğuk ter, bel kaslannda kasılma, bulantı ve kusma görülür.
Hasta taş düşürüyorsa, taşın dar siyek (üretra) kanalından geçerken
yarattığı ağn son derece şiddetlidir. Taş düşürüldükten hemen sonra
hasta rahatlar ve ortaya çıkmış olan bütün belirtiler kaybolur. Ağrı
sırasında çıkanlan idrar miktan az ve belirgin biçimde kanlıdır. Taşm
böbrek havuzuna dönmesi ya da idrar kesesine inmesiyle belirtiler
hafifler. Belde hafif bir dolgunluk duygusun-dan başka yakınmaya yol
açmayan iri böbrek taşlan da olabilir. Bu çelişkili durumun nedeni büyük
taşlann böbreğin bir bölgesinde hareket edemeyecek biçimde sıkışmış
olmasıdır. Bu olgularda kesin tanı koymak her zaman kolay olmaz.
√ Böbrek taşının tedavisi :
Böbrek taşının tedavisi üç aşamada yapılır: Ağn tedavisi; taş
oluşumuna zemin hazırlayan ya da yol açan genel koşulların tedavisi;
böbrek işlevlerim bozan ve/ya da sürekli ağn yapan taşın cerrahi
tedavisi. Sancı biçiminde başlayan şiddetli ağn sıcak uygulamasıyla ya
da spazm çözücü, iltihap ve ağn giderici ilaçlarla dindirilmeye
çalışılır.
√ Böbrek taşından korunma :
Bütün taş türlerinin zamanla yeniden oluşması sık görülen bir
durumdur. Kalsiyum taşı olgularının yüzde 20-30'unda bir yıl içinde
yinelenme görülmektedir. Bu nedenle bütün böbrek taşı hastalannda
ayrıntılı incelemelerin yapılması zorunludur. Böylece birincil
hiperpara-tiroidizm, böbrek kaynaklı asidoz, sistinüri ve enfeksiyon
gibi belirli bir hastalığa bağlı olarak gelişen böbrek taşı olguları
saptanmalı tıbbi ve cerrahi tedavi buna göre yürütülmelidir. Böbrek taşı
tanısında ultrasonografi gibi hastaya zarar vermeyen tanı yöntemleri
başka amaçlar için de kullanılabilir. Bazı durumlarda böbrek taşı, yoğun
tedavi gerektiren ağır bir genel hastalığın ilk belirtisi olabilir.
Böbrek taşı bir yandan iş saati kaybı, doktor ve ilaç masrafları,
ultrasonografi ve cerrahi tedavi harcamaları gibi hastaya ekonomik ve
sosyal yük getirirken, bir yandan da dayanılmaz sancılar ve
enfeksiyonlarla zor bir dönem yaşatır.
Ultrasonla taş kırma ile tedavinin birkaç kez uygulanması sonucu böbrek
işlevlerinin uzun dönemde nasıl etkileneceği iyi bilinmemektedir. Ama
yapılan araştırmalarda böbrek taşı hastalanrın yüzde 70'i aşan bölümünde
özel bir işlev bozukluğuna rastlanmamıştır. Kalsiyum ve ürik asit
atdımında artış, idrar asitliğinin yükselmesi gibi idrar bozuklukları
laboratuvar incelemeleriyle ortaya çıkartabilmektedir. Laboratuvar
incelemelerinde elde edilen bilgilerin İşığında metabolizma
bozukluklanna yönelik tedaviler uygulanabilir. Ama bu tedavilerin böbrek
taşı oluşumunu önleyici etki yaptığı henüz kesin olarak
kanıtlanamamıştır.
√ Unutulmaması gereken iki önemli nokta vardır:
l) Olguların yüzde 60'ını aşan bölümünde hastaların bol sıvı
almasıyla böbrek taşı oluşumu önlenebilir: 24 saatte 1,5-2 it idrar
çıkarmak için en az 3-4 it sıvı alınması böbrek taşının önlenmesinde çok
yararlıdır. Doğal olarak, sıvı alımınm kısıtlandığı kalp yetmezliği,
yüksek tansiyon gibi durumlarda bu yöntem uygulanamaz. Ayrıca kalsiyum,
oksalat ve pürince zengin besinlerden kaçınmak gerekir.
2) Böbrek taşı yavaş gelişmesinin doğal sonucu olarak kronik bir
hastalıktır. Hastanın sürekli olarak doktor denetiminde kalması
yararlıdır. Nedeni bilinmeyen böbrek taşı olgulannda idrarda ortaya
çıkan yüksek kalsiyum düzeyi idrar söktürücü (diüretik) ilaçlar
yardımıyla denetlenebilir. Bu uygulamayla birlikte tuz alımı azaltılarak
sodyumun tedaviyi engelleyici etkisi giderilir, idrarında ürik asit ve
oksalat düzeyi yükselmiş hastalarda 24 saatte 300 mg allopurinol
verilmesi oldukça yararlıdır.
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download