TOKYO CAMİİ CUMA HUTBESİ 3 Nisan 2015 İSLAM DİNİ KOLAYDIR Aziz Müminler! İnsanlara “dinde zorlama olmayacağını” bildiren bir dinin, müntesiplerini zora ve sıkıntıya sokacağı düşünülemez. Elbette insan olmanın getirdiği bir takım sorumluluklar olduğu gibi, müslüman olmanın da bir takım sorumlulukları olacaktır. Ancak bunlar bir müslümanın asla yüksünmeden üstleneceği zorluklardır. Değerli Müminler! Kur’an-ı Kerim’de, oruç ibadetinden bahsedilirken, hasta ve yolcu olanların oruçlarını erteleyebilecekleri bildirdikten sonra “Allah size kolaylık diler, dilemez” zorlaştırmayın” talimatını verirdi. Onun yaptığı ibadetleri yeterli görmeyip daha fazlasını yapmaya çalışanları, “ben, içinizde Allah’tan en çok korkan ve ona en çok saygı duyanım” diyerek kendi yolundan ayrılmamaları konusunda uyarırdı. Bakınız, yine Efendimiz (s.a.v.)’den aktarılan bir rivayet, İslam’ın kolaylık ve musamaha anlayışını ne güzel ortaya koymaktadır: Bir gün, bedevi bir arap, tabanı henüz toprak ve çakıl olan mescidde bir köşeye bevleder. İnsanlar öfkelenerek ona doğru koşarlar. Efendimiz ise “üzerine bir kova su dökün, siz kolaylaştırıcı olarak gönderildiniz, zorlaştırıcı olarak değil” buyururlar. zorluk buyurulmuştur. Hac suresinin 78. ayetinde de, “…O sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi” buyurulmaktdır. Kefaretlerde de kişiye göre güç yetirebileceği seçenekleri sunan bir dinin zorlaştırıcı olduğunu kim iddia edebilir? Ya da “unutur veya hata edersek bizi sorumlu tutma, bize güç yetiremeyeceğimiz yükü yükleme” duasını öğreten bir Yaratıcının, insanlara zorluk murad ettiğini söylemek ne kadar doğrudur? Muhterem Kardeşlerim! Efendimiz (s.a.v.) günah olmadığı sürece iki şey arasında mutlaka kolay olanı seçerdi. Ashabından birini bir işe görevlendirirken ona “müjdeleyin, nefret ettirmeyin, kolaylaştırın, Daha sonra, bedeviye oranın namaz için yapılmış bir mekan olduğunu ve asla bevledilemeyeceğini söylemiştir. İşte yaptığı işin yanlışlığını bilemeyen bir bedeviyi dövüp kapı dışarı atmak, muhtemelen onun hatasını görmesini zorlaştıracak, belki de İslam’a olan ilgi ve sevgisi azalacaktır. Velhasıl “Hoşgörülü ol ki, sana da hoşgörülü olunsun” buyuran bir peygamberin ümmeti olarak her alanda olduğu gibi dini hayatta da aşırılıklardan uzak dengeli bir hayat sürelim ve bu konuda tüm insanlara örnek olalım. www.tokyocamii.org