Ogeday Çelik Bir Kardeşten Daha Fazlası Vincent Van Gogh tarihin tozlu raflarından günümüze kadar devam eden şöhretiyle genç yetekeneklere ilham kanağı olmakta. İnsanlar, onun yalnızlığını, toplumun onu kabullenmeyişini kendileriyle özdeşleştirip bir nebze de olsa ilham almaya çalışırlar. Ancak unuttukları bir konu var, o da Van Gogh'un kimseye benzemeyen kişiliği. Yaşadığı dönemde sanata ve hayata pek bir etkisi olmamış bu manik depresif adam, şu anda dünyanın pahalı eserlerinden birkaçının yaratıcısı. Kendisini anlamak için anlatılanlara değil yazdığı mektuplara bakmak belki de onu daha iyi tanımamıza olanak sağlayacaktır. Dostlukla – Seçme Mektuplar, Van Gogh'un 800'ü aşkın mektubundan seçilmiş 265 mektubunun yer aldığı her sanatçının kütüphanesinde bulunması gereken bir kitap. Başka hiçbir eser onun yalnızlığına, kardeşi Theo'ya düşkünlüğüne, babasıyla aralarındaki rahatsız edici ilişkisine, ne yaparsa yapsın topluma ayak uyduramayışına, avangard dönemin esintilerine daha fazla ışık tutamaz. Kitap, Amsterdam'daki Van Gogh Müzesi ve Lahey'deki Huygens ING'nin birlikte yürüttükleri Van Gogh Mektupları projesinin bir eseridir ve mektuplar gerçek içerikleri ile yayımlanmıştır. Günümüzdeki ilişkilerin aksine bu kitapta iki kardeşten birinin kendine bakamayacak durumdayken diğerinin ona maddi ve manevi desteği ile hayatta tutması sonucunda milyonlarca insana ilham veren, öncü olan eserleri yaratmasına olanak sağlamasına şahit olacaksınız. Bence asıl kahraman kardeşine inanan ve destek verip yanında duran Theo'dur. Hayatta her insanın farkında olmadan yapmaya koşullandığı toplum tarafından kabullenilme dürtüsü, varoluştan gelen bir psikolojidir ve insanların sürü psikolojisi içinde daha güvenli ve uzun süre hayatta kalmasını sağlar. Ancak Van Gogh, herkesi kendisi gibi olduğunu varsaymış, gördüğü renkleri gördüklerini, düşündüğü şeyleri onların da düşündüğünü öngörmüştür. Birçok kere sosyalleşme girişimi olsa da hep toplum ve kadınlar tarafından dışlanmıştır. Onu olduğu gibi kabul eden hayatında iki kadın olmuştur. Bu kadınlarla da ailesinin baskısı yüzünden ayrılmak zorunda kalmış ve kaybetmiştir. Psikolojik bozukluğunun ilerlediği safhalarda dünya ile tek bağlantısı ve tek destekçisi olan Theo'dur. Bir kardeşin aynı zamanda arkadaş olabilmesi çok zordur. Arkadaşlar bile yedikleri içtikleri ayrı gitmese de özel alanları vardır ama kardeşler de bu yoktur işte, bu yüzden aynı evde yaşasalar bile kardeşlerin arkadaşlıkları çok imkân dahilinde değildir. Günümüzde ise aynı imkânsızlık insanların kendilerini sabun köpükleri gibi bir arada ama hiçbir zaman birbirinin içine giremeyecek alanlarda hapsetmelerinden ötürü oluşmaktadır. Şimdi Van Gogh'u günümüzde hayal edelim. Kimsenin anlamadığı olgunlaşmamış bir ergen olarak nitelendirilip yakınları tarafından dışlanacaktır. Kendini geçindirecek kadar para kazanmadığı için de özgüveni düşük olacaktır. Sosyal medyada yaptığı eserleri paylaşıp tanımadığı insanlardan belki yüz belki iki yüz beğeni alacaktır. Sonuç? Milyonlarca insanın ilham kaynağı olan değerli eserler, internet çağının görsel bombardımanında kaybolacaktır. Birden fazla sanat akımının yaratıcısı ve tetikleyicisi Van Gogh günümüzdeki dostuklarla ve aile bağıyla o kadar bile yaşayamayabilirdi kim bilir? Ünlü Fransız ata sözü şöyle der “Yıldızlara dokunamazsınız, ama karanlık gecelerde onlar size yol gösterir”. İşte Theo da Van Gogh için öyleydi. Aynı şehirde zaman zaman aynı ülkede yaşamasalar da en karanlık dönemlerinde hayata tutunmasındaki tek yardımcı kardeşi ve tek gerçek dostu Theo olmuştur. Sizin de hayatınızda size Theo'nun kardeşine güvendiği kadar size güvenip, yol gösteren, arkanızda duran ailenizden bir kişi veya bir dostunuz olduğunda dünyada yapamayacağınız hiçbir şey yoktur. Etrafınızda kimse olmadığında, insanlar tarafından kabullenilmediğinizi hissettiğinizde yaptıklarınızın ya da yapacaklarınızın hiçbir anlamı olmayacaktır şu hayatta. Unutmayın, Van Gogh'u da resim sanatına yönelten kardeşi olmuştur. Siz de güvendiğiniz insanların fikirlerine önem verin. Neler başarabileceğinize kendiniz bile inanamayacaksınız.